Katalog

Cuma 2 Ekim 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK iyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde dün sabah evlerinden çıkan Astsubay Kıdemli Çavuş Tolga Topçuoğlu (26) ile Uzman Çavuş Sinan Uçan (31), otomobillerine bindikleri sırada PKK’liler tarafından çapraz ateşe tutularak şehit edildi. Beytüşşebap’taki bombalı saldırıda 1 asker, Mardin’in Nusaybin’de de Bagok dağında düzenlenen operasyonda da 1 asker şehit oldu. 3 hafta önceki Cizre saldırısında yaralanan polis Emre Akbaş da tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak şehit oldu. Silvan’da Topçuoğlu ile Uçan dün sabah saat 07.00’de göreve gitmek üzere, Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan Şirinevler Sitesi’ndeki evlerinden çıktı. Sitenin bahçesindeki otomobillerine binmeye hazırlanan Uçan ve Topçuoğlu’na, yüzleri maskeli PKK’liler otomatik silahlarla çapraz ateş açtı. Ağır yaralı olarak Silvan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 2 asker kurtarılamadı. Şehitler Diyarbakır Asker Hastanesi’nde düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı. Mardin’in Nusaybin ve Midyat ilçeleri arasındaki Bagok dağındaki çatışmada Çankırı nüfusuna kayıtlı Jandarma Komando Uzman Onbaşı Hakan Öcalan şehit oldu, 1 asker de yaralandı. Çankırı Valisi Vahdettin Özcan taziye mesajı yayımladı. Şehidin cenazesi bugün İstanbul Pendik’te toprağa verilecek. Silvan’da şehit düşen Jandarma Astsubay Tolga Topçuoğlu’nun 20 gün önce bombalı saldırıdan yara almadan kurtulduğu ortaya çıktı. Silvan’da 23 Eylül’de de aynı askeri birlikte görevli Uzman Çavuş Mehmet Ali Sarak, sivil kıyafetle evinden çıkarken PKK’lilerin saldırısı sonucu şehit olmuştu. Şehit Astsubay Tolga Topçuoğlu’nun Malatya’daki baba evine acı haber git Silvan’da iki asker çapraz ateşe tutularak, Beştüşşebap’ta bir asker bombalı saldırıda, Nusaybin’de de bir asker operasyonda, Cizre’de ise bir polis 3 hafta sonra şehit oldu 5 ocağa ateş düştü D ti. Baba Alaattin Topçuoğlu evinin önüne kurulan taziye çadırında taziyeleri kabul etti. 2 yıl önce göreve başlayan Topçuoğlu’nun ağabeyinin de uzman çavuş olarak görev yaptığı öğrenildi. Baba Alaattin Topçuoğlu, “Zaten şehit haberleri izledikçe ağlıyordum. Bilmedim ki benim de başıma gelecek” dedi. Şehidin cenazesi Malatya’ya getirildiğinde 1 yıllık eşi Aysun Topçuoğlu, 3 aylık bebeği Baran’a sarılarak,“Bu nasıl yangın? Her yanımı yaktı. Vatan sağ olsun hadi. Sağ oluyor mu? Hadi sağ olsun vatan. ‘Barış barış’ dediniz benim kocamın kanını aldınız. Hadi şimdi barışın. Kocamın kanı döküldü, hadi barışın” dedi. Uzman Çavuş Sinan Uçan’ın İzmir’in Gaziemir İlçesi’ndeki evine ateş düştü. Acı haberi alınca sinir krizi geçiren işçi emeklisi baba Celalettin Uçan ve anne Türkan Uçan’a sağlık ekipleri müdahale etti. Yalova’da görev yapan şehit uzman çavuşun 3 ay önce, eşi Sibel Uçan ile Silvan’a giderek göreve başladığı, kızı 10 yaşındaki Sudem’i ise eğitimi için İzmir’deki babasının evine bıraktığı belirtildi. Uçan’ın önceki gün ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde bulundukları bölgenin sıkıntılı olduğunu, her an saldırı olabileceğini anlattığı ifade edildi. Şehit uzman çavuşun bir erkek kardeşinin Şanlıurfa’da öğretmenlik yaptığı kaydedildi. haber 7 Topçuoğlu Uçan Topçuoğlu ve Uçan otomobillerine bindikleri sırada çapraz ateşe tutuldu. rek görev yeri Şırnak’a gittiği öğrenildi.Şehidin bugün Tavşanlı’da düzenlenecek törenin ardından toprağa verileceği belirtildi. Boykot yapmayan okullara saldırı Muş Valisi Seddar Yavuz, DTK ve Eğitim Sen’in çağrısıyla anadilde eğitim için yapılan boykota uymayan 7 köy okuluna saldırı düzenlendiğini, okullarda hasar oluştuğunu belirtti. Tunceli’nin Hozat İlçesi’ne bağlı Yenibaş Jandarma Karakolu’na dün saat 15.00 sıralarında bir grup PKK’li tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Krakolda bulunan askerlerin de karşılık vermesi üzerine yaklaşık 10 dakika süren çatışma yaşandı. Kobra helikopterleri, PKK’lilerin kaçış güzergâhını bombaladı. Mardin Valiliği’nin sokağa çıkma yasağı kararının ardından güvenlik güçleri Bagok Dağı’na operasyon başlattı. Çıkan çatışmada 2 asker yaralandı, 1 PKK’li öldürüldü. Mardin Valiliği de Nusaybin ilçe merkezinde de sokağa çıkma yasağı ilan etti. 3 hafta sonra şehit oldu Şırnak’ın Cizre ilçesinde 3 hafta önce Özel Harekât polislerini taşıyan zırhlı araca, PKK’lilerin roketatarlı saldırısı sonucu yaralanan 22 yaşındaki özel harekât polisi Emre Akbaş, tedavi gördüğü Ankara’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde kurtarılamayarak şehit oldu. Acı haber, şehit polis Akbaş’ın memleketi Aksaray’daki baba evini yasa boğdu.Baba Mustafa Akbaş ve anne Hatice Akbaş, oğullarının acı haberini aldıktan sonra gözyaşına boğuldu. Akbaş çifti, şehit oğullarının cenazesini almak üzere Ankara’ya giderken, evlerine Türk bayrağı asıldı.Şehit polis bugün Aksaray’da toprağa verilecek. l Yurt Haberler Bombalı saldırıdan kurtuldu 4 gün önce göreve başladı Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Taşarası Köyü yakınlarında PKK’lilerin yola döşedikleri patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 25 yaşındaki uzman çavuş Hasan Büber şehit oldu, bir asker de yaralandı. Büber’in şehit haberi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Beyköy Mahallesi’ndeke baba evini yasa boğdu. Baba Ahmet ve anne Semra Büber acı haberle sarsıldı. Şehit Uzman Çavuş Büber’in 29 Ağustos’ta evlendiği, 4 gün önce de yakınlarıyla helalleşe 3 ay önce baba olmuştu Ş Şırnak’ta hendek çatışması: 2 ölü ırnak kent merkezinde hendeklerin kapatılması için polisin düzenlediği operasyonda YDGH’liler ile polis arasında çatışma çıktı. Olaylarda Abdulhamit İnal (19) ile soyadı öğrenilemeyen Erdal isimli bir kişi yaşamını yitirdi. Biri öğretmen 7 kişi de yaralandı. Yaralılar arasında HDP Şırnak Milletvevekili Aycan İrmez’in akrabaları Meryem İrmez (60), Ayşe İrmez (65), Zeki İrmez’in (32) de bulunduğu belirtildi. Patlamalar nedeniyle birçok evde hasar meydana gelirken, elektrik iletim hatlarındaki kopma sonucu şehrin büyük kısmına elektrik verilemedi. ‘Ben size böyle mi teslim ettim?’ a y İs İn İn s E n n a İT H E Ş nı DHa Bitlis’te 21 gözaltı Bitlis Valliliği, şehit Geçici Köy Korucusu Nihat Çaprak’ın adıyla Bitlis merkeze bağlı Sehi bölgesinde gerçekleştirilen 3 günlük hava destekli operasyonda 14 hedefin vurulduğunu, 6 PKK’linin öldürüldüğünü, 4 adet el yapımı patlayıcının ise patlatılarak imha edildiğini açıkladı. Operasyon bölgesine giderek canlı kalkan eylemi yapmak isteyen gruptan 21 kişigözaltına alındı. Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlarda 1 PKK’li öldürüldü, Ağrı’da ise 2 PKK’li teslim oldu. Ambulanstan zorlukla inen anne Taşbaş, “Yavrumu niye getirmediniz?’ dedi ehit Jandarma Uzman Çavuş Alper İzzet Taşbaş için önceki gün son tören Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesi Akçaköy’de düzenlendi. Eşinin cenazesini ambulansta son kez gören Ümmühan Taşbaş, baygınlık geçirirken anne Saliha Taşbaş’ın feryadı yürekleri dağladı. Ambulanstan zorlukla inen anne Taşbaş, bir askeri yetkiliye dönerek, “Yavrumu niye getirmediniz? Siz yavrumu böyle mi getirdiniz? Ben size böyle mi teslim ettim Alper’imi? Anan ölsün kuzum. Kuru ekmeklerle büyüttüm onu ben komutan, yoklukla büyüttüm. Ben size böyle al bayrak içinde mi teslim ettim onu? Kuzum nasıl dayanayım yavrum, anan ölsün. Nasıl dayanayım”diye ağladı. Şehidin cenazesi köy mezarlığında defnedildi. Ş ‘Devlet demokratik özerkliği kabul etti’ TK Eş Başkanı Hatip Dicle, Özgür Gündem gazetesine yaptığı açıklamada devleti reddetmediklerini söyleyerek daha fazla demokrasi istediklerini vurguladı. Mutakabatın ardından izleme komisyonunda yer alacak isimlerin bile belirlendiğini ifade eden Dicle şöyle devam oplantı ve gösteri hakkına yönelik zorbalığın yasallaştırıldığını, adına “iç güvenlik” denildiğini biliyoruz. Yasalaşmıştır ama Anayasa Mahkemesi’ndedir. Uluslararası hukuka, insan haklarına aykırıdır. Sonuçta bu yasaya dayalı zor, hem sivil itaatsizliğin tüm dünyada kabul gören anlamıyla sağlam, etkili itirazlarla karşılaşacak hem de uygulayıcıların “doğru bulmadıkları emre uymama hakkı” nedeniyle yasalar çöplüğüne gidecektir. Yasalara dayandığı iddia edilen zorbalığa karşı demokratik, kitlesel, haklı direnişlerin kazanma şansı yüksektir; peki “tetikçi şiddeti”ne karşı ne yapacağız? HHH Son zamanların yükselen trendi, siyasal bakımdan köşeye sıkışmış, seçmen desteğine iktidar vaat etmediği için fazla güvenemeyen, başka yollar arayan, yolsuzluk, yasadışı eylem ve işlemleri dağlar gibi birikmiş siyaset odaklarının pek de pahalı olmayan tetikçilerinin zorbalıklarıdır. Tehdit, küfür, izleme, saldırı, adam dövme şeklinde karanlıkta ortaya çıkıyorlar. Ucuzluklarını bizim gazetenin haberinde okuduk; “trol cinsi”nin maliyeti kişi başına 1000 TL’yi aşmıyormuş. Herhalde işin çapı genişledikçe, riski arttıkça azmettirenlere maliyetleri de yükseliyordur. HHH Zorbalık bir ara bizim gazetenin kapısına dayanmıştı; günlerce polis ablukası altında çalışmak gibi bir durumla karşılaşmıştık. Daha sonra TIR’larla Hürriyet gazetesinin kapısına dayandılar, cam çerçeve kırdılar. Başlarında da bir AKP milletvekili vardı. Bu türden zorbalıkların sonuç alma olasılığı yoktur. Yani insanlar böyle tehditlere, saldırılara genellikle pabuç bırakmazlar. Hele hele gazetecilerin, yine genellikle diyeyim, boyun eğeceklerini düşünmek anlamsızdır. Çünkü bizim gibi ülkelerde gazeteciler yaptıkları görevin gereği zorla, zorbalıkla karşılaşabileceklerini daha baştan bilirler. HHH Öyleyse bu işe yaramaz yöntemde neden ısrar eder tetikçiler? Aslında basit bir nedeni var zorbalığın; panik. Görünen odur ki; siyasete kendini fazlasıyla kaptırmış bürokraside bir telaş başladı. İktidarla birlikte olmanın, birlikte davranmanın çekiciliği yerini yavaş yavaş ihtiyata, geri çekilmeye, kendini savunabilmenin yollarını aramaya terk ediyor. Eşzamanlı gelişen bir başka “yöntem” ise tehdit, zorbalık, panik havasında saldırmaktır. Sosyolojik bir gerçek bu. Kitlenin kolay yönlendirilebilir öfkesini kullanmakta zorlanıyor, hakkını arayanların kitlesel demokratik direnişi sizi korkutuyorsa, o zaman sevmediğiniz medyaya, yazara, çizere, sanatçıya küfretmekle yetinmez, sopayla, silahla saldırırsınız. HHH Panik havası kendini kof cesaret, içi boş kabadayılıkla gösterir. “Döveriz, acıdık da onun için hayattasın” gibisinden heyheylenmelerin arkasında da paniklemenin işaretlerini bulabilirsiniz. Kuşkusuz henüz yitirilmemiş iktidarın, iktidar nimetlerinin, sırtınızı dayadığınız duvarın sağlamlığına hâlâ güveniyor olmanızın da payı vardır bu zorbalık gösterilerinde. Panik havası tez yayılır, bulaşıcıdır, aynı zamanda çılgınlaşmaya eğilimlidir. Çünkü nihayet köşeye sıkışmış haksızlığın çaresiz öfkesidir. Öfkesi de çaresizliği de sırtını dayadığı köşeye sıkışmış siyasetten gelir. Geçmiş olsun Ahmet Hakan, ama bilelim ki hemen geçmeyecektir. Panik Havası T D etti: “Nisan ayında masa devrilmeden önce hem barışın hem çözümün hem yerel demokrasinin yol haritası belliydi. Eğer bu devam etseydi bundan sonraki şey 10 madde üzerinden izleme kurulu önünde tartışma ve bunun metinlere dökülüp karşılıklı imzalanmasıydı. Bu son aşa maydı. Önderlik, görüşmelerde, devlet heyetinin demokratik özerklik kavramının çok uç gelebileceği yönündeki kaygılarından dolayı bunun adını yerel demokrasi olarak koyuyor. Bunun adı yerel demokrasi konuldu ve devlet de bunu kabul etti.” lYurt Haberler HDP’ye silahlı saldırıya 1 yıl 10 ay hapis DP’ye 18 Nisan 2015’te yapılan silahlı saldırıyla ilgili davada saldırıyı gerçekleştiren Kenan Berkay Şipal’e 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ağrı’da askerlere yönelik saldırıyı gerekçe gösteren Şipal, 18 Nisan akşamı HDP Genel Merkezi’ne yönelik saldırı gerçekleştirdi. Şipal’ın kullandığı aracı o sırada Burak Karslı kullanıyordu. Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Şipal ve Karslı hakkında 1 yıl 10 ay 15’er gün hapis cezası verildi. Hâkim, Karslı hakkındaki hükmün açıklanmasını erteledi.lANKARA / Cumhuriyet H ‘Davutoğlu PyD’ye teşekkür etti’ DP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasını Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ile kendisinin organize ettiğini belirterek, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun PYD’ye teşekkür ettiğini söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda, dün görüşmeler sürerken AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın “Biz sırtımızı PYD’ye, YPG’ye, YPJ’ye dayıyoruz” sözlerini anımsatarak HDP’nin sırtını terör örgütlerine dayadıklarını söyledi. Söz alan HDP’li Önder, “Sırtımızı PYD’ye YPG’ye dayıyoruz lafına çok H hassasiyet gösterdiniz ya” diye konuşmasına başlarken AKP sıralarından “Demediniz mi” itirazları yükseldi. Önder, “Bütün sözleri alayım, hepinize toptan muamele edeceğim” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedik, dedik bunu söylerken tek değildik, sayın Davutoğlu da bunu söyledi. Davutoğlu, Rojava’ya, PYD’ye teşekkür etti. Bakın, bana değil. Ben bunu rüyamda görmedim. Sayın Davutoğlu kalksın, sadece ‘teşekkür etmedim’ desin, kafi. Arşivler ortada, ben kendimden uydurmuyorum. Süleyman Şah Türbesi için sonradan bakan yaptığınız arkadaş da bunun şahidi, ben de bir tarafıyım. Öy Önder le kafadan atmıyorum, üfürmüyorum. Sayın Sinirlioğlu’yla beraber ben organize ettim o türbenin taşınmasını. Bu da size Meclis’in son konuşmasında güzel bir anı olsun.” AKP sıralarından “İyi senaryo yazmışsın” itirazları yükselirken, muhalefet sıralarından “Ce vap bekliyoruz AKP’den, cevap vermeli” sesleri duyuldu. Cumhuriyet’e konuşan Önder, “O süreçte Davutoğlu, Rojava’ya teşekkür etti. Kim var Rojava’da, PYD var” dedi. Sinirlioğlu ile operasyon için birlikte çalıştıklarını kaydeden Önder, “Hatta ben operasyonun ardından Meclis’te bir konuşma yaptım, süreçle ilgili, o dönem çok fazla öne çıkmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu nasıl aktardılarsa beni kastederek, ‘Bazıları bozuk tankı, tankın Türkiye’ye geri gelmesinde PYD yardımcı oldu diye konuşuyorlar’ demişti” dedi. lANKARA / Cumhuriyet yüksek: Herkes kaçak elektrik kullansın atman’da “Hep Birlikte Özyönetime” konulu panelin Atatürk parkında düzenlemesine polis izin vermeyince Yılmaz Güney sineması salonunda yapıldı. Sinemanın dışına “Halk Özyönetimi Tartışıyor DBP’”yazılı pankartı asan Abdurrahman Bilem gözaltına alındı. Panelde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Türkiye’nin yüzde 80 enerji ihtiyacını Kürdistan coğrafyası karşılıyor. Kaçak elektriğe mahkumuz. İş yok, aş yok. Açıkça söylüyorum herkes kaçak kullansın, bizimdir o enerji. Bize parayla satılıyor” dedi. l DHA B C M Y B