28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2015 PAZAR CUMHURİYET SAYFA YUNANİSTAN SEÇİMLERİ 7 Yunanistan’da seçim sonucundan çok koalisyonun hangi partilerle kurulacağı tartışılıyor Sol hükümet yolda Ayşe Ferliel Barounos Kral Öldü... Kral öldü. 90’ını geçmişti ve şimdi yerine geçen 79 yaşındadır. Suudi Arabistan Krallığı aslında bir aşiretler birliğidir; Suud ailesi de onları bir arada tutan siyasetin adıdır. Ama bu kadar değil; İslamın kendine özgü bir yorumu olarak Vahhabilik olmasa, icat edilmese belki de bu birlik kalıcı olmayacaktı. Batı’nın her zaman dostu olmayı ilke edinmiş Suudi Krallığı’nın İslam yorumu bilindiği gibi çok katı kurallara dayanıyor. Katıdır, reforma, “tecdite” kapalıdır. Bu nerenle de yeni Kral Salman bin Abdülaziz’in dediği gibi; Batı demokrasisi ile bir ilgisi, ilişkisi olmamıştır, olmayacaktır. Batı da bundan şikâyetçi değildi zaten. Batı’nın istediği birazcık “reformcu” bir görüntüydü; bu da zevahiri kurtarmaya yetmişti şimdiye kadar. HHH Ama şimdi işler biraz karışıktır. Kapitalist Batı ile petrol üzerinden iyi ilişkiler kurmuş Suudiler konusunda yeni analizler yazılıp çiziliyor artık. Batı, bölgede Suudi Krallığı’nın kuşatıldığını fark ediyor. Irak’ta işler nasıl kötüye gittiyse, Suriye’de hesaplar nasıl tutmadıysa, şimdi de Yemen’de işler sarpa sarıyor. Batı da kendine yeni bir manevra alanı arıyor. İran’la korunabilir bir denge, Suriye’de makul bir geri adım bu arayışın parçalarıdır. Çünkü Suudi Vahhabilik fideliğinde yetişmiş ve İkiz Kuleler’de kendini göstermiş, söz dinlemez kardeşi IŞİD’le birlikte rüştünü kanlı bir şekilde ispat etme gayretindeki El Kaide, hesapların değişmesine yol açan baş faktör olarak Doğu’da, Batı’da, her yerde esip gürlemektedir. HHH Üstelik IŞİD kutsal falan da dinlemiyor; inşaatçı petrol zengini Suudi kapitalizminin gökdelenlerle kuşattığı Kâbe’yi bile put sayacak, namazını oraya dönmeden kılacak kadar farklılaşmış bir Selefiliğin cihadını, kanlı terörünü sürdürüyor. Planları altüst ediyor. Bu kadarı Batı için fazladır. Kuruluşlarında, eğitimlerinde Suudilerle birlikte canla başla çalışmış olabilirler ama artık yollar ayrılmış, denetlenebilir sanılanların denetlenemez oldukları acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu ne Batı ne de ipleri elinden kaçıran Suudi krallığı için iyi bir durumdur. Bir tarafta Suriye’de Kürtlerle savaşan, diğer yanda Bağdat kapısına dayanan IŞİD ehlileştirilebilir olmaktan çıkmıştır. HHH Ne olacak peki? Bunu şimdilik kimse bilmiyor. Emperyalist Batı’nın Ortadoğu planlarının yürümediği ortada. Şimdi B planı, C planı arayışları başladı ama bunların da tutacağının garantisi yoktur. Suudiler ise yeni bir dünyaya uyanıyorlar. İran’ı ve Rusya’yı vurmak için Batı ile birlikte kotarılmış petrol fiyatlarını düşürme planı da artık Suudiler için daha fazla sürdürülebilir olmaktan çıktı. Yemen’in Husilerin eline geçmesi ise gerçekten ağır bir darbe olur Suudi Krallığı’na. Ne yapacaksın zaman değişiyor; kaotik bir hesaplar dünyasına bel bağlayan Batı’nın matematiği yetmeyebiliyor denklemi çözmeye. HHH Bir zamanlar, hani şu 12 Eylül zamanlarında paşalarla el altından işbirliği yaparak Almanya’daki Diyanet imamlarının maaşlarını ödeyen Rabıta’nın finansörü Suudiler aslında Türkiye konusunda geçmişe göre daha rahattırlar. Uğur Mumcu bu ilişkiyi deşifre ettiğinde paşalar da onların bürokratları da fena sarsılmışlardı. Sonra Uğur Mumcu’nun önceden gördüğü gelişmeler bir bir yaşandı ve bugün Suudilerle can ciğer kuzu sarması bir devletimiz var. Mutlu olabilirler mi? Zor görünüyor. Çünkü hem uluslararası piyasada kredibilite fena darbe yemiş durumda, hem de bu ittifaklar “zamanın ruhu”ndan silleyi yemek üzere. Dışarıya uyum sağlamak zorlaştı. Hiçbir kutsal tanımayan IŞİD’le işbirliği yapmak artık imkânsız. Ortadoğu’da neredeyse dost kalmadı. Batı bir fantezi, zevahiri kurtaracak bir görüntü olarak bile kafa tutulabilir olmanın koşullarını kaldırıyor. Neredeyse açıkça “istiskal” edilmenin sınırındadır Türk politikacılar. HHH Bu koşullarda ne yapılabilir? Kraldan fazla kralcı olunabilir. Vahhabiliğin gereği kralları için yas tutmayan Suudilere bayrakları yarıya indirerek jest yapılabilir. Cumhurbaşkanlığını kutlamak için hasta yatağından kalkıp gelen kralın cenaze törenine katılmak için Afrika gezisine ara verilebilir. Bütün bunlar yapılabilir. Gerçekten de Ortadoğu’nun birbirine muhtaç iki lideri; yeni kral ve yeni Türkiye’nin lideri işbirliğinde yeni bir sıçrama yapabilirler. Yakışır mı? Yakışır! Yakışır da işe yarar mı orası pek belli değildir. ATİNA Yunanistan Avrupa’da domino etkisi yaratabilecek yakın tarihinin en kritik seçimi için bugün sandık başına gidiyor. Avrupa’da ilk kez radikal sol hükümet yolda ve Yunanistan’daki oligarkları da AB’deki finansın çıkarları merkezli yerleşik neoliberal yapıyı da sarsmaya hazır. Ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon’un (SYRİZA) birinci parti çıkacağına kesin gözüyle bakılırken tek başına iktidar olmak için parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı tahmin ediliyor. Anketlerde yüzde 815 bandında seyreden kararsızların oylarının hangi partiye gideceği kritik rol oynayacak. Anketler SYRİZA için en fazla yüzde 36 oy, Başbakan Antonis Samaras’ın merkez sağcı partisi Yeni Demokrasi için de 35 puan azını öngörüyor. Tek başına iktidar için yüzde 38 oy gerekirken 300 milletvekiliğinden sadece 151’ini alarak çoğunluğu sağlamak sağlam ve istikrarlı bir hükümet için yeterli olmayabilir. Gözler SYRİZA lideri Aleksis Çipras’ın, hükümet kurmak için meclise üçüncü sırada girecek bir partiyle işbirliğine gidip gitmeyeceğine çevrili. Üçüncülük için yarışan partiler arasında AB yanlısı merkez görüşlü Potami (Nehir) partisi koalisyon ortaklığı için öne çıkıyor. Seçimlere katılan 18 siyasi partiden 78’inin yüzde 3’lük barajı aşarak, meclise girebileceği tahmin ediliyor. Seçim sistemi, birinci gelen partiye ayrıca 50 sandalye prim veriyor. Seçimin asıl meselesi, 2010’da iflas bayrağını çeken Yunanistan’a ABAvrupa Merkez BankasıIMF’nin kurtarma paketiyle dayatılan çok sıkı tasarruf önlemleri. Kemer sıkma yüzünden devlet hizmet veremez, halk can çekişir hale gelmişken bunun yıkıcı etkileri SYRİZA’ya desteğe tavan yaptırdı ve bugünkü seçime damgasını vurdu. Gerekirse Avro Bölgesi’nden çıkma tehdidinden vazgeçen ama 318 milyar Avro’luk borçların yeniden yapılandırılmasını isteyen Çipras, cuma günkü Atina mitinginde, Almanya’nın 2. Dünya SYRİZA’NIN YÜKSELİŞİ Sokakta muhalefetten iktidara Dış Haberler ServisiAvrupa’daki tüm sistem karşıtı sol partilerin dikkatle takip ettiği ve gelecekte iktidara gelmeleri açısından önemli bir deneyim olarak gördüğü Yunanistan’daki Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA), 2008’de Atina’da 15 yaşındaki bir anarşist gencin polis tarafından öldürülmesinin ardından protestoculara tam destek vermesiyle tanındı. 2009 genel seçiminde aldığı yüzde 4.6 oyla ve Aleksis Çipras isimli genç lideriyle dikkatleri üzerine topladı. 2012’den itibaren ekonomik ve siyasi krizlerle çalkalanan bir ortamda hızlı bir yükselişe geçti. Oyunu Mayıs 2012 seçimlerinde yüzde 16.8’e, Haziran 2012 seçimlerinde yüzde 26.9’a taşıdı. Bu durum kıta çapında solda heyecan yaratırken AB’nin liderleri ve finans kurumları tarafından SYRİZA adeta “şeytanlaştırıldı”; ama Mayıs 2014’teki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden de yüzde 26 ile birinci parti çıkmasına engel olamadı. Bugünkü seçim öncesi son anketler ise yaklaşık yüzde 36 oyla birinci parti çıkacağını gösteriyor. Radikal Sol Koalisyon’un (SYRİZA) oy oranı son anketlerde yüzde 36 görünüyor. Partinin genç lideri Aleksis Çipras’ın desteği ise partisininkinden de fazla. KOALİSYON SENARYOLARI DIŞINDAKİ TEK PARTİ ALTIN ŞAFAK Dış Haberler ServisiYunanistan’da SYRİZA’nın potansiyel koalisyon ortağı ya da dışardan destekçisi olabilecek bir dizi parti var. Barajın yüzde 3 olduğu seçimden “kralı belirleyici” pozisyonda çıkması beklenen irili ufaklı partiler şunlar: Potami (Nehir): Meşhur TV sunucusu Stavros Theodorakis tarafından yeni kuruldu. Merkezde ve AB yanlısı, sağa da sola da meylediyor, dolayısıyla iktidardaki merkez sağcı Yeni Demokrasi’nin de iktidara gelmesi beklenen radikal solcu SYRİZA’nın da ortağı olabilir. Oyların yaklaşık yüzde 6’sını alması ve muhtemelen koalisyon pazarlıklarında kilit parti olması bekleniyor. Bağımsız Yunanlılar (ANEL): Başbakan Antonis Samaras’ın merkez sağcı Yeni Demokrasi Partisi’nden ayrılanlarca kuruldu. İsyan sebep leri ise SYRİZA’nınkiyle aynıydı: ABAMBIMF’nin kurtarma paketinin dayattığı çok sıkı tassarruf önlemleri. Liderleri Panos Kammenos, kurtarma paketinin Yunanistan’ı “bir borç sömürgesine indirgediğini” söylüyor. Partinin reklamlarında “Kammenos, Aleksis isimli bir oğlana oyuncak treninin raydan çıkmamasında yardımcı oluyor” ifadeleri kullanılıyor. Bu da kendilerine SYRİZA ekseninde nasıl bir rol biçtiklerini gösteriyor. Anketlerde uzun süre vekil çıkaramayacak gibi gözükten sonra, 15 Ocak’tan beri barajı geçeceğinin işaretini veriyor. Penhelenik Sosyalist Hareket (PASOK): Yunanistan siyasetine 30 yıl hükmeden parti küle döndü. 2010’da PASOK iktidarının iflas bayrağını çekip troykadan kurtarma paketi istemesinden beri seçmenleri partiyi terk etti. Yüzde 5 civarında oy alması bekleniyor. “Yunanistan’ın selameti” için SYRİZA ile koalisyona hazır olduklarını açıkladılar. Demokratik Sosyalistler Hareketi (KINIMA/KIDISO): Eski PASOK lideri ve Başbakan Yorgo Papanderu’nun seçime 1 ay kala kurduğu parti. Barajı geçmesi zor görünüyor. Komünist Parti (KKE): AB’ye de ABD’ye de NATO’ya da karşı parti, baştan beri SYRİZA ile ittifakı da reddediyor. Yüzde 45 arası oy alması bekleniyor. Altın Şafak: Neonazi partinin, hakkındaki soruşturma ve liderlerinin hapiste olmasına rağmen, yüzde 5 oyla halihazırdaki 18 vekilini artırması ihtimali var. Diğer tüm partiler onlarla koalisyonu reddediyor. Partiden popüler lider SYRİZA, 2001’de bazı sol gruplar arasında oluşturulan Solun Birliği ve Ortak Eylemi İçin Alan adlı koalisyona dayanıyor. Bu birliğin 2004 seçimlerine girerken bir sol ittifak kurmak istemesiyle ortaya çıktı. Ayrılan gruplar da oldu, yeni katılanlar da. Maoculardan, Troçkistlere, demokratik sosyalistlerden, ekolojistlere sol içi birçok farklı grup ve politik eğilim bulunuyor ama SYRİZA lideriyle birlikte anılan bir parti. 41 yaşındaki Çipras’ın kişisel popülaritesinin partinin başarısında büyük payı var. Bazı dönemlerde anketlerde Çipras’a destek oranı, partininkinden daha yüksek çıkıyor. 1974 doğumlu Çipras, 1980’lerin sonunda Yunanistan Komünist Partisi’nin gençlik örgütüne girdi. Atina Teknik Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği eğitimi aldı. Öğrenci hareketleri içinde aktif rol üstlendi. 33 yaşındayken SYRİZA’yı kuran gruplardan en büyüğü olan Synaspismos’un lideri oldu. Che hayranı Çipras, kravat takmıyor. Sıkı bir Panathinaikos taraftarı ve en büyük zevklerinden biri motosiklet kullanmak. İki çocuk babası genç lider, AB’nin karalama kampanyalarından kurtulmak için son dönemde daha ciddisorumlu bir porte çiziyor. AB liderleriyle zorlu pazarlıklara hazırlık için gelişmiş İngilizce dersleri alıyor. Savaşı sonrasındaki kredilerle, Hitler dönemi ve öncesinden kalan borçların affının da görüşüldüğü 1953 Londra Borç Konferansı’na atıfta bulundu. Yunanistan’ın borçlarının yarısının silinmesi vaadini tekrarlayan Çipras, Yunanistan’ın alacaklılarıyla “her iki tarafın kabul edebileceği” bir çözüm üzerinde uzlaşmasını umduğunu belirtti. 20 Ocak’ta Financial Times gazetesinde yayımlanan yazısında da, Londra Borç Anlaşması’ndan söz etmiş, ancak SYRİZA hüküme tinin Avro Bölgesi üyesi olarak Yunanistan’ın uyması gereken kurallara saygı göstereceğini ve bütçe dengesini sağlayacağını söylemişti. Samaras ise son konuşmasında SYRİZA politikalarının ülkeyi Avro’dan çıkmak zorunda bırakabileceği uyarısını tekrarladı ve bunun “drahmi lobisine hizmet edeceğini” savundu. Taraftarlarına ülkeyi ayakları üzerinde tutabilmek için “gecegündüz çalıştığını”, ilk kez ülke ekonomisinin canlanma işaretleri verdi ğini söyleyen Samaras, SYRİZA seçilirse, Yunanistan’ın Avrupa Merkez Bankası’nın piyasaya büyük oranda para sürme programından faydalanamayabileceğini de belirtti. Karşıtları, SYRİZA’nın politikalarının istese de istemese de Yunanistan’ın Avro’dan çıkması anlamına geleceğini savunuyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan’a son çağrısında “Zorluklara karşın Yunanistan’ın hikâyemizin bir parçası olarak kalmasını istiyorum” dedi. Syriza, kemer sıkma politikasını sonlandırmayı ve sosyal hakları yeniden artırmayı vaat ediyor Temel hedef: Sosyal devlet AYŞEGÜL ALTIN Yunanistan’da genel seçimler bugün yapılacak. Yapılan anketlerin birçoğu bu akşam açıklanacak genel seçim sonuçlarını Radikal Sol Koalisyon’un (SYRİZA) kazanacağı yönünde. SYRİZA tüm anketlerde 5 puan önde. SYRİZA’nın diğer partilerden önde gitmesine neden olan en önemli sebeplerden biri 40 yaşındaki lideri Aleksis Çipras’ın ekonomi politikası. SYRİZA’nın yükselişinde en önemli nedenin, ABIMF kurtarma paketleri karşılığında hayata geçirilen kemer sıkma politikalarına Yunan kamuoyunda büyüyen tepki olduğu düşünülüyor. SYRİZA’nın vaadi de beş yıldan bu yana dayatılan kemer sıkma politikasına son verecek olması. Yunanistan’ın dış borcunun en büyük bölümü Avrupa kamu kuruluşlarına. Alman ve Fransız bankalarının Yunanistan’dan 2010’da alacakları 80 milyar dolara ulaştı. SYRİZA iki yıl önceki “borçları ödemeyeceğim” tavrını devam ettirmiyor. En son önerilerine göre özel sektör borçları ödenecek; Avro Bölgesi devlet alacakları üzerinde ise müzakere başlatılacak. SYRİZA’nın Almanya ve diğer ülkelerle en kısa sürede yapacağı müzakerelerle dış borcu yeniden yapılandırarak ülkeyi resesyondan çıkarması bekleniyor.1953’te Batı Almanya’nın dış borçlarının yüzde 50’sini silen Londra Anlaşması buna örnek gösteriliyor. Dış borç yükünün hafifletilmesi ve varlıklı katmanların ek vergileri sayesinde Troyka’nın kemer sıkma politikalarına son verilecek; sosyal harcamalar hızla artırılacak. Bu arada SYRİZA Avro’dan çıkış seçeneğini reddediyor. Bunların yanı sıra halkı doğrudan ilgilendiren yapılanmalar ise asgari ücretin yeniden tesisi, sağlık hizmetlerinin yeniden kamu hizmeti anlayışına dönmesi ve zenginler için vergi cenneti olması durumuna son verilerek kamu yönetimini sarmış olan yolsuzlukla mücadele edilmesi ve adil bir vergi sistemi oluşturulması. Geçen perşembe akşamı Atina’da yaptığı ve on binlerce insanın katıldığı mitingde Çipras, “2009’a dönmek istemiyoruz. Ekonomik krize sürükleyen bütün patolojileri barındıran rejim ile çarpışacağız” diye konuştu. üye ülkeler arasında en fazla yükselen ülke olurken, 2008’de yüzde 112.9’dan 2013’de yüzde 175.7’ye yükseldi. Yunanistan’da 2013’de kriz nedeniyle günde ortalama iki banka şubesi kesin olarak faaliyetlerine son verdi. Ülkede ilk kez görülen bankaların birleşmesi süreci kapsamında 2013’te birkaç ay içerisinde 11 banka başka bankalarla birleşti. Syriza’nın 15 Eylül 2014’te Selanik’te açıkladığı programın ana başlıkları şöyle: l 300 bin aileye bedava elektrik sağlanacak. l 400 bin aileye yiyecek ve ilaç yardımı yapılacak. l İhtiyacı olanlara kira yardımı yapılmasını savunuyor. 25 bin aileye konut yardımı uygulamaya sokulacak. l Parti, ücretsiz sağlık hizmetini düzelteceğini, emekli maaşlarını iyileştirmek için 13 milyar Avro’luk bir planı devreye SYRİZA’nın hedefleri Krizle gelen kayıplar Yunanistan Merkez Bankası’nın açıklamasına göre Yunanistan’ın dış borçları toplamı 2009’dan 2010’a yüzde 12 oranında artarak 413.5 milyar Avro’ya ulaştı. Ülkenin dış borçları bir yıl içerisinde 44.3 milyar Avro arttı. Yunanistan’ın kamu borç stokunun GSYH’ye oranı, AB’ye sokacağını belirtiyor. l Yoksulluk sınırı altında yaşayan Yunanlara ve uzun süredir işsiz olanlara özel toplu taşıma kartı verilmesi öngörülüyor. Ulaşım ve ısınmada kullanılan yakıttan (fuel oil) alınan vergi kaldırılacak. l SYRİZA zenginlerden alınan ve son yıllarda kaldırılan bazı vergilerin geri getirilmesini savunuyor. l Yunanistan’da işsizlik oranı yüzde 25’in, gençler arasında işsizlik oranıysa yüzde 50’nin üzerinde. SYRİZA büyük bir istihdam programını devreye sokmak istiyor. l SYRİZA’ya göre yurttaşların bankalara ödeyemediği borçlar silinmeli. l SYRİZA asgari ücreti 751 Avro’ya çıkartacağını belirtiyor. l Demokrasinin geliştirilmesi ve katılımın güçlendirilmesi hedefleniyor. l Pontuslu göçmenlerin kesilen aylıkları tekrar bağlanacak. l Toplusözleşmeler yeniden yapılabilecek; toplu işten çıkarılmalara engel olunacak. Batı Trakya Türkleri de sandığa gidiyor Haber MerkeziTürkiye’de yaşayan Batı Trakyalılar, Yunanistan’da yarın yapılacak erken genel seçime büyük ilgi gösteriyor. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin organizasyonuyla yaklaşık 5 bin Batı Trakyalı Türk cuma gününden itibaren karayoluyla Yunanistan’a geçti. Batı Trakya Türkleri’nin demokrasi yolculuğunun başlangıç noktalarından biri İstanbul’da Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Zeytinburnu Şubesi’ydi. Çok sayıda Batı Trakyalı folklor gösterileri ile Yunanistan’a uğurlandı. Burada düzenlenen törende konuşan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Taner Mustafaoğlu, tüm Batı Trakya Türkleri’ni pazar günü sandığa gidip Türk kökenli adayları desteklemeye çağırdı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle