27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE [email protected] 16 KÜLTÜR ŞAİR, GAZETECİ VE EYLEMCİ SEMİH ELKASIM 75 YAŞINDA YAŞAMA VEDA ETTİ Filistin direnişinin sesiydi u Semih elKasım, Mahmud Derviş’le birlikte Filistin ve Arap direnişinin simge şairlerindendi. Siyasal inançlarından ötürü İsrail hapishanelerinde yatmış, pek çok şiiri yasaklanmıştı. Kültür Servisi Filistin direnişinin simge şairlerinden Semih elKasım, önceki gün İsrail’in kuzeyindeki bir hastanede yaşama veda etti. Üç yıldır karaciğer kanseri tedavisi gören Filistinli Dürzi şair 75 yaşındaydı. İsrail’deki Arap azınlığın ve Filistin halkının hakları ve kimliğini tutkulu bir dille savunduğu yurtsever şiirleriyle bütün dünyada tanınan Semih elKasım, Arap dünyasında işgale karşı mücadelede kararlılığın simgesi olarak görülen dizeleriyle “direniş şairi” olarak niteleniyordu. Mahmud Derviş’le birlikte Filistin direnişinin en önemli şairlerinden biri olan ElKasım, çok uzun süredir İsŞAFAĞI BEKLERKEN Bizim doğduğumuz gün direniş de doğdu Sen sevin gökyüzü… Biz buradayız, için rahat olsun Sen sevin yeryüzü. Semih elKasım reddeden ilk Dürzilerden biriydi ve Mahmud Derviş, Tevfik Zeyyad, Raşid Hüseyin gibi şairlerle birlikte, daha 1950’lerde köylerde düzenlenen şiir dinletilerinde Filistin’in İsrail’e karşı çıkışını dile getirmişti. Semih elKasım, son söyleşilerinden birinde, “Beni ve şiirlerimi kimin hatırlayacağı umurumda değil. Yeter ki, Filistin halkı özgürlüğüne kavuşsun, Arap dünyası birleşsin, tüm dünyada sosyal adalet gerçekleşsin, uluslararası barış kurulsun” demişti. Size Hiç Ağıt Yazıldı mı? Başlığa bakıp bu ne biçim soru demeyin. Sizin hiç “Ağıdınız” oldu mu? Size hiç ağıt yazıldı mı? Benim var bir ağıdım. Salt benim için yazılmış bir ağıt… Ağıdın ölen kişiler ardından yazıldığını bilmez değilim. Henüz ölmedim ama yine de benim bir ağıdım var… Hem de öyle sıradan birinin değil, “Benim ses bayrağım, Türkçemin” anlı şanlı şairi tarafından yazılmış bir ağıt… Sevgili okurlar, önümüzdeki günlerde, (26 Ağustos) “Türkçem, benim ses bayrağım” diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın 100. yaşgünü… Bunu bahane edip Dağlarca’nın bana yazdığı Ağıtı, ölümümü beklemeden sizlerle paylaşmaya karar verdim. Olay şöyle gelişti Önce biraz gerilere gitmem gerek: Çocukluğumda okumaya başladığım Dağlarca benim için dev bir çınar ağacı! Cüssesiyle, yüreğiyle, sezgileriyle, zekâsıyla, dev bir çınar ağacı… Kökleri ve belleği toprağın taa en derinlerine kenetlenmiş… O kökler, hiç kurumayan bir kaynaktır… Dalları, hep daha uzağa, daha yükseğe, uzayıp giden her daim üreten, bizi besleyen meyveler verir ve yaşamın her alanını kaplar… O dev çınarın altında asla ezilmezsiniz, ancak hayran olursunuz… Onun gölgesinde kendinizi güvende hissedersiniz. Onun gölgesinde dünyayı kavramaya çalışırsınız. Merak etmeye, anlamaya, öğrenmeye, sorularınızı çoğaltmaya, yanıt aramaya ve bütün bunlardan tat almaya başlarsınız… “Türkçem bana şiiri söyler. Türkçeyi dinliyorum o kadar, ben bir şey katmıyorum, bana yalnızca Türkçemin söylediğini yazmak kalıyor… Türkçem söylüyor, ben yazıyorum” diyen Dağlarca ile tüm konuşmalarımızı yazacak olsam, birkaç cilt dolar. Bir gün bana şöyle dedi: “Ben ölünce benim arkamdan da güzel bir yazı yazacaksınız… Ama ya siz ölünce? Sizi kim yazacak? Ben de hayatta olmayacağıma göre… İşte dün gece, eğer o gün hayatta olabilseydim eğer, yazacağım şiiri şimdiden yazdım... Adı: Sarı Ağıt” Yaa, işte böyle sevgili okurlar, daha ölmeden, ölümümden sonrası için yazılmış ağıtım bile var! Üstelik Fazıl Hüsnü Dağlarca tarafından yazılmış! En iyisi benim için yazdığı 27 Eylül 2001 tarihli “Sarı Ağıt”: rail Komünist Partisi üyesiydi ve siyasal inançlarından ötürü pek çok kez tutuklanmış, şiirleri yasaklanmıştı. Birçok şiiri dünya dillerine çevrilmiş olan elKasım, uzun yıllar gazetecilik yapmış, İsrail’de Arapça yayımlanan “Kul ElArab” dergisinin yayın yönetmenliğini üstlenmişti. Son dönem şiirlerinden birinde, “Ölüm, seni sevmiyorum / Ama korkmuyorum senden / Biliyorum, gövdem döşeğin senin / Ruhumsa battaniyen / Biliyorum, kıyıların dar bana / Ölüm, seni sevmiyorum / Ama korkmuyorum senden” diyen ElKasım, İsrail ordusuna katılmayı İstanbul DOB Müdürü Suat Arıkan’ın görevden alınmasına ilişkin resmi yazı tebliğ edildi SELDA GÜNEYSU Gerekçe hukuken yanlış Atasayar’ın görevlendirileceğini daha önce duyurmuştu. İstanbul DOB Müdürü Suat Arıkan’ın da görevden alındığını yazmıştı. Ancak Arıkan’ın görevden alınmasında ilginç bir gelişme yaşandığı ortaya çıktı. Yazar Apaydın hastaneye kaldırıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Köy Enstitülü yazar Talip Apaydın (88), hastaneye kaldırıldı. Baş dönmeleri şikâyetiyle hastaneye giden Apaydın’ın Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Bölümü’nün yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığı ve durumunun kritik olduğu belirtildi. İlkokuldan sonra Çifteler Köy Enstitüsü’ne ardından Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne giden yazar Talip Apaydın, Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü’nü bitirdi. Edebiyata şiirle başlayan Apaydın daha sonra öykü ve romana yöneldi. İlk şiirleri ve öyküleri Köy Enstitüsü dergisinde yayımlandı. Ayrıca Fikirler, Yeditepe, Beraber, Yeni Ufuklar, Varlık, İmece ve Türk Dili dergilerinde de yazıları, şiirleri yayımlandı. “Köy Edebiyatı” akımının temsilcileri arasında yer aldı. İlk romanı “Sarı Traktör” ile tarımda makineleşme konusuna bir umut olarak yaklaştı. Yarbükü’nde ise köylüler arasında toprak ve su paylaşımı ile ilgili çekişmelerin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı. Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleri ve insan ilişkilerini tüm doğallığı ile yansıttı. Anı, oyun, çocuk edebiyatı türlerinde de eserler verdi. Jimi Hendrix ‘Varlık’ın yeni sayısında... Kültür Servisi Aylık edebiyet ve kültür dergisi “Varlık”ın ağustos sayısı çıktı. Bu ay “Kadınların kaleminden toplum ve hukuk” dosya konusunun işlendiği dergide “Edebiyat Gündemi” bölümünde Özdemir İnce’nin 1981’de yazdığı “Belirtiler Üzerine” şiirinin incelendiği beş yazı dikkat çekiyor. Dergide, sinema ve tiyatro oyuncusu, öykü yazarı Nilüfer Açıkalın’la yapılan bir söyleşi de yer alıyor. “Kadınların kaleminden toplum ve hukuk” dosya konusunu Gökçe Çataloluk, A. Aslı Şimşek, Elif Baydar, Janset Koç ve Kıvılcım Turanlı Yücel yazılarıyla masaya yatırıyor. Gökçe Çataloluk, Sevgi Soysal’ın “Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” ve “Yürümek” romanlarını, Janset Koç ise “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” romanını dosya konusu bağlamında ele alıyor. Kültür Servisi Bundan 45 yıl önce ABD’nin New York eyaletinin güneydoğusundaki Ulster ilinin Woodstock kasabasında düzenlenen müzik festivali bugün hâlâ benzeri festivallerin öncüsü konumunda. Ama benzeri açık hava festivallerinin hemen hiçbiri, gerek müziksel, gerek siyasal, gerek toplumsal açıdan Woodstock’un özelliklerini taşımıyor. Vietnam Savaşı’nın olanca hızıyla sürdüğü, dünyanın pek çok ülkesinde bağımsızlık savaşlarının verildiği, devrimci hareketlerin yükseldiği bir dönemde, 1517 Ağustos 1969’da, komşu Sullivan ilindeki Bethel yakınlarında düzenlenen Woodstock Müzik ve Sanat Fuarı çerçevesinde gerçekleşen bu “barış, aşk ve müzik” festivali bugün hâlâ belleklerde. Woodstock rock şenliğine, ilk başta 100 bin kişinin katılması beklenirken, buraya akın eden gençlerin sayısı hızla artarak 500 bini bulmuştu. Bethel, o yağmurlu hafta sonu, New York eyaletinin “en büyük kenti” olup çıkmıştı. Joan Baez ANKARA İstanbul Devlet Opera ve Balesi (DOB) Müdürü Suat Arıkan’ın “görevden alındığına” ilişkin resmi yazı kendisine tebliğ edildi. Ancak görevden alınma yazısında belirtilen “Hak‘Açığa alınmadan görevkınızda yürütülen soruşturmaden el çektirildi’ nın selameti açısından soruşturma sonuçlanıncaya dek, geBakanlıktan edinilen bilgiçici suretle görevden alındınız” ye göre, Arıkan’ın İstanbul DOB ifadesi dikkat çekerken, bu ifadeMüdürü’yken “İstanbul DOB’un nin “hukuken yanlış olduğu” an dışarıdan prodüksiyon alınmacak böyle bir görevsı” ve “sanatçı göden alınmanın “genel u Arıkan’a bildirilen revlendirilmeleri” müdür” kararıyla denedenlerle hak‘hakkınızda yürütülen gibi ğil, “Bakanlık Teftiş kında Bakanlık Teftiş soruşturmanın Kurulu müfettişleri Kurulu’na şikâyette olurunca” yapılması bulunuldu ve müfetselameti açısından gerektiği belirtildi. tişlerce bir soruştursoruşturma Yazının da Bama başlatıldı. Ancak sonuçlanıncaya kanlık Müsteşasöz konusu soruşturrı Prof. Dr. Hamalardan henüz herdek geçici olarak luk Dursun’un yehangi bir sonuç çıkgörevden alındınız” rine Müsteşar Yarmadı. ifadesinin hukuken dımcısı Ali Şahin’in Yeni DOB Geyanlış olduğu “oluru”yla Bakan nel Müdürü SelÖmer Çelik’in imzaman Ada’nın da “sobelirtildi. sına sunulduğu kayruşturmaları” gededildi. Arıkan’dan rekçe göstererek boşalan koltuğa da Şamil GökArıkan’ı görevden aldığı belirtilberk getirildi. Gökberk’in emekdi. Arıkan’ın görevden alınmasıliliğine az bir süre kala bu göreve na ilişkin yazıda yer alan “Hakkıgetirilmesi dikkat çekti. nızda yürütülen soruşturmanın Ayrıca görevden alınan DOB selameti açısından soruşturma genel müdür yardımcılarından Şa sonuçlanıncaya dek, geçici sudi Erdoğan’ın bakanlıkta görevretle görevden alındınız” ifadesi lendirildiği, Nilgün Çelebi’nin dikkat çekerken, 657 sayılı Devde “emeklilik dilekçesi” verdiği let Memurları Yasası uyarınca söz kaydedildi. konusu görevden almanın “hukuCumhuriyet, Rengim ken yanlış olduğu” kaydedildi. Gökmen’in bakanlık tarafından Soruşturmayı dayanak gösteren apar topar görevden alınmasının Ada’nın yazısında aslında “müve yerine besteci Selman Ada’nın fettişlerin oluru üzerine” ifadesigetirilmesinin ardından DOB Geni kullanması gerektiği dile getirinel Müdürlüğü’nde genel müdür lirken, hakkında soruşturma açılan yardımcıları Şadi Erdoğan ile Nil bir devlet memurunun “soruşturgün Çelebi’nin de görevden alımanın sonucu belli olmadan” nacağını ve yerlerine solist sanatgörevden alınmadan önce aslınçı Cumhur Böler ile DOB Mada “hukuken açığa alınmasının” li İşler Daire Başkanı Fahrettin gerektiği de kaydedildi. İranlı şair Behbahani hayatını kaybetti TAHRAN (AA) İran’ın dünyaca ünlü kadın şairlerinden Simin Behbahani 87 yaşında hayatını kaybetti. Behbahani, bir süredir solunum yetmezliği ve kalp rahatsızlığı nedeniyle hastanede doktor gözetimindeydi. Şiir ve gazelleriyle tanınan, İran modern şiirinin kurucularından biri olarak kabul edilen Behbahani’nin eserlerinden bazıları şunlar: Üç Kırık Saz (1951), Ayak İzi (1954), Mermer (1961), Yeniden Doğuş (1971), Ateş ve Hızdan Bir Çizgi (1980), Edebiyat ve Sanat Hakkında (1989), O Adam Yanımdaki Adam (1990), ÇingeneAşk ve Mektup (1993), Kalbimle Ne Aldım? (1996) Özgürlüğe Bir Pencere (1995). SARI AĞIT Çok büyük bir kuş vardır Uçar yeryüzü ile güneş arasında Çok büyük sarıdır o Sarı bir evren yaratır o Yaşamakla yaşamamak arasında İpekten bir gövde Uzak Doğu onun Paris tiyatroları onun Venedik’teki sandallar onun Almanya’da Rusya’da En güzel filmler onun Sanat uzun yaşamak kısa derler ya Hepsinin ötesindeki yazılar onun Milliyet Sanat Dergisi eski varlığı ile onun Çok büyük bir ablam vardır Dudaklarımızla ellerimiz arasında Çok derin bir uzunluktur o Kımıldar topraktaki yeşille o Sarı sözcüklerimiz sarı güller arasında Zeynep Oral’la Zeynep Oral arasında Sarı saçlarından geçerdi ölmek Hayır ölmezdi ki o geçerdi.” Nice nice 100 yıllara Sevgili Fazıl Hüsnü Dağlarca! Daha dün gibi aklımda “Beni ne kadar çok çocuk okursa, o kadar çok yaşarım” diyordunuz. Yaşamaya devam! Bob Marley müzikali geliyor Kültür Servisi Jamaikalı reggae müziğinin efsane ismi Bob Marley’in yaşamı müzikale konu oldu. Baltimore’daki Center Stage şirketinin sanat yöneticisi Kwame KweiArmah tarafından yazılan ve yönetilen “Marley” için çalışmalara başlandığı ve dünya prömiyerinin yakında gerçekleşeceği duyuruldu. Center Stage ve New York Ulusal Tiyatrosu arasındaki işbirliği ile hazırlanan proje, 6 Mayıs14 Haziran tarihlerinde yürütülecek. Şov, Marley’in Jamaica’daki suikast girişiminden kurtulduğu, Londra’da sürgüne gittiği 19751978 yılları üzerinde odaklanıyor. Müzikal, “Exodus”, “Kaya”, ve “Rastaman Vibration” gibi 70’li yılların ortalarındaki Marley albümlerinden oluşacak. Barış, aşk ve müzik... u Joan Baez, Ravi Şankar ve Jimi Hendrix gibi müzisyenlerin çaldığı festival, dönemin en görkemli karşıkültür etkinliğine dönüşmüş, çiçek çocuklarının, savaş karşıtlarının ve genel olarak gençliğin dayanışmasının simgesi olmuştu. 45 YIL ÖNCE WOODSTOCK FESTİVALİ’NE SAVAŞ KARŞITI 500 BİN GENÇ KATILMIŞTI Aşırı kalabalığın yol açtığı yiyecek ve su sıkıntısına ve yağmura karşın başarıyla tamamlanan festivalde Joan Baez, Ravi Şankar, Jimi Hendrix, Jefferson Airplane (sonradan Jefferson Starship) gibi pek çok rock ve folk yıldızı ve topluluğu konser vermişti. Dönemin en görkemli karşıkültür etkinliğine dönüşen Woodstock Festivali, çiçek çocuklarının, savaş karşıtlarının ve genel olarak gençliğin dayanışmasının simgesi niteliğini almıştı. Festival görüntülerinden oluşan ve 1970’te tamamlanan bir de belgesel film yapılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle