19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 14 Ekim 2015 eğitim EDİTÖR: DENİZ ÜLKÜTEKİN 14 Üniversitelerin Maliye Bakanlığı’na sunduğu ödenek taleplerinde, İstanbul Üniversitesi, 1 milyar 82 milyon TL’lik ödenek talebiyle ile ilk sırada yer aldı. aliye Bakanlığı’nın Orta Vadeli Mali Planı’nda (20162018) üniversitelerin 2016 yılına ilişkin ödenek teklif tavanları belirlendi. İstanbul Üniversitesi, 1 milyar 82 milyon lira ile gelecek yıl için en fazla ödenek teklifinde bulunulan üniversite oldu. Üniversitenin ödenek teklif tavanı 2015’e göre yüzde 27.6 arttı. İstanbul Üniversitesi’ni, 813.2 milyon lira ile Ankara Üniversitesi, 789.5 milyon lira ile Hacettepe Üniversitesi izledi. En az ödenek ayrılan üniversite ise 42.7 milyon lira ile TürkAlman Üniversitesi olarak kayıtlara geçti. İstanbul Üniversitesi aslan payını istedi M 4 İstanbul: 1 milyar 82 milyon 2 bin 4 Ankara: 813 milyon 176 bin 4 Hacettepe: 789 milyon 512 bin 4 Gazi: 734 milyon 137 bin 4 Ege: 656 milyon 263 bin 4 Dokuz Eylül: 562 milyon 996 bin 4 Marmara: 516 milyon 591 bin 4 Çukurova: 468 milyon 223 bin 4 ODTÜ: 459 milyon 865 bin 4 Anadolu: 476 milyon 600 bin Levent Kırca: Bir güldüşün ustası... event Kırca’nın ölümü, 78 milyonun görebileceği dev bir sahnenin kapanması anlamına gelir. Onun düşüncelerine katılan katılmayan herkes ne dediğini merak ettiği için, taraftarı olan olmayan bütün kesimlerin ilgi alanındadır. Kırca’nın ölümüyle birlikte zaten çok azalmış olan kara mizah dünyamızda da büyük bir eksilme oldu. Mizah öyle bir güçtür ki dünyanın en kudretli hükümdarını bile çileden çıkarır. Mizah öyle bir güçtür ki dünyanın en anlamaz insanının bile gözlerini açar. Mizah öyle bir güçtür ki sayfalarca anlatmaya çalıştığınız bir çelişkiyi, kocaman bir kahkahayla çözüverir. İşte Levent Kırca bütün bunların ustasıydı. Üstelik bunları yaparken, gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemezdi. Bugün mizah deyince, hoş ve boş şeylere gülünmesi anlaşılıyor. Deyim yerindeyse “kara mizah”ın yerini “para mizah” aldı. Levent Kırca istese bu alana da hitap edebilirdi ama bunun yerine onurlu ve zor olanı tercih etti. Bu duruşunu son nefesine dek sürdürdü. HHH Ben Levent Kırca’yı 1980’lerin başında mesleğimin ilk yıllarında İzmir Fuarı’nın sahnelerinde tanıdım. Fuarın o yılları tiyatronun da etkin olduğu günlerdi. Levent Kırca’yla, Ferhan Şensoy’la, Nejat Uygur’la, Metin Akpınar’la, Zeki Alasya’yla, Altan Erkekli’yle, Altan Erbulak’la o yıllarda tanışıp, röportaj yapmak benim için hem meslek deneyimi hem eğitimdi. Ancak Levent Kırca’nın hayatı Gözde üniversitelerin istediği ödenekler 4 Uludağ: 430 milyon 70 bin 4 İTÜ: 420 milyon 577 bin 4 Erciyes: 397 milyon 157 bin 4 KTÜ: 388 milyon 546 bin 4 Fırat: 322 milyon 224 bin 4 Boğaziçi: 236 milyon 618 bin 4 Mimar Sinan: 134 milyon 147 bin 4 Galatasaray: 72 milyon 469 bin 4 Hakkâri: 51 milyon 606 bin 4 Ankara SBF: 46 milyon 381 bin L Fark interaktif öğrenim Üçüncü kuşak üniversiteler masaya yatırıldı. şık Üniversi“Üçüntesi, “Üçüncü cü kuşak Kuşak Üniversiteüniversitelere Doğru” kitabıler yaptıklanı yazan Prof. Dr. rı ArGe ile Hans Wissema’yı yeni fikirağırladı.  leri hizmeWissema, “en te dönüştüretemel farklılık inrek topluma teraktif öğrenim. faydalı olurRobotlaşmayla, lar. Özel sekdiplomasızlar için Wissema, Tekinay ve Beba tor ile işbirliiş alanları daralıyor. ği yaparlar. Japonlar, robotları piyasa sürdüğünde, vasıfsız kişiler için Yaş önemli değil işsizlik gündeme gelecek ve Işık Üniversitesi Rektöeğitim bir ülkenin refahında rü Prof. Dr. Şirin Tekinay ise giderek daha önemli rol oyna“Üniversitenin en son kuşak maya başlayacak” dedi.  olup olmadığı yaşıyla ilgili deÜniversitenin İnovasyon ve ğil, en yaşlı üniversiteler hızla Girişimcilik Merkezi Direktöevrilip en uzak geleceğe uzarü Prof. Dr. Ali Beba da şunları söyledi: nabiliyor” dedi. I rasmus öğrencisi olarak Yaşar Üniversitesi’ne gelen ve yüksek lisansını iletişim alanında yapan Hırvat öğrenci Zrinka Peharec, tez çalışmasında, akıllı cep telefonlarıyla hayatımızın bir parçası haline gelen “selfie”yi ele aldı.  Pharec, aralarında Türkiye, Kanada, Avustralya, Almanya, ABD, Nijerya’nın olduğu 40 ülkeden 214 kişiye anket uyguladı, 8 ülkeden 10 kişiyle de yüz yüze görüştü. Tez için selfie araştırması E Katılımcıların yüzde 88’i, cep telefonu veya dijital makineyle selfie çektiğini söylerken yüzde 19.7’si selfie çekmeyi sevdiğini, yüzde 75.7’si olumlu düşündüğünü, yüzde 4.55’i ise nefret ettiğini belirtti. Paylaşım için en fazla kullanılan mecra Facebook olurken ankete katılanların yüzde 42’si fotoğrafta olduğundan iyi görünmeye çalıştığını, yüzde 23’ü de bazen farklı görünmek için rol yaptığını ifade etti. mızdaki daha baskın dönemi Silivri günleri oldu. Ergenekon davasının sadece tutuklu yargılananların değil, toplumun üzerine de bir karabasan gibi çöktüğü günlerde Levent Kırca vurup devirdi beyinlerdeki duvarları, demirleri, korkuları. Davanın gerçeğini hem insani hem hukuki boyutuyla sahneye taşıdı. “İçerdekiler” oyunuyla tüm içeridekileri dışarıya taşıdı, dışarıdakilere içeriyi anlattı. Duruşma salonuna gelip, bize uzaktan el sallayıp kucaklaşma hareketi yapması hâlâ gözlerimin önünde. Durup durup bağırırdı: “Yav yer yok mu hücrenizde, beni de alın aranıza... Bizi niye mahrum bırakıyorsunuz bu işten...” Biz de ona gülümseyerek seslenir: “Kusura bakma Levent Abi sen bize dışarıda lazımsın... Olacak artık o kadar...” Kırca ile birlikte Yıldız Kenter’in, Tarık Akan’ın, Rutkay Aziz’in, Müjdat Gezen’in, Orhan Aydın’ın, duruşma salonu ziyaretleri bizim için özgürlük gibi bir şeydi. HHH Gülmek iki insan arasındaki en kısa mesafedir. Mizahın bir başka gücü de budur. En aykırı insanları bile yakınlaştırır. Bugün Türkiye’nin, Türk siyasetinin başlıca eksikliklerinden biri bu. Mizahın olmadığı bir dünya çorak demektir, çöl demektir. Levent Kırca pek çok kişiyi karşısına almak pahasına Türkiye’yi bu çölleşmeden kurtaran insanların başında geliyordu. İbni Sina’nın genel kabul görecek şöyle bir sözü var: Bilim ve sanat itibar görmediği yerden göç eder. Ama bu söz Kırca için geçerli değil. O inadına, sanatını kendisine en karşı olan kesimlere bile ulaştırmanın kaygısındaydı. Levent Kırca’yı son yolculuğuna uğurlarken son mektubundaki vasiyetine, son nefesimize kadar uyacağımızı haykırmak istiyoruz... Atatürk’le kalacağız... Cumhuriyet’le kalacağız... Dik duracağız... Pes etmeyeceğiz... 1416 Ekim 2015 Uniq İstanbul Şöhret olmak için önce bir yerlere gelmek lazım. Mesela Kristal Elma'ya. Kristal Elma Festivali’ne gel. Şöhretli işleri keşfet. Şöhretlerle tanış, konuş, beraber çalış. Sen de şöhret ol. 120 konuşmacı 80 seminer Konserler Workshop’lar Sergiler C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle