19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Demirtaş, Cumhurbaşkanı’ndan seçim kampanyası yürütmemesini istedi: Erdoğan’a seçim mesajı İstanbul Haber Servisi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçim döneminde sarayında istirahate çekilmeye davet etti. Cumhurbaşkanı’nın işinin seçim kampanyası yürütmek olmadığını vurgulayan Demirtaş, “Eğer ‘ortada bir Başbakan yok’ diyorsa, ‘Başbakan da benim Cumhurbaşkanı da benim’ diyorsa, Ahmet Davutoğlu’nun bu konuyu netleştirmesi lazım. Kendisi Başbakan olmadığını kabul ediyorsa biz de bunu bilelim ve ona göre hareket edelim” dedi. Fatih’teki Asur Otel’de ilahiyatçı İhsan Eliaçık’ın da aralarında bulunduğu yazarlar ve bazı dernek temsilcileriyle bir araya gelen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti lideri gibi davranıp muhalefeti eleştirdiğine dikkat çekti. Seçim dönemine girilirken Cumhurbaşkanı’nın tutumunun doğru olmadığını be HAKLARI SAVUNMAK UTANÇ DEĞİL ONUR KAYNAĞIDIR Aralarında İhsan Eliaçık’ın da bulunduğu yazar ve bazı dernek temsilcileriyle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Arınç’ın HDP’nin eşcinselllerden oy aldığı yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Demirtaş, “Ayrımcılığa uğrayan bütün grupların haklarını savunmak bizim için utanç değil onur kaynağıdır” dedi. Demirtaş, Arınç’ın insan hakları ihlallerini görmediğini söyledi. Merhaba Uğur Mumcu!.. Aradan 22 yıl geçmiş. Daha dün gibi anımsıyorum o günü. Ankara karlı, hava soğuk! Katiller, Uğur Mumcu otomobiline binerken uzaktan kumandalı bombayı patlatıyor... O günden bugüne ne değişti? Katiller yakalanıp bu vahşi cinayet aydınlatıldı mı? Kimdi bu vahşetin arkasındaki büyük patron? Aracına kurulan bombalı tuzak sıradan değildi ve arkasında derin güçlerin olduğu bir eylemdi! 24 Ocak 1993... Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önü... Katliam Türkiye’yi ayağa kaldırdı, devleti yönetenler söz verdi: “Bu cinayeti çözmek namus borcumuzdur!” O namus borcu yerine getirilmedi 22 yıl boyunca. En sonunda haydi adına “tetikçiler” diyeyim; “UMUT operasyonu” yapıldı. Bazı kişiler tutuklandı. Katliam zincirinin halkaları Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerine dek uzandı. Acı ama gerçek, hep şunu söyledim ve söylemeye devam edeceğim. “Mumcu katliamı aydınlatılmadı, tıpkı öteki cinayetlerde olduğu gibi...” Uğur Mumcu cinayetinden yola çıkarsak tüm bunların ardında “derin güçler” bulunuyor... Önce Hablemitoğlu, ardından Trabzon’da rahip Santoro, Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi katliamı... Necip Hablemitoğlu cinayeti işleneli 10 yılı çoktan aştı. Bugüne dek tetikçileri bile bulunamadı. HHH Uğur Mumcu niçin öldürüldü? Uğur, Türkiye üzerine oynanan karanlık oyunların üzerine gitti, alçakça eylemleri korkmadan yazdı, gün ışığına çıkarıp okuruyla paylaştı... Gazeteciliği kendi çıkarları için değil; emekçilerin, yoksul halkın çıkarını korumak için yaptı... Eğilmedi bükülmedi! Kimse Uğur Mumcu’yu yıldıramadı! O bir Aydınlanmacı, devrimci lirten Demirtaş, “Ülkenin Cumhurbaşkanı, muhalefet partilerine bu şekilde cevap veriyorsa, başkanlık sistemine erken bir geçiştir” dedi. Hükümetin yürütme kurulunun başkanının Başbakan olduğunu dile getiren Demirtaş şöyle devam etti: “Biz siyasi partiler olarak Cumhurbaşkanı ile polemiğe girmeyi doğru bulmuyoruz. Cumhurbaşkanı’nın da muhalefet partilerini hedef alarak bu tür mevzulara girmemesinde fayda görüyoruz. Eğer ‘ortada bir Başbakan yok’ diyorsa, ‘Başbakan da benim Cumhurbaşkanı da benim’ diyorsa, Ahmet Davutoğlu’nun bu konuyu netleştirmesi lazım. Kendisi Başbakan olmadığını kabul ediyorsa biz de bunu bilelim ve ona göre hareket edelim. Sayın Cumhurbaşkanı muhalefete laf yetiştirmekten vazgeçse iyi olur. Seçim dönemine giriyoruz, bir müddet sarayında istirahate çekilmesinde fayda var. Seçim kampanyası sürdüreceğiz. Seçim kampanyası yürütmek Cumhurbaşkanı’nın işi değildir.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın HDP’nin eşcinsellerden oy aldığı yönündeki açıklamalarını da eleştiren Demirtaş, “Cumhuriyet tarihi boyunca, 12 yıllık AKP iktidarı boyunca da bütün kimlikleri tekleştirmeye çalışan, aynı potada tekçi anlayışla, mezhepçi, ırkçı, cinsiyetçi anlayışla yok etmeye çalışan anlayışa sisteme karşı biz mücadele ettik. Hükümet sözcüleri zaman zaman hakaret etmek için veya kendilerini toplumun muhafazakâr temsilcileri, bizi de marjinal grupların temsilcileri olarak göstermek istedikleri bütün grupları, ayrımcılığa uğrayan bütün grupların haklarını savunmak bizim için utanç değil, onur kaynağıdır” dedi. Demirtaş, Arınç’ın belki Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin, sorunlarının farkında olamadığını ifade etti. Hakları savunmak onurdur KIŞANAK: GÜNCEL BORÇ YOK Taner Yıldız: 88 milyon borç var Haber Merkezi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, belediyelere su sağlayan şirketin elektriğinin kesilmesiyle yaklaşık 5 bin kişinin susuz kalmasına neden olan elektrik krizinde Diyarbakır Belediye Başkanı’nı sorumlu davranmaya davet etti. Kullanılan elektriğin parasının istendiğini vurgulayan Yıldız, Diyarbakır’dan 88 milyon TL alacak olduğunu, ancak ödeme taahüdünde bulunulmadığını belirtti. Enerjinin önemli bir alan olduğuna dikkat çeken Yıldız, telefonunun da “uluslararası arena için” dinlendiğini söyledi. Yıldız, komisyonda kabul edilen maden tasarısıyla ilgili olarak bakanlıkta basın toplantısı düzenledi. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, Diyarbakır Belediye Başkanı’nı sorumlu davranmaya davet etti. Kullanılan elektriğin parasının istendiğini söyleyen Yıldız, Diyarbakır’dan 88 milyon TL alacak olduğunu kaydetti. Yıldız, “Orada herhangi bir siyasi uygulama söz konusu olmaz. Batman Belediyesi ödeyeceğini taahhütte bulunurken, Diyarbakır Belediyesi bulunmuyor” dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kaşınak, DEDAŞ’ın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne ait tesislerin (DİSKİ) elektriklerini kesmesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın borçların ödenmediği yönündeki açıklaması üzerine, güncel borçlarının olmadığını söyledi. Kışanak, özelleştirme sonrası harcadıkları bütün elektriğin paralarını kuruşu kuruşuna ödediklerini vurgulayarak “Özelleştirme öncesi elektrik borçları ile ilgili ihtilaflar var. Bunları konuşmak ve tartışmak lazım; buna da yanaşmıyorlar” dedi. DİSKİ’nin DEDAŞ binası girişinde kanalizasyon çalışması diye açtığı çukurlar dün sabah kapatıldı. Öte yandan, Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, DEDAŞ’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne (MARSU) ait bazı tesislerde uyguladığı elektrik kesintisine ilişkin “ihtiyati tedbir” kararı verdi. ‘Biz yapıyoruz onlar yıkıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın adını alan 102 Diyarbakırlı çocuğa, bölgede olan terör olaylarını şikâyet etti. Akdoğan, “Bizler, sizler için okullar yapmaya çalışıyoruz. Biz bunları yaparken birileri de okulları yakmanın çabası içerisinde. Kim yapmaya çalışıyor, kim yıkmaya çalışıyor, sizler de bunun farkındasınız” dedi. Akdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam “Ali Gaffar Okkan Gönül Yolculuğu Projesi” kapsamında, Okkan’ın adı verilen 102 Diyarbakırlı çocukla bir araya geldi. Çocuklara “Sizler bir kahramanın, bir şehidin adını taşıyorsunuz” diyen Akdoğan, “Onun polis olarak ortaya koyduğu performans bugün genç polisler için de bir ilham kaynağıdır. Bugün görüyoruz ki bir Ali Gaffar gider, bin Ali Gaffar gelir. Bizim bütün çabamız eline silah almak zorunda kalmayan, şiddeti, terörü önlemek zorunda kalmayan Ali Gaffar’ların olduğu bir Türkiye inşa etmektir” dedi. Oslo görüşmelerine ve çözüm sürecine dikkat çeken Akdoğan, çocukların ellerinde taş ve sopa yerine kitap ve bilgisayar olacağını bildirdi. Kendilerinin okul yapmaya çalıştığını, tablet bilgisayar dağıttığını belirten Akdoğan, “Biz bunları yaparken birileri de okulları yakmanın çabası içerisinde. Sizler de bunun farkındasınız, kim yapmaya çalışıyor kim yıkmaya çalışıyor. Türkiye’de, Diyarbakır’da okullar yakılmayacak, çocuklar huzur ve güven içinde, neşe içinde okullarına devam edecekler” dedi. Akdoğan, anneler babalar evlat acısı yaşamasın, çocuklar yetim kalmasın, çatışma değil kardeşlik hâkim olsun, birlik bütünlük güçlensin diye uğraştıklarını kaydetti. Akdoğan, “Bugünün Türkiye’si nasıl ki eski Türkiye değilse siz Ali Gaffar’ların yaşayacağı Türkiye de merhum Ali Gaffar’ın yaşadığı Türkiye’den çok daha farklı olacak, çok daha güzel bir Türkiye olacak” diye konuştu. Çocuklara Çanakkale’yi gezmelerini öneren Akdoğan şunları kaydetti: “Mezar taşlarını okuyun, Türkiye’nin her bir şehrinden, Güneydoğu’dan, Doğu’dan, Akdeniz’den, başka ülkelerden gencecik fidanlar orada yan yana yatıyor. Bu vatan için, bu millet için, bu medeniyet değerleri için mücadele eden insanlar. Asla geleceğinizden endişe etmeyin, asla karamsarlığa kapılmayın, umut yolculuğundan vazgeçmeyin, kendinize güvenin, devletinize güvenin.” Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevini yürütürken 24 Ocak 2001 tarihinde terör örgütü Hizbullah tarafından düzenlenen suikast sonucu şehit olan Okkan, bölge halkıyla kurduğu iyi ilişkiler ve karanlık odaklara yönelik operasyonuyla dikkat çekti. Okan’ın şehit edilmesine tepki gösteren halk cenazenin olduğu gün kepenk kapatarak protesto gösterilerinde bulunmuştu. ‘Anneler evlat acısı yaşamasın’ ve halkçıydı... Laiklik temelinde, temel hak ve özgürlüklerin savunucusuydu. Kitaplarını okuyunca gazetecilik mesleğinin ne denli kutsal olduğunu görürsünüz. Antiemperyalist, devrimci, toplumcu olmak ve halkı bilgilendirmek. Bilgi, bilinçle harmanlanırsa yaşama değer katar, hırs değil akıl öne geçer, insanlık tarihin akışı içinde kendine yer arar... Uygar toplum aslında budur! Sömürgeci ruha, baskıya, kör inanca karşı koyabilmek... Azgelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda, bilim ve akıl yok sayılır ülkeyi yönetenlerce. Uğur karanlığı aydınlığa çevirmenin mücadelesini verdi... Yaşamı boyunca insan haklarının savunuculuğunu yaptı; basın özgürlüğünü savundu! HHH Yıllar çok çabuk geçiyor... Hayatın gerçeği içinde, kimi zaman acıları, kıyımları, ölümleri görüyoruz... Ne yazık ki katiller hep aramızda! Türkiye’de basın özgürlüğünün olup olmadığını tartışıyoruz. Köktendinci terör almış başını gidiyor; kelle avcıları Ortadoğu’da insan başı kesiyor İslam adına... 12 Mart’a ve 12 Eylül’e karşı direnen bir Uğur Mumcu... Niçin direnmiş darbeci rejimlere, ister asker ister sivil olsun! Cumhuriyet hâlâ Yunus Nadi’nin ilk başyazısında koyduğu ilkelerle yayın hayatını sürdürüyor. Başı dik ve onurlu! Tüm çalışanlarıyla omuz omuza! Yunus Nadi’nin koyduğu ilkeler bugün geçerlidir. Cumhuriyet, ne hükümet ne parti gazetesidir. Cumhuriyet, yalnızca Cumhuriyet’in, daha bilimsel ve yaygın tanımıyla demokrasinin savunucusudur. HHH Yazımı noktalarken şöyle sesleniyorum: Sen ölmedin Sevgili Uğur Mumcu, arkadaşım... Senin çok sevdiğin bir kıyı kasabasından yazıyorum yazımı... Dün 23 Ocak; bugün 24 Ocak... Hava güneşli, sıcaklık 20 derece... Toprak; yağmur ve çiçek kokuyor. Seni çok ama çok özlüyorum! Kışanak: İhtilaflar var Genç polislere örnek Gül, milletvekilleriyle görüşmesini savundu İstanbul Haber Servisi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Siyaset tarzımızı değiştirmeli, kıran kırana mücadele ile enerjimizi tüketmemeliyiz”, “Siyasi istikrar sadece vekil çoğunluğu değil” mesajları verdiği, eski bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu buluşmaya ilişkin siyasete ısınıyor eleştirilere tepki gösterdi. Gül, hep beraber dayanışma içerisinde olmaları gerektiğini, Türkiye’nin önündeki hem avantajları ve hem riskleri konuştuklarını, sohbet ettiklerini söyledi. Eski bakanlarla ilgili TBMM’de yapılan Yüce Divan oylaması ile ilgili de “Milletvekilleri kendi vicdanlarıyla karar verdi” değerlendirmesini yaptı. Cuma namazını Kâğıthane’deki Sadabad Camisi’nde kılan Gül, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Abdullah Gül’e, çarşamba günü İstanbul’da eski bakan ve milletvekilleriyle yaptığı toplantıya ilişkin “Eski parlamenterlerle bir araya geldiniz. Bu bazı yanlış anlamalara neden oldu” sorusu yöneltildi. Gül, soruya “Yanlış anlayacak bir şey yok. O eski parlamenterlerin hepsi AKP’den. İstanbul’da onlar davet ettiler. Yemek yedik ve onlara bir konuşma yaptım. Yanlış anlayacak ne varmış” diye yanıt verdi. TBMM genel kurulunda eski bakanla ilgili yapılan Yüce Divan oylaması ile ilgili bir soru üzerine Gül “Neticede, milletvekilleri kendi vicdanlarıyla karar verdiler” dedi. Suudi Arabistan Kralı Abdullah b. Abdulaziz’in vefatı ile ilgili Gül, “Kral Abdullah’la çok yakın işbirliğimiz oldu. Çok üzüldüm. Cumhurbaşkanı’nın da cenazeye gitmiş olması Türkiye’nin Arabistan’a verdiği önemin çok önemli bir nişanesidir. Bundan da çok memnun oldum” dedi. 14 yıl önce şehit edilmişti ‘CUMHURİYET ARTIKLARI’NI ATIN’ Metiner hakkında suç duyurusu İstanbul Haber Servisi Avukat Ayla Yıldırım, kendisine “Cumhuriyet artığı” diyerek hakaret eden AKP Milletvekili Mehmet Metiner hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıldırım, Metiner hakkında “Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılamak” ve “hakaret” suçlarından dava açılmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe veren Yıldırım, Metiner’in 17 Ocak 2015’te Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen siyaset okulu programına konuk olduğunu anımsattı. Türkiye Cumhuriyeti’nden “eski Türkiye” olarak bahseden Metiner’e milletvekili yeminini anımsattığını ifade eden Yıldırım, Metiner’in ise “atın bu Cumhuriyet artıklarını” diye karşılık verdiğini belirtti. Yıldırım, Çağlayan’daki adliye önünde yaptığı açıklamada da “Biz hiçbirimiz artık değiliz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti halen ayaktadır, ilelebet de ayakta olacaktır. Üstelik maaşını, ekmeğini oradan yiyen, milletvekili yemini etmiş milletin vekili bir insanın bunu söylemesi abesle iştigaldir” dedi. Yurt Haberleri Servisi PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da yapılan görüşmenini ardından önceki gün KCK yetkilileriyle görüşmek üzere Kandil’e giden HDP heyeti dün Türkiye’ye döndü. Kandil’de perşembe günü 7 saat sürdüğü belirtilen görüşmede çözüm süreci, Kobani ve Şengal başta olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği, KCK yetkililerinin Öcalan’ın sunduğu müzakere taslağı ve takvimlendirmeyi esas aldıkları ifade edildi. HDP heyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada, “KCK yetkilileri, AKP hükümetinin hâlâ müzakere sürecine ciddi yaklaşmadığı ve süreci kalıcı çözüme götürecek takvimlendirmeyi aşındırma tutumunun devam ettiğini ifade etmiştir. Bu durumu aşmak için, zaman kaybetmeksizin sürecin hızlandırılması, süreci zorlayan uygulamalardan AKP hükümetinin vazgeçmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda; Cizre’de yaşanan çocuk infazlarının kabul edilemez olduğu belirtilmiş; tüm bölgede halen gözaltı ve tutuklama şeklinde devam eden siyasi soykırım operasyonları sert bir şekilde eleştirilmiştir. KCK olarak bu zorlayıcı tablo karşısında bile gerek yaptıkları açıklamalar, gerekse de or ‘AKP süreci zora sokmasın’ HDP yöneticilerine taya koydukları tutum ile müzakere sürecinin sorumluluğunu esas alan bir yaklaşım ortaya koyduklarını belirtmiş, aynı sorumlu duyarlılığın AKP hükümeti tarafından gösterilmediği tespitini heyetimize aktarmışlardır.Görüşmede; AKP hükümetinin süreci zorlayan bu tehlikeli politikalardan vazgeçmesi gerektiği belirtilmiş, müzakere sürecini güçlendirecek demokratikleşme adımlarını hayata geçirmesinin önemi heyetimize aktarılmıştır” denildi. Şengal ve Kobani’de yaşanan gelişmelerin de konuşulduğu bildirilerek, şu ifadeler kullanıldı: “Kobani ve Şengal’de,YPGHPGYBŞYPJ öncülüğünde yürütülen direnişin önemli bir aşamaya geldiği tespit edilmiş, Kürt halkı başta olmak üzere bölgedeki tüm halklar açısından tarihi gelişmelerin önünü açacak olan hamlesel sürecin yakından takip edildiği bilgisi paylaşılmıştır. Özellikle Türkiye’nin Kobani politikasında çözümsüzlük ısrarının devam ettiği ifade edilmiş, insani koridor gibi en temel taleplere bile cevap verilmemesinin yol açabileceği bölgesel tehlikelere dikkat çekilmiştir. Heyetimizin çözüm süreci kapsamındaki görüşme ve temasları önümüzdeki günlerde devam edecektir.” Kandil’den Cizre eleştirisi: Çocuk ölümleri kabul edilemez şafak operasyonu İstanbul Haber Servisi İstanbul Esenyurt’ta Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün sabah saatlerinde çok sayıda adrese eşzamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda HDP yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Fatih Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasında toplanan ve saat 05.30 sıralarında buradan hareket eden polis ekipleri, Esenyurt genelinde daha önceden belirlenen adreslere eşzamanlı terör operasyonu gerçekleştirdi. Baskınlara özel harekât timleri de destek verdi. Gözaltına alınan çok sayıda kişi ifadeleri alınmak üzere emniyete götürülürken, operasyonun hangi örgüte yönelik ol duğu açıklanmadı. Operasyona ilişkin HDP İstanbul İl Örgütü’nün resmi Twitter hesabından açıklama yapıldı. Açıklamada Esenyurt’taki operasyonda gözaltına alınanlar arasında HDP Esenyurt İlçe Başkanı ve yöneticilerinin bulunduğu belirtildi. Ardahan’da da Emniyet Müdürlüğü TEM Şube polisleri tarafından dün sabaha karşı düzenlenen operasyonda DBP Ardahan İl Eşbaşkanı Hakan Demirbaş, il yöneticileri Botan Alter, Merve Nurtekin ile Ardahan Öğrenci Derneği üyesi Ubeydullah Bakır, Sinan Yılmaz ve soyadı öğrenilemeyen Serdar isimli öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişi sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle