19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 21 Ekim 2015 KULTUR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Özer Toraman’ın sergisi artnivo.com Project Space’te artnivo.com, ekim ayında taşındığı proje alanı olan artnivo.com Project Space’te Özer Toraman’ın ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. İsmini Antony and Johansons’ın “You are my sister” adlı parçasından alan sergi, sanatçının uzun süredir üzerinde çalıştığı toplumsal normlar üzerine kurulu cinsel kimliğin sınırlamalarını sorgulayan androjen ve flu portrelerden oluşuyor. Sergi, 12 Aralık’a kadar artnivo.com Project Space”te görülebilir. 30 YAYINEVİ HEP BİR AĞIZDAN: Dün 30 yayınevinin temsilcileri bir araya gelerek ‘Barışı Vurdunuz, Suçlusunuz!’ başlıklı bir ortak bildiri okudular. Toplantıda yaklaşan İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı’nda katliamı anacak bir dizi protesto da planlandı. ün 30 yayınevinin temsilcileri, İstanbul Cağaloğlu’ndaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti binasında yapılan basın toplantısında, Ankara katliamını lanetleyen ortak bir bildiri okudular. Türkiye Yayıncılar Birliği’ni temsilen, birliğin yönetim kurulu başkanı Metin Celâl’in de katıldığı toplantıda okunan ‘Barışı Vurdunuz, Suçlusunuz!’ başlıklı bildiride kısaca şöyle denildi: “Katliamın asıl sorumlusu, aklımızla alay edercesine yakalayıp adalete teslim ettiklerini söyledikleri canlı bombalar değil, devlettir. Haftalarca önce izni alınmış ve ilan edilmiş bir mitingin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan iktidar, hiçbir önlem almayarak o canlı bombaların kitlenin içine D Bildiriyi imzalayanlar Bildiride imzası olan yayınevleri: Agora, Alef, Aram, Aykırı, Ayrıntı, Belge, Bulut, Can, Cem, Ceylan, Dipnot, Ege, Encore, Epos, Habitus, Islık, İthaki, Kalkedon, Metis, Notos, Pencere, Peri, Say, Sel, Sözcükler, Su, Tekin, Verita, Versus, Yordam. rahatça sızmasına zemin hazırlamıştır. Saldırı öncesinde âdeta saEZGİ hayı saldırı için ATABİLEN boşaltan polis, bombalar patladıktan sonra ambulanslardan önce alana gelmiş, ölülerin ve yaralıların olduğu alana gaz sıkmış, insanları coplamış, tazyikli sularla delilleri karartmıştır. Yüksek sesle hatırlatıyoruz: Açığa çıkarılmamış her su ‘Katliamın sorumlusu iktidardır!’ çun faili devlettir. Bu gerçeği, yakın tarihteki failleri açığa çıkmamış katliamlardan biliyoruz.” Bildirinin okunmasının ardından yayıncılar, buluşulan bu ortak zemindeki faaliyet planını belirlemek için fikir alışverişinde bulundular. Buna göre, ilk adım bugün saat 15.00’te sosyal medya hesapları üzerinden tüm yayınevlerinin katliamı 17 lanetleyen bir görsel malzemeyi aynı slogan ve hashtag ile paylaşması olacak. Asıl hedef ise, 7 Kasım’da başlayacak 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda Ankara, Diyarbakır ve Suruç katliamlarında ölenleri unutturmamak için bir dizi protesto yapmak. Fuarda, katliamlarda ölenleri ‘birer sayı’ olmaktan çıkartmak için, fotoğraf ve hayat hikâyelerinin yer alacağı broşür, ayraç, afiş gibi basılı malzemeler hazırlanacak. Fuar sonrasında ise hesabı sorulmamış katliamları araştırıp belleklere kazıyacak yayınlar hazırlanıp, arzu eden yayınevleri tarafından basılan kitaplar üzerine katliamı hatırlatacak yapışkanlı kâğıtlar yerleştirecek. Orhan Alkaya, Iraz Yöntem, Özgürefe Özyeşilpınar, Meltem Cumbul ve Avukat Sera Kadıgil. ‘Bizi sıfırlayamazsınız!’ yuncular de davası açıldığı, Sendikası, İsdavanın da oyuntanbul Bücu lehine sonuçyükşehir Belediyesi landığı ve karaŞehir Tiyatroları’nın rın Y argıtay tara(İBBŞT) 2013’te “Fafından da onanaCEREN reli Köyün Kavalcırak kesinleştiğini ÇIPLAK sı” oyununda ayakbelirttiler ancak kabı kutusu gönderkesinleşmiş yarmesi yaptığı gerekçesiyle gıtay kararına karşın Şekurumdan attığı Özgürefe hir Tiyatroları’nın ÖzyeşilÖzyeşilpınar’ı, yargı kararı pınar işe idaesini yapmana karşın işe adresini yapdığını ve sürekli olarak bir madığını açıkladı. “oyalama politikası” yapAynı zamanda Oyuncular tıklarını vurguladılar. Sendikası’nın üyesi olan Toplantıda, “Şehir TiyatÖzyeşilpınar için dün senroları gibi yüz yıllık bir kudikanın başkanı Meltem rumun saygınlığına gölge Cumbul’un da katıldığı bir düşüren İstanbul Büyüktoplantı düzenlendi. Topşehir Belediyesi’ni kınıyor, lantıda, haksız yere işten taşeron işçiliğe karşı Oyunçıkarmanın en büyük nede cular Sendikası olarak başninin, Şehir Tiyatroları’nın latmış bulunduğumuz huda en büyük sorunlarından kuk mücadelemizi üyemiz biri olan ve sanat emekçiolsun olmasın tüm sanat lerinin haklarını sömüren emekçileri adına her alan“taşeron işçiliği” olduğu da sürdüreceğimizi bildirivurgulandı. Özyeşilpınar’ın yoruz” denildi. da bu nedenle kolaylıkla işToplantıda konuşan Özten çıkarıldığı söylendi. İş gürefe Özyeşilpınar ise “Ülten atıldıktan sonra işe iake gündemi bu kadar ka Oyuncular Sendikası, Şehir Tiyatroları’nda ayakkabı kutusu göndermesi yaptığı için kurumdan atılan oyuncunun yargı kararına karşın işe iadesinin yapılmadığını açıkladı. O Canan Dağdelen’in kişisel sergisi ‘İkili Yapı’ 13 Kasım’a kadar art ON İstanbul’da Formların manevi açılımı... rt ON İstanbul bu aralar çalışmalarını Viyana’da sürdüren sanatçı Canan Dağdelen’in kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Dağdelen’in “İkili Yapı” adlı sergi konsepti ikili bünye ve yapılanma üzerine kurulu. Mimariyle yakından ilgilenen ve mimari formları farklı içeriklerle yorumlayan Dağdelen, çizgi dışı deneylere giriştiği bu sergide, formların manevi açılımlarını sorguluyor. Dağdelen, “Serginin ve yapıt adları, içeriği tam doğru noktaya odaklayabilmek adına çok severek, adeta oyun oynar gibi yaptığım incelemelerin sonucunda ortaya çıkıyor. Küçük, büyük harf yazılımlarıyla hafif vurgular yapmak bile büyük farklılık yaratıyor. Ana mekânda kurulu Yansıma adlı yerleştirmeye, sekizgen plan ve kubbeden oluşan mimari form hâkim ki, bu Haseki Hürrem Sultan Hamamı’nın sıcaklık bölümlerinden. İkili yapıtı mekâna, karşılıklı, adeta birbirlerine ulaşmak, değmek istermişçesine mesafede, farklı yüksekliklerde, kırk derece açılı konumladım. Çalışmayı yine iki noktadan, yukarıdan ve aşağıdan tutturarak gökçül ve yercil olanla ilişkide orta boşlukta dengeledim. Çünkü sonuçta her gün maddiyat ve maneviyat arasında kurmaya çabaladığımız çok hassas bir denge var. Burada başka dengeler de söz konusu, karşıtlıkları yaşamımıza katabiliyor, hoşgörülü olabiliyor muyuz? Yapıtta biri eşinin yansıması; na bulanmış, bu kadar kan ağlarken yürekler; bu hukuksuz, kanunsuz, haksız ve insaniyet yoksunu uygulama hakkında düzenlemek zorunda kaldığımız için özür dileriz” diye söze başladı. Özyeşilpınar “Belki çocukluk idealimiz olarak seçtiğimiz ve aşkla yaptığımız işimizden, kutsal saydığımız sahnemizden, aidiyet duygusuyla sarıldığımız dostumuzarkadaşımız ve hatta seyircimizden uzaklaştırabilirsiniz bizi, bir süre de olsa! Borç batağında debeletip, açlıkla da sınayabilirsiniz elbet!.. Lakin asla sıfırlayamazsınız! Ne barışı, demokrasiyi ve ülkesini her şeyden çok seven, Atatürkçü yüreklerimizi ne de içinde bulunduğunuz gafleti, dalaleti ve hatta hıyaneti yüzünüze vuran nefesimizi! Gün gelir tarih herkesi hak ettiği yerde yazar” şeklinde konuştu. a Fransız ödül listesinde Türkiye’den iki yazar ürkiye’den iki yazar Oya Baydar ve Hakan Günday, Fransa’nın en önemli edebiyat ödüllerinden Prix Femina ve Prix Médicis ödüllerinin yabancı roman kısa listelerine girdi. Fransız edebiyat çevrelerine göre her iki roman da jürilerin favorileri arasında yer alıyor. Prix Femina’nın sonucu 4 Kasım’da, Prix ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK T karşıtı ise haliyle kendisinin aynısı; gerçekte de birbirimizden hiçte farklı değiliz zannettiğimiz kadar. Beni bu noktaya hamamın kadın ve erkek için olan çift sıcaklık bölümlerinin eş ve sırt sırta konumlandırılması getirdi. Böylece, kadın erkek, gece gündüz veya boş ve dolu gibi pek çok dual kavramlara da gidiyor” diyor. Sergi konseptinin çıkış noktasını, bir Mimar Sinan yapısı olan Haseki Hürrem Sultan Hamamı’nın çifte bünyesinin oluşturduğunu söyleyen Dağdelen, “Tarihe, geleneğe yakınlaşmak hoşuma gidiyor. Çoğunluk la toprak gibi kadim, geleneksel, biraz da bugünkü çağa tam uymayan malzemeler ile çalışıyorum. Sanatçı olarak bağ kurabildiğiniz, hissettiğiniz konular, sorunlarla ilgilenirsiniz ki bu herkes için çok farklıdır. Ben ilgilendiğim mimari dönemle, malzemeyle çok yakın bir ilişkideyim. Geleneğin verileri ile çalışan bir sanatçı olarak tanımlanırken, kendimi binlerce yıllık çömlek ve kaligrafi geleneğinin de uzantısında hissediyorum” diyor. Mimar Sinan’ın Haseki Hürrem Sultan Hamamı, yapısındaki tekrarları, bölümlerinin sırt sırta dizi Kasım’da Viyana Projektraum Viktor Bucher’de kişisel sergisinin açılacağını söyleyen Dağdelen, “Gelecek yıl ise yine Viyana’da benim için manevi değeri çok büyük olan bir müze sergisinde, çalışmalarımda yazının yirmi dört yıl içinde aldığı Yeni sergi Viyana’da 12 yolu, gelişmelerini gösteren bir sergim olacak. Kaligrafik bezemeli çanaklardan başlayarak iki boyuttan, yazının nasıl üçüncü boyuta mekana girdiğini ve sonunda mekanda çözüldüğünü gösteren bir konsepte. Ben de merakla bekliyorum” diyor. limi, farklı kubbe yükseklikleri ve bunlardan oluşan muhteşem ritmi uzun yıllar önce dikkatini çekmiş Dağdelen’in. “Sonuçta beni çeken, heyecanlandıran bir şeylerin üzerine bilinçli bilinçsiz gidiyorum, bilinmedik bir yolculuğa çıkar gibi. Yıllardır üzerinde çalıştığım kare ve sekizgen taban planlı mimari ana formlar var, bunları hamamın soğukluk ve sıcaklık bölümlerinde bir yapıda birlikte bulmak beni son derece sevindirdi. Hamam yapıtının işlevindeki su ile temizlenme, arınma kavramları da anlatmak istediklerimle tam örtüşüyor. O yüzden hamamın en önemli mekânının sıcaklık olduğunu tanımlayarak, Yansıma işini geliştirdim” diyor. Sergide yer alan bir de küçük objeler var. Bunlar adeta model tadında, hamamın dört ana mekânın ölçekli küçültülmesiyle oluşan form oyunları, veya Necmi Sönmez`in tanımıyla, bunlar formun belirleyiciliğini kırıp, sırsız mat porselenin soyutlayıcı yardımıyla adeta izleyiciler için “düş mekânları” kurguluyorlar. Sergi 13 Kasım’a kadar görülebilir. Medici’nin sonucu ise 6 Kasım’da ilan edilecek. Dünya çapında tanınmış yazarlara verilen bu ödüllerden Prix Femina bugüne kadar Türkiyeli bir yazara verilmemişti. Prix Medici’yi ise Orhan Pamuk ‘Kar’ romanıyla kazanmıştı. Hakan Günday’ın ‘Daha’sı Fransızcada ‘Encore’ başlığıyla Galaade tarafından, Oya Baydar’ın ‘Sıcak Külleri Kaldı’ romanı ise ‘Et ne reste que des cendres’ adıyla Phebus Yayınları’nca basılmıştı. l Kültür Servisi Salon bu hafta rengârenk alon İKSV bu hafta yerli müzisyenlerin caz, rock ve Anadolu ezgilerini dinleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Korhan Futacı, Berke Can Özcan ve Barlas Tan Özemek’in doğaçlamaları ve gürültülü cazdan beslenen yeni projesi Marika, bugün dinleyicilerle buluşuyor. Neşet Ertaş ekolünün en önemli temsilcilerinden sayılan İsmail Altunsaray bağlamasıyla dinleyenle Elif Çağlar, 24 Ekim’de Salon İKSV’de cazseverlerle buluşacak. S ri bugün ağırlayacak. Kaan Sezyum, Kerem Tüzün ve Cem Ömeroğlu’dan oluşan alternatif rock grubu Kök ile Meshuggah ve Tool gibi grupları andıran tarzıyla dikkat çeken enstrümantal progresif rock grubu Kes, 23 Ekim’de Salon’a konuk olacak. Caz müzisyeni Elif Çağlar ise eğlenceli şarkılarıyla 24 Ekim’de cazseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. l Kültür Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle