19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2014 PAZARTESİ 6 HABERLER Askeri yetkililer, ‘IŞİD’in Süleyman Şah’taki askerleri esir aldığı’ iddiasını yalanladı ama ‘teyakkuzda’ olduklarını da belirtti Gözünü türbeye dikti BARKIN ŞIK Gazetecinin Yorum Hakkı Yeni kurulan hükümette basından sorumlu başbakan yardımcılığı görevini üstlenen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a geçen hafta yaptığımız ziyarette, hem kendisini yeni görevi nedeniyle kutladık hem de hükümetbasın ilişkilerinin akreditasyon gibi demokratik olmayan uygulamaların dışında sağlıklı bir diyalog zemininde yürümesinin, kamuoyunun bilgi edinme hakkına olumlu yansımaları olacağına ilişkin görüşümüzü kendisiyle paylaşma fırsatı bulduk. Görüşmenin bir bölümünde de yazma izni alarak kendisine iç ve dış gündeme ilişkin sorular da yönelttik. “Basın çalışanlarının sorunları ve basınla ilişkiler” konusuna bakışını, gündeme ilişkin sorularımıza yanıtlarını ve bunlardan çıkardığımız yorum ve izlenimleri görüşmeyi izleyen iki gün köşemizden yayımladık. Sayın Akdoğan’ın, yazılar yayımlandıktan üç gün sonra dün bir televizyon kanalında, HSYK ile ilgili görüşlerinin ve bu görüşlerden bizim çıkardığımız ‘HSYK’de B Planı: Referandum’ yorumunun yer aldığı son yazının gazetecilik ve basın ahlakına uygun olmadığı iddiasını, bizi niyet okumakla suçlamasını ve gazetemizle ilgili de gerçeğe uygun olmayan bazı sözler kullanmasını üzülerek dinledik. Öncelikle rahatsızlık konusu yazıdan başlayalım. Bu haber formatında bir yazı değil, köşe yazısıdır. Elbette sadece Akdoğan’ın kendi ifadeleri ve açıklamalarına yer verilmemiş, onun söyledikleri ışığında kendi değerlendirmelerimiz de okuyucu ile paylaşılmıştır. HSYK seçimlerinin olası sonuçlarına göre hükümetin bir anayasa değişikliği sürecini başlatabileceği şeklindeki tespitimiz, kendi kafamızdan uydurduğumuz, soyut olarak yaptığımız bir analiz değil, kendisine bu konu bağlamında yönelttiğimiz somut soruya verdiği yanıttan yola çıkarak yaptığımız bir çıkarsamaydı. O bölümde sorduğumuz soru teypte kayıtlı haliyle şöyledir: “Son sorum da bu HSYK ve paralel meselesi. Mesela bugün (Yargıtay’da HSYK üyelik seçimlerinin yapıldığı 23 Eylül günü.) Yargıtay’da arzu ettiğinizin tam tersi sonuç çıktı. Yine arzu etmediğiniz sonuç çıkarsa anayasa değişebilir mi tekrar?” Akdoğan’ın yanıtı ise şuydu: “Bunu göreceğiz. Devlete meydan okuma yeri değil hiçbir organ. Ülkenin kaderini de 12 binin yapacağı değil 55 milyonun yapacağı seçim belirler. Bu yüzden bu her şeyin başıdır, sonudur gibi abartılması doğru değil. Önemlidir; bu doğrudur. Yargının belli vesayet odaklarının denetimine geçmemesi önemlidir, ama ülkenin kaderini geleceğini etkileyecek diye bakmak da bence doğru değildir.” Aramızdaki soru yanıt böyleydi Köşe yazımızda, bu yanıtı tam olarak aktardıktan sonra, ‘Ülkenin kaderini 12 binin değil, 55 milyonun yapacağı seçim belirler’ ifadelerinden “HSYK seçimlerinde istenen sonucun çıkmaması durumunda hükümetin kafasında seçmenleri sandığa götürecek bir anayasa değişikliği planı olduğu” çıkarımını okurlarımızla paylaştık. Bunu da onun beyanı olarak değil, beyanlarından çıkardığımız sonuç olarak gördüğümüzü yazı içinde açıkça ifade ettik. Bir köşe yazarının, bir bakanın beyanlarından yola çıkarak herhangi bir çarpıtma yapmaksızın kendi değerlendirmesini yazmasında ne gibi bir ilkesizlik ya da etik problem olabilir ki? Bizim bir gazeteci olarak niyetimiz bir bakan ya da parti ile polemiğe girmek değil, halkın bilgilenmesidir. Buna karşılık iktidar mensubunun da gazetecilerin yorum yapma hakkına saygı duyması, basın özgürlüğünün olmazsa olmazıdır. Kaldı ki diğer bazı AKP ve hükümet yetkilileri de HSYK seçimlerinde istedikleri sonucu alamamaları durumunda bunu büyük bir mesele yapacaklarını günlerdir art arda verdikleri demeçlerle açıkça söylüyorlar. Hatta Yargıtay ayağında seçimi kaybetmeleri üzerine ‘HSYK seçimlerini tanımayacakları’, ‘Gerekirse B ve C planlarını devreye sokacakları’ şeklindeki açıklamaları yasal ve anayasal bir düzenlemeye gitme niyetlerini ortaya koymaktadır. Bu olgular da yapılan yorumun niyet okumak değil gerçeğin resmedilmesi olduğunu göstermektedir. Başbakan Yardımcısı Akdoğan, dünkü söyleşisinde bir de “Paralel medya ile Cumhuriyet’’in paslaşarak bu süreci yönettiği” gibi bir iddiada da bulunuyor. Bize göre hiçbir temeli, dayanağı ve tutarlılığı olmamakla beraber, bu iddianın dile getirilmesi yine de Akdoğan’ın fikir özgürlüğüdür. ‘Bu süreç’ sözüyle neyin kastedildiğini anlamak mümkün değildir. Ancak bugün kendisinin paralel medya olarak nitelediği mecralarda, Cumhuriyet aleyhine yıllarca büyük karalama kampanyaları yürütüldüğü de hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Hem de kendi hükümetlerinin aynı mecralarla ‘Ne istediler de vermedik’ denecek kadar parlak işbirliği ve dayanışma içinde olduğu çok yakın zaman öncesine kadar. Hal böyleyken şimdi, kendilerinin çok uzun süren yakınlığını ve işbirliğini unutarak Cumhuriyet’i, ‘paralel medya ile paslaşarak süreç yürütmekle’ itham etmek sağduyulu, aklıselim sahibi kimsenin inanmayacağı bir durumdur. HHH İktidara düşen komplo teorileri üretmek değildir. İktidara düşen, kendi mesleki kural ve değerlerine bağlı olarak gazetecilik görevini yapmaya çalışan basın çalışanlarına cephe almak değil, onlarla haber kaynağıgazeteci diyaloğunu sürdürmekten ibarettir. AKP her eleştiriyi, her muhalif sesi, kendisine düşman görmekten, ‘şucu ya da bucu’ diye nitelemekten vazgeçmelidir. Eleştirilerden yararlanmasını bilmeli hatta artık özeleştiri zamanının geldiğini görmelidir. ANKARA ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un sözcüsü John Kirby’nin, IŞİD ile mücadelenin yıllar alabileceğini söylemesinin ardından ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in yaptığı açıklamalar, bu örgüt ile mücadelenin en az üç yıl sürebileceğini ortaya koydu. Dempsey, IŞİD’in Suriye’de işgal ettiği topraklardan süpürülebilmesi için en az 12 ila 15 bin arasında kara gücüne ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Askeri kaynaklar, ilk aşamada 5 bin Suriyeli muhalifin, koalisyon güçlerince “eğitdonat” sürecinden geçirilmesinin planlandığını belirtti. Nihai hedef olan 15 bin Suriyeli’nin askeri eğitimden geçirilmesi ve gelişmiş silahlarla donatılması ile çatışma süreci göz önünde bulundurulduğunda IŞİD ile çatışmaların 3 yıla kadar uzayabileceği belirtiliyor. Askeri kaynaklar, Washington Post gazetesinin, “Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerler IŞİD tarafından esir alındı” şeklindeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını ancak IŞİD’in böyle bir hedefi olabileceğini belirtti. Ankara’nın ajandasında bulunan iki ABD YİNE VURDU Dış Haberler Servisi ABD, Suriye’de IŞİD’in kontrolündeki petrol rafinerilerini vurmaya devam ediyor. ABD ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı uçaklar dün 4 rafinerinin yanı sıra Rakka’da IŞİD’in komuta kontrol merkezlerini vurdu. Rakka’da bir plastik fabrikasının da vurulduğu ve bir sivilin hayatını kaybettiği gelen haberler arasında. Hava saldırılarında Der el Zor yakınlarındaki IŞİD tankları da vurulurken Şam yönetimi muhalifi Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Telabyad’da 3 petrol rafinerisinin bombalandığını duyurdu. Londra merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü, İdlib’te 7 sivilin öldürülmesiyle ilgili olarak soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Örgüt, Kafr Deryan köyünde ölenlerin 2’sinin kadın, 5’inin çocuk olduğunu duyururken ABD kendilerine sivillerin öldürüldüğüne ilişkin “güvenilir” bilgi gelmediğini belirtti. Irak’ta ise başkent Bağdat’a 40 kilometre uzaklıktaki Amriyat alFallujah bölgesine saldıran IŞİD püskürtüldü. Irak güvenlik güçleri ve Sünni aşiretler ile IŞİD arasındaki çatışma 15 cihatçınin öldürüldüğü öğrenildi. talep ABD tarafından karşılık bulamıyor. Türkiye, Suriye hava sahası üzerinde “No Fly ZoneUçuşa Yasak Bölge” ilan edilmesi ve Türkiye’ye yönelecek göçü önlemek için yine Suriye içinde “güvenli bölgeler” oluşturulmasını istiyor. Uçuşa Yasak Bölge, Esad rejimine bağlı hava savunma sisteminin susturulması açısından da önem taşıyor. Türkiye “savaş nedeni” olarak gördüğü Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu havadan korumak için Uçuşa Yasak Bölge uygulamasının hayata geçmesini istiyor. Halen, sınırda devriye atan Türk savaş uçaklarına zaman zaman Esad’a bağlı Suriye hava savunma sistemi tarafından radar kilidi atılıyor. Türk Hava Kuvvetleri bu yüzden Türkiye’den 32 kilometre uzaklıkta bulunan Suriye’deki Süleyman Şah Saygı Karakolu ile ilgili gelişmeleri Türkiye sınırı içinde kalarak uzaktan izliyor. Washington Post’un ortaya attığı “Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerler IŞİD tarafından esir alındı” yönündeki iddialar ise güvenilir kaynaklar tarafından reddedildi. Şu an için böyle bir gelişme yaşanmadığını vurgulayan kaynaklar, “Ancak IŞİD’in böyle bir hedefi olabileceği göz ardı edilmemeli” diye konuştu. ABD’nin İncirlik Üssü’nün kullanımı konusundaki talebinin de yürütülen pazarlıklarda halen masada olduğu öğrenildi. Esad kilit atıyor ‘IŞİD hedef alabilir’ Biz ne sorduk, o ne söyledi Erdoğan: Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsun da PKK çıkınca neden ayaklanmıyorsun IŞİD’e karşı PKK örneği IŞİD VE SEÇİM KAYGISI Yol haritası takvimi bozuldu MAHMUT LICALI ANKARA IŞİD’in saldırılarıyla Ortadoğu’da değişen dengeler ve AKP’nin 2015’te yapılacak genel seçimlere ilişkin kaygıları eylül ayında açıklanması beklenen yol haritasındaki takvimleri altüst etti. Hükümetin PKK’nin silah bırakmasına ilişkin takvimi IŞİD saldırıları nedeniyle değişmek zorunda kalırken yol haritasının da ekim ayında açıklanacağı ifade ediliyor. Çözüm sürecinde hükümetin aylardır üzerinde çalıştığı yol haritasının eylül ayında açıklanması beklenirken IŞİD’in saldırılarıyla Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler nedeniyle yol haritasındaki takvim altüst oldu. IŞİD’in Kobani’yi hedef alan saldırılarının ardından yol haritasında PKK’nin hem yurtiçi hem de yurtdışında silah bırakması ve eve dönüşle ilgili belirlenen adımlar geçerliliğini yitirdi. Genel seçimlere de 9 ay gibi kısa bir süre kalmasıyla birlikte AKP’nin yol haritası üzerinde bazı değişiklikler yaptığı, haritada yer alacak adımlarla ilgili yeni tarihler belirlediği ifade ediliyor. HDP’nin İmralı heyetinin geçen hafta Davutoğlu ile görüşmesinin ardından bu hafta Demirtaş ile bir araya gelmesi bekleniyor. Görüşmenin ardından HDP kanadında başta yol haritasında yaşanan kriz olmak üzere çözüm süreciyle ilgili açıklamalar yapılacağı ifade ediliyor. HDP heyetinin dün yapılması beklenen İmralı ziyareti hava muhalefeti gerekçesiyle ertelendi. Heyetin 30 Eylül Salı günü İmralı’ya gideceği belirtildi. Yol kestiler, okul yaktılar Yurt Haberleri Servisi Şırnak Silopi’de IŞİD’in saldırılarını protesto etmek için Yeşiltepe Mahallesi’nde izinsiz gösteri yapan bir grup, Habur karayolunu lastik yakarak kapattı. Polis göstericilere müdahale ederek yolu trafiğe açtı. İkinci kez yolu kesen göstericiler, sivil araçlarda ve TIR’larda kimlik kontrolü ve bagaj araması yaptı. Polis, göstericileri dağıttı. Barbaros Mahallesi’nde bulunan Yavuz Selim İlköğretim Okulu’nun kapısını kıran saldırganlar, Atatürk köşesinin camlarını kırdı ve okulu ateşe verdi. Polis müdahale etti. l Şırnak Cizre’de de Dörtyol Kavşağı, İdil Caddesi ile Otogar mevkisinde toplanan göstericiler, yolları barikatlarla kapatıp kimlik kontrolü yaptı. Göstericiler, polise molotof, havai fişeklerle saldırdı. Atılan molotofkokteylleri nedeniyle alev alan polis zırhlı araçları TOMA’ların müdahalesiyle söndürüldü. l Şırnak’ta Cudi ve Sur mahallelerinde önceki gece yüzleri maskeli bir grup, E24 karayolunda durdurdukları araçlarla yola barikat kurarak yolu trafiğe kapattı. Gruba polis, müdahalede bulundu. Hakkâri’de DBP İl Binası önünde önceki saat 18.00’de 24 saatlik oturma eylemi başlatıldı. Ancak KPSS sınavı nedeniyle dün sabah eyleme son verildi. l Iğdır, Karakoyunlu’ya bağlı İslamköy Mahallesi’nde arıza için giden Aras Elektrik ekipleri ile eşlik eden askerlere, köy çıkışında 56 kişilik terör örgütü PKK üyelerince uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Jandarma karşılık verdi. Çatışmada, arıza ekibinden Yener Budanur isimli işçi ayak bileğinden yaralandı. İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, yapılan tahriklere, sabotajlara rağmen kararlılıkla sonuna kadar yürüteceklerini, süreci nihayete erdireceklerini söyledi ancak IŞİD’le PKK’yi karşılaştırması dikkat çekti. Erdoğan, Çırağan Palace Kempinski Otel’de, Türkiye İhracatçılar Meclisi “Türkiye Markası” lansmanı toplantısına katıldı. Sürecin kırılgan olduğunu belirten Erdoğan, “Çözüm sürecine yönelik hiçbir tehdide, şantaja Türkiye boyun eğmez. Bir haftada 150 bini aşkın Suriyeli Kürt kardeşimiz sınıra akın etti. Aldık. Bunu takdir etmek yerine, birilerinin çıkıp Mehmetçik’e taş atması maalesef büyük bir densizliktir” diye konuştu. IŞİD ile ilgili Erdoğan, Türk rehinelerin kurtarılmasından sonraki yaklaşımın farklı olacağını “Şimdi farklı yol haritası çalışmaya başlıyor” sözleriyle yineledi. Erdoğan daha sonra Bomanti’deki Hilton Oteli’nde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na katılarak çarpıcı mesajlar verdi. “Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsun da PKK gibi bir terör örgütü çıkınca neden ayaklanmıyorsun. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Dünyada eğer siyaset adalet üzerine kurulu olursa anlamı vardır. Şam’daki rejime gösterilen müsamaha ortaya böyle bir tablonun çıkmasına zemin hazırlamıştır. Mısır’da yaşananları izledik. 12 günde 5 bin kişinin öldürüldüğü bir katliam var mı? Ve bunu yapan kişi el bebek gül bebek kürsüye çıkarılıyor. Bu durum insanların vicdanında tamiri zor bir yara açmıştır” diyen Erdoğan, “Havadan bomba atmak, soruna ancak geçici bir çözüm sağlar, sorunun üzerini örter” ifadesini kullandı. ‘Yorum’ basın ahlakına aykırı mı? IŞİDPKK karşılaştırması DemirtaşDavutoğlu görüşmesi Davutoğlu tezkerelerin iki ayrı şekilde Meclis’e gönderileceğini söyledi Tezkere genişletiliyor SAMSUN (Cumhuriyet) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in yarın Bakanlar Kurulu’nda IŞİD’le ilgili brifing vereceğini açıkladı. Davutoğlu, Suriye ve Irak tezkerelerinin de yeni eklemeler yapılmış halde “bugün iki ayrı şekilde Meclis’e gönderileceğini” açıkladı. Samsun’da konuşan Davutoğlu “Muhtemelen Suriye ve Irak ile ilgili tezkereleri yarın (bugün) iki ayrı şekilde Meclis’e göndereceğiz. Irak ve Suriye tezkerelerine yeni unsurlar eklenecek. Salı günü (yarın) Bakanlar Kurulumuz var. Genelkurmay Başkanımızın, sadece bu konuya münhasır değil, genel bir brifingi, bir sunuşu olacak Bakanlar Kurulumuza” dedi. hükümetten alıkoymaz’ ‘Cumhurbaşkanlığı Temelsiz, dayanaksız iddialar ‘Kandil’de yan gelip yatacağına IŞİD’le savaş’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kandil’den yapılan çözüm sürecini bitirme tehditlerine yanıt verdi. Akdoğan, isim vermeden KCK yöneticisi Mustafa Karasu’nun sözlerini yanıtladı. Türkiye’yi kimsenin tehdit edemeyeceğini belirten Akdoğan “‘Blöf yapıyor’ demişim de bize göstereceklermiş vesaire. Bu tehditvari şeyler doğru değil. Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa git IŞİD’e yap, Türkiye’ye ne meydan okuyorsun? Var mı bir gücün kardeşim? Niye Türkiye’den yardım istiyorsun o zaman? Yani uçmayı bilmiyor, çıkmış çatıya konuşup duruyor. Kandil’de yan gelip yatıyor, Kobani’dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et. Böyle bir kandırmaca, sahtekârlık olmaz” dedi. Akdoğan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Askeri işbirliğinin sadece “kurşun sıkmak” anlamına gelmediğine dikkati çeken Akdoğan, “Bunun birçok farklı boyutu var. ‘Askeri işbirliği yapacağız ama kesinlikle sıcak temasın içinde olmayız’, bunu önceden zaten öngöremezsiniz. Bu işin tabii bir riskidir. Önemli olan bunun bir şekilde planlanmasıdır” ifadesini kullandı. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in tampon bölge ve Beyaz Saray’ın operasyon açıklamalarını da değerlendiren Akdığan, “Biz de Amerika istiyor diye değil kendi çıkarımız için bunları yapıyoruz elbette. Ulusal güvenliğimiz için” dedi. Akdoğan, Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü ziyareti sırasında, Türk’ün “Kobani’de bunlar yaşanırken kadınlarımıza tecavüz ediliyor, Türkiye suskun seyrediyor, haletiruhiyem uygun değil konuşamayacağım” sözleri üzerine kendisinin de “Benim haletiruhiyem de uygun değil, üç polisimiz şehit oldu, daha onların naaşını toprağa vermeden, bu konuları konuşmak bana da çok anlamlı gelmiyor” dediğini aktardı. talay: IŞİD değil Suriye konusu çözülsün AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, partisinin il başkanlığınca Kırıkkale Kültür Merkezi’nde düzenlenen İl İstişare Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. IŞİD konusunda Atalay, “IŞİD’e karşı tavrımız belli. Zerre kadar destek vermedik” dedi. Uluslararası camianın teröre karşı işbirliğine destek vereceklerini ancak yolunu, yöntemini kendilerinin belirleyeceğini ifade eden Atalay, “Sadece IŞİD ile mücadele değil, Suriye konusu kökten çözülsün. Oradaki yapıya da el atılsın, şu anda anlayış o yöne doğru gidiyor. O zaman biz de rahatça destek veririz” diye konuştu. A Daha sonra soru cevap bölümünde soruları yanıtlayan Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olmam hükümet faaliyetlerinden beni kesinlikle alıkoymaz. 2023 hedefleri benim de hedeflerimdir” dedi. Kürt gruplara silah yardımı yapılmasına karşı çıkan Erdoğan, soru üzerine “IŞİD’in elindeki silahlar ABD’nin silahları. Almanya kime gönderiyor. Yarın bir gün IŞİD’in eline geçmeyeceği ne malum. Bu hafta içerisinde ilgili birimlerimizle konuşacağız ve olmamız gereken yerde muhakkak olacağız. Bu işin dışında kalamayız. Türk askeri sınırda ne yapıyor şu an, Suriye’den gelenleri engellemeye çalışıyor. Güvenli bölge ile Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine gönderelim. Irak’ta da güvenliği tesis etmek gerekir. Dost acı ama gerçeği söyler. Ben de söylemek zorundayım.” Erdoğan, açılıştan sonra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüştü. Hilton Bomonti Otel’de basına kapalı olan görüşme bir saat sürdü. Barzani ile görüştü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle