29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 10 Ekim 2015 EDİTÖR: OLCAY BÜYÜKTAŞ TASARIM: SERPİL ÜNAY Rusya ve Türkiye arasındaki doğalgaz restleşmeleri sürerken Gazprom, Türkiye’nin 3 milyar metreküp gaz isteğini reddetti. Ülke elektriğin yarısını Rus gazıyla üretiyor usya’nın mının da Rusya’dan geldiğiSuriye’ye yöni dile getiren İsmayıl, teknik nelik hava ve uluslararası hukuk açıoperasyonları gersından Türkiye’nin “Ben arçekleştirmesi ve Türtık Rusya’dan gaz almayacakiye hava sahasığım” demesinin mümkün olŞEHRİBAN KIRAÇ nı iki kez ihlal etmemadığını vurguladı. Diplomasine Ankara’nın teptik açıdan bazı sözleri söykisi devam ederlemenin çok kolay olduğuna ken, Cumhurbaşkanı Recep Tayama bunları hayata geçirmenin yip Erdoğan, gerekmesi halinde mümkün olmadığına dikkat çeTürkiye’nin en büyük gaz tedaken İsmayıl, “İki ülke birbirine rikçisi olan Rusya yerine farklı gözdağı vermeye çalışıyor. Karkaynaklardan doğalgaz bulabileşılıklı restleşme var. Rusya yıllık ceğini söylese de mevcut hatlar900 milyar dolar gelir elde ettila bunun kısa vadede yapılması ği Türkiye’den vazgeçmez. Türkimümkün gözükmüyor. ye Almanya’dan sonra Rusya’nın Ülkeler arasındaki restleşmeikinci büyük gaz alıcısı. Soğuk ler de sürüyor. Rus doğalgaz devi savaş dönemlerinde bile Rusya Gazprom, Türkiye’nin Mavi Akım Avrupa’da hiçbir ülkenin gazını üzerinden 3 milyar metreküp gaz kesmedi” ifadesini kullandı. isteğini reddetti. Avrasya coğrafyasında uzman olan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Toğrul İsmayıl, doğalgazda Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu alanda kısa sürede Rusya’dan vazgeçmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Şu anda iki ülke karşılıklı olarak birbirine gözdağı veriyor. Ama Türkiye’nin Rusya’dan Rusya’nın da Türkiye’den vazgeçmesi mümkün değil. Türkiye Rusya’dan vazgeçse kısa sürede gaz alacağı ülke bulamayacak. Boru hattı ile sadece İranAzerbaycan’dan gaz geliyor. Şu anda bunu taşıyacak boru hattı kapasitesi yok. Ayrıca İran ve Azerbaycan Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak durumda değil” dedi. Türkiye’nin doğalgaz tüketiminin yüzde 98’inin ithal olduğunu bunun yüzde 58 civarındaki kıs 4 ampulden biri Rus gazıyla yanıyor zın Türkiye ga ni yüzde 98’i r ithal ediyo ekonomi 9 Ergenekon dersleri... ol yelpazede, insan hakları, hukuk devleti, demokrasi, sendikal haklar savunuculuğu çerçevesinde, geçmişte pek çok duruşu, eylemi, görüşü paylaştığımız dostlarla Erdoğan iktidarları icraatları ile başlayan ayrışmalar, en çok AKP’nin 12 Eylül referandumu, sözde askeri darbeler karşıtı geçmişle hesaplaşma, Ergenekon yargılamaları çerçevesinde akla kara sayılabilecek boyutlarda ayrıştı. Şimdilerde en çok da söz konusu gündemli gelişmeler, en çok da iktidarlarının 21. yüzyıl otoriterliğine yürümesi yolundaki ortak kaygılarda buluşmak sevindirici. Dünya çapında evrensel değerler, ilke ve standartlardan kopmada, yine Batı’nın, emperyal, liberal dünyasından beslenen kavram kargaşası, algı saptırmalarının katkılarını, algı çarpıtmalarını hafife almadan, ülkemize yönelik ağır bedelleri nedeniyle, özeleştiri yapmayı başaran dostlarla, bugünkü olumsuz gelişte katkıları nedeniyle sorgulama yapmayı zayıflık görenleri ayırmak isterim. En çok da Cumhuriyet değerleri, kazanımları, Atatürk devrimlerini savunanların toptancı “diktatörlükle” damgalanmaları gibi hafifliğin hoşgörülmemesi yanlısıyım. Kuşkusuz Cumhuriyet tarihimizde, hele de çoğu sağliberal kimlikli, güçlü emperyal devletlerin dayattıkları projelerin peşinde siyasi iktidarlarımızın, tek partili dönem de içinde olmak üzere, insan hakları, hukuk devleti, demokrasi, gerçek laiklik, Atatürk devrimleri ilkeleri karşıtı icraatlarında, siyasetin kirli çıkarlarla özdeşleşmesi ile doğru orantılı; halkın canını yakan sayılamayacak kadar çok icraatları söz konusudur. Tarihimizin insan hakları, hukuk devleti, demokrasi ile çelişen, suç içeren iktidar icraatlarıyla askerisivil ayrımı yapmaksızın hesaplaşabilmek barış içinde uygar bir yaşam düzenine geçebilmenin olmazsa olmaz önkoşuludur... Tarihimizle, aslında siyasal iktidarların eseri diktatörlüklerle, askeri darbelerle hesaplaşmadan yola çıkılıp 21. yüzyılın sivil, siyasal İslamcı kimlikli diktatörlüğünün kuruluşunun taşlarının örülmesine katkıda bulunmamak koşulu ile... HHH Toplumu güdülemede, askeri darbeler hukukundan çok daha kirli, acımasız kullanılmış, sivil darbe hukukunda, acımasız senaryolar, suç, sahtecilik belgeleriyle, çok etkili kullanılan Ergenekon davası yargılamasında bugün gelinen noktada ortalığa saçılan gerçeklerden anlamlı sonuçlar çıkarabileceğimize inanmak istiyorum... Yargıtay’ın bu kumpas olduğu kanıtlanmış temyiz duruşmasında, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un savunmasının kimi satırbaşlarının altı çizilmeli.. “Ergenekon iddianamesinin savcıları bir düşman ülkenin savcısı kadar adil olamadılar. Adil yargılanmalarını sağlamak sorumluluğumuzdur. Balyoz, TSK’ye vurulan büyük darbedir. Tarih bunu en büyük ihanet olarak yazacak. 23 Temmuz 2010’da 102 subay için yakalama çıktı. Gül’e gidip, kararın uygulanmasına izin vermeyeceğimi söyledim. Askerlerime ‘polis gelirse içeri sokmayın. Zorlarlarsa onlarla çatışın’ emrini verdim. Atatürk’ün ordusuna ihanet edildi. Bush yönetimi TSK’ye oynanan kirli oyunu destekledi. Cemaat, işlenen hukuk cinayetinin failidir. Siyasi iktidar da onlara destek vermiştir...” 12 Eylül referandumu ile iktidarlarına teslim edilmiş yargı, sivil darbe hukuksuzluklarıyla gasp edilmiş hukukun, insan hakları ihlalleri, ödetilen bedellerin geri dönüşü yok.. O günlerdeki tartışmalarımızda, canlı yayınlarda bu çok ağır hukuk, insan hakları katliamlarının savunuculuğunda diretenlerin ülkemiz adına ödenen ağır bedellerle orantılı özeleştiri yapmaktan çok uzakta durdukları ortada... Şimdilerde İktidarlarının sivil diktatoryal yürüyüşlerindeki sınır tanımazlıklarından yakınmaları yetmez... Ergenekon yargılamasındaki haksızlık, hukuksuzluk, suçlarda emek vermiş bir savunma avukatının altını çizdiği bir başka gerçeği atlamayalım... Malatya katliamı, Danıştay cinayeti, Hrant Dink cinayeti yargılamalarının Ergenekon davası ile birleştirilmesindeki en kirli siyasi amacı atlama lüksümüz yok. İktidarlarının sorumluluğunda azmettirenleri değil sadece, tetikçileri de, davanın çökmesi ile serbest kaldılar. Bu en büyük kirli siyasal tuzağın suçlularıyla bile hesaplaşmayacak mıyız? S R Hayata geçirmek zor Enerjigünlüğü sitesinden Mehmet Kara da, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı gazın miktarının bazı dönemlerde yüzde 70’e kadar çıktığını, Türkiye’deki her 4 ampulden birinin Rus gazıyla yandığını vurguladı. Kara, ‘Türkiye’nin Rusya’dan gaz almıyorum’ deme lüksü olmadığını, bundan vazgeçmesi halinde uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde almadığı gazın parasını da ödeme yükümlülüğü bulunduğunu aktardı. Para ödemek zorunda İşin ucunda tahkim de var MUSTAFA ÇAKIR Bu arada Rusya Gazprom Üst Yöneticisi, (CEO) Alexei Miller, Türkiye’nin Mavi Akım üzerinden 3 milyar metreküp ilave gaz isteğinin reddedildiğini söyledi. Türkiye ile Rusya yaklaşık iki yıl önce bu konuda mutabakat sağlamıştı. Fakat Miller en az 2 milyar metreküp gazın, planlanan Türk Akımı boru hattından gönderilebileceğini belirtti. Türkiye’ye ret usya ile Türkiye arasında imzalanan santral anlaşmasına göre, eğer taraflar arasında uyuşmazlık çıkarsa tahkim kuruluna gidilecek. Kurul Lahey’de toplanacak. Eğer bu kurul oluşturulamazsa BM Uluslararası Adalet Divanı devreye girecek. Bu süreç sonunda Türkiye yüklü miktarda tazminatla karşı karşıya kalabilecek. 25 milyar doları aşması beklenen Akkuyu projesi için Rusya’nın şimdiye kadar 3 milyar dolar har R cama yaptığına dikkat çekiliyor. Akkuyu Nükleer Santralı’nın inşası iki ülke arasında imzalanan anlaşmaya dayanıyor. Anlaşma TBMM tarafından 15 Temmuz 2010’da onaylanarak yasalaştı. Anlaşmasının içeriği 6 Ekim 2010’daResmi Gazete’de yayımlandı. Anlaşmanın 17. maddesinde uyuşmazlıkların nasıl çözümleneceği düzenleniyor. Anlaşmanın uygulanması ya da yorumlanmasıya ilgili iki ülke arasında uyuşmazlık yaşanırsa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Rusya Federasyonu Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu arasında karşılıklı müzakere yoluyla çözülmeye çalışılacak. Uyuşmazlık 6 ay içerisinde görüşmeler yoluyla çözülemezse taraflardan birinin isteği üzerine tahkim kuruluna götürülecek. Tahkim kurulu kararlarını alırken uluslararası hukuk ilke ve kurallarını da dikkate alacak. Taraflardan birisi tahkim kurulundan çıkacak kararı uygulamazsa yüklü miktarda tazminatla karşı karşıya kalacak. l ANKARA İki yerli, iki yabancı teklif Ankara ve İstanbul’da barış temaslarında bulanan DİSİAD yönetimi, savaşın kimseye yararı olmadığına, öncelikle ölümlerin durması gerektiğine dikkat çekti iyarbakır Sanayici İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal ve beraberindeki Diyarbakır sanayicileri, Ankara ve İstanbul’da “barış” temaslarında bulundu. Diyarbakır sanayicileri, çözüm sürecinin devam etmesi için “önce çatışmaların” durmasını isterken, “Bu savaşın ne Türkiye’ye ne de Türkiye’nin Kürtlerine bir faydası var. Ölenlerin kim olduğu önemli değil, biz insanları kaybediyoruz. Bu sorunlar çözülmeden Türkiye’ye rahat yok” mesajı verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TÜSİAD Başkanı Cansel Başaran Symes, barış için bu tür girişimlere destek vereceklerini söyledi. Diyarbakır’daki iş insanları, çatışmaların son bulması ve müzakere masasına dönülmesi talebiyle Ankara’ya çıkarma yaptı. Önce HDP yönetimi ile bir araya gelen heyet, daha sonra ABD, Rusya, İngilte Çatışmalar hemen dursun D re büyükelçileri, Avrupa Delegasyonu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, heyetin randevu talebine yanıt vermedi. HDP Genel Merkezi’ni de ziyaret eden heyeti, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra çok sayıda milletvekili karşıladı. Burç Baysal mayıs ayından bu yana yaşanan gerilim ve çatışmaların Diyarbakır’ı Lübnan’a çevirdiği yorumunu yaptı. Baysal, “Bu yangına su dökün” dedi. Finansbank’a dört teklif var Finansbank ile ilgilenen ve aralarında Katarlı QNB ile lokal bankaların olduğu dört grup tekliflerini verdi. Reuters’ın haberine göre, Yunanistan’ın en büyük bankası National Bank of Greece (NBG), potansiyel sermaye açıklarının kapatılması için sahibi olduğu Finansbank’ta seçenekleri değerlendirirken, aralarında Qatar National Bank’ın yanı sıra Garanti Bankası, Fibabanka ve Çinli bir grup tekliflerini sundu. Sermayesi 2.84 milyar TL olan Finansbank’ın yüzde 99.8’i NBG’nin elinde bulunuyor. Bankanın piyasa değeri yaklaşık 5.6 milyar dolar civarında. l Ekonomi Servisi 73 milyon işsiz luslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan rapora göre, gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 13 oldu. Raporda, küresel ekonomik krizin ardından gençler arasındaki işsizlik oranında biraz iyileşme kaydedilmesine rağmen, milyonlarca gencin iyi bir iş bulmasının hâlâ çok zor olduğuna dikkat çekildi. Rapora göre, 2009’da 76.6 milyon genç işsiz bulunurken, 2014’te genç işsizlerin sayısı 73.3 milyona geriledi. Gelişmiş ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde gençler arasındaki işsizlik oranı 2012’ye göre yüzde 1.4 gerilerken Doğu Asya, Güneydoğu Asya, Pasifik, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da işsizlik oranlarında artış gözlemlendi. Türkiye’de genç işsizlik ilk sekiz ayda yüzde 18.5 oldu. TÜSİAD’dan destek DİSİAD İstanbul temaslarına TÜSİAD ziyaretiyle başladı. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes ve beraberindeki heyetle bir araya gelen sanayicilerin kalıcı barış taleplerini önemsediklerini belirten Symes, bu tür girişimlere her zaman destek vereceklerini vurguladı. DİSİAD’ın İstanbul’daki son ziyareti de TÜRKONFED’e oldu. Baysal, finans kuruluşlarının tutumlarını değiştirdiğini, sıkılan yumrukların gevşetilecek hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Baysal, çatışmalar sonucunda bölgedeki turizm ve nakliyat sektörünün hizmet veremeyecek duruma geldiğinin de altını çizdi. l Ekonomi Servisi U Perakende güveni AB’nin gerisinde Perakendede işler geçen üç ay, bir önceki döneme ve yıla göre azaldı, sipariş ve istihdam beklentileri geriledi. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Perakende Güven Endeksi (TEPE) verilerine göre perakende güveninde Türkiye, Avrupa Birliği’nin (AB) gerisinde kaldı. Eylülde eksi 11.4 puan değerini alan TEPE, bir önceki aya göre 0.4 puan, geçen yılın aynı dönemine göre de 0.6 puan azaldı. l Ekonomi Servisi 169 milyon genç işçi günde 2 doların altında gelirle yaşıyor. Nüfusun yaşlanmasıyla genç iş gücününün azaldığı, bununla beraber genç işsizlerin sayısı azalmasına rağmen, işsizlik oranın hâlâ yüksek olduğu belirtilen raporda, bu oranın 2015’te yüzde 13.1’e çıkabileceği ifade edildi. Raporda, dünyadaki genç işgücünün yüzde 43’ünün ya işsiz ya da çalışmasına rağmen yoksulluk içinde yaşadığına dikkat çekildi. Türkiye’de, 1524 yaş grubu arasında işsizlik oranı 2010 yılında yüzde 21.7 iken 2014’te bu rakam yüzde 17.9’a geriledi. Genç işsizler, geçen yıla oranla 2015’in ilk sekiz ayında artarak 18.5’e çıktı. l Ekonomi Servisi İlk adım Ankara KISA... KISA... l l Burç Baysal Arçelik AŞ, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde, ‘Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar (AEEE) Yönetiminde Lider Şirket’ projesiyle, Atık Yönetimi Kategorisinde birinciliğe layık görüldü. Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nın Bahçelievler’deki binası, en iyi ofis mimarisi dalında Avrupa’dan ödül aldı. Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nın binası, International Property Awards’ın Avrupa ayağı European Property Awards’da (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri) ‘En İyi Ofis Mimarisi’ dalında ödül aldı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle