19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 21 Ekim 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 Gaziantep’te katliamdan dönüldü rtalık toz duman. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi geçen hafta Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sinde “PKK terör örgütü değildir” dedi ve kıyamet koptu. Kıyamet önce program sırasında koptu. Katılımcılar Elçi’nin sözlerini “Şiddet ve nefretle” protesto ettiler. Ardından milliyetçilik, ırkçılık ve dincilik bulamacında yol alan malum medyanın habercileri, yorumcuları Tahir Elçi’ye yüklendiler. Onun da ardından “suç mahalli”ndeki yetkili savcılık olan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı bu sözleri nedeniyle Elçi hakkında “Terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma başlattı. Savcılığın iddiasını ciddiye alan Bakırköy 2’nci Sulh Ceza Hâkimliği de Tahir Elçi hakkında yakalama kararı çıkardı. Diyarbakır Barosu’ndaki odasında oturan, evi belli, adresi belli, işi belli Tahir Elçi polisler tarafından “yakalandı” ve mevcutlu olarak Istanbul’a getirildi. Dün sabah savcının karşısına çıkarıldı. Savcı da bu ağır suçu(!) işleyen, kaçma tehlikesi(!) bulunan, delilleri karartabilecek(!) olan Tahir Elçi’yi tutuklama istemiyle sulh ceza hâkimliğine sevk etti. Diyarbakır Baro Başkanı hakkında çıkarılan yakalama kararının gerekçesi de var. Aynen aktarıyorum: “Şüpheli hakkındaki soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklandığı, tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamadığından ve tebligat yapılamayacağı anlaşıldığından yakalama emri düzenlenmesine...” Vay be... Keşke bana sorsalardı. Hem Elçi’nin telefonunu verirdim, hem de Diyarbakır Baro binasının adresini verir, bir de, “Şurdan şöyle gidin, şurdan dönün, sonra kime sorsanız gösterir” diyerek yerini tarif de ederdim ve böylece Baro’daki makam odasında oturmakta olan Tahir Elçi’ye kolayca ulaşırlardı. Neyse... Mahkemenin kararı ne olursa olsun, bir baro başkanının “yakalanarak” yargıç karşısına dikilmesi sanırım Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk tarihinde onurlu yerini şimdiden aldı. Bunu başaranları tebrik edelim ve tartışmanın özüne geçelim. *** Sizce “PKK bir terör örgütüdür” ya da “PKK bir terör örgütü değildir” demek suç olabilir mi? Durun cevap için acele etmeyin. Bir başka sorum daha var: Sizce “FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) bir terör örgütüdür” ya da “FKÖ bir terör örgütü değildir” diyenlerden hangisi yanılmaktadır? Kendine çizdiği hedeflere ulaşmak için terörü bir siyasal mücadele yöntemi olarak kullanmak elbette suçtur. Keza terör uygulayan bir örgütün eylemlerini kutsamak, övmek, olumlamak da suç olsa gerek. Ancak bir örgütün, terör örgütü olup olmadığını tartışmak niye suç olsun? Terör hukukun tartışmalı kavramlarından biri. Bu köşe derin bir hukuk tartışmasının alanı olamaz; zaten benim haddimi de aşar. Ama gençliğinde “Ayrılıkçı Vietkong çeteleri Saygon hükümetine karşı terör eylemlerini kırlardan kentlere taşımaya başladı” haberleri ile sık, çok sık karşılaşmış bir gazeteciyim. Keza benim kuşağım, Leyla Halit 1969 Ağustos’unda Amerikan TWA uçağını kaçırıp, Şam Havaalanı’na indirip, yolcuları boşalttıktan sonra havaya uçurduğunda bütün Batı medyası ve o kirli pınardan beslenen Türkiye medyası “Filistinli teröristler... FKÖ terör örgütü... El Fetih teröristleri” başlıkları ile karşılaştı ve bu yıllar ve yıllar boyu sürdü. Gözden kaçırılabilir mi? Bugün Birleşmiş Milletler binasında Filistin bayrağını dalgalandıran sürecin mimarları “FKÖ terör örgütü” idi... O yüzden oldum bittim bir siyasal hareketin terörü mücadele yöntemi olarak kullanmasıyla o örgütün “terör örgütü” olarak nitelenmesi arasında bir fark olup olmadığı benim ve benim kuşağımın gazetecileri için ciddi bir tartışma ve sorgulama konusu oldu. Terörü asla kutsamadan, terörü asla savunmadan, ona asla güzellemeler düzmeden kime, neden terör örgütü denmesi gerektiğini cesaretle tartışmak kanımca düşünce özgürlüğünün alanına girer. “Tahir Elçi de bu özgürlüğü kullandı” desem savcı beni de yargıç karşısına mı dikecek? Sanmıyorum. PKK terör örgütü, peki FKÖ neydi? O uruç ve Ankara katliamlarının ardından IŞİD’e bağlı canlı bombalar tartışmasına yeni boyut kazandıracak yeni bilgiler ortaya çıkmaya başladı. HDP Eş ERDEM Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İmGÜL ralı heyetine yönelik suikast girişimlerinin izleri, Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan canlı bombaların hedefleriyle ilgili ipuçları verdi. Ankara Garı’ndaki saldırıyı gerçekleştiren 2 canlı bombadan sonra kalan 2 canlı bombanın HDP’lileri hedeflediği belirlendi. Edinilen bilgilere göre canlı bombaların hedefi HDP’nin 1 Kasım öncesi ger S 18 Ekim’de Yüksekdağ’ın katılımıyla Gaziantep’te düzenlenmesi planlanan mitingin iptalinin altından, iki canlı bombanın saldırı hazırlığı bilgisi çıktı çekleştireceği mitinglerdi. HDP’nin taslak miting programına göre Ankara’daki katliamdan tam 8 gün sonra 18 Ekim tarihinde Gaziantep mitingi düzenlenecekti. Bu miting, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleştirilecekti. Ankara katliamının ardından, HDP yönetimi, ortaya çıkan tehlikeyi dikkate alarak önce mitingleri iptal etmeyi tartışmaya açtı. Gelen bilgi üzerine parti yönetimi, 15 Ekim’de Türkiye’deki tüm mitinglerini iptal etme kararı aldı. Bu kararın altından Ankara’daki saldırıyı düzenleyen 2 canlı bombanın ardından halen yakalanamayan diğer 2 canlı bombadan duyulan kaygı çıktı. Edinilen bilgiler, HDP yönetiminin Gaziantep mitingini bu iki canlı bombanın saldırıda bulunacağı bilgisinin ulaşması üzerine iptal ettiğini gösteriyor. HDP yönetimine mitinglerle ilgili karar aşamasındayken saldırı olasılığına ilişkin bilgi “Mitinglere yönelik canlı bomba saldırıları konusunda ciddi hazırlıklar var. Türkiye’ye Ankara saldırısından önce 4 canlı bomba girdi. 2’si Ankara saldırısın da görev yaptı. İkisi de başka bir yere götürüldü. Şu anda serbest dolaşıyorlar. Çok büyük olasılıkla Gaziantep’e götürüldüler. Ankara’dan sonra Gaziantep’e saldıracaklar” şeklinde geldi. Figen Yüksekdağ, mitingin iptalinden bir gün sonra Gaziantep’te milletvekili adaylarının katılımıyla basın toplantısı yapmakla yetindi. Demirtaş’a yönelik suikasta ilişkin hükümete yaptığı başvurulardan hiçbir sonuç alamayan HDP yönetimi de, “mitingin kana bulanacağı, polisin önlem almayacağı, ikinci bir Ankara katliamı yaşanacağı” değerlendirmesiyle mitingi iptal etti. İptal kararıyla Türkiye’nin yeni bir katliamdan kurtulduğu belirtiliyor. İptal kararı kurtardı Koalisyon için AKP ve CHP ile konuşuruz DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Kasım sonrası HDP’nin geniş tabanlı bir koalisyon içinde yer alabileceğini belirterek, “Eğer koalisyonda bize iş ve görev düşerse ki biz buna açık olacağız AKP ve CHP dahil olmak üzere oturup konuşacağız” açıklamasını yaptı. Demirtaş, 1 Kasım seçimlerine 10 gün kala Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı: n Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP hakkında “Parti demeye dilim varmıyor. Ben onlara organizasyon diyorum” dedi. Bu ifadeyi nasıl buldunuz? Doğru diyor. Biz büyük bir siyasi organizasyonuz. Zaten siyasi parti olmak bunu gerektirir. Kendisi siyasi partiyi şirket zannediyor, anonim şirket olarak görüyor. Kendisi o şirketin CEO’su olduğu için bizi anlayamıyor. Asıl siyaMAHMUT si organizasyon biziz. Onun düşündüLICALI ğü gibi bir siyasi parti değiliz. DEMİRTAŞ’TAN CUMHURİYET’E ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR: H Demirtaş, gazetemiz Haber Koordinatörü Murat Sabuncu, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül ve Parlamento muhabirimiz Mahmut Lıcalı’nın sorularını yanıtladı. Fotoğraf: VEDAT ARIK ‘Ölenlerin hatırası için sandığa’ ‘UTANÇ VERİCİ’ n Abdullah Gül’ün sizi araması AKP içinde büyük bir tartışma başlattı. Davutoğlu, Gül’ü bu nedenle eleştirdi. Çok üzücü, çok utanç verici bir şey tartışmanın bu şekilde yürüyor olması. Sonuçta çok sayıda üyemizi, milletvekili adayımızı orada kaybettik. CHP’nin ve EMEP’in üyeleri vardı. Dolayısıyla sırf HDP kimlikli 36 kişi orada katledildi. Ülkenin uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin bu kurumların temsilcilerini arayıp hem bizlere hem de bizler aracılığıyla ailelere taziye dilemesi çok normal ve insanidir. AKP toplumdaki bütün kargaşa, ölüm kan ve gözyaşını siyasi bir rant hesabı olarak gördüğü için Başbakan o nedenle öfkelendi. Ben hayatımda bu kadar utanç verici başka bir cümle hatırlamıyorum. İnsanlıktan çıkmak üzereler bu AKP eliti. n Başbakan sizi Diyarbakır saldırısından sonra telefona çıkmamakla da eleştirdi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan taziye telefonu beklemedim. Diyarbakır mitingine yapılan saldırıda aradıklarında da konuşmak istememiştim. Bu defa da beklemedim. Çünkü acımızı samimi ve yürekten hissettiklerine inanmıyorum. Başbakan Ankara patlamasının ne kadar AKP oyunu artırdığını hâlâ konuşabiliyor. IŞİD bir tehdit ve tehlike. Herkese saldırabilir. Ama IŞİD neden hep bize saldırıyor? Bunun sebebi Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın sürekli bizi hedef gösteriyor olmasıdır. O nedenle bu katliamda sorumlulukları vardır. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi biz öldükten sonra telefon açıp, “Çok üzüldük. Başınız sağolsun. Acı hepimizin acısıdır” demeleri samimi gelmiyor. n HDP’nin seçim beyannamesini, özyönetim vurgusu nedeniyle toplattılar. 1 Kasım’da seçmende sandığa gitmeme eğilimi olduğu yorumları yayonla yapabilecek gücüParti tüzüğü nedeniypılıyor. Siz bu yoruma katılıyor musunuz? le kapatma davası aça Türkiye’nin batısı da doğusu da bir seçim atmosferi yaşamıyor. 7 Haziran’da müz olursa bu Türkiye açıinsanlar hasta yatağından kalkıp sandığa gitti. AKP tam da bu heyecanı kırbilirler mi? sından çok daha kazandırımak için seçim kararı aldı. Bunun kısmen etkili olduğunu görüyoruz. AKP’nin cı olur. 7 Haziran seçimleYapmak isteyecektam da amacı budur. Dolayısıyla sandığa gitmeyecek herkes AKP’ye oy verlerdir. Çünkü AKP’nin ri bir kırılma yarattı, ama miş sayılır. Bu nedenle herkes iyi düşünsün. Ankara Garı’nda kaybettiğimiz önündeki en büyük enErdoğan bu kırılmanın kainsanların hatırası için 1 Kasım günü evde oturmayın. Gidin oyunuzu kullanın. lıcılaşmasını önlemek için gel HDP. HDP diye bir parti ortada kalmazsa, tekrar bir seçim kararı alatir. Şu anda AKP’yi aşan derinleşmiş bir HDP’nin oyları dağıtılırrak toparlanmak istedi. Taşların yerikırılma ve kutuplaşma var. Bunu da yasa bunun en büyük kısmı AKP’ye gider ne oturması için bir sonraki seçim gerediye düşünüyorlar. HDP’ye hukuksuz ne ratan AKP’ydi, çözmesi gereken bizlekiyor. Bu erken de olabilir, 2019 da olariz. Bunun da yolu koalisyondur. Bir par bilir. yaparsak önemli değil diye düşünüyortinin tek başına iktidar olması normallar. Biz beyannamemize “Biz tek adamn HDP 1 Kasım sonrası hangi partilık bir yönetim kuracağız. Bütün yetkile de bir ülkede kaygı da yaratmaz. Demok lerle koalisyon kurabilir? ri tek bir adama vereceğiz” deseydik yar rasinin gereğidir saygı duyarsınız. Fakat Biz Sayın Bahçeli gibi yaklaşmıyoAKP bu gücünü toplumun geri kalanını gı toplatma kararı almazdı. Girdiğimiz ruz. MHP’yi inkâr eden bir tavrımız yok. baskılamak için kullanıyor. Bu gücünü 67 seçimdeki beyannamelerimizin taMHP’ye oy vermiş herkese saygı duyukötüye kullanan, kendisine oy vermeyen yoruz, hepsi de şerefli insanlardır. Anmamında bu vardır. HDP’yi kriminal bir bütün çevrelere düşman hukuku uygula cak MHP ile koalisyonda anlaşmamız parti olarak, suç odağı bir parti olarak göstermek istiyorlar. En büyük suç odağı yan bir iktidar var. mümkün değil. Diğer seçenekleri de haline gelmiş parti AKP’dir. ’ mutlaka seçim sonrası oturup konuşmak akınlar y n 1 Kasım’dan sonra çözüm süreci ‘360 derece lazım. Biz HDP olarak ülke yönetiminde tekrar canlanır mı? olursak Türkiye’nin toparlanması açısınn CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşTürkiye toplumunun önemli bir kısmı dan çok önemlidir. Ya geniş tabanlı bir tünüz. HDP ile CHP arasında yeni bir savaşa karşı. Fakat bu seçim çok önemli koalisyon konuşulur ya da bizim de desbir mesajı görünür hale getirecektir: Ger sayfa mı açılıyor? tekleyebileceğimiz iktidarın içinde olAçılsın isteriz. Açılması lazım, çekten barıştan yana olanlar barış adımasak bile temel ilkelerle Türkiye’de Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ankara na çözüm projesi ortaya koyan partileGarı önündeki tabloyu gördünüz. HDP’de kırılmaları toparlayabilecek bir hükümet re oy vermeliler. Savaştan yana insanlar da savaş isteyen partilere oy verecek 36, CHP’de 11 kişi yaşamını yitirmiş. Ba programı çıkarmaya çalışabiliriz. n 7 Haziran’dan önce AKP ile koalislerdir. O da AKP ve MHP’dir. Eğer Türki rış isteyenler kimdir bakınca anlıyorsuyona ‘Hayır’ diyordunuz, şimdi ‘Geniş nuz. Saldırganların kimliği de savaşı isye toplumu barıştan yana bir tavır koytabanlı bir hükümet olabilir’ diyorsuteyenlerin kim olduğunu gösteriyor. IŞİD mak istiyorsa AKP ve MHP savaş blokunuz. İçinde AKP de olabilir mi? nun uzağında olmalıdır. 1 Kasım akşamı AKP’nin beslemesi ve tetikçisidir. İdeoOlabilir. Seçimden sonra AKP’nin de barış isteyen çevrelerin gücü artmış ola lojik olarak da birbirine çok ters değilçok büyük bir tartışma yaşayacağını düler; 360 derece birbirine çok yakınlar. rak çıkarsak 2 Kasım’da umutlu oluruz. AKP bütün bu hile ve baskılarla tek başı Türkiye’deki hücreleri istihbaratçılar ta şünüyorum. Eğer koalisyonda bize iş ve görev düşerse ki biz buna açık olacağız rafından kuruldu, kollandı. Hâlâ da faalna iktidarı gerçekleştirirse savaşı derin oturup, konuşacağız. AKP ve CHP daler. İnsanlar ben HDP’liyim, CHP’liyim leştirecektir. hil olmak üzere. Barış isteyenlerin dekimliğinden öte ben barış istiyorum din 1 Kasım sonrası en iyi hükümet ye bir araya geldiler. Siyaset kurumunun mokrasiden yana olanların gücü ne kasenaryosu sizce nedir? dar fazla olursa AKP’yi sınırlamak o kaEn iyi seçenek şu an koalisyondur. Tek da bunu görmesi lazım. Bizler barış, dedar kolay olacaktır. Artık 2019’a kadar başına biz bile 276’yı bulsak Türkiye açı mokratik bir anayasa ve özgürlükçü bir gitmeyebilir ama bir koalisyon kurulalaiklik istiyor muyuz? Gelin bunları hep sından iyi değildir. HDP tek başına ikcak artık. Biz bu yüzden açığız. birlikte savunalım. Bunları ortak koalistidar olsa bu da Türkiye için bir tehdit DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşmek için İstanbul’da Florya’daki milletvekilleri misafirhanesindeyiz. On gün sonra seçim var ama gündem “acılar”. “Seçim havası yok, yas havası var” diye başlıyoruz konuşmaya. Sohbetin ağırlığı da bu yönde oluyor. Detayları, özellikle seçim sonrası için “AKP ile de CHP ile de koalisyon görüşmesi yaparız” kısmını Mahmut Lıcalı’nın haberinden okuyacaksınız. Ben Demirtaş ile konuştuğumuz bir diğer konuyu; “1 Kasım seçimleri sürecinde HDP’ye gazete ve televizyonlarda ambargo uygulanmasını” yazacağım. “7 Haziran sonrası ne siz ne diğer H HDP’liler ekranlarda ve gazetelerde yer bulabildiler, bunu neye bağlıyorsunuz” diye soruyorum. Konuşulacak bir iddiada bulunuyor: “AKP içinden bir Başbakan yardımcısı, medya patronlarını ve genel yayın yönetmenlerini hem kendisi direkt, hem de aracılar vasıtasıyla tehdit etti.” Şöyle bir gözümün önünden geçiriyorum medya gruplarını. Zaten havuz medyası kapalı, Cemaat medyası “sansür nedeniyle” yer verse de pek etkisi olmuyor demek ki tehdit edilen “mer ‘Başbakan yardımcısı medya patronlarını tehdit etti’ kez medya”. Demirtaş isim vermiyor. Ama durumdan da çok şikâyetçi değil. “Aslında iyi oluyor biliyor musunuz... İktidar kimi medya gruplarının HDP’yi parlatmasıyla oylarımızı artırdığımızı iddia ediyordu. Şimdi çoğu yer bize kapalı. Yine başarılı olacağız, bakalım ne diyecekler?” Konu tabii geçen seçimlerden önce CNNTürk’te Ahmet Hakan ile yaptığı söyleşideki “saz çalmasına da” geliyor: “Bunu büyüttüler, dillerine doladılar. Bakın biz bir realiteyiz... 1 Kasım seçimlerinden sonra; saz çalmasak da demek HDP’nin realitesi varmış, mevzu saz de ğilmiş diyecekler... Bunu göstereceğiz.” Son olarak PKK’lilerin mezarlıklarının devlet tarafından bombalanmasını konuşuyoruz Demirtaş ile... “Mezarlıkların bombalanması bunların cibiliyetlerini gösteriyor. IŞİD’vari bir uygulama. İslamın başına tarihte birkaç defa felaketler geldi... Türkiye’de ise İslamın başına gelen en büyük felaket AKP’dir... Hırsızlık, yalan, cenaze sürüklemek, mezarlık bombalamak... Hepsi İslama aykırı...” Demirtaş ile söyleşinin ardından kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Bir grup genç onu görünce gülerek yanına geliyor. Özellikle gençler arasında “medyasızlığa rağmen” hâlâ popüler... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle