03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA Aslında dünya yeterince kalabalık. BM Genel Kurulu’nda 193 ülkenin temsilcileri var. Ama çanak medyası, bizim “dünya lideri”ni bu kalabalığın kesmeyeceğini biliyor. Daha beteri bizimki kürsüye yürürken salon boşalıyor. Bu durumda kes yapıştır şart oluyor... Esin kaynağı biraz da IŞİD mi ne?! Kesip kesip boş koltukları dolduruyorlar. Bizim dünya liderinin karşısına diziyorlar. Aslında TÜSİAD Genel Kurulu’nda ayakta alkış tutan bizim patronların kafalarını Obama, Merkel, Hollande’ınkiler ile de değiştirebilirlerdi. Dünya, bizim dünya liderinin 15 temsilcileri için en büyük yardımcı CIA’nın ansiklopedik haber sitesi “World Factbook”. Bu site aslında Amerika Birleşik Devletleri’nin stratejik derinlikli dış politikasının da resmi ve güncel bir bildirgesi. Dünya ülkeleri bölgelere göre sınıflanmış. Ne yazık ki, ABD ülkemizi Avrupa’dan saymamış... Yemen, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 19 bölge ülkesi arasına koymuş. CIA bu, elbet Amerikan derin devletinin bir bildiği var. Derin ve stratejik bir hesabı var. Bu hesabın ne olduğunu bulup çıkartmak da bu işin kitabını yazan Ahmet Davutoğlu’na ve ona bağlı bizim resmi derin devletimiz MİT’e düşüyor. Hadi bakalım kolay gelsin! Ey Be Me... Bir de Birleşmiş Olacaksın!.. kıymetini ne yazık ki bilemedi... Oysa söylediklerinin çoğunda haklıydı. Dünya, 5 Güvenlik Konseyi üyesinin keyfine bırakılmayacak büyüklükte. Çocukların öldürülmesine seyirci kalmak ise vahşete ortak olmaktı! Ama demek ki, BM’nin çoğunluğu, doğru şeyleri yanlış kişiden dinlemek istemedi!.. Çoğunluğun salonu terk etmesi bundan. Elbette izleyicilerin çoğunluğu bizim dünya liderini tanıyor. Ama Türkiye’yi de pek bilmiyor, stratejik derinlikli sorunlarını da... Bu konuda genellikle BM Mutsuzluğa Sürüklenirken... Geçen ay Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaptı. Psikolojik yakınmalarla doktora başvuran kişi sayılarına ilişkin istatistikleri yayımladı. 20092013 yılları arasını kapsayan istatistiklere göre, Türkiye’de psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle doktora başvuran kişi sayısı, 3 kat artarak, 3 milyondan 9 milyona çıktı. 31 milyon 621 bin 523 insanımız hasta. Ürkütücü bir tablo! Veriler yalnızca bakanlığa bağlı kurumlara yapılan başvuruları kapsıyor. Bunlar resmi rakamlar, bir de bu resmiyetin içine girmeyenler var. Bu veriler açıklandıktan sonra konunun sorgulanacağını sanmıştım. Ne gezer! Gazetelerde, televizyonlarda birkaç haber, o kadar... HHH Depresyon, anksiyete bozuklukları, panikatak, sosyal fobi ve şizofreni... Bir de psikoloğa, psikiyatriye gitmeyen, gidemeyenler var. Sayıları kaç, kim bilir?.. Terapistlere, danışma merkezlerine, yaşam koçlarına başvuruların bu zaman içinde hatırı sayılır oranda arttığını da hesaba katmalı. Ciddi bir durum, kaygı verici. Önemli bir toplumsal sorun. Mutsuz, umutsuz insanlarımızın sayısı artıyor ne yazık! Geleceğe ilişkin belirsizlikler, kaygılar büyüyor. Bu ülkede yaşamaktan mutlu ya da mutsuz insan sayısının ne olduğuna ilişkin sağlam veriler, araştırmalar eksik olsa da belirli bir öngörü var. Ne yazık ki bu öngörüler karamsar bir tabloyu sergiliyor. Rahatsız bir toplum olduk, günlük yaşamı bunalımlı, geleceği belirsiz insanlar topluluğu... İzlenen bir kanalın haber sunucusu, “Koca bir bülten, hep acı haberler anlatmak beni yıpratıyordu. Bu yüzden haftada bir gün psikolog desteği almaya karar verdim” diyor. Daha ne desin?.. HHH Neden böylesine önemli bir sorun yaşıyoruz. Öncelikle bu tabloyu yaratan unsurlara bakmalı. Psikologlara gidenleri değil, gönderenleri sorgulamalı. İşin özel yanını, yani her toplumda görülebilecek, aşk, ayrılık bunalımlarının yarattığı psikolojik sorunları bir yana bırakalım. Türkiye’ye özgü hangi koşullar böyle bir olumsuz tabloyu yaratıyor? Geniş yığınların yaşadığı psikolojik sorunların temelinde, ülkeyi 12 yıldır yöneten iktidar yatıyor. Açıkça mahalle baskısı var, yaşam biçimlerine müdahale var. Dinci ve gerici iktidar, 10 yaşındaki kız çocuklarına bile başörtüsü getiriyor. Bunun adı özgürlük oluyor. Din adamları arasında bile konu tartışmalıyken bu nasıl özgürlük ki, “erkekler tahrik olmasın” diye çocukların başı örtülüyor. Konunun özgürlükle ilgisi yok, tam tersi dayatma ve baskı... Toplumun bir bölümünü ötekileştirme, yok sayma anlayışı. Daha şunun şurasında cumhurbaşkanlığı seçim yarışında bölen, ayrıştıran, bağırıp çağırarak, aşağılayarak hakaret eden anlayışa tanık olmadık mı? İktidar kendinden olmayanı dışlıyor. İnsanlar gelecek kaygısı taşıyor. Kadın toplumsal yaşamdan geri çekiliyor. Bunun sonucunda ailede ekonomik sorunlar baş gösteriyor. İşsizlik, yoksulluk, yetersiz ücretler, boşanmalar, ayrılıklar, artan şiddet, iş kazaları, küçük yaşta gelin edilen kız çocukları, ensest mağdurları, tecavüzlerdeki artış, cinayetler yaşanan travmaların gerekçesi değil mi? Umutlar kayboluyor. Zor bir süreç yaşıyoruz... Yine de diren umut... Sorun CIA’dan Sorulur!! BM’nin 193 üyesi, birbirleriyle ilgili en güncel, en temel, en kapsamlı bilgiyi CIA’nın resmi sitesinden alıyorlar. Çünkü bu ülkelerin büyük çoğunluğunun birbirlerinde temsilcisi yok. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önceki konuşmalarında olduğu gibi bu BM konuşmasında “Sıfır Sorun” politikamızdan hiç söz etmedi. Bunda söz konusu CIA sitesinin komşularımızla olan karmaşık ve kronik sorunlarını tek tek saymış olmasının payı olabilir mi? Sorunlarımız şöyle sıralıyor: “Yunanistan ile karmaşık, Ege Denizi üzerinde hava ve deniz sahası ve ayrıca kara sınırları konusundaki anlaşmazlıklar. Kuzey Kıbrıs’ın statüsü üzerindeki anlaşmazlık. Yukarı Fırat’ın sularını kontrol eden barajlarla ile ilgili Suriye ve Irak’ın Türkiye’ye yönelen protestoları. Türkiye’nin Irak’taki Kürtlerin statüsü ile ilgili açıklamış olduğu kaygılar! İsviçre’nin arabuluculuğunda 2009 yılında yapılan ve Ermenistan ile Türkiye’nin diplomatik ilişki kurmasını öngören anlaşmanın hâlâ askıda olması.” Ermenilere ait tarihi Ani Harabeleri’nin yok olma tehdidi altında olması da iki ülke arasındaki sorunlar arasında sayılıyor. Ayrıca Irak ve Suriye’den Türkiye’ye gelen göçmenlerin sayısı 783 bin 065 olarak belirtiliyor. Ama en kritik açıklama Türkiye’deki Kürtlerle ilgili: 19842005 arasında PKK ile TSK arasındaki savaşta Doğu ve Güneydoğu’da 954 bin ile 1.2 milyon arasındaki Kürt nüfusun yerlerinden edilmiş olduğu. Ancak kalkınma projeleri nedeniyle yerlerinden edilen nüfusun kaç kişi olduğuna dair bir bilgi yoktur. HHH ABD’nin “Sorun ve Anlaşmazlıklar” başlığı altında bunları sıralamasının anlamı ne? IŞİD işi bitse bile “Fırat’ın suları konusu” yeni Irak’la ve Suriye’yle başınıza bela olacak mı? Hele “yerlerinden edilen Türkiye Kürtlerinin sayısı!” Bu da acaba, “çözüm süreci”ne bu konuların (ve rakamların da) dahil edilmesi gereğine mi işaret ediyor? IŞİD işi bitse bile... Stratejik Derinlik kitabını yazan Başbakan’ın da MİT’in de işi zor. CIA Sırrı MİT’in İşi Bizimkinin AB ile bağları gevşetip Araplarla sıkı fıkı olmaya yönelmesinde ABD’nin bu sınıflamasının da payı var mı?.. Bu da MİT’in çözebileceği ince ve “Stratejik Derinlik”li hesaplara dahil. (Örneğin geçen dönemde de “Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanıyım” diye ortaya atılmıştı. Bu, “Ben buraların şerifiyim!” anlamına geliyordu. Ki, şeriflik alınmaz verilirdi. Nitekim, Obama’nın beysbol sopası göstermesiyle şerif sustu!) KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Gizli Tanık’lı Duruşmalar Son günlerde gazeteleri okurken, “TV” izlerken “Ergenekon Davası”nın duruşmaları bir bir canlanıyor, insan olupbiteni yeniden yaşıyor sanki... Siz okur dostlarıma da bu duruşmalarda sorulan “ibretlik” sorulardan birkaçını anımsatarak yazıya başlayayım dedim. Savcı bir sanığa soruyor. “25 Ekim günü neden Anıtkabir’e gittin? 25 Ekim günlerinde Anıtkabir’e gitme geleneği var mı?” Başka bir sanığa bu kez yargıç soruyor: “İki kişi telefonda konuşurken senin adın geçiyor, neden? Bu sorunun ‘TV’de cinayeti görüp neden haber vermedin?” sorusundan bir ayrımı var mı? Üye yargıç da sürdürüyor: “Elektronik postalar neden sana gönderiliyor?” Hukuksal hiçbir “delil” içermeyen dahası çocukların bile güleceği bu gibi sorularla bezenmiş duruşmalara, daha ileriki günlerde görüntülü “seans”lar da eklendi. Yargıç kürsüsünün iki yanındaki köşelere konan ekranlarda bu “gizli tanıklar”ın en ünlüsü “Aydos” beliriyor; yüzü karartılmış sesi de öyle; her söylediği gerçekdışı, mantık dışı, yalan dolan; üstelik görüntüsü bile koruma altında; sanıklardan biri “Aydos”a yaşını sorunca, “Başkan”dan anında “sen sus bakalım!” der gibi yanıt gelir: “Biz biliyoruz!” Duruşmayı izleyenler dayanamaz, kendilerini dışarı atarlardı; bir de suçladığı insanı/insanları düşünürsek... “Aydos” denli ünlü değilse de kod adı “Emek” olan “PKK”dan devşirme bir “gizli tanık” da hep ortalardaydı. Ne ki, bunların, hemen hemen tümünün bir bakıma üstlendikleri bu “gizli tanık” görevinin temel taşının, “TSK”yı vurmak olduğu hep bilinir. Bir başka “gizli tanık” olan “Emek” de bunu, “Ergenekon” duruşmasında (9.11.2012) karartılmış görüntüsüne bile izin vermeden dile getirmişti, kısaca şöyle: “1980’lerde iyice azan terörle çoğalan ‘faili meçhul’ cinayetlerin hiçbirinin ‘PKK’ tarafından yapılmadığını, çünkü o sıralarda örgütte görevli bir PKK teröristi olduğunu dolaysiyle bildiğini söyleyip, bu ‘faili meçhul’ cinayetlerinin bir ‘örgütlü yapı’ tarafından işlendiğini, bu yapının adının da ‘Ergenekon’ olduğunu” açıklıyordu. Dahası bu “gizli tanık” 32 sayfalık ifadesinde “‘PKK’ örgütü, ‘Ergenekon’un bir taşeronudur!” diye vurguluyordu. Böylece “yargı” nın tanığı “Emek” de ötekiler gibi “itirafçı” olmaktan “iftiracı”lığa geçerek; üniversite hocalarını, rektörleri, bilim adamlarını, siyasetçileri, yazarları, gazetecileri, parti başkanını, sendika başkanını, “STK”ları, aydınları ve “TSK”nın komutanlarını tıpkı İst. 13. Ağır Ceza Mahkemesi gibi “Ergenekon” terör örgütünün üyeleri olarak suçlamış oluyordu... “TSK”nın suçlanan bu komutanlarının içinde olan “J. Alb. Hasan Atilla Uğur” , gerek “PKK”nın gerekse itirafçı olup “gizli tanıklığa” girişenlerin “ilk” hedeflerindendi; kendisi bu durumu; “PKK”nın başı “Öcalan”ı, “İmralı”da günlerce sorgulayıp konuşturmasına, böylece yargılanmasını sağlayacak iddianamenin oluşturulmasına bağlıyordu. Üstelik şunun da altını çiziyordu; “Telefon görüşmelerine, konuşmalarına dayanan hiçbir ‘delil’, ‘Öcalan’ iddianame sinde yer almamıştır!” diyerek. (2.8.2011’de) Bilmem anımsar mısınız değerli dostlar, “Ergenekon Davası”nın sürdüğü günleri? Özellikle “Emek”, “Deniz” ve “Aydos”un konuştuğu basında yer alan “Gizli Tanık” duruşmalarını... “Deniz” kodlu “gizli tanık” da “Emek” gibi “PKK” dan devşirmeydi; “Aydos” ise türlü suçlardan (hırsızlık, gasp, sahte kimlik), üstelik birkaç kez işlediği için cezaevlerine birçok defa girmiş çıkmış, son olarak da “cinayet”ten tutuklanmış. “Savcı Zekeriya Öz”, onu cezaevinde ziyaret ettiği için olsa gerek, kendisi duruşmalarda olmadığında, izleyiciler yer yer “Aydos’la buluşmaya mı gitti?” diye seslenirlerdi. Geçen cuma günü biliyorsunuz “Aydos” yine gündemdeydi; “Ahmet Şık”ın; “Cumhuriyet”in boydan boya başlığını oluşturan ve “Mardin Kızıltepe Savcılığı”nın taptaze iddiasını içeren yazısıyla. “Aydos” bu kez de yine “E. Alb. H.A. Uğur”u suçluyordu. “Ahmet Şık”ın yazısını okuyunca hem yukarıda anlattıklarımı hem de H.A. Uğur’un eşi “Pakize Uğur”un bir duruşma arası (4.6.2011) söylediklerini anımsadım, şöyle diyordu: “Gelir alırlar... Günlerce bir haber alamayız, yok olmuş gibidir; bir bakarsınız, Tunceli Hozat’taki çarpışmada olduğu gibi kırık kolla döner; eve değil, hastahaneye... Ya ‘1993’te Mardin Kızıltepe’ye teröristlerin yaptığı saldırı, günlerce süren çarpışma... Daha sonra Kızıltepeliler onun resmini evlerine asmışlardı...” HHH Değerli dostlar, “Mahmut Esat Bozkurt” yazısı için beni destekleyen telefonlarınıza yürekten teşekkür ederim; “hanım yazarerkek ‘yazar’ ” söylemlerine de üzülmeyin; M.E. Bozkurt’u anmayı sürdüreceğim, kuşkunuz olmasın! Yarın Beşiktaş’ta olalım! ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BULMACA T.C. ANKARA 14. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/5603 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara il, Yenimahalle ilçe, Serhat (İvedik) Mahallesi 1284. Sok. üzerindeki 1 kapı No’lu Gümüşevler Sitesi’nin bulunduğu B Blok 8. kat 35 No’lu konut, İvedikİmar Mahallesi’nde kâin taşınmaz 43383 ada 2 parseli teşkil eden 7.358,00 m2 miktarındaki arsa üzerine kurulu olup site tarzında ayrık nizamlı ve bodrum hariç 9 katlı, konut kullanımlı imar durumuna sahiptir. 1 bodrum, zemin ve 8 normal katlı olup normal katlarında 4 er daire olmak üzere binada toplam 35 daire vardır. Dış cephesi mantolama esaslı yatım, üzeri hazır sıva ve akrilik boya kaplıdır. Giriş kapısı alüminyum ve alüminyum sürgülü doğrama kapıdır. Binanın giriş dış zemini granit ve iç sahanlığı kısmen granit ve kısmen mermer kaplıdır. Merdiven basamak ve sahanlıkları mermer kaplı merdiven yan duvarları alçı sıva plastik boya kaplı. Her kata çalışan çift asansörü var. Bölgede elektrik su yol kanalizasyon otobüs gibi her türlü Belediye hizmeti mevcuttur. Meskende fiili durumda 3 oda salon, antre, koridor, mutfak, banyo ebeveyn banyosu, WC ve 1 adet balkonu var. Salonun ve odaların zemini laminat parke kaplıdır. Mutfak ve antre, banyo tuvalet ve balkon zemini seramik kaplıdır. Salon antre mutfak ve odaların duvarları alçı sıva plastik boya kaplı. Banyo ve tuvalet duvarları seramik kaplı, tüm duvar tavan birleşimleri kaptonpiyer kaplı, Mutfakta mermerit tezgâh ve eviye, tezgâh altında ve üstünde laminat mutfak dolabı mevcuttur. Mutfak çıkışlı balkonu vardır. Banyoda hilton lavabo, duş teknesi ve kabini, batarya takımı ve klozeti var. Ebeveyn banyosunun zemin ve duvarları tavana kadar seramik kaplı olup, duş teknesi ve kabini, klozeti ve seramik lavabosu vardır. WC de lavabo ve tuvalet taşı var. İç kapıları panel kapıdır. Pencereler ve balkon PVC esaslı. Daire dış kapısı çelik esaslı, merkezi sistem doğalgaz kaloriferlidir. 109 m2 olup, mesken son katta olup, 2 cepheli ve güneş görür şeklindedir. Mesken boş olup kullanılmamaktadır. Arsa Payı: 87/7358 İmar Durumu: İmarlı Kıymeti:230.000,00 TL KDV Oranı:%1 Kaydındaki Şerhler: Tapu Kaydındaki gibidir 1. Satış Günü: 17/11/2014 günü 15.40 15.50 arası 2. Satış Günü: 12/12/2014 günü 15.40 15.50 arası Satış Yeri: Ankara Adliyesi 3 No’lu Mezat Salonu Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/5603 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 23/09/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 60350) SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Atlardan 1 aşırı derece 2 de korkma. 2/ Liköre ben 3 zer bir içki... 4 Hitit. 3/ Bi 5 rinin olanca 6 malı. 4/ Serbest meslek 7 adamlarını 8 içinde top 9 layan resmi birlik... Me 1 2 3 4 5 6 7 8 9 saj. 5/ Demir ele 1 H Ü S N Ü A Ş K mentinin simge 2 A R İ E L A L A si... Yunan mito 3 R E N E S K E R lojisine göre uç 4 N C O Ş K U A mayı başaran ilk 5 A Z A P İ H A M insan. 6/ Belirti, A S İ iz. 7/ Harman kal 6 M A N A S L İ N Ç L dırıldıktan sonra 7 E V İ R İ B İ D E yerde kalan top 8 rak, çöp ve saman 9 P L A N Y A O R la karışık tahıl taneleri... Kokmuş hayvan ölüsü. 8/ Van ilinde, MÖ 3. binyıla tarihlenen bir höyük... Bir nota. 9/ Küçük mağara... Kekeme ya da dilsiz kimse. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eşcinselliğe karşı önyargılı tutum ve davranışa ya da eşcinsellikten duyulan korkuya verilen ad. 2/ Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad. 3/ Amerika’da yaşayan yırtıcı bir hayvan... Yemen’in ekonomik başkenti. 4/ Tırnak boyası... Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge. 5/ Ispanak gibi yaprakları yenen sebzelerle karaciğerde ve bira mayasında bulunan bileşik. 6/ Mezopotamya’da kurulmuş eski bir krallık... Radyum elementinin simgesi. 7/ Nükleer etkinliğin ölçümünde kullanılan birim. 8/ Köpek... Bir topluluğun atası ya da koruyucusu olarak kabul edilen hayvan. 9/ Gözün renkli bölümü... Bir çeşit telli bürümcük.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle