19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2015 PERŞEMBE 6 Cevap ve Düzeltme n Baştarafı 1. Sayfada Haberde iddia edildiğinin aksine, müvekkilim, hiçbir delili görmezden gelmemiş, hukukun gerektirdiği tüm özen ve ihtimamla yürüttüğü soruşturma dosyasında görevini hakkıyla ifa etmiştir. Bu anlamda hiçbir gerçek bilgi ve belgeye dayanmayan, hiçbir hukukçudan görüş ve bilgi alınmaksızın masa başında hazırlanan haber ile müvekkilimin okuyucu ve aziz Türk Milleti nezdinde karalama kastıyla küçük düşürülmeye çalışıldığı, hukuka güvenin azaltılma gayreti güdüldüğü anlaşılmaktadır. Gazetecilik mesleğinin sosyal sorumluluğu, haberde adı geçen kişiye haberi doğrulatma vecibesi ve sorumluluğu yükler. Cumhuriyet isimli gazetenizde yayınlanan haberinde, bu vecibeye de riayet edilmeden yapılmış olması haberin yapılmasında ideolojik kaygıların öne çıktığını ve haberde “çamur at, tutmazsa izi kalır” anlayışının hakim olduğunu, toplumu bilgilendirme kastının bulunmadığını ortaya koymaktadır. Müvekkilim, mesleğe başladığı tarihten itibaren milletine ve devletine hizmette kararlılıkla çalışmış ve halen de çalışmaktadır. Yapılan art niyetli haber ve yorumlar, müvekkilimin bu kutsi çalışmalarına engel olma, karalama, iftira atma amaçlı haber ve yorumlardır. Bu nitelikteki haber ve yorumlar, her ne kadar gazetenin trajının çok az olması sebebiyle çok az sayıda ve belli görüşteki kişi ve kuruluşlara ulaşsa da bu haber, müvekkilimin ayrıca kişilik haklarına, mesleki saygınlığına yönelik de ağır saldırı mahiyetindedirler. İdeolojik olarak karalama amaçlı olarak sürdürülen bu menfur, menfi ve belli amaçlı girişimlerin, müvekkilimin vatan, millet ve devlet için çalışma arzusuna zarar veremeyeceğini kamuoyu nezdindeki yerini gölgelemeyeceğini halkımızın bilgisine ve takdirlerine arz eder, bu düzeltme metninin hak, hukuk ve hakkaniyetin gerekleri doğrultusunda yayınlanmasını bilvekale talep ederim. 17/11/2014 İst. Cum. Savcısı Hasan Yılmaz Vekili Av. Murat KAPTANOĞLU HABERLER STÖ’ler ve siyasilerden gazetimize destek mesajları ve ziyaretler sürüyor ‘Haksız saldırılara İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’nun seçkisini yayımlamasının ardından baskı ve tehditlere karşı gazetemize yönelik destek ziyaretleri sürüyor. CHP Ataşehir, Kadıköy, Beykoz, Üsküdar, Maltepe, Adalar, Pendik, Sancaktepe ve Çekmeköy ilçe başkanları, dün gazetemize geldi. Cumhuriyet Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç ile görüşen ilçe başkanları, Cumhuriyet gazetesinin yanında olduklarını vurguladılar. Ziyarete gelen ilçe başkanları adına konuşan CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, “Anadolu yakasındaki CHP ilçe başkanları olarak Cumhuriyet gazetesine son günlerde yapılan bu haksız saldırıya kayıtsız kalmadığımızı, özgürlüklerin herkese lazım olduğunu söylemek için sizlerleyiz. Elde edilen değerlerimiz ve özgürlüklerin birilerinin iki dudağı arasında heba olmasına izin vermeyiz” dedi. Cumhuriyet gazetesinin özgürce ve toplumun ortak vicdanı olarak ülkenin gerçeklerini kamuoyu ile paylaşma görevinin yaşamsal olCHP Ataşehir, Kadıköy, Beykoz, Üsküdar, Maltepe, Adalar, Pendik, Sancaktepe ve Çekmeköy ilçe başkanları, dün gazetemizi ziyaret etti. Ankara büromuz da Eğitimİş Sendikası, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı, Mülkiyeliler Birliği yöneticileri ile CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ı ağırladı. kayıtsız kalamazdık’ Fotoğraflar: VEDAT ARIK, NECATİ SAVAŞ RTE Devrinde Şaşırtıcı Hiçbir Şey Yok AKP’li milletvekilleri, ciddi yolsuzluk ve rüşvet olaylarıyla suçlanan 4 eski bakanını akladı, şaşıracak mıydık? Hayır.. Aklama önemli mi? Evet, şu bakımdan: AKP’ye oy veren seçmen dahil milletin önemli bir çoğunluğu yolsuzluk olgusunu kabul ederken iktidarın esas sahibi, bütün sorumluluğu üzerine alarak, 4 eski bakanın aklanmasını sağladı. Meclis’te herkes biliyor ki Cumhurbaşkanı iradesini ortaya koymasaydı, 4 eski bakan bugün Yüce Divan’a gönderilecekti. RTE için hem soruşturma komisyonundaki, hem de Meclis’teki bu oylamanın sonuçları, aynı zamanda kendisi için de bir “iktidargüç testi”ydi. Cumhurbaşkanı bence bu testi geçti, parti başkanı değil ama parti içinde, Başbakan değil ama hükümet ve AKP Meclis çoğunluğu üzerinde gücünü koruyor. Ama 50’ye yakın fire de derin bir yara... AKP’li 50 kadar milletvekili, oylamaya katılamayanlarla daha da fazlası, vicdanlarının sesini dinlediler ve eski bakanları aklamadılar. Bu önemli bir sayıdır. Başbakan 4 eski bakana kendi isteğinizle Yüce Divan’a gidin dedi. Bakan eskilerinin tirtir titrediklerini varsayabiliriz Davutoğlu’nun bu isteği karşısında; ama iktidardaki esas güç sahibi ise tam tersini söyledi ve aklanmaları gerektiğini iletti. Biliyoruz ki Cumhurbaşkanı, Davutoğlu’nun açıkladığı Kamuda Şeffaflık Yasa Tasarısı’na da karşı çıkmıştı. Eski bakanlarının suçsuzluğuna kendi milletvekillerini bile inandıramamış bir iktidar var. Bunun seçmen üzerinde etkisi şüphesiz ki olacaktır. Cumhurbaşkanı, muhalefet sorun 276 oyu neden bulamadılar diyor. Hayır burada önemli olan 50 kadar AKP’li milletvekilinin neden aklama yönünde oy vermedikleri ve Beştepe’nin istekleri doğrultusunda hareket etmedikleridir. İktidar derin bir ara aldı. Bunun sonuçları, başka olumsuz etkenlerle birlikte, 7 Haziran seçim sonuçlarında görülecektir. İktidarın, yolsuzluk ve rüşvet olayını kendilerine yapılan “paralel yapı darbesinin” uyduruk gerekçesi olarak göstermesi, inandırıcılığını yitirmektedir. Ortada hükümetten atılmış 4 bakan var. Bunları o zaman neden attınız hükümetten sorusunun yanıtı havada kalıyor. Şunu da belirtelim: Meclis’in kararı, bir aklama/ aklanma değildir. Aklanma Yüce Divan’da olur. Meclis siyasi olarak 4 eski bakanın mahkeme önüne çıkmasını engellemiştir. Yani dosya açıktır. HHH Ali İsmail Korkmaz’ın katillerine verilen “kurtarma cezası” AKP adaletinin adalet olmadığını bir kez daha gösterdi. Eğer çok yüksek toplumsal duyarlık, sıkı izleme, adalet için mücedele olmasaydı, RTE’nin başbakanken kahramanlıklarına övgüler düzdüğü polislerin bu kadar ceza almaları bile mümkün olmayabilirdi! HHH 13 Ocak tarihli İktidarın Suriye Politikası Tam İflas başlıklı yazımda sorduğum soru gerçekleşiyor. Yazımdan: “ABD ve müttefikleri Esad’ın ülkeye egemen olmasını mı destekleyecek bundan sonra? Sanki öyle.” ABD “iç savaşa sürüklenen, iteklenen Irak ve Suriye gibi ülkelerde devlet yapısının güçlendirilmesi” yönünde politikaya yönelecek “büyük olasılıkla.. “Aslında ABD gibi ülkelerde düşünce kuruluşlarında, hukuk ve düzenin bu ülkelerde yeniden tesisi görüşü aylardır tartışılıyor.” Cihatçı evrensel terörü “bu devletlerin yeniden ülkelerine egemen olmalarıyla; sistemin, düzenin yeniden kurulmasıyla” önleyebilirler. HHH ABD, Suriye uçaklarının IŞID’i bombalamasına destek çıktı. New York Times, ABD’nin Esad’ı destekleme politikasına yöneldiğini duyurdu. Ankara’nın öncelikli hedefi Esad’ı yıkma politikası iflas etti. Esad’ı yıkmak, IŞİD ve benzeri örgütlerin Suriye ve Irak’ta egemenliklerini sadece güçlendirir. Bu kadar basit bir gerçeği Ankara görmek istemedi. Bu bile Ankara’nın Esad mı IŞİD mi ikileminde, IŞİD’i tercih ettiğinin dışa vurumuydu. Ankara’dan ciddi bir 180 derece dönüş bekliyorum. Aman dikkat, sert virajda araba devrilmesin! FOTOĞRAF DAVASI Hollandalı gazeteci beraat etti İstanbul Haber Servisi Özgür Radyo Genel Koordinatörü Füsun Erdoğan’ın yargılandığı davada fotoğraf çektiği gerekçesiyle geçen günlerde Türkiye’den ayrılırken Atatürk Havalimanı’nda yakalanarak mahkemeye çıkarılan Hollanda vatandaşı gazeteci Mehmet Ülger beraat etti. Mahkeme, suçun unsurlarının oluşmadığını kaydetti. İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan gazeteci Mehmet Ülger ve avukatı Efkan Bolaç katıldı. Duruşma salonunda telefondaki fotoğraflar için bilirkişi de hazır edildi. Bilirkişi, telefonda bulunan fotoğrafları açamadığını, telefonunun belleğine ulaşamadığını belirtti. Gazeteci Ülger de, fotoğrafları çekerken özel bir kastı olmadığını kaydederek, “Jandarmanın etten duvar oluşturması dikkatimi çekmişti. Bulunduğum yerden de mahkeme heyetini görmedim. Duruşma da başlamamıştı” dedi. Avukat Bolaç ise dava dosyasında fotoğrafların bulunmadığını belirterek, davanın açılmamış olması gerektiğini savundu. Dava dosyasını karara bağlayan mahkeme de, hakkında ses ve görüntülerin kayda alınması suçuyla dava açılan Ülger’in suç kastının bulunmadığı, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına karar verdi. Gazeteci Ülger, Özgür Radyo Genel Koordinatörü Füsun Erdoğan ve Atılım Gazetesi yazarı Bayram Namaz’ın tutuklu bulunduğu davanın 24 Eylül 2013 tarihli duruşmasına Hollanda Basın Konseyi üyesi olarak gözlemci sıfatıyla katılmıştı. Ülger’in telefonuna duruşma sırasında fotoğraf çektiği gerekçesiyle el konulmuştu. Ülger hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ses ve görüntüleri yetkisiz olarak kayıt alma suçundan 6 ay hapsi istemiyle dava açılmıştı. Ancak Ülger Hollanda’da ikamet ettiği için kendisine tebligat yapılamadı. Geçen günlerde Türkiye’ye gelen Ülger, Hollanda’ya dönerken Atatürk Havaalanı’nda yakalanarak Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirilmişti. Poyrazköy davasında tanık olarak dinlenen polisler CD’lerin imajlarını teknik imkânsızlıktan ve uzun sürdüğü için almadıklarını söyledi İstanbul Haber Servisi Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve amirallere suikast dosyalarının birleştiği 85 sanıklı Poyrazköy davasında, emekli Binbaşı Levent Bektaş’ın ev aramalarına katılan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler tanık sıfatıyla ifade verdi. Tanık polisler ev aramasında teknik imkânsızlık nedeniyle imaj alınmadığını savundu. İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya, aralarında emekli Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de bulunduğu 32 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Mahkeme başkanı duruşmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kumpas iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında “Kafes eylem planlarının” bir nüshasını istediğini, mahkemenin de gönderdiğini belirtti. Başkan, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kasımpaşa Askeri Savcılığı’nın kazılarda elde edilen mühimmatların bir kısmının Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmesini istediğini belirtti. Emekli Tuğamiral Şafak Yürekli duruşmada söz alarak “Yargılamanın en kısa sürede tamamlanmasını ve adaletin tecelli etmesini talep ediyoruz” dedi. Kurmay Albay Hüseyin Hançer de “Askeriye içine çöreklenmiş çetenin pususuna maruz kaldık. Dönemin TEM Şube Müdürü Yurt Atayün’ün huzurunuzda tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum” diye konuştu. Duruşmada halen İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’nde görevli ve dava sanıklarından emekli Binbaşı Levent Bektaş’ın evinde yapılan aramaya katılan polisler Hayrullah Balcı ve Sadi Yıldırım tanık sıfatıyla ifade verdi. Hayrullah Balcı, Bektaş’ın evinde ele geçirilen CD’lerin içeriğini bilmedikleri için incelemek üzere TEM Şube’ye götürüldüğünü söyledi. Balcı, “O zaman teknolojik imkânı olmadığından ve çok zaman aldığı için arama yapılan yerde imaj alınmıyordu” dedi. İstanbul TEM Şube Müdürlüğü Sol Büro Amirliği’nde çalışan polis Sadi Yıldırım, CD’lerin üzerine imza attırarak torbaya koyduklarını belirterek “Doğruyu söylemek gerekirse oradaki torbanın mühürlü olup olmadığını hatırlamıyorum” diye konuştu. Mahkeme heyeti, Levent Bektaş’ın evinde ele geçirilen dijitallerle Kadıköy ÇYDD’de el konulan hard disk ile ilgili raporların gönderilmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na yazılan yazının cevabının beklenmesine karar verdi. Mühimmatların Kara Kuvvetleri’ne iadesine ilişkin ise mühimmatlar hakkında son karar ile birlikte değerlendirme yapılacağının ve muhafazasına devam edilmesi gerektiğinin bildirilmesine hükmetti. Tüm sanıklar hakkındaki yurtdışı çıkış yasağını kaldıran mahkeme, duruşmayı 27 Mayıs’a erteledi. Komik savunma duğuna inandıklarını kaydeden Altınkaynak, “Asla hiçbir baskı ve tehdidi kabul etmiyoruz, Cumhuriyet gazetesinin arkasındayız. Her konuda CHP örgütleri olarak, ilçe başkanları, yurtseverleri ve aydınları olarak özgürlük meşalesinin Türkiye’nin, İstanbul’un bir noktasında Cumhuriyet gazetesinin içinde sürekli yanmasını ve ışık vermesi için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir ve yönetim kurulu üyeleri, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Musta fa Selmanpakoğlu’yla birlikte vakfın kadın komisyonu üyeleri, Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Erdal Eren ve yönetim kurulu üyeleri ile CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ü ziyaret etti. Ziyaretlerde, desteklerini ifade ettiler. Ağır bir sonuç ABD Suriye Anlaşmaya Doğru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği 10. Konferansı’na katıldı. (Fotoğraf:AA) Çok zaman alıyormuş Erdoğan’a göre herkes terörist SİBEL BAHÇETEPE Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’da Charlie Hebdo dergisinden “malum dergi” diye söz ederek “İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek nasıl terörse, insanlık kutsallarına saldırmak, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür” dedi. Hilton Bomonti Otel’de dün TBMM’nin ev sahipliğinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği (İSİPAB) 10. Konferansı’na katılan Erdoğan, İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapıldığını söyledi. DEAŞ diye bir terör örgütünün çıktığını ve İslam adına Müslüman öldürdüğünü, örgütün böyle bir yetkiyi nereden aldığını sormak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesinin şart olduğunu ifade etti. Fransa’da Charlie Hebdo dergisine yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Fransa’daki olay ki bu malum dergi, bizim sevgili peygamberimize yönelik hakaret içeren bu karikatürleri yapmak suretiyle bir tahrik unsuru oluşturmuştur. Bunu kimse fikir özgürlüğü kapsamında ifade edemez” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Hiç kimse çıkıp da buna HAKAN DİRİK İZMİR İzmir’deki Askeri Casusluk davası sanıklarının DNA ve parmak izleri alınacak. 357 sanıklı davada, sanıkların söz konusu verileri dijital verilerdeki izlerle karşılaştırılacak. Davanın dünkü duruşmasının ardından ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, bazı sanık avukatlarının istemi doğrultusunda sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramalara katılan polislerin “tanık” olarak dinlenmesine karar verildiğini açıkladı. Kamera görüntülü kol saatinin içindeki görüntülerin askeri alanda çekilip çekilmediği, görüntülerdeki seslerin kime ait olduğuna yönelik tespit yapılması talebinin reddine karar verildi. Mahkeme heyeti, ayrıca Genelkurmay Başkanlığı’ndan, davanın temelini oluşturan dijital Pandora veritabanıyla ilgili bilirkişi raporunun istenmesine karar verdi. sanata kurşun, basına kurşun, özgür düşünceye, ifade özgürlüğüne kurşun demedi. İfade özgürlüğü bahanesinin ardına saklanarak İslam peygamberini resmeden çirkin karikatürler çizenler, aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır. İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür. ” Etiyopya ziyareti için Türkiye’den ayrılmadan önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, soruları yanıtladı. “Dört eski bakanla ilgili yapılan Yüce Divan oylamasında AKP’den fireleri nasıl değerlendirdiği” yönündeki soruya Erdoğan, “Bu soruları yöneltenler acaba birincil mahkemenin takipsizlik kararlarını niçin görmezden gelirler, orası mahkeme değil mi? Orası yargı değil mi? Muhalefet önergeleriyle bu işin peşini kovalamaya gayret ediyor, attıkları bütün adımlarda ve orada yaptıkları bütün mücadelede sonuç, 4 bakan arkadaşımızın Yüce Divan’a gitmemesi istikametindedir. Sadece buna ‘Hayırlı olsun’ demek yeterlidir diye düşünüyorum” yanıtını verdi. Genç işçi öldü, biri yaralı Türkiye’ye Azadiya Welat cezası Haber Merkezi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kürtçe çıkan Azadiya Welat gazetesi sayılarının Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde yasaklanmasını ifade özgürlüğünün ihlali olarak gördü, Türkiye’ye toplam 10 bin 400 Avro ceza verdi. İMC TV’nin haberine göre, 2007’de Cezaevi Eğitim Komisyonu gazeteyi inceleyecek personellerinin bulunmaması ve tercümana tercüme ettiremeyecek olmalarını gerekçe gösterip, Ceza İnfaz Kanunu’na dayanarak tutuklulara gazete vermeme kararı almıştı. 13 tutuklu, AİHM’e başvuruda bulunarak Türkiye’yi şikâyet etmişti. AİHM, dünkü kararla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü maddesinin ihlal edildiği kanaatine vararak Türkiye’yi 13 tutukluya tazminat ödemeye mahkum etti. YASİN HAYAL İFADE VERDİ İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, davanın sanıklarından Yasin Hayal tanık sıfatıyla ifade verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Gökalp Kökçü tarafından yürütülen soruşturmada Hayal’in tanık sıfatıyla ifadesine başvuruldu. Soruşturmayı yürüten savcıya yaklaşık 3 saat ifade veren Hayal, işlemlerinin ardından tekrar cezaevine götürüldü. Bugüne dek soruşturmada ifade veren ve daha sonra haklarında yakalama kararı çıkarılan polisler Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Ercan Demir “cinayette ihmalleri olduğu” gerekçesiyle tutuklandı. n İstanbul Haber Servisi İhmal yine işçinin canını aldı. Ümraniye Tantavi Mahallesi Menteşeoğlu Caddesi’ndeki bir binanın dış cephe izolasyonunda çalışan Doğan Yurttapan (20), dengesini kaybederek 5 metre yükseklikten beton zemine düştü. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan genç işçi, kurtarılamadı. Beyoğlu’nda da bulunan bir inşaattın önünde yapılan kazı çalışması sırasında toprak kayması meydana geldi. İnşaatta çalışan 40 yaşındaki Ramazan Altun beline kadar kayan toprağın altında kaldı. Acılar içinde feryat eden Altun, itfaiye ekiplerinin 30 dakikalık çalışması sonucu kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Kepçe oturma odasına girdi Sanıkların DNA ve parmak izleri alınacak n İstanbul Haber Servisi Şişli’de, temel kazma çalışması yapan inşaat kepçesinin operatörü, yan binada bulunan Ayşe Yılmaz’a ait bodrum kattaki evin duvarını yıktı. Olay meydana geldiği sırada evde kimsenin olmaması muhtemel can kaybını önledi. Eşyalar kullanılamaz hale geldi. Daha sonra işçiler evin oturma odasındaki eşyaları dışarıya çıkarıldı. Bir kişiye 693 bin lira n ANKARA (AA) Şans Topu’nda 5 + 1 bilen 1 kişi, 693 bin 912 lira kazandı. Numaralar 5, 6, 15, 17, 22 ve artı 8 oldu. 5 bilenler 4 bin 956, 4 + 1 bilenler 332, 4 bilenler 35, 3 + 1 bilenler 20, 3 bilenler 4 lira, 2 + 1 bilenler 5 lira ve 1 + 1 bilenler 3 lira otuzar kuruş ikramiye alacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle