03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2014 CUMA 4 HABERLER HDP’den iktidara 3 uyarı Yola Başlarken Yola böyle başlamamıştık! Yakınmayı dile getiren AKP’nin eski bakanlarından sağ siyasetin önde gelen simalarından Ali Coşkun. Yakındığı AKP’nin torba yasayla Ekonomi Bakanlığı’na bağladığı DEİK’in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) bir de çıkardığı yönetmelikle mal varlığına el koyması. Ali Coşkun, TOBB ilişkisi dolayısıyla DEİK’te söz sahibi olmuş kişilerden biri, TOBB önde gelenlerinin çoğu gibi DEİK’i hep kendi etki alanlarında görmüş. Şimdi ise eski sanayi bakanlarından olduğu AKP’nin DEİK karşısındaki tutumunu eleştirirken haklı olarak yakınıyor: Yola böyle başlamamıştık. Yola başlama günleri daha dün gibi, Cüneyd Zapsu’nun Tayyip Erdoğan’ı, bu konuda karşıt tavrı belli kişilere bile Türkiye’nin yeni lideri olarak kabul ettirme önerilerindeki enerjiyi çok iyi anımsıyorum. Bütün kapılar çalınıyor, siyasi eğilim ne olursa olsun, herkes ile temas kuruluyordu. Proje gerçekten büyüktü. Sonunda vasıl olunan netice de büyük oldu. Şu an itibarıyla 12 yıl iktidar, birbiri ardından kazanılan seçimler, Başbakan Baba rejminden fiili Başkan Baba rejimine geçiş. Bütün bunlar azımsanacak şeyler değil. HHH Bundan sonra neler olacağını bir yana bırakarak şimdiden söyleyebiliriz ki, Tayyip Erdoğan Atatürk’ten bu yana Türkiye’ye en büyük değişimi yaşatan kişidir. Kimsenin hakkını yemeyelim, onun bu “başarı!” yolunda merkez sağ iktidarların sabırlı ustalarının döşedikleri taşların da büyük etkisi oldu. Evet, Tayyip Bey büyük desteklerle, büyük umutlarla ve büyük vaatlerle çıktı büyük yolculuğa. Ama Ali Coşkun eleştirisinde haklı. Gerçekten de yola çıkarken, yapılan vaatler bugün varılan sonuçtan değişikti. Tayyip Bey küreselleşme olgusunu kavramıştı, onun getirdiği kurumlar ve durumlarla çatışmayacak, kapitalizmin işleyişini bozmayacak, sosyal içerikli ve laik vurgulu olmasa, kör topal yürüyen demokrasiyi tam ayakları üstüne dikmese bile felç de etmeyecek, parlamentarizm, kapitalizm ve emperyalizmle çelişmeyen, bunlarla uzlaşmış bir yönetimi yaşama geçirecekti. Sistemin laik yönünün törpülenmesi, tatlı sert mütedeyyin yönetimin egemen olması, ama bunların Batı’nın bölge ve dünyadaki çıkarlarıyla çelişmemesi konusunda anlaşma sağlanmıştı. Sistemin adı da konmuştu: Ilımlı İslam. HHH Yola çıkarken bulunulan vaatlere uygun davrandı Tayyip Bey bir süre. Kendi açısından daha ilk adımda fiyasko olarak nitelenebilecek olan 1 Mart Irak tezkeresi bozgunu dahi TSK’ye fatura edildi. Her şey vaatlere uygun yürüyor gibi görünürken, 2010’dan itibaren, işler biraz değişmeye başladı. Vaatler ile icraatlar pek uyuşmaz olmuştu, söylemlerle, eylemler çelişiyordu. Artık, kapitalizmin kuralları ve özgürlüklerine de saygı kalmamıştı. Piyasanın kurallarına müdahale ediliyor; yandaş medya gibi, yandaş sermaye destekleniyor, dışındakiler köstekleniyor; ekonominin kuralları buyurganın buyruklarına feda ediliyor, kurumlar artık despot tarafından dizayn ediliyordu. Bütün bunlara karşılık içerideki sermayenin kodamanları duruma katlanıyorlardı. Ama, yola çıkarken yapılan vaatlerin yönelik olduğu dış çevreler aynı edilgenlik ve sabırla davranamayabilirlerdi. Ortaklaşa yaratılmış bir canavar olan, Müslüman Kardeşler, El Nusra türevi IŞİD’in bir numaralı tehdit haline gelmesi böyle bir ortamda oldu. Atlantik ötesi ile Tayyip Bey arasında kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu tahmin etmek güç değil. Türkiye’ye IŞİD karşısındaki mücadelede önemli rol yüklemek istediklerini ABD Dışişleri Bakanı açıkça dile getiriyor zaten. Tayyip Bey’in de Amerika’dan yaptığı açıklamalar bu konuya olumlu yaklaştığı izlenimini uyandırıyor. Ama asıl tavrın ne olduğunu bekleyerek göreceğiz. Bu arada unutulmaması gereken husus, Atlantik Ötesi güçlerin tepkilerinin, “oysa yola böyle başlamamıştık” ile sınırlı kalmayacağıdır. 4 Kobani ve Rojava, süreci etkiliyor 4 Müzakere mekanizmaları kurulsun 4 Kitlesel gösterilere orantısız müdahaleler arttı ‘KÖRLEŞTİREN DAİRELER’ Mungan’ın Ezidiliğe ait bir inançtan yola çıkarak verdiği örnek de çarpıcıydı: “Bir Ezidinin etrafına daire çizerseniz, o daire silinmeden Ezidi dışarı çıkamaz. Eğer bir Ezidinin etrafına, bu değere inanmadan bir daire çiziyorsanız, bu, çizen için komedidir. Saçma bulduğunuz bir inancı ona karşı silah olarak kullanmışsınızdır. Durum, dairenin içindeki için dramdır. Çünkü tutsak edilmiştir. Kişi daireyi kendi etrafına çizmişse bu trajedidir. Farklı görüşlere tahammülü olmayanlar, kendi etraflarına çizdikleri halkalar içinde yaşıyorlar. İnsanın kendine yapacağı en büyük kötülük de bu körleşmedir.” ‘Ezidiler Kara Kitap Kara Talih’in önsözünü yazan Mungan: Vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız ASLI ULUŞAHİN Ezidiler, IŞİD zülmune uğrayıp yurtlarından kaçmak zorunda kalınca, bir dizi soruyla birlikte gündeme geldi: Kimdi bu insanlar? Nasıl bir kavimdi? Oysa tarihe şöyle bir bakmak, Ezidilerin asıl vatanının Osmanlı toprağı olduğunu ve her dönemde benzer kıyımlara uğradıklarını görmeye yetiyordu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan basılan “Ezidiler Kara Kitap Kara Talih” için önceki gün düzenlenen buluşmada, kitaba önsöz yazan Murathan Mungan da konuşmasına aynı saptamayla başladı. “Biz neden kendi tarihimizi, birlikte yaşadığımız insanları bu kadar az tanıyoruz?” diye soran Mungan, Ezidilik meselesinin birçok açıdan Türkiye belleğinin turnusol kâğıdı olduğunu söyledi. Osmanlı döneminde Sünni İslamın yayılmacı tavrı ve sonrasında devletleşme politikalarıyla, Ezidilerin hep baskı altında tutulduğuna dikkat çeken Mungan, Türkiye’de yaşayan Ezidilerin ’90’lı yıllara kadar nüfus cüzdanlarında din hanesinin boş bırakıldığını aktardı ve inançlarının “şeytana tapıyorlar” denilerek aşağılandığını vurguladı. “Resmi tarih, açık büfeden tabağımıza uygun parçaları seçmenizi sağlar. İşimize geleni alırız. Bu da her konuda hakiki bilgilere ulaşmamızı engeller” diyen yazar, bugün IŞİD canavarlığına şaşıranların, bölgenin kültürel soyaçekimine baktıklarında, benzer acılar göreceklerini anlattı. Muratman Mungan, “Ret ve inkâr kültüründe yaşayan, büyümemiş ergen çocuklar olarak yüzleşme korkusu çeken” toplumumuzun, şimdi kaçamayacağı zalimlik resimleriyle karşılaştığını söylerken “kimseyle savaşmamış, kimseyi göçe zorlamamış, kimseyi köle yapıp pazarlarda satmamış” Ezidiler üzerinden politika yapılmasını da eleştirdi. Mungan, “İnsan olmayı unutarak politika yapılmaz, vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız” dedi. * Bilgi Üniversitesi Yayınları’nca basılan “Ezidiler Kara Kitap Kara Talih” Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Amed Gökçen tarafından yazıldı. Kitaptaki fotoğraflar ise fotoğraf sanatçısı Saner Şen’e ait. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) IŞİD’in Kobani saldırısının ardından hükümet temsilcileriyle yoğun görüşme trafiği yürüten HDP heyeti; Kobani başta olmak üzere Türkiye’nin Rojava politikasının çözüm sürecinde sıkıntı yarattığına işaret ederek, hükümetin özellikle Kobani’deki katliam girişimlerine karşı yükselen demokratik duyarlılığı engellemeye çalışmasının olası katliamlara ortak olma anlamına geleceğini belirtti. “Müzakere mekanizmalarının bir an önce oluşturulmasını” isteyen, Kitlesel gösterilere karşı orantısız güç kullanımının arttığı eleştirinde bulunan HDP heyeti, İmralı ile yapılacak görüşmenin çözüm süreci için tarihi öneme sahip olacağı belirtildi. Çözüm süreci kapsamında HDP’nin hafta başından bu yana hükümet temsilcileriyle yapılan görüşmelerin ardından HDP kanadından yazılı açıklama yapıldı. HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyetin imzasıyla yapılan açıklamada, son günlerde gerek Kobani, gerek bölgede yaşanan gelişmeler, gerekse de çözüm sürecinde müzakere aşamasına geçiş mekanizmalarının henüz kurulmamış olmasının süreçte ciddi bir zorlanmayı beraberinde getir diğini ifade edildi. HDP heyeti hükümeti şu konularda uyardı: “Kobani başta olmak üzere Türkiye’nin Rojava politikası ve çözüm sürecine yansımaları; sekreterya ve izleme heyeti başta olmak üzere müzakere mekanizmalarının kurulması; yol haritasının taraflar arasında ortaklaşması ve son haftalarda kitlesel demokratik gösterilere yönelik güvenlik güçleri tarafından yapılan orantısız müdahaleler ve asayiş uygulamalarının ortaya çıkardığı sorunlar.” mralı ziyareti tarihsel önemde’ Açıklamada; görüşmelerde çözüm sürecinin devamıyla ilgili irade ve kararlılıktan hızlı somut adımlara geçmenin önemli olduğu vurgulanırken bu bağlamda çözüm süreciyle ilgili tıkanıklıkların aşılması için önümüzdeki günlerin son derece hayati öneme sahip olduğu kaydedildi. Açıklamada Türkiye’nin Kobani’deki katliam tehlikesinin bertaraf edilmesi için etkin bir tutum içerisinde olunması gerektiği belirtildi. HDP heyetinin İmralı’ya ziyareti için gerekli resmi başvuruların yapıldığı belirtilen açıklamada; Abdullah Öcalan’ın gerek Rojava’da yaşanan gelişmeler gerekse de sürecin seyriyle ilgili ortaya koyacağı temel yaklaşımların tarihsel bir öneme sahip olacağı ifade edildi. ‘İ Davutoğlu, Ala ve Fidan görüştü Başbakanlık’ta 3’lü sınır zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın katılımıyla üçlü toplantı yaptı. Davutoğlu, Başbakanlık Yeni Bina’da, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ayrı ayrı kabul ettikten sonra, üçlü bir toplantıya geçti. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Davutoğlu’nun Orgeneral Özel ve MİT Müsteşarı Fidan ile görüşmesinde, mültecilerin durumu ve sınır güvenliği konusu ele alındı. Davutoğlu’nun, kabullerin ardından, İçişleri Bakanı Ala ve MİT Müsteşarı Fidan ile ayrıca düzenlenen üçlü toplantıya geçti. HA LK HA BE R TE LE V İZ Y O NU YENİ YAYIN DÖNEMİNDE HALK TV’Yİ AŞAĞIDAKİ FREKANSTAN İZLEYEBİLİRSİNİZ. ‘Şans oyunlarından çekilmek zaruret’ Başbakan Ahmet Davutoğlu, Devlet Malzeme Ofisi’nde, Maliye Bakanlığı Bilgilendirme Toplantısı ile Orta Vadeli Program ve 2015 Bütçesi Sunumu’na katıldı. Toplantı sonrasında açıklama yapan Davutoğlu, Maliye Bakanı ile ekibine kayıt dışı ile mücadele konusunda stratejik plan hazırlamaları talimatı verdiğini söyledi. “Devletin elindeki sosyal tesisler, lojmanlar, konutlar ve en önemlisi de bina ve taşıtlarla ilgili kapsamlı bir envanter çalışması yapılması talimatını verdim” diyen Davutoğlu, “Kiralamadan kaynaklanan ek maliyetlerin giderilmesi yönünde de çok ciddi, kapsamlı bir tedbir düşünüyoruz. Onu zamanla paylaşacağız” dedi. Özelleştirme konusunu da ele aldıklarını bildiren Davutoğlu, “Devletin belli alanlardan çekilmesi artık bir zarurettir. Şans oyunları alanından tümüyle çekilmelidir” dedi. Milli Piyango’yla ilgili çalışmaların başlatıldığını anımsatan Davutoğlu, bu çalışmaların ileriki aşamalara götürüleceğini kaydetti. Yeni Uydu Frekanslarımız Frekans : 12423 Digitürk 53. kanal dsmart 272. kanal www.halkhaber.tv Halk TV Radyo 100.8 İstanbul Symbol rate : 27500 Polirizasyon : Dikey (V) Fec :3/4 ‘Polise avukat’a müdür onayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 17 Aralık operasyonuna misilleme olarak Emniyet içinde başlatılan “paralel” gözaltıların yaşandığı bir dönemde Emniyet’le ilgili bir yönetmelik değişti. Hakkında dava açılan polisin avukatlık ücretinin ödenip ödenmeyeceğine dair verilen karar, Emniyet Genel Müdürü onayıyla kesinleşecek. Daha önceki yönetmelikte, sanık avukatının ücretinin ödenip ödenmeyeceğine dair verilen karar, İçişleri Bakanının onayıyla kesinleşiyordu. bizi izlemeye devam edin...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle