29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 10 Ekim 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KCK’den eylemsizlik kararı KongraGel Eşbaşkanı Remzi Kartal, KCK’nin tek taraflı HDP’den milletvekillerine eylemsizlik kararını yarın açıklayacağını söyledi ‘ateşkes’ bilgilendirmesi Ayşe Yıldırım KK’nin 1 Kasım öncesi HDP’nin elini güçlendirmek için yapacağı iddia edilen eylemsizlik kararını yarın açıklayacağı öğrenildi. Dün akşam Brüksel’den yayın yapan Med Nuçe televizyonundaki Editör programında Erdal Er’in sorularını yanıtlayan haber 13 P Kongra Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, eylemsizlik kararının demokrasi güçlerinin elini güçlendirmek için alındığını bildirdi. Kartal, “Başta Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri, aydınlar, demokrasi güçleri, barış sürecini dillendirenler bu karara sahip çıkmalı” dedi. Eylemsizlik kararının süresi konusunda bilgi vermeyen Kartal, bunun KCK tarafından yapılacak resmi açıklamada belirtileceğini vurguladı. Önemli bir süreçten geçildiğini vurgulayan Kartal, “AKP savaş istiyor, savaş koşulların da seçime gitmek istiyor. Biz hem AKP’yi geriletmek hem de demokrasi güçlerinin elini güçlendirmek için böyle bir karar alıyoruz. Ne olursa olsun Türkiye toplumunun, Kürdistan toplumunun barışın önünde engel olan AKP’den kurtulması gerekiyor” diye konuştu. 1 Kasım günü sandıkların kapanmasına kadar PKK’nin ateşkes ilan edeceği iddiaları hem HDP tarafında hem de hükümet kanadında farklı yorumlara neden oldu DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise PKK’nin ateşkes ilan edeceği iddiasıyla ilgili olarak, “İnşallah önümüzdeki günlerde gelişmeler olur diye ümit ediyoruz” dedi. Selahattin Demirtaş dün erken saatlerde Bayrampaşa’daki İstanbul Sebze ve Meyve Hali’ne giderek esnafı ziyaret etti. Dmeirtaş, “Burada esnafın sorunlarını konuşuyoruz. En büyük sorun, hepimizin ortak sorunu barış sorunu. Barışın huzurun olmadığı yerde ne ticaret olur, ne de ticaretin tadı tuzu olur. Partimizin bütün Türkiye’de son üç aydır yaşanan çatışma döneminde özellikle bölgede yaşanan sivil ölümler, gözaltılar, hak ihlalleri ve sokağa çıkma yasağı uygulamaları seçim kampanyası çalışmalarını yapmayı da olanaksız hale getirdi. Edinilen bilgiye göre HDP, özellikle bölge milletvekillerine KCK’nin ateşkese yönelik önemli bir açıklama yapacağı duyumlarının bulunduğu konusunda bilgi verdi. Bölge milletvekillerine, KCK’nin yapacağı açıklamadan önce bölgede savaş koşullarının yaşandığı bir dönemde halka seçime yönelik mesaj verilmesinin olanaklı olmadığı belirtildi. Bölge milletvekillerine 3 gün içerisinde KCK’nin çatışmaların durmasına yönelik bir “eylemsizlik” açıklaması yapabileceği iletilerek, seçim çalışmalarına olumlu barış havasında başlanması yönünde tavsiyede bulunuldu. lMAHMUT LICALI ANKARA Cemil Bayık: PKK, şu andan itibaren ateşkese hazır KCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemil Bayık, PKK’nin “şu andan itibaren ateşkese hazır olduğunu” duyurdu. Kandil’de AFP’ye röportaj veren Bayık, “Türk hükümeti savaş mantığını sürdürürse, biz istesek de istemesek de mezarlıklar dolmaya devam edecek ve çatışma Türkiye’nin tamamına, Suriye’ye ve Ortadoğu’ya yayılacak” dedi. Üç aydır dinmeyen şiddetten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tutan Bayık, “Biz savaş istemiyoruz. Diyaloğu ilerletmek için siyaset ve de Demirtaş Akdoğan Demirtaş: Ümitliyiz H Akdoğan: Karnımız tok aşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, katıldığı Habertürk TV’deki “1 Kasım’a Doğru” adlı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. PKK’nin tek taraflı çatışmasızlık ilan edeceği iddiasını “siyasi taktik” olarak yorumlayan Akdoğan, PKK’nin geçmişte de bu tür taktik açıklamalara başvurduğunu ifade etti. Yalçın Akdoğan, “Buna karnımız tok” diyerek şöyle devam etti: “Terör örgütü sıkıştığı zaman, kış üslenmesine gideceği zaman veya siyasi uzantısının işine yarasın diye bu tür siyasi taktik hamleler içerisi imkânlarını, bütün gücünü silahların susması yönünde kullandık. İnşallah yakın zamanda da belli bir netice alırız, diye ümit ediyorum. Bu ülkemiz açısından en büyük kazançtır. İnşallah önümüzdeki günlerde gelişmeler olur diye ümit ediyoruz.” Demirtaş, Esenyurt’taki mitingde “HDP’nin baraj altında bırakılarak ülkeye huzur gelecekse, biz kendimizi baraj altında bırakırdık. Ama durum öyle değil. Eğer ülkeye barış istiyorsak, HDP’yi baraj altında değil, AKP’yi barış altında bırakmalıyız” dedi. B ne girdiğini çok gördük. Buna karnımız tok. Sen ortalığı yakacaksın, yıkacaksın, zulüm edeceksin, insanları öldüreceksin, devlete savaş açacaksın, bütün projelerin çökecek. Devrimci halk savaşın çökecek, şehir milislerin çökecek, özerklik ilanların çökecek ondan sonra ‘ben seçim güvenliği olumsuz etkilenmesin istiyorum’ diyeceksin. Bu geçen seçimden önce senin oradaki baskıların olumsuz etkilemedi mi?” dedi. Akdoğan, örgütün, tam anlamıyla bir eylemsizlik kararı alması ve Türkiye’yi terketmesi gerektiğini vurguladı. mokrasi yolunda gitmeyi denedik. Ama Erdoğan süreci engelledi. Bizi bir diyalog olduğuna inandırdı, oysa amacı hiçbir zaman inanmadığı süreci ertelemekti” diye konuştu. 1 Kasım seçimlerine de değinen Bayık, “Türkiye’de demokrasinin gelişmesi için HDP’ye yardım edilmesi gerekiyor. Bugüne kadar bu yönde davrandık, bundan sonra da böyle davranacağız” dedi. Uluslararası toplumu “PKK’yi terör listesinden çıkararak Türkiye’yi Kürt sorununu tanımaya zorlamaya” çağırdı. Atalay: İnandırıcı bulmuyorum Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP’li Beşir Atalay ise NTV’de katıldığı programda, PKK’nin ateşkes ilan edeceği iddiasıyla ilgili olarak “Son geldiğim noktada kendi değerlendirmem bu kavramları bile ben artık hiç ciddi ve inandırıcı bulmuyorum. Bu işlerin tabii çözümü hiçbir zaman hiçbir ülkede silahla ve güvenlikle olmamış. Silahları bırakma esas olmalı. Bu inandırıcı olursa ki bugüne kadar hiç inandırıcı olmadılar. Şu anda bölgede ciddi bir güvenlik tedbirleri var. Bundan sonra güvenlikle ilgili tedbirler sonuna kadar yürütülecek. Çözüm süreci buzdolabında orada bekletiyoruz” diye konuştu. Diyarbakır’da tek skandal ‘saygın tutum’ değildi Diyarbakır’daki üç çocuğa cinsel istismar davasında sanığın 150 yıl istenirken 10 yıl ceza alması infial yarattı. Fakat bu hikâyedeki tuhaflıklar çok daha fazla... Pınar Öğünç Mağdurların avukatı Ercan Yılmaz, temyiz başvuruları sonrası sürece müdahale olmazsa kararın 20 yerden bozulabileceğini söylüyor. anığın duruşmadaki tutumu nedeniyle’ deniyor kararda. Hukuk âleminin kendi dili varsa da, ‘saygın’ ne, ‘tutum’ ne demek biliyoruz. Belki naifçe en doğru soruyu soruyoruz: Bir sanık mahkemede ne kadar saygın bir tutum sergilemiş olabilir ki, savcının istediği 150 yıllık hapis yerine 10 yıl makul görülmüş? Diyarbakır’da 14 yaşındaki üç sınıf arkadaşına cinsel istismar ve bağlı suçlarla yargılanan U.Ç.’nin 150 yıl konuşulurken ‘saygın tutumu’ nedeniyle 10 yıl ceza alması iki gün önce infial yarattı. Bunlar yetmez gibi hikayeye yakından bakınca başka skandallar çıkıyor gün yüzüne. ‘S Facebook’tan tehdit U.Ç. kendisine başka isimle çıkardığı kartla Diyarbakır, Suriçi’nde turistlere rehberlik yapan biri. Bir kaza sonrası NATO’daki tam içeriği belli olmayan görevinden malulen emekli edilmiş. O kazadan kalan yara izi ve dövmeleriyle görenin unutmadığı bir simaymış zaten. 2013’te bedava ingilizce ders ilanları önce G.’nin, sonra sınıf arkadaşları R. ve N.’nin dikkatini çekiyor. Kendini bir de subay olarak tanıtmış. Evde bir üniforma, kızlara gösterdiğini reddettiği bir silah ve mermiler de bulunmuş. İlk seferinde gerçekten İngilizce ders anlatıyor. İkinci dersteyse işler değişiyor, üç genç kızı alkol almaları için iknaya çalışıyor. “Dil sadece teoriyle olmaz, pratik lazım. Film izleyelim” diyerek porno film açıyor. Kızlar ifadelerinde nereye baka caklarını şaşırdıklarını anlatmış. Birine dokunmaya yeltenmesiyle çıkıyorlar. Üçüncü ve dördüncü dersin de gerçekleşmesini sanık avukatları “rızaya” bağlıyor. Mağdurlarsa Facebook mesajlarıyla tehdit edildiklerini anlatıyor. Dördüncü derste G.’ye tecavüz girişimi sonrası konuyu anlattıkları rehberlik öğretmenleri sayesinde, mesele yargıya yansıyor ve kamu davası açılıyor. Üç mağdurun Çocuk İzleme Merkezi’nde, cam bölmede verdikleri ifadeler çok daha rahat. Ailelerinin yanında konuşturulduklarında ya da tamamı erkek olan mahkeme heyetinin karşısında haliyle tutuk ve ürkekler. Ama bu ürkeklik sadece mağdurlara mahsus değil. Türkiye’de bu tür davalarda adalet mekanizmasının işleyişine de manidar bir örnek bundan sonrası. Pek bilinmiyor, mağdur G.’nin ailesi bu davadan sonra adreslerinde asla bulunamadı. Yargılama sürdü, G.’nin ilk ifadesi var ama aile yok oldu. N.’nin ailesi ilk celseye geldi sadece. Çünkü biri arayarak, ismini verdiği şahsın davadan çekilmeleri “ricasını” iletmişti. Üstüne üstlük sanık da daha ilk duruşmada tahliye edilmişti. Bu tehdit belgesiz bir beyandı, ama yok olmaları kanıt niteliğinde gibiydi. O kadar trajik ki, takibi sürdüren R.’nin ailesine ise örneğin avukatları Ercan Yılmaz dahi ulaşamıyor. Sürekli tele fon değiştiriyor, ara ara bilgi almak için başka numaralardan kendileri arıyor. Bir diğer skandal: mağdurların ruh sağlıklarının bozulduğuna dair rapor reddedilmiş, bozulmadığını söyleyen yeni rapora itiraz da reddedilmişti. O gün baba yıkılmış, avukat Yılmaz’a “Boşver sen de bırak, buradan bir şey çıkmaz” diyecek kadar inancını yitirmişti mahkemeye. O baba haksız mı? Bir skandal daha: Sanığın aldığı toplam 10 yıllık ceza bile, G. ve M.’ye yönelik suçlarından. Niyeyse R’yle ilgili olanlarından beraat etti! İlk savcı “rıza” üzerinden ilerlerken yerine gelen savcı nadir görülen bir biçimde mağdurların haklarını koruyan, üst sınırdan cezalarla 150 yıl hapis cezası istemişti. Yine hukuki bir skandalla, hepsinin en alt sınırdan, saygın tutum indirimleriyle geldiği yer burası oldu. Ercan Yılmaz, temyiz başvuruları sonrası sürece müdahale olmazsa, kararın neredeyse 20 yerden bozulabileceğini söylüyor. Lakin ne yazık ki fazlasıyla “erkek” olan yargı sistemi, sanığın etrafında meçhul bir korumanın var olduğu kuşkusu ve ailelerin üzerindeki sosyal baskıyla birleşince işte ortaya hiç de “saygın” olmayan böyle bir manzara çıkıyor. Bir mağdurdan beraat Diyarbakır’da 14 yaşındaki üç sınıf arkadaşına cinsel istismar ve bağlı suçlarla yargılanan U.Ç. anığın evinden onlarca video kay dı çıkmış. Bilirkişi incelemesin den geçen, onlarca kadınla iliş ki görüntüleri dava dosyasında me vcu Aralarında rızayla cinsel ilişkiy t. e varsa da, gizlice kaydedildikle giren rinden her bir kadın için ayrıca soruşt urulması gerekiyor U.Ç.’nin. Daha da vahimi, şahsın bilgisa da 14 yaşında bir çocuğa tecavü yarınrüntüleri var ve anında açılma z gösı gere Bilgisayarı görüntü dolu S ken kamu davası için daha yen i kete geçilmiş. İnanamıyorsunuz harenin karşısında bulunan dersha , evined ki kız öğrencileri bile çekip kla esörlemiş. Sanığın 2007’de 20 gün hapis yattığı, İspanyol bir kadına taciz dav sı, uzaktan takip edemeyen kad aşikâyetinden vazgeçmesi yüz ının ünd beraatle sonuçlanmış. Bu istism en yasında bu vakanın adı bile geç ar dosmiyor bu arada. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle