23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Fotoğraf: VEDAT ARIK 20 yıl önce DGM’nin önü l Yaşar Kemal’in DGM’de yargılanmasının Uğur ve Sonsuzluk... Sevgili Uğur’un öldürülüşünün yıldönümündeyiz. Araştırmacı gazeteciliğin öncülerinden biri olan Uğur Mumcu, aradan 22 yıl geçmesine karşın unutulmak bir yana, özlemle anımsanıyor. Uğur pek çok konu üzerinde araştırma ve soruşturma yapmış, bunları Cumhuriyet’te dizi yazıya dönüştürdükten sonra kitaplaştırmıştı. Gelecekte de başvuru kaynağı olma özelliklerini koruyacakları anlaşılan yapıtlarının yolsuzluk, usulsüzlük gibi günümüzde sıkça yaşanır olan konulara ilişkinleri, iz sürmenin önemli ipuçlarını da yansıtıyor. Alçakgönüllüğü nedeniyle Ankara büromuzdaki numarasına “Yolsuzluk masası” gibi sıradan bir tanım yakıştırması, günümüzden bakınca daha da önem kazanıyor ve büyüyor. Bizler de “Tam Uğur’a ve yeni Uğur’lara gereksinim duyulan bir süreçten geçtiğimizi” düşünüyoruz. HHH Uğur’a kurulan bombalı tuzak, Uğur’un ideallerini ve gazetecilik anlayışını ortadan kaldırmaya yetmedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) soruşturma ve koğuşturma dosyalarından belirlediği listeye göre 1909 ile 2009 yılları arasında 64 gazeteci öldürülmüş. Soruşturma dosyalarının pek çoğu “Faili meçhul” sayılarak rafa kaldırılmış. Sadece tetikçilerin yargılandığı davalardan bir kısmı da faili meçhule dönüşmüş, diğerlerinde de tetikçilerin ardındaki güçlere bile ulaşma çabası gösterilmemiş. Dikkat çeken bir özellik de 1992’de 9, 1993’te de Uğur’la başlayan süreçte 8 gazetecinin öldürülmüş olması. Neredeyse 100 yılda öldürülen gazeteci sayısının dörtte biri iki yıla sığdırılmış. Sadece “Neden böyle” sorusuna değil, “Neden failleri meçhul kaldı” sorusuna da yanıt aramak gerekiyor. Bizler, Uğur Mumcu dosyasının da yapanları bilinmeyen dosyalar arasında olduğuna inanıyoruz. Özellikle de Güldal Mumcu’nun suikasttan bir yıl sonra kendisini ziyaret eden Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın “Duvardan bir tuğla çeksek duvar yıkılır” dediğini vurgulamasından sonra... HHH İnsan hakları kapsamındaki hakların en kutsalı yaşam hakkı. Bu hakkın korunmasını savsaklamak bir yana, üstünkörü aranan adalet de yaşam hakkına saygısızlığı gösteriyor. Anayasa Mahkemesi’nin görevinin Yargıtay’ın kararlarını denetlemek olmadığını biliyoruz. Ama yaşam hakkının ciddiye alınmaması da önemli hak ihlallerinden birini oluşturuyor. Hukuk kurallarına aykırılık nedeniyle AYM’nin son dönemde verdiği önemli ihlal kararları var. Zamanaşımı dolmadan benden anımsatması. HHH Biz kapı yoldaşları Aydınlanma’nın da temel direklerinden biri olan Uğur’un aramızda olduğuna inanırız. Sonsuza kadar yaşayacaksın sevgili Uğur... İstanbul Haber Servisi Yaşar Kemal’in 1995’te, Der Spiegel dergisinde yazdığı “Yalanlar Seferi” başlıklı yazısı nedeniyle yargılanmasının 20. yıldönümünde, o dönem yazara destek olan aydın ve sanatçılar, eski DGM binasının önünde, aynı yerde buluşarak üzerinde “21. Yıl Olmaz Olsun” yazan pastayı kestiler. Yaşar Kemal’e destek için kurulan ve bugün de ifade özgürlüğünü savunmaya devam eden Düşünce Suçu’na Karşı Girişim’in sözcüsü Şanar Yurdatapan, “20 yılda hiçbir şeyin değişmediğini de görüyoruz. Eren Keskin, daha yeni, 301’den hüküm giydi” dedi. Şanar Yurdatapan, Lale Mansur, Mahir Günşıray, Prof. Dr. Tahsin Yeşiltepe, Celal Başlangıç, Ataol Behramoğlu, Ömer 21. yıl olmaz olsun... Madra, Mahmut Alınak, Şefik Beyaz, Ergün Gümrah, Hüsnü Öndül, Nadire Mater, Erol Özkaray, Nesrin Keleş, Nalan Ulutürkoğuz, Ali Rıza Dizdar, Yusuf Çetin, Celal Beyaz ve Murat Morova, dün saat 11.00’de Beşiktaş’taki eski DGM binasında bir araya geldi. Grup adına açıklama yapan Yurdatapan, “20 yıl önce bugün, Yaşar Kemal, şimdi olmayan kapıdan, arkadaki Devlet Güvenlik Mahkemesi binasına sorgulanmak üzere giriyordu. 23 Ocak 1995’te yapılan ilk duruşmaya, Demirtaş Ceyhun, Erdal Öz, Adalet Ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı. Ona destek olmak için burada toplanan 100’e yakın çeşitli mesleklerden aydın, bir imza kampanyası başlattık. Her kim ki başı düşüncesinden dolayı belaya girerse, söylediklerine katılsak da katılmasak da altına imza atıp gidip kendimizi ihbar ettiğimiz bir sivil itaatsizlik eylemi başlattık. Yıllarca süren binlerce dava açıldı” diye konuştu. 20. yıldönümünde, o dönem yazara destek verenler yeniden aynı yerde buluştu afka da yargılanmıştı Burada hatıra toplantısı yaptıklarını söyleyen Yurdatapan, şöyle devam etti: “Yaşar Kemal’e acil şifalar diliyoruz. Dileriz ki sağlığına kavuşur ve aramızdaki yerini alır. Aramızdan ayrılan, boşluklarını kalbimizde hep hissettiğimiz sevgili suç ortaklarımız Aziz Nesin’i, Erdal Öz’ü, Bülent Tanör’ü, Demirtaş Ceyhun’u, Cenk Koray’ı, Metin Özek’i, Uğur K Cankoçak’ı, Zihni Anadol’u, Arif Damar’ ı, Atıf Yılmaz’ ı, Şaban Dayanan’ı, İlhan Selçuk’u, İsmail Gülgeç’i, Mehmet Ali Birand’ı, Ömer Kavur’u, Süleyman Üstün’ü, Toktamış Ateş’i, Yusuf Kurçenli’yi, Mina Urgan’ı ve yurtdışından suçumuza iştirak eden destekçilerimizden şu anda bu dünyada olmayan sevgili Arthur Miller’ı, Harold Pinter’i, Susan Sontag’ı, Alexander Tkachenko’yu Kalevi Haikara’yı ve tabii ölümünden 71 yıl sonra tekrar yargılanan Franz Kafka’yı hasretle anıyoruz. ” Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Yaşar Kemal’e açılan dava bizi harekete geçirdi. Düşünce özgürlüğüne sahip çıkmak için bir Çözümün ilk adımları araya geldik. O dönemki birliktelik, şimdiki çözüm süreci için atılan ilk adımdı” dedi. Avukat Ali Rıza Dizdar da “Hâlâ daha ülkemizde hukuk, demokrasi oturmuş değil. Basın susturuluyor. Çocuklarımıza bu yıl 20 yılda daha güzel bir ülke veremedik, bir anlamda onlardan özür dilemek için buradayız” diye konuştu. Oyuncu Lale Mansur ise “90’lardan gelen bu sivil hareket olmasaydı eğer ülke bugün çok daha değişik bir yerde olurdu. Unutmayalım o yıllarda Kürt demek bile cezaya sebebiyet veriyordu. Biz ölüp gidene kadar düşünce özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz” dedi Yurt Haberleri Servisi Partisinin Yüce Divan oylamasında verilen fireler hakkında “700 bin liralık saate ve Bakara suresine tepki olaylarıdır” diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, çark etti. Seçim bölgesi Karabük’te konuşan Şahin, “Dolasıyla hiçbir siyasi parti bu konuda grup kararı alamaz, bağlayıcı karar uygulayamaz. Milletvekili arkadaşlarımızın özgür iradeleriyle hareket etmeleri konusunda demokratik irade ortaya koyduk. Bunu fire olarak değerlendirmek mümkün değildir. Yüce parlamento tarafından Yüce Divana sevkine gerek görülmedi. Muhalefet, AKP kurulduğu andan itibaren ‘birbirine düşsünler’ temennisi içinde. Her zaman avuçlarını yaladılar, yine de yalamaya devam edecekler” dedi. AKP’li Şahin çark etti Ali İsmail Korkmaz davasında ceza alan Saldoğan ve Akbulut temyize gitti Müebbetle yargılanan polisler 10 yıla itiraz etti Haber Merkezi Kayseri’de 21 Ocak günü karara bağlanan Ali İsmail Korkmaz davasında 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu polis Mevlüt Saldoğan ile 10 yıl hapse mahkum edilerek duruşmada tutuklanan polis Yalçın Akbulut’un avukatı Mutlu Karayılan kararı temyiz ederek tahliye talebinde bulundu. Sanıkların avukatı Mutlu Karayılan, Yargıtay’a gönderdiği dilekçede temyiz talebinde bulundu ve tahkikatın duruşmalı olarak yapılmasını talep etti. Temyiz dilekçesinde, “Gerekçeli mahkeme kararının tarafımıza tebliğinden sonra ayrıntılı temyiz dilekçesi verme hakkımızı saklı tutarak, Saygın Yargıtay Başkanlığı’ndaki tahkikatın duruşmalı olarak yapılması ve hükmün bozulması ve müvekkilimin tahliyesine karar verilmesi dileğiyle temyiz ettiğimizi arz ve talep ederiz” denildi. Bu arada dava Savcısı Mehmet Kalkan da karara itiraz ettiği öne sürüldü ancak bu iddia daha sonra Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta tarafından yalanlandı. Usta, “Savcımız duruşma sonrası izin aldı. Şu ana kadar da 3. Ağır Ceza Mahkememizden çıkan karara ilişkin bir itirazı olmadı. Pazartesi günü göreve başladığında böyle bir tasarrufta bulunabilir. Mahkemenin kararına Yargıtay nezdinde itiraz edebilir” dedi. Ali İsmail’in ağabeyi ve avukatı Gürkan Korkmaz da DHA’ya yaptığı açıklamada, savcının henüz karara itiraz etmediğini belirterek, “Biz, aile olarak bir hafta içinde mahkemeye itiraz dilekçesi vererek, Yargıtay’a başvuracağız” dedi. CHP’li Koç’un sekreterinin acı günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dikmen’deki evinin önünde tartıştığı komşusu Aytekin K. tarafından öldürülen CHP’li Haluk Koç’un sekreterinin öğretmen eşi Levent Özkara, dün kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenaze törenine Özkara’nın ailesi ve çok sayıda öğrencisi ile birlikte CHP Hatay Milletvekili Nihat Matkap ve Haluk Koç da katıldı. DELİLLERİ YOK ETTİREN POLİS SUÇSUZ, O DELİLLERİ YOK EDEN OTELCİ SANIK Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan otele ait güvenlik kamerası kayıtlarının görüntülerinin silinmesi emrini veren polis memuru Hüseyin Engin suçsuz bulunurken, otel sahibi Erdoğan Gözseçen’e ‘delilleri yok etme suçlamasıyla’ dava açıldı. Radikal’in haberine göre; Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan Beşik Otel’e ait güvenlik kamerası kaydında yirmi dakikalık ‘kayıp’ tespit edilmişti. Korkmaz’ı dövdüğü için yargılanan beş polisten biri olan Engin’in, kayıt kapanmadan önce otele girdiği anlaşılmıştı. Görüntülerin içerisinde polis Engin’in otel sahibi Gözseçen’le konuşarak kameranın kapatılmasını ve kayıtların geriye dönük silinmesini istediği anlaşılmıştı. Kayıtların ortaya çıkması üzerine polis memuru Engin ile otelci Gözseçen’e soruşturma başlatıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin yönünden takipsizlik kararı vermişti. Kararda, Engin’in Korkmaz davasında ‘öldürmeye iştirak’ suçundan yargılandığı, TCK’nIn ‘delilleri yok etme’ suçunu düzenleyen 281. maddesine göre, kişinin kendi işlediği suçun delillerini yok etmesi halinde ceza almayacağı belirtilmişti. Engin, bu madde nedeniyle yargılanamamış ve önceki gün sonuçlanan Korkmaz davasında beraat etmişti. Fakat talimata uyup kameraları kapatan otelci Gözseçen hakkında aynı suçtan dava açıldı. Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması, 27 Şubat’ta görülecek. Nişantaşı suikastında 14 gözaltı Diyarbakır’da miting gerilimi İstanbul Haber Servisi İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 24 Aralık’ta Nişantaşı’nda meydana gelen ve Vedat Şahin ile bir korumasının öldüğü, diğer korumasının da yaralandığı silahlı saldırının faillerini belirledi. İstanbul’un da aralarında bulunduğu birçok ilde bazı adreslere baskın düzenleyen ekipler, 14 şüpheliyi gözaltına aldı. Yetkililer, soruşturmanın sürdüğünü ve gözaltı sayısının artabileceğini bildirdi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Mustazaflar Cemiyeti, “Peygamber Sevdalıları” adıyla bugün Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda “Hz. Muhammed’e saygı” mitingi düzenleyecek. Yenişehir Gevran Caddesi üzerinde bildiri dağıtan gruba iddiaya göre zabıta memurları engel olmak istedi. Çıkan tartışma sopalı yumruklu kavgaya dönüştü, zabıta araçları tahrip edildi. Kavgayı ayırmak için polis müdahale etti. Yaralanan 1 polis ile 1 zabıta memuru ambulansla hastaneye kaldırırken, olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. dört öğrenciye soruşturma Osmanlıca için ABİDİN YAĞMUR okuldan atacaklar MERSİN Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü, Osmanlıca derslerinin müfredata alınması girişimlerini protesto etmek için kendilerini bir okulun duvarına zincirleyen 4 lise öğrencisine soruşturma açtı. Soruşturma evrakında, 4 öğrencinin okuldan atılması istendi. Milli Eğitim Şurası’nda, Osmanlıcanın ortaöğretim kurumlarında seçmeli ders olarak okutulması yönünde tavsiye kararı alınmış, bu karar toplumun çeşitli kesimlerince tepkiyle karşılanmıştı. Sosyalist Demokrasi Partisi’nin gençlik örgütlenmesi olan DevLis üyesi 4 öğrenci de 12 Aralık 2014’te kendilerini Şevket Pozcu Lisesi’nin duvarına zincirleyerek kararı protesto etmişti. Eylem günü polis tarafından darp edilerek gözaltına alınan Tevfik Sırrı Gür Lisesi son sınıf öğrencisi Ezgi A, Hüseyin Okan Merzeci Lisesi son sınıf öğrencisi Aytuğ B, İçel Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Pelin E. ve Teknik ve Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Mehmet Y. hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü’nce soruşturma açıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Akdeniz, Yenişehir ve Mezitli ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, 4 öğrenci hakkında, örgün eğitimden çıkarma istemiyle soruşturma açılması istendi. Müdürlüğün bu yazısı üzerine öğrenciler kendi okullarında ifade verirken ailelerine de yazı gönderildi. Yazıda öğrencilerin kendilerini duvarın korkuluklarına zincirlemek, pankart açmak, slogan atmak gibi suçlar işlediği ileri sürüldü. Okula davet edilen öğrenci ailelerine, öğrencilerin eylemde kullandıkları maske ve zincirin fotoğrafları gösterildi ve bu materyallerin suç delili olduğu ileri sürüldü. Okuldan atılma talebiyle soruşturmaya uğrayan öğrencilerden Pelin E, okul idaresine verdiği savunmasında demokratik protesto hakkını kullandığını belirttiğini ifade etti. Pelin E, “Bizi eğitim hayatımızı bitirmekle tehdit ediyorlar. Elbette tedirginiz ama haklı olduğumuza inanıyorum. Bu soruşturma bizim yapacaklarımıza engel olamaz” dedi. Yılmaz Büyükerşen ameliyat oldu Halıya sarılı ceset bulundu ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Yılmaz Büyükerşen bel fıtığı ameliyatı oldu.Ameliyatı gerçekleştiren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr.Kağan Tun, “Sağlık durumu iyi, birkaç gün içinde taburcu olmasını bekliyoruz” dedi. Mahkeme, eski bakan Şahin’in ‘Serap’ı MİT öldürdü’ açıklamalarıyla ilgili işlem yapılıp yapılmadığını sordu İşten çıkarılan işçilerden AVM’de eylem İstanbul Haber Servisi Fatih’te, bir apartmanın arkasındaki boş alanda, poşetle kaplı ve halıya sarılmış erkek cesedi bulundu. Üzerinden kimlik çıkmayan cesedin kimler tarafından bırakıldığını tespit etmek için polis inceleme başlattı. Cesedin 3540 yaşlarında bir erkeğe ait olduğu belirlendi ve üzerinde herhangi bir darp izine rastlamadı. Ölen kişinin Bangladeş veya Suriye uyruklu olabileceği öne sürüldü. İstanbul Haber Servisi İşten çıkarılan Tepe Home işçileri, Cevahir AVM önünde eylem yaptı. İşçilerin eylemine Zet Farma ve BEDAŞ işçileri ile DİSK Genel Başkanı Kani Beko da destek verdi. Grup adına basın açıklaması yapan Nakliyatİş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Tepe Home’da işçilerin, Nakliyatİş üyesi olduktan sonra işten atıldığını ifade ederek “Tepe Home’u taşeron cehennemine çevrilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Eylemin ardından AVM içerisinde bulunan Tepe Home mobilya mağazasına sloganlar eşliğinde giren işçiler alışveriş yaparak kasayı kilitledi. Serap TBMM’ye soruldu İstanbul Haber Servisi Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, 17 yaşındaki lise öğrencisi Serap Eser’i MİT’in öldürdüğü yönündeki açıklamalarıyla ilgili herhangi bir işlemin yapılıp yapılmadığı TBMM’ye soruldu. Küçükçekmece’de 8 Kasım 2009’da, İETT otobüsüne düzenlenen molotof kokteylli saldırıyı düzenledikleri ve Eser’i öldürdükleri iddiasıyla yargılanıp ceza alan sanıkların aileleri de Şahin hakkında suç duyurusunda bulundu. Serap Eser davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan iki sanığın, otobüsün şoförü Recep Keskin’i öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanmalarına dün devam edildi. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki oturuma, tutuklu sanıklar Hamit Aksan ile Salman Akpınar, cezaevinden, video konferans yöntemiyle bağlandı. Sanıkların avukatı Hüseyin Boğatekin, Şahin’in açıklamasına dikkat çekerek “Biz defalarca bu suçun sanıklar tarafından gerçekleştirilmediğini söyledik. MİT ajanının saldırıyı gerçekleştirdiği daha önce de söylendi” dedi. Mahkeme heyeti ise Şahin’in açıklamalarının ihbar kabul edilerek herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının TBMM’ye sorulmasına karar verdi. Heyet, Adalat Bakanlığı aracılığıyla TBMM’ye yazı yazacak. Şahin’in açıklamalarıyla ilgili herhangi bir işlem yapılmışsa, evrakın incelenmesinde mahkemece kısıtlılık getirilmek kaydıyla, dosyaya gönderilmesini isteyecek. Yargılamanın yenilenmesinin söz konusu olabileceğine de işaret eden heyet, açıklamanın hukuki kapsamı ve yaratacağı sonuçların yasal takibiyle cumhuriyet başsavcılıklarının görevli olduğunu kaydetti. Heyet, başsavcılıklar tarafından yapılan tüm işlemlerin de mahkemeye gönderilmesine hükmetti. ‘Tahliye edin’ Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde, Serap Eser davasında yargılanan sanıkların aileleri adına açıklama yapan avukat Kadir Tunç, yargılama süresince, gerçek faillerin bulunması için birçok talepte bulunduklarını ancak dikkate alınmadığını belirtti. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2012 yılında, olayın MİT mensupları tarafından yapıldığını belirten konuşmasını anımsatan Tunç, “Eğer bu ülkede hukuk, adalet, hakkaniyet adına bir damla bir şey kalmışsa; savcılar iddialarımızı inceler, yüksek yargı son gelişmeler ışığında süratle yerel mahkemesine gönderir ve müvekillerimizi derhal tahliye eder” diye konuştu. İstanbul’da 8 kaza noktası belirlendi İstanbul Haber Servisi Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlileri, 2014 yılı içerisinde meydana gelen trafik kazalarının verilerini toplayarak İstanbul’da 8 kaza noktası olduğunu belirledi. Kadıköy Optimum önü, Haliç köprüsü üzeri, Kadıköy Rıhtım, İncirli otobüs durakları, Büyükdere Caddesi, 4.Levent otobüs durakları mevkii, Kozyatağı otobüs durakları, Piyalepaşa Bulvarı ve Şişli Camii civarına uyarı levhaları koyulacak. Pilot uygulama olarak Haliç Köprüsü seçildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle