28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2015 PAZAR 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... isimsiz bir mezarlığa defnedildi. Reformcu bir kral! Ama sözde reformist, reformlarını gerçekleştiremeden ölen bir kral. Tabiatın verdiği petrol zenginliğini, örneğin dış gezilere 48 uçakla giderek kullanan bir kral. Köküne kadar Amerikancı! Cenaze törenine Müslüman olmayan devlet temsilcilerinin alınması yasak. Müslüman liderler arasında da baş sırada Bay RTE. Abdullah Gül’den beri Suud’a hangi nedenlerle olduğu bilinmeyen, tabii RTE’nin de sürdürdüğü dış politika izliyor TC Cumhuriyeti ve başbakanlarının, cumhurbaşkanlarının müthiş saygılar, bağlılık açıklamaları yaptıkları bir ülke, ölen kralın ülkesi. HHH AKP iktidarlarının Suud krallığına hayranlığı o denli derin ki, bir bedevi olan ilk Suud kralının İngilizlerle birlik olarak Osmanlı askerini çölde arkadan vurmalarını bile anımsamayan bir bağlılık içeren politika izlediler Suudi Arabistan’a. Yaşayan bir örneği başbakanlığından beri Cumhurbaşkanı seçilen RTE kanıtladı. RTE, Mısır’daki darbeyle ilgili öylesine öfkeyle ve lanetleyen açıklamalar yaparken; bu sırada kral, darbe lideri Sisi’nin ekonomi politikasını rahatlatmak için milyonlarca dolar gönderiverdi Kahire’ye... Mısır’daki darbeye her gün ateş püsküren darbe karşıtı RTE; Suudi Arabistan kralının izlediği ve günübirlik yerden yere vurduğu TC politikalarını umursamayarak Sisi’ye yaptığı büyük maddi yardımdan ve darbeye verdiği desteğinden o günlük TV konuşmalarında bir kez olsun söz etmedi, eleştirmedi. HHH Oysa hayranı olduğu bu Suudi Arabistan krallığı 1970’lerde Türkiye ekonomik darboğaz içinde bocalarken Riyad’a Müslüman Başbakan Yardımcısı sıfatıyla giden ve Suud’dan 100 milyon dolar yardım isteyen Necmettin Erbakan’a “hadi başka kapıya” diye beklediği maddi yardımı yapmadı. Erbakan’la gittiğim o gezinin sonucunu içeren yazımı gazetem şu manşetle okura sundu: Medine dilencisi olduk! HHH Şimdi bakıyorum da medyaya, zamanın nasıl bazı gerçekleri törpülediğine tanık oluyorum. Ne yazık ki tarihin izlerini taşımayan dünkü medya, RTE’nin Abdullah Gül’den beri izlenen, her şeye karşın Suud politikasının peşine takılan bir kimlik sergiledi. HHH Bu davranış karşısında medya, Suud kralının ölümü ve cenaze töreni ile aynı güne rastlayan ve medyanın, basın özgürlüğünün kalbine bir hançer gibi saplanan bir olayın adeta farkında değilmiş gibi bir davranış içindeydi. Bir iki gazetenin küçük haberleri dışında: Kendini Atatürkçüyüm, laik ve Cumhuriyetçiyim, insan hakları savunucusu, bağımsız özgürlükçü Türkiye’den yanayım diye tanımlayan büyük ve yaratıcı gazeteciyazar Uğur Mumcu’nun ölümünün 22’nci yılında… … Medyanın hemen hiçbir gazetesinde dün Uğur Mumcu’yu anan ve anlatan tek bir haber, yorum yoktu! Kuşkusuz Mumcu’nun savunduğu temel ilkelerin tersini uygulayan AKP (RTE) iktidarının hiddetini üzerine çeker korkusuyla... HHH Bir kralın ölümüne sütunlar ayıran ama kendinden doğan, ulusal bir varlığa dönüşen Mumcu gibi yaşamı, yapıtlarıyla nesillere örnek bir yazara medyanın bu tezat içerikli davranışına bakarak… … Mumcu dostum; kaldır da başını bir kez daha dün savunduğun bütün demokratik ilkeleri AKP (RTE) iktidarlarının nasıl yozlaştırdığına, çirkinleştirdiğine, Atatürk’ün yarattığı laik, çağdaş Cumhuriyeti yok etme çalışmalarına ve ne yazık ki medyanın bu gerici olgulara destek veren yayınlarına bak. Tezatlar çukurunda debelenen Türkiye’nin sergilediği bu manzara ve koşullar karşısında dostumuz Mumcu; onu yitirmekle hâlâ içleri yanan bizlerle birlikte… … İyi pazarlar Türkiye diyemeden derin uykuna devam et! HABERLER Alçakça bir saldırıda yitirdiğimiz Mumcu için yüzbinler tek bir ağızdan 21 yıl boyunca olduğu gibi yine andı GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... Demokrasi Haftası olarak anılıyor. Her yıla Uğur Mumcu’nun mücadele çizgisinden bir kesitin adı veriliyor. Her yıl olduğu gibi bu kez de tam gündeme oturmuş bir Adalet ve Demokrasi Haftası var: Suçlular ve Güçlüler! Sadece son birkaç günlük haber yelpazesinde bile bu konunun hakkını verecek onlarca konu var. Gezi Direnişi sırasında polislerin fırıncı kamerası gözetiminde tekmeleyerek öldürdüğü Ali İsmail Korkmaz cinayeti yargı tarafından da işlenmeye devam ediyor. Bir numaralı sanık polis kendisini şöyle savundu: “Başbakan Gezi olaylarına darbe demişti, ben yaptıklarımla darbeye karşı koydum.” Mahkeme, polisin bu ifadesini iyi hal saydı! Bir de polislerin Ali İsmail Korkmaz’ı öldürmediğini, yaraladığını saptadı. Bu durumda Ali İsmail Korkmaz iyi niyetli bir şekilde öldürülmüştü, üstelik de onu polisler öldürmemişti, yaralamıştı, hastanede kendi kendine yaşama veda etmişti! Hrant Dink cinayetinin 8. yılında yeni bir dava açıldı. Delil çokluğuyla başlayan davada ilk kararı veren mahkeme, böylesine organize ve önceden “geliyorum” diyen bir cinayette örgüt bağına ulaşamamıştı. Üç telefon konuşmasından örgüt yaratan yargımız, Trabzonİstanbul hattında organize edilen böyle bir cinayette örgütlü bir bağ bulamamıştı. HHH Yine son birkaç günün hukuk cinayeti dedirtecek haberlerinden birine doğal olarak Adalet Bakanı imza attı. Uludere’de öldürülen köylüler için neredeyse “gerekmiştir, öldürülmüşlerdir” anlamına gelen bir açıklamayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Yüce mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan gelen bu derin değerlendirmeye bakacak ve Uludere’de bir hak ihlali olup olmadığına karar verecek. Bütün bunlar Meclis’teki Yüce Divan oylamasının hemen sonrasında yaşandı. Yargıda böylesine hukuk katliamları yaşanırken iktidar partisi de dört eski bakanla ilgili birbirini tamamlayan yolsuzluk belgeleri ve iddialarını yok saydı, tümünü akladı. İçinden 50’ye yakın fire çıkınca da cadı avına çıkıp peşlerine düştü. Uğur Mumcu’nun “Suçlular ve Güçlüler” tanımlaması örneği ancak bu kadar suçlu ve güçlü olunabilir. HHH Ankara’nın böylesi en kara olayları karşısında bir kez daha Uğur Mumcu’nun gazeteciliğini selamlıyoruz, arıyoruz. Uğur Mumcu’nun gazeteciliği sadece olayları deşmek, incelemek, kamuoyuna aktarmaktan ibaret değildi. Eskilerin “fikri takip” dediği bir olayı alıp sonuç alıncaya kadar peşini bırakmamak üzerineydi. Bugünkü güncel yolsuzluk tartışmaları bağlamında söylemek gerekirse, kaderin cilvesine bakın ki, Uğur Mumcu’nun son yazısı yolsuzluklar üzerineydi. İşsiz gazeteci sayısının çalışan gazeteciden çok olduğu ülkemizde Uğur Mumcu’nun yolunu takip eden genç kuşaklardan pek çok yeni meslektaşı çıktı. Onlar da Uğur Mumcu okulunun mezunları olarak her türlü baskıya inat işsiz kalma uğruna mesleklerinin onurunu koruyorlar. Kalpaksız Kuvvacılıktan araştırmacı gazeteciliğe kadar yurtsever bir aydına verilebilecek pekçok unvanı daha sağlığında edinen Uğur Mumcu’nun bugüne bıraktığı en büyük ders aydın sorumluluğudur. O, günün haracını yemek yerine ülkesinin geleceğine harç taşıdı. Dün sabahtan akşama Uğur Mumcu’yla ilgili beş etkinliğe katıldım. İlk üçünde etkinliği sunanlar Uğur Mumcu öldürüldüğünde ya doğmamıştı ya henüz doğmuştu. Işıklar içinde ol Uğur Mumcu, ruhun yeni kuşakların bedenlerinde... Haber Merkezi Yazarımız Uğur Mumcu’nun, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti. 21 yıl boyunca olduğu gibi dün de yüzlerce yurttaş, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti, Uğur Mumcu’nun Sokağı’nda andı onu. Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ve çocukları Özgür ve Özge Mumcu, Uğur Mumcu anıtına kırmızı karanfillerini ve yaktıkları mumları bıraktı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Mumcu ailesini ziyaret etti ve anıta karanfil bıraktı. Anma töreninde Uğur Mumcu’nun fotoğrafı ile birlikte Charlie Hebdo dergisinin uğradığı saldırıda yaşamını yitiren Genel Yayın Yönetmeni Stéphane Charbonnier’in fotoğrafının da taşınması ve pankartlara “Yobazlardan korkmaz Mumcular”, “Hepimiz sakıncalıyız” ifadelerinin yazılması dikkat çekti. Seni unutmadık U Uğur Mumcu Sokağı’ndaki törenin ardından yazarımız Mumcu, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında da anıldı. Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, oğlu Özgür, kızı Özge ile damadı Evren Aybars, gömüte kırmızı karanfiller ve mumlar bıraktı. Özge Mumcu’nun bir ara gözyaşlarına hâkim olamadığı gözlenirken, Güldal Mumcu, Mumcu’yu anmaya gelenlere teşekkür ederek, “Ruhu şad olsun, nurlar içinde yatsın” dedi. Ayrıca yurttaşlar da Mumcu’nun gömütüne kırmızı karanfiller ve gazetemiz Cumhuriyet’i bıraktı. Ilgın Tilkioğlu adlı kız çocuğu da Mumcu’nun gömütüne bütün derslerinden “çok iyi” aldığı ve üzerinde “İzindeyim Uğur Amca” yazılı karnesini koydu. İzindeyim Uğur Amca... ğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ve çocukları Özgür ve Özge Mumcu, Uğur Mumcu anıtına kırmızı karanfillerini ve yaktıkları mumları bıraktı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Mumcu ailesini ziyaret etti ve anıta karanfil bıraktı. Anma etkinliğine CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Rıza Türmen, Aylin Nazlıaka ve Onur Öymen de katıldı. İşçi Partisi, DSP, Birleşik Kamu İş, Eğitim İş, Türkiye Gençlik Birliği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Anadolu Partisi, ADD, Cumhuriyet Okurları, Fikir Kulüpleri Federasyonu ve Mülkiyeliler Birliği de anma etkinliklerine kitlesel olarak katıldı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) YURTTA UĞUR MUMCU ANMALARI ADANA: Seyhan ve Çukurova Belediyeleri, ADD, ÇYDD, CKD, EğitimSen, Eğitimİş ve Alevi Dernekleri Platformu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu, Atatürk Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’na yürüdü. “Uğurlar Ölmez” yazılı çelengin bırakılmasının ardından Atatürk ve tüm devrim şehitleri adına saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu. BALIKESİR: Balıkesir Demokrasi ve Emek Platformu (BALDEP), katledilişinin 22. yılında yazarımız Uğur Mumcu’nun yanı sıra Gezi Direnişi’nde yaşamlarını yitirenleri de unutmadı. Grup Alihikmetpaşa Meydanı’nda toplandı. Platform adına hazırlanan açıklamada Yeşilli Meydanı’nın adının Uğur Mumcu olarak değiştirilmesi istendi. ESKİŞEHİR: ADD öncülüğünde sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, Mumcu için Vilayet Meydanı’nda tören düzenledi. MERSİN: Uğur Mumcu, Mersin’de Atatürk Parkı içindeki anıtı önünde yüzlerce yurttaşın katılımıyla anıldı. BURDUR: Etkinlikler Burdur Belediyesi tarafından önceki gece düzenlenen müzik dinletisi ile başladı. Dün de Cumhuriyet Meydanı’nda Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in de katıldığı yürüyüş düzenlendi. YALOVA: Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde suikasta uğradığı saatte 13.25’te düzenlenen anma programına STK’lar ve yüzlerce kişi katıldı. BURSA: Uğur Mumcu, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile sivil toplum kuruluşları tarafından anıldı. Setbaşı Caddesi’nde toplanan gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup, “Özgür basın susturulamaz” diye slogan atarak, Atatürk Caddesi üzerindeki Atatürk heykeline kadar yürüdü. ZONGULDAK: Madenci Anıtı’nda toplanan Zonguldak Demokrasi Platformu üyeleri, “İnsanlık suçunda zamanaşımı olamaz” pankartı açarken, “Asla inmez bayrağım benim. Yerin dolmaz Mumcu senin. Taşı toprağı altın Türkiye’min” yazılı döviz taşıdı. KAHRAMANMARAŞ: Sabancı Kültür Sitesi’nde düzenlenen anma töreninde CHP İlçe Başkanı Ünal Ateş, “Düşünenlerin öldürülmemesi, öldürülenlerin hiç unutulmaması dileğiyle Uğur Mumcu’yu saygı ve özlemle anıyoruz” dedi. SİVAS: ADD ve TGB üyeleri, Kent Meydanı’nda Mumcu için anma töreni düzenledi. TRABZON: CHP İl Başkanlığı tarafından Uğur Mumcu için düzenlenen panelde konuşan gazetemiz yazarı Şükran Soner, “Türkiye hâlâ paramparça olmamışsa cumhuriyet birikimine çok şey borçluyuz. Bunu yenden güçlendirmek için bütün demokratların biraraya gelmesi gerekiyor” dedi. Adana (Fotoğraf: Savaş Kürklü) zmir, Mumcu’yu unutmadı Karabağlar Belediyesi’nin düzenlediği etkinlik Karabağlar Uğur Mumcu Parkı’nda yapıldı. Törene, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Murat Ergün, Eski CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır ve şiddetli yağmura karşın çok sayıda yurttaş katıldı. Daha sonra Narlıdere Limanreis’teki Uğur Mumcu Anıtı önünde, yine şiddetli yağmur altında yapılan törene Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur’la Serdar Kızık, Atilla Sertel, Halil Hüner, Tacettin Bayır ve çok sayıda yurttaş katıldı. Mumcu, Bornova Belediyesi tarafından da önceki akşam gerçekleştirilen “Özgür Basın ve Uğur Mumcu” başlıklı panelle anıldı. İ ESKİŞEHİR (Fotoğraf: Can Hacıoğlu) MERSİN (Fotoğraf: Abidin Yağmur) Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyesi üniversite öğrencileri katledilen aydınların fotoğraflarıyla gazetemize gledi. YALOVA (Fotoğraf: Faruk Kıtbay) Mumcu karanlığı aydınlatıyordu Gençler Uğur Mumcu’nun izinde İstanbul Haber Servisi Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyesi üniversite öğrencileri Mecidiyeköy Metrobüs Durağı’nda toplanarak Uğur Mumcu, Hrant Dink, Bahriye Üçok, Aziz Nesin’in de aralarında bulunduğu aydın ve yazarların fotoğraflarıyla gazetemiz önüne kadar yürüdü. Öğrenciler “Keskin kalemler karanlığı yırtacak” sloganını attı. Sokağın girişinde açıklama yapan öğrenciler “Bundan 22 yıl önce kalemiyle bizi aydınlatan bir gazeteciyi katlettiler. Aydınlanma mücadelesi verenleri korkutabileceklerini sandılar” dedi. Eyleme destek veren Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu da “Biz biliyoruz. Hrant’ı sırtından vuranlar bu ülkede hangi milliyetten olursa olsun bir arada yaşama zihniyetini vurdular” dedi. Eyleme İleri Haber Genel Yayın Yönetmeni Can Soyer de katıldı. Eylemin ardından gazetemiz binası önüne Uğur Mumcu fotoğrafı, Gezi Direnişinde yaşamını yitirenlerin resmi ve karafiller bırakıldı. İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi, Uğur Mumcu için Harbiye’deki anıtı önünde anma töreni düzenledi. Ekrem Ataer yönetimindeki Şişli Belediye Korosu, Mumcu anısına şarkılar söyledi. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Uğur Mumcu’nun herkesin yüreğine dokunan, kalbini ağrıtan örnek bir hayat yaşadığını söyledi. Tören öncesinde Uğur Mumcu Anıtı’nın yanında oluşturulan duvara “Uğur Mumcu demek...” başlığı altında yazılar yazıldı. Törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Prof. Dr. Tolga Yarman’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Anma için toplanan kalabalığa hitap eden Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Mumcu’nun kalemi ile sayısız soruna dokunduğunu belirterek “Uğur Mumcu’suz geçirdiğimiz 22 yılda birçok kalem susturuldu. En son Paris’te yaşanan acı olaylar milyonlarca insanın ilgisini yeniden basın özgürlüğüne çekti. Yaşananlar her geçen yıl bize laik demokratik Türkiye’nin önemini hatırlatıyor” dedi. Uğur Mumcu’nun “Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi” cümlesini anımsatan İnönü “Seni unutmadık Uğur, unutmayacağız” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, “O yazılarıyla karanlığı ve karanlık ilişkileri ortaya çıkarıyordu. Türkiye’nin bugünlerine işaret ediyordu. 90’lı yılların dün gibi hatırlıyoruz. Mumcu, o yıllardaki karanlık cinayetlerinin ilkiydi. Rabıta’yı, Kürt meselesini araştırırken öldürülmüştü. O cinayetlerden sorumlu olanlardan biri Güldal Mumcu’ya ‘bir tuğlayı çekerseniz duvar yıkılır’ demişti. Bizler o tuğlayı o duvardan çekeceğiz, o karanlık ilişkileri ortaya çıkaracağız” dedi. Konuşmaların ardından Mumcu ve demokrasi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Maçka Sanat Parkı’nda Redd grubu konser verdi. Bugünkü iktidarın gücü Mumcu’yu susturamazdı Ortadoğu ülkeleriyle aynı seviyeye gelmesine ramak kaldı. Adım adım Aydınlanmadan uzaklaşıyoruz” dedi. Mumcu için dün sabah saatlerinde Batıkent Birlikteliği, Batıkent’teki Uğur Mumcu Parkı’nda Uğur Mumcu Anıtı’na çelenk bıraktı. Akşam saatlerinde ise Kuğulu Park’tan Mumcu’nun evinin bulunduğu sokağa meşaleyi yürüyüş gerçekleştirildi. Yurttaşlar türküler ve sloganlar eşliğinde sokağa giren yurttaşları Güldal Mumcu, Özgür Mumcu ve Özge Mumcu karşıladı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından, dilek balonları gökyüzüne bırakıldı. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde piyanist Iklim Tamkan ve solist Senem Demircioğlu bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Ankara’da düzenlenen söyleşide, gazetemizin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, “Uğur Mumcu’nun faillerini bulmak, dönemin siyasetçilerinin namus borcuydu” dedi. Çankaya Belediyesi tarafından düzenlenen “Gücün Medya Söylemine Etkisi” konulu söyleşiye, Gül, Faruk Bildirici, Kadri Gürsel ve Sedat Bozkurt katıldı. Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel de “Uğur Mumcu bugün aramızda olsaydı, bizimle birlikte gazetecilik yapıyor olsaydı, bugünkü iktidarın gücü onu susturmaya yetmezdi” dedi. Gürsel’in sözleri salondaki izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Gazetemiz yazarı Güray Öz de Kızılay’daki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde okurlarıyla buluştu. “Keskin kalemler karanlığı yırtacak” başlıklı söyleşide konuşan Öz, “Türkiye’nin Meşaleli yürüyüş Şişli Belediyesi’nin etkinliğinde başkan İnönü, Mumcu’nun herkesin yüreğine dokunduğunu söyledi. Balyoz davasından yargılananların ailelerinin başlattığı “Sessiz Çığlık” eyleminde dün Uğur Mumcu anıldı. Eyleme katılan yurttaşlar ile gazetemiz yazarı Meriç Velidedeoğlu, Mumcu fotoğrafları ile gazetemizin dünkü Mumcu özel baskısını taşıdı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle