02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 15 FAZIL SAY’IN ‘GEZİ PARKI 3’ ADLI ESERİNİN DÜNYA PRÖMİYERİ BREMEN’DE YAPILDI Gezi Direnişi Almanya’daydı Kültür Servisi Ünlü besteci Fazıl Say’ın Gezi Direnişi için yazdığı 3 ayrı eserden, “Gezi Parkı 3” adlı sonuncu bestesinin dünya prömiyeri önceki gün Almanya’nın Bremen kentinde yapıldı. Bremen’deki müzik festivali kapsamında konser veren Say, 10 dakikalık eserini burada ilk kez Bremen Alman Oda Flarmoni Orkestrası ile birlikte seslendirdi. Eserin seslendirilişinde Say’a Fransız mezzosoprano Marianne Clarissa eşlik etti ve orkestrayı Leipzig Orkestrası’nın genel müzik diketörü Kristjan Jarvi yönetti. Fazıl Say, toplam 1 saatlik Gezi Parkı bestesinin bu bölümünü “geleceğe sorular yönelten bir eser” olarak nitelendiriyor. Say, 23 Eylül’de de Frankfurk’ta AlteOper Salonu’nda Mozart’ın 23. Konçertosu’nu seslendirecek. Yeni Türkiye Adın Riyakârlık Olsun “Yolsuzluklara karşı mücadeleeee!” diye tepindiler. 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda şüpheli görülen 96 kişi (biri de Bilal Oğlan) hakkında takipsizlik kararı verildi! “Yetim hakkının hesabını soracağız” dediler, yetim olmayan kendi çocukları meğer ticari dehaymış, kendi hesaplarını şişirdikçe şişirdiler. “Yetim hakkına uzanacak el, kardeşimiz olsa kırarız” dediler… Bırakınız kardeşi, yeğen, damat, akraba, tanıdıkların bile hatır gönül işleri için, önlerine çıkanı kullandılar, engel olmaya kalkan bürokratı yok ettiler. Yeni Türkiye adın “Yolsuzluk” olsun ! Habire “Kardeş” sözcüğünü kullanmalarına bakmayın: “Kardeş” sözcüğünden anladıklarıyla milleti şaşırttılar: Paralel yapı kardeşti, 10 yıl el ele yürüdüler, “ne istedilerse verdiler”, şimdi baş düşman… Esad “kardeşten öte kanka”ydı, durum ortada… “Komşularımızla sıfır sorun” dediler, sorunumuz olmayan komşu kalmadı. “Türkiye İslam âleminin lideri olacak” dediler. Katar’dan başka bizi dinleyen yok! “Allah” sözü ağızlarından düşmezken dünyanın lanetlediği ve “Allah Allah” nidalarıyla insanları katleden IŞİD’i değil lanetlemek, terörist bile ilan edemediler. Yeni Türkiye adın “yalancılık, sahtekârlık” olsun! “Hak, hukuk” dediler, ayyuka çıkan soygunları, ayakkabı kutularına, evdeki kasalara saklanan, bir türlü sıfırlanamayan paraları görmediler; bütün o telefon konuşmalarını duymadılar; haksız yere hapse tıkılan namuslu insanları bilmediler… “Hak hukuk” dediler, hak arayan, hukuku uygulayan savcıları sürdüler. “Yargı bağımsızlığı” dediler, artık neremizle güleceğimizi bilemedik. Şimdi de HSYK’yi ele geçirmek için mücadele veriyorlar. Yeni Türkiye adın “haksızlık, adaletsizlik” olsun! “Güvenlik” dediler, kendilerine dokunan polisi sürdürdüler, yolsuzluğu soruşturan polisleri tutuklattılar, çocukları öldüren polisleri ödüllendirdiler. “Kimse Türkiye’nin sabrını test etmesin” deyip durdular! Bu ne sabırmış ki rehineler hâlâ IŞİD’in elinde; Almanya, Amerika, İngiltere elbet Türkiye’yi dinlermiş; ülke sınırları hallaç pamuğu… “Askeri vesayete soooooon!” diye tepiştiler, padişah vesayetini kurmak için 12 Eylül yasalarından yararlandılar. “İleri demokrasiiii” diye kükrediler. Oysa yaşadığımız tek adam diktası!.. “Ahlak, namus” sözcükleri dillerinden düşmedi. Yalan söylediklerini hepimiz gördük, duyduk, bildik! Namuslu insanlar hapislerde çürütülürken “Yaşasın, Türkiye’nin bağırsakları temizleniyor” diye sevinç çığlıkları atan yandaş medya ise susuyor… Yeni Türkiye adın “riyakârlık” olsun! 71. VENEDİK FİLM FESTİVALİ İran dışında yaşayan yönetmenlerin filmleri öne çıkıyor Sürgünde çekilenler rıya Bak” başlıklı bölümü gerçekleştiren Ghobadi, konusunu metaforlarla dolu iğneleyici bir dil ve özgür bir bakış açısıyla işliyor. Bu bölüm, Müslümanların İslam dinini algılama ve uygulama biçimlerini sorgularken simgelerle dolu, son derece yaratıcı senaryo eşliğinde ciddi konuları hafif bir dille irdelerken seyircisini güldürerek düşündürmeyi başarıyor. 21. ULUSLARARASI ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ İran sineması bu yıl Venedik’te ciddi bir varlık gösteriyor. Altın Aslan yarışında, “Ufuklar” (Orizzonti) bölümünde ya da yarışma dışı seçkilerde, yönetmenleri İran kökenli olan, yarım düzine uzun/ kısa film yer alıyor.   Ancak, hepsinin İran sinemasını temsil ettiğini söylemek olanaksız. İşledikleri konular kadar anlatım biçimleriyle de geniş bir yelpaze sunan bu yönetmenlerin önemli bir bölümü yıllardır İran dışında yaşıyor. Daha doğrusu yaşamak zorunda bırakılmışlar... Örneğin, söz konusu filmler arasında en başarılısını imzalayan İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, İstanbul, Erbil ve New York arasında mekik dokuyor, ama yolu Tahran’dan geçmiyor, geçemiyor... Bahman Ghobadi (1969) yarışma dışı sunulan “Words with Gods” (Tanrılarla Konuşmalar) adlı filmin 9 yönetmen tarafından çekilen 9 bölümünün en başarılı iki parçasından den, kadınların çekibirini imzalıyor. ciliğini Tanrının lütNobel ödüllü Perulu yazar Mario fu olarak algılayan ve  yaratana dua Vargas Llosa’nın küratörü olduğu etmek yerine, yarattığı melek gibi güzel bu proje, dinlerle insanoğlu arasınkadınlara tapınmayı tercih edeni, Yıldaki karmaşık ilişkileri sorgulamaya maz Erdoğan’ın yorumuyla daha da yöneliyor. incelikli bir yoğunluk kazanıyor. Projenin öncülerinden MeksikaFilmin adına göndermede bulunan Bahman Ghobadi lı yönetmen Guillermo Arriaga namaz sahnesindeki o yatıp kalkmaların (1958) ateizmi konu alan “Tanrı’nın Kanı” adlı içerdiği trajikomik  metafor, bu sahneye antoloçalışmasıyla alkışlanırken “Arada Sırada Yuka jik bir özgünlük kazandırmakta... Tanrı’ya seslenirken... Güzele u İranlı Kürt tapınmak yönetmen Biri dinibütün, diğeBahman ri “karı kız dikizleyen” iki yapışık kardeGhobadi’nin şin öyküsünü anlatan ‘Arada Sırada “Arada Sırada YuYukarıya karıya Bak” başlıklı bölümü izlerken bizi Bak’ında, başka bir sürpriz dan ğa do Er az lm Yı ha bekliyor. kısa ama güçlü Omuzlarından ve yorumuyla başlarından birbirine yapışık kardeşlerdikkat çekiyor. Altın Koza’da ‘engelsiz sinema’ Kültür Servisi 21. Altın Koza Film Festivali’nde bu yıl da ülkemizden ve dünyadan kısa ve uzun metraj filmler ve belgeseller sanatseverlerle buluşacak. Festivalin gösterim bölümünde dünyadaki çeşitli festivallerden ödül almış filmlerin Türkiye prömiyerleri gerçekleşecek. Türk sinemasının 100. yılı ana temalı festivalde 205 film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Bu yıl 1521 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek festivalin basın toplantısı dün gerçekleştirildi. Festival komitesi, toplantıda, festivalle ilgili bilgi paylaştı. Altın Koza AŞ Başkanı Candan Yaygın bu yıl Altın Koza’da “engelsiz sinema hizmeti” yapacaklarını vurguladı. Yaygın, “Özel hazırlanmış salonlarda yapılan sistemle engelli vatandaşlarımıza sinema izleteceğiz” dedi. kiye ilk gösterimleri yapılacak. İki Altın Palmiye sahibi Belçikalı kardeş yönetmenler JeanPierre ve Luc Dardenne’nın “İki Gece, Bir Gün”, Cannes’da en iyi senaryo ödülü alan “Leviathan”, Kanadalı yönetmen David Cronenberg’in Hollywood taşlaması “Yıldız Haritası” Altın Koza’da gösterilecek. Ulusal’da 12 film yarışacak Son bir yıl içinde çekilmiş Türk filmlerinin başvurduğu yarışmada, ulusal uzun metraj film yarışmasında 12 film jüri önüne çıkacak. Finalist filmler ise şöyle: “Balık” (Derviş Zaim), “Beni Sen Anlat” (Mahur Özmen), “Deniz Seviyesi” (Nisan Dağ, Esra Saydam), “Firak” (Halil Özer), “Gittiler: Sair ve Meçhul” (Kenan Korkmaz), “İçimdeki Balık” (Ertan Velimatti Alagöz), “Neden Tarkovski Olamıyorum?” (Murat Düzgünoğlu), “Nergis Hanım” (Görkem Şarkan), “Silsile” (Ozan Açıktan), “Toz Ruhu” (Nesimi Yetik), “Yağmur: Kıyamet Çiçeği” (Onur Aydın), “Yola Çıkmak” (Evren Erdem). Başkanlığını daha önce düzenlenen Altın Koza film festivallerinde en iyi film ve en iyi yönetmen ödüllerini de almış olan ünlü yönetmen Reha Erdem’in üstleneceği jüride Nida Karabol, Gökhan Tiryaki, Mahmut Fazıl Coşkun, Ahu Türkpençe, Ayberk Pekcan ile Tamer Çıray yer alıyor. ‘Emek’i önce yıktılar, sonra vakıf kurdular CEREN ÇIPLAK ‘YENİLENME’ PROJESİ İNŞAATI KAMUOYUNUN TEPKİLERİNE KARŞIN DEVAM EDİYOR Mayıs 2013’te iş makineleriyle tamamen yıkılan buna karşın “Emek’i yıkmıyoruz, taşıyoruz” diyen “yenileme” projesi sahipleri Emek Sineması için vakıf kurdu! Emek Sineması ve çevresinde Kamer İnşaat tarafından sürdürülen “yenileme” projesi inşaatı ise kamuoyu tepkilerine karşın devam ediyor. İstanbul’da Emek Sanat ve Kültür Vakfı (ESKV) adıyla kurulan vakıfın yönetim kurulunda Ahmet Akbalık, Dursun Ali Alp, Mehmet Saat, Osman Ağca, Levent Eyüboğlu, Alper Işıkal ile Sabahaddin Özkan yer alıyor. Vakfın amacı ise şu sözlerle özetleniyor: “Ulusal ve uluslararası alanda kültür ve sanat üretiminin, özellikle sinema ve sahne sanatı üretiminin önde gelen örneklerini, yeni girişim ve fikirleri takip etmek, böylece Tür kiye’deki geleneksel sanatları ve özellikle sinema ve sahne sanatlarını geliştirmek ve zenginleştirmek, uluslararası standartlara kavuşturmak, bu sayede evrensel düzeyde üretimlere imza atmak, aynı zamanda Türkiye’nin geleneksel sanatlarını özellikle sinema ve sahne sanatında üretimlerini ve kültürel zenginliğini dünyaya tanıtmak ve örnek olmak; kültür ve sanat severlerinin sayısını artırmak onları bilinçlendirmek, bu alanda sosyal etkinlikler seminerler, paneller düzenlemek, evrensel ölçütlerde kültür ve sanat politikası oluşturmak, değişim ve yeniliklerin getirdiği diğer katkıları sağlamak.” Yönetmen Sinan Çetin’in emlakçi oğlu Rüzgar Çetin’in Emek Sineması’nın yıkılmaması için eylem yapan ünlüler için Instagram’a yüklediği “yeni Emek Sineması” fotoğrafının altına yazdığı “cahil yobazlar” sözleri ise tepki çekti. Türk sinemasının 100. yılı kutlanacak 16 Eylül Salı günü gerçekleştirilecek açılış töreninde sinemamızın 100. yılı, sinema emekçilerinin katılımıyla kutlanacak. Yine Türk sinemasının 100. yılı temalı söyleşiler ve sergiler 1521 Eylül haftası boyunca sanatseverle buluşacak. Ayrıca, güç ve iktidar hırsının sakilliği üzerine şahane bir kara komedi olan “Büyük Diktatör”, sinema dehası Charlie Chaplin’in doğumunun 125. yılını kutlamak için festivalde yenilenmiş kopyasıyla gösterilecek. Festivalde, bu yıl yine merakla beklenen filmlerin Tür Altın Portakal’ın uluslararası jürisi belli oldu n Kültür Servisi 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması jürisi belli oldu. Altın Palmiye ödüllü Jerry Schatzberg’in başkanlık edeceği jüride şu isimler yer alıyor: Görüntü yönetmeni Andreas Sinanos, sinema eleştirmeni Andrei Plakhov, oyuncu Halit Ergenç, Krakow Film Festivali’nin direktörü Krzysztof Gierat, İtalyan yapımcı Tilde Corsi ile sinema yazarı ve yönetmen Zeynep Dadak. BAŞSAĞLIĞI Çalışma arkadaşımız Baniye Demirci’nin sevgili babası VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 4972 sicil sayısında kayıtlı İBRAHİM AKA 3 Eylül 2014 çarşamba günü vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz. AVUKAT TUGAY BAKKALBAŞIOĞLU 31.08.2014 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 02.09.2014 tarihinde defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. C ÇALIŞANLARI İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle