26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2015 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Yüzde 15’e 5 yıl şartı urttaş ev almak için “konut hesabına” yatırdığı parasını en az 5 adece ilk ev alımında devlet desteği verilecek. İkinci, üçüncü yıl bankada tutarsa yüzde 15 devlet desteği alabilecek, ancak evler için destek yok. Bir kişi ev almak için bankaya yatırdığı Y S bunun için de bütçede ek gelire gereksinim var. parasını 3 yılda çekerse destek yüzde 10’a düşecek. nacağına işaret ediliyor; ancak bunun için de bütçeye ek gelire gereksinim var. Bunun da vergilerle sağlanabileceği ifade ediliyor. Hesap nasıl açılacak?: Yasa yürürlüğe girdikten sonra yurttaş bankaya giderek “konut edinmek üzere” hesap açtıracak. Bunu da hesap açtırırken beyan edecek. Her yıl için yüzde 15 destek verilecek mi?: Hayır. Hesaba yatırı Hükümet, konutta da BES modelini uygulayacak, ancak kaynak için bütçe zorlanacak Kobani Kosova IŞİD kuşatmasının kırılması kutlamalarında, davullar eşliğinde halay çeken, zılgıt atanları izlerken ben yine buruldum... Kosova’dan Sırp katliamından kaçan akrabalarımın da içinde olduğu çoğunluk Arnavutları, savaşın bittiği ABD önderliğinde NATO şemsiyesinde güvenlik sağlandığı günlerde şenlikli, otobüslerle Kosova’ya evlerine uğurladığımızda şakır şakır ağlamıştım... Gerçeği, sevinçlerini kursaklarında bırakmamak için söyleyemediğim için ikinci kuşak kuzenlerim evlerimizi, acılı günerimizi paylaşma ayrılığı, sevinç gözyaşları sanmışlardı. Oysa ben onları bekleyen zorlu günleri uzaktan daha iyi gözlemleyebildiğim için, sevinçlerinin gerçekçi olamayacak sonuçlarına, sonraki yıllarda çok çıplak gözlemleyebildiğim uğrayacakları düş kırıklıklarına, düşleri ile yaşamaya mahkum olacakları gerçekler arasındaki çelişkiler, acıların boyutlarına peşin peşin ağlıyordum... Kafama takılan ilk gerçek; Amerikan’ın, emperyal sistemin ileriye dönük projeleri, kendi ekonomiksosyalsiyasal gerçeklerine uygun olarak, Kosova’yı hâlâ dünyanın kolay kolay tanımayacağı, bağımsız devlet olamayacak birkaç milyoncuk nüfuslu devletçik yapma karar gerekçesiydi. Avrupa’da askeri harcamalar kalemlerinde büyük yer tutan birçok üssünden birden vazgeçerek, KosovaPriştine’den, uzaydan Çin Seddi’nden daha geniş bir alana yayılmış sınırları ile gözlemlenen, aslında yeraltına inmiş en büyük hem Avrupa hem de eski Doğu Bloku’na egemen askeri üssünün devletçiği yapmıştı. Üsdevlet güvencesinde bir ülkenin gelişmesi söz konusu olabilseydi, iklimi, turizmi, doğası muhteşem Filipinler halkı hâlâ yoksun ve yoksul olabilir miydi? AB içinde 196070’li yıllarda çokkültürlülüğe geçiş kampanyaları siyasetin büyülü sloganı yapılmışken, gerçekte AB, gelişmiş ülkeler, ekonomilerin çıkar ittifakı olarak kurgulandığından, ne işçilerini kitlesel alırken üyelik adımları hızlı atılmış, Türkiye ne de merkez ülkelerin çevresindeki, Yugoslavya başta Sovyetler’den koparılan ülkelerin, AB üyelikleri de merkezin içine, eşit haklarla alınmama kararlılığı tamdı. Özellikle ve öncelikle dünyanın uygulamaları ile en geliştirilmiş örneği olan Tito Yugoslavyası, çokkültürlülük, özyönetim, ekonomik ayakları ile kırılacaktı. Irklarinançlaralt kimlik çatışmalarında, çokkültürlülükte başarılı yol almış Tito Yugoslavyası ne pahasına olursa olsun parçalanacaktı. HHH Bildiğiniz üzere çok kan akıtılarak, çok can yakılarak, en zorlu bölge, Balkanlar’da birlikte yaşamanın sihirli anahtarını Tito’nun ömrü ile bağlantılı, barış içinde uygarlığa geçiş yollarını yakalamış Yugoslavyalılar birbirlerine kırdırılacaklardı... Avrupa’nın topraklarının içinde, şimdilerde hiçbirinin ayakta duramadığı 9 devletçik, birkaç milyonluk devlet oluşturamadıkları nufüsçukları içinde bile, yine ırk, inanç ayrımcılığı eksenlerinde gettolaştırılmış bir yaşama mahkum, katil damgası yemişler ile mağdurları, hepsi bir arada aynı ürkütücü boyutlarda yoksullaşmış, yoksunlaşmış olarak AB üyeliği için acımasız bir yarışın içindeler... Terör saldırıları, katliamlardan kurtarılmada salt ABD desteğine, özünde Kosova’nın kurtuluşunda bedel ödeyen UÇK, Kobani’yi İŞİD katliamından kurtaran PYD başta Kürt direnişçilerinin kurtuluş sevinci kutlamalarına bakarak KobaniKosova arasında bir hat kuracak kadar uçuk kaçık değilim... İlk anlamlı ilişkiyi aynı topraklarda yaşayan farklı ırklar, inançlar, alt kimlikler ekseninde, insanların birlikte barış içinde yaşam koşullarını kıracak ayrıştırmalarla okumaya başlamıştım. Irak işgalinde ABD’nin askeri operasyonu sırasında ölenler, yaralananlar, mağdurlar sayıları ile işgal sonrası iç savaş bataklığı, kaosuna düşürülmede katlanan sayılardan okumuştum... Yugoslavya’nın parçalanış projesi Ortadoğu projesinin küçücük bir laboratuvarı gibiydi. Gerçeklerin, olumsuz koşulların kaçınılmaz bir dayatması olmalı; İstanbul’da Suriye özerk Kürdistanı’nın oluşturulması, Rojava projesinin sunumunu dinledim. Tito’nun “özyönetim” ilkelerinin sil baştan çok daha deneyimsiz kalıplarla uygulamaya çalışılması gibiydi. Her türden klik ayrımının sayısal verileri ile özyönetim oluşturmaya çalışmak, çokkültürlü Tito Yugoslavyası modelinin daha da hızlı gettoloşmaya sürükleyecek bir kopyası olabilirdi. Her neyse bugüne dönük çocukluğumdan uygulamasındaki defoları, içimde duyumsadığım ayrışmaları bir yana atarak, bugün başarılı olabilir düşüne köstek olmaya hakkım yok demeliyim... Kosova’da dün yaşanan çatışmaları nasıl okuyacağız? Yoksulluk ve yoksunlukta diplerde Kosovalılar, en çok da gençlik, “Kendin Karar Ver Hareketi” adlı bir örgüt oluşturmuşlar, sokaklara çıkıp protesto eylemleri yaparak, madenlerin kamulaştırılması ve üretime açılması gösterilerinde... Polis şiddeti çok fazla, yüzlerce yaralı, gözaltı var. Özgür Kosova devletinin işsiz genç Arnavutları, Makedon devletçiğinde, Türk kapalı çarşısında kaçak işçilik yapıyorlar. Yetmemiş, Osmanlı’nın BektaşiAlevi felsefesinde tekkelerle İslam inancına çektiği Arnavutların çocukları çok sayılarla IŞİD militanı olmuşlar Suriye’de, Irak’ta savaşmışlar. Yetmemiş, kaçanların infazcıları olarak İstanbul’da cinayet işlemişler... MUSTAFA ÇAKIR Hükümet kıdemi tartışmaya açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışan kesimlerin büyük oranda karşı çıktığı kıdem tazminatının fona dönüştürülmesini hükümet yeniden tartışmaya açtı. ‘Konuyu sosyal tarafları ile müzekareke edeceğiz’ diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Onuncu Kalkınma Planı kapsamında 8 alandaki dönüşümü açıkladı. 10. Kalkınma Planı kapsımında; kadınların “kariyer ve aile” arasında seçim yapmasının önüne geçmek için “esnek” çalışma biçimlerinin geliştirileceğini anlatan Davutoğul, işçilerin yüzde 8590’ının kıdem tazminatınından yararlanamadığını savundu.“Hangi yöntemlerle işverenlerimiz üzerindeki yükleri azaltıp, işçilerimizin yaygın bir şekilde kıdem tazminatından istifade etmelerini sağlayacak bir mekanizmayı nasıl kurabiliriz? arayış içindeyiz.” diyen Davutoğlu’nun açıkladığı paketler ve hedefler şöyle: Esnek çalışma yaygınlaşacak: 2018 sonunda, kadınların iş gücüne katılımı ve istihdam oranları her yıl ortalama 1 puan artırılacak. Esnek çalışma yaygınlaşacak ve istihdam teşviki artırılacak. Yardım alanlar istihdama katılacak: Artan sosyal yardımların is tihdamı olumsuz etkilemesi nedeniyle sosyal yardımların istihdamı teşvik edici şekilde kullanılması sağlanacak. Sosyal yardım alanların özelde istihdamı halinde, sosyal güvenlik primine teşvik gelecek. Öğrenciler yazın da çalışacak: Mesleki eğitimler iş gücü taleplerine göre planlanacak. Üniversitelerde, bir dönem uygulamalı iki dönem akademik eğitim içeren iki sömestr yerine üç sömestr uygulamaları yaygınlaştırılacak. Nitelikli yabancıya Turkuaz kart: Nitelikli insan gücü için çalış ma izni sürecini hızlandırmak için “Turkuaz Kart” sistemi geliştirilecek. Bunlar Türkiye’de rahat kalacak, ikamet edecekler. Turkcell’de Ciliv dönemi bitti ŞEHRİBAN KIRAÇ ANKARA Hükümet, konut alımına yüzde 15 devlet desteği ile bireysel emeklilik sistemi (BES) modelini inşaat sektöründe de uygulayacak. Ancak yurttaş ev almak için “konut hesabına” yatırdığı parasını en az 5 yıl bankada tutarsa yüzde 15 devlet desteği alabilecek. Eğer 5 yıldan önce parayı çekerse verilecek devlet desteği de düşecek. Devlet desteğinde kaynak BES’te olduğu gibi yine bütçe olacak. Bunun için de bütçe gelirleri artırılacak. Bütçenin ana gelir kalemi ise vergi. Yani kaynak yine yurttaşın cebinden çıkacak. Uzmanlara göre, AKP hükümeti ekonomiyi rayında götürebilmek için inşaat sektörünü canlı tutmak istiyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı modele göre tasarrufları artırmak isteyen hükümet, konutta da BES’te olduğu gibi devlet katkısı getiriyor. Şu anda bankalar, konut kredisi için satın alınacak evin değerinin en az yüzde 25’i kadar peşinat talep ediyor. Şimdi ev almak isteyen yurttaş evin değerinin yüzde 25’ini bankadaki konut hebasında biriktirecek, geri kalan bölümünü de bankalardan kredi çekecek. Devlet de yüzde 15 destek verecek ancak destek için paranın en az 5 yıl bankada tutulması zorunlu olacak. Uygulama BES modeline benziyor. BES’te de devlet katkısı bulunuyor. Tasarrufları artırmak amacıyla BES’e verilen devlet desteği için de kaynak bütçeden sağlanıyor. Bunun için bütçeye ödenek konuluyor. Konuta devlet desteğinin de bütçe ödeneklerinden sağla İMO: 3 amaç var Modeli değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nevzat Ersan hükümetin bunu bireysel emeklilik sisteminde de yaşama geçirmeye çalıştığına dikkat çekti. İktidarın uzun süredir, ekonomiyi inşaat sektörü üzerinden götürmeye çalıştığına işaret eden Ersan, bunun için de konut sektörünün ön plana çıkarıldığını, kentsel dönüşüm uygulamalarının da bunun örneği olduğunu dile getirdi. Ersan, hükümetin 3 hedefini şöyle açıkladı: “1 İnşaat, konut sektörünü canlı, diri tutmak. 2 Bankaların kredi vermesini sağlamak. Kredi sirkülasyonunu devam ettirmek. 3 Yurttaşı birikim yapmaya zorlamak.” Ersan, kamu yatırımı olmayınca işin konut yatırımı ile götürülmeye çalışıldığını da belirterek, “Sanayiye yönelmeleri gerekirken inşaat sektörünü konut sektörü ile götürmeye çalışıyorlar” dedi. Ersan, kentsel dönüşümün de konut sektörünü canlandırmak amacıyla çıkarıldığını vurguladı. Yurttaşların sisteme talebi olup olmayacağı konusunda da Ersan, “Yurttaş yüzde 15 devlet desteği almak için 5 yıl para biriktirecek. Dar gelirli yurttaşların şartları buna uyar mı? Çok cüzi bir kesim olabilir” dedi. Ersan, toplantıya İMO Başkanı olarak davet edildiğini ancak katılmadığını belirterek bunu gerekçesini de şöyle açıkladı: “Başbakanı dinlemek için davet edildim. Bize konuşma olanağı verilmedikten sonra sadece başbakanı dinlemek için oraya katılmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Dinleyici olarak oraya katılmak sadece süreci tamamlamak olur.” CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı da, ekonominin belkemiği olan inşaat sektörünün sıkıntıda olduğunu, müteahhitlerin daireleri satamadıklarını, sektörün daraldığını söyledi. “İnşaat sektörü durduğunda ekonomi çöker” diyen Demirçalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bunu gördüğü için faturayı Merkez Bankası’na kesmek istediğini, “faizleri düşür” baskısı yaptığını belirtti. Sistemin ABD’de, Avrupa’da uygulandığını ancak sorun çıktığını belirten Demirçalı, “Çok zor uygulanır. ABD’de, Avrupa’da uygulandı, olmadı. Çöker. Uygulanır tarafı yok” dedi. Sistem nasıl işleyecek? lan para en az 5 yıl tutulup daha sonra kullanıldığında yüzde 15 devlet desteği verilecek. Para daha önce çekilirse yüzde 15’lik destek de düşecek. Örneğin bir kişi ev almak için bankaya yatırdığı parasını 4. yılda çekerse destek yüzde 12’ye, 3 yılda çekerse destek yüzde 10’a düşecek. Yani destek kademeli olacak. nuda, “en az 3 yıl o tasarruf teşvik edilmiş olacak” dedi. Bu da paranın en erken 3 yıl sonra çekilebileceği şeklinde yorumlandı. Her ev alışta destek olacak mı?: Hayır. Sadece ilk En erken ne zaman çekilebilir?: Başbakan Davutoğlu bu ko ev alımında devlet desteği verilecek. İkinci, üçüncü evler için destek yok. Başbakan Davutoğlu, uygulamanın daha çok yeni evliler için söz konusu olduğunu, aynı zamanda evlilikleri de teşvik edeceklerini söyledi. Davutoğlu’na göre bu talep artışı, inşaat sektörünü de rahatlatacak. Yurttaşların belediyeden memnuniyeti belirli aralıklarla ölçülecek. Akaryakıtta anlık takip: Petrol ve LPG lisans sahipleriyle ilgili düzenleme yapılacak. Akaryakıt satış bilgileri anlık takip edebilecek merkezi sistem kurulacak. STK ve kamu işbirliği için yasa: Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu (ortada) Mexx satın alınması anlaşmasını şirketin yöneticileriyle imzaladı. Syriza’dan AMB’ye 4 aşamalı öneri Ekonomi Servisi Yunanistan’da Alexis Çipras hükümetinin yeni Ekonomi Bakanı Yanis Varoufakis, Syriza hükümetinin borcun ödenme süresinin uzatılması, faizin düşürülmesi değil borcun bir kerede azaltılmasını istediklerini söyledi. Varoufakis krize sebebiyet vermeden Troyka’nın politikalarını değiştirebilmek için ne tür bir strateji uygulayacağını İspanyol La Vanguardia Gazetesi’ne açıkladı. Varoufakis’in stratejisi şöyle: l Avrupa Merkez Bankası’na (AMB) dört aşamadan oluşan teklifle gidilecek. l IMFveya OECD’nin dayatması olmadan, kendi reformlarından oluşan bir program hazırlandı. l Vergi dokunulmazlığı kalkacak. Müteahhitler, bankacılar ve medyayı kapsayan üçgen dağıtılacak. l AMB’nin likidite musluğunu kapatması riskine karşılık Frankfurt, Paris, Berlin ve Brüksel’e öneri sunulacak. l Altı aylık devlet faaliyetleri için hazine bonoları çıkarılacak. Yunan bankaları bonoları satın alacaklar ve bu hazine bonoları, AMB’nin sağlayacağı likidite için garanti olarak kullanılacak. l Memorandum’un imzalanması halinde verilecek 70 milyar Avro’luk kredi, kriterlere uymazYanis sa alınmayacak. Hollandalı Mexx’i satın aldı Ekonomi Servisi Eroğlu Holding, Hollanda menşeli dünya moda devi Mexx’i satın aldı. Eroğlu Holding, Türkiye’de ve uluslararası pazarda bugüne kadar Loft ve Colin’s markalarıyla sürdürdüğü faaliyetlerini Mexx ile güçlendirmeyi ve büyütmeyi hedefliyor. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Mexx’le Türkiye’de 5 yıl içinde 100 mağaza açmayı ve 1 milyar TL ciro yapmayı planladıklarını söyledi. Eroğlu, “56 ülkede 500 mağaza, 5 bin satış noktası, 6 bin çalışanı ve 1.2 milyar Avro’luk merkez ciro kapasitesiyle Mexx, bizim için büyük bir potansiyel barındırıyor. Colin’s ve Loft’la 38 ülkede yakaladığımız başarıyı Mexx’le daha da öteye taşıyacağız” dedi. Mexx’in, kadın, erkek ve çocuk kıyafetlerinin yanı sıra çanta, eşarp, parfüm ve gözlük koleksiyonları bulunuyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Aralık ayında yaptığı açıklamada, Avrupa’da 300’ün üzerinde mağazası bulunan Hollandalı tekstil markası Mexx’in iflası nedeniyle bazı Türk firmalarının da sıkıntıya girdiğini açıklamıştı. Mexx’in iflası nedeniyle ödeme yapamadığı Türk firmalarının ilk belirlemelere göre en az 10 milyon Avro batırdığı belirtilmişti. Eroğlu Holding Varoufakis Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv görevinden ayrıldı. Şirketten Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada, “9 Ocak 2007’de Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Süreyya Ciliv, 31 Ocak 2015’ten geçerli olmak üzere görevinden ayrılma kararı almıştır” denildi. Uzun süredir kulislerde Turkcell’de genel müdürlük görevine THY Genel Müdürü Temel Kotil’in getirileceği konuşuluyordu. Yeni genel müdür gelene kadar Turkcell Genel Müdürlüğü görevine Süreyya hali hazırda Teknoloji Grubundan Sorumlu Genel Müdür Ciliv Yardımcısı İlker Kuruöz görevinden vekâlet edecek. ayrıldı. Ciliv’in Ciliv ayrılma kararıyyerine THY Genel la ilgili “Turkcell’de Müdürü Temel Kotil’in geçirdiğim sekiz yılda teknolojiyle, geçeceği iddia ediliyor. bilgiyle, milletimize, sektöre ve Şu anda Turkcell hissedarlarımıza değer yaratmak için çaYönetim Kurulu’nda lıştık” dedi. yer alan 7 kişinin Turkcell’in yönetim ku5’i ise AKP’ye rulunda Sermaye Piyasayakınlığıyla sı Kurulu’nun (SPK) 2013 Martı’nda atadığı isimler aratanınıyor. sında AKP’li eski Kültür Bakanı Atilla Koç ve AKP’li eski Enerji Bakanı Mehmet Hilmi Güler de bulunuyor. SPK ayrıca 2013 Ağustos ayında da Turkcell Yönetim Kurulu’na Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan ile AKP’nin eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Bekir Pakdemirli’yi de atamıştı. Bekir Pakdemirli eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli’nin de oğlu. Turkcell’in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde ise yine AKP’ye yakınlığıyla bilinen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin Mütevveli Heyeti kuruluşunda da yer alan Ahmet Akça bulunuyor. Hükümet beklentiyi karşılamadı Yerli cep telefonu Venüs’te 3 ayda 100 bin adet satan Vestel, devletten teşvik bekliyor. Teşviklerde beklentilerin karşılanmadığını belirten Turan Erdoğan “Telefon başına 30 dolar destek yeter” dedi. Ekonomi Servisi Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, akıllı telefon işinin Vestel için buzdolabı, televizyon kadar önemli olduğunu kaydederek cep telefonunun gelecek 34 yılda ana işleri haline de gelebileceğini söyledi. Vestel Venüs markalı cep telefonundan 3 ayda 100 bin adet satış yaptıklarını dile getiren Erdoğan, bu yılki hedeflerinin bunu 1 milyon adede çıkarmak olduğunu dile getirdi. Yerli cep telefonu üretiminin daha fazla gelişmesi için devletten teşvik beklediklerini vurgulayan Erdoğan, “Biz bu işe yeni başlıyoruz. Yabancı markalar yılda 4050 milyon adet cep telefonu üretiyor. Bizim bir patentimiz bile yok. Telefon başına devletten 30 dolar destek bekliyoruz. Yeter ki patent bedelim çıksın. Elimde 500 patentim olsa sahaya çıkarım. Türkiye’de yerli ürünü gurur duyulacak bir duruma getirmeliyiz” dedi. Led aydınlatma da dahil yerli üretimi destekleme konusunda hükümetin attığı adımların beklentiyi karşılamadığını anlatan Erdoğan, “Sen kendi markana değer vermezsen kim bunu alacak? Tabii ki insanlar ithalata yönelir” dedi. Cep telefonunda ihracatı da araştırdıklarını ifade eden Erdoğan, “Bu yıl içinde giyilebilir teknolojiler alanında da ürünler gelebilir. Venüs’ün yeni modeli ise 2015’in ilk 6 ayında gelecek” ifadesini kullandı. Erdoğan, 2014’te Vestel Elektronik’in konsolide cirosunun 7.5 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini sözlerine ekledi. ihracat tekeli Gazprom, Avrupa’ya doğalgaz sağlayan boru hatlarından Kuzey Akım’dan ek hat çekilmesine dair plandan “karmaşık” siyasi durum nedeniyle vazgeçti. Reuters’a bilgi veren kaynaklardan biri, “Şu anda siyasi durum karmaşık. Almanya’nın kuzeydoğusundaki doğalgaz hattı Opal’e erişime izin verilmiyor. O zaman niye iki hat daha çekelim? İnşaata geçmeyeceğiz” dedi. Ek hat iptal Küba’da kredi kartı devri Rusya’nın doğalgaz Ekonomi Servisi American Express ve Master Card, Küba’da faaliyete başlayacaklarını açıkladı. ABD Başkanı Barack Obama’nın yıllardır yaptırım uygulanan Küba ile ilişkilerde ‘normalleşme’ adımı atmasının ardından, ABD’li kredi kartı şirketleri ülkede yakın zamanda faaliyete başlayacağını açıkladı. Master Card’dan yapılan açıklamada, ABD’de kullanılan tüm kredi kartlarının 1 Mart itibariyle Küba’da da kullanılacağını belirtti. Açıklamada Washington’ın Küba’ya seyahat, ticaret ve finansal faaliyetler konusundaki yaptırımlarını yumuşatmasının karara etki ettiği belirtildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle