04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK ESKİŞEHİR CHP, MHP ve diğer 10 muhalefet partisinin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı kampanyasını izlemek için Eskişehir’deyiz. Ankara Eskişehir yolculuğu sırasında İhsanoğlu’nun kurmaylarıyla son kamuoyu yoklamalarını değerlendiriyoruz. Ekmel Bey’e aktardıkları önemli tespitleri var: 1. Erdoğan özellikle milliyetçi kesimlerin hassasiyetlerine oynuyor. Son haftada İstiklal Marşı tartışması ile oy artırmış durumda. 2. MHP seçmeninin bir bölümünde ‘Erdoğan’a yönelim’ sürüyor. 3. Selahattin Dermirtaş’ın oylarında tırmanış sürüyor. GÜNCEL kapak yaptığı,“Erdoğan Devleti” adını verdiği, Bay RTE’nin dünden bugüne, yaşam ve siyasal öyküsünü anlatan bir yazısı Güncel’in konuğu olacak. Dergi, hiç beklenmedik bir anda, Çankaya seçiminin ilk turuna bir hafta kala; Almanya’da yaşayan, sayıları 3 milyonu aşan, Almancayı bile bilmeyen Türklerin, nasıl bir insanı cumhurbaşkanı seçeceklerini derinden bilmeleri için Bay Başbakan’ın siyasal yaşam öyküsünü gerçek öğelerle bütün çıplaklığıyla anlatan, on yedi sayfalık çok ilginç, tarihe belge olarak geçecek uzun bir yazı yayımladı. Yazı; RTE’nin Kasımpaşa’daki yaşamından başlıyor. Siyasete girişi, İstanbul Belediye Başkanlığı ve sonrasıyla devam ediyor ve tabii, RTE’nin bu süreçte açığa çıkan zorba, otoriter ve devleti tek adam olarak yönetmeye yönelen, son aşamasına kadar ilginç yorum ve değerlendirmeler içeriyor. HHH Yazı başlarda Yozgat gibi küçük bir kentte, civar bölge illerinden toplama insanlara “Tayyip senin için ölmeye hazırız” diye bağırttığını, kapalı kadınların ağladığını, sakallıların önünde namaz kıldığını (medyamızda yer almayan sahnelerle) anlattıktan sonra, Türkiye’nin son zamanlarda bir değişim yaşadığını ve RTE’nin işte bu süreçte başlayan öyküsünün bir özetini yapıyor: “Köktendinci bir siyasetçi iken demokratik reformlar yapan, elitlerin gücünü kıran, ekonomik atılımı körükleyen ve ülkesinin inançlı, muhafazakâr çoğunluğunu yoksulluktan ve siyasal suskunluktan kurtaran bir insan haline geldi. Kazandığı her seçim zaferinden sonra bir kat daha otoriterleşti. Protesto gösterilerini şiddetle bastırttı, iktidarını eleştirenleri tutuklattı ve İslami ahlak tasavvurlarını adım adım yerleştirdi. Reformcu iken hükümdara dönüştü. Vaktiyle kendisine büyük umutlar bağlanırken, risk olarak görülmeye başlandı.” Bu çarpıcı özetten sonra dergi, RTE’nin gençliğine dair kimi anılardan söz ediyor; örneğin kavgadan hiç kaçmadığını, caminin damına çıkarak Kuran’dan sureler okuduğunu yazıyor. HHH Yazıdan kimi alıntılar: “ ...Gururu.. hükümetine yönelen her eleştiriyi şahsına yapılmış bir hakaret görmesine ve bunu karşı darbeyi indirmek için bir kışkırtma olarak yorumlamasına da yol açıyor...” “...Erdoğan’ı hayal kırıklığına uğratanlar cezalandırılıyor ve onun gazabından kurtulamıyor...” “Erdoğan mükemmel bir popülist. Kitleleri peşinden sürükleyebilen bir insanlı köyün kavalcısı...” “...Ekonomi 2013’te sadece yüzde 3’lük bir büyüme gösterdi. IMF, Türkiye’nin gelişmekte olan tüm piyasalar içinde en kırılganı olduğu uyarısını yaptı...” “ ...Başbakan bir sonraki hamlede eski bir müttefikine karşı hücuma geçti. 1999’da askerlerden kaçmak için ABD’ye giden cemaat lideri Fethullah Gülen’i hedef almıştı. Gülen, Başbakan’a dindar seçmenlerin desteğini sağlıyor, Erdoğan da buna karşılık olarak Gülen cemaatinin ticari çıkarlarını koruyordu. Gülen’in desteği olmadan Ergenekon davasını yürütemezdi. Ancak 2011’de seçimi kazandıktan sonra cemaatten kurtulmaya karar verdi...” “...RTE, oğluna kadar dayanan yolsuzluk ve rüşvet olaylarını aydınlatmaya yanaşmadı... Ve sanki Gülen’le hayatında hiç işbirliği yapmamış gibi davrandı. Ergenekon sanıkları serbest bırakıldı. RTE bu sefer de davayı Gülen hareketinin orduya karşı giriştiği bir komplo olarak takdim etti...” HHH Bendeniz Der Spiegel’in yazdıklarını yıllardır aynen yazdım. Ama RTE’ye göre bendeniz kendisine düşman, iç siyasette ideolojik amaçları olan bir yazardım… Pekâlâ ama Der Spiegel gibi bir Alman dergisi yıllardır yazdığım gerçekleri doğrulayan, RTE’yi “Yeni Padişah” başlığı altında eleştiren bu yazıyı neden yayımladı? İhsanoğlu’ndan Erdoğan’a: Edep Yahu! ‘Ülkücüler fire vermez’ O da Genel Başkan Devlet Bahçeli gibi MHP’ye yönelik iddialardan son derece rahatsız. Şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben MHP tabanının, milliyetçilerin, ülkücülerin fire vereceğine inanmıyorum. Bir ülkücü asla gidip de kendisine sürekli hakaret eden bir siyasetçiye oy vermez. Tayyip Bey geçmişte partimize, ülkücülere ne hakaretler etti. ‘Mafya’ dedi, ‘Kandan beslenenler’ dedi, daha neler neler söyledi. Bunları unuttuk mu?” Benim gözlemim şu: Şehirli seçmen sandığa gidecek.” ‘SESSİZ YIĞINLARA GÜVENİYORUM Eskişehir yolu üzerinde verdiğimiz çay molasında İhsanoğlu şu değerlendirmeleri yaptı: “Sessiz yığınlara güveniyorum. Pazar günü sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı şaşırtacaklar!” Ardından yazarımız Çiğdem Toker’in birden fazla yazısında dikkat çektiği, AGİT raporuna da giren ‘18 milyon fazladan oy pusulası basımı’ konusunu gündeme getirdi ve şunları söyledi: “Seçim kanunu sanki tek bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesi için biçilmiş kaftan şeklinde. Türkiye’de demokrasi ve bir seçim olacaksa her şey şeffaf olmalı. Şimdi bu kadar fazla oy pusulası kimin emrinde nasıl kullanılacak?” Ekmel Bey, sandık güvenliğine ilişkin eleştirilerini Eskişehir’de yaptığı konuşmalarda da sürdürdü ve YSK’nin görev ve sorumluluklarını istismar ettiğini iddia etti, bunun hesabının sorulması gerektiğini ifade etti. Kamuoyuna da pazar günü sandıklara sahip çıkmaları çağrısında bulundu. şın vergilerini kullanarak devletin imkânlarından yararlanan kampanya. Bu kadarı üçüncü dünyada bile yok. Belki Kuzey Kore’de olabilir” diye konuştu. Büyükerşen: Ben de onu seçerdim Eskişehir ziyareti ilginç bir buluşmaya da ev sahipliği yaptı. CHP parti teşkilatının ve Meclis grubunun cumhurbaşkanı seçiminde aday görmek istediği Yılmaz Büyükerşen, dünkü ziyaretin organizasyonunu yapanların başındaydı. Her ikisi de akademi dünyasından gelen İhsanoğlu ve Büyükerşen dün ilk kez tanıştı. Kampanya otobüsüne binerek Ekmel Bey’e destek veren Büyükerşen ile de sohbet ettik. İhsanoğlu’nun adaylığı için şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün Türkiye’nin, Ortadoğu’nun, iç ve dış politik koşullarına baktığımızda en uygun adayın Sayın İhsanoğlu olduğu düşüncesindeyim. Ben de Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey veya Devlet (Bahçeli) Bey’in yerinde olsam onu tercih ederdim. Ekmel Bey’in seçimde Eskişehir’den yana hiçbir sorun yaşamayacağına inanıyorum.” İhsanoğlu da katıldığı toplantıda, Eskişehir’e verdiği hizmetler için Büyükerşen’e teşekkür etti. CHP ve MHP’nin işbirliği sayesinde İhsanoğlu’nun katıldığı etkinlikler coşkulu kalabalıklar eşliğinde gerçekleşti. MHP desteği artırdı İhsanoğlu’nun Eskişehir’deki temaslarına MHP ve CHP’den kritik isimler eşlik etti. Anketlerde dikkat çeken MHP firesinin göz önüne alındığını gösterir biçimde MHP’nin dikkat çekici bir ağırlığı vardı. TBMM Başkanvekili Meral Akşener ve Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel Ekmel Bey’in tüm temaslarında yanındaydı. CHP’den ise Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer, Çanakkale milletvekili Serdar Soydan ile kentin iki büyük ilçesinin belediye başkanları Kazım Kurt (Odunpazarı) ve Ahmet Ataç (Tepebaşı) vardı. Ekmel Bey, Eskişehir’in esnaf mekânı Hamamyolu Caddesi’nde yürürken, MHP’li Akşener ile sohbet fırsatı yakaladık. Kendisine istisnasız tüm anketlerde çıkan, “MHP’den Erdoğan’a giden oylar” meselesini sorduk. ‘Ona oy veren, şehitlerin kemiğini sızlatır!’ Akşener tonunu daha da sertleştirerek devam etti: “Ülkücüler eğer gidip de camiamıza bu kadar hakaret eden birine oy verecek olursa, şehitlerimizin kemiklerini sızlatırlar. Bunu da biliriz. Onun için bizden Tayyip Bey’e oy yok.” Akşener, toplam 4 ilde Ekmel Bey’in kampanyasına destek için alandaydı: Kocaeli, İstanbul, Eskişehir, Bilecik. Gözlemlerini şöyle aktardı: “MHP’nin ilgisiz olduğu söylemine katılmıyorum. Ekmel Bey’i gittiği her yerde CHP ve MHP teşkilatları, yöneticileri karşılıyor. Ayrıca hepimiz tüm yakınlarımızla konuşup sandığa gitmeleri telkininde bulunuyoruz. ‘Bir otokratı seçmeyin’ Erdoğan’ın kendisini hedef alan eleştirilerine de yanıt veren İhsanoğlu, “Cumhurbaşkanlığı kampanyası küfür ve hakaretlerle başladı. Sen şucusun, bucusun hakaretleri. Pespaye lakap takmalar. Bunlar dine de aykırı. Kültüre de yakışmaz. ‘Edep yahu!’ diyorum ben kendisine. Bu millet korku içinde. Bölünme ve çatışma korkusu içinde. İnsanlar bana oy vereceklerini bile ancak fısıldayarak söyleyebiliyorlar. Bu hissi 1979’da Sovyetler Birliği’nde görmüştüm. Türkiye gibi hür ve demokrat bir ülke bu noktaya mı geldi? Türkiye kendisine bir otokrat seçmemeli, demokrat bir aile reisi seçmelidir.” ‘Sakın kahkaha atmayın’ İhsanoğlu bir kadın sivil toplum örgütü temsilcisinin sorusunu yanıtlarken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ’ın sözlerini eleştirerek “Sakın kahkaha atmayınız” esprisini yaptı. Kendisine en büyük desteğin kadınlardan geldiğini belirten İhsanoğlu, seçilmesi halinde birinci önceliğinin kadın haklarının geliştirilmesi olacağını belirtti. ‘Edep yahu’! İhsanoğlu’nun Eskişehir mesajlarında öne çıkan bir diğer husus ise rakibi Başbakan Tayyip Erdoğan’a karşı üslubunu sertleştirmesiydi. Başbakan’ın mağduriyet söylemini eleştirerek, “Esas mağdur biziz. Millet mağdur. Vatanda Hükümetin hedefindeki jandarmanın genel komutanı Servet Yörük, YAŞ’ta emekli edildi MİT TIR’ına mı takıldı? BARKIN ŞIK ANKARA Yüksek Askeri Şura (YAŞ), Balyoz davasından geriye kalan 12 muvazzaf general ve amirali emekliye sevk etti. 28 Şubat davasında sanık pozisyonunda bulunan 3 generalin görev süresi bu yıl ikinci kez uzatıldı. Görev süresi uzatılacağı belirtilen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük emekli edildi, yerine Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay getirildi. Şurada “paralel yapı operasyonu” olarak algılanabilecek bir ihraç işlemi yapılmadı. YAŞ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayıyla ağustos ayı olağan çalışmalarını tamamladı. Toplantılar sonunda Jandarma Genel Komutanlığı’nda beklentilerin aksi yönünde bir görevlendirme yapıldı. Görevine devam etmesi beklenen Yörük, emekliye ayrıldı. Onun yerine getirilen Orgeneral Atay, yaş haddi nedeniyle bu görevde 1 yıl kalabilecek. Jandarma, ocak ayında MİT TIR’larına düzenlediği baskın nedeniyle hükümetin hedefi haline gelmiş ve geçen hafta gerçekleşen son operasyonla toplam 20 jandarma personeli görevden alınmıştı. Partilerden ortak tavır Meclis’te küfre ağır ceza yolda MAHMUT LICALI ANKARA TBMM’de yaşanan kavga gerilimi nedeniyle Genel Kurul dün de çalışmazken, dört siyasi parti, TBMM çalışmalarında milletin onur ve saygınlığına yakışmayan söz ve eylemlerin üzücü olduğu yönünde bildiri yayımladı. Grup başkanvekilleri, TBMM çalışmalarında meydana gelen küfürleşme ve kavgalara verilen cezanın ağırlaştırılmasını öngören içtüzük değişikliği yapılmasını benimsedi. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün AKP’li milletvekillerinin MHP’li Ali Uzunırmak ve Sinan Oğan’a saldırması nedeniyle yaşanan gerilimin devam etmesi üzerine Meclis dün de çalışmadı. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı birleşimi açtıktan sonra grup başkanvekillerini yanına çağırdı. Toplantıda önceki gün yaşanan kavga gündeme geldi. Ortak bir bildiri yayımlanması kararlaştırılırken, muhalefet geçmişte de bu tarz pek çok bildiri yayımlandığı ve bunun bir sonuç getirmediği eleştirisini yaptı. Akar’a başkanlık yolu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk görevlerine 1 yıl daha devam edecek. Orgeneral Akar’ın önümüzdeki yıl Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna gelmesi bekleniyor. Halen Eskişehir’de 1. Hava Kuvvet Komutanlığı ve Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı şeklinde teşkilatlanan Hava Kuvvetleri’nin yeni operasyonel merkezi Eskişehir oldu. 1. Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Abidin Ünal da orgeneralliğe terfi ederek yeni kurulan “Muharip Hava Kuvveti”nin başına getirildi. Son olarak “Bayrak indirme olayı” ile gündeme gelen komutanlığın başındaki isim Korgeneral Nejat Bilgin emekliye sevk edildi. Ege Ordu Komutanlığı’na 2. Ordu Komutanı Orgeneral Galip Mendi geldi. Yaş haddinden emekliye ayrılan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ahmet Turmuş’un yerine ise EDOK Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak atandı. Orgeneralliğe yükselen 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Kamil Başoğlu EDOK Komutanı, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Recep, Harp Akademileri Komutanı, Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Korgeneral Adem Huduti ise 2. Ordu Komutanı oldu. Balyoz davasından Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda tahliye olan 12 muvazzaf general ve amiral yine beklentilerin aksine emekliye sevk edildi. Emekliye ayrılan söz konusu isimler şöyle: “Koramiral Deniz Cora, Hava Korgeneral Turgut Atman, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Hava Tümgeneral Ayhan Gümüş, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Hava Tümgeneral Bülent Kocababuç, Tuğamiral Şafak Yürekli, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Hava Tuğgeneral Mehmet Eldem ve Hava Tuğgeneral Kubilay Baloğlu. 28 Şubat davasında yargılanan Tuğgeneraller İsmail Hakkı Önder, Metin Keşap ve Mehmet Faruk Alpaydın’ın görev süresi ikinci kez uzatıldı. Ergenekon davasından yargılanan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ise emekliye ayrıldı. 30 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak üzere; 37 general ve amiral bir üst rütbeye, 51 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi. 34 general ve amiralin görev süreleri ise bir yıl uzatıldı. 43 general ve amiral ise 30 Ağustos tarihi itibarıyla emekliye ayrılacak. Deniz ve Hava kuvvetlerinde rütbe bekleme süresinin üçüncü yılında olan 4 isim erken terfi etti; bu isimler şöyle oldu: Tümamiral Hasan Şükrü Korlu, Tuğamiral Aydın Şirin, Tuğgeneral Fethi Alpay ve Tuğgeneral Atilla Darendeli. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, YAŞ toplantısının ardından alınan kararları Cumhurbaşkanı Gül’e sundu. 40 Alevi örgütü ‘huzur ve barışın olduğu bir ortama hazırız’ dedi Bayrağı indirilen komutan Sağduyu çağrısı İstanbul Haber Servisi Nurtepe, Okmeydanı, Sarıgazi ve Gazi Mahallesi’nde HDP ve Halk Cephesi arasında süren gerginliğe ilişkin 40 Alevi örgütü ortak bir açıklama yaparak çatışmanın durdurulmasını istedi. İlk taşı kimin attığının önemli olmadığını belirten Aleviler, “Alevi dedeleri ve Alevi Bektaşi Federasyonu olarak biz barışın, huzurun ve kardeşliğin hâkim olduğu bir Gazi Mahallesi için üzerine düşeni yapmaya hazırız. Sıra olayların taraflarında” dedi. Gazi Cemevi’ndeki toplantıya ABF Genel Başkan Yardımcısı Necdet Saraç, Gazi Cemevi Başkanı ve Alevi dedesi Veli Gülsoy ve ABF İnançtan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Baki Düzgün ile 40 Alevi örgütü destek verdi. Basın açıklamasını okuyan Baki Düzgün, iki grup arasında kalarak yaşamını yitiren İbrahim Öksüz’ün ölümünün tüm kesimleri üzdüğünü söyledi. Düzgün, “Bu ülkede AKP zihniyetine inat, kardeşçe, yan ya Müzisyen Mustafa Düştegör’ün dövülmesi gündemede Sahte imzalar Polis dayağına rekor Büstlere bile saldırdılar tazminat istemi ANTALYA (DHA) Antalya’da müzisyen Mustafa Düştegör, geçen yıl Gezi Direnişi sırasında kendisini sopa ve coplarla öldüresiye döven polisler hakkında suç duyurusuna rağmen bir yıl içinde dava açılmayınca, İçişleri Bakanlığı’ndan 250 bin lira tazminat ödenmesini istedi. Düştegör, bakanlığın yasal sürede yanıt vermemesi üzerine bu kez 300 bin liralık tazminat davası açtı. Müzisyen Düştegör, avukatı Hakan Evcin aracılığıyla 40 kişiden oluşan amir, müdür, komiser ve polis memuru hakkında 20 Kasım’da Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Düştegör, aradan bir yıl geçmesine rağmen dava açılmaması üzerine Antalya Valiliği’ne başvurarak İçişleri Bakanlığı’ndan 50 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat istedi. Bakanlık, 60 günlük yasal sürede herhangi bir yanıt vermedi. Bunun üzerine avukat Hakan Evcin, Mustafa Düştegör adına Antalya İdare Mahkemesi Başkanlığı’na 50 bini maddi, 250 bini manevi olmak üzere toplam 300 bin TL’lik tazminat davası açtı. İçişleri Bakanlığı aleyhine “hizmet kusuru” nedeniyle açılan davada “İşkence gören, yaşama ve beden bütünlüğü hakları ihlal edilen, gördüğü şiddet nedeniyle çehresinde sabit eser kalan” Mustafa Düştegör’e paranın olay gününden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte ödenmesi istendi. Dilekçede polislerin Düştegör’ü öldü sanarak bıraktığı belirtilirek Yargıtay’ın “sokakta şiddet uygulanması”nın da işkence olduğuna hükmettiği vurgulandı. Balyozcular emekli edildi Eskişehir’in Odunpazarı ilçesi Gültepe Mahallesi’nde bulunan Hacı Bektaş Veli Vakfı Kültür Merkezi önündeki Pir Sultan, Şah Hatayi (Şah İsmail) ve Seyyid Nesimi’nin büstleri önceki gece kimliği belirsiz kişi veya kişilerce yerlerinden sökülerek tahrip edildi. Sabah saatlerinde kültür merkezine giden yetkililer durumu görünce polise bildirdi. Olay yerinde incelemelerde bulunan ve çevredeki güvenlik kameralarındaki görüntüleri topladı. Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı İrfan Çetinkaya, polisin olayı çözmesini beklediklerini belirterti. (CAN HACIOĞLU) rin ölmemesi için Alevi mahallelerinde çatışma istemiyoruz. Taraflar mutlaka yan yana gelmeli, gerilime ve çatışmalara son verici açıklamalar yapmalı. Bu çatışmalı ortamdan istifade ederek mahallemizi ablukaya alan polis de Gazi Mahallesi’ni terk etmelidir” diye konuştu. 28 Şubatçılara uzatma na yaşayacağımız örnek mahalleler oluşturmalıyız. Biz Alevi dedeleri olarak yeter artık bu olayları bitirin diyoruz” dedi. Alevi mahallelerinde çatışma istemediklerini kaydeden Düzgün, “Çatışma ve gerilimin yarattığı karanlık ortamda yeni Uğur Kurt’lar, İbrahim Öksüz’le MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, iktidar üyesi milletvekillerinin yoklama pusulasında sahte imza atmasının “sahtekârlık” olduğunu söylerken başkası yerine sahte imza atmanın yalnızca yoklama pusulalarında değil, yasa teklifleri ile önergelerde de olduğunu bildirdi. TBMM Genel Kurulu’nda önceki günkü yoklamada AKP’li Hasan Kara ve Bülent Turan’ın olmamasına karşın bu kişiler adına imzalar atıldığını belirten Halaçoğlu, Kara ve Turan’la birlikte bazı AKP’li vekillerin farklı yasa önerilerinde birbirinden farklı imzalar attıklarına dikkat çekti. Halaçoğlu, sahte imza atanların tespit edilmesini ve bu konunun araştırılmasını talep etti. Uğur Kurt için adalet zinciri Halk Cephesi üyeleri, Okmeydanı Cemevi’nde 22 Mayıs günü bir cenaze törenine katıldığı sırada, gösteri yapan bir gruba ateş açan polisin kurşunuyla ölen Uğur Kurt için dün Okmeydanı’nda “adalet zinciri” oluşturdu. Halk Cepheliler, cemevi önünde “Uğur Kurt için adalet zincirine bir halkada sen ol” yazılı pankart açarak Okmeydanı sokaklarında yürüdü. Grup adına yapılan açıklamada “Sesimizi çıkarmazsak daha çok Uğur ve Berkin’ler katledilir” denildi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Muhalefet grup başkanvekilleri yapılan bu saldırıya karşı yayımlanacak ortak bildirinin bir sonuç getirmeyeceğini belirterek bu olayların devam etmesi durumunda Meclis’te çok daha kötü olayların yaşanabileceği uyarısında bulundu. Grup başkanvekilleri, içtüzükte milletvekillerinin bu tür küfürlü ve kavgacı tutumlarının hızla cezalandırılmasına yönelik bir değişiklik yapılması yönünde görüş birliğine vardı. Yeni yasama döneminde ilk iş olarak kavga ve küfre karşı milletvekillerine kınamadan daha ağır bir ceza verilmesini öngören değişikliğin yapılacağı bildirildi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in isteği üzerine Genel Kurul gerginliğin devam ettiği gerekçesiyle dün de çalışmadı. TBMM’de bu dönem daha önce yaşanan küfürleşme ve kavgaların ardından yayımlanan bir bildirinin benzeri dün de yayımlandı. yaşanır’ uyarısı ‘Daha kötü olaylar C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle