19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2015 CUMA 12 önemli mali kaynağı bulunmuştu. 1999... Feto, Türkiye’deki koşullardan ürkünce ABD’ye kaçtı. Pensilvanya eyaletinde bir kasabada bir “külliyede” yaşıyor. Ancak ahtapotun kolları gibi, başta Türkiye olmak üzere, dünyanın dört bir köşesinde açtığı okullarda “ılımlı İslam” yolunda ilerliyordu! 2000... Fuller şöyle yazdı: “Türkiye, yakın bir gelecekte iki partili temsil sistemine yönelecek. Kökleri geçmişe dayanan ekonomik bunalım, iktidardaki Bülent Ecevit’in koalisyonunda deprem yaratacak. Fazilet Partisi’nden kopan bir grup ılımlı İslamcı, geniş tabanlı siyasal oluşuma gidecek. Bazı etkin siyasacılar, partilerinden ayrılarak bu yeni oluşuma katılacaklar. Yeni oluşum kartopu gibi büyüyüp gelişecek. Bunların yanında İslami söylemlere ters düşmeyen ılımlı sol bir parti de Meclis’e sokulacak!” 2001... AKP kurulmadan önce merkezi Nev York’ta olan “Anti Defamation League (ADL) İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği” Başkanı Abraham Foksman özellikle Erdoğan ile görüşmek için İstanbul’a geldi. Zaman gazetesi, Feto ile bu birlik arasında yakın işbirliği olduğunu yazmıştı. 14 Ağustos 2001... Erdoğan Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) kurdu. Ocak 2002... Erdoğan Vaşington’ın yolunu tuttu. Bir otelde buluştuğu “Karanlıklar Prensi” olarak tanınan, eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle’ye AKP’yi ve izleyeceği “ılımlı İslam siyasasını” anlattı. Rahmetli meslektaşım, Turhan Yavuz “Çuvallayan İttifak” kitabında bu buluşmayı Cüneyd Zapsu’nun, “Çizmeli Adam” olarak tanınan Grenville Byford’un aracılığı ile ayarladığını yazdı. Byford’un, Forbes dergisince “dünyanın en güçlü 91. kadını” olarak tanımladığı eşi Orit Gadiesh devreye girmişti. Gadiesh, Bir İsrail’li generalin kızı olup, 17 yaşında İsrail Genelkurmayı’nın istihbarat bölümünde çalışan ve Erdoğan’ın daha sonra Davos’ta “one minute” diyeceği eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’in de baldızıdır. 3 Kasım 2002... Genel seçimde Fuller’in kehaneti gerçekleşti. AKP birinci, CHP 2. parti oldu. Ancak Erdoğan cezasından dolayı TBMM’ye giremedi. 10 Aralık 2002... ABD Başkanı George V. Bush, ne cumhurbaşkanı, ne de başbakan olan, yalnızca AKP Genel Başkanı unvanlı Erdoğan’ı Beyaz Saray’da kabul etti. Erdoğan, Fuller, Yahudi kökenli eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramovitz, Refah Partisi ile Doğru Yol partisinin kurulması mimarlarından Henri Barkey ile baş başa yemekler yedi; Amerikan Yahudi Kongresi yöneticileri ile de görüştü. Günümüzden bir örnek verelim. ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi başkanı John Boehner’in İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu ABD’ye davet etmesi protokol sorunu yarattı. Başkan Barack Hussein Obama’nın ve Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de Netanyahu ile görüşmeyeceği açıklandı. Aynı yıl, Erdoğan’ın siyasal yasağının kaldırılmasını öngören yasayı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer “veto” etti. TBMM yasayı 2. kez kabul edince, Sezer onaylamak zorunda kaldı. Siirt’ten seçilen “Jet” Fadıl Akgündüz’ün milletvekilliği düşürüldü, AKP’nin liste başı Mervan Gül’ün yerini bıraktığı Erdoğan’a başbakanlık yolu açılmış oldu. 2004... Erdoğan, İspanya’nın önerisi ile oluşturulan “Medeniyetler İttifakı’nın” eşbaşkanlığına getirildi. Bush’un önerisi ile ılımlı İslamı geliştirmek için koltukları kabartılarak “Büyük Ortadoğu Projesi” ile görevlendirildi. Aynı yıl Amerika’da İsrail’in güçlü “lobisini” oluşturan “Amerika Yahudi Kongresi” adına, daha önce İstanbul’a özel görüşme için gelen Foksman “Yahudi Cesaret Ödülünü” verdi. Paraşütle inişin öyküsünü sürdüreceğiz... DIŞ HABERLER [email protected] Atina’nın konuğu AP Başkanı Schulz’a göre korkular yersiz: Çipras Avrupa ile ortak zemin arıyor ‘Bellrock(*)’ – ‘Five Hills(**)’! (5) Salı günü Cumhuriyet’in 1. sayfasında “Atatürk’ün Arazisine Külliye” haberini görünce şaşırdım! Yalova muhabirimiz Faruk Kırtay, Mustafa Kemal Atatürk’ün Yalova’da 1929’da satın alıp halka bağışladığı arazisinin parça parça satıldığını bildiriyordu. AKP’li belediye bir bölümünü otel yapmaları Atina ile pazarlık açılıyor Dış Haberler Servisi Yunanistan’ da Aleksis Çipras başkanlığındaki Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA) hükümeti işe AB’ye ekonomi ve dış politikada meydan okuyarak başladı. Yunan hükümeti ilk icraat olarak kurtarma paketinin unsuru özelleştirmeleri tersine çevirip AB’nin Rusya’ya yeni yaptırım kararına zıt çıkışlar yaparken, dün ilk AB heyetini eleştiri okları ve yeni bir pazarlığın işareti olan mesajlar eşliğinde ağırladı. Çipras ilk kabine toplantısında “Pan Avrupa Yeni Düzeni” mefhumu ortaya atıp, “Önceliğimiz ortaklarımızla borç anlaşmasını müzakere edip adil, işler ve faydalı çözüme varmak” demişti. İlk iş kurtarma paketi anlaşması hilafına elektrik tedarikçisi PPC ve petrol rafinerisi HELPE ile Pire Limanı’nın özelleştirmesinin durdurulması, 600 temizlik işçisinin işlerine iadesi ve asgari ücreti 589’dan 751 Avro’ya çıkarma kararı geldi. AB’nin Rusya’ya yeni yaptırımlarına da itiraz bayrağı açıldı. AB’nin itirazlarını ise dün Çipras’a konuk olan Avrupa Parlamentosu’nun Sosyal Demokrat üyesi olan Başkanı Martin Schulz iletti. Öncesinde “Yunanistan’ın Avro’dan çıkarılması kimsenin çıkarına değil” diyen Schulz, “Yine de Başbakan Çipras’ın başarının ülke içi ve dışında tavizlerle mümkün olduğunu anlaması gerek” diye ekledi. Schulz, Avrupa’da Yunanistan’ın borçlarını yeniden yazacak bir çoğunluk olmadığını söylerken “Çipras’ı vergilerini ödememek için paralarını yurtdışına yatıran milyarderlere başvurması için cesaretlendireceğim. Bu hızla yapılabiAlman Sosyal Demokratları’nın üyesi olan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, dün Atina’da yeni Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras tarafından sıcak karşılandı. Almanya’da Yunanistan’ın borçlarını yeniden müzakere ısrarı tartışma yaratırken, Merkel’i zor günler bekliyor. Gül Feto Sultan Bank, Asya’nın açılışında için Araplara satmıştı. Kalanını “imam hatip lisesi külliyesi” yapılması için bir vakıfla anlaşmaya varılmıştı. Şaşırmamın nedeni, aynı gün Kavşak’ta Atatürk’ün çınar ağacının dallarını kestirmek yerine, orada yaptırdığı iki katlı konutun temellerini açtırıp 4m. kaydırdığını anımsatarak şöyle yazmıştım: “Çevresindeki arazileri de satın alarak ‘Millet Çiftliği’ni’ 1937’de Türk halkına miras bıraktı. Arazinin bir bölümü köylülere dağıtıldı, ayrıca ‘Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ adıyla bilim kurumunu oluşturdu.” Kırtay’ın haberinden 1988’de Dış politika fırçası lir ve vergi kaçağıyla savaşıma yardım ederek borçların yeniden yazımı kolaylaştırılır” diye ekledi. AP Başkanı, Yunan lideri dış politikada ise “Bay Çipras gibi bir yandan Avrupa’dan kendi ülkenizle dayanışma sergilemesini isteyip sonra da ilk resmi adımda ortak Avrupa pozisyonlarından ayrılamazsınız” diyerek uyardı. Schulz, Çipras ile görüşme sonrasında Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarıyla “ortak zemin” aradığını söyleyip, “Avrupa’da Çipras’ın kendi yolunu izleyeceğine dair belli korkular var. Fakat bugün meselenin bu olmadığını anladım” dedi. Dün Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’den “Seçime saygılıyız ama Atina da Avrupa’nın kalanına saygı göstermeli. Borçların iptali söz konusu değil”; Alman Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’den “yükümlülükler yerine gelmeli” çıkışı geldi. Fransa’dan ise farklı ses yükseldi. Maliye Bakanı Michel Sapin, “Borçların iptali sapma olur, yeniden müzakere masada. Tartışabileceğimiz teknik seçenekler var” dedi. Sapin, bunları reform vaatlerine bağladı. Dün yeni Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias Brüksel’de Rusya’ya yaptırım toplantısında yerini alırken, olası veto kaygıları da belirdi. Kotzias, “Ukrayna’da barış ve istikrarı tesis ve AB ile Rusya arasında çatlağı onarmak istiyoruz” dese de diplomatik kaynaklar yeni yaptırımlara Atina’nın onay vermediğini aktardı. Atina’nın yüzde 67’si Çinli COSCO şirketine verilmesi beklenen Pire limanı özelleştirmesini durdurması Çin’de de yankılandı. Çin medyası Çipras’ı Yunan mitolojisinde Güneş tanrısı Helios’un ikazlarına rağmen güneş arabasını kullanırken dünya Mitolojiden benzetme nın neredeyse yok olmasına yol açacak oğlu Phaeton’a benzetti. ABD Başkanı Barack Obama da çarşamba akşamı Çipras’ı telefonla arayarak kutlarken Beyaz Saray, yeni hükümetle yakın çalışma arzularını dile getirdi. ‘Topyekun akıllarını mı yitirdiler!’ Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB) Ukrayna’daki çatışmaların dinmemesi gerekçesiyle Rusya’ya karşı daha sert yaptırımlara yönelirken, Sovyetler Birliği’nin son lideri Mikhail Gorbaçov’dan “sıcak savaş” uyarısı geldi. Gorbaçov, ABD ve AB’yi, Rusya’ya karşı tutumlarıyla dünyayı yeni bir Soğuk Savaş’a sokmakla suçlayıp bu kez gerilimlerin silahlı çatışmaya dönüşebileceği ikazında bulundu. Rus Interfax ajansına özel söyleşi veren 83 yaşındaki Nobel Barış ödüllü Gorbaçov, “Amerika idealleştirdiği muzafferlik mefhumunu sergilemek için bizi halihazırda Soğuk Savaş’a sürükledi bile” dedi. Batı’nın Ukrayna’da topyekun Rusya’yı sorumlu tuttuğu durum ve Rus ekonomisine yönelik tehditkâr tutumunun bütün dünyada vahim sonuçlar verecek bir açık savaş spirali barındırdığını belirterek, “Bu bizi nereye götürecek? Soğuk Savaş artık açıkça veriliyor. Sırada ne var” diye soran Gorbaçov, “Ne yazık ki, bu kez Soğuk Savaş’ın ‘sıcak’ olmayacağının garantisini vermek mümkün değil. Bu riski almış oldukla İsrailli bakan: ‘Hizbullah sükunet istedi’ İsrail ve Hizbullah arasında tartışmalı Golan bölgesinde misillemelerin ardından dün sükunet hâkim olurken, İsrail, hasımlarından “şiddetin dindirilmesi” mesajı aldıklarını söyledi. Hizbullah’a göre 15, İsrail’e göre 2 İsrail askerinin öldüğü, en az 7’sinin yaralandığı, Hizbullah’ın İsrail’e ait askeri konvoya saldırısının ardından dün İsrail’de cenazeler Başbakan Benyamin Netanyahu’nun katıldığı törenle kaldırıldı. Savunma Bakanı Moşe Yaalon ise Hizbullah’ın “itidalli olma” mesajını bölgedeki Barış Gücü ile gönderdiğini duyurdu. Yaalon, “Olayı arkamızda bıraktığımızı söyleyemem. Bölge teskin olmadan İsrail hazırlıklı kalacak” dedi. Beyrut ve Hizbullah’tan hemen doğrulama gelmedi. Hizbullah’ın misillemesi İsrail’in 18 Ocak’ta Suriye’deki Hizbullah hedeflerini vurması ve komutanların ölümüne yol açmasının ardından gelmişti. ‘Sıcak savaş olabilir’ Erdoğan ve Bush CHP’li belediye başkanının burada 550 milyon lira harcayarak botanik bahçesi yaptırdığını da öğrendim. “Külliye” sevdalı AKP’de baştan kokmaya başlayan balık, bu kez Yalova’ya da uzanmıştı. Aynı gün gazetelerde Ankara Keçiören’deki Çağlar Ortaokulu’nun bahçesindeki Atatürk büstünün çalındığı haberleri yayımlandı. Anladığım kadarı ile bu basit bir hırsızlık olayı değildi. Çünkü kaidesindeki “Atam İzindeyiz” yazısının son hecesi silinerek “Atam izinde” biçimine dönüştürülerek resmen alay edilmişti! HHH İlk dört yazımızda gaziliğinden başlayarak yabancıların, hatta düşmanlarının bile onu nasıl övgü dolu sözlerle rından korkuyorum” diye konuştu. Eski lider, ABD ve AB’nin son dönemde Rusya’yı hedef alan yaptırımlarını sert bir dille eleştirip, “Topyekun akıllarını mı kaybettiler” diye sordu. Geçmişte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e demokrasi konusunda sert eleştirileri olmuş Gorbaçov, Ukrayna’daki gelişmelerin ardından bir referandumla Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katılmasını ise “tarihi bir hatanın düzeltilmesi” olarak yorumlamış, dünyanın da bunu memnuniyetle karşılaması gerektiğini söylemişti. Öte yandan Rusya’nın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndaki (AGİT) temsilcisi Andrey Kelin, ABD ve Avrupa’yı Ukrayna’da savaşın tarafı olmamaları için uyardı. Kelin aksi halde bir felaketle karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Fransa’da 8 yaşında çocuğa sorgu sual Dış Haberler Servisi Mizah dergisi Charlie Hebdo ve bir Yahudi marketine düzenlenen kanlı saldırılarla sarsılan Fransa’da terör endişesiyle düzinelerce kişi gözaltına alınmışken Nice kentinde adının “Ahmet” olduğu bildirilen 8 yaşında bir çocuk “terör propagandası yaptığı” kaygılarıyla babasıyla birlikte yarım saat sorgudan geçirildi. Nice Flore Okulu’nda düzenlenen anmaya katılmayan ve saldırganlarla “dayanıştığını” söyleyen çocuğun 21 Ocak’ta sorgulandığı ortaya çıktı. AlpesMaritimes bölgesi sorumlusu Marcel Authier, okulun kendilerini haberdar ettiğini söyleyip, “8 yaşında bir çocuğun nasıl olup böyle radikal fikirleri olduğunu anlamak için sorguladık. Çocuk söylediklerinin farkında değil” dedi. Authier, suçlama yapılmadığını belirtti. Yardımcısı Fabienne Lewandowski de 9 Ocak’taki anmaya katılmayan çocuğun “Fransızlar öldürülmeli. Ben teröristlerleyim. Müslümanlar iyi yaptı ve gazeteciler hak ettiler” dediğini aktardı. Lewandowski, çocuğun etki altında kalmış olabileceği kaygısıyla sorgulandığını savunurken, “Resmi sorgu olması bir utanç. Fakat sözleri düşünülürse bu gerekliydi” diye konuştu. Çocuğun avukatı Sefen Guez Guez ise olayı “toplu histeri” diye niteledi. Guez, “Ibn Salah” Twitter hesabından şu bilgileri paylaştı: “Çocuk polise ‘Ben teröristlerden yanayım’ demiş. Polis ‘Terörizm ne demek?’ diye sorunca, ‘Bilmiyorum’ yanıtını vermiş. Çocuk, ‘Fransızlara ölüm’ dediğini kesinlikle reddetmiş.” BFMTV kanalına da konuşan avukat, sınıfta kendisine ünlü slogana atfen “Sen Charlie misin?” diye sorulan çocuğun, “Ben teröristlerden yanayım, çünkü Peygamber’in karikatürlerine karşıyım” dediğini aktardı. Hükümet diğer yandan gençleri cihatçıların çekim alanından çıkartmak için çareyi kan ve şiddet içeren 2 dakikalık video ile korkutmakta buldu. İçişleri Bakanlığı’nın “Cihadizmi Durdur” başlıklı sitesine konulan görüntülerde, idam, yaralı çocuk ve çarmıha germe görüntüleri var. Videoda, “Size, ‘Kendini bizim tarafımızda feda et, adil bir davayı savun’ diyorlar. Gerçekte yeryüzündeki cehennemi görecek ve vatanınızdan uzakta, yalnız öleceksiniz” deniyor. Videoyu 350 bini aşkın kişi izledi. Castro’nun ABD’ye şartları var ABD Başkanı Barack Obama ile birlikte aralık sonunda ilişkileri normalleştirme kararını açıklamış olan Küba Devlet Başkanı Raul Castro’dan Washington’a önemli ikazlar geldi. İki ülke yetkilileri geçen hafta Havana’da yıllar sonra ilk kez görüşüp diplomatik ilişkilerin tesisini ele almışken Castro, normalleşme için Guantanamo’daki ABD üssünün iadesi, 1962’den süren ambargonun kaldırılması ve ülkesinin terör listesinden çıkarılmasını talep etti. Kosta Rika’da Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu zirvesinde konuşan Castro, “Ambargo devam ederse ve Guantanamo’da yasadışı işgal bitmezse normalleşme olmaz” diyerek diplomatik ilişkilerin tesisinin sorunları çözmeyeceğini vurguladı. ABD son dönemde gözaltı merkezi yaptığı Guantanamo’yu 1903’de kiralamıştı. Yahudi Cesaret Ödülü andıklarından, nasıl gerçek halk adamı olduğundan ve doğa sevgisinden söz etmiştik. Şimdi de yaşamımıza paraşütle bir iniş öyküsünü anımsayalım. HHH 1995... Amerikalı siyasa bilimcisi Dinesh D’Souza “İslam köktenciliğinin ılımlı İslama dönüştürülmesi gerektiğini” yazdı. Türkiye ve İslamiyeti araştıran, ülkemizde diplomat olarak görev yapmış, CIA Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş olan ve Türkçe bilen Graham Fuller de “radikal İslamcı partilerin küresel kapitalist sisteme çekilerek ılımanlaştırılmasını” yazdı. 1996... Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugün “paralel devletin bankası” diye topa tuttuğu “Asya Katılım Bankası”nı Fethullah Gülen ile birlikte törenle açtı. Paralel devletin Korkuyla caydırma Obama Hagel’e veda etti BD Başkanı Barack Obama’nın isteği üzerine istifa ettiA ği belirtilen Savunma Bakanı Chuck Hagel onuruna düzenlenen askeri törende ikili arasındaki muhabbet dikkat çekiciydi. Virginia’daki törende ABD ordusunun komuta kademesi hazır bulunurken Obama konuşmasında Hagel’i “Gerçek bir Amerikan yurtseveri” diyerek övdü. ABD Başkanı’nın IŞİD’e karşı mücadelede yetersiz bulduğu için istemediği belirtilen Hagel’ın, Suriye’de Beşşar Esad’ın devrilmesini öne çıkaran bir stratejiden yana olduğu öne sürülmüştü. Hagel’ın yerine aday gösterilen eski Savunma Bakanlığı yetkililerinden Ashton Carter, senatodan onay bekliyor. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle