05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 4.1’lik HABERLER 9 Bodrum’da SENDİKACILAR İFADE VERDİ: e BüroİZMİR (Cumhuriyet Eg turizm li em ön n ’ni ye rki su) Tü dün m, dru merkezlerinden Bo de i’n niz De e Eg ne sabah gü yüklübü 4.1 len ge a an yd me andı. ğündeki sarsıntıyla uy gelen a an yd me ’de Saat 07.00 rak ola n deprem, ilçede yoğu le nik pa r şla rtta hissedildi. Yu ğü çü kü en , en ark fırl ğa soka çı sar1.9 olan çok sayıda art ı. nd şa ya da sıntı sarsıntı Biz değil 1 Mayıs yargılanıyor İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen hakkında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri ile ilgili ‘halkı suç işlemeye teşvik’ suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Beko, Çerkezoğlu ve Özgen, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Gökalp Kökçü’ye ifade verdi. İfade vermek üzere dün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen Beko, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Beko, 1 Mayıs 2014 günü, önceki yıllarda olduğu gibi sabahın erken saatlerinde DİSK Genel Merkezi ve Şişli’nin abluka altına alındığının altını çizerek şunları söyledi: “Daha sonra biz yürüyüşe geçerken, Emniyet’teki görevlilerle görüşme yaparken bir taş yağmuruyla karşı karşıya kaldık. O anda biz bu taşları atanların polis olduğunu ifade etmiştik. Ertesi gün yapmış olduğumuz basın açıklamasında, orada provokasyon yaratanların İstanbul Emniyeti’nde görevli polisler olduğunu fotoğraflarıyla belgeledik ve tespit ettik.” Beko, yargılananın kendileri olmadığını, 1 Mayıs’ın yargılandığını kaydederek “Dünyanın hiçbir yerinde 1 Mayıs Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü yargılanmamıştır. Eğer biz 1 Mayıs’larla yargılanacaksak bu bizim için onurdur” diye konuştu. Çok çabuk unuttuk FARUK KIRTAY Marmara depreminin üzerinden 15 yıl geçti, sorunlu bölgeler yine binalarla doldu YALOVA 17 Ağustos büyük Marmara depreminin üzerinden 15 yıl geçti. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde saat 03.02’de meydana gelen depremde resmi rakamlara göre 18 bin 373 kişi öldü ve 48 bin 901 kişi yaralandı. Yüz binlerce insanın evsiz kaldığı depremin acıları aradan geçen zamanda unutuldu. Her depremde yaşanan acı ve korku tazelenirken aradan geçen sürede yeterli önlemler alınmadı. Yalova’da depremde 400 kişinin öldüğü ve ardından Ba u Yalova’da depremde 400 kişinin öldüğü ve ardından Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından imara kapatılan Hacımehmet Ovası, 5 yıl sonra 2004 yılında sadece alçak katlı kamu binalarının yapılmasına izin verilerek yeniden imara açıldı. Zemini yapılaşmaya uygun olmayan bölgede bugün yine çok katlı binalar yükselmeye başladı. yındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından imara kapatılan Hacımehmet Ovası, 5 yıl sonra 2004 yılında sadece alçak katlı kamu binalarının yapılmasına izin verilerek yeniden imara açıldı. TOKİ 2006 yılında kendi imar planını yaparak ovaya dört katlı konutlar inşa etmeye başladı. 2010 yılında imar planlarında yapılan değişiklikle yapılaşmaya acılan Hacımehmet Ovası, artık çok katlı binaların yükseldiği büyük bir şantiyeye döndü. Depremde en fazla yıkımın gerçekleştiği ve yaklaşık 500 kişinin yaşamını yitirdiği Malazgirt Caddesi’ne ilk yıllarda kat sınırlaması getirilirken, depremde yerle bir olan konutların yerinde son 2 yılda çok katlı binalar yükselmeye başladı. Gazipaşa Caddesi Sema Sokak’ta 10 kişiye mezar olan, onlarca kişinin yaralandığı binanın arazisine son birkaç yılda özel bir hastane yapıldı. Depremde enkaz haline gelen Rüstempaşa Mahallesi Çeşme Sokak’taki blokların bulunduğu alan bir süre otopark olarak kullanılırken buraya da dershane ve alışveriş merkezi yapıldı. Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Recep Hayri Eren ise Yalova’nın depremlerden çok fazla etkilenmesinin en önemli nedeninin zemindeki sıvılaşma olduğuna dikkat çekti. Mevcut haliyle kentte yapılaşmaya uygun hiçbir alan bulunmadığına dikkat çeken Eren, “Yalova’da alüvyon dediğimiz gevşek zemin var. Atmosferik etkilerden dolayı yerleşime uygun alan bulunmuyor. Yalova’da bina yapılmadan önce kesinlikle iyileştirmelerin yapılması gerekiyor” dedi Adres Taksim KESK Başkanı Lami Özgen de “Bütün engellemelere rağmen dün olduğu gibi bugünden sonra da 1 Mayıs bu ülkenin işçileri ve emekçileri, ezilen hakları bir arada birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanmaya devam edecektir. Bunun adı ve adresinin İstanbul’da Taksim olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Beko, savcılığa sunduğu yazılı savunmasında ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1 Mayıs kararı doğrultusunda İşçi Bayramı’nın Taksim Meydanı’nda kutlanmasının hak olduğunu, hükümetin kutlama için gerekli önlemleri almak zorunda olduğunu ifade ettiklerini kaydetti. İMO’DAN İSTANBUL ALARMI Bu yapılar depremi kaldırmaz u İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos depreminin 15. yılında İstanbul’un durumunu masaya yatırdı. Oda Başkanı Gökçe, kentteki binaların depreme dayanmasının mümkün olmadığını söyledi. İstanbul Haber Servisi İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremin 15. yılında İstanbul’un durumunu değerlendirdi. Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’daki binaların deprem güvenliğinin olmadığını vurguladı. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, düzenlediği değerlendirme toplantısında 17 Ağustos depreminin İstanbul’a 110 km. uzaklıkta meydana gelmesine karşın 30 bin binaya hasar verdiğini, 32’si Avcılar’da 50 binanın yıkıldığını belirtti. “Oysa 17 Ağustos İstanbul depremi değildi” diyen Gökçe, beklenen İstanbul merkezli depremde kentin daha büyük hasar göreceğini kaydetti. Gökçe, Türkiye’de binaların deprem olmadan bile yıkıldığını ifade ederek “Bu yapıların deprem yükünü kaldırma şansı yok. Maalesef arazi rantı ile ülkenin siyasi finanse ediliyor. Bu yüzden yıkyap anlayışı hâkim” dedi. 2007 Deprem Yönetmeliği’nin önemli bir kısmının binaların güçlendirilmesi ile ilgili olduğunu aktaran Gökçe, “Yönetmelik güçlendirmenin önemine işaret ediyor ama bugün müteahhit bakışıyla sadace yıkım yapılıyor. Burada mimar ve mühendis bakışı yok. Müteahhit bakışı ise sürdürülemez. Yıkyap anlayışı İstanbul’u ve kaynaklarını tüketiyor. Güclendirme ve onarımda sınıfta kaldık” diye konuştu. Kazma kürekle su peşine düştüler Konteynırlarda yaşayan Vanlı kadınlar bir hafta susuz kalınca çareyi şebeke vanasına operasyon yapmakta buldu YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’ı yıkan 2 depremin ardından yaklaşık 3 yıl geçmesine karşın barınma sorunları çözülemeyen 22 aile hâlâ Tahirpaşa konteynır kentinde yaşam mücadelesi veriyor. Van Büyükşehir Belediyesi, suların boşa akıtıldığı gerekçesiyle konteynırların suyunu kesti. 22 ailenin kaldığı kent merkezindeki Tahirpaşa konteynır kentinin suları geçen hafta kavurucu sıcaklara karşın Van Büyükşehir Belediyesi tarafından suların boşa akıtıldığı gerekçesiyle kesildi. Su ihtiyaçlarını bir süre çevre evlerden karşılayan yurttaşlar belediye ve diğer yetkililerle görüşmelerinden sonuç alamayınca önceki gece kazma küreklerle şebeke vanasının bulunduğu alanı kazarak, konteynırlara su verdi. Susuzluktan perişan olduklarını belirten Nilgün İlkan, “Yaklaşık bir hafta komşulardan su aldık ama bir süre sonra komşular da suyu vermek istemedi. Biz belediyeye giderek sularımızı açmalarını istedik. Yetkililer, ‘Valilik tarafından kaldırılan konteynırların suları boşa aktığı için etraftaki komşuların şikâyeti üzerine şebekeden vanayı kapattık’ dediler. Çaresiz kalınca konteynırda kalan kadınlar kazma küreklerle su şebekesinin bulunduğu alanı kazmaya başladık. Belediye ekiplerinin korkusunda karanlık çökünce çalıştık. Yaklaşık 3 metre derinliğinde kuyuyu 3 gece sabaha kadar çalışarak vanaya ulaştık ve suyumuzu kendi imkânlarımızla açtık. Ancak belediye ekiplerinin yeniden suyu kapayacaklarından korkuyoruz. Belediye yetkililerinden suyumuzu kesmemelerini diliyoruz. Yeteri kadar eziyet çekiyoruz, bari belediye bize bu zulmü reva görmesin. Biz de insanız” diye konuştu. Depremle birlikte yaşamlarının Yaklaşık 1 hafta susuz kalan ve çaldıkları tüm kapılar yüzlerine kapanan Vanlı depremzedeler, karanlık çökünce kazma ve kürekleri ellerine alarak şebeke vanasının bulunduğu yeri kazdı ve konteynırlara su verdi. da çöktüğünü, ekonomik sıkıntılar nedeniyle erkeklerin kendilerini terk ettiğini anlatan İlkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konteynırlarda kalanların çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle aile içi şiddetler artınca erkekler bırakıp gittiler. Biz kadınlar çocuklarla bir başımıza kaldık. Ne koca tarafında bakılıyoruz ne de devlet bize el uzatıyor.” ‘Kemal Nebioğlu mücadele adamıydı’ DİSK kurucularından, Gıdaİş Sendikası ve eski DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, ölümünün sekizinci yıldönümünde dün Zincirlikuyu’ndaki mezarı başında anıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri ve Dev Sağlıkİş Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Nakliyatİş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, CHP İstanbul Milletvekili ve eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin katıldığı törende çok sayıda işçi de hazır bulundu. Törende konuşan DİSK Genel Başkanı Beko, “Kemal Nebioğlu hakkında bir araştırma yapılsa onun kim olduğu ve nasıl biri olduğu ortaya çıkacak. Kemal tam bir mücadele adamıydı. Türkiye’de şu an baskı ve rejim tehlikesi var. 13 Mayıs’ta Soma’da işçi sınıfı için çok kötü ve acı bir olay oldu. Eğer mücadele edilmezse işçi katliamları, cinayetleri ve ölümleri olacak” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Oy isterken söz verdiler Depremzedelerden Arzu Yıldaş ise “2 ay sonra yine havalar soğumaya başlayacak. Devlet yine bir kışı daha konteynırlarda geçirmemizi reva görmüş. Seçimlerde gelip oy istediklerinde mutlaka çözüm bulacaklarını söyleyenler şimdi ortalıktan kayboldular. Yetkililer bizleri konteynırlardan çıkartmak için her türlü baskıyı uyguluyor” diye konuştu. YARGI, ZEKERİYAKÖY’E TOPLU KONUT YAPMA PROJESİNE GEÇİT VERMEDİ TOKİ kabusu bitti ÖZLEM GÜVEMLİ Çadıra yer yok Cemal Gökçe, depremden hemen sonra 19992002 yılları arasında İstanbul Valiliği tarafından 310’u kesinleşmiş toplam 470 adet toplanma ve çadır yeri belirlendiğini anımsatarak bugün bu alanların dörtte üçünün yapılaştığına dikkat çekti. Kentsel dönüşüm yasasını da eleştiren Gökçe, “Deprem bahane edilerek yeni bir rant düzeni yaratıldı. 2000 yılından sonra kentsel dönüşüm yeni zenginler yaratmanın yolu olarak görüldü. Geldiğimiz noktada İstanbul 1999 yılından daha iyi daha iç açıcı durumda değil” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Sarıyer’de tek parsel üzerinde bulunan Zekeriyaköy Devlet Ormanı’nda, 34 ayrı parsel yaratılarak oluşturulan alanda yapılması planlanan toplu konut projesinin yürütmesi durduruldu. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda toplu konut alanının 3. derece doğal sit statüsünde olduğu ve plan yapılırken korunması gerekli bitki örtüsünün dikkate alınmadığı vurgulandı, belirlenen yapılaşma koşullarının alanın doğal dokusunun korunmasına hizmet etmeyeceğine dikkat çekildi. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Zekeriyaköy Toplu Konut Projesi’ni ilişkin imar planlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemi ile TOKİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtı. Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi raporu ve diğer değerlendirmeler doğrultusunda dosyayı 7 Temmuz’da karara bağladı. Kararda Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılan tespit sonucunda, alanın yüzde 62’sinin ağaçlık olduğu ve orman alanı olarak tahsis edilmesi gerektiğinin belirtilmesine karşın bugüne dek tahsis işlemi yapılmadığı kaydedildi. Orman Genel Müdürlüğü’nün inceleme raporunda da oluşan yeni parseller üzerinde orman alanı tespitinin yapılması gerektiğine işaret edildiği belirtildi. Danıştay 6. Dairesi’nin 13 Mayıs 2013 tarihli ara kararına Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından verilen yanıtta böyle bir tespitin yapıldığına ilişkin belge eklenmediği ancak bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemelerde Zekeriyaköy Devlet Ormanı’nın tek parsel olarak 1938 yılında gerçekleştirilen tescilinin hâlâ geçerli olduğu vurgulandı. ‘Gezi’de Harun gibi bir önder olmalıydı’ 68 kuşağının devrimci gençlik önderlerinden Harun Karadeniz, ölümünün 39. yılında, dün Karacaahmet’teki mezarı başında törenle anıldı. Törene 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Harun Karadeniz’in ağabeyi İbrahim Karadeniz, CUMOK’lar ve 68 kuşağından birçok isim katıldı. Törende konuşan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Targan, “Harun arkadaşımız 68 kuşağının gençlik önderiydi. Bugün Harun gibi birisi daha gelmedi. Gezi olaylarında Harun Karadeniz gibi bir önder olmalıydı. Ama olmadı. Gezi olaylarında iktidar yerine muhalefet korktu” diye konuştu. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Orman idaresine iade edin Kararda, uyuşmazlık konusu arazinin Zekeriyaköy Devlet Ormanı’nda yer aldığı, Hazine’nin 34 ayrı parseli tek parselde birleştirip orman idaresine iade etmesi gerektiği belirtilerek bu alanın orman sınırı dışında tutulmasının uygun olmadığına dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle