27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 AP Türkiye raportörü Piri, Cumhuriyet’in hedef gösterilmesini gündeme getireceklerini açıkladı: Öncelik basın özgürlüğüdür DUYGU GÜVENÇ ANKARA Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, yayımladığı ilk Türkiye raporunda, “Türk hükümetinin basın özgürlüğünü öncelikle ele alması ve çoğulculuğu uluslararası standartlarda garantileyen yeterli yasal çerçeveyi sağlaması gerektiğine güçlü şekilde inanır” dedi. Piri, raporunun ilk olarak 20 Ocak’taki Dış İlişkiler Komitesi’nin toplantısında tartışılacağını ve Cumhuriyet gazetesinin, hükümet tarafından hedef gösterilmesini de gündeme getireceğini söyledi. Piri’nin komisyonlarda görüşüldükten sonra parlamentoda onaylanacak 35 maddelik raporunda, ifade ve basın özgürlüğü için 2 ayrı başlık ayrıldı. Piri, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada gazetecilere yönelik tutuklamalara ve baskı örneklerine isim isim yer vermediğini ve raporun da geçen hafta teslim edildiğini belirterek, “Biz Türkiye’de hep bir özel durumdan söz ediyoruz ama bence bu artık özel bir durum olmaktan çıktı. Maalesef, bu yıl artan bir durum var ve ben de tüm olanları raporumda yansıtmaya çalıştım” dedi. Piri raporunda ise hükümete basına yönelik tutumu nedeniyle şu çağrıyı yaptı: “Türk hükümetinin basın özgürlüğünü öncelik EFJ: Yürüyüşe katılıp sansür uygulamak akıl almaz Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Başkanı Mogens Blicher Bjerregaard, “Türkiye’nin Başbakanı Davutoğlu Paris’te İfade Özgürlüğü yürüyüşüne katılırken, Charlie Hebdo ile dayanışma sergileyen gazetelerin ve gazetecilerin sansürlenmesi akıl almaz” dedi. Bjerregaard, Türk yetkililere gazetecilerin güvenliği ve ülke genelinde ifade özgürlüğü için çabalarını artırması gerektiğini söyledi. le ele alması ve çoğulculuğu uluslararası standartlarda garantileyen yeterli yasal çerçeveyi sağlaması gerektiğine güçlü şekilde inanır, Türk hükümeti tarafından sosyal medyaya erişimin kısıtlanmasına, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlayıcı yaklaşımını ve medya çıktılarına ve gazetecilere uyguladığı baskıyı üzüntüyle karşılar.” 14 Aralık’ta gazetecilerin ve medya temsilcilerine yönelik operasyondan üzüntü duyduğunu da belirten Piri, “Serbest ve çoğulcu basın, bağımsız yargı gibi demokrasinin en önemli parçasıdır” dedi. Soruşturmalarda geniş ve şeffaf bilgi, delillerin ve savunma hakkına tam erişimin sağlanması ve delil ve savunma haklarına tam erişimin gecikmeksizin verilmesini isteyen Piri, durumun, “makul şüphe dışında” ele alınması çağrısında da bulundu. AB’nin Türkiye’ye katkısında en önemli araçlardan biri olan Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) çerçevesinde Türkiye’nin, 20142020 yılları arasında 4 milyar 453 milyon Avro alması öngörülüyor. Ancak AP’nin ifade ve basın özgürlüğüne yönelik baskıyı eleştirdiği önceki günkü kararında Türkiye için vaat edilen 4.5 milyar Avro’nun risk altında olduğu ortaya çıktı. Kararda, “finansal yardım” ile katılım öncesi stratejide “genel bir ilerleme görülmesi” gerektiğine işaret edilerek bu alanlar, “Temel haklar ve özgürlükler” olarak sınırlandı. Piri, bu kararda AP’nin ilk defa IPA II fonlarının kullanımına işaret ettiğini belirtti. Piri, “Ben raporumda fonların arttırılmasını istedim ancak Hollanda Parlamentosu, Türkiye için IPA yardımlarının askıya alınmasına karar verdi. AP içerisinde benzer düşünenler de var ve bu tutum da karara yansıdı” dedi. Piri’nin raporundan satır başları ise şöyle: l Çoğulculuğu, kapsayıcılığı ve toleranslı toplum için yeni bir anayasa gerekli ve bu yeni anayasa siyasi yelpazeyi ve toplumu kapsamalı. l Hükümeti, Kürt sorununun çözümü konusunda güçlü bir şekilde desteklerken Kürtlere yönelik sosyal, kütlürel, politik hakları genişletmesini teşvik eder. l Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yolsuzluk Algı Endeksi 2014 sonuçlarında, Türkiye’nin 64’üncü sırada yer alarak hızlı bir yükselişte olduğuna işaret ederek, hükümetin yolsuzluk iddialarına karşı reaksiyonunu üzüntüyle karşılar. l Ergenekon ve Balyoz davalarınPiri raporunda da araştırmalardaTürkiye’de yüksek ki yanlışı ortadüzeydeki siyasi kuya çıkartmasıtuplaşmadan endişe nı memnuniyetduyduklarını belirtti. le karşılar. Erdoğan’dan ‘tahrik’ yakıştırması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetemize yönelik saldırıları destekleyici ifadeler kullanarak isim vermeden hedef gösterdi. Fransa’da saldırıya uğrayan Charlie Hebdo dergisinin yayınlarını “provokatif yayınlarıyla nam salmış” şeklinde tanımlayan Erdoğan, “Bazı yayın organları dergiden alıntı yapmak suretiyle kendi köşelerine Peygamberimize hakareti çıkarıyor” yakıştırmasında bulundu. “Sen hangi ülkedesin ya!” diyen Erdoğan, “Emniyet arama yapmış, yaptığın iş hukuka aykırı, vatandaşı gelmiş tahrik ediyor, böyle yaptığın sürece sen tahriki teşvik ediyorsun, kapısını sen açıyorsun” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ardından Erdoğan’dan da, gazetemize yönelik ‘tahrik’ açıklamalarında bulundu. Erdoğan, gazetemizdeki bazı köşe yazarlarının dergiden alıntı yaparak Hz. Muhammed’e hakaret ettiği iddia edilen karikatürü köşelerine çektiğini söyleyerek “Sadece Müslümanların kutsalına değil, kimsenin kutsalına böyle hakaret edemezsin. Israrla bunun üzerine gidilmesi düşünce özgürlüğü değildir” diye konuştu. Charlie Hebdo’nun provokatif yayınlarıyla nam saldığını, dergiyi Papa’nın dahi lanetlediğini söyleyen Erdoğan, “Buna özgürlük demek, başkasının özgürlük alanına girerek, orada terör estirmek denir. Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardı. Benim özgürlük alanıma geldiğinde orada duracaksın. Biz nasıl ki tüm peygamberlere saygı gösteriyorsak, herkesten, ateistten de aynı saygıyı bekliyoruz. Bunları basıp dağıtmak düşünce özgürlüğüyle ilgili değil, çok ciddi oyun oynanıyor” dedi. ÇETİNKAYA VE KARAN’A SORUŞTURMA Jet hızıyla CANAN COŞKUN ifadeye çağırdı Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun 12 çizerinin katledilmesinin ardından çıkan özel sayısının kapağına köşe yazılarında yer veren yazarlarımız Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrıldı. Yazarlarımızın önümüzdeki günlerde ifade vermesi bekleniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu savcısıyken HSYK kararnamesi ile başsavcı vekili olarak atanan Vedat Yiğit “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla dün resen soruşturma başlatmıştı. Soruşturmanın başladığı 15 Ocak’ta Vedat Yiğit tarafından yazarlarımız Çetinkaya ve Karan adına çıkarılan çağrı kâğıdında soruşturmaya esas olmak üzere şüpheli olarak ifadelerinin alınması gerektiğinden, tebligatın ulaşma tarihinden itibaren 7 gün içerisinde savcılığa müracaat edilmesi, aksi takdirde zorla getirilme kararı verileceği kaydedildi. Karan adına hazırlanan çağrı kâğıdında 14 Ocak tarihli gazete nüshasının 5. sayfasında “Charlie Hebdo” başlıklı karikatür ile ilgili olarak soruşturma yapıldığı belirtildi. Oysaki Karan’a ait köşe yazısı ise 12. sayfada “Engizisyon Tehlikesi” başlığıyla yayımlanmıştı. 5. sayfada yer alan köşe yazısı Çetinkaya’ya aitti. Gazetemize destek ziyaretleri sürerken Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığına dikkat çekildi Davutoğlu: ‘İktidarın dili ürkütücü’ İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’nun seçkilerinden oluşan karikatürleri yayımlamasının ardından gazetemize yönelik tehditlere karşı dün de çok sayıda siyasi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri gazetemizin Şişli’deki merkezine gelerek destek verdi. Baskı rejiminin giderek arttığına dikkat çekilen destek ziyaretlerinde “Özellikle iktidar kanadından gelen açıklamalar çok ürkütücü. Türkiye’de düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller her geçen gün artıyor. Ülkeyi darbe yasaları daha özgürdü diyebileceğimiz noktaya getirdiler. Türkiye adım adım demokrasiden uzaklaşıyor” denildi. Gazetemize yönelik tehdit girişimlerine karşı dün de CHP İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, TGC Başkanı Turgay Olcayto ve TGC Sekreteri Sibel Güneş ile yönetim kurulu, CHP Genel Başkan Yardımıcısı Ercan Karakaş, CHP PM Üyesi Zeynep Altıok, Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Erol Kızılelma ve çok sayıda okur gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer ve Haber Merkezi Müdürü Aykut Küçükkaya tarafından karşılanan misafirler Cumhuriyet’e yönelik nefret dilini kınayarak sağduyu çağrısı yaptı. CHP Milletvekili Haluk Eyidoğan, Cumhuriyet’e yönelik herhangi bir saldırının sorumluluğunun Başbakan Ahmet Davutoğlu’nda olacağına dikkat çekti. TGC Başkanı Olcayto da ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yaptı. Türkiye’de düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin her geçen gün arttığına dikkat çeken Olcayto, “Düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller her gün biraz daha artıyor. Bu defa çok çirkin bir baskıyla Cumhuriyet gazetesinin haber özgürlüğü sindirilmek isteniyor. O nedenle Cumhuriyet’i ziyaret etmiş bulunuyoruz. Arkadaşlarımıza destek vermek bizim görevimiz diye düşündük” dedi. TGC Sekreteri Sibel Güneş de “Fransa’daki sağduyu çağrısını burada kendi ülkelerinde de göstermeliler” ifadesini kullandı. Gereken yapıldı Haber Merkezi Başbakan Ahmet Davutoğlu, Charlie Hebdo dergisinden seçkiye yer veren gazetemizi hedef almayı dün de sürdürerek, “1.5 milyar insanın inandığı ve hepimizin onuru kendi onurundan aziz gördüğü bir insana hakaret edilmesini mazur göremeyiz... Bu gazetemizin dünkü şeyini görünce orada bir saptırma var. Başbakan tahrik ediyor diyorlar. Bu yayın dolayısıyla güvenlik tedbiri alınması gerekiyorsa, kastettiğim şey bu gazeteyi de korumaya yöneliktir” dedi. Davutoğlu, maatbadan çıkan kamyonların durdurulmasına yönelik eleştirilere ise “O gece, o haber bana geldiğinde arkadaşlar gazeteyle temas kurdular. Hassasiyet anlatıldı... Yayın aşamasına kadar bir şey olmuyor ama dağıtım aşamasına gelindiğinde toplumsal sorumluluk gereği gereken yapıldı” ifadeleriyle savundu. NTV yayınında gündem yönelik soruları yanıtlayan Davutoğlu, Paris’teki yürüyüşe katılması ve gazetemizi yönelik tepkisinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: “Paris’teki yürüyüşü doğru bulduğum için gittim. Türkiye’de bir gazetede bu karikatürler çıktığında, o gece, o haber bana geldiğinde arkadaşlar gazeteyle temas kurdular. Hassasiyet anlatıldı. Bizim herkesi koruma sorumluluğumuz var. İlkesel olarak ben kimseye hakaret etmedim, kimsenin de benim değerlerime hakaret etmesine izin vermem. Teröre, hakarete, her şekilde karşıyız ve bu ülkede ismini zikretmek istemiyorum, o gazeteyi korumak noktasında da açığız. Bu noktada bir çelişki görmüyorum.” Davutoğlu 12 yıllık iktidarlarına sert muhalefet eden gazeteler bulunduğunu ve 4.5 aylık başbakanlığı döneminde basına hiçbir şekilde baskı yapmadığını savundu. Davutoğlu’nun açıklamasındaki “Charlie Hebdo seçkisinin yayımlanacağını öğrendikten sonra gazeteyle temas kurulduğu ve hassasiyetin anlatıldığını” ifade etmesi dikkat çekti. Baskı saatinden önce hükümet kanadından hiçbir yetkili gazetemiz yöneticileriyle temas kurmadı. Baskıdan sonra gece geç saatlerde yöneticilerimizi arayan AKP’den üst düzey bir yetkiliye Charlie Hebdo katliamının ardından teröre karşı dayanışma ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla yayın ilkelerimiz doğrultusunda dergiden seçki yapıldığı söylendi. DEMİRTAŞ, ALEVİLERLE BULUŞTU: Hakaret yok SİBEL BAHÇETEPE dayanışma var HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhuriyet’i hedef alan sözlerini eleştirerek ülkeyi yönetenlerin toplumdaki gerilimi ve kutuplaşmayı büyütecek, derinleştirecek tutum sergilediklerini söyledi. Demirtaş, “Başbakan’a sormak istiyorum, senin köşe yazarların, milletvekillerin çoğu zaman ‘Cemevi cümbüş evidir’ dedi. Kaç tane Alevi eline silah alıp gidip gazete, dergi bastı, insanları katletti?” dedi. Demirtaş, Küçükçekmece’de Garip Dede Dergâhı’nda Alevi Vakıfları Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Alevi Bektaşi Federasyonu temsilcileriyle bir araya geldi. Davutoğlu’nun Paris’teki yürüyüşünü anımsatan Demirtaş, “Orada o derginin yanında dayanışma gösterdiğini iddia ediyor, döndüğünde dergiyle dayanışma gösteren Cumhuriyet gazetesini ve okurlarını linç edecek, hedef gösterecek bir çalışma yürütüyor. Başbakan Cumhuriyet’e olsa olsa teşekkür edebilirdi. Ortada bir hakaret, Hz. Peygamber’e saldırı yok” dedi. Demirtaş, Cumhuriyet yetkililerinin hakaret niyetleri olmadığını, dayanışma için yaptıklarını söyledi. Cizre’de yaşanan olaylarda provokasyon olduğunu vurgulayan Demirtaş, Cizre’de devlet içerisine çöreklenmiş, provokasyon üreten bir ekibin olduğunu söyledi. CHP Parti Meclisi Üyesi Fikri Sağlar’da gazetemize destek ziyaretinde bulundu. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da basın ve ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekerek Cumhuriyet’i sahiplenmeye çağırdı. Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Necip Şahin de Cumhuriyet gazetesine yönelik alınan tavrın gelecek açısından bir baskı olduğuna dikkat çekti. Basın Konseyi de basın ve ifade özgürlüğü konusunda yazılı açıklama yaparak baskıyı kınadı. Gazetemizen Ankara bürosunu ziyaret eden AB Türkiye Delegasyonu Siyasi Cumhuriyet saygısını kanıtladı İşlerden Sorumlu Müsteşarı İreneusz Fidos, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden Taylan Erten ile Yusuf Kanlı, RTÜK üyesi Süleyman Demirkan, CHP milletvekili Ali Sarıbaş , TMMOB, Atatürkçü Düşünce Derneği yönetimleri, KESK Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, EğitimSen Genel Başkanı Kamuran Karaca ve Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Sabriye Tuncay gazetemizin hedef gösterilmesi karşısında desteklerini iletti. Eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, 68’liler Birliği Temsilcisi Aydın Türkaydın, Devrimci 78’liler Federasyonu’ndan Filiz Yalçın, Ayten Çetinkaya, Yeşiller ve Sol Gelecek İzmir İl Yürütmesi adına eş sözcüler Sevgi Çifter’le Osman Doğan, Mehmet Karcı ve çok sayıda okurumuz, yanımızda olduklarını vurguladılar. CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Amasya’da düzenlediği basın toplantısında gazetemize yönelik saldırıları kınayarak, “Cumhuriyet gazetesi bugüne kadar yayınlarıyla inanca saygıyı, düşünce özgürlüğünden yana tavrını zaten ispatlamış bir gazetedir” diye konuştu. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Çinkılıç Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ruhi Hallaçoğlu, eski Seyhan Belediyesi Kültür Müdürü Mahmut Bulca da gazetemize yönelik baskıyı kınayarak düşünce özgürlüğüne vurgu yaptı. #Korkmuyoruz Cumhuriyet satacağız İstanbul Haber Servisi Charlie Hebdo katliamının ardından dayanışma gösteren gazetemizin bayilerdeki satışı engelleniyor. İstanbul başta olmak üzere çok sayıda bayi tehdit edildiklerini belirterek gazetemizin okurla buluşmasını engelledi. Bazı bayilerde de “gazete yok denilerek” iki gündür satış yapılmadı, blok halinde iadeler yaşandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto gazete okurunun Cumhuriyet’e ulaşmasının engellenmesinin “anayasal suç olduğuna” dikkat çekti. Taksim Dayanışması üyeleri de pazar günü gazetemizi İstiklal Caddesi’nde gönüllü satışını yaparak daha çok okura ulaşmasını sağlayacak. İki günden bu yana Cumhuriyet’in bayi satışında problemler yaşanıyor. Çok sayıda okurumuz gazeteye ulaşamamanın sıkıntısını yöneticilerimizle paylaşıyor. Bu gelişmeler üzerine Taksim Dayanışması üyeleri sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden #Korkmuyoruz başlığı ile “Basın ve ifade özgürlüğü için 18 Ocak Pazar günü 13.00’da İstiklal Caddesi’nde Cumhuriyet gazetesi satıyoruz” mesajlarını paylaştı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Olcayto da dün gazetemize yaptığı ziyarette gazete dağıtımının engellenmesinin 1970 ve 1980’lerde çok sık yaşandığını belirtti. Olcayto, “Halen yayın dağıtımının engellenmek istenmesi çok üzücü ve vahim bir durum. Okurun Cumhuriyet gazetesine ulaşması engellenemez. Bizim istediğimiz halkın gerçekleri öğrenmesi, doğru bilgilenme hakkına sahip çıkmak. Bunu sağlama yolunda mücadele vermek. Bu mücadeleyi de sonuna kadar yapacağız” dedi. ‘Yayın ilkelerimizi anlattık’ Eliaçık: Müslümanlar eleştirilere açık olmalı İstanbul Haber Servisi İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Hazreti Muhammed’e ait karikatürlerin kaynağının ‘yalan yanlış’ bilgilere dayandığını belirtti. Eliaçık, Müslümanların öncelikle kendi dinlerine ilişkin kendi kaynağıyla yüzleşmeleri gerektiğini söyledi. Eliaçık, dün katıldığı bir televizyon programında, Müslümanların kendi dinlerine karşı şok eleştirilere hazır olması gerektiğini belirtti. Hazreti Muhammet’le ilgili olarak Batı’da yer alan karikatürlerin asıl kaynağının hadisler olduğunu ileri süren Eliaçık, “Cumhuriyet, Peygamber’e hakaret etmek için, İslam’ı yerlerde süründürmemek için o karikatürleri basmak istemiyor bence. Niyeti o değil. Müslümanların inançlarına, itikatlarına şok eleştirilere hazırlıklı olmaları gerekiyor bence. Bunu karşılayacak genişliğe sahip olmaları gerekir” ifadelerine yer verdi. Fatih’te Bin Ladin ve Kouachi kardeşlerin fotoğrafıyla tehdit İstanbul Haber Servisi Fransa’daki Charlie Hebdo dergisine saldırı gerçekleştirdikten 3 gün sonra Fransız polisinin operasyonu sonucunda öldürülen Kouachi kardeşler için dün bir grup Fatih’te gıyabi cenaze namazı kıldı. Kendilerini “Ensar Kardeşliği Platformu” olarak tanıtan grup, dün cuma namazının ardından Fatih Camii’nde bir araya geldi. Namaz öncesi Usame bin Ladin ve Kouachi kardeşlerin fotoğrafını açan grup, “Tehdit ediyoruz, cesaretiniz var mı?”, “Hepimiz Cherif Kouachiyiz”, “Hepimiz Said Kouachiyiz” dövizleri taşıdı. Grup daha sonra gıyabi cenaze namazı kıldı. Yabancı basın mensuplarının takip ettiği gıyabi cenaze namazının ardından yürüyüş yapmak isteyen topluluğa polis izin vermedi. Burada yapılan tehdit gibi açıklamada, “Bugün Batı medyası ve bütün kâfirler bilsin ki, Müslümanlar eninde sonunda intikamı en şiddetli bir şekilde alacaktır” denildi. Cami avlusundan ellerindeki pankartla dışarı çıkmak istedi, polis yine izin vermedi. Yaşanan arbadenin ardındang grup daha sonra pankartsız bir şekilde camiden çıkarak dağıldı. Gül: Temel ilke basın hürriyeti İstanbul Haber Servisi Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, demokrasinin temel ilkelerinden birisinin basın hürriyeti olduğunu söyledi. Cumhuriyet gazetesinin Charlie Hebdo dergisinin sayısını yayımlaması ile ilgili soruya cevap veren Gül, “Bu kadar gergin ve hassas bir ortamda herkesin sorumlu davranması gerekir” dedi. Cuma namazını Emirgan Camii’nde kılan Gül namazın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gül şu cevabı verdi: “Demokrasinin temel ilkelerinden birisi basın hürriyeti, ifade hürriyetidir. Görüşleri serbestçe ifade etmektir ama başka bir ülkede beraber yaşadığınız toplumun mukaddeslerine değerlerine saygılı olmaktır” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle