04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2014 PAZARTESİ 8 HABERLER l Eski Bakan Bayraktar, Zorlu Center’la ilgili tarihi itirafında ‘ikiüç kat emsal kullanıldı’ diyor ve ekliyor: Halktan ve Meclis’ten gizlenen 4 bakan hakkındaki 17 Aralık fezlekelerinin eklerinden çıkan “Zorlu Center’ın yasal dinleme kayıtları” yapıların imara aykırı bölümleriyle bizzat dönemin başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ilgilendiğini belgeliyor. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile bakanlık bürokratları arasında yapılan ve dinlemeye takılan telefon görüşmeleri Bayraktar’ın Zorlu Center’la ilgili “tarihi bir itirafı”nı ortaya koyuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız’a, Zorlu Center’ı, “Bi defa İstanbul’da bir hançer, bir hançer bir bina o bina ya, tam bi hançer bodrumları açığa çıkarmış, bilmem ne yapmış, orada iki kat üç kat emsal kullanmış” sözleriyle tarif ediyor. Bu görüşme 14 Eylül 2013 tarihinde gerçekleşiyor. Bu görüşmeden 8 gün sonra 22 Eylül 2013 tarihinde bir kez daha Ayyıldız’la görüşen Bayraktar bu kez bürokratına, “Bu şeyin Ahmet Nazif Zorlu’nun gündeme almayın onu. Başbakan’a ben arz ettim. Başbakan fena halde kızdı ya adam diyo, orda diyo 12 bin 500 metre mağaza kazanıyor diyo, yani böyle yağma Hasan’ın böreği mi var diyor, oraya ilave diyo bodrumlara, bodrumlara ilave yapıyor” diyor. Aynı Bayraktar yaklaşık bir ay sonra bu kez bürokratına Başbakan Erdoğan’la ilgili dert yanıyor. Bürokratı Ayyıldız’la konuşan Bayraktar’ın, “Şimdi ya, Başbakan o gün orada bize bu adamın işini halledin demedi mi ya toplantıda. Şimdi de diyor ki, ya diyor niye onun işini diyor hallediyorsun diyor yav. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık ya anasını satayım” sözleri dikkat çekiyor. Bu görüşme için “Gülüyor” notu düşülüyor. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada ... Yemen Türküsü’nü söylemiş. Türkünün sözlerindeki ayrıntıları da anlatmayı ihmal etmemiş. Nakarattaki sözün doğrusunun “Huş” olduğunu anımsatmış. Türküler, Anadolu insanının kendini ifade etme yöntemlerinden en kalıcı ve öğretici olanı. O nedenle atalarımız, “Türküleri yakanlar yasaları yapanlardan daha güçlüdür” demiş. Anadolu’da her 5 kilometrede yeni bir türkü biçimi ve içeriği karşımıza çıkıyor. Belki bugün bile hâlâ derlenmeyi bekleyen türküler var. En meşhur Yemen Türküsü, 30 Ağustos gecesi Köşk’te yankılanandır ama Yemen acısını anlatan türkü sayısı 20’nin üzerindedir. Her yıl dünyanın bir bölgesini gezdiğim dönemde Yemen’i de dolaşmıştım. Dönüşte gezi notlarını kitaba dönüştürdüm. Okurlara imzalarken en çok şu notu düşerdim: Yemen türkülerini hep söyleyelim ama başka Yemen acısı yaşamayalım. HHH Başta vurguladık ya; türküler aynı zamanda öğreticidir diye. Yemen türküleri de bize bugünkü iktidarın özlemini çektiği Osmanlı’nın son 40 yılına damgasını vuran Yemen acılarından damla damla dersler süzer. Her şeyden önce Yemen’de kaybettiğimiz Anadolu ve Rumeli mehmetçiğinin sayısı tüyler ürperticidir. Salt Yemen isyanlarını bastırmak için kurulan 7. Ordu’nun göreve başladığı 1870’li yıllardan Yemen’i tümüyle terk etme kararı aldığımız 1918’e dek yaşamını yitiren asker sayısı kesin olarak bilinmiyor. Tarihçiler bu belirsizliğe şöyle bir gönderme yapıyor: “Tarih, Yemen’de ölenlerin sayısını bilmiyor, çünkü öğrenmekten korkuyor.” Genel hesaplar sonucu üzerinde birleşilen rakam ise 300 bin. Türküde bir kinayeli soru var ya; “giden gelmiyor acep nedendir”... Bunun da Yemen’den dönemediği için orada kalıp yeni bir yaşam kuranlar için olduğu söyleniyor. Çünkü Yemen’de bugün bile “Türk kökenli” diye bilinenlerin sayısı 500 bini geçiyor. Ben oradayken Yemen Parlamentosu’nda Türk kökenli 2 milletvekili vardı. HHH Yemen’de onca Mehmet’i niçin ve nasıl kaybettik? Ölümlerde birinci neden hastalıktı. Cephede yaşamını yitirme ilk 6 ölüm nedeninden üçüncüsüydü. Yerel isyanları bastırmak ve dönemin emperyalist ülkelerinin planlarının parçası olarak kendini “halife” ilan edenleri kontrol altında tutmak başlıca sorundu. 19. yüzyılın sonunda böylesine karışıklıkların yaşandığı Yemen, 20. yüzyılda da soğuk savaş döneminde Kuzey Yemen ve Güney Yemen olarak ikiye bölündü. Soğuk savaş sonunda birleşme oldu, ama önce iç savaş çıktı. Yemen bugün de küresel aktörlerin ilgi odağı, bugün de karışık. Neden? 2 bin millik Hint Okyanusu’ndan Kızıldeniz’e uzanan bölgede gemilerin sığınabileceği tek büyük liman Yemen’in güneyindeki Aden Körfezi. Hint Okyanusu’nu Kızıldeniz üzerinden Süveyş ile Akdeniz’e bağlayan boğazın bir tarafı Yemen’de, Afrika tarafı da parça parça. Türkçemizdeki “şapa oturmak” deyimi de Yemen yolundan gelir. Kızıldeniz kimyası gereği bünyesinde şap üretiyor. Biriken şaplar deniz yüzeyinin bir metre altında şap adaları oluşturuyor. Deneyimsiz kaptanlar bunu fark edemiyor ve şapa oturuyordu. Yemen’de bir ortaokul öğrencisine, “Derslerinizde hiç Türklerle ilgili bir şey okuyor musunuz” diye sormuştum. Şu karşılığı vermişti: “Öğretmenimiz anlattı, Yemen’de 20. yüzyılın başında Makbarat al Etrek derlermiş. Yani Türkler mezarlığı...” Osmanlı son dönemde, Yemen’deki hem yerel güç çatışmalarının arasına girip kurban oldu hem emperyalist ülkelerin planlarının hedefi haline geldi. Bu da yüz binlerce Anadolu ve Rumeli insanının canına mal oldu. Yemen türkülerini söylerken, Yemen derslerini de unutmamak gerekiyor. Hele sorumlu noktalardaysanız... Sözü Yemen türkülerinden bir dörtlükle bağlayalım: Karavanam bakırdandır Yemen yolu çukurdandır Zenginimiz bedel öder Askerimiz fakirdendir Dert yanıyor... İstanbul’a bir hançer o bina ‘ Ne yapacağımızı satayım anasını şaşırdık l TARİH: 27 EYLÜL 2013 aat: 20.00... Görüşme 5 dakika 53 saniye sürer. Ayyıldız’la görüşen Bayraktar, bu kez Başbakan Erdoğan’dan yana dertlidir... E.B: Şimdi ya bu o gün orada bize bu adamın işini halledin demedi mi, ya toplantıda. A.A: Hangi şeyin. E.B: Ben de ... beraberdik Başbakan, sen, ben orada toplantıda olduğumuz zaman. A.A: Evet, halledin dedi. E.B: Şimdi de diyor ki, ya diyor niye onun işini diyor hallediyorsun diyor yav.. A.A: Aa.. E.B: Bitti mi her şey. A.A: Bitti, bizim komisyondan çıktı, hatta siz dediniz ya tamam dediniz şey yapınca. E.B: Ben dedim canım, ben size dedim da.. A.A: He yani komisyondan o gün.. E.B: Yani her şey bitti mi, bizle hiçbir işi kalmadı mı? A.A: Yo, bizden komisyondan çıkıyor zaten orada şeye gidiyor belediyede, belediyede herhalde bekliyordur belki iskânı miskânı bilmiyorum, bir de... E.B: Hayır yani, komisyonu sen onaylamıyor musun? A.A: Onaylıyoruz tabii. Hani çıkarın tamam dedi deyince biz onayladık, bizden gitti yani, bizde bir şeyi kalmadı yani, orada da öyle dedi halledin dedi, tamam dedi, böyle dedi. Bir problemleri var ama dedi, bunu dedi, bu haliyle dedi artık dedi olmuş dedi, halledin dedi, öyle de söyledi, yani siz hatta bütün şeyleri de kendisine ilettiniz. E.B: Bugün de şimdi onu dedi, sordu bana A.A: Allah Allah... E.B: Yani A.A: Yani he, biz çünkü orada siz problemleri hepsini ilettiniz, yani tek tek, tane tane.. E.B: Biz de ne yapacağımızı şaşırdık ya, anasını satayım (Gülüyor)... A.A: Allah Allah, ben de yani şimdi... E.B: Orada herhalde onun yüzüne karşı diyemedi bir şey, biz.. A.A: Keşke siz de giderken hani size bir şey deseydi, ona göre biz de hani daha sonra ... şey yapardık. E.B: Yani sizinle en ufak bir işi kalmadı yani. A.A: Tabii ya, imzaladık da, hatta salıya da çıksın, yani ilk şeye o iki gün sonra çıksın gibi yapıyordu da.. E.B: He... A.A: Biz dedik, toplantı olduğu gün dedik, hani hemen dedik nasıl olur dedik, hani 26’sı diye belli bir tarih veriyordu, o devamlı iki gün sonra açılacağım şudur budur diyordu...(Zorlu’nun verdiği 26 Eylül 2013 tarihi kastediliyor) E.B: Neyse hayırlısı (Gülüyor)... A.A: Adamla ben de şey oldum ... fena oldum ha, çünkü orada öyle dedi yani ısrarla... E.B: Hayır, senin yapacağın bir şey yok canım. A.A: Evet tabii o şekilde söylendiği için biz mesela ne denilmişse ona şey yapalım dedik, biz onun dışına hiç çıkmadık, yani şeyleri de güzelce çalıştık da hatta.. E.B: Neyse hayırlısı olsun ... konuşup şey yaparım.. aat 19.36... Telefonun bir ucunda Erdoğan Bayraktar diğer ucunda Ahmet Ayyıldız var. Konuşma 7 dakika 25 saniye sürüyor... Erdoğan Bayraktar: Allah razı olsun, şimdi bu şey beni arayıp duruyor Ahmet Nazif Zorlu, bu diyor ki işte ben diyor 1500 metrekare bi fazlalık var diyor o da bi emsali aşmıyor diyor, başka da bi şey yok diyor. Her taraftan geçti Büyükşehir’den Kültür Varlıklarından bi tek sizin komisyon kaldı diyor, o diyor Mehmet Erdal’a bi talimat verirsen diyor, onu diyor 26’sında (26 Eylül 2013) açılış yapacağız, ama sen de oraya rapor tutmuştun, şimdi bu tabii belki bodrumlar da ilave işler yaptı, 1. 2. bodrum emsal harici olduğu için oralar da zaten kurtarıyor, bu şekilde işte orada numaralar çekiyor herhalde yani bi de, bir ben ona o adam pek tekin adam değil bozuk bir adam yani. l TARİH: 14 EYLÜL 2013 S Ahmet Ayyıldız: Evet şeyi var onun yani aslında onun tapu ile ilgili bir şeyi var hepsi daire diye görülüyor öyle bir şeyi var, yoksa yani binada büyüme müyüme yok; bir şeyi vardı depo vardı, o depoyu zaten şey yaptım yıktırmıştım, küçülttük, tecavüzü vardı orada o tecavüzü olan kısmını kaldırmıştık, yani şimdi bu otopark olan kısmı şeye çevirmek istiyor herhalde dükkânlara çevirmek istiyor bir katta, bi diğerinde de işte kalan bir emsali var onu kullanmak istiyor yani, burada şeyi, şu an da ki isteği o, ama tabii bunu yerinde de yapmış çoğunu öyle de bi durum var E.B: Hayır kardeşim, bunu ben şimdi biz bir adam dürüst yaptı ise işini çünkü bi defa İSTANBUL DA BİR HANÇER, BİR HANÇER BİR BİNA O BİNA ya, tam bi hançer bodrumları açığa çıkarmış bilmem ne yapmış, ORADA İKİ KAT ÜÇ KAT EMSAL KULLANMIŞ, ama dürüstçe kanuna uygunsa o hakları almışsa yapsın, ama yok haksız yere yapmışsa A.A: Almış bazı yerlerde evet evet... E.B: Yapmışsa onu Mehmet ile sen bi konuş da, olmazsa yarın pazar belki yarın yapamazsınız pazartesi günü sabah erkenden oraya ama güvendiğin sağlam adamlarını gönder, şimdi giderler orada adamlar, şey aşna fişne yaparlar projeleri alsın, A dan Z’ye kadar sabahtan akşama kadar en güvendiğin temiz, dürüst, namuslu adam gitsin, bi baksın oraya... A.A: Önceden, önceden onaylanan projeyi diyorum silueti. E.B: Yav kardeşim bi proje onaylanmışsa, ona göre ruhsat almışsa ona göre de yapmışsa ona yapacak bi şey yok. A.A: He ona bi şey yok yani, öyle bi şey var, ama onlar yapılmış hepsi onaylanmış biz o kısma... E.B: Ha onu biliyorum ama bu mevcut duruma göre mevcut duruma göre biz orda ciddi hataları varsa onları görmemiz lazım, yoksa mesele yok, verelim gitsin orada gâvur ölüsü gibi yapmış, ekonomiye, devlete ne vermiş, devlete yani oradan aldığı ne devlete verdiği harçlar nedir, orada yaptığı fazlalıktan dolayı devlete verdiği nedir onu bi bakmak lazım, devlet güçlensin yani hep vatandaş mı güçlenecek ama yapmışsa dört dörtlük alsın yardımcı olalım verelim gitsin, hiç problem yok onu sen temiz, güvendiğin adam en güvendiğin adamlardan oraya bi 3 kişi filan gönder 2 kişi olmaz en az 3 kişi gönder pazartesi baksın. Mehmet ile de konuşun güzel, temiz, dürüst, bizim için vatan önemli yani, vatan önemli, bayrak önemli biz bunları halletmezsek ben bunları sana dememe gerek yok, sen bu konuda benden daha hassassın o bakımdan. Otoparkdükkân... ‘ böreği mi l TARİH: 22 EYLÜL 2013 aat: 14.48... Konuşma 8 dakika 18 saniye sürüyor. Bayraktar, Ayyıldız’la görüşüyor... E.B: Bu şeyi sakın sokmayın, bu şeyin Ahmet Nazif ZORLU’nun gündeme almayın onu... A.A: Tamam tamam oldu... E.B: Başbakan’a ben arz ettim... A.A: Tamam. E.B: Başbakan fena halde kızdı, ya adam diyo orda diyo 12 bin 500 metre mağaza kazanıyor diyo, yani böyle yağma Hasan’ın böreği mi var diyor, oraya ilave diyo bodrumlara bodrumlara ilave yapıyor. A.A: Evet E.B: O bodruma ilave yaptığı için üstteki depoları bodruma indiriyor seni A.A: Tabii em.. E.B: Üstünü de imara açıyor. A.A: Tabii emsale dahil değil diyor, 80 bin metrekareye yakın yerleri böyle yanlardan. E.B: Hı... A.A: Bodrumlara yapmış, emsale dahil olmayınca oralara ne varsa dolduruyor, ondan sonra indiriyor. E.B: Hayır, sen şimdi ona gidip aslında, aslında şimdi ona ceza da vurma hakkın yok mu ya, para cezası yok muydu ama galiba. A.A: Yok... E.B: Sadece yıkmak. A.A: Evet yıkmak var, şey var. E.B: Sen şimdi o. A.A: Yok para cezası da şey olur da, şimdi iskâna kadar gelmiş ya bilmiyorum yani şu anda ... E.B: Hayır kardeşim, biz şey şimdi ama, 80 küsur bin metre ilave inşaat hakkı kazanmış her ne kadar tesisat alanı yapacak olsa da ilave inşaat yapmış, ayrıyeten de o tesisat alanlarını kullanmayacak mı, onları da kullanıyor, bina. Hep istifade için yapıyor onlar. A.A: Evet, tabii, evet evet... E.B: Ayrıyetten 12 bin 500 metre de mağazaya katmış, onu da açmış bodrumu o da emsale dahil değil, onu da kazanmış yani adam, neyse dur bakalım, gitsin kendileri Başbakan’a söylesinler A.Y: Evet, tabi tabi, zaten zaten şöyle bir şey var sayın bakanım, şimdi nasıl olsa onaylanmadı mı o açıkta kalıyor o noktası, o noktası açıkta nasıl olsa proje.. E.B: İskân iskân belediye veriyorsa Yağma Hasan’ın S l ZORLU KÖŞK’TE Çankaya Köşkü’nde önceki gün yapılan 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu’na işadamı Ahmet Nazif Zorlu da katıldı. Zorlu’yu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıladı. (KAYHAN ÖZERAA) Fotoğraf: UĞUR DEMİR ‘2 kat 3 kat emsal kullanmış’ ’ ’ S ‘Gâvur ölüsü gibi yapmış’ Bodrum da emsale dahil versin ona göre iskân. A.Y: Veremez veremez, o da veremez, çünkü fazlalık var, buna rağmen veremez VERDİ Mİ SUÇ OLUR YANİ, bunu onaylatmadığı sürece o şeyi açıkta kalır yani... E.B: Bize sormadan o bize sormadan onaylatır belki... A.A: Yo, onaylatamaz ki, bizim Tabiat Varlıkları’ndan görüş alınmadan şey olmaz ki mümkün değil. E.B: Bizim hani çakışan alanlarda yetki bizde, görüş kültür verecek. A.A: Evet... E.A: Bizim inisiyatifimizde yetki. A.A: Evet. A.A: Tabii bizden yani onaylatmadan onu resmileşteremez yani mümkün değil o, şeyi var... E.B: Öyle de ufak bi şey gösteriyorlar ki sanki böyle ... çok böyle virgül gibi bir şey gösteriyorlar orda... A.A: Evet evet, yani emsale dahil olmadığı için onlar için gözlerinde hiç bir değeri yok gibi gösteriyorlar, ama alan büyük çok büyük bi alan KOCA Bİ İŞYERİ SAYILIR YANİ bu alanların hepsine baktı mı, yani siz ne derseniz ona göre bi şey yaparız. Caferilerin cami inşaatına saldırı İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece Muratçeşme Mahallesi’nde temeli yeni atılan Caferi camisinin şantiyesine saldırı düzenlendi. Taşlı saldırıda şantiyedeki konteynerin camları kırıldı, yeni atılan ıslak beton bozuldu. CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, bir haftadır mahallede “Caferi camisi istemiyoruz” diyenlerin gerginlik yarattığını belirterek tedbir alınması için kaymakamı uyardığını söyledi. Esenyurt’ta, sonrasında Kocaeli Körfez’de ve Iğdır’da benzer saldırılar olduğunu anımsatan Özgündüz, “Türkiye’de kendisini daha dindar gören daha gerçek müslüman oldukları iddiasıyla ortaya çıkan bir grubun camilere saldırması manidar. İslamla alakası olmayan IŞİD benzeri selefi örgütler Türkiye’de de iktidarın yanlış politikaları sonucu yüz buluyorlar. Hükümet yüksek sesle kınarsa bu tür meczuplar da cesaret bulamaz” dedi. Camiyi yaptırmak için kurulan dernek yetkilileri olayın ardından karakola gidip şikayetçi oldu. Olay yeri inceleme ekibi de bölgede çalışma başlattı. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle