27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2015 PERŞEMBE 14 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Obama son iki yılı için Kongre’ye meydan okuyup ekonomi programıyla Cumhuriyetçileri şoke etti Muzaffer ‘topal ördek’ Dış Haberler Servisi ABD Başkanlığı’na vedasına 2 yıl kalan Barack Obama geleneksel “Birliğin Durumu” hitabını “zafer konuşmasına” çevirdi ve sonbaharda Kongre’nin iki kanadını ele geçiren Cumhuriyetçilere meydan okudu. Huffington Post’a “orta sınıf savaşçısı tam gaz”, NYT’a “dikbaşlılıkla gündem dayatıyor” manşeti attıran Obama, “Tekrar ortaya çıkan üzücü Yahudi karşıtlığına karşı duruyoruz. Çoğu barışa bağlı Müslümanların incitici şekilde tek tipleştirilmesini reddediyoruz. İfade özgürlüğü ve siyasi mahkumları savunuyoruz, kadınlara, dini azınlıklara, eşcinsellere, biseksüel ve cinsiyet değiştirenlere zulmü kınıyoruz. Bunları sadece doğru oldukları için değil, bizi güvenli kıldığı için yapıyoruz” dedi. 2008’den beri kapatamadığı Guantanamo için “Teröristlerin yeni eleman kazanmaya gerekçesini mahkum başına 3 milyon dolar harcayarak açık tutmak anlamsız” uyarısı yaptı. IŞİD’i durdurduklarını, yok etmek zaman alacaksa da başaracaklarını anlatan Obama, eski kararın süresi dolduğundan, Kongre’nin IŞİD’e karşı güç kullanımı yetkisi veren yeni karar çıkarmasını istedi, “Pakistan’daki okuldan Paris sokaklarına tüm terör mağdurlarının yanındayız” dedi. İran’la müzakere sürerken Kongre yaptırım kararı çıkarırsa veto edeceğini, Küba’ya yaptırımı kaldırma vaktinin geldiğini söyleyen Obama, ekonomi mesajlarıyla Cumhuriyetçileri “Sınıf savaşları çıkartıyor” dedirterek hop oturtup hop kaldırdı. “Ekonomik krizin gölgesi kalktı” diyen Obama, “orta sınıfın hayrına” yıllık geliri 500 bin dolardan fazla çiftlere verginin yüzde 20’den 28’e yükseltilmesi, varlıkları 50 milyar doları geçen 100 mali firmaya ek vergi, bunun geliriyle çalışan ailelerin ücretli hastalık, annelik ve çocuk bakımı iz Aday olmak esprisi... nine çıkması, asgari ücretin yükseltilmesi, 2 yıllık yüksekokulların lise gibi ücretsiz olması, bölgesel yüksekokulların maliyetinin sıfıra indirilmesini önerdi. Cumhuriyetçiler bunları şoke halde dinlerken “Bir kez daha başkan adayı olmayacağım” diyen Obama, alaycı alkışlar ve yuhalamalar üzerine ekledi: “Olmayacağım, çünkü zaten iki seçimi de kazandım.” Ve kahkahalar yükseldi. ‘Medeniyetler İttifakı’nın Esrarları İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Rafael Mendivil Peydro’dan bir mektup aldım…. Büyükelçi “Medeniyet İttifakı’nın rafa kaldırılması”na ilişkin Türk basınında ezcümle çıkan haberlere tepki gösteriyor. İspanya Başbakanı Rajoy’un bu yılki “VI. Hükümetlerarası Zirve’yi iptal etmek istediği” ile ilgili haberler kısaca asılsızdır… diyor. Ama zirvenin ne zaman olacağına dair bir takvim vermiyor... Yanı sıra Büyükelçi “Medeniyetler İttifakı’nın İspanya’nın Ulusal Güvenlik Stratejisi’nden çıkartıldığına” dair haberlere de anlaşılan içerlemiş. Meğer geçen aralık ayında İspanyol Parlamentosu’nda görüşülen “İspanya’nın Yurtdışı Eylem Stratejisi”nde konuya atıf yapılmışmış… Neymiş o atıf? “İspanya ile Türkiye bugün BM bünyesindeki ‘Medeniyetler İttifakı’nı birlikte himaye etmiştir ve Türkiye, İspanya’nın birlikte senelik zirve düzenlediği az sayıdaki ülkelerin arasındadır. Bu nedenle, siyasi, ekonomik ve bölgesel Akdeniz vizyonunda, Türkiye İspanya’nın stratejik bir ortağıdır” diyor basınımızda ortaya atılan iddiaları yalanlamak için dayanak gösterilen “İspanya’nın yurtdışı eylem strateteji” belgesi… Sosyal demokrat başbakan Zapatero döneminde başlatılan “Medeniyetler İttifakı”nın, mevcut Rajoy hükümeti tarafından oysa 2013 yılında “ulusal güvenlik stratejisinden” çıkartıldığı İspanyol basınında uzun uzadıya çok yazılıp çizilmişti… İspanya’nın en güvenilir internet gazetelerinden “El Confidencial”un örneğin o dönemde yaptığı bir haberi duruyor önümde... Medeniyetler İttifakı’nın “İspanya’nın ulusal güvenlik stratejisinden çıkartıldığını” ayrıntılarıyla veren haber: “Medeniyetler İttifakı’na elveda/ Adios a la Alianza de Civilizaciones” başlığını (31/3/2013) taşıyor. Muhafazakâr gazete ABC’den gene… “Medeniyetler İttifakı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nden yok oldu/La alianza de Civilizaciones desaparece de la Estrategia de Seguridad Nacional” başlıklı bir başka haber (1/06/2013) hemen karşımda duruyor. Örnekler böyle çoğaltılabilir... İspanya Büyükelçisi, Türkiye’de bizim haberyorumlarımıza kaynak oluşturan bu söz konusu “ulusal güvenlik stratejisi” yerine bize farklı bir belgeyle (“yurtdışı eylem stratetejisi”) yanıt vermiş. Bunu, İspanya’da Medeniyetler İttifakı’nın önemini yitirmediğinin kanıtı olarak kabul etmemizi istemiş… Peki ne denmiş Büyükelçi Peydro’nun sunduğu belgede: “İspanya ile Türkiye, ‘Medeniyetler İttifakı’nı... himaye etmiştir...” “Himaye etmektedir”/ “etmeye devam edecektir” değil… “Bağlantı” özetle geçmişle ve kısa bir atıfla sınırlı tutuluyor. Medeniyetler İttifakı’nın önemini yitirmediğine dair bizim şimdi bu ifadeye tutunmamız lazım… “Büroratik nüanslar” ötesinde, Başbakan Rajoy’un “Medeniyetler İttifakı” karşısındaki tavrı şimdiye değin hep dalgalı ve araçsal olageldi. İspanya’nın Başbakanı iktidar yılları öncesinde projeyi küçümsüyordu. Küçümseme ötesinde dalga geçiyordu. Muhalefet yıllarında yaptığı “Medeniyetler İttifakı şaka gibi”, “yalnız propaganda”, “kimsenin umurunda olmayan aldatmaca” açıklamaları arşivlerde duruyor. Rajoy ne var ki iktidar olunca kavramın yararlarını keşfediyor. Eski sert pozisyonundan Udönüşü yaparak; “Medeniyetler İttifakı” hakkındaki kesin yargılar telaffuz etmekten imtina ediyor. Niye? “Medeniyetler ittifakı” bağlantısı çünkü İspanya’nın İslam dünyası ile ‘piar’ında başarılı ve güçlü koz olarak kullanılıyor. Türkiye’nin de aday olduğu 20152016 BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için BM oylamasında misal! bu “Medeniyetler İttifakı” sermayesi, Madrid’in Müslüman dünyadan sempati toplamasına yarar sağlıyor. Kıvrak ve başarılı piar’ıyla İspanya arzuladığı koltuğu elde ediyor; “ittifak”ın diğer eşbaşkanı Türkiye hüsrana uğruyor. Rajoy yıllarında “ulusal güvenlik stratejisinden” çıkartılıp, “yurtdışı eylem stratejisine” sokulan (indirgenen?) “ittifak”ın; MadridAnkara ilişkilerinde de hâlâ belli ki vitrinde sakınılan bir yeri var. “ABC” gazetesinden bir blogcu, Erdoğan’la geçen yıl Ankara metrosunu açan Rajoy’un “Medeniyetler ittifakı” üzerinde çizdiği bu zik zaklara örneğin şu açılımı getiriyor: “Tüm İspanyol hükümet başkanlarını Türkiye’ye (ve medeniyetler ittifakına!) bu kadar bağlayan ne var? Kuşkusuz ticaret… Bir ayağı Avrupa; bir ayağı Asya’da olan 76 milyonluk ülkede İspanyol şirketlerinin talip olmak istediği haliyle çok altyapı, askeri yatırım var…” “Medeniyetler İttifakı” bu sebeple gerçekte bir “hızlı trenler” ve “metrolar ittifakına” indirgenmiş durumda! On yıllık mazisi olan projenin, “medeniyetler çatışmasını yumuşatmak” bağlamında somut hiçbir katkısına tanık olmadık. 2006’daki ilk karikatür krizinde hiç olmazsa Zapatero ile Erdoğan, International Herald Tribune’da ortak tavır benimseyerek; uluslararası topluma birlikte barış, sükunet çağrıları yapmıştı. Son “Charlie” olayından sonra; bu kez RajoyErdoğan ikilisinden benzer bir “ortak çıkış”, “ortak ses” yükselebildi mi? 2000’ler başında “İslam dünyasına model” gösterilen çizgisinden farklı bir profile bürünen Erdoğan’la İspanya Başbakanı bugün ortak bir çağrı yapabilir mi? Yapabiliyorlarsa neden yapmıyorlar? Obama’nın orta sınıf açılımını Biden (solda) takdirle karşılarken, Temsilciler Meclisi Başkanı Boehner’in (sağda) yüzünün ifadesi ve rengi bozuldu. (REUTERS) Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner misilleme olarak İsrail Başbakanı Benyamin (Bibi) Netanyahu’yu İran karşıtı konuşma yapması için Kongre’ye davet etti, Bibi de kabul etti. Beyaz Saray’dan buna buz gibi bir tepki geldi: “Bir ülkenin lideri gideceği ülkenin liderini haberdar eder. Bu yapılmayarak diplomatik protokol ihlal edildi. Obama ile görüşüp görüşemeyeceği Netanyahu’nun ne mesaj vereceğine bağlı.” Kongre ile İsrail krizi Madrid ‘adios’ demişti Rus casus gemisi Havana’da. ABD ile Küba masaya oturdu n ABD Başkanı Barack Obama ile Küba Devlet Başkanı Raul Castro’nun normalleşme kararının ardından tarihi görüşmeler Havana’da başladı. ABD heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Roberta Jacobson, Küba heyetine dışişleri yetkilisi Josefina Vidal’in başkanlık edeceği görüşmelerde, elçiliklerin karşılıklı açılması, göçmen meseleleri, ambargonun ve seyahat yasaklarının kaldırılması ele alınacak. Kısa vadede anlaşma beklenmiyor. Görüşmelerle eşzamanlı olarak ziyareti önceden açıklanmamış bir Rus casus gemisinin Havana Limanı’nda demirlemesi dikkat çekti. İçişleri Bakanı Cazeneuve (solda) ve Başbakan Valls’ın (sağda) katıdığı törenle Fransız vatandaşı yapılan Malili Müslüman göçmen Bathily, pasaportuyla poz verip “Yaşasın özgürlük, yaşasın dostluk, yaşasın dayanışma, yaşasın Fransa” dedi. Cazeneuve’ün, “Barış ve hoşgörü İslamının kahramanı” diye takdim ettiği Bathily, saldırıya uğrayan Yahudi marketinde 15 müşteriyi soğuk hava deposuna saklayarak kurtarmıştı. (AFP) İfade özgürlüğü konusunda Kerry ile Karadavi farkı Dış Haberler Servisi Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Hz. Muhammet karikatürleri gerekçesiyle uğradığı katliama peygamberli kapakla yanıt vermesinin yarattığı tartışmalar, özgürlükler ekseninde dünyadaki bölünmeyi keskinleştiriyor. ABD Dışişleri John Kerry basın özgürlüğünün daha fazla kuşatma altına alındığını belirtirken, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf Karadavi BM’ye “dine hakaretin yasadışı hale getirilmesi” çağrısı yaptı. ABD Dışişleri’nin gazeteciler konferansında konuşan Kerry, “İster kalem, ister kamera, ister mikrofonla simgeleştirilsin, basın özgürlüğü maksatlı biçimde kuşatma altına alındı. Çünkü bazı insanlar, bazı gruplar ve hatta hükümetler hakikatin ne olduğunu dayatmak, tanımlamak; bizim hakikat diye bildiğimizi ise saklamak istiyor” dedi. “Elbette bunun olmasına izin vermeyeceğiz, veremeyiz” diye ekledi. Kerry, dünyada 2013’te 73, 2014’te 60 gazetecinin öldürüldüğünü belirtip IŞİD ve Yemen El Kaide’sinin öldürdüğü ABD’li gazetecilere de atıf yaptı. Müslüman Kardeşler’in akıl hocası 88 yaşındaki Karadavi’nin liderliğindeki Müslüman Âlimler Birliği ise BM’den peygamberler için “koruma” istedi. İslam ülkelerini BM’ye tasarı sunmaya davet eden Birlik, “dine, peygamberlere ve kutsal yerlere hakareti yasaklayan yasa” talep etti. Charlie Hebdo’ya yönelik “protestoların sürmesi ama şiddete başvurulmaması” çağrısı da yinelendi. Boko Haram lideri meydan okudu Fransa’dan terörle savaşa 2680 eleman Dış Haberler Servisi Fransa’yı 79 Ocak’ta sarsan terör saldırılarında Yahudi marketini basan Amedy Coulibaly’den 15 müşteriyi soğuk hava deposuna saklayarak kurtaran Malili Müslüman genç Lassana Bathily, törenle Fransız vatandaşı yapıldı. Başbakan Manuel Valls ve İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve’ün katıldığı törenle Bathily’ye Fransız pasaportunun yanı sıra Cumhurbaşkanı François Hollande’ın mektubu ve bir madalya takdim edildi. Vatandaş olması için yüz binlerin kampanya yürüttüğü 24 yaşındaki Bathily, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, “Fransa beni kahraman yaptı. Ancak bence bir kahraman değilim, ben Lassana’yım ve kendim olarak kalacağım” mesajı verdi. Dün terörle mücadele önlemlerini sıkılaştırdıklarını açıklayan Valls, terör şebekeleriyle bağlantılı 3 bin kişiyi izlemeleri gerektiğini, bunun için 2018’e dek 1100’ü polis istihbaratı için olmak üzere terörle mücadelenin hem güvenlik hem adalet birimlerine 2680 eleman alacaklarını ve 425 milyon Avro harcayacaklarını duyurdu. 5 yılda işten çıkarılacak 25 bin 800 savunma elemanından 7500’ünün kalmasına karar verildi.Güvenlik güçlerini daha iyi silahlanacak, tüm zanlıları kapsayan bir veri tabanı oluşturulacak. Türkiye’yi sorgulayan sorular üzerineyse Cazeneuve ve Dışişleri Bakanı Laurent Fabius “Terörle mücadelede Türkiye ile iyi, yakın ve sıkı işbirliği içinde olduklarını” söyledi. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ABD’nin Cumhuriyetçi kanalı Fox News’a dava açmaya hazırlanıyor. Fox’un Paris’teki Müslüman göçmen varoşlarının polis ve hükümet için “girilemez bölge” olduğu, “şeriatla yönetildiği” yönünde yayın yapması üzerine Hidalgo “Bize hakaret edilip imajımız zedelenirse, dava açmamız gerekir. O sözlerin geri alınması için sanırım mahkemeye gideceğiz” dedi. İşlevsel UDönüşü n Nijerya’daki radikal İslamcı Boko Haram’ın lideri Ebubekir Şekau, ocak başında Baga’da 2 bin insanın katledilmesini üstlendi. Şekau, YouTube’tan yayınlanan videoda, “Baga halkını öldürdük. Allah’ın talimatlarını yerine getirdik” dedi. Çad, Cameron ve Nijer liderlerine ise “Afrika kralları. Bana şimdi saldırmanız için meydan okuyorum. Hazırım” diyerek meydan okudu. Bu hafta düzinelerce vatandaşını kaçırdıkları Kamerun lideri Paul Biya’yı korkaklıkla suçlayan Şekau, Nijer lideri Muhammed Yusuf’u ise Charlie Hebdo katliamına taziyeleri yüzünden yüklendi: “Bu senin işin mi? Vah, vah, vah! Muhammed Yusuf göreceksin..” Paris’ten Fox News’a dava 425 milyon Avro’luk paket ABD Kongresi üyeleri Charlie Hebdo ile dayanışma için kalemlerini kaldırdı. (Fotoğraf: REUTERS) Hitler pozu PEGIDA liderini istifa ettirdi Dış Haberler Servisi Fransa’daki Charlie Hebdo katliamının ardından İslam karşıtı hissiyatın yükselmesi kaygıları artarken, Almanya’daki “Batı’nın İslamlaştırılmasına Karşı Vatansever Avrupalılar Hareketi’nin (PEGIDA) aşırı sağcı karakteri ortaya serildi. PEGIDA’nın hırsızlık ve uyuşturucu bulundurma suçlarından mahkumiyetleri olan ve göçmenleri “koyun”, “pislik” ve “çöplük” diye aşağılayan liderlerinden Lutz Bachmann’ın, Nazi lideri Adolf Hitler kılığında çekilmiş fotoğrafları ve göçmenler hakkında ırkçı yorumları ortaya çıktı. Fotoğraf ve yorumları “şaka” diye niteleyen ve basında manşet olmasının ardından silen Bachmann, hükümetin kınaması ve hakkında savcılık soruşturması açılması üzerine PEGIDA’nın lider kadrosundan istifa etti. Olay Dresden Morgenpost’un bir okurunun, PEGIDA gösterilerinin başladığı 20 Ekim tarihinden bir ay kadar önce 19 Eylül’de Facebook’ta kapalı bir grupta yer alan koda Bachmann’ın büyük harflerle “HAKİKİ BİR SAVAŞ SIĞINMACISI YOKTUR” yazdığı belirtildi. Bir başka vakada, Bachmann kendisini Hitler tarzı bıyık ve saçlarıyla altında “O tekrar burada” yazan fotoğraflarla gösterdi. Bachmann gazeteye fotoğrafı komedyen C. M. Herbst’in sitesindeki duvara gönderdiğini söyleyip “O fotoğrafı komedi kitabı olan ‘O Tekrar Burada’nın yayını nedeniyle gönderdim. Bazen kendini ti’ye almak gerekir” dedi. Göçmenlerin “sosyal yardım ofislerinde pislik gibi davrandığı, memurları bu hayvanlardan korumak için güvenlikçi gerektiği ” sözleri sorulunca, yorum yapmadan geçiştirdi. Çıkan haberler üzerine Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Bachmann ve taraftarlarını “Siyasetin içinde olup Hitler pozu veren ya tümden ahmaktır ya da Nazi’dir. Akıllı insanlar ahmakların, namuslu insanlar da Nazilerin takipçisi olmaz” diye kınadı. Dresden savcılığı da “halkı nefrete kışkırtmaktan” soruşturma açtığını duyurdu. ‘Metrolar ittifakı’ Türkiye’den kaçtı IŞİD kolu kurdu n Pakistan güvenlik güçleri Lahor kentinde IŞİD’in Pakistan kolunun lideri olduğuna inanılan Yusuf Selefi ile iki işbirlikçisini yakaladı. Yetkililer, Pakistan’da cihatçı toplayıp Suriye’ye götüren Selefi’nin, 5 ay önce Suriye’den Türkiye’ye geçerken yakalandığını, ama bir şekilde Türkiye’den kaçmayı başarıp Pakistan’a geldiğini ve IŞİD kolunu kurduğunu söyledi. İşbirlikçilerinden imam Hafız Tayyip Suriye’ye gönderdiği Pakistanlı başına IŞİD’den 600 dolar alıyormuş. ‘Şaka’ diyerek savundu Alman istihbarat servislerinin Bachmann dahil PEGIDA liderlerinin hedef alınacağı istihbaratı üzerine geçen pazartesi Dresden’deki 13’üncü gösteri iptal edilmişti. nuşmaların ekran görüntülerini gazeteye yollamasıyla ortaya çıktı. Kullanıcı, bir kasabın oğlu olan 41 yaşındaki grafik tasarımcısı Bachmann ile temasını, “Kendi görüşlerine katılmayan diğer insanlar hakkında aşağılayıcı konuştu. Meydan okuduğumda profilimi bloke etti” diye aktardı. Yerel bir sığınmaevi hakkındaki bir konuşma ‘Ya ahmak ya da Nazi’ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle