28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Ekim 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 maddede yüzyılın vurgunu: Türk Telekom 20 BİN ÇALIŞAN ATILDI ekonomi 9 CHP’li Aykut Erdoğdu’nun açıkladığı dosyaya göre Telekom özelleştirmesiyle ülkenin 21 yılda gördüğü zarar, 97 milyar 800 milyon lirayı buldu umhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, “Siyasi hayatımın en yürek DAMLA yakan yolsuzluğu, YUR yüzyılın vurgunu” diyerek Telekom’un özelleştirmesine ilişkin tespitlerini kamuoyuyla paylaştı. Telekom özelleştirmesinin Ankara’da herkesin bildiği bir devlet sırrı olduğunu öne süren Erdoğdu, özelleştirme ile piyasanın serbestleşmesine, rekabet ortamı yaratılmasına, telekomünikasyon sektörünün gelişmesine, hizmet kalitesinin artmasına ve fiyatların düşmesine engel olunduğunu öne sürdü. Erdoğdu’nun saptamalarına göre özelleştirme ve sonrasında yapılan yolsuzlukların Türkiye ekonomisine 21 yıllık zararı 97.8 milyar TL. 20052015 arasındaki zarar 34.8 milyar lira iken sektör verileri esas alınarak gelecek 11 yıl içinde 63 milyar TL’lik ek zarar edileceği hesaplandı. 97.8 milyar TL’lik zararın ayrıntıları Erdoğdu’nun tespitlerine göre 9 maddede şöyle: 1 Aycell ve Aria birleşimiyle 1.5 milyar dolar Kamuya ait yaklaşık 3 milyar dolar varlığı olan Aycell Şirketi, İŞTİM ortaklığına ait Türkiye için düşük karbonlu kalkınma stratejisi 1 C 1.5 m ilyar dolar borcu olan adeta batma eşiğindeki Aria şirketiyle birleştirilerek yaklaşık 1.5 milyar dolar kamu zararına sebep oldu. 2 Şartsız ihaleyle 28.5 milyar dolar zarar Haklar, borçlar, fiyatlandırma gibi ihale şartnamesi belirsiz bırakılarak Telekom’un ihale değeri 11.5 milyar dolara düşürüldü. İhale sonrası alıcı lehine tüm şartlar değiştirilerek Hariri ailesinin ve diğer gizli ortakların kar elde etmesi sağlandı. Telekom şirketinin olması gereken değer 40 milyar dolardı. 3 2.5 milyar dolar rüşvet iddiası Genelkurmay Başkanlığı’na ulaşan ihbar mektubunda satış aşamasında Türkiye’de en üst düzey siyasetçilere Dubai’de bir banka aracılığıyla 2.5 milyar dolar rüşvet ödendiği iddia edildi. İddia delillendirilemeyip, takipsizlik kararı verildi. 1725 Aralık yolsuzluklarını araştıran savcı Zekeriya Öz’ün bu rüşvetin peşine düştüğü ve iddiayı delillendirmek amacıyla defalarca Dubai’ye gittiği yazıldı. 4 Kurumlar vergisi indirimiyle 2 milyar TL zarar Kurumlar vergisi 10 puan indirilerek 20052014 arasında 2 milyar TL kamu zararına sebep olundu. Bu zararın 2025 sonuna kadar 4 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. 5 Gayrimenkul satışlarıyla zarar 21 yıl sonra kamuya devredilmesi gereken gayrimenkullerin değerinin çok altında satılmasına göz yumuldu. Satılan gayrimenkullerin satış değerlerine ilişkin bilgiler hükümet tarafından gizlendi. Konuyu yargıya taşımak isteyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. 6 Abonelerden alıp, Haririlere aktarılan 11 milyar TL Telekom’un abonelerden fahiş sabit ücret almasına ve piyasa gereklerinin üzerinde fiyat yükseltmesine göz yumulmasıyla aboneler soyuldu. Abonelerden haksız olarak alınan sabit ücretler sonucunda Hariri ailesine 2015’e kadar en iyi hesaplamalarla 11 milyar TL haksız kaynak aktarıldı. Bu tutarın 2026’ya kadar 20 milyar TL’ye ulaşması beklenmekte. 7 Türksat frekansları kullanımıyla 1.7 milyar TL Telekom’un kamuya ait Türksat frekanslarını ücretsiz kullanımına Sayıştay’ın ısrarlı uyarılarına rağmen göz yumulmasıyla yaklaşık 1.7 milyar TL kamu zararı oluştu. 2025 yılında bu zararın 5.1 milyar TL’ye ulaşacağı hesaplanmakta. Ayrıca Türksat’a ait alternatif telefon, internet ve televizyon hizmeti verme potansiyeli olan Kablo TV şirketi Telekom’a avantaj sağlamak ve rekabeti engellemek amacıyla yok edildi. l İSTANBUL kaynaK 20 milyar lira 8 19 bin 300 Telekom çalışanı çıkarıldı 2005’e kadar 53 bin 300 olan Telekom çalışan sayısı 2015’e geldiğinde 34 bine indi. Telekom çalışanları kıdem tazminatı ve diğer yükümlülükleri kamuya yüklenerek birer eşya gibi Hariri’ye kiralandı. Bu sırada kamunun yetişmiş personeli aşağılayıcı pozisyonlarda çalışmaya zorlandı. 9 Bitmiş Telekom 2025’te kamuda Telekom 10 yılda 114 milyar TL gelir, 20 milyar TL kâr elde etti. Ancak bu sürede sermayesi 3 milyar TL eridi, borçları 10 milyar TL arttı ve 5 milyar TL faiz ödemek zorunda bırakıldı. Ayrıca Telekom’un hâkim hissedarı OGER Telekom hisselerini rehin göstererek ek 20 milyar TL borçlandı. Şu haliyle Telekom gayya kuyusuna dönüştürülmüş olarak 2025’te kamuya dönmeyi beklemekte. Aykut Erdoğdu Yabancı ziyaretçi sayısı düştü ürkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı 2015 yılı Eylülü’nde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.31’lik bir azalışla 4 milyon 251 bin 870 oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan geçici verilere göre eylülde gelen 4 milyon 251 bin 870 yabancı ziyaretçinin 247 bin 642’si günübirlikçiler arasında yer aldı. Yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları iller sıralamasında ilk sırayı yüzde 36.11 ile Antalya aldı. Bu ili sırasıyla, yüzde 28.37 ile İstanbul izledi. Ocakeylül döneminde yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları iller sıralamasında ilk sırayı yüzde 32.36 ile İstanbul aldı. Bu ili yüzde 31.84 ile Antalya izledi. l Ekonomi Servisi T 4.5G’de yetkiler alındı G olarak projelendirilen 4 ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine 4.5G olarak ihaleye çıkalan yüksek mobil interneti erişimi için yetki belgeleri dün düzenlenen bir törenle verildi. Hazine’ye 3.3 milyan Avro girmesini sağlayacak uygulama ile ilgili olarak Türk Telekom Grubu Üst Yöneticisi Rami Aslan, “4.5G ile başlayan yeni mobil dönemin öncüsü biz olacağız. Müşterilerimize en hızlı, en yüksek kapasiteli ve gerçek 4.5G deneyimini biz sunacağız” ifadesini kullandı. Toplam 3.3 milyar Avro’luk ihale satış bedeli ile yetkilendirilen Türk Telekom, Vodafone ve Turkcell yetki belgelerini aldı Dev adım 4.5G IMTAdvanced yetki belgelerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vodafone Üst Yöneticisi Gökhan Öğüt, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça ve Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Mohammed Hariri’ye verdi. Konut maliyeti yüzde 5.9 arttı ürkiye’de konut inşaat maliyetleri, eylül 2014 ile eylül 2015 arasında yüzde 5.9 arttı. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından hazırlanan “Ekim Ayı Sektör Raporu” açıklandı. Rapora göre, 2014 yılında konut inşaat maliyetleri yüzde 9.5 artış gösterdi. Aynı dönemde işçilik maliyet artışı yüzde 8.2 olurken, inşaat malzemesi maliyetleri artışı da yüzde 5.2 olarak kaydedildi. İnşaat harcamaları bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.3 artarak 47.3 milyar lira olarak gerçekleşti. Böylece yılın ilk yarısında inşaat harcamaları yüzde 5.5 artarak 87.9 milyar liraya yükseldi. l Ekonomi Servisi Vodafone peşin ödedi V ödedi. Öğüt, Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi açısından dijitalleşmeye odaklanmasının öneminin altını çizerek, “Sektör ve ülke olarak ülkemizde dijitalleşmenin uçtan uca yayılması ve ülkemizin küresel ekonomide rekabetçi bir konumda olması için önemli bir adım attık. Vodafone Grubu olarak, 2006 yılından bu yana Türkiye’ye satın alma bedeli, 3G lisans bedeli ve 4.5G lisans bedeli dahil olmak üzere yaklaşık 16.5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Frekans ihalesi, Vodafone’un Türkiye pazarına yaptığı üçüncü en büyük yatırım niteliğini taşıyor. Diğer yandan 4.5G konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak, ihale bedelini peşin ödeme yolunu seçtik” dedi. T odafone 4.5 ihale bedelini peşin olarak ödediğini açıkladı. Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Öğüt, “4.5G konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak, ihale bedelini peşin ödeme yolunu seçtik” dedi. Şirket, ihalede aldığı frekanslar için toplam 777.9 milyon Avro’luk (KDV dahil 918 milyon Avro) bedeli peşin IMTAdvanced Yetkilendirmesi İhalesi’nde aldığı frekanslar için toplamda KDV dahil yaklaşık 1.92 milyar Avro’luk ödeme yapacaklarını hatırlatan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, yapılan ihale ile dev bir adım atıldığını belirterek şirketin 706 milyon Avro’luk ilk ödemeyi yaptığını söyledi. 5G’ye öncülük etme şansını da yakaladıklarını vurgulayan Terzioğlu, “Türkiye, cep telefonunda 1000 Mbps’yi ilk kez Turkcell ile görecek. Bu, ‘kablosuz fiber’ hızı demek. Hem bireysel hem de kurumsal kullanımda müthiş fark olacak. Bu, insana fayda ve ekonomiye kazanç sağlayacak dev bir adım atılması demek” diye konuştu. l Ekonomi Servisi (*) Türkiye’nin “resmi” katkı payı belgesi için: http://www4.unfccc.int/submissions/INDC/ Published%20Documents/Turkey/1/The INDCofTURKEYv.15.19.30.pdf anayi devriminden bu yana insan eliyle gerçekleşen karbondioksit ve diğer sera gazı atıklarının atmosferde yoğunlaşması nedeniyle gezegenimizin yüzey ısısının ortalama 0.85 derece artış göstermiş olduğu tahmin edilmekte. Önlem alınmaz ise yüzyılın sonuna kadar bu artışın ivmelenerek süreceği ve gezegenimizin iklim deseninin kalıcı olarak değişime uğrayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Çevre bilimcileri, söz konusu tehdidi önleyebilmek için yüzyılın sonuna değin gezegenimizin yüzey ısısındaki artışın en fazla 2 C0 derece ile sınırlandırılması ge rektiği uyarılarını dile getiriyorlar. Söz konusu hedefe ulusal anlamda katkıda bulunmak üzere her ülke kendi “Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkı Niyeti” (Intended Nationally Determined Contribution, INDC) programını bu yılın sonunda Paris’te toplanacak olan “21. Taraflar” toplantısında sunuyor olacak. Türkiye de kendi INDCkatkı payını resmi olarak bu ay başında açıkladı. (*) Türkiye’nin “resmi” katkı payı belgesi, 2030’da Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonlarının 1.175 milyon ton CO2 eşdeğerine ulaşacağını öngörüyor ve uygulanması düşünülen tedbirler aracılığıyla bu rakamın 929 milyon tona düşürülmesini hedef olarak sunuluyor. Ancak Türkiye 1990’dan bu yana toplam emisyonlarının zaten yüzde 110 artırarak dünyada kişi başına CO2 emisyonlarında en hızlı artış gösteren ülkeler arasında sayılmakta. Bu nedenle öngörülen toplamın yüzde 21’i anlamına gelen bu azaltım hedefinin uluslararası düzeyde yeterli görünmesinin mümkün olmayacağı ve bu haliyle Türkiye’nin “üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen ülke” konumunda sayılması kaçınılmaz gözüküyor. Bu arada “resmi” katkı payına söz konusu olan sera gazı projeksiyonlarının 2015’ten 2030’a yüzde 155 artış anlamına gelmesi ise bir başka eleştiri konusu. 1990’dan bu yana geçen süre içerisinde emisyonlarını toplamda yüzde 110 artırmış olan Türkiye’nin bundan sonraki 15 senelik süre boyunca emisyonlarında yüzde 155 artış yaşaması için yüzde 8’e varan gerçek dışı bir büyüme temposu içine girmesi ya da bilinmeyen bir nedenle karbon yoğunluklarında (gene gerçek dışı) bir artışın söz konusu olması gerekiyor. Türkiye’nin resmi emisyon baz patikasında önceden “abartılı” bir hedef sunarak, daha sonra daha düşük değerlere ulaşması durumunda, “aktif hiçbir politika izlemeden yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirmiş” sayılacağı beklentisinin uluslararası arenada kabul görmeyeceği ve ciddiye alınmayacağı sıklıkla dile getirilmekte. HHH Diğer yandan, Türkiye’nin “resmi” “katkı payı belgesine” alternatif tutumlar sürdürülebilir kalkınma arayışlarına yanıt verebilen ve aynı zamanda uluslararası düzeyde sera gazları emisyonu ile mücadelede saygın ve onurlu bir kararlılık sunabilen alternatif bir paketin unsurları neler olabilir? Bu doğrultuda bir çalışmayı ODTÜ öğretim üyesi, değerli çalışma arkadaşım Doç. Dr. Ebru Voyvoda ile birlikte Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ve Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) adına hazırladık. “Türkiye İçin Düşük Karbonlu Kalkınma Yolları ve Öncelikleri” başlıklı rapor geçen iki hafta boyunca İstanbul ve Ankara’da tanıtıldı. Raporun aslını değerli Cumhuriyet okurlarının ilgisine yönlendirerek, bu çalışmanın sonuçlarını sizlerle kısaca paylaşmak arzusundayım. HHH Emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin taçlandırıldığı Cumhuriyetimizin 92. yıldönümü hepimize kutlu olsun. S TMSF: Digiturk satışı bitmedi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Digiturk, satışının nihai olarak tamamlanmadığını dile getirdi. Digiturk’ün TMSF tarafından temmuz ayında Katarlı bir gruba satıldığının basına yansımasının ardından şu sorular gündemden hiç düşmedi: Satış yapıldı mı? Kim, hangi fiyattan yaptı ve neden ihale ile satış gerçekleştirilmedi. Satış sürecine ilişkin olarak TMSF, BusinessHT’nin sorularını yanıtladı. TMSF, satışı kendilerinin değil Çukurova’nın yaptığını, bu nedenle ihale gerçekleşmediğini, fiyatının ise şu aşamada açıklanmasının uygun olmadığını kaydetti. TMSF’den yapılan açıklamada, “Satış henüz sonuçlanmamıştır. Fon Kurulu, ‘Çukurova/TMSF’ye kalacak olan bakiye satış tutarının tatmin edici bulunmaması halinde satışa onay ve muvafakat verilmemesi’ şeklinde karar almıştır” denildi. l Ekonomi Servisi Türkiye su kıtlığına doğru gidiyor ALİ ÇELİKKAN eklenen nüfus artışı ve bugünkü anlayışın devam etmesi halinde Türkiye’nin 15 yıla kadar su kıtlığı çeken ülkeler arasında gireceğine dikkat çekildi. Dünyanın en güçlü STK’leri arasında gösterilen Karbon Saydamlık Projesi (CDP), su kaynakları konusunda özel sektörü harekete geçirmeyi amaçladığı B “CDP Global Su Raporu ve Türkiye Sonuçları“nı açıkladı. CDP’ye destek veren Garanti Bankası’nın genel müdür yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Bugünkü tüketim alışkanlıkları devam ettiği ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde, su, yakın bir gelecekte küresel bir kriz konusu olacak” dedi. Garanti Bankası olarak su yönetimi anlayışının daha geniş kitle lere yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını söyleyen Edin, tarımda verimli sulama ekipmanları için özel kredi vereceklerini belirtti. Tarımda suyun verimli olarak kullanılması, uygulanan sulama yöntemine bağlı. Devlet Su İşleri’nin verilerine göre Türkiye’de sulanan alanların yüzde 97’sinde yüzeysel sulama yöntemi kullanılıyor. l İSTANBUL Ebru Dildar Edin C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle