19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 2 Ekim 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN BASINLARI LUŞ R U K U LAYI O ESTO PROT Tİ ET haber 13 Saldırının sorumlusu iktidar G azetecilere yönelik saldırılar ve açılan davalar dün protesto edildi. Ahmet Hakan’a yönelik saldırıyı protesto etmek amacıyla dün aralarında TGS, TGC ve Basın Konseyi’nin de bulunduğu GÖP, İstanbul Valiliği önünde toplandı. Gazeteciler alkışlarla saldırıyı protesto etti. Çağdaş Gazeteciler Derneği de saldırıyı, “siyaseti, hukuku ve basını kendine bağlamaya çalışanların marifeti” olarak nitelendirdi. ABD’den sert çıkış: Koruyun A BD Dışişleri Bakanlığı Cumhuriyet’e özel olarak yaptığı açıklamada, “Türk yetkili kurumlarının bu olayı dikkatli bir şekilde soruşturup, saldırganların Türk hukukuna göre cezalandırılması’’ çağrısı yaptı. Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Katy Bondy’un oldukça sert olan açıklamasında, Türkiye’den “elindeki her şeyi yaparak gazetecilerin emniyet ve güvenini sağlaması’’ çağrısının da ilk kez yapıldığı dikkat çekti. ABD Büyükelçiliği Twitter’dan “İfade özgürlüğü kaba kuvvet ile susturulamaz” mesajı veririrken ABD Büyükelçisi John Bass da, “Saldırıdan derin rahatsızlık duydum” dedi. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore ise Twitter’dan “Şiddetle kınıyorum. Kimse görüşlerinden dolayı tehdit edilemez, şiddet göremez” açıklaması yaptı. l İLHAN TANIR /Washington Gözdağı sizin mi, yoksa lens mi? esmen kabadayılıkla yönetilen bir ülkede yaşıyoruz. Eskiden Kasımpaşalılıkla övünenler palazlanıp anca mafya babası olurlardı. Artık cumhurbaşkanı bile oluyorlar. Kasımpaşalılığın temsil ettiği kabadayılık mahallesinden çıktı, devletin tepesine yerleşti. Şimdi de doğal olarak oradan sokaklara sirayet ediyor. Ortada hem dünya politikalarını hem de yerel politikaları, ona buna dayılanarak sürdürmeyi marifet sayan kontrolsüz bir güç var. Bu güç, yardakçılarına fazla cesaret verdi. Ama iktidar yanlıları tarafından tehdit edildiği için koruma isteyen muhalif bir gazeteciye koruma vermedi. Önüne gelenin gazetecileri tehdit etme cüreti, iktidarın bir madalyon gibi göğsünde taşıdığı bu küstah tavrından besleniyor. İktidar, kürsüden duydukları her şeye inanan ve işaret edilen düşmanı hemen hedefine alan yığınla tehlikeli insana güvenerek esip gürlüyor. Galeyana getirdiği kalabalıkları, demokrasinin yıkıntıları arasında direnmeye çalışanlara hunharca saldırmaya teşvik ediyor. İktidar... Herkes sussun bir kendisi konuşsun istiyor. İşte biz buna faşizm diyoruz. Sinek gibi ezmeler, merhamet etmeler, evlerinin önüne gitmeler derken... Sokaklar artık kendi dilini buldu. Bundan sonra hayat kıran kırana... Gücü gücüne yetene... Küfür kıyamet... Cam pencere indirerek... Tekme tokat girişerek... Tepede can havliyle saldırganlaşan bir iktidar; eteklerinde onun adına kendini ortaya atan saldırganlar... Kaybettikçe öfkelenen ve ona buna efelene efelene ülkeyi yönetenler kükredikçe, muhalif gazetecilerin, normaldir işgüzarlar tarafından yolu da kesilir, kaburgaları da kırılır. Yarın bakarsınız bir diğerinin gözü çıkarılmış. Öbür gün bir başkasının dili koparılmış. Eskiden “karanlık” iktidarlar adına “karanlık” güçler gazetecileri gizli gizli tehdit ederdi. Artık bu işi mevcut iktidarlar adına gönüllü politikacılar, gönüllü gazeteciler açık açık yapıyor. Doğru bildiğini söylemekte direnenlerin bu ülkede can güvenliği hiçbir zaman yoktu. Artık “hiç” yok. Ama âdettendir; onlar gözdağı verirler. Siz almazsınız. Olur biter. O tehditleri savuranlar, bu meselede istedikleri kadar masum olsunlar, bir gazeteciye saldırıp kaburgalarını kıranları kınasınlar, ortalara çıkıp “Bizim şiddetle işimiz olmaz” desinler, geçmiş olsun dilekleri göndersinler... Nafile. Adama sorarlar: “Gözdağı sizin mi, yoksa lens mi?” Basın Konseyi: Bu gözdağı Basın konseyi de şu açıklamayı yaptı: “Basın özgürlüğü derken, can güvenliğimizin olmadığı bir noktaya geldik. Çok ciddi endişeliyiz. Bu saldırılar, kabul edilemez. Bu çirkin tavırlar gözdağıdır, basına hiza verme çabalarıdır. Yaşananların sorumluluğu doğrudan siyasi iktidarındır.” Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ve Anadolu Yayıncılar Derneği saldırıyı kınadı. RAHATSIZ IPI: TÜRKİYE AJA GİRDİ EDİCİ BİR VİR yaygın basın ‘YURTTAŞ OLARAK GÖRÜLMÜYORUZ’ Evrensel Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu’nun Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı dava dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. GÖP’ün de izlediği duruşma hâkimin raporlu olması nedeniyle ileri tarihe ertelendi. TGC Başkanı Turgay Olcayto Adliye önünde yaptığı açıklamada, gazetecilerin kolluk kuvvetlerince yurttaş olarak görülmediğini ve adeta onları korumaktan kaçınıldığını söyledi. R köklü ve Dünyanın en erinden olan Uluslameslek örgütl nstitüsü (IPI), saldırırarası Basın Eİletişim Direktörü Steyı kınadı. IPI ptığı yazılı açıklamaven M. Ellis yain endişe veren basın da, “Türkiye’n osferi rahatsız edici kullanaözgürlüğü atm i” ifadelerini bir viraja gird gazetecileri koruyate rak, hüküme alma çağrısı yaptı. ri le m le n ö k ca ÜÇÜ AKP’Lİ ÇIKTI! Ahmet Hakan’a saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Şengüller, Elmas ve Adıyaman’ın AKP teşkilatlarına üye oldukları ortaya çıktı ürriyet gazetesi yazarı ve CNN Türk’teki Tarafsız Bölge programının sunucusu Ahmet Hakan’a saldırdığı için gözaltıKEMAL GÖKTAŞ na alınan 4 şüpheliden 3’ünün AKP üyesi olduğu ortaya çıktı. Kayıtlar, saldırganlardan Ahmet Şengüller’in Bayrampaşa, Fuat Elmas ve Uğur Adıyaman’ın ise Fatih teşkilatına üye olduğunu gösteriyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın siyasi parti üyelik sorgulama sisteminde Fuat Elmas’ın “Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Fatih Teşkilatı 2007/2 dönem aktif üyesi” olduğu belirtiliyor. Ahmet Hakan’a saldırı olayına karışan bir diğer isim olan Uğur Adıyaman içinse “Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Fatih Teşkilatı 2011/2A dönem aktif üyesi” kaydı yer alıyor. Saldırganlardan üçüncüsü Ahmet Şengüller’in siyasi parti üyelik kaydında ise “Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Bayrampaşa Teşkilatı 2010/2 dönem aktif üyesi” olduğu belirtiliyor. Kayıtlarda diğer saldırgan Kamuran Ergin’in herhangi bir partiye üye olmadığı belirtiliyor. H Gevaşlı çıktılar Saldırganların bir diğer ortak özelliği ise üçünün Van’ın Gevaş ilçesi nüfusuna kayıtlı olmaları. Saldırganlardan Ahmet Şengüller İstanbul Eyüp nüfusuna kayıtlı görünürken Kamuran Ergin, Fuat Elmas ve Uğur Adıyaman’ın ise Gevaş nüfusuna kayıtlı olduğu belirlendi. Şüphelilerden biri gazetecilere “Ne çekiyorsunuz lan? Vatan haini miyiz, çekmeyin lan k.peler” diye bağırdı. TÜSİAD ve baro Uyuşturucu, gasp ve tehditten kayıtları var K saldırıyı kınadı ÜSİAD, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu veİstanbul Barosu saldırıyı kınadı. TÜSİAD yaptığı açıklamada “Basın organlarının binalarına yönelik olarak başlayan saldırıların basın mensuplarının darp edilmesi aşamasına varması son derece kaygı uyandırıcıdır. Bir süredir basın organları ve basın mensuplarını da içine alan tehditkâr ve kasvetli atmosferin nasıl kontrolden çıkabileceğine örnek olan bu elim saldırının sadece faillerinin değil, varsa azmettiricilerinin de ortaya çıkarılması acil bir ihtiyaçtır” denildi. T anal D Haber saldırganların 4’ünün de Van Gevaş nüfusuna kayıtlı olduğunu duyurdu. Haberde saldırganların akraba oldukları ve İstanbul Fatih’te oturdukları belirtildi. UĞUR ADIYAMAN: 29 yaşında, özel güvenlikçi, 12 Ekim 2010 tarihinde Fatih AKP ilçe teşkilatına üye olmuş. Polisteki kaydı çok kabarık. Uyuşturucu, 1’den fazla kişiyi tehdit, resmi belgede sahtecilik suçlarından sabıkalı, 24 yıl önce PKK’ye katılan Seyhan Adıyaman’ın kardeşi.. FUAT ELMAS: O da özel güvenlikçi, Elmas da 19 Haziran 2007’de AKP Fatih ilçe teşkilatına üye olmuş. 2011’e kadar özel bir güvenlik firmasında çalıştı. KAMURAN ERGİN: 29 yaşında. Şu an bir tekstil firmasında çalışıyor. Polis kayıtlarına göre onun sabıkası da kabarık. Uyuşturucu ticareti, yaralama ve silahlı yağma suçlarından poliste kaydı bulunuyor. Boynukalın: Biz tertemiz hareketiz ürriyet gazetesine saldırının önde gelen ismi AKP’li Abdurrahim Boynukalın ise “Tarihinde asla şiddete bulaşmayan tertemiz bir hareketiz. Ne eli taşlı, sopalı insanlarla gazete camı indirecek kadar çapulcuyuz ne de evinin önünde dört kişiyle gazeteci dövecek kadar kalleşiz” dedi. Sosyal medyada sık sık Hakan ile polemiğe giren A. Boynukalın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise “Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Şiddet hiçbir şekilde meşru gösterilemez” mesajını paylaştı. H Erdoğan sessiz kaldı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Feyzioğlu da, “Kimse lafı gevelemesin, evirip çevirmesin, bunun adı faşizmdir. Bu saldırının hepimize yapıldığını görmez ve susarsak, kendi evlerimiz dahi karanlık hapishanelere dönüşür. ünlü şair Brecht’in dediği gibi, faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşur” açıklamasını yaptı. İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Saldırganların kendilerini gizleme gereği duymamış olmaları da ayrıca ve özenle değerlendirilmelidir. Kendileri için bir ‘koruma kalkanı’ oluşabileceğini biliyor/düşünüyor/sanıyor olmaları ihtimali, bütün ölçüleri aşan bir sonuç doğuracaktır. Bu nedenle, olayın çözümü hukuk içinde kalınarak, ‘ivedi biçimde’ sağlanamazsa ve/veya basit bir darp olarak nitelenerek değerlendirilirse, doğrudan siyasal erk sahiplerinin ‘azmettirdiği’ bir ortaklıktan söz edilmesi ihtimali doğacaktır” denildi. ‘Bunun adı faşizmdir’ Türkiye’nin geldiği noktayı düşünün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa’nın Lyon kentinde gurbetçilere seslenirken saldırıya sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bir gazeteci ölümüne dövüldü. Üstelik kendisi resmen koruma isterken koruma vermediler. Baskının hangi noktalara geldiğini düşünün” dedi. Bahçeli lanetledi MHP lideri Devlet Bahçeli twitterdan, “İnsan sevgisi olmayanlarda vatan ve millet sevgisi zaten bulunmaz. Bunların dilinde yalan, dibinde çalan, elinde haram da eksik olmaz. Gözü dönmüş ve tembihlenmiş şehir eşkıyaları tarafından yapılan saldırıyı lanetliyorum” ifadelerini kullandı. hmet Hakan’a yönelik saldırının ardından Ankara’da tüm gözler, son dönemlerde Doğan Grubu’na yüklenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile iktidar partisi AKP’ye çevrildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu New York’tan dönerken, uçakta gazetecilerin soruları üzerine Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı kınarken, Erdoğan’ın TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına rağmen dün gün boyu saldırıyla ilgili tek söz söylememesi dikkat çekti. BM toplantıları için gittiği New York’tan dönerken, uçakta gazetecilerin soruları üzerine Davutoğlu, “Kim ne gerekçeyle yaparsa yapsın hiçbir şekilde şiddeti onaylamak mümkün değil. Hele gazetecilere dönük olarak yapılan her türlü eylemi bu anlamda ben kınarım ve doğru görmem. Sorumluları kimse yakalanması için de gerekli çalışmalar yaptırılıyor” dedi. Davutoğlu şöyle konuştu: “Yapılan iş suçsa yapan kişi kim olursa olsun suçtur. Murat Sancak için de, Akit için de, Hürriyet için de, Hakan için de geçerlidir” diye konuştu. A Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Basına ve basın mensuplarına dönük saldırılar, aynı zamanda fikir özgürlüğü ve demokrasiye de yapılmış demektir” dedi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ise şiddetin kimden gelirse ve kime karşı olursa olsun yanlış olduğunu ifade ederek, “Partilere, medyaya ve yazarlara yönelik şiddet öncelikle demokrasimize zarar verir” görüşünü dile getirdi. Adalet Bakanı Kenan İpek ise, “Failleri gereken cezayı çekeceklerdir” açıklamasını yaptı. Cem Küçük: Olay iyice ortaya çıksın Ahmet Hakan’ı hedef gösteren ‘istersek seni sinek gibi ezeriz’ diyen Star gazetesi yazarı Cem Küçük, 24 TV’deki Günün Manşeti programında şunları söyledi: “Olayın ne olduğunu bilmiyoruz. Cem Uzan ile yazışmalar mı, adi bir suç mu. İyice ortaya çıksın... ‘Ama’sız kınıyoruz. Doğan Grubu ile bizim kavgamız devam edecek. Bu olay oldu diye susacak değiliz. Hakan’a geçmiş Cem Küçük olsun, hakikaten geçmiş olsun.” Küçük, 9 Eylül’deki yazısında, “Türk milleti Coşkun’un ihanetlerini kaydetti, elbette bedelini ağır ödetecek..., “istesek seni sinek gibi ezeriz, bugüne kadar merhamet ettik de halen hayatta kalabiliyorsun” demişti. Hakan da “Başımıza bir şey gelirse sorumlusu bu şahıstır” demişti. Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise saldırıyı şiddetle kınayıp saldırganların ve azmettiricilerin, yargı önüne çıkarılarak hak ettikleri cezalara çarptırılması gerektiğini dile getirerek “Geçmişten bugüne, basına, gazetecilere, gazete sahiplerine gizli açık tehdit, baskı ve hedef göstermelerin kötü sonuçlarını görmüştük. Bu kötü rüyadan bir an önce uyanmamız dileğiyle” dedi. lANKARA / Cumhuriyet Arınç’tan ilginç çıkış C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle