19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ABD, eğitdonat yerine seçtiği muhalif liderlere hava saldırılarına rehberlik eğitimiyle hafif silah verecek ve YPG ile Arap ortaklarına eklemlendirecek Buna göre, Türkiye’de çok daha küçük NYT’ye koBD’nin Türkiye dahil bir dibir eğitim kampı kurulacak, ABD’nin nuşan zi ülkede yürüttüğü Suriyeli ‘Ankara destekli tandığı isyancı grupların liderlerinden Pentagon’un muhaliflere yönelik eğitdonat oluşan küçük bir gruba hava saldırıüst düzey yetprogramı, üst üste fiyaskoların ardınLiva’yı vurduk, 300 larına yol göstermek gibi operasyokilileri, sözde dan sona erdiriliyor. New York Times, nel manevralar öğretilecek. Bu liderılımlı muABD Başkanı Barack Obama’nın, 500 lere adamlarına dağıtmaları için silahmilyon dolar bütçeli programı, IŞİD’le militan öldürdük’ ve iletişim cihazları verilecek. Ancak baş edebilecek kara birliği üretmeyi Obama eğitdonatı bitirdi A geçmişteki gibi tanksavar tarzı ağır değil hafif silahlar olacak. Bu gruplar IŞİD’in kalesi Rakka’yı alma operasyonu için planlanan ve YPG ile birlikte savaşacak Suriye Arap Koalisyonu’na dahil olacak. Halihazırda hava saldırılarına istihbarat sağlama ve top kullanma eğitimi alan onlarca muhalifi de aynı akıbet bekliyor. Rusya, 30 Eylül’den beri yürüttüğü hava saldırılarında en büyük darbeyi Ankara’nın desteklediği ve Kaide kolu Nusra ile Ahrar’ın liderlik ettiği Fetih Ordusu’na indirdiğini ele güne ilan etti. Rus Genelkurmayı, Türkiye sınırındaki İdlib’i ele geçiren Fetih Ordusu’na bağlı Liva el Hal grubunu da vurduğunu açıkladı. Dün Genelkurmay son 24 saatte Suriye‘nin kuzeyinde SU34M ve SU25SM tipi Rus savaş uçaklarının 67 sorti yapıp 60 ayrı hedef vurduğunu, Rakka, Lazkiye, İdlib, Halep ve Hama’daki hedeflere saldırdığını duyurdu. Buna göre IŞİD’in iki üst düzey saha komutanı dahil yaklaşık 300 militan öldürüldü. Fetih Ordusu’nun bileşenlerinden Liva el Hak grubunun karargahı da akıllı bombalarla yok edildi. Radyo konuşmalarını dinleyerek IŞİD’den iki komutan ve 200 militanın öldürüldüğünü saptadıklarını aktaran Rus Genelkurmayı, Halep’te de 100 İslamcı militan öldürdüklerini söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Suriye’deki hava operasyonlarının, Suriye ordusu kara harekatlarını sürdürdüğü sürece devam edeceğini belirtti. 10 DUNYA Cumhuriyetçi aday: Almanlar silahsızlanmasaydı Holokost olmazdı ABD’de 2016 başkanlık seçiminin Cumhuriyetçi adaylarından Ben Carson, okullarda katliamla sonuçlanan silahlanmayı savunmak için Holokost “örneEDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE ğini verdi”. Aynı zamanda başlarından yapışık ikizleri başarılı biçimde ayıran ilk ameliyata imza atmış bir cerrah olan Carson’un seçim manifestosuna göre, Alman vatandaşlarının silahsızlanması Holokost’a neden oldu. CNN’e çıkan Carson, manifestoyu “Almanların silahları olsaydı Hitler’in soykırım yapma şansı kalmazdı. Silahı ilk alanların diktatörler olmasının bir nedeni var” diye savundu. Cumartesi 10 Ekim 2015 [email protected] w nilgun@ başaramadığını kabul ederek, bitirdiğini duyurdu. Ardından Savunma Bakanı Ash Carter, Obama’nın programı Suriye’deki Kürt güçleri ve diğer muhaliflerle birlikte çalışacak şekilde bir dizi değişiklikten geçireceğini açıkladı. Dün Britanya’yı ziyaret eden Carter eğitdonat için “İlk çabalar mutlu etmedi. O yüzden bir dizi farklı yaklaşım getirdik” diyerek ekledi: “Suriyeli Kürtlerle yaptığımız verimli çalışmanın bir örneği. Bu tam da Suriye’nin başka bölgelerinde diğer gruplarla yürütmek istediğimiz örnek.” Obama’nın IŞİD’e karşı savaş danışmanı Brett McGurk “Esnek olmalıyız. Belki de cephede IŞİD’le savaşmakta olanlara teçhizat ve destek vermek daha iyi” derken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes “Terörist faaliyetlere karışmamış gruplara destek sağlamak konusunda çok dikkati olacağız” diye ekledi. ‘Örneğimiz YPG’ Cumhurbaşkanı’nın Brüksel gezisinde masaya konan “göç eylem planı”na Alman basınında “Ankara ile kirli anlaşma/ schmutzigem deal mit Ankara” dendiğini söylemiştim... “Schmutzigem”i yazarken, “h”yi düşürmüşüm. Bir okurun uyarısıyla düzeltiyorum... Başka bir okur da Almanya’dan “schmutzigem deal”in içeriğine dikkat çekiyor: “Tüm basın habersizce imzalanan ‘geri alım’ yasasını maalesef atladı. Olayı çok güzel teşhis etmişsiniz. Yazdığınız gibi AB, Türkiye’deki olaylara ses çıkarmasın diye hükümet, AB’nin isteğini kabul edecek!” diyor. Kirli anlaşma... Obama’nın uçuşa yasak bölge düşünmediği teyit edildi. halifleri toplayıp Ürdün, Katar, S. Arabistan, BAE’de eğitimden geçirip silahlandırdıktan sonra sahaya sürmenin artık sözkonusu olmayacağını söyledi. Doğrudan öncepheye gönderilmek yerine mevcut daha geniş Kürt ve Arap güçlerine eklemlenecekler. Pentagon da muhalifleri Ürdün ve Türkiye’deki eğitim kamplarına nakletmeyi kestiğini duyurdu. Obama yönetimi, CIA’nın yanısıra aralıkta ABD ordusuyla da eğitdonat başlattığında, bu yıl 5400, üç yılda 15 bin muhalif hedeflemişti. Ancak Kırşehir’de mezun olup temmuz sonunda Suriye’ye geçen 54 muhalifin çoğu Kaide’nin Suriye kolu Nusra tarafından önce kaçırıldı, ardından karargahları basılıp kalanlar öldürüldü. Carter, geriye “sadece 45 eğit donatçı kaldığını” itiraf etti. Geçen ay gönderilen 75 eğitdonatçı da kamyonetleri ve silahlarıyla birlikte Nusra’ya teslim oldu. Üst üste fiyasko Kamuoyu aymadı RUSYA Rus Dışişleri Müslim’i ağırladı Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, önceki gün PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim ile Suriye’deki son duruma ilişkin bir görüşme yaptı. Rus Dışişleri açıklamasına göre, Bogdanov ile Müslim, IŞİD ile diğer “terör örgütlerine” karşı mücadelede çabalarını birleştirme hedefi ve Suriye’de siyasi çözüme yönelik çalışmaları ele aldı. Taraflar, Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü, laik yapısını garanti altına alan 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Mutabakatı’nın önemine vurgu yaptı. Müslim, daha önce “Rus eylemlerini gecikmiş olsa da destekliyoruz. Rusya ile askeri işbirliğine hazırız” demişti. Corbyn Kraliçe’den ‘kaçtı’ Almanya’da... Türklerin Haklarını Savunma ve Koruma Derneği’nin başkanı olan Mustafa Hafızoğulları okurum bu notuna iliştirdiği bir ek bildiride ayrıca “AKP Avrupa’nın beleş sınır bekçiliği görevini üstlenmiştir” diyerek ekliyor: “16 Aralık 2013’te Türkiye ile AB arasında üzerinde yeterince durulmayan ‘geri kabul anlaşması’ imzalandı. Türkiye’ye büyük sorumluluklar yükleyen bu anlaşmayla Avrupa’dan nasıl bir kazık yediğimizi, daha basın ve kamuoyu fark etmedi. Bu anlaşmaya göre Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden mültecileri geri alacağız ve gönderme masraflarını ödeyeceğiz. Anlaşma daha yürürlüğe girmedi ama cin Avrupalı ‘bizim sınır jandarmalığını iyi yapıp yapmadığını kontrol edeceğiz, geçer not alırsan, sana vizeleri kaldırmayı düşünürüz’ sözü verdi... Vizelerin kalkacağı doğru değildir. Avrupa Parlamentosu milletvekili Türkiye raportörü Dr. Renate Sommer’in 26.02.14 tarihli açıklamasında bu belirtilmektedir: ‘Türk tarafının üç sene içerisinde vizelerin tamamen kalkacağı açıklaması gerçekçi değildir.’” Hafızoğulları’nın hatırlatması üzerine bu yaşamsal anlaşmaya neden medyanın şimdiye dek gerekli ilgiyi göstermediğini düşündüm... “Türkiye’ye (insani, maddi) sorumluluklar yükleyen anlaşma” okurumuzun dediği gibi ya hiç irdelenmiyor ya da AB’nin Türkiye’ye verdiği “açık uçlu” vize muafiyeti sözü altında bir “dipnot” olarak ele alınıyor. Devlet konuyu böyle aksettiriyor, “embedded basın” da anlaşmaya bu devlet propagandası ağzıyla yaklaşıyor. Böylece kazık afaki göz boyama vaatlerinin arkasına gizleniyor... Bir başka talihsizlik “kaçakları geri kabul/ geri alım” anlaşmasının “17 Aralık” tsunamisinden tam bir gün önce imzalanmış olması. Meseleyi o zaman ben de yazamamıştım... Hafta başında Brüksel’in konuyu yeniden RTE’nin önüne getirmesi mevzuya dönmek için vesile oldu... Eloğlu bile Türkiye’nin dayatılan şartların yenilir yutulur olmadığını görüyor. El Pais örneğin vize liberalizasyonundaki belirsiz “ilerleme” karşılığında “geri alımın dikenlerine” dikkat çekiyor... Gazete, Türkiye’ye bu iş için 1 milyar Avro’luk AB yardımı öngörülürken Ankara’nın şimdiye dek bu iş için 7 misli harcama yaptığını vurguluyor. AB kapılarından döndürülen garibanların gardiyanlığını Türkiye nasıl içine sindirecek? Bunlar yetmezmiş gibi anlaşma karşılığında Erdoğan, Türkiye’nin bir de “güvenli ülke” ilan edilmesini istiyor. RTE’nin “güvenli ülke” konusunda bunca ısrarcı olmasını Guardian bakın nasıl anlatıyor: “Türkiye’nin güvenli ülke ilan edilmesi, Ankara’nın artan baskıcı politikalarının ve gerileyen insan hakları ile medya özgürlükleri sicilinin pratikte temize çekilmesi demek. AB göçmenlerin geri gönderilebileceği ülkeleri ‘hiçbir işkence, baskı, insan hakları ihlalleri ve şiddet tehdidinin olmadığı demokratik sistem’ olarak tanımlıyor... AB’nin Türkiye’yi güvenli ülke ilan etmesi üç hafta sonraki seçimde Erdoğan’a destek olur.” Amaç sicili temize çekmek İRAN Suriye komutanı öldürüldü İran Devrim Muhafızları’nın sınırdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü’nün Komutanı Kasım Süleymani’nin yardımcısı olan Tuğgeneral Hüseyin Hamedani, Suriye’nin Halep vilayetinde öldürüldü. İran Devrim Muhafızları’nın yayın organları, Hamedani’nin danışmanlık görevi sırasında IŞİD militanları tarafından öldürüldüğünü duyurdu. Hamedani, Suriye’deki İran’ın Fatimiyyun ve Zeynebiyyun Tugayları ile Hizbullah’ın yürüttüğü operasyonların başındaydı. Britanya İşçi Partisi liderliğine seçilen sosyalist, ateist ve cumhuriyetçi Jeremy Corbyn’in Kraliçe II. Elizabeth’in önünde diz çökmemek uğruna Kraliyet Danışma Meclisi toplantı sını ‘ekmesi’ sağcı basının manşetinde. Perşembe akşamı saraydaki törene katılmayan Corbyn’in pazartesiden beri ortada görünmediğini belirten Telegraph, kayıp ilanı gibi ha ber hazırladı: “Aranıyor: 66 yaşında, gri saçlı, sakallı erkek. Son olarak kahverengi ceket, yeşil çizgili tişört ve tedirgin bir ifadeyle görüldü”. Corbyn’in Londra’daki evine gönderilen Kraliçe kılığındaki kadının fotoğrafı da paylaşıldı. Dün akşam İskoçya’da bir parti etkinliğine katılan Corbyn ise önceden verilmiş sözleri nedeniyle toplantıya katılamadığını dyurdu. Yolsuzluk Roma’nın tepesini uçurdu talya başkenti Roma’da yerel yöneticileri saran yolsuzluk skandalları belediye başkanını da götürdü. Kent bütçesinden yaptığı harcamalar, mafya skandalı ve ABD’de yaptığı tatil nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Roma’nın solcu Belediye Başkanı Ignazio Marino, baskılara dayanamayarak istifa etti. 2014 sonunda ortaya çıkarılan Başkent Mafyası skandalı ve ağustos ayında bir mafya lideri için yapılan gösterişli cenaze töreni de Marino Marino’nun suçlanmasına yol açmıştı. Başkent Mafyası ile ilgili Bakanlar Kurulu toplantısı yapılırken ABD’de tatile çıkması da eleştirilerin dozunu artırmıştı. Sorun sırf parasal değil... İ SURİYE IŞİD Halep’te ilerliyor ABD’nin ardından Rusya’nın da Suriye’de hava saldırısı düzenlemesine rağmen, IŞİD’in Halep vilayetinde ilerlediği haberi geliyor. Ankara’nın tampon bölge planının kilit hattı AzazMare’yi tehdit edecek şekilde ilerleyen IŞİD, Türkiye’ye bağlanan koridorda, Halep’in kuzeyinde bulunan Tel Krah, Tel Suvsin, Kafr Karis köyleriyle Fafin beldesi, Piyade Okulu, sanayi tesislerinin bulunduğu Serbest Ticaret Bölgesi ve Secn el Ehdes çocuk hapishanesinin kontrolünü sağladı. Böylece Suriye ordusunun mevzilerinin 2 kilmetre dibine gelen IŞİD, CerablusSoran hattını ve Mare’nın doğusunu kontrol ediyor. İsrail 24 saatte 5 Filistinli öldürdü, yangın büyüyor Kudüs’teki Mescidi Aksa gerilimi 3. İntifada atmosferini tırmındırıyor. Kudüs ve Batı Şeria’daki çatışmalara koşut dün Gazze’de de 200 Filistinli sınırın İsrail tarafını taşa tuttu. İsrail güvenlik güçlerinin açtığı ateş 15, 19 ve üçü 20 yaşında 5 Filistinliyi öldürdü, en az 21’ini yaraladı. Hamas’ın Gazze sorumlusu İsmail Heniye “Bugün cuma, öfke günü, yeni intifadanın başladığı gün” diye konuşup daha fazla eyleme çağırdı. Heniye İsraillilere bir dizi bıçaklı saldırı düzenleyerek şiddeti körükleyen Filistinlileri de “kahraman” diye niteledi. Misilleme olarak dün bir İsrailli dört Arap’ı bıçakladı. Kudüs Belediye Başkanı Nir Barkat da Arapların yaşadığı Doğu Kudüs’te belinde silahla dolaşıp tüm İsraillilere aynısını yapmalarını tavsiye etti. Bıçaklama furyası ‘İntifada başladı’ ‘İstifayı geri al’ Kent yönetimine ait bir kredi kartıyla şahsi akşam yemekleri yediği iddiası da ortaya atılınca Marino’ya istifa çağrıları iyice yükseldi. Marino bunun üzerine belediyenin kredi kartıyla 2 yıl içinde 20 bin Avro harcadığını ve bu parayı cebinden ödeyeceğini söyledi. Harcamaları kentin çıkarları doğrultusunda, önemli toplantı ve yemekler için yaptığını da savundu. Ama bu yemeklerden bazılarına yalnızca karısıyla birlikte katıldığı ortaya çıktı. Aylardır istifa baskılarına direnen Marino önceki akşam görevi bıraktı. İtalyan yasaları gereği istifa kararını geri almak için 20 günü olduğunu da vurguladı ve uygun siyasi koşullar gerçekleşirse göreve geri dönebileceğini ima etti. Taraftarları haksızlığa uğradığını düşünüyor. Marino’nun mafyaya karşı mücadele ettiğini, yılda 120 milyon Avro tasarruf sağladığını ve kritik olmayan kusurlarının çok abartıldığını söylüyorlar. Hatta “istifa kararını geri al” başlıklı bir imza kampanyası başlattı. Müslümanlara biftek gerekçeli linç kampanyası Hindistan’da biftek krizi yaşanıyor. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Hinduların inancında “kutsal” ineklerin yenmesi yasakken, biftek yediği gerekçesiyle Müslüman bir adamın linç edilip öldürülmesini, Müslüman bir siyasiye dayak izledi. Cummu Keşmir eyaletinde iktidar partisi BJP’nin vekilleri, Müslüman vekil Abdül Reşid Şeyh’i bir toplantıda biftek ikram ettiği gerekçesiyle dövdü. Bir BJP vekili “İnek anaya kim saygısızlık ederse buna layıktır” derken, Hindu milliyetçisi BJP’nin lideri ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi kutuplaşmanın bırakılması çağrısı yaptı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle