29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 3 Ekim 2015 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY 18 çıkladığı seçim bildirgesinden anlıyoruz ki, CHP’deki Kılıçdaroğlu yönetimi dünyayı, dolayısıyla sosyal demokrasiyi egemen küreselleşme ideolojisi çerçevesinden algılıyor. Sorunlara çözüm diye ileri sürdüklerini de o çerçeveyi aşmadan sunuyor. Nedir o çerçeve? Kılıçdaroğlu yönetiminin seçim bildirgesi, kalkınma sorununun çözümünü tümüyle özel sektöre bırakıyor. Her ne kadar bildirgede “neoliberal söylemden” ayrıldıklarına ilişkin kimi vurgular yapılsa da, genel çerçeve “dışa açık, ama finansal dalgalanmalara karşı dayanıklı, yatırım odaklı bir istihdam ve büyüme stratejisi” olarak belirleniyor. Devletin, kamu gücünün buradaki görevi de “istihdam ve rekabet alanında kolaylaştırıcılık ve destekleyicilik”le sınırlanıyor. Öncü rol tümüyle “özel sektör”e, daha doğrusu tek bir sınıfa verilince, kalkınma için toplumsal ve kamusal karar verme kurgusunun “demokratik” ve “paylaşım”cı olduğuna ilişkin “sosyal demokrat”ça bir çözüm aranması gerekiyor. O çözüm de yine küreselleşmenin bir aracı olan “yönetişim”de bulunuyor. Yani, Kılıçdaroğlu yönetiminin bildirgesinde sıkça sözü geçen “STK”ler (sivil toplum örgütleri) devreye sokuluyor. Burada bir ayrıntı, STK’lerin hangi A Umumi uyum CHP’nin girişim bildirgesi ekonomik katmanları ve sınıfları temsil ettiği ya da edeceği gözden kaçırılıyor. STK’ler söz konusu oldu mu, “demokratikleşme” ve “paydaşlığın” gerçekleşmiş olduğu varsayılıyor. Oysa o STK’leri oluşturanlar; işveren örgütü müdür, ticaret odası mıdır, genç ya da yaşlı işadamları dernekleri midir, Anadolu aslanları mıdır, yoksa yoksul halk katmanlarını ve emekçileri mi temsil ediyor, o konuda bir belirginlik yok. Bildirgede “özel sektör”ün öncelenmesi, adeta bir kutsal kurtarıcıya ulaşma çabasına dönüşüyor: Yatırımlar için özel sektöre özel teşvik sistemleri vaat ediliyor. Birçok iş alanında vergi indirimleri, kolaylıklar öngörülüyor. Türkiye’nin küresel pazara tümüyle açılmasını sağlamayı amaçlayan “Merkez Türkiye” projesi ile yapılacak yatırımların yüzde 80’inin özel sektör tarafından gerçekleştirileceğine ilişkin söz veriliyor. “Girişimcilik Bakanlığı” kuruluyor. “Girişimci Yetiştirme Sistemi” geliştiriliyor. “Girişimcilik Üniversiteleri” açılıyor... Kılıçdaroğlu yönetiminin bildirgesinden öyle anlaşılıyor ki, Türkiye “girişimci”ler ve “girişimci”lik sayesinde sorunlarını alt edecek, düzlüğe çıkacak, sosyal adaleti sağlayacak. Ya emeğin durumu ne bildirgeye göre? Girişimciler el üstünde tutulup desteklenince, girişimin gücü, emekçilere iş olanağı sağlayacak, işsizlik bitecek. Üstelik, Kılıçdaroğlu yönetimi iktidara gelirse, emekçileri Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarında çalışma koşullarına kavuşturacak, asgari ücreti de 1500 liraya çıkaracak. Dahası, son 5 yılda mesken olarak kullanılan binalara imar affı getirecek, ruhsatsız binalara ruhsat verecek! Emekçiler daha ne isterler ki... [email protected] Sekse ceza ve basın özgürlüğü arih boyunca sekse verilen cezaları Eric Berkowitz adlı bir Amerikalı araştırıp “Seks ve Ceza” adıyla bir kitapta topladı. İnsanlığın bilinen son 4 bin yılı içinde, belli kalıplara uymayan, dinin kabul etmediği, kuraldışı seks için verilen cezaları okuyunca, inanamıyorsunuz. Binlerce yıl boyunca seks, sadece üreme için kullanılan bir araç olarak görülmüş. Üreme dışında, zevk almak için seks yapmak suç sayılmış. Başta eşcinsellik olmak üzere, farklı cinsel ilişki yöntemleri için inanılmaz işkenceler uygulanmış. Sonuçta anlıyoruz ki insanların istediği gibi ve istediği kişilerle seks yapma özgürlüğü, en çağdaş görülen ülkelerde bile ancak 200 yıldır var. Neyse ki 200 yıldan önceki tüm zamanlar, karanlık çağ olarak tarihte kaldı da günümüzde kimse artık “eşini aldattı”, “eşcinsel ilişki kurdu”, “evlilik dışı sevişti”, “fantazi denedi”, “melez çocuğu oldu” diye öldürülmüyor. Gerçi dünyada hâlâ bazı ülkelerde zina da eşcinsellik de cezalandırılıyor, ama en azından bu ülkelerin çağdışı kaldığı genel bir kabul görüyor. Türkiye’de basın tarihi ise özgür seks kadar bir geçmişe bile sahip değil. İlk gazetenin çıkışı bizde henüz 200 yılı doldurmadı. Fransa, İngiltere gibi ülkelerde 4 asırlık bir geçmişi olsa da, doğru dürüst bir gazetenin Türkiye’de yayımlanması sadece 150 yıl öncesine dayanıyor. Gazete ve basın özgürlüğü 150 yıllık geçmişe sahip olunca, basın özgürlüğünün önemini anlamak ve bunu sindirebilmek için sivil toplumun geçirdiği zaman da aynı sürede kalıyor tabii ki. Yani bir İngiliz veya Fransız tam dört yüz yıldır gazeteden, haberden, gazeteciden, basın özgürlüğünü söz ediyorken, Türkiye’de insanlar bunu sadece 150 yıldır tartışabiliyor. Ve bu 150 yıl içinde 33 yıllık Abdülhamit’in istibdat rejimi, “tek parti” rejimleri, savaşlar, Demokrat Parti ve 12 Eylül dönemi de var. Yani baskı hep oldu. Sonuçta, Amerikan anayasasında “Basını kısıtlayan kanun çıkarılamaz” maddesi varken, bizde 1500 ayrı kanunla basın özgürlüğü sınırlanmış durumda. Sivil toplum ve insanlar ve de seçilmişler, basın özgürlüğüne yeni yeni alışırken, etkinler hedef gösterince, gazetecilerin pusu kurulup kalleşçe dövülmesi kaçınılmaz oluyor. Ancak ülkeyi yönetenlerin farkında olmadıkları bir şey var. Türkiye’de gazeteler veya televizyonların izleyici kitlesi, 78 milyonun tümü demek değil. Ama 78 milyonun tümüne hitap eden, sosyal medya var ki, bunu da kontrol etmek Ankara’yı aşıyor. Ahmet Hakan’ı dövmek için kapısında pusu kuran 4 kişi daha ifadelerini vermeden, onların bakanlarla fotoğrafları Twitter’da herkesin önünde duruyor. Resmi makamlar, bu 4 kişinin adını ve fotoğraflarını medyadan gizlerken, o kişilerin geçmişte hangi güç odakları ile içli dışlı oldukları, Facebook hesaplarında alenen görülüyor. Diyelim ki Ahmet Hakan’ı döverek korkuttunuz, yazdırmaz oldunuz, sosyal medyadaki milyonları nasıl susturacaksınız?.. T spendos’u da umumi tuvalete çevirdiler ya... CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Aspendos’u turizm markası yapacağına inanan Kültür Bakanı Yalçın Topçu’ya sormuş: “Aspendos Antik Tiyatrosu’nda, beyaz mermerlerin dokuya uygun hale gelmesi beklenmeden yeni bir çalışma yapılacak mıdır? Uyum sorununun aşılması için 2 bin yıl beklenecek midir?” A Taşıma emt dışından taşınan çocuklarla, Batıkent’teki Türkan Azmi Köksoy İlkokulu’nu imam hatibe çevirme harekâtı sürüyor. Sandık taşıma, seçmen taşıma, öğrenci taşıma... Saray desen, o da kaçak. Devlet devlet değil, gecekondu... S Gelelim basın özgürlüğüne ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY Duygusallıklar uygusal bir millet olduğumuzu elbette biliyorduk fakat bu dönemde olduğu kadar hiç duygusallaşmamıştık. Duygularımız depreşmiş, tavandan tabana hüngür şakır ağlaşma hallerindeyiz. Üzüntülerimiz geometrik fırlayışlarla zirve yapıyor. Dört saldırgan, evinin kapısında meslektaşımız, arkadaşımız Ahmet Hakan’ı döverek, burnunu, kaburga kemiklerini kırarak hastanelik ettiler. Herkes çok üzüldü. Başbakan da üzülmüş; “Kim ne gerekçeyle yaparsa yapsın hiçbir şekilde şiddeti onaylamak mümkün değil. Hele gazetecilere dönük olarak yapılan her türlü eylemi bu anlamda ben kınarım ve doğru görmem” diyor duygu dolu bir yüz ifadesiyle. Ahmet Hakan’ın 14 Eylül’de koruma talep ettiği ve bir türlü alamadığı İstanbul Valiliği de üzgün. Sayın Vali bizzat Ahmet Hakan’ı arıyor, “tedbir alma konusunda biraz (abç) geciktiğimizi düşünüyoruz” dedikten sonra ekliyor, “Sizin korunmanız konusunda gerekli önlemleri alacağız, geçmiş olsun.” “Geçmiş” sözcüğü buraya cuk oturuyor. Üzülen, duygulananlar yalnızca Başbakan ve İstanbul Valisi değil. HHH Meslektaşımızı, Star gazetesindeki köşesinde, “İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun” diye yazarak hedef gösteren Cem Küçük de, “Evinin önüne gidecektim. Bunlar dayak yememişler hiç. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu” diyen AKP Gençlik Kolları Başkanı ve milletvekili Abdürrahim Boynukalın da… Şimdi biri saldırıyı kınarken öbürü de “Evinin önünde dört kişiyle bir gazeteciyi dövecek kadar kalleş değiliz” diye açıklama yapıyor. Bu arada Cem Küçük’ün Star’dan patronu Ethem Sancak da Ahmet Hakan’ı telefonla arayarak “geçmiş olsun” diyor. Doğan Holding Onursal Başkanı’na, “Haddini bilecek Aydın Doğan. Onun tırnaklarını da dişlerini de sökmesini biliriz” mesajını gönderen AKP milletvekili Mehmet Metiner bu konuda ne düşünüyor, henüz bilmiyoruz. Henüz bir açıklama yapmayan Cumhurbaşkanı’nın da ne düşündüğünü bilmediğimiz gibi... Ama onların da iyi şeyler düşündüğünü varsayıyoruz. Duygusal bir milletiz dedik ya, bu “menfur” saldırı karşısında “oh olmuş” diyen de, diyecek de yok! HHH Duygusallığımızın en ilginç yanı da düşüncelerini beğenmediğimiz, benimsediğimiz karşıtlarımızın sopalanmalarını yürekten arzularken, bunu bizim yerimize başkalarının yapmasını kabullenemeyişimiz. Eğer birisi dövülmeyi hak etmişse ancak bunu kendimiz yerine getirdiğimizde tatmin oluyoruz. Duygusal olduğumuz kadar tuhaf insanlarız da vesselam. D T.C. İSTANBUL ANADOLU 10. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/593 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: İstanbul il, Sancaktepe ilçesi, Sarıgazi Mahallesi, Osmangazi Caddesi üzerinde kain 194 ada, 8 parsel sayılı 2.113,59 m2 miktarlı kat irtifaklı arsada kurulmuş 11 sokak kapı no’lu SANCAKTEPE OSMANLI ÇARŞISI isimli betonarme karkas alışveriş merkezinde 3. katta 1540/7444 arsa paylı kat irtifaklı (169) no’lu çatı arası mahallelli ortak kullanımlı düğün salonunun tamamı. Halen mahallinde 3. katta zeminleri seramik kaplı, cepheleri açık ortak kullanımlı boş alanlar ile wc’ler, çatı katta ortak kullanımlı zemini halı, duvarları kağıt, tavanları asma tavanlı yönetici ve gelin odası, mutfak, bay ve bayan wc’leri olan Semazen adı ile faaliyet gösteren düğün salonu vardır. Bunun üzerine Sancaktepe ilçesi, Sarıgazi Mahallesi, Osmangazi Caddesi üzerinde kain 194 ada, 8 parsel sayılı 2.113,59 m2 miktarlı kat irtifaklı arsada 3. katta 1540/7444 arsa paylı (169) no’lu çatı arası mahallelli düğün salonunun kat irtifaklı projesinden yerinin tespit edilmesi için 13.07.2015 günü 34 EN 2073 plakalı A.T.G.V. aracı ile Sarıgazi Tapu Müdürlüğüne gidildi: Tapu müdürlüğündeki projesinde 3. katta 1540/7444 arsa paylı (169) no’lu çatı arası mahallelli düğün salonunun 3. katta gelin odası, soyunma odası, mutfak, wc, müdüriyet odası ile düğün salonu, çatı katında ise yemek salonu ile bay ve bayan wc’lerin olduğu görülmüştür. Tapu müdürlüğündeki projesinde 3. katta 1540/7444 arsa paylı (169) no’lu çatı arası mahallelli düğün salonu yaklaşık olarak 3. katı 450 m2, çatı katı 750 m2 olmak üzere tamamı 1200 m2 kadardır. Dosyasına konulan revizyon projesi ve gerek mahallindeki fiili durumun tapu müdürlüğündeki proje ile uyuşmadığından söz konusu ortak kullanımlı 3. katta 1540/7444 arsa paylı (169) no’lu çatı arası mahallelli düğün salonunun mahallinde yerinin ayrılarak tapu müdürlüğündeki projeye uygun olarak bağımsız bölüm haline getirilmesi için geniş çapta tadilatların yapılması gerekecektir. Adresi: İstanbul il, Sancaktepe ilçesi, Sarıgazi Mahallesi, Osmangazi Caddesi, No: 11 SANCAKTEPE OSMANLI ÇARŞISI, 169 no’lu çatı arası mahallelli ortak kullanımlı düğün salonu Yüzölçümü: Yaklaşık olarak 3. katı 450 m2, çalı katı 750 m2 olmak üzere tamamı 1200 m2 kadardır. Arsa Payı: 1540/7444 İmar Durumu: Dosyasına konulan Sarıgazi Belediye Başkanlığı İmar ve Planlama Müdürlüğü’nün 17.09.2007 tarih, 14435010261 sayılı Sarıgazi Mahallesi, 194 ada, 8 parsele ait 1/1000 ölçekli Revizyon Projesi incelendi; Parsel üzerinde 4 Bodrum + Zemin + 3 Normal kat ve çatı arası olan ana binanın projesinde 4. ve 3. bodrum katlarda otopark, diğer katlarda dükkânlar olup ayrıca 3. katla çatı arası mahalli iki düğün salonu olduğu, ancak söz konusu 3. katta çatı arası mahallelli (169) no’lu bağımsız bölümün yeri revizyon projesinde belirtilmemiştir. Kıymeti: 4.800.000,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydındaki gibi. 1. Satış Günü: 24/11/2015 günü 11:40 11:50 arası 2. Satış Günü: 25/12/2015 günü 11:40 11:50 arası Satış Yeri: ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU Satış Şartları: 1 İhale açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Birinci arttırmanın yirmi gün öncesinden arttırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu arttırmada tahmin edilen değerin % 50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci arttırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci arttırmadan sonraki beşinci günden ikinci arttırma gününden önceki gün sonuna kadar eletronik ortamda teklif verilebilecektir, bu arttırmada da malın tahmin edilen değerinin % 50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde 10 günü geçmemek üzere sürel verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (x) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmez ise İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği verilebilir. 6 İİK 127 Md. GÖRE SATIŞ İLANI TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde iş bu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/593 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 28/08/2015 (İ.İ.K. 126) (x) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 151459) 3 EKİM 2015 SAYI: 32868 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.29 05.14 05.39 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.55 13.00 16.15 06.39 12.45 16.00 07.01 13.08 16.24 Akşam 18.54 18.38 19.02 Yatsı 20.13 19.56 20.18 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle