19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Ekim 2015 12 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 CUMHURİYET’E KONUŞAN CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU’NDAN KAMUOYUNA ‘İPEK KOZA’ UYARISI: Umudu beslemek için... aziran seçimleri öncesi CHP bir şeyi keşfetti: Gündemi Erdoğan belirliyor, CHP onun peşinden sürükleniyordu. Bir muhasebe yaptılar; Erdoğan’ı yok saydılar. Kendi gündemlerini yarattılar. Saray şaşırdı. CHP sandıkta karşılığını aldı. HHH Bu kampanyanın keşfi ise yurttaşın her şeyden çok huzura susadığı teşhisi oldu. Ülkede Saray’dan yayılan korkunç bir gerginlik vardı; şimdi ihtiyaç, bu yangına öfke benzinleri dökmek değil, bu gerginliğe son vermeyi vaat eden bir devlet adamı profili çizmekti. Kılıçdaroğlu bunu yaptı. Ankara katliamından sonra bir taziye mesajını çok gören Erdoğan’a inat, yasını belli ederek, ama sağduyuyla konuştu. İzleyen günlerde, baskının dozu arttıkça, hukuksuzluk tırmandıkça, şiddet kapıya dayandıkça sakin kaldı. “Ülke sahipsiz değil” mesajını yaydı. Kamuoyu yoklamaları, bu mesajın alındığını gösteriyor. HHH Dünkü buluşmada Kılıçdaroğlu’na, “Geçen seçime göre söyleminizde, tavrınızda ciddi bir değişiklik olduğunu gözlüyoruz. Bu gözlem doğru mu” diye sordum. “Doğru” dedi. “Zaruretten mi doğdu, özellikle mi planladınız” diye sorunca nedenini izah etti: Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşamakta olduğumuzu söyledi. Yönetim boşluğundan, sıfırlanmış yargıdan, terörden, ekonomik krizden, işsizlikten, yolsuzluktan, hukuksuzluktan bahsetti. “Bu ortamda bizim, başka bir sorunun kaynağı olmamaya özen gösterme sorumluluğumuz var” dedi ve ekledi: “Daha karamsar bir atmosfer yaratmamak, umudu beslemek için bir şeyler yapmamız lazım. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin bu sorunları aşabileceği inancını yerleştirmek istiyoruz.” HHH Karşımızda iktidarın sürekli düşmanlık üreten, korkuları büyüten, nefretten beslenen bir kara propaganda makinesi var. CHP bunun karşısına, “pozitif propaganda” ile çıkıyor. Güven vermeye çalışıyor. Yıkıcı bir dönemde yapıcı bir rol üstlenmeye, her partiyle görüşmeye çabalıyor. Ülkenin çıkarı varsa Saray’a gitmeye bile hazır olduğunu söylüyor. Baskı altında bunalmış kitlelere, reklam filmindeki gibi, “Merak etmeyin, yalnız değilsiniz, biz varız” diyor. Kılıçdaroğlu, önceki gece ağırlıkla Kürtlerin izlediği bir kanaldaki yayından çıkışta, ağırlıkla Cemaat’e yakın olanların izlediği bir kanala “Geçmiş olsun” ziyaretine gitti. Eşi ise ağırlıkla Alevisol kitlenin katıldığı bir cenaze törenindeydi. CHP’nin kollarını ne kadar geniş açtığını kanıtlayan bir tablo bu... Aynı zamanda “CHP neden bugüne kadar belli bir oy oranına hapsoldu” sorusuna da cevap... Kılıçdaroğlu başarırsa, özelde CHP’ye, genelde siyasete dönük güven krizini de aşmış olacak. Bunu biliyor. Ve yazılmamak kaydıyla söylediklerinden anlıyoruz ki sadece sandıktan çıkacak oyun hesabıyla değil, seçim sonrası koalisyon masasına getireceklerinin de hazırlığıyla seçime gidiyor. H 4 AKP artık ülkeyi yönetemez 4 1725 Aralık’ın hesabı sorulacak 4 Şahin’in açıklamaları gözdağı, şantaj, tehlikeli 4 AKP’nin tabanından oy alacağız 4 Arınç doğru ama samimi değil 4 İktidarda yolsuzluk yapmayan adam var mı? Vedat ARIK Her kuruma gelebilirler Şahin’in söylemi gözdağı, şantaj CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 1 Kasım’dan sonra da yeniden seçim iddialarına da yanıt verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in “Eğer sandıktan 7 Haziran sonuçlarına benzer bir sonuç çıkarsa korkarım yeniden seçim konuşulmaya başlanacak” açıklaması hakkında konuştu: O biraz şantaj amaçlı bir söylem aslında. Bunların en temel özellikleri şu, gün yüzüne çıkan özellikleri şu. İktidardan gitmemek için her türlü yolu denemeyi kendileri için hak görüyorlar. Öyle bir şey olamaz demokrasilerde. Vatandaş oy verecek, gereğini yapacaksın. Eğer gereğini yapmıyorsan ayrılacaksın, bu kadar basit. yine yaparsan bak bir daha seni sandığa götüreceğim diyorlar, olacak şey değil... Yolsuzluk konusunda toplum duyarlı, fakat çok sıradanlaştı. Bakıyoruz iktidara yolsuzluk yapmayan adam mı var? AKP artık yolsuzluklarla anılan bir parti. Batı’da da böyle, ülkemizde de böyle, bilinen bir gerçek. Elini nereye atarsan kendisine bir şeyler yaratmaya, almaya çalışan bir parti. Burası Teksas herkes havaya ateş açabilir DP Genel Merkezi’ne yönelik saldırıda yer alan tek tutuklu sanık Doğan Haydar Ciritlioğlu, “Binanın bütün katlarını gezdim. Kimseyi bulamadım” diyor. Sonra da binadaki kâğıtları tutuşturarak ateşe verdiğini anlatıyor. HDP avukatları soruyor. “Birini bulsaydın ne yapardın?” Ciritlioğlu büyük bir rahatlıkla, “Kimseyi bulamadığım için bir şey yapmadım” diyor. Bu diyaloglar 7 Haziran’da gerçekleştirilen saldırının ardından açılan davanan önceki gün görülen ilk duruşmasında yaşandı. Mahkeme tüm itiraflarına rağmen “delillerin toplandığı ve karartılamayacağı” iddiasıyla tutuklu tek sanığı tahliye etti. Aynı gün akşam 19.15 sıraları. Yer yine Ankara. Bu kez CHP Genel Merkezi’ne doğru siyah bir Peugeot yaklaşıyor. Binaya yakın yavaşlayan arabanın arka camı açılıyor. Koltukta oturan şahıs kolunu dışarı çıkarıyor ve elindeki silahla beş el ateş ediyor. Sonra da son sürat olay yerinden kaçıyor. Olayın ardından önce İçişleri Bakanı, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’i aradı. Otomobilin tespit edildiğini, filmlerin emniyete götürüldüğünü söyledi ve ekledi: “2 saat içinde biz olayı aydınlatırız.” Geç saatlerde ise bu kez Başbakan Davutoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. O da benzer açıklamalar yaptı ve “binaya değil havaya ateş edildiğini” söyledi. Dün Kılıçdaroğlu ile saldırıyı konuşurken, “Ama şu ana kadar yakalanan kimse yok” diyordu. “Size yönelik tehdit var mı” diyoruz Kılıçdaroğlu’na: “Doğrudan bize yönelik bir tehdit yok. Ama zaman zaman dikkatli olmamız yönünde uyarılar var. Görevli arkadaşlara zaman zaman uyarılar yapılıyor.” Eşi Selvi Kılıçdaroğlu, 7 Haziran sürecinde daha çok yanındaydı CHP liderinin. Bu kez çok yan yana göremeyişimizin nedeni de “güvenlik endişesi” miydi? “Hayır” diyor Kılıçdaroğlu, “O da kadın kolları ile çalışıyor. Dün Elazığ’daydı, bugün Maraş’a gidecek. İki ayrı kanaldan çalışıyoruz. O da çalışıyor.” Seul’de doktora yapan oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun siyasi İslami akımları incelediğini geçen hafta Taha Kıvanç’ın yazısından öğrenmiştik. Hatta Endonezya ile Türkiye’yi kıyaslayan bir çalışma yaptığını ve sonuçlarını babasına verdiğini de... “Henüz daha çalışmasını bitirmedi” diyor Kılıçdaroğlu. Çalışmanın “ilginç” olduğunu söylüyor. Hatta bir ara Kerem Kılıçdaroğlu’nu İstanbul Üniversitesi de konferans için davet etmiş. Bu davet şaşırtmış Kılıçdaroğlu’nu: “Bana söylediğinde oğlum gerçekten seni çağırıyorlar mı dedim. Evet baba dedi. Sonra ABD’de bir konferansa katıldı. Türkiye ile Endonezya arasında büyük bir benzerlik olduğunu ifade etti. Türkiye’yi biliyorum ama Endonezya’yı yeteri kadar bilmiyorum diye söyledi. Oraya önümüzdeki günlerde gidecek.” Biraz gecikerek vize alabilen Kerem Kılıçdaroğlu’nun tezini Kılıçdaroğlu gibi biz de merak ediyoruz. H CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in Liderler Turu’nda gazetemiz yöneticileriyle İstanbul’da buluştu. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Genel Yayın Danışmanı Doğan Satmış, Haber Koodinatörleri Murat Sabuncu ve Ayşe Yıldırım, Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve Haber Merkezi Müdürü Aykut Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı... Kasım seçimlerine 4 gün kala Cumhuriyet’le buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in “Eğer sandıktan 7 Haziran sonuçlarına benzer bir sonuç çıkarsa korkarım yeniden 3. seçim konuşulmaya başlanacak” açıklamasını ‘şantaj ve gözdağı’ olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Hem Türkiye’de hem T U AYK A Batı da AKP’nin meşruiY A K K KÜÇÜ yet sorunu var” diye konuştu. 1 Kasım seçimleriyle ilgili temel riskin seçmenin sandığa gitmemesi olacağının altını çizen CHP lideri, 7 Haziran’da olduğu gibi yine AKP tabanından oy alacaklarını söyledi. “İktidarda yolsuzluk yapmayan adam var mı” diye soran Kılıçdaroğlu, kamuoyuna, “1725 Aralık’ın hesabı sorulacak, kimsenin endişesi olmasın” mesajı verdi. (İpek Koza’ya kayyum atanmasıyla ilgili kararın sorulması üzerine): Çok tehlikeli bir gelişme. İki açıdan çok tehlikeli bir gelişme. Birincisi artık hükümet arzu ettiği medya grubuna el koyabilir, bu anlama geliyor. Hukuk yok, savcının bir yazısı ile nasıl Digiturk’ten 7 kanalı çıkardılarsa, bir yazı ile kayyum atıyorlar. İkinci tehlikeli bölüm, bunun tamamen bir terörle mücadele değil, bir AKP operasyonu olduğu ortaya çıktı. Sabah gazetesinin reklam müdürü, AKP’nin bilmem ne başkanı gibi. Tamamen bunlardan oluşan bir ekip. Bu da yargıya olan güveni biraz daha sarstı. Yani kararı yazan, kararı alan Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısı değil AKP Savcısı olduğu açıkça ortaya çıktı. Bu ülkede kayyumluk yapacak tarafsız başka bir adam bulamıyor musunuz siz? Hadi bu kararı aldın, mücadele edeceğim dedin, tarafsızlığını koru. Cumhuriyetin savcısısın sen, öyle insanlar atayabilirdi ki herkes evet bu insanlar bunu iyi yönetirler diye. Oraya götürdüler yine AKP yeni medya alanları kazanmış oluyor. Eğer buna medya yeterli tepkiyi göstermezse, aydınlar, sivil toplum örgütleri yeterli tepkiyi göstermezse, üniversiteler yeterli tepkiyi göstermezse AKP der ki “Ya ben ben her istediğimi yapabiliyorum ve kimse de tepki göstermiyor...” Göstermeliler. Her kuruma gelebilirler. Terörle bağlantı kurup. Ne olacak önce havuz medyasına yayın yaptırırlar, o yayından sonra gerekçe gösterip öbür tarafa gidebilirler. 1 AKP artık Türkiye’yi yönetemez artık Türkiye’yi yönetemez. Hem Türkiye’de hem batı da AKP’nin meşruiyet sorunu var. Demokrasi açısından, insan hakları açısından, hukuk açısından, hukukun üstünlüğü açısından AKP’nin meşruiyet sorunu var. Çünkü artık baskıcı bir yönetim, baskıcı bir iktidar olarak biliniyor. 13 yıldır iktidarı kullandı. Şimdi de iktidardan gitmemek için topluma şantaj dahil herşeyi yapıyor. ‘Biz gidersek kimse sana kömür vermez.’ Niye vermesin. Sen kömürü babanın ocağından mı çıkarıyorsun. Bu vatandaşın vergisini topluyorsun. Üstelik kömürü çıkarıyorsun, orada da yolsuzluk yapıyorsun. Biz bunun belgelerini açıkladık. Sonuçta vatandaşın inanması lazım, bunlar bu ülkeyi yönetemiyorlar. Terör bunların yüzünden, özgürlüklerin kısıtlanması bunların yüzünden, iktidarlarını korumak istiyorlar... ‘AKP rınç’ın söylemleri doğru ama samimi bulmuyorum. Düne kadar TRT ona bağlıydı, bize hiç yer vermiyorlardı. Neden o zaman itiraz etmedi de kendisine yer verilmeyince itiraz etmeye başladı.’ ‘A ARINÇ SAMİMİ DEĞİL Davutoğlu ile görüştüğümde şunu kendisine söyledim, yaptığım basın toplantısında da söyledim. Siyaset kurumunun çözüm üretmediği şeklinde, ya da çözüm üretemediği şeklindeki algı toplumda giderek güçleniyor. Ve bu biz siyasetçilere olan güveni büyük ölçüde sarsıyor. Şimdi Mehmet Ali Şahin’in 3. seçim söylemi bu güvensizliği daha da perçinleyen bir olay. Çok tehlikeli bir söylem, ‘Ya bana 400 milletvekili verirsiniz, ya da ben sizi perişan ederim.’ Açıkça topluma gözdağı veriyorlar. 400 milletvekili vermezseniz terörü başına bela ederim, doları fırlatırım, faizleri yükseltirim. Bunlar oluyor tabii bereket versin. Bütün bu olanlardan dolayı muhalefet sorumlu tutulamıyor. Sorumlu tutulan halkın kendisi, sen yaptın. Halka açıkça sana güvenmiyoruz, sen yanlış yaptın diyorlar. Doğru yapman için bana oy vermen lazım diyor. Bu algıyı zorla topluma dayatıyorlar. Bunu yapacaksın diye. Şahin’in söylediği de bu aslında. Sen yanlış oy kullandın, aynı yanlışı İktidarda yolsuzluk yapmayan adam var mı? Yolsuzlukların hesabı sorulacak, kimsenin endişesi olmasın. İlk bize koalisyon görüşmesi için geldiklerinde ‘Sayın Davutoğlu, bir koalisyon olursa kesinlikle biz 1725 Aralık ile ilgili gelecek önergeye evet deriz, bunu şimdiden bilin, ileride vay bize kazık attınız diye düşünmeyin’ dedim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneği ile ilgili bir kanun teklifi gelirse de biz ona da evet deriz. Çünkü bunu biz doğru bulmayız. Baştan bunları söyleyelim ki siz ileride ne oldu, vay efendim koalisyon ortağı diyenler kazık attı diye özel olarak bizi suçlamayın. Ayrıca yolsuzluk konusu, bakanlarla ilgili bir şey olursa biz hemen süratla sizden bizden eşit sayıda bakanı görevlendiririz, olayları masaya yatırırlar, yolsuzluk olduğu konusunda kesin bir kanaat ya da kaygı varsa Yüce Divan’a göndeririz. Sizden veya bizden fark etmez, Yüce Divan’a göndeririz. Bizim görüşümüz bu bunu kabul ederseniz bir sorunumuz yok dedik. 1725 Aralık’ın hesabı AKP TABANINDAN OY ALACAĞIZ eçen seçimlerde AKP tabanından iyi oy aldık, bu seçimlerde de AKP tabanından oy alacağımızı düşünüyoruz. Nedeni de şu: Geçen seçimlerde bizim bildirgemizde kaynak yok, uygulanamaz bunlar gibi dolaylı da olsa endişelenildi iktidar tarafından. Ama bizim seçim bildirge G miz örnek alınınca ‘demek ki CHP doğru yapıyor, doğruları söylüyor.’ O eski kaybı yıktık, o cenahtan daha fazla oy alacağımızı düşünüyoruz. HDP’ye giden oylar gelebilir tabi, gelmesini isteriz tabii. Onu bilemiyoruz, ne kadar oy gitti, nasıl gitti onları bilemiyoruz tabii. ‘70 ilden 506 genç IŞİD’e katıldı’ HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de IŞİD’e katılan 1050 Türkiye vatandaşı olduğunu, 1 Ocak’tan bu yana 70 ilden 506 gencin örgüte katıldığını söyledi. NTV canlı yayınında konuşan Kılıçdaroğlu, izlenen yanlış dış politikanın terörü Türkiye’ye taşıdığına işaret etti. Kılıçdaroğlu, “ 70 ilde IŞİD’in taban bulmasında en büyük sorumluluk hükümete düşmektedir. Bu terör örgütü büyük ölçüde korunuyor, üzerine gidilmedi. Başlangıçta gidilebilseydi bu tabloyla karşılaşılmazdı. Burada Diyanet İşleri Başkanlığı’na görev düşüyor. Bunların yaptıklarının Müslümanlık olmadığını sokak sokak cami cami anlatmaları lazım” dedi. eri CHP lid ğlu o r Kılıçda ‘Çok tehlikeli bir gelişme’ C Şeçimlerle ilgili beklenen heyecan yok, vatandaşta büyük bir sessizlik var. Seçim yorgunluğu var. Siyaset kurumuna güvenin azalması, vatandaşın sandığa gitmemesine yol açabilir. Niye ‘sandığa gideyim, benden oy istediniz kullandım, siz de benim oyumun gereğini yapmadınız, beni neden sandığa götürüyorsunuz’ diyebilir seçmen. Siyasetçiye güven azalacak, dolayısıyla vatandaş sandığa gidip herhangi bir tercihte bulunmak istemeyecek. Temel risk bu...’ Temel risk seçmenin sandığa gitmemesi DAVUTOĞLU’NUN ÖZGÜR İRADESİ YOK K ılıçdaroğlu, ‘Erdoğan, AKPCHP’nin yanyana gelmesine izin verir mi?’ sorusu üzerine şöyle konuştu: Erdoğan’ın izin verip vermemesinden çok daha önemli hükümet kurma görevi verilen kişinin kendi özgür iradesinin olup olmadığıdır. Diyelim birinci parti biz olduk, bize görev verdi. Bizim özgür irademiz var, biz bunu gayet biliyoruz. Başka bir partinin lideri birinci oldu. Onun özgür iradesinin olması lazım. Evet ben hükümeti kurarım demesi, Saray’dan bağımsız olması lazım. Bize oy vermezseniz faili meçhuller olacak diyorlar TERÖR İHRAÇ EDER HALE GELDİK izim Türkiye’ye karşı sorumluluğumuz var, insanlara karşı sorumluluğumuz var. Terör bir taraftan, dış politikadaki felaket. Düşünebiliyor musunuz, yurtdışına terör ithal eder hale geldik. IŞİD belası, düne kadar ses bile çıkarmıyorlardı. Eylemler yaptı, Musul’da konsolosluk basıldı, insanlar rehin alındı. Bütün bu tabloya baktığınız zaman gerçekten de Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyoruz. Kriz ekonomiye de yansıyacak zaten. Ben 7 Haziran öncesi 17 milyon yoksuldan söz ederdim. Şimdi yeni rakamlar açıklandı, 22 milyon yoksuldan söz ediliyor. İşsizlik emin olun, nereye gitsem bana uzatılan her kağıtta iş arayanlar. Felaket bir tablo. Buna yönelik bir çözüm tek satır yok. Yani hükümet ben işsizliği şöyle çözeceğim diye bir cümle dahi kurmuş değil. Çünkü onların çocuklarının hepsi iş güç sahibi. Sanıyorlar ki herkesin çocuğunun işi gücü var , yok öyle bir tablo. O nedenle bizim olay daha karamsar bir atmosfer yaratmamak, umudu beslemek için bizim birşeyler yapmamız lazım. Bunu yapmaya çalışıyoruz, yeterli yapıyor muyuz o tartışılabilir. Ama Türkiye’nin sahipsiz olmadığı, Türkiye’nin kendi sorunlarını aşabilecek kapasitesinin olduğunu ifade etmek istiyoruz. Seçim Güvenliği Eylem Planı B CHP 100 bin kişiyle sahada HP seçim güvenliğiyle ilgili aldıkları önlem ve yaptıkları çalışmalara ilişkin “Seçim Güvenliği Eylem Planı”nı açıkladı. CHP Bilişimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tayfun İşbilen, sahada görev yapacak on binlerce sandık sorumlusuyla seçime hazır olduklarını dile getirerek şöyle devam etti: “28 bin sandığın her birinde üçer görevlimiz olacak. Okul, bilişim, veri giriş sorumlularımız ve avukatlarımız var. Her seçimde olduğu gibi 100 bin kişiyle sahada olacağız.” Seçim günü ‘Sandıkbaşı Anlık Verisi’ ve ‘Islak İmzalı Tutanak Verisi’ şeklinde iki ayrı çözümle verileri toplayacaklarını belirten İşbilen, İstanbul için mobil uygulama tasarladıklarını aktardı. İşbilen şunları da ekledi, “Oy sayımı bittikten sonra, henüz daha ıslak imzalı tutanak oluşmadan önce arkadaşlarımız verileri toplayacak. Toplanan verileri, mobil uygulamayla bulunduğu sandığı seçtikten sonra sandığa ait bilgileri giriyor ve o sandık kapandıktan hemen sonra, sayım biter bitmez biz bu dataya ulaşıyoruz.” l İSTANBUL Cumhuriyet C Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun telefonu umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayarak, CHP Genel Merkezi’ne yapılan saldırıyla ilgili geçmiş olsun dileğinde bulundu. CHP Genel Merkezi önünde önceki akşam saatlerinde bir araçtan 5 kurşun sıkılmıştı. C AKP bölünür ya da bölünmez, o onların işi ’nin iç işini yalnızca gazetelerden takip ediyorum. Oralarda ne olup olmadığını bilmiyorum. AKP bölünür o zaman bir şey olur, böyle bir beklentiyi de siyaseten doğru bulmuyorum, bölünür veya bölünmez o onların işi.’ ‘AKP Saray’a sadece hükümeti kurabilir isteği götürecek o kadar. Davutoğlu’nun maalesef özgür iradesi yok. Yönetim boşluğu da oradan ortaya çıkıyor, ülkeyi kimin yönettiği hepimizin malumu. Sorumsuz bir kişi anayasaya göre hiçbir sorumluluğu olmayan kişi ülkeyi yönetiyor, sorumlu olan kişi de bir köşede durmuş bekliyor. MARAŞ MİTİNGİ ılıçdaroğlu, dün seçim çalışması için gittiği Kahramanmaraş’ta ilk olarak Elbistan İlçesi’nde yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini vaat etti. Kılıçdaroğlu, emeklilere 2 maaş ikramiye vereceğini yinelerken, “Düne kadar ‘kaynak yok’ diyorlardı. Şimdi Allah’a şükür onlar da Mobil uygulama tasarlandı K söylemeye başladı. 13 yıldır sen armut mu topluyordun? Asgari ücreti net 1500 lira yapacağız. 7 Haziran öncesi ‘Olmaz, olmaz’ diyorlardı şimdi utangaç şekilde ‘Biz de 1300 yapacağız’ diyorlardı. Hani kaynak, para yoktu?” dedi. Kılıçdaroğlu, Maraş’a giderken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Beyaz Toros’ sözlerinin “Bize oy vermezseniz fa ili meçhuller olacak” anlamına geldiğini söyledi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı raporuna göre 20032014 yılları arasında 200 faili meçhul cinayet bulunduğunu anımsatan CHP lideri, konuyla ilgili 24 kez önerge verdiklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, “AKP kendi dönemindeki 200 faili meçhul için verdiğimiz 24 önergenin tamamını reddetti” diye konuştu. l KAHRAMANMARAŞ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle