19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 14 Ekim 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 Yapılan ihbar nedeniyle metro istasyonu geçici olarak kapatıldı. 1 Kasım’a daha 17 gün var erhalde fark ettiniz, “Seçime az kaldı, kolları sıvayın ve acele edin” demek isteseydim “17 gün kaldı” derdim. Oysa “…daha 17 gün var” dedim. Yani çok var. 17 uzun gün daha var önümüzde. Seçimi yaptırmamak isteyenlerin, seçimi epey ileri bir tarihe ertelemek isteyenlerin, seçimden AKP’nin tek başına iktidarını çıkarmak isteyenlerin önünde her türlü melaneti, haltı, provokasyonu, hileyi yapabilmelerine, dolap çevirebilmelerine, tezgâh kurabilmelerine rahat rahat yetecek 17 gün... Kendilerine oy vermedikçe “milli irade”nin yanlış yaptığını düşünecek, dahası bunu açık açık söyleyecek kadar zembereği boşananlar 1 Kasım’da da benzer sonuç çıkmasından ölümüne korkuyorlar ve sandık taşıyarak, sandık birleştirerek kendilerine oy vermeyeceğini tahmin ettikleri kesim ve kişileri sandıktan uzak tutmaya çabaladılar. Sahiden de Güneydoğu’da HDP’den oy kaçırma fırsatı ve olanağı verebilecek bir kirli yöntemdi. Olmadı, bu manevra YSK’den döndü. Şimdi daha kestirme ve büyük olasılıkla daha kirli yöntemler üretilmesi gerekiyor. Çünkü AKP’nin tek başına hükümet kuracak iskemle sayısına ulaşmasının önündeki tek engel, tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi yine HDP. Eğer bu sağlanamazsa, sağlanamayacaksa AKP, özellikle Tayyip Erdoğan için çıkış yolu ya da kaçış yolu olarak seçimi yaptırmamak dışında bir seçenek kalmıyor... Tamam, yapılamayan bir seçimin iktidara yükleyeceği çok ağır sonuçlar var. Ancak bu sonuçlar AKP ve özellikle Erdoğan için 1725 Aralık karabasanını yeniden yaşamaktan daha ağır değil. Ya seçimden tek parti iktidarı olarak çıkabilecekleri bir sonuç ya da yapılamayan, yaptırılmayan bir seçim. Bunu göze alabilirler. Ancak onlar göze alsa bile hedeflerine ulaşmaları engellenebilir. “Size seçimi engelletmeyeceğiz” denebilir ve bu hedef kazanılabilir. Ancak iktidar ne yaparsa yapsın sabrederek, boyun eğerek, susarak, katlanarak, “Hele kazasız belasız şu seçim gününe varalım” uysallığı ile değil, CHP ve HDP’nin seçmen (üye değil, seçmen) kitlelerini hareketlendirerek, “Size bu seçimi engelletmeyeceğiz”i sadece CHP ve HDP liderlerinin değil, milyonluk kitlelerin haykırışı haline getirerek... HHH Kuşkusuz bir reçete sunmadım. Kaldı ki haddimi bilirim. Ustalarım bana siyasi partilere akıl öğretmenin gazetecinin ödevi ve görevi olmadığını defalarca vurgulayarak öğrettiler. Ancak yapılamayan ya da yaptırılamayan bir seçim sonrasının Türkiye’sini öngörebilmek için deha olmak gerekmiyor. Bu düşünmesi bile ürküntü veren sonucu önlemek, öncelikle siyasi partilerin görevi ve ödevi. O yüzden önümüzdeki 17 uzun gün HDP ve CHP için bu siyasal hüneri, siyasal gidişata yön verebilme yetisini gösterebilmelerine ilişkin sınav günleridir de... 17 uzun gün boyunca bu yakıcı alanda CHP ve HDP’yi dikkatle gözlemek ve gözlem sonuçlarını okurlarla paylaşmak ise gazetecinin görevi... Ustalarım böyle öğretti... Taksim Metro İstasyonu’na ‘bomba’ ihbarı aksim Metro durağı ihbar sebebiyle 1.5 saat kapalı kaldı. Metro girişinde ambulans ve polis ekipleri önlem alırken yapılan incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu belirlenince istasyon tekrar ulaşıma açıldı. Polise dün saat 12.00 sıralarında Taksim Metro İstasyonu’nda bomba olduğu yönünde ihbar yapıldı. Bomba uzmanları, kapatılan istasyonda köpek eşliğinde arama yaptı. Yapılan arama sonucu ihbarın asılsız olduğu belirlendi. İstasyon saat 13.30 sıralarında tekrar ulaşıma açıldı. Bu arada istasyon çevresinde polis önlem alırken bir görevli, “elektrik arızası” nedeniyle istasyonun kapatıldığını söyledi. Metro girişinde ambulans ve polis ekipleri hazır bekletilirken metro durağında olanların polis eşliğinde dışarıya çıkarıldığı, eşzamanlı olarak TaksimKabataş füniküler hattının da seferlerinin durdurulduğu da öğrenildi. l Haber Merkezi T H KATLİAMIN ARDINDAN ÖNLEMLER ARTTI ANCAK ARAMALAR ELLE YAPILIYOR Terör korkusu ren garı önündeki katliamın ardından başkentte güvenlik önlemleri artırılırken yurttaşlardaki tedirginlik de dikkat çekiyor. İnsanlar alışveriş merkezleri, metro gibi kalabalık yerlere girmemeye çalışıyor. Önlemlerin artırıldığı metrolarda Xray cihazları olmadığı için el dedektörleri ile çantalar taranıyor. Ancak bazı duraklarda yine yolcular çantaları taranmadan geMUSTAFA çebiliyor. Metroda göÇAKIR revli bazı güvenlikçiler ise aldıkları caydırıcılık önlemlerini, “Biz gözle de şüpheli kişileri takip ediyoruz. Burada asıl amaç caydırıcılık. Asıl önemli olan ise istihbarat” diye özetledi. Ankara Tren Garı önündeki katliamın ardından Ankara Emniyeti, kent genelinde güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkardı. HDP, verdiği Başkentte 97 kişinin öldüğü katliamın ardından insanlar ölü sayısı için AVM ve metro gibi kalabalık yerlere girmekten çekiniyor özür diledi T Sivil polis sayısı arttı Merkezi noktalardaki resmi polislerin yanı sıra sivil polislerin sayısı da artırıldı. Devriyelerin sayısı sıklaştırıldı. Kamu binalarındaki güvenlik önlemleri artırıldı. Şüpheli paketlere karşı da daha duyarlı hareket ediliyor. Katliamın ardından tedirginlik yaşayan Ankaralılar alışveriş merkezleri ve metrolar gibi kalabalık noktaları mümkün olduğunca kullanmamaya çalışıyor. İşi olanlar da hızlıca işlerini halledip çıkıyor. Tedbirler kapsamında metrolarda güvenlik önlemleri artırıldı. Emniyet ile koordineli çalışma yürütülüyor. Batıkent, Çayyolu metroları ile Ankaray istasyonlarında metro güvenlik görevlileri el dedektörleri ile çantaları tarıyor. Önlemlerin daha sıkı olduğu Kızılay’da yolcular şe DP, katliamdan bir gün sonra oluşturulan kriz masası verilerine dayanarak katliamda 128 yurttaşın hayatını yitirdiği bilgisinin hatalı olduğunu belirterek kamuoyundan özür diledi. HDP’den yapılan açıklamada, katliamın ardından sağlık kurumlarından ve başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere resmi mercilerden bilgi alınmasında yaşanan sıkıntılar ve engeller, farklı kurumlardan kriz masamıza ulaşan listelerin birleştirilmesinde karşılaşılan zorluklar, kendisinden haber alınamayanların varlığı, Adli Tıp’taki numaralandırma sistemi ve cenazelerin beden bütünlüğünde karşı karşıya kalınan durumun tam kayıp sayısını açıklamayı zorlaştırdığı belirtildi. Saldırıda hayatını kaybeden ve yaralananların sayılarıyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın bilgi paylaşmadığı vurgulanan açıklamada “Hastane başhekimlerine de talimat iletilmiştir. Kamuoyunun bilgi alma hakkını engelleyen Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasını kınıyoruz” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Güvenlik görevlileri ‘asıl amaç caydırıcılık, önemli olan istihbarat’ diyor. ritlerle güvenlik görevlilerine yönlendiriliyor. Ancak el dedektörleri ile aramalar çantalarla sınırlı kalıyor. Xray cihazları olmadığı için yolcuların üzerleri taranamıyor. Aslında çantaların içlerine de bakılması gerekiyor. Ancak bu yapılmıyor. Bütün metro girişlerinde kadın ve erkek güvenlik görevlileri olmalı. Gerektiğinde kadınlar da kadın güvenlik görevlileri tarafından aranmalı” diyerek aktardı. H Asıl amaç ‘caydırma’ Bazı ara duraklarda ise yolcular çantaları taranmadan geçebiliyor. Bazı yolcuların aranmadan geçtiğine dikkat çektiğimiz metrodaki bir güvenlik görevlisi, “Biz gözle de şüpheli kişileri takip ediyoruz. Burada asıl amaç caydırıcılık. Asıl önemli olan ise istihbarat” dedi. Metroları kullanan yolcular da izlenimlerini, “Çantalar sadece el dedektörleri ile üstün körü aranıyor. Bir cenazeyi iki aile birden sahiplendi! aşkentteki bombalı saldırıda yaşamını yitiren 98 kişiden 93’ünün kimlikleri belirlenirken 5 cenazeyle ilgili kimlik tespit çalışmalarının sürdüğü öğrenildi. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin açıklamaları ailelerin yaşadığı dramı gözler önüne serdi. Hakverdi, bir cenazeyi 2 ailenin sahiplendiğini, DNA sonuçlarının beklendiğini söyledi. Hakverdi, saldırının ardından kaybolduğu belirtilen Tarsuslu iki kardeşten Ümit Ender’in Hacettepe Hastanesi’nde yoğun bakımda bulunduğunu ancak Vedat Ender’den halen haber alınamadığını aktardı. Saldırı sonrası haber alınamayan Nevzat Özbilgi, Serdar Ben, Hasan Baykara, Gamze Akbaba, Bedriye Batur ve Fatma Batur’un aileleri de Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’na başvurarak savcılardan işlemlerin hızlandırılmasını talep etti. ‘Şimdi sıkı ama...’ Bir başka yolcu ise, “Şimdi önlemler sıkı. Ancak bir süre sonra gevşiyor. Saldırılar da zaten o zaman oluyor” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Bu arada Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’nin (AŞTİ) Ankaray girişlerinde de önlemler artırıldı. Girişlerdeki güvenlik görevlisi el dedektörleri ile çantaları tarıyor. B MİT, Emniyet, Vali ne iş yapıyor? MUSTAFA ÇAKIR DİSK Başkanı Kani Beko, katliam öncesinde ve sonrasında yaşananları Cumhuriyet’e anlattı: atliamla kana bulanan barış mitinginin düzenleyicileri arasında yer alan DİSK’in Genel Başkanı Kani Beko, “Canlı bombalar sokaklarda dolaşıyor, istediği yere girip çıkıyor o zaman MİT, Emniyet ne iş yapıyor ?” diye sordu. Miting öncesinde hiçbir uyarı almadıklarını belirten Beko, katliam sabahı Ulus’tan gar önüne yürüyerek gittiğini ne kimlik soran, ne de arayan olduğunu ifade etti. DİSK Başkanı Beko’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: 4 Miting öncesi size uyarı geldi mi? Hayır ne Emniyetten, ne Valilik’ten uyarı gelmedi. Oysa 2013 1 Mayıs kutlamalarını Taksim’de yapmak istediğimizde “Provokasyon olabilir, can güvenliğiniz yok” dediler. Ben de o zaman kendilerine “Siz Taksim’i açın biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlarız” dedim. Eğer bize yine böyle bir uyarı yapmış olsalardı biz gar önünde kendi önlemimizi kendimiz alırdık. Arkadaşlarımızın can güvenliğini sağlardık. 4 Önceki mitinglerde de gar önünde arama yapılmadığı ifade ediliyor... Evet ama Suruç, Diyarbakır, Reyhanlı’da yaşanan katliamların ardın K dan MİT’in, Valiliğin, Emniyetin mitinglerde, insanların bir araya geldiği kalabalık noktalarda daha dikkatli olması gerekirdi. Yüz binlerce insanın bir araya geleceği yerde insan oranın tedbirini almaz mı ? Canlı bombalar sokaklarda dolaşıyor, istediği yere girip çıkıyor o zaman MİT, Emniyet ne iş yapıyor? Vali, Emniyet Müdürü, İçişleri Bakanı, MİT şefi neden var? ri almadığını gördük. Emniyet ve MİT’in büyük zafiyeti var. 4 Bombanın patladığı sırada neredeydiniz? Biz kortejin en önünde yer alıyorduk. Yürümeye başlamıştık. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası önüne geldiğimizde art arda iki patlama oldu. Biz önce ses bombası sandık. Herhalde birileri rahatsız oldu kitleyi korkutup da‘Ailecek gittik’ DİSK Başkanı Kani Beko ğıtmak için ses bombası attılar diye düşündük. Yürü4 Miting öncesinde olağayüşe devam ettik. Sonranüstü bir durum sezinledisında katliam bilgileri geldi. niz mi? 4 Sonra patlama noktasına gittiniz... O sabah Ulus’taki Genelİş Sendikası GeEvet, gar önünde 35’e yakın cenaze görnel Merkezi’nden eşim, iki kızım ve damatlarımla birlikte Ankara Garı önüne yü düm. Organlar parçalanmıştı. Savaş alanı görünümü vardı. Daha cenazeler yerlerrüyerek gittik. Ailem de İzmir’den geldeyken yaralılar varken Emniyet gaz sıktı. mişti. Hatta ben giderken kimlik kartlarıİnsanları gözaltına aldılar. Polise “bu kamı evde unuttuğumu fark ettim. “Eyvah dar da tahripkâr olmayın” dedim. kartlarımı unutmuşum, şimdi girişte kim4 Katliamı 2 canlı bombanın yaptığı lik sorarlar” dedim. Ancak ne beni, ne aibelirtiliyor... lemi aradılar ne de kimlik sordular. Sanki Bu işi 2 canlı bombaya bağlamamak la“Ne haliniz varsa görün” anlayışı hâkimdi. zım. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de işçi arkaValilik, Emniyet, MİT’in gerekli önlemle daşlarımızı katledenler adalete teslim edilmiş olsaydı, Sıvas katliamının failleri yakalanmış olsaydı, Reyhanlı, Suruç katliamlarını yapanlar bulunsaydı bu katliam da yaşanmazdı. Emniyet’e güvenimiz yok 4 Bundan sonra mitinglerde ve yürüyüşlerde ne gibi önlemler alacaksınız? Mitinglerde, yürüyüşlerde bundan böyle demek ki kendi önlemlerimizi kendimizin alması gerekiyor. Ne Emniyet’e ne de hükümete güvenimiz kalmadı. 4 Katliam sonrası kimler aradı? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkİş Başkanı Ergün Atalay, Hakİş Başkanı Mahmut Arslan aradı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ katliamın yaşandığı yere karanfiller bıraktı. CHP ve HDP milletvekilleri bizi yalnız bırakmadı. l ANKARA Müezzinoğlu: Onlar sağlıkçı değil provokatör S ağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ankara’daki patlamaların ardından yaralıların kaldırıldığı hastanenin önünde kan anonsu yapan 2 kişinin sağlıkçı olmadığını, bunların provokatör olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, “Kan ihtiyacımızın olmadığını ısrarla söylememize rağmen, hastanelere olabildiğince kan bağışı için gelsinler isteyen, yaşatmak için uğraştıklarımıza hizmet vermeyi engellemek isteyen 2 tane provokatör tespit edildi. Bu iki provokatör sağlıkçı değildir, basın ve medya eğitimi görmüş provokatördür” diye konuştu. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın toplumsal paniği yükseltmek için ölü sayısını 128 olarak açıkladığını savunan Müezzinoğlu. “Utanmadan sıkılmadan toplumsal paniği yükseltmek için vefat eden vatandaş sayımızı ısrarla yüksek söylüyor. ‘Ölü sayısı 128’diyor. Hadi gel ispatla bakalım” dedi. lBURSA/DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle