19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2015 PAZAR 4 HABERLER Marjinal Siyaset Teorileri Sevgili, Cahit Kayra, daha önce bu sütunda sözünü ettiğim, “Marjinal İktisat Teorileri”nden sonra, şimdi de yeni bir mizah kitabı daha yazmış: “Marjinal Siyaset Teorileri”. “Kurumları Denetleme Teorisi” bölümünü aşağıya kısaltarak veriyorum: “Hükümet Devlettir./Meclis/Adalet/ Emniyet/ Medya/ kurumlarını denetim altında tutmak ... kesin zorunluluktur. Yasama organını denetim altında tutacaksınız ki muhalefeti denetleyebilesiniz. Adalet’i denetim altında tutacaksınız ki, hem seçimleri kazanmak, hem de ufak büyük neyse iktidar olarak yaptığınız uygunsuz işlerin neden olacağı siyasi tehlikeleri önleyebilesiniz. Emniyet organlarını kontrol edeceksiniz ki, ‘Halk’ yanlış yönetildiği düşüncesiyle başkaldırırsa denetleyebilesiniz... Medyayı kontrol edeceksiniz ki, milletin sesi gereğinden fazla çıkmasın. Şimdi gelelim bu denetimlerin nasıl yapılacağı konusuna... Meclis’i kontrol etmenin tek yolu seçimde başarılı olmak ve Meclis’te çoğunluğu sağlamaktır. Bu olmazsa hiçbir şey olmaz. Çoğunluk oldu mu Meclis’ten her şey geçer. En haksız, en anlamsız, en zararlı ne varsa her şeyi komisyonda, genel kurulda parmak kaldırtıp geçirtirsiniz. Öyle ki, ‘cürmü meşhut’ halinde yakalanan hırsızlıkları, rüşveti alıp vermeleri, sahte evrakları, hepsini parmak kaldırıp sıfırlatırsınız. Bunun aksini de yapabilirsiniz. Olmayan sahte belgeler düzenleyip yine parmak hesabıyla bunları da geçirtirsiniz... Ama... Bak burası çok önemli... Asıl önemli olan, Meclis’i milletvekillerini seçmeden önce kontrol edeceksiniz. Onları millet seçmemeli... Millet seçemez. Kızı bırakırsan ya davulcuya ya da zurnacıya kaçar ya. Onun gibi... ... Marjinal Siyaset Teorisi bakımından milletvekillerini sen ayarlayacaksın ki, Meclis’e geldiklerinde lebbeyk desinler. Tamam mı? HHH Adaleti de denetim altına alma zorunluğu vardır. Öyle kuvvetler ayrılığı falan gibi safsatalara kulak asmamalısınız... ... Parmak kaldırma yöntemi Adalet’te de vardır ama doğrusu işi oraya kadar uzatmamak en uygun yoldur. Yani bir mahkemenin bir davayı (iktidar lehine) parmak hesabıyla değil, oybirliğiyle halletmesi elbet daha hayırlıdır. Sonuçta öyle yöntemler bulmalısınız ki, mahkemeler savcılar, hâkimler, kâtipler, daktilolar filan hepsi sizin adamlarınız olsun... Doğrusu Adalet’i toptan, yani sulh mahkemesinden ağır ceza Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’ne kadar denetim altına almaktır. Bu kadar! Emniyet denetimine gelince; şimdi bakın, muhalefet miting yapacak. Kentin filanca meydanını istiyor. Halk filan yerde toplantı yapmak istiyor. İnsanlar filan işin yapılmasını, falan şeyin de yapılmamasını istiyor. Bazı genç sevgililer deniz kenarında oturup yaşamın tadını çıkarmak istiyor. İşçiler haklarını aramak için yürümek istiyor. Üniversiteli çocuklar da rahat durmuyor. Kampuslarda gösteri yapıyorlar. Neden yapıyorlar? Nedense neden! Genel huzursuzluk yüzünden politikacılar da koruma istiyor. Çünkü bunlar tehlikeli olabilir diye düşünülüyor. Onu yerinde rahat durdurmak gerek. Neyle olur bu? Öyle nasihatle filan olmuyor. Bak yine geldik. Ne demiş büyüklerimiz: ‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir/ Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!’ Yani yaramazlık edene önce nasihat et, olmadı azarla, olmadı patakla... İşte Emniyet’in işi böyle önemli ve bir bakıma kutsal. ‘Yeter ki, sen onların donanımını gerekli şekilde ver onlara. Bak ne temiz iş çıkarırlar...’ diyor Marjinal Siyaset Teorisi.... Unutmamak lazım. Bir de devlet içinde hükümetin karşısında ikinci bir yönetim örgütü olursa ki, buna PARALEL YAPI diyorlar, hiç müsaade, hoşgörü filan dinlememeli. Hemen icabına bakılmalıdır. Ne yapmak gerekirse. Gözünün yaşına bakmayacaksınız. Önlem alıp paralel mi, karamel mi, her ne ise yok edeceksiniz. Bu durum aslında kurumları denetim altına alma değil, yok etme önlemidir. Ama daha sonra ne olur? Bu konu beni aşıyor. Onu okurun tahmin ve tasavvur yeteneğine bırakıyorum. Bu işin Marjinal Siyaset Teorileri içindeki yeri böyledir.” HHH İşte Sevgili sana kısa bir alıntı. Bütününü okumanı salık veririm. Önce oku! Sonra karar verirsin, gülmeli mi ağlamalı mı? Bu kitap bir gülmece mi, bir kurmaca mı yoksa ne? Galiba, bir kurmaca olmayan tümüyle yaşamın gerçeklerini anlatan, ama dünya gülmece baş yapıtlarından biri olan Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyadesi için Aziz Nesin’in yazdığı önsöz, Cahit Kayra’nın Marjinal Siyaset Teorileri için de geçerli: “Yaşamın gerçeği uydurmanın sınırlarını aşıyor.” Ben bu gözle okudum ve çok güldüm. Eee ne demiş büyüklerimiz: Güleriz ağlanacak halimize! Bilal ne dediyse o SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın “Bu imam hatip okullarının bütün mevcut içindeki oranını diyelim yüzde 25’lere mi çıkarmak istiyoruz?” diye açıkladığı imam hatip planı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 5 yıllık stratejik planında karşılık buldu. MEB, taslak haline getirdiği 20152019 Stratejik Planı’nda, ortaokul çağı içinde yüzde 10 olan imam hatip ortaokulu öğrencilerinin oranı ile birlikte, lise çağı içinde yüzde 13 olan imam hatipli öğrenci oranını en az yüzde 20’ye çıkarmayı hedefledi. Bu yolla imam hatip ortaokulu öğrenci sayısının 430 binlere, imam hatip lisesi öğrenci sayısının ise 700 binlere çıkacağı hesaplanıyor. Bilal Erdoğan’ın “Kısa sürede 1 milyon öğrenci olacak imam hatiplerde, yani şu anda bu kesin” ifadelerini kullanmıştı. Bilal Erdoğan’ın, CHP’li Gürsel Tekin’in açıkladığı ses kayıtlarına göre Milli Eğitim yöneticilerinin de bulunduğu bir toplantıda kullandığı, “Bu imam hatip okullarının bütün mevcut içindeki oranını diyelim yüzde 25’lere mi çıkarmak istiyoruz? Yoksa diğer tarafta, diğer yüzde 85 içerisinde güçlü bir yapıyı da oluşturmaya mı çalışmalıyız? Hepsini aynı anda yapamıyor muyuz? Bu ileriye dönük tehdit oluşturabilir” ve “Kısa sürede 1 milyon öğrenci olacak imam hatiplerde, yani şu anda bu kesin” sözlerinin MEB’in hazırladığı 5 yıllık stratejik planla hayata geçirilmesinin hedeflendiği ortaya çıktı. 20152019 Stratejik Plan taslağında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün hedeflerinin, Bilal Erdoğan’ın “talimat” olarak yorumlanan bu sözlerine uygun olması dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilal Erdoğan’ın bu açıklamalarının olduğu ses kaydının açıklanmasının ardından “Biz herkesin katkılarına açığız” demişti. MEB’in, Bilal Erdoğan’ın 1 milyon imam hatipli talimatını 5 yıl içinde yerine getirmeyi planladığı ortaya çıktı İŞTE MEB’İN 5 YILLIK TASLAK STRATEJİK PLANI İmam hatip ortaokullarına 118 bin 988’i erkek, 120 bin 749’ı kız olmak üzere 239 bin 749 öğrenci devam etmektedir. Tüm ortaokul çağındaki öğrencilerin içinde, imam hatip ortaokullarına devam eden öğrencilerin oranı yüzde 10.9. Bu oranın plan dönemi sonuna kadar en az yüzde 20 olması hedeflendi. İki kat artırılacak li öğrenci sayısının ise 703 bin 406’ya çıkacağı hesaplandı. Bu da Bilal Erdoğan’ın 1 milyon imam hatipli hedefinin 5 yıl içinde yaklaşık 130 bin üzerine çıkılacağı şeklinde yorumlandı. Dini okullaşma artırılacak Farkındalık artırılacak En az yüzde 20’ye Anadolu imam hatip liselerinin, ortaöğretim içerisinde okullaşma oranının yüzde 10’un altında olduğu illerde bu oranın artırılması için çalışmalar yapılacak. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı imam hatip liselerinde 247 bin 31 kız olmak üzere 474 bin 96 öğrenci öğretim görmektedir. Tüm lise çağındaki öğrencilerin içinde imam hatip liselerine devam eden öğrencilerin oranı yüzde 13.48. Bu oranın da en az yüzde 20 olması hedeflendi. İmam hatip liselerinin ve ortaokullarının faaliyetlerinin ve çalışmalarının paylaşılarak toplumda bu okullara yönelik farkındalık artırılacak. 5 yıllık süreçte tüm imam hatip ortaokullarının eğitim kalitesi ve niteliği artırılacak. İmam hatip ortaokullarındaki 5. sınıf öğrencilerine yönelik “oryantasyon” eğitimi verilecek. İmam hatip ortaokullarından mezun olan öğrencilerin imam hatip lisesine olan yönelimi artırılacak. 100 bin imam hatipli Böylece Bilal Erdoğan’ın söylediği yüzde 25 oranı yerine en az yüzde 20 oranının yakalanması ile imam hatipli öğrenci sayısının artırılması planlandı. Plan dönemi sonun kadar bu hedefin yakalanması ile imam hatip ortaokulu öğrenci sayısının 431 bin 548’e, imam hatip lise 1 milyon Kaliteli eğitim için kız İHL Ülke genelinde sadece kız öğrencilere eğitim veren Anadolu imam hatip liselerinin sayısı 154. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kız Anadolu imam hatip liseleri ve kız pansiyonlarının sayısının artmasıyla kız çocuklarının kaliteli eğitim alması sağlanacak. Din eğitiminde uluslararası açılım Bilal Erdoğan Yabancılar için Türkiye’de eğitim veren uluslararası anadolu imam hatip lisesi sayısı 3’ten 10’a çıkarılacak. Öğrenci sayısı da 73’ten 3 bine çıkarılacak. Ayrıca ihtiyaç duyulan ve yasal zemini bulunan tüm ülkelerde Anadolu imam hatip lisesi açılması yönünde çalışmalar yapılacak. E rdoğan, Cibuti’de Burhan Bey Caddesi Yenileme Projesi için düzenlenen temel atma törenine katıldı. Tören meydanında, Cibuti’nin yerel danslarıyla ve halkın sevgi gösterileriyle karşılanan Erdoğan ve Guelleh, proje kapsamında yenilenen kaldırıma taş yerleştirerek, temsili temel attı. Erdoğan daha sonra Cibuti Meclisi’nde milletvekillerine hitap etti. (AA) l Kızılay’da cadı avı devam ediyor ‘Aktroller’ diye yazan doktor işten atıldı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Isparta Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Şerafettin Kılınç’ı 17 Aralık şüphelisi İranlı Rıza Sarraf’ı eleştirdiği için işten atan Kızılay Başkanlığı, internet fenomeni “Bahattin” karikatürleri ile kefenli AKP’lilerin fotoğrafını “Aktroller” diyerek paylaşan Kartal Kan Bağış Merkezi’nde görevli doktor İlker Can Topçu’yu da kapının önüne koydu. Üç yıldır Kızılay’da çalışan Dr. Can Topçu, sosyal medyadaki hesaplarından internet fenomeni “Bahattin”in karikatürleri, kefenli AKP’lilerin fotoğrafı ile yüzü ABD bayrağı boyalı kara çarşaflı kadın fotoğraflarını paylaştı. Muhalif paylaşımlarından rahatsız olan Kızılay Yönetim Kurulu, 21 Kasım 2014 tarihinde Topçu’nun savunmasını istedi. Bu paylaşımları suç kabul eden Kızılay Yönetim Kurulu, Dr. Topçu’nun işten atılmasına karar verdi ve sosyal haklarını ödemedi. İşten çıkarılması karşısında dava açacağını belirten Topçu, “Paylaşımlarımı tek tek inceleyin, ne bir küfür ne bir hakaret hiçbir şey yok. Zaten internet ortamında dolaşan bazı karikatür ve komik şeyleri suç unsuru diye önüme koydular. Siz de inceleyebilirsiniz, hangisinde bir hakaret var?” dedi. Kızılay Genel Müdürlüğü Basın Bürosu ise konuya ilişkin, “Toplumun geneli için kan bağışı toplama hizmeti yürüten bir kişinin toplumun bir kesimine yönelik paylaşımlarda bulunması Kızılay ilkeleri ile bağdaşmamaktadır” açıklamasını yaptı. Dava açacak ‘Biz AB’yi test ediyoruz’ Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi bir ziyaret için gittiği Afrika ülkesi Cibuti’de AB süreci hakkında konuştu. Erdoğan, “Bizi alırlar almazlar önemli değil. Biz AB’yi test ediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika Boynuzu ziyaretinin ikinci durağı olan Cibuti’de Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh tarafından resmi törenle karşılandı. Karşılama töreni ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Guelleh başbaşa görüştü ve heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. Erdoğan, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile düzenlediği ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan, “İslamofobi”yle ilgili bir soruya “İslam dünyasının üzerinde çok ciddi bir oyun oynanıyor. Oyunun başlığı İslamofobidir. İslama düşmanlıktır” karşılığını verdi. Türkiye’de şu anda 1 milyon 700 bin Suriyeli bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Suriyelilerin kamp ya da evlerdeki eğitim, bakım ve sağlık gibi ihtiyaçları için şu ana kadar 5.5 milyar dolar harcama yaptıklarını aktardı. Dünyanın ve egemen güçlerin bütün bu olanlara seyirci gibi baktığını, Avrupa Birliği’nin sesinin çıkmadığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bu gerçekler ortada. Peki, vurdukları yer neresi, bombaladıkları yer neresi? Müslümanlar. Burası çok manidardır. Bunun üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Tabii bütün bu olaylara rağmen Türkiye olarak biz açık kapı politikasıyla gerek Suriye’ye karşı, gerek Irak’a karşı şu ana kadar takındığımız tavrı takınacağız, onların toprak bütünlüğüne saygı duyacağız. Ama teröristlere hiçbir zaman sıcak bakmayacağız. Çünkü terör hangi inançtan olursa olsun, terörist katildir, canidir, barbardır. Müslümanların içerisinden çıkıyorsa yine katildir, Hıristiyanların içinden çıkıyorsa yine canidir, katildir. Musevilerin içinden çıkıyorsa, yine katildir, canidir. Ateistse yine aynıdır, Budistse yine aynıdır. Değişen hiçbir şey yoktur. Çünkü sonunda ölen mazlum insanlardır.” AB süreci hakkındaki bir soru üzerine “Bizi alırlar almazlar önemli değil. Biz AB’yi test ediyoruz” diyen Erdoğan, söz konusu sürecin hâlâ devam ettiğini belirterek, “Avrupa acaba halkı Müslüman olan Türkiye’yi aralarına alabilecek mi? İslamofobiye karşı değilseniz Türkiye’yi AB’ye almak zorundasınız. Türkiye’yi kapınıza dilenecek ülke olarak görüyorsanız Türkiye kapınıza gelip dilenecek ülke değildir. Kabul ederlerse girer, kabul etmedikleri takdirde kendi yolunu kendisi çizer” diye konuştu. Erdoğan, Somali ziyareti öncesinde gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili olarak da “Doğrusu ben, bu saldırıyı Türkiye’ye veya bize karşı bir saldırı olarak düşünmüyorum. Düşünmek istemiyorum. Bu olsa olsa belki bugüne kadar Somali’de, Somali yönetimlerine karşı yapılmış olan saldırıların bir türüdür diye düşünüyorum” ifadesini kullandı. l Erdoğan Türkiye’nin kapıda dilenecek ülke olmadığını söyledi l AKP’de ‘Yüce Divan’ kavgası Tayyar, Elitaş’a sert Haber Merkezi AKP milletvekili Şamil Tayyar, kendisine “Haddini aştı” diyen AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’a sert çıktı. Tayyar, Elitaş’a “Genel başkan ve partinin yetkili kurulları dışında hiç kimse had bildirme makamı değildir” diye çıkıştı. Yolsuzlukta adı geçen 4 eski bakan için yapılan Yüce Divan oylamasında AKP’de firelerin çıkmasının ardından Tayyar, “içimizdeki hainler” açıklamasında bulunmuştu. AKP Milletvekili Mehmet Metiner de “Hesabı sorulacak” diyerek Tayyar’a destek vermişti. Bu açıklamaların ardından Elitaş, “İki milletvekili arkadaşımız bu konuda açıklama yapmış. çıktı: Had bildiremez Yaptıkları açıklamaların haddini aşan bir açıklama olduğunu ifade ediyorum” demişti. AKP’li Şamil Tayyar, AKP Grup Başkanvekili Elitaş’a Twitter’dan yanıt verdi. Tayyar, şunları söyledi: “Konuşma yetkisi parti adına Genel Başkan ile parti sözcüsü Beşir Atalay, hükümet adına Başbakan ile hükümet sözcüsü Arınç’a aittir. Bunun dışında tüm açıklamalar kişiseldir, genel başkan ve partinin yetkili kurulları dışında hiç kimse had bildirme makamı değildir. 2010 anayasaya değişikliğinde hayır oyu verenler için hain diyen Cumhurbaşkanımız siyasi rehberimizdir” ABD’de ‘paralel yapı’ okuluna suçlama NEW YORK (AA) ABD’nin Ohio eyaletinde 30 okulda yapılan teftiş sonucunda 16 okulda devletten haksız kazanç sağlamaya yönelik usulsüzlük yapıldığı, “paralel yapı”yla bağlantılı olduğu iddia edilen “Horizon Science Academy Dayton High School” adlı lisede ise Eyalet Eğitim Müdürlüğü’ne daha önce bildirilen sayıya göre 36 öğrencinin eksik olduğu tespit edildi. Dayton şehrindeki okul yetkililerinin eğitim dönemi başında Ohio Eğitim Müdürlüğü’ne bildirdiği kayıtlı öğrenci sayısı 342 iken, eyalet müfettişlerinin 1 Ekim 2014’te yaptığı teftişte okulda 306 öğrenci bulunduğu belirtildi. Ohio’da “charter school” olarak bilinen sözleşmeli okulların öğrenci başına eyaletten yılda 5 bin 500 dolar para aldığı, bu rakamın gıda, ulaşım ücretleri ve bilimsel araştırma kapsamında alınan paylarla birlikte öğrenci başına 9 bin dolara kadar yükseldiği öğrenildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle