28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK 2015 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK denli içtenlikle bağlı olduğunun sade bir örneğidir. Şimdi Charlie Hebdo’nun son sayısından dört sayfalık seçki yaparak yayımlayan Cumhuriyet’i, tamamen başka amaçlarına kanıt olsun diye suçlayanlar elbette ortaya çıkacaktır, çıktı da. Dün gece TV’ler arasında gezerken Ülke TV’de sözünü ettiğim açılara hizmet eden birinin, gerçeği bilmeden tamamen yalan içerikli açıklamalarına tanık oldum. Adını da veriyorum. Ülke TV’nin 13 Ocak gecesi canlı olarak yayımladığı Sıradışı programında konuşan iki kişiden biri, Turgay Güler, daha piyasaya çıkmayan, görmediği dünkü sayısı ile birlikte bütün sayfalarıyla bastığımızı iddia ettiği Charlie Hebdo’yu bedava dağıtacağımızı söyledi. Tabii bu söyledikleri bütünüyle yalandı, iftiraydı. Savcılık, NTV’de dinlediğim gibi basılıp bayilere dağıtılmaya giden kamyonlardaki gazetemizin kapağında yer aldığını varsaydığı, acaba hangi bilgi ve nedenlerle Hazreti Muhammet’i karalayan bir karikatür arıyor? Şayet haber doğruysa piyasaya verilmeden önce, çıkacak Cumhuriyet’te böyle bir karikatür olup olmadığını öncelikle gazetemizin sorumlularına sorması gerekmez mi? Savcılığın davranışı, Ülke TV’deki yalan bilgilerle gazetemizi karalamak isteyen konuşmacının söylediklerine benziyor. HHH Ha, diyeceksiniz ki Cumhuriyet dışında tek bir gazetemizde Fransız dergisinden iki sayfa seçki yapan yok! Çoğu yandaş, yalaka, geri kalanlar ise iktidarı da değil, RTE’yi üzerlerine çekmemek için korku belası Fransız dergisinin yayınından da ve bu vesileyle ifade ve basın özgürlüğünü savunmamak için köşe bucak kaçıyorlar. Türkiye’de derginin yayınına bağlı olarak AKP’nin basın ve ifade özgürlüğünün ırzına geçtiğini anımsamak bir yana, anımsatan bir yayın yapmaktan bile çekiniyorlar. Bir kere daha ortaya çıktı: Yandaş olan olmayan medya ile Cumhuriyet arasındaki özel ve önemli fark da bu zaten. HHH Kişisel not: Kimi zorunlu sorunlarımı çözümlemek için cuma ve cumartesi, iki gün yazmayacağım için sevgili okurlarımdan özür dileyerek izin rica ediyorum. Kimse bu çok kısa ayrılığı başka, üstelik saçma sapan uyduracağı kimi söylentilere de bağlamaya kalkmasın. Gazetemizin vakıf senedindeki kurallar doğrultusunda, pazartesi günü yazıya devam!.. HABERLER Twitter ve Facebook’un tümden yasaklanmasına ramak kalmıştı GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... örnekler veren gazetemize benzer bir saldırı olabilirmiş, olacakmış gibi bilinmeyen bir savcılık emriyle... Cumhuriyet’e gelen yollar kapatılmış, gireni çıkanı arıyorlarmış. Dün NTV’nin erken saatteki haberlerinden öğrendim. Hayret mi edeyim, şaşırayım mı, karar veremeden birkaç dakika durakaldım. Sonra bana faksla geçilen, bizim medyaya örnek olacak bir tavırla Fransız medyasının yardımı ile üç milyon basılan Charlie Hebdo’nun son sayısındaki kapak karikatürüne baktım. Herkesin umacı görmüş gibi bakmaktan kaçındığı karikatürü Hikmet Çetinkaya’mız herkese cesaret aşılamak için olacak, yazısının başına koyuverdi. Altına yazdığı gibi, bu çizgiler Hazreti Muhammet’i değil, onca insanın katledilmesine üzülen insancıl ve vicdani bir anlayışı temsil ediyor. HHH Üstelik kapaktaki bu Arap figürlü karikatür, elindeki “Ben de Charlie”yim sloganı ile adeta bütün dünyada ifade özgürlüğüne yapılan saldırıyı telin eden yürüyüşün anlamına katıldığını ifade ediyor. Yıllardır yalnız Fransa’daki basın özgürlüğüne dayanan yayınlarında yalnız Müslümanlığı değil, yeri geldiğinde mukaddes papalarını, Katolikliği, Yahudiliği de hicveden derginin son olağanüstü kapağında, Müslüman dünyasının da bütün dünya gibi “Je suis Charlie” ifadesini göğsüne bastırarak katliamı telin ettiğini ve katliamın ardından hatta oralarda varlığı şüpheli, hatta yok sayılan ifade özgürlüğünü adeta benimsediklerini açıklamaya çalışıyor. HHH Hazreti Muhammet ile tek çizgisi örtüşmeyen bu karikatürü yayımladılar diye yine Müslümanlar Müslümanları katledeceklerse bu, barış, anlayış ve karşı, aksi açıklamalara saygılı olduğunu her sabah akşam en az 14 iktidar yalakası TV’de dinlediğimiz sözde din adamlarının açıklamalarını külliyen yalanlıyor. Her dini, her görüşü savunan, basın ve ifade özgürlüğünün sürekli, ödün vermeyen kurallarıyla kurulan Cumhuriyet’in gerçek sahibi vakfın senedinde de yazılı kurallar nedeniyle, gazetenin Fransız mizah dergisinden dört sayfalık seçki yapması kadar doğal bir davranış olamaz. Bu davranış ne Hz. Muhammet’i hicveden önceki karikatürü savunmaktır ne de halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede İslamı karalamaktır. HHH Bu, tamamen basın ve ifade özgürlüğüne gazetenizin ne ‘TIR’larda mühimmat vardı’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliği, silah yüklü MİT’e ait TIR’ların durdurularak aranmasına ilişkin belgeleri yayınlayan Twitter ve Facebook hesaplarına erişimin engellenmesine karar verdi. Mahkeme, bu hesaplara erişimin engellenmesinin mümkün olmaması halinde Twitter ve Facebook’un tüm yayınına yönelik erişimin engellenmesine de hükmetti. Bunun gerekçesi olarak “MİT’in kişilik haklarının ihlal edilmesi” gösterildi. TIR’lara ilişkin gizli belgeleri yayımlayan hesapların tümü dün engellenince, Twitter ve Facebook’un tümden yasaklanmasının önüne geçildi. Sulh Ceza Hâkimliği, ayrıca TIR soruşturmasıyla ilgili tüm haberlere yayın yasağı getirdi. Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliği, belgesi erişimi engelletti taşıdığına yönelik belgelerin yayımlanması üzerine harekete geçen Adana Başsavcılığı, Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurdu. Hatay ve Adana’da MİT’e ait TIR’ların durdurulması olayı ile ilgili bazı şüpheliler hakkında devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme ve açıklama suçlarından kamu davası açıldığını anımsatan başsavcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma suçlarından ise soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Öte yandan HSYK 2. Dairesi, TIR’ları durduran savcılar Aziz Takçı ve Özcan Şişman’ın arasında bulunduğu 5 savcının açığa alınması talebini bugün görüşecek. Savcıların 1725 Aralık savcılarında olduğu gibi açığa alınmaları bekleniyor. TIR’lara ilişkin gizli belgeleri yayımlayan başta “LazepeM” olmak üzere 11 Twitter hesabı ile rotahaber.com ve grihat.com, drive.google.com ile facebok.com’da belgelerin yayımlandığı link adreslerindeki içeriğe erişimin engellenmesine karar verdi. Bazı sosyal medya hesaplarında MİT’e ait TIR’ların ElKaide’ye silah AYM’den Erdoğan’ın yetkisine tırpan 94 gazeteciye Sürekli Basın kartı engeli İstanbul Haber Servisi Başbakanlık BasınYayın ve Enformasyon Merkezi (BYEGM), meslekte 20 yılı dolduran gazetecilerin Sürekli Basın kartı talebini, hiçbir gerekçe göstermeden reddetti. BYEGM Genel Müdürü Cemalettin Haşimi’nin aralarında medya yöneticileri ve yazarların da olduğu değişik basın kuruluşlarından gazetecilerin Sürekli Basın kartlarıyla ilgili komisyon kararını onaylamadığı ortaya çıktı. Bir aydır kartlarını alamadıkları için kuruma başvuran gazeteciler, “onaylanmadı” bilgisini aldıklarında şaşkınlık yaşadı. Başvuruların artması üzerine BYEGM, gelişmeyi resmi internet sitesinden duyurdu. Sürekli Basın kartları engellenen gazeteciler arasında Kanal D’de haber sunucusu 5N 1K programı yapımcısı Cüneyt Özdemir, Hürriyet Daily News Genel Yayın YönetmeniRadikal yazarı Murat Yetkin, Reuters Türkiye Fotoğraf Editörü Murad Sezer, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, TRT Haber Haber Koordinatörü Kezban Bülbül, Posta Ankara Temsilcisi Hakan Çelik, Zaman GYY Yardımcısı Mehmet Kamış, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, eski Yeni Şafak Washington Temsilcisi Ali Akel, Aydınlık Gazetesi yazarı Hacer Şule Perinçek, Murat Öztek, CNN Türk’ten Kemal Yurteri, Akşam’dan Abdurrezzak Oral, Mizah yazarı Rıfat Yörük ve Fanatik’ten Mahmut Serkan Akcan gibi birçok gazeteci bulunduğu kaydedildi. CHP Milletvekili Turgut Dibek, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde “Haşimi, kararı hangi sebeple onaylamamıştır? Sebep hükümete muhalif olmaları mıdır?” diye sordu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, daha önce böyle bir olay yaşanmadığını söyledi. Basın Konseyi ise yaptığı açıklamada, kartların teslim edilmemesi en net biçimde ayrımcılık olduğu vurgulanarak hangi gerekçeyle verilmediğinin taraflarla paylaşılması gerektiğini belirtti. S ulh ceza hâkimliklerinin iptal istemine red kararı çıkarken Cumhurbaşkanının verdiği kararların kesin olduğu şeklindeki hükmü anayasaya aykırı buldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi; gözaltı, tutuklama, mal varlığına tedbir gibi kararları veren Sulh Ceza Hâkimliklerinin kaldırılmasına ilişkin açılan davayı reddetti. Yüksek mahkeme, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları hakkında verilen soruşturma izinleri ve bu süreçte açığa alma kararlarına karşı yapılan itirazları değerlendirdi ve Cumhurbaşkanı’nın verdiği kararların kesin olduğu şeklindeki hükmü anayasaya aykırı bularak iptal etti. Anayasa Mahkemesi, dün kritik bazı düzenlemelerin iptal istemini görüştü. Bu kapsamda 17 Aralık operasyonu sonrası 28 Haziran 2014’te kurulan sulh ceza hâkimliklerine ilişkin düzenlemenin iptal istemi ele alındı. Bu hâkimlikler soruşturma süreçlerinde arama, yakalama, gözaltı, tutuklama, malvarlıklarına el koyma,yurtdışı yasağı gibi tedbirlere karar veriyordu. Takipsizlik kararlarına yapılan itirazları kesin olarak karara bağlayan bu hâkimlikler, 17 Aralık sonrası polislere yapılan paralel yapı soruşturmalarında önemli rol oynadı. Eskişehir’de görevli Sulh Ceza Hâkimi Kemal Karanfil’in başvurusunu görüşen AYM Genel Kurulu iptal istemini esastan görüşerek reddetti. Bu kararla Sulh Ceza Hâkimlikleri uygulamasının devam etmesi önünde herhangi bir engel kalmamış oldu. Yüksek Mahkeme, Yüce Divan’da yargılanacak asker kişilerle ilgili soruşturma usullerini yeniden düzenleyen kanunda da kısmi iptal kararı verdi. Yasayla Yüce Divan’da yargılanmaları öngörülen Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkındaki soruşturma izinlerini Başbakan’ın; Jandarma Genel Komutanı hakkında ise İçişleri Bakanı’nın vermesi uygulaması hayata geçirilmişti. AYM bu kanunda sadece soruşturma izinlerine karşı yapılan itirazların cumhurbaşkanınca kesin olarak karara bağlanmasına ilişkin hükmü iptal etti. Bu kişiler hakkında iddiaları araştırmak üzere oluşturulan Soruşturma Kurulu’nun verdiği kararların kesin olduğuna ilişkin hüküm de iptal edildi. ... Avrupa’nın önlerine kadar 2 bin 500 yıllık zaman diliminde kurduğumuz bu devletler elbette övüncümüzdür. Her biri yükseldikleri dönemlerde kendisinden söz ettirmiş, bugüne de önemli izler bırakmıştır. Örneğin; tarihte ordusunu 10, 100, 1000 kişilik gruplara ayırıp bu yapıda düzenli ilk orduyu kuran Hun İmparatoru Mete olmuştur. Bugün Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın dış demirlerinde buna gönderme olarak kuruluş tarihi MÖ 209 yazılıdır. Göç kültürünün önemli temsilcisi de olan Türkler bunun zeminini oluşturan pek çok buluşun da sahibidir. Yoğurdu bulmuşlar, eti kurutarak saklamasını öğrenmişlerdir. Göçebelik sanıldığı kadar kolay bir kültür değildir. Yeni bir yere gelip yurt edinmek ve tutunmak çaba ister, güç ister. 11. yüzyılda Anadolu’ya gelip kalıcı yurt edinişimizi en iyi özetleyen cümle şudur: 1071’le birlikte Türkler Anadolu’yu fethetti, Anadolu da Türkleri. Zira, Türkler Anadolu’ya geldiklerinde 6 milyon insan yaşıyordu. Onlarla, onların kültürüyle karıştılar. Yunus Emre’ler, Hacıbektaş Veli’ler, Mevlana’lar Anadolu’da harmanlanan kültürün yüzlerce yıldır meyve veren ağaçları oldular. HHH Girişte yaptığımız vurguyla devam etmek gerekirse; kurduğumuz devletler neden battı? Tarihçilerin bu konudaki saptamalarından biri şudur: Türkler, büyük imparatorluklar kurmuşlardır. Ancak bunu sürdürmek için gerekli olan iktidar değişikliklerini başaramamışlardır. Bu yüzden de imparatorlukları ya parçalanmış ya da inişli çıkışlı dönemlerden sonra batmıştır. Okları çoğunlukla birbirlerine dönük olmuştur. Bu saptamayı doğrulayanlardan biri Timur’dur. Tarihin en büyük imparatorluklarından birini kuran Timur, yaşamı boyunca sadece öteki Türk devletleriyle savaşmıştır. Ölümünden sonra da devleti dört oğlu arasında dörde bölünmüştür. Tarihimizin önemli dönemeçlerinden biri de 10. yüzyılda İslamiyeti kabul edişimizdir. O dönem İslamiyetin dünyada da güçlü olmasını sağladığı için Türklere “İslamın kılıcı” adı verilmiştir. HHH Tarihin bu evrelerini güncelleştiren neden, Erdoğan’ın 16 Türk devletinin askeri giysilerini protokol arkalığı yapması. Erdoğan’ın da dönüp dolaşıp tarihimizin askeri bölümüne sarılması her türlü yoruma açık... Bunu bir kenara koyalım, tarihin ipine sarılan Erdoğan’a soralım: Geçmişteki 16 Türk devletini fonununa aldınız iyi de, bugün son 25 yılda tarih sahnesine çıkmış Türk devletleriyle ne yaptınız? Yanıt şudur: Zorunlulukların getirdiği diyalogların dışında çok az şey. AKP iktidarından önce Orta Asya ülkeleriyle yapılan zirvelerin adı şuydu: Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi. Bu zirvelerin ortak dili ise Rusçaydı! O yıllarda buna dikkat çekip nasıl bir yol alınır diye kafa yorulurken, AKP geldi ve zirveleri kaldırdı. 35 yıl sonra adını değiştirerek yenilemeye çalıştı. En son Haziran 2014’te Marmaris’te 4. Türk Konseyi Zirvesi yapıldı. Oysa soğuk savaşın bitimiyle birlikte 11 milyon kilometrekarelik bir alanda, 300 milyona yakın nüfusa sahip Türkler 21. yüzyıla daha güçlü, çağı yakalamış bir ufukla girebilirdi. Olmadı... Gelinen noktada AKP, tarihin motiflerine sığınıp Türkiye’yi ufuksuzlaştırmıştır. Bu anlamda AKP’ye de tarih olmuş gözüyle bakmak, geleceğe yönelik gerçek bir Türkiye hedefi ve hayali kurmak gerekiyor. T.C. ÜNYE İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/1566 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ordu ili, Ünye ilçesi, Kaledere Mah. 606 Ada, 110 Parsel, 4. Kat, 15 No’lu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz: Değer tespiti istenen dairenin bulunduğu bina belediye sınırları ve imar planı içindedir. Bina belediyenin her türlü hizmetlerinden faydalanmakta PTT. Telefon ve Elektrik hizmetleri almaktadır. Bina şehir merkezine 1400 m mesafede olup, ulaşımı kolaydır. Daire 3+1 şeklinde yapılmış dairenin bulunduğu binada kat irtifakı kurulmuştur. Daire mesken olarak yapılmış ve mesken olarak kullanılmaktadır. Taşınmaz 6/108 arsa paylı olup, tapuda 484,00 m2’dir. Dairenin bulunduğu binanın dışı sıvalı ve boyalı bina çatılıdır. Dairenin bulunduğu binanın her katında 2 daire olup, bina 5 katlıdır. Dairenin giriş kapısı çelik kapı, iç kapıları ahşap kapı, pencereleri PVC camlı dairenin ıslak zeminin tabanları ve duvarları fayans ve kalebodur kaplama, daire WC, banyo, hol ve 1 balkon şeklinde yapılmıştır. Diğer zeminleri ahşap kaplama, mutfak tezgâhı ve tereği vardır. Binanın duvarları ve tavanı kireç badana ve kartonpiyeridir. Dairenin brüt alanı 110 m2 net alanı 90 m2’dir. Değer tespiti istenen yapıların değeri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına yapı yaklaşık fiyatlarına yapının bitmişlik oranına ve binadaki yıpranma eskime aşınma ve noksanlıklar değerlendirilerek vc serbest piyasa şartlarına göre yapılmıştır. Dairenin toplam değeri:70.000,00TL İmar Durumu: Belediye imar planı içinde 5 kat bina yapmaya müsaadeli Kıymeti: 70.000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: Tapu Kaydındaki Gibi 1. Satış Günü: 26/02/2015 günü 10.00 10.10 arası 2. Satış Günü: 23/03/2015 günü 10.00 10.10 arası Satış Yeri: Ünye Adalet Sarayı kantin önü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uvap. gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır: aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar vc kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/1566 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.31/12/2014 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6423) Esenyurt’ta 6 kişiye gözaltı n İstanbul Haber Servisi Esenyurt’ta PKK’nin gençlik yapılanması YDGH üyesi oldukları iddia edilen 4’ü çocuk 6 şüpheli, MİT, Emniyet İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlükleri ekiplerinin ortak çalışmasıyla yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilere yapılan üst aramasında 1 kurusıkı tabanca ele geçirildi. Şüphelilerin yakalandığı caddede yapılan incelemede, mazgal altına saklanmış, fitil ateşlemeli, parça tesirli ve boru tipi el yapımı bomba bulundu. Uzman ekipler, trafiğe kapatılan caddede bombayı imha etti. Sorgulanmak üzere Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen şüphelilerin işlemleri devam ediyor. T.C. İSKENDERUN 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/268 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis. uvap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 30/12/2014 1. İhale Tarihi: 17/02/2015 günü, saat 11.00 11.10 arası. 2. İhale Tarihi: 05/03/2015 günü, saat 11.00 11.10 arası. İhale Yeri: Ayan Yeddiemin Deposu İskenderun/HATAY No: 1 Takdir Edilen Değeri TL.: 40.000.00 Adedi: 1 KDV: %1 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): Ford Focus marka 2010 model, sedan tip, gri renkli 34 GV 6008 plaka sayılı araç satılarak paraya çevrilecektir. Aracın kaportasında ufak tefek çizikler mevcut, manuel vites ve kilometresi 143.422’dir. Teybi sökülmüş, iç döşemesi sağlam, stepnesi, krikosu ve bijon anahtarı yok, kliması mevcut, araç çalışır durumda, şasi no: WFOIIXXNVPDH9E53191’dir. Dört tekerlek orta halli durumdadır. (İİK m.l 14/1, 114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 7240) n MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de vali, vali yardımcısı, emniyet mensubu, hakim, siyasetçi, iş adamları ve bürokratların da aralarında bulunduğu 113 kişinin dinlenmesiyle ilgili soruşturmada, 16’sı daha önce meslekten ihraç edilen 25 polis hakkında 3 ila 10 yıl arasında ağır hapis cezası istendi. Mersin Cumhuriyet Savcısı Mustafa Yakar tarafından hazırlanan iddiananemede dinlemelerin, belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik sistemli, planlı ve organize bir şekilde yapıldığı, müdürlük içerisinde meslek hiyerarşisi dışında farklı bir yapılanma olduğu, bu yapılanmanın devletin tüm imkan ve olanaklarını kendi çıkar amaçları doğrultusunda kullandıkları belirtildi. 25 polise hapis istemi MHP kongreye gidecek n ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) MHP, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden önce olağan büyük kongreye gidecek. Parti yönetiminin bu amaçla Ankara Arena Spor Salonu’nu 21 Mart ya da 3 Mayıs tarihleri için rezerve ettiği belirtilirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kayseri’de gerçekleştirdiği 3 günlük MYK toplantısında, kongre sürecine de değinerek, “MHP’nin hiçbir parti ile ittifak kurmadan seçime gireceğini” ve “tek başına iktidar hedefinin bulunduğunu” açıkladığı kaydedildi. Dolmabahçe müezzinine ret n İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı odaklı eylemler sırasında Dolmabahçe’deki göstericilerin girdiği Bezmi Alem Valide Sultan Camisinin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım, olayların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerince yapılan inceleme sonrası Kayaşehir Hazreti Hüseyin Camisi’ne görevlendirilmesine ilişkin kararın iptali için İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Eşinin lösemi hastası olduğunun basına yansıması üzerine geçici olarak Karaköy’deki Arap Camisi’ne atanan Yıldırım’ın talebi mahkemece reddedildi. Yıldırım, kararı Danıştay’a başvurarak temyiz etti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle