19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 16 Ekim 2015 haber editÖr: SERKAN OZAN tAsArım: ZARİFE SELÇUK 4 davutoğlu’nun incileri baş bombacı kim? anlı bomba adayları biliniyormuş ama burası hukuk devleti olduğu için eylem yapmadan tutuklanmaları mümkün olmuyormuş. Bu resmi açıklama toplumun aklını ve sabrını sınama değil de nedir? Türkiye’nin hukuk devleti olduğuna inanacak bir tek izan sahibi bulabilir misiniz? Peki, o zaman bu açıklama ne? Ama ne beis! Tayyip Bey de kendisine diktatör olup olmadığını soran Finli gazeteciye ne kadar demokrat olduğunu anlatırken hızını alamayıp, buyurmuş: Özgürlükte AB üyesi ülkelerle yarışırız. Finlandiya’da bazı sözlere kargaların bile gülmesi gibi bir gelenek olmadığından o sırada patlayan gök gürültüsü benzeri sesin, bilcümle Beştepe kargalarının, Tayyip Erdoğan’ın laflarına patlattıkları kolektif kahkahanın yankısı olduğunu Kankkonen’e anlatmak mümkün olamamış. Tarihimizin en kanlı saldırısını önlemekle yükümlü olanlar, bunu yapamadıkları gibi, olayı komediyle dönüştürmek hünerini de gösterebilmişlerdir. Bu iki felaketten hangisi daha vahim? Takdirinize kalmış. Tıpkı iki bombacının dışındaki bombacılar gibi... HHH Herkes istasyon meydanındaki iki canlı bombadan söz ediyor, öteki bombacıları anan yok. Anılsalar bile olaydaki gerçek yerlerine oturtulamıyorlar bir türlü. Mesela bunlardan biri, önceki günkü Cumhuriyet’in 5. sayfasındaydı. “AKP’li başkan nefret kustu” başlığıyla verilen haberde, Ankara’daki terör olayının kurbanları için Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında CHP’lilerin saygı duruşunda bulunulmasını önermeleri üzerine çıkan tartışma esnasında AKP’li Kale İlçesi Belediye Başkanı Erkan Hayla’nın nefret söylemi anlatılıyordu. Terör saldırısında ölenlere nefret kusan, başka bir cinayet davasının zanlısı Erkan Hayla meydandaki canlı bombadan daha da vahim bir tehlike. Çünkü Erkan Hayla ve benzerleri olmasa, ne bir ne yüz terör saldırısı amacına ulaşır. Nefretin fitilini ateşleyenler, canlı bombalardan daha tehlikeli bombacılardır. Ve ne yazık ki, sayıları hiç de az değildir. Nitekim salı gecesi onlar seslerini Konya Torku Arena tribünlerinden de yükseltirken terörün amacı olan bölünmüş, sinmiş, nefretle parçalanmış bir toplumun hiç de imkânsız olmadığının işaretini veriyorlardı. HHH Dünyamızı karartan bu nefret, bombacıların yüreklerine kendiliğinden düşmüş bir tohum değil, özenerek kökleştirilmiş, bezenerek dallanıp budaklandırılmış, ısmarlama bir nefrettir. Dinsel ve etnik nefretin tohumlarını ekip, yeşerten, onlar üzerine saltanat kuran, toplumsal barıştan değil, toplumsal münaferetten medet uman, her konuyu yalnız kendisinin bildiğini savlayan, her zaman, her yerde hep kendini haklı gören, kendi gibi düşünmeyeni ötekileştiren, herkesi de kendi yolunda yürümeye çağıran kişinin ektiği tohumlar olmasa, toplum terörün bölücü oyunlarına bu kadar kolay alet olamazdı. Parçalayıcı, bölücü, sindirici politikayı saltanatının temeli haline getiren, kişinin elinde tuttuğu, kahredici iktidarının gücüyle kışkırttığı gözü dönmüş takımı olmasaydı eğer bütünleşmiş, toplumun karşısında, o iki canlı bomba bu kadar büyük bir tehlike oluşturamazdı. Bu gerçeği gözden kaçırmamak, 10.10.2105 Ankara’ya bakarken, baş bombacının kim olduğunu görmek gerek. Çünkü ondan kurtulmadan selamet yok. Ankara’daki katliamın ardından yaptığı tartışmalı açıklamalar çelişti nkara katliamının ardından birbiri ardına önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söylemlerindeki çelişkiler dikkat çekiyor. DaKAYHAN AYHAN vutoğlu, Suruç’ta kendini patlatarak öldüren canlı bomba Abdurrahman Alagöz’ü yakalayarak hukuka teslim ettiklerini söylemesinin ardından ellerinde canlı bombacıların listesi olduğunu ancak eylem yapmadan onları tutuklayamayacaklarını C A söylemişti. Davutoğlu, ayrıca saldırının arkasında hem IŞİD hem de PKK’nin olduğunu ifade etmişti. Davutoğlu önceki gün katıldığı televizyon programında ise, saldırının arkasında IŞİD, PKK, DHKPC ya da Suriye rejimi olduğunu savundu. Davutoğlu’nun IŞİD ile aralarındaki İslam arasında 180 derece değil 360 derece fark olduğunu söylemesi ise sosyal medyada ayrı bir espri konusu oldu. İşte Davutoğlu’nun o söylemleri: 180 derece değil 360 derece fArK vAr avutoğlu, önceki akşam katıldığı canlı yayında “Kimsenin vatandaşımızın kılına dokunmasına izin vermeyiz. Bu örgütlerin hepsinin her birinin bir hesabı var dolayısıyla. DEAŞ’ın en büyük hesabı ise şu: Onların kafasındaki İslam ile Türkiye’de yaşanan ve bizim savunduğumuz İslam arasında 180 derece değil, 360 derece fark var” dedi. Sözleri sosyal medyada güne damgasını vuran Davutoğlu’nun açıklamasının ardından özellikle Twitter’da konuyla ilgili çok sayıda yurttaş binlerce paylaşımda bulundu. Twitter’da açılan #SözelciBaşbakanİstemiyoruz, DirenGeometri, #BuNasılİş gibi başlıklar altında başbakanın sözleri ‘değerlendirildi’. Sosyal medya akışı, 360 dereceli esprilerle doldu. D eylem yAPmAdAn tutuKlAyAmAyız avutoğlu saldırıların olduğu gün, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, daha önceki katliamlarda gerekeni yaptıklarını savunarak, Suruç’ta canlı bomba Abdurrahman Alagöz’le ilgili “Suruç’ta katliamı yapan Abduraman Alagöz, yakalanarak hukuka teslim edildi” dedi. Bu söylemleri sosyal medyada espri konusu olan Davutoğlu’nun 12 Ekim’de söylediği “Elimizde canlı bombacıların listesi var. Ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız” dedi. Başbakan’ın “İnsanları sebepsiz yere tutuklayamazsınız” sözleri tartışma konusu oldu. bütün KAtliAmlAr AydınlAtılmış avutoğlu, 14 Ekim günü katliam saldırılarının tümünün aydınlatıldığını belirterek “Aslında faili meçhul bir durum bırakılmadı Reyhanlı da dahil olmak üzere. Dolayısıyla burada bir birikim var. Türkiye ile hesabı olan, Türkiye’nin istikrarını tehdit eden, Türkiye’nin bütünlüğüne zarar vermek isteyenlerin istifade edeceği bir terör olayından bahsediyoruz. Bir de zamanlama itibarıyla seçime doğru giderken bunun yapılmış olmasının da getirdiği ekstra bir durum vardır” dedi. D D Örgüt sAyısı Artıverdi avutoğlu önce katliamın arkasında 2 örgütün olduğunu söyledi ancak daha sonra sayıyı arttırarak 4 yaptı. 14 Ekim günü soruları yanıtlarken “Türkiye’nin 20 Temmuz’dan itibaren DAEŞ, PKK ve DHKPC’nin sistematik saldırısıyla karşı karşıya olduğunu” söyleyen Davutoğlu, Ankara’daki saldırıya ilişkin de “Hem DAEŞ hem PKK’nin etkin rol oynama ihtimali yüksek” dedi. Aynı günün akşamında bir canlı yayına katılan Davutoğlu, bu kez 4 olağan şüpheli olduğunu savunarak, “DAEŞ, PKK, DHKPC ya da Suriye rejimi gibi dört ihtimal vardı. Burada istikrarı tehdit eden sürece dair harekete geçtik. Kandil’de fedailerin intihar saldırları için yetiştirildiğini ve Türkiye’ye gönderildiğini biliyoruz” dedi. rAKKA’dA mı tAKiP edelim? aşbakan Davutoğlu, tartışma yaratan “Canlı bombaları eylem yapmadan tutuklayamayız” sözlerine dün açıklık getirmeye çalıştı. Davutoğlu, “PKK’nın üst düzey liderlerini biz biliyor muyuz? Biliyoruz değil mi? Peki, mümkün mü Kuzey Irak’ta hemen gidip almak? Benim kastettiğim bu bombacılarla ilgili bir durum değildi. Yani şu zikredilen intihar bombacıları. Orada benim kastettiğim; demokratik hukuk devleti kuralları içinde birinden şüphelenseniz bile gözaltına alsanız bile elinizde delil yoksa 3 gün sonra gözaltından bırakılıyor. Üzerinde durduğumuz şüphelilerin hiçbirisi Türkiye’de bulunan isimler değil. Rakka’da mı takip edeceğiz? Tel Abyad’da mı? Buradan tekrar yalanlıyorum, manşetler atıyorlar, ‘eylem yapmadan yakalanmazmış.’ Hayır alakası yok” dedi D B AKP, otomobilden otomobilden sonrA sAvAş sAvAşgemisingemisinde de de ‘milli’yi AbArttı ‘milli’yi AbArttı dAvutoğlu AçıKlAdı: 10 kişi daha gözaltında B ispanya’da doğdu ‘milli gemi’ oldu SERTAÇ EŞ Antisemitizm suçlaması A BD Dışişleri Bakanlığı Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu’nun ‘Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu’ nun 2014 versiyonu yayımlandı. Giriş bölümünde “(Türkiye’de) Hükümet yetkilileri antisemitik açıklamalar yaptı. “Örneğin 19 Temmuz’da Tayyip Erdoğan ‘Hergün Hitler’i kınayanlar barbarlıkta Hitler’i geçtiler’ dedi” ifadesine yer verildi. Raporda AKP’li Şamil Tayyar ve Melih Gökçek’in açıklamaları da örnek gösterildi. Rapordaki bazı ifadeler şöyle: 4 Hükümet Alevilerin ibadethanelerini tanımayı reddederek ve çocukları Sünni İslam öğretilerden müstesna kılmayarak, ayrımcılık yapmayı sürdürdü. 4 Hükümet Sünni din adamlarını eğitmeyi sürdürürken diğer dini grupların kendi din adamlarını eğitmesini sınırlandırdı. 4 Raporda, Canan Arin’in “dini inanışlara saygısızlık” gerekçesiyle mahkemesinin devam ettiğine, Fazıl Say’ın mahkum edildiğine ve Ekşi Sözlük’e yapılan baskılara da dikkat çekiliyor. l İLHAN TANIR / WASHINGTON en Abd’d An ğ o d er P’ye ve AK SK’nin 1990’lı yıllardaki planlamaları sonucu ortaya çıkan “Bölgesel Uçak Projesi”nde, 7 Haziran seçimlerinden önce alelacele Savunma Sanayi İcra Komitesi toplanarak karar alınmıştı. Alınan karar Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uygun gördüğü bir tarihte, seçimden önce “Milli uçağımızı üretiyoruz” sloganıyla kamuoyuna duyurulmuştu. AKP’nin aynı yaklaşımı yine sürüyor. Bu kapsamda önce Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “yerli otomobil” diyerek birtakım fotoğrafları kamuoyuyla paylaştı, seri üretimin 2020’de başlayacağı T Çankaya’da mini zirve B aşbakan Ahmet davutoğlu dün akşam çankaya Köşkü’nde genelkurmay başkanı Hulusi Akar ile bir araya geldi. çankaya Köşkü’ndeki görüşmeye önce içişleri bakanı selami Altınok daha sonra da dışişleri bakanı feridun sinirlioğlu katıldı. nı duyurdu. Ardından “Türkiye milli uçak gemisini yapıyor” söylemi basına yayılmaya başlandı. Ancak Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) projelerinde uçak gemisi adıyla bir proje bulunmuyor. AKP’nin gündeme getirile nin ise kısaltması “LPD” olan kapsamlı çıkarma gemi projesi olduğu anlaşıldı. Yaklaşık bedeli 1 milyar dolar olan gemi için SSM, Sedef Gemi ile sözleşme imzaladı. Ancak edinilen bilgilere göre, milli uçak gemisi olarak sunulan çıkarma gemisi için Sedef Gemi İspanyol Navantia ile alt yüklenicilk sözleşmesi imzaladı. Bu kapsamda İspanyol firmanın, bu ülke envanterinde bulunan Juan Carlos modeli temel alınarak bir gemi üretilecek. “Milli uçak gemisi” olarak sunulan projede İspanyol firması gemi dizayn, alt imar inşaat işlemleri, teknoloji transferi kapsamında motor, entegre platform yönetim sistemleri ve teknik destek sağlayacak. l ANKARA aşbakan Ahmet Davutoğlu, patlamayla ilgili olarak gözaltına alınan 2 kişinin dışında 10 ek gözaltının daha olduğunu belirtti. TGRT Haber’in sorularını yanıtlayan Davutoğlu şöyle konuştu: 10 ek gözaltı: Özellikle belli Twitter hesapları ve irtibatlar üzerinden yürüttüğümüz bir soruşturma var. Burada da bombalama öncesinde bazı aktörlerin bu bombalamayla ilgili bir ön hazırlık, psikolojik hazırlık mahiyetinde yürüttüğü çabalar var. Burada da önemli bir noktaya gelindi. Bu iki izi de sürerek 10 ek gözaltı yapıldı. DEAŞ ve PKK’ye iltisaklı ve ikisinin de yaptığı bu olayla ilgili çok ciddiye alınması gereken iddialar var, iki terör örgütüyle ilgili. Bu bombacıların önemli kısmı, Türkiye’de değil. Hata yaptım derse: Demirtaş, ‘hata yaptım’ derse görüşme neden olmasın. Hiçbir şey karartılmaz: Yayın yasağı mahkeme kanalıyla alındı. Gazeteler yayın yasağı yokmuş gibi devam ediyor. Çağdaş ülkelerde soruşturmanın selameti açısından bazı sınırlamalar getirilir. Bu sorumluluktan kaçmak değil, hiçbir şey karartılmaz bu ülkede. Pew: yüzde 51’den 39’A düştü Bahçeli çantanın içindekileri açıkladı bahçeli, canlı yayında siyah çantayı açtı. Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapılan koalisyon görüşmeleri sırasında beraberinde getirdiği siyah çantada ne tür dosyalar olduğunu açıkladı. Bahçeli, AKP ve CHP’nin, MHP’nin “hayırcı” parti olduğu söylemlerine tepki gösterdi. Bahçeli, canlı TV programında şunları kaydetti: Ankara’daki saldırı: Emniyet’teki 3 görevden alma toplumu rahatlatmıştır. Esas istifa etmesi gereken hükümettir. MHP Başbakan gerçeklerin üzerini örtüyor: Başbakan çok yanlış konuşuyor. Gerçek örgütü gizlemenin anlamı yok. Erdoğan ilk kez anayasaya uydu: Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu’nu devreye sokarak, ilk defa bir anayasal görev yüklenmiş. Başarısızlığı paylaşmak istiyor (Davutoğlu ile neden görüşmediğinin sorulması üzerine): Davutoğlu özellikle terör faaliyetlerindeki sonuç alamamanın sıkıntısıyla başarısızlığını diğer partilerle paylaşmak istiyor. Çantada şunlar var: Çözüm süreci aldatmacasının sona erdirilmesi dosyası, PKK’ye işlem neden yapılmıyor dosyası, Açılım ve çözüm bloku dosyası, Koalisyon protokolü için önerilerimiz yani iki partiyle koalisyon nasıl olur dosyası, Bakanlık dağılımı, mevcut bakanlıklar ve kurumlar dosyası ile MHPAKP koalisyonunda bakanlık dağılımı dosyası… Bu dosyaları vermedim, 4 şartın kabul edilemeyeceğini ifade ederek, bu koalisyonun olmayacağını ifade ettiler. l ANKARA / Cumhuriyet ünyaca ünlü anket şirketi Pew, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gördüğü desteğin tarihin en düşük seviyesinde olduğunu açıkladı. Pew’in 5 Nisan ile 15 Mayıs arasında 947 kişiyle yaptığı ankete göre Erdoğan’a destek verenlerin oranı ilk defa karşı olanların sayısının altında kaldı. Erdoğan’ı destekleyenlerin oranında yüzde 51’den 39’a sert bir düşüş var; desteklemeyenler de yüzde 39’dan 51’e çıktı. Araştırmaya göre Türkiye’nin gidişatını beğenmeyenlerin oranı da giderek artıyor. Türkiye’nin yüzde 54’ü bugünkü şartlardan memnun olmadığını dile getirirken, yüzde 44’ü gidişattan mutlu. “Demokratik hükümet mi istiyorsunuz, güçlü bir lider mi?” sorusuna yüzde 56’yla ‘demokratik hükümet’ yanıtını verdi. ‘Güçlü bir lider’ isteyenlerin sayısı ise yüzde 36’da kaldı. Ankete göre AKP’lilerin yüzde 61’i demokratik bir hükümet yerine güçlü bir lider istiyor. CHP’lilerin ise yüzde 68’i ise demokrasiyi tercih ediyor. Erdoğan’a destek dipte D C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle