27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Şoke Eden Eleştiri Feodal kalıntıların etkisinden kurtulamamış bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de eleştiri yapma, eleştiriden yararlanma ve eleştiriye tahammül geleneği yerleşmemiştir. Eleştiri geleneğinin yerleşmesi bakımından da topluma yol göstermesi, rol modeli olması gereken siyasal liderler açısından ülkemiz şu anda talihsiz bir dönem yaşamaktadır: AKP iktidarı, yazarlara ve çizerlere en çok davanın açıldığı dönem olarak tarihe geçmiştir... Erdoğan’ın mazlumiyet duygusuna dayalı olan ve çatışmacı yaklaşımdan beslenen bir politika izlemesi, yapılan her türlü eleştiriyi saldırı ve hakaret olarak nitelemesine yol açıyor... Eleştiri ne denli efendice, ne denli gayri şahsi yapılmış olursa olsun, Erdoğan bunu hakaret olarak niteliyor. Son örnek, Vahdettin’in Köşkü konusunda yapılan restorasyon eleştirisinde görüldü... Cumhuriyet internet sitesi 12 Ocak’ta “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden İlber Ortaylı’nın açıklamalarını hatırlattı” başlığıyla şu ifadeyi yayımladı: “Birileri yazıyor çiziyor. İşte Vahdettin Köşkü’nü niçin yaptınız, ne yapacaksınız? Bunu diyor, başbakan kendisi için kullanacak. Tabii şu an Cumhurbaşkanlığı makamındayız. Bunu ne yapacaksın? Yani bu tür şeyleri, bu eserleri ayağa kaldırmaktan, bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan maalesef güya düşünce adamı, yazıyor, çiziyor ve bunları eleştirmeye, bunun altına da arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor...” Bu haberin arkasından İlber Ortaylı’nın yaptığı eleştirinin videosu de verilmişti: Ortaylı son derece dikkatli bir biçimde restorasyonun yanlış yapıldığını söylüyor, sorulara karşın, siyasal polemiğe girmiyordu... Bırakın “hakareti”, ciddi bir siyasal eleştiri bile yoktu sözlerinde. HHH Bakın, Türkiye’nin de kararlarına uymak zorunda olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eleştiri konusunda ne diyor: “İfade özgürlüğü sadece olağan karşılanan zararsız ya da önemsiz görünen bilgiler ya da düşüncelerin açıklanması açısından değil, ayrıca devlete ve toplumun belirli bir bölümüne aykırılık taşıyan, onları şoke eden ve rahatsız eden düşüncelerin açıklanması açısından da geçerlidir.” (www.tchd.org.tr; Ümit Kocasakal, Emine Eylem Aksoy, Pınar Memiş.) HHH Charlie Hebdo katliamında, ifade özgürlüğünü savunduğu için Cumhuriyet gazetesine ve bazı yazarlarına yönelik olarak hukuksal soruşturmalar açılmış... Siyasal saldırılar başlamıştır... Bu soruşturma ve saldırılar, AİHM kararları çerçevesinde görülüp değerlendirilmelidir... Böylece hem toplumsal gerginlik açısından tehlikeli bir tırmanış durdurulur, hem de Türkiye başka sıkıntılar yaşamaktan kurtulur. CHP’de Soma çatlağı HAZAL OCAK Gökdelenleri ile New York’un Manhattan bölgesine benzetilen İstanbul Maslak’ın küçük ölçekli yeni uygulama imar planları kabul edildi. AKP ve CHP grubunun evet oyu verdiği yeni plana CHP’li meclis üyeleri Hüseyin Sağ ile Hakkı Sağlam ‘ret’ oyu verdi. Soma Holding’in hisselerinin de bulunduğu Spine Tower’ın bölgede olması nedeniyle yeni plana ret oyu veren Sağ, “Bu şirket rant uğruna 301 işçinin ölümüne yol açmıştır. Bu plan ah’lı bir plan değişikliğidir” dedi. Şişli’ye bağlı iken 2012’de Sarıyer’e bağlanan Maslak bölgesi için hazırlanan yeni uygulama imar planı dün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde (İBB) görüşüldü. Daha önceki planlar mahkeme tarafından iptal edilmişti. Planın, İBB’ye aylar öncesinden geldiği ve CHP Grubu içinde fikir ayrılıkları yaşanması nedeniyle İBB Meclis’ne gelmediği öğrenildi. İBB Meclisi’nde söz alan CHP’li Sağ, planın parsel bazında iyileştirmeler içerdiğini, bölgede özel imar şartlarıyla yapılmış plazaların olduğunu belirtti. Sağ, “Bu plazalardan bir tanesi de Soma Holding’in binası Spine Tower. Soma Holding’in binasının bulunduğu bir plan değişikliğine oy verilmez. Bu şir Manhattan İstanbul’un yeni planına, AKP ve CHP grubu evet oyu verirken, CHP’li iki meclis üyesi ret oyu kullandı Sizin Peygamberiniz Hangisi? Uğruna Kalaşnikoflarla bir mizah dergisinin basılmasından ve savunmasız insanların korkakça öldürülmesinden tatmin olacak peygamber mi? Yoksa bu katliama ağlayan ve her şeyi affeden peygamber mi? Peygamber bunlardan hangisi? Soru bu kadar basittir. Sizce hangisi İslamın peygamberi? Katillerin peygamberi mi yoksa Charlie Hebdo’nun peygamberi mi? Charlie Hebdo katliamdan sonraki ilk sayısında nefret tuzağına düşmedi. Bir katliama ağlayan peygamberden bahsetti. Cumhuriyet de ifade özgürlüğünün yanında durdu. Peygamberini katillere rehin veren din tüccarlarına asla unutmayacakları bir ayna hediye etti. Tanrıtanımaz Charlie Hebdo’nun yazarı, bütün dostları öldürüldükten sonra, “Zannediyor musun, şayet Allah varsa, senin zevzekliğinin bu insanların parlak zekâsını yok etmesine izin verirdi?” diye isyan ediyor. Derginin öldürülen genel yayın yönetmeni, İslam adına cinayet işleyenlerin hesabının Müslümanlardan sorulmasının saçmalığından bahsediyor. Bir cinayete üzülen peygamberi de, Allah’ın bu katliama izin vermeyeceğinden bahseden satırları da, Müslümanları manyak katillerden ayıran duruşu da Charlie Hebdo’nun son sayısında görebilirsiniz. Cumhuriyet işte bunu yayımladı. Evet ifade özgürlüğünün cinayetlerle katledilmesine karşı durdu. Aynı zamanda da İslamı katillerin tekeline veren zavallılara belki bir gün anlayacakları bir mesaj verdi. Doğrudur, katilin kimliğine ve iddiasına bakılarak bir din ve onun mensupları mahkum edilemez. Terörün dini yoktur. Ama bu cümle eksiktir. İfade özgürlüğünün de dini yoktur. Hiçbir din bir başka dine göre ifade özgürlüğünün karşısında kendinin kayırılmasını talep edemez. Bunu talep eden iman sahipleri imanlarının sağlamlığıyla övünmeyip zayıflığıyla dertlenseler yerinde olur. Onlar bu koca dünyada bir özürleri varmış gibi özel bir muamele peşinde koşabilir. Kusura kalmasınlar, bu özgüvensizliği ve ezikliği herkes savunmak zorunda değil. Kimse Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ya da Zerdüşt diye, sadece o dine mensup diye aşağılanamaz. Zaten Charlie Hebdo da bunu yapmıyordu. Ancak bir din eleştirilebilir. İslam da diğer dinler de. Bu karikatür yoluyla da yapılabilir. Hak ve özgürlükler dünyasında rencide olmama özgürlüğü yoktur. Her yazılıp çizileni beğenme hakkı da yoktur. Charlie Hebdo son sayısını Libération gazetesinin bürosunda hazırladı. Libération, Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail’e “Korsan Devlet” manşetiyle bağırmış bir gazete. Yani okuduğundan çok yazan ezberine hayran havuz zavallılarının çalıştıklarına göre daha cesur ve hakkaniyetli bir gazete. Tarih bizi bazen ani sınavlarla sınar. Cumhuriyet bu sınavdan alnının akıyla çıkmıştır. Korkmuyor muyuz? Elbette korkuyoruz. Ne yapalım ki cesaret ancak korkmaya rağmen direnilince cesarettir. Cesur olmak zorundayız. Başkasının özgürlüğü ne kadar eksikse bizim özgürlüğümüzün de o kadar eksik kalacağını biliyoruz. Ağalar, beyler, hanımefendiler. Lafı gevelemeyin. Soru basittir. Tekrar edelim. Katillerin peygamberi mi yoksa katliama üzülen peygamber mi? Sizin peygamberiniz hangisi? Ret oyu veren CHP’li Sağ, Soma Holding’in hisselerinin bulunduğu Spine Tower’ın da bulunduğu bölgeye ait planın parsel bazında iyileştirme içerdiğini belirtti. ‘Bu plan ‘ah’lı” ket rant uğruna 301 işçinin ölümüne yol açmıştır. Bu plan ah’lı bir plan değişikliğidir. Bu ah herkesi yakar, 301 şehidin, çocuklarının, anne ve babalarının ahı, kanı var” dedi. AKP’li Ömer Lütfi Arı, “Eğer bir kişi bir yerde suç işlediyse bu suçtan dolayı başka alanlardan sıkıştırıp cezalandırmamız mı lazım?” diye konuştu. AKP’li İmar Komisyonu Başkanveki li Timur Soysal da planının herhangi bir binaya özel olmadığını, komisyonlarda tartışılarak meclise geldiğini söyledi. CHP Grubu sözcüsü Tonguç Çoban ise kendi üyeleri Sağ’ın eleştirisine atfen, her meclis üyesinin kendi görüşünü belirtebileceğini ifade etti. Görüşmelerden sonra yapılan oylamada yeni plan, Sağ ve Sağlam’ın ret oyuna karşın AKP ve CHP’li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Protokol 3. kez değişti ‘Emniyet Etiler Polis Okulu’nu vermek istemiyor’ HAZAL OCAK 17 ve 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması sürecinde en çok tartışmalara konu olan Etiler Polis Meslek Yüksekokulu arazisiyle ilgili dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) önemli bir gelişme yaşandı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile İBB arasında imzalanan protokol üçüncü kez değiştirildi. Bakanlar Kurulu kararı ile resmen kapatılan okul 2012 yılında yapılan bir protokolle EGM’den İBB’ye devroldu. İBB, devir karşılığında EGM için ülke genelinde karakol, polis evi, lojman gibi inşaatlar yapacaktı. İBB Hukuk ve Altyapı, Mesken ve Kentsel Yenileme Komisyonu ortak raporunda yer verilen yazıda “İBB ile EGM arasında gerçekleştirilen toplantılarda ülke genelinde yapılması düşünülen inşaatlar konusunda sorunlar yaşandığı söz konusu inşaatlardan vazgeçilerek ülke genelinde yeni inşaatlar yapılmasına ihtiyaç duyulduğu” anımsatıldı. Komisyon raporunda bu kapsamda İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Belediye Meclisi tarafından yetkilendirilmesi istendi. Yeni protokol değişikliğinde inşaatların protokol kapsamından çıkarılması ya da yeni bir inşaatın eklenmesi İBB’ye EGM’nin yazılı talebi ile gerçekleştirilecek. İBB sınırları içinde yapılacak 327 adet konutun da en geç 6 Haziran 2016’a kadar ruhsat ve devir sorunları çözülmüş halde EGM’ye teslim edilmesi istendi. Hâkimin feci ölümü Çerçioğlu üreticiyi sevindirdi AYDIN (DHA) Ürünleri elinde kalan Aydınlı üreticilerin 52 ton portakalını Aydın Büyükşehir Belediyesi satın aldı. Ürünlerin vatandaşlara dağıtılmak üzere satın alındığı belirtilirken üreticiler Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu’nun etrafında davul zurna çaldırdı. Başkan Çerçioğlu, “Benim küçüklüğüm portakal bahçelerinde geçti. Üreticinin ürününü yetiştirmek için verdiği emeği iyi bilirim. Maalesef son yıllarda portakal üreticimiz fiyatlar nedeniyle zor günler geçiriyor. Biz de üreticimize destek vermek için sosyal belediyecilik adına böyle bir proje gerçekleştirdik” dedi. Portakalların kent genelinde 5’er kiloluk torbalarla 10 bin 400 aileye dağıtılacağı belirtildi. n Yurt Haberleri Servisi Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hâkim Hasan Şahingöz, önceki gece otomobiliyle seyir halindeyken yoldaki kar nedeniyle otomobilinin direksiyon hâkimiyetini kaybederek park halindeki TIR’a arkadan çarptı. Kazada otomobilin ön kısmı tamamen hurdaya dönerken Şahingöz olay yerinde hayatını kaybetti. Olay yerine ambulans, itfaiye ve çok sayıda polis ekibi gönderildi. Kazada yaşamını yitirenin Şahingöz olduğunun anlaşılması üzerine polis kazanın yaşandığı yerde geniş güvenlik önlemleri aldı. Kaza yerinin etrafına şerit çeken polisler, savcı olay yerine gelene kadar kimseyi araca yaklaştırmadı. Ceset, savcı tarafından yapılan incelemenin ardından cenaze aracına konularak Gaziantep Adli Tıp Morgu’na kaldırıldı. Kazayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. ‘İBB değeri neyse versin’ CHP’li Meclis üyesi Hakkı Sağlam “Emniyet buradaki okulunu vermek istemiyor. Siyasi iktidara söyleyemediği için böyle yapıyor. Topbaş burayı kamu hizmetinde kullanmak istiyorsa kaç milyar dolarsa onun bedelini emniyete ödeyecek” diye konuştu. Sağlam “O okul daha devredilmeden burayla ilgili ciddi hesaplar olduğunu 17 25 Aralık’tan biliyoruz. Topbaş ve hükümetin büyük yetkilileri oraya nasıl devredeceklerini ne yapacağını belirlemişti. Buraya getireceğiniz yeni bir AVM planı bu kente saplanmış yeni bir hançer olacaktır. CHP olarak bunun karşısındayız” ifadesini kullandı. Protokol raporu CHP’li meclis üyelerinin “ret” oyuna karşın kabul edildi. ‘Dedem abdest alıyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İlkokul öğrencilerine okumayı öğrenmeleri için verilen fişler, AKP’yle birlikte içerik değiştirdi. İzmir Buca Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu’ndaki öğrencilere, “Ali gel”, “Baba bana top al” gibi fişler yerine, “Abla, dedem banyoda abdest alıyor”, “Besmele olan yerde bereket olur” gibi fişlerin dağıtılması, velileri ve eğitimcileri isyan ettirdi. Okul yönetimlerinin, velilerin itirazlarına “Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Gelen müfredat böyle” yönünde açıklama yaptığı belirtildi. Eğitimİş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Bülent Turan, “Bunlar cumhuriyetin bilimsel laik anlayışıyla örtüşen uygulamalar değil. Dine de saygısızlık yapıyorlar. Bu dini ideolojiyi çocukların kafasına sokmak istiyorlar. Gericiliği ve dogmatik fikirleri ete kemiğe büründürmeye başladılar. Bu anlayış dine de zarar verir” diye konuştu. Okuma fişlerinde dini göndermeler: n MERSİN (AA) Mersin’in Tarsus ilçesinde bir kişi sokakta yürürken uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Alınan bilgiye göre, Çağlayan Mahallesi’deki bir kahvehaneden çıkıp evine giden Ali Ekber Güven (31) 1103 Sokak’ta motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. Çeşitli yerlerinden vurulan Güven, olay yerinde hayatını kaybetti. Polis ekipleri saldırının ardından kaçan zanlıların yakalanması için çalışma başlattı. Mersin’de silahlı saldırı: 1 ölü ‘Dine de zarar verir’ 1.1 ton kaçak et n ADANA (Cumhuriyet) Adana’da bir ihbarı değerlendiren Emniyet güçleri, Sarıçam ilçesi Tarsus Adana Gaziantep otoyolunda, bir kamyoneti durdurdu. Yapılan kontrolde 1 ton 100 kilo kaçak bonfile ele geçirildi. Kamyonet sürücüsü Nurettin S. ve yanında bulunan Ramazan A. ile B.Ç. (17) gözaltına alındı. B.Ç. çocuk şube müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Etlerin paketlenmiş ve üzerinde Arapça yazılar olduğu belirlendi. Kaçak etin Suriye’den Türkiye’ye sokulduğu tahmin ediliyor. Zanlılar adliyeye sevk edildi. Bozulduğu belirlenen kaçak etin imha edilmesine karar verildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle