05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Bedeni Köşk’te Erdoğan, milletvekilleriyle yaptığı toplantıda ‘Teamül meamül tanımam. Yeni Türkiye’nin teamüllerini oluşturacağız’ diyerek nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını ortaya koydu ruhu AKP’de EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıktığı zaman anayasanın verdiği tüm yetkileri kullanacağını belirtirken, “Efendim teamüller. Bizi teamüller bağlamaz. Teamül meamül tanımam. Yeni Türkiye’nin teamüllerini oluşturacağız” dedi. Milletvekillerine “Bedenim burada olmasa da gönül ve ruh dünyam sürekli olarak sizlerle beraber olacak” diyen Erdoğan, “Çankaya’ya çıktığımda parti sahipsiz kalacak zannetmeyin. Çalışmalarınızı, disiplininizi, performansınızı izleyeceğim. Gözüm üzerinizde olacak” diye konuştu. “Durmak yok yola devam” sloganının Cumhurbaşkanlığı görevi süresince de devam edeceğini belirten Erdoğan, parti içindeki yeni genel başkan tartışmalarıyla ilgili olarak “Dedikodulara aldırmayın, partimizi engellemek isteyenlere prim vermeyin” dedi. Erdoğan, milletvekilleriyle önceki gün yaptığı toplantıda bundan sonra nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını anlatırken, partiden kopmayacağının da mesajını verdi. “Birlikteliğimiz yine devam edecek. Ayrılma, ayrışma söz konusu değil. Bedenim burada olmasa da ruhum burada olacak. Gönül dünyam, ruh dünyam sürekli olarak sizlerle beraber olacak” diyen Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıktığı zaman partinin sahipsiz kalmayacağını, “Ben Köşk’e çıkıyorum, partinin ne hali varsa görsün” demeyeceğini kaydeden Erdoğan, milletvekillerini de sürekli izleyeceğini söyledi. Çankaya’da aktif bir Cumhurbaşkanı olacağını, anayasanın verdiği tüm yetkileri sonuna kadar kullanacağını belirten Erdoğan “Efendim teamüller var, eskiden bu yetkiler kullanılmıyordu diyorlar. Eski teamüller bizi bağlamaz. Bunların bir önemi yok. Ben teamül meamül bilmem. Biz, yeni Türkiye’nin teamüllerini oluşturacağız, bu teamüllerin içinde 2023 hedefi var, 2053 hedefi var” dedi. Milletvekillerinden 2015 seçimlerinde anayasayı değiştirecek çoğunluğu ulaşılması için çok çalışmalarını isteyen Erdoğan, mutlaka anayasayı değiştirecek güce ulaşmaları gerektiğini söyledi. Partinin olağan kongresinin 2015 seçimleri sonrasında yapılacağını belirten Erdoğan, kongreye de yeni seçilecek genel başkanla gidileceğini söyledi. Erdoğan’ın bu sözleri, milletvekilleri tarafından “Yeni genel başkan 3 dönemliklerden birisi olmayacak” biçiminde yorumlandı. 27 Ağustos’ta yapılacak olağanüstü kongrede MKYK değişikliğinin olmayacağını kaydeden Erdoğan, yeni genel başkanın MYK’de değişiklik yapabileceğini söyledi. Erdoğan, genel başkan ve başbakanın 2015 sonbaharında partiyi olağan kongreye götüreceğine yönelik mesajlarının ardından AKP’nin genç ekibi de “Gül’süz parti” söylemlerini sürdürüyor. Ekibin önde gelen isimlerinden Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, yeni genel başkan ve başbakan konusunda Erdoğan’ın kriterleri ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan sonrası en büyük desteğe sahip Abdullah Gül olduğuna ilişkin değerlendirmelere yanıt niteliği taşıyan açıklamasında Akdoğan, “güçlü” genel başkan seçeceklerini belirterek “Burada gelecek kişi geçici olacak, emanetçi olacak gibi bir yaklaşım son derece yanlıştır. Gelecek kişi uzun vadeli 2023 hedefini ve diğer hedefleri gerçekleştirecek azme, dirayete ve heyecana sahip olacaktır” dedi. Aydınlığın Işığında, Devrimci Ruh!.. Demokrasilerde insanlar aşağılanır mı; din eksenli siyaset yapılır mı; mezhep çatışmaları için ortam yaratılır mı? Baskı, şiddet, gözdağı, işkence! 14 yıl önce zindanlarda yatan insanlar otomatik silahlarla delik deşik edilirken, faili meçhul cinayetler işlenirken, köktendinci terör örgütü devlet tarafından silahlı güç olarak kullanılırken susanlar, bugün nasıl olur da televizyon ekranlarından demokrasi ve özgürlüklerin savunucusu rolü keserler? Sanatla egemenliğin tarihte sarmalaşan bağıntıları vardır. Egemenliğin somut dışavurumu siyasal iktidarın biçiminde olur. Her siyasal iktidar sanatı denetlemek ister. Kimi devrim atılımlarında siyasallaşma, sanatın bile önüne geçebilir... Tarihin sayfalarını karıştırırsak bunların hepsini görebiliriz... Bağnaz iktidarlar sanata pranga vurup köleleştirmek için çabalarlar. Bu köleleştirme sinemada, tiyatroda, müzikte, edebiyatta olur... 2014 Türkiyesi’nde sadece sanata değil, aynı zamanda gazetelere, televizyonlara da pranga vuruluyor... Çünkü iktidar Türkiye’yi köleleştirip, biat kültürünü yaşamın her alanına yayıyor. Gazetelerin genel yayın müdürleri görevden alınıyor, köşe yazarları işinden oluyor, yazdığı yazılar sansürleniyor. İktidar medya patronlarına “buyruk” veriyor, cumhurbaşkanı seçimleri öncesi RTE, alanlarda gazete ve televizyon sahiplerini tehdit ediyor... HHH İnsanlığın uzun geçmişine bakarsanız sanatçıyı uşak sayan egemenlik anlayışının binlerce yıl sürdüğünü görürüz... Bununla savaşmak için üniversite mezunu olmak, siyasetçi, bilim insanı, mühendis, avukat olmak yetmez... Diploma yetmez! Okumak, öğrenip bilinçlenmek gerekir! Bugün devleti yönetenlerin, milletvekillerinin tümünün sanatla ilgisi nedir? Yanıtını onların vermesi gerekir! Aydın olmak, devrimci, demokrat, sosyalist, komünist, ilerici, çağdaş olmak Gül’e karşı ‘güçlü’ genel başkan ‘Kol saati atsam havada kaparlardı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “Atma o ayakkabıyı, sana lazım olur” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Kendisi ayakkabı değil, ayakkabı kutusunu tercih ederlerdi. Kol saati atsaydım, herhalde vekilleri havada karada kapardı” yanıtını verdi. Nazlıaka yaptığı açıklamada Erdoğan’a yanıt vererek şöyle dedi: “Söylediklerimden rahatsız olmasına sevindim, bu doğru yerde durduğumu gösterir. Aksi olsa üzülür, kendimi sorgulardım. Erdoğan, ne yaparsa yapsın kadınları tutsak bir Türkiye yaratamayacaktır. Tahammül edemediği topuk tıkırtılarını her alanda daha yüksek sesle duyacaktır. Verdiğimiz rahatsızlık nedeniyle mutluyuz” dedi. Ankara Baro Başkanı Aksoy: Erdoğan’ın görev süresi sona erdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim kesin sonuçlarını dün açıklamasıyla Tayyip Erdoğan, “seçilmiş cumhurbaşkanı” sıfatını kazandı. Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy, Erdoğan’ın Başbakanlık görevinin sona erdiğini ifade etti. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, anayasanın 101. maddesinde, “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” hükmünün yer aldığını anımsattı. Bu hükme göre, Başbakan’ın Cumhurbaşkanı “seçilmesiyle” birlikte, partisi ile “tüm ilişkilerinin” kesilmesi gerektiğini belirten Aksoy, Erdoğan’ın Başbakanlık görevinin de “otomatik” olarak sona erdiğini vurguladı. Aksoy, şunları kaydetti: “Sayın Başbakan’dan beklenen şey; daha birkaç yıl önce kendi inisiyatifiyle değiştirilen bir anayasa hükmüne uygun davranmaktır. Ancak, ne yazık ki, Cumhurbaşkanı’nın tarafsız konumunu ve seçkin niteliğini korumak amacıyla getirilen bu en temel hüküm görmezden gelinmektedir. Anayasaya saygılı, siyasi kültür sahibi bir Başbakan’ın, bu tarz bürokratik ayrıntıların yol göstericiliğine muhtaç olmadığı açıktır.” demektir! Eğer siz sanata karşıysanız, ister cumhurbaşkanı, ister başbakan, bakan, ister milletvekili, bilim insanı olun, hiçbir şey değilsiniz... O yüzden adaleti soysuzlaştırır, demokrasi ve özgürükleri ortadan kaldırır, hem sanatı, hem sanatçıyı, gazeteciyi köleleştirmek istersiniz... Daha açıkçası toplumu köleleştirirsiniz... Yüzde 5152 oy oranını eleştirenlere ise şu yanıtı verirsiniz: “Peygamber efendimizi bile desteklemeyen oldu!” Eğer o soru bir aydına sorulsa vereceği yanıt şudur: “Ben yerel yenilgilere, gericiliğin kazanımlarına karşı ırkçılığı, yoksulluğu, sömürüyü, gökten inme sanılan ayrıcalıkları tanımamak için çalışıyorum. Onun için mücadele ediyorum.” Siyasetçi aydın olsa bunları söyler! İşte ilericilik, çağdaşlık budur! Sevgiyi bölüşmek, hayatı mavi derinliklerde aramak... Devrimcilik! Demokrat olmak! HHH Çağımızda sanatçının bilinci aydınlığın gerisindeki kör karanlıkta kaldığı zaman ortalıkta sanat kalmaz... Sanatın çağdaş dünyamızda bir anlamı var. Bunu anlayamayan kişi rejisör olur, oyuncu olur, perdeci olur, çevirmen olur, tiyatro müdürü olur ama sanatçı olamaz... Günümüz Türkiyesi’nde “din merkezli siyaset” 1950’den beri sanatı köleleştirmek istedi... Tiyatrolar basıldı, sanatçılar işkence gördü, filmler sansürlendi... Sanatçı hiç yılmadı, mücadele etti! Onlar umut çiçekleriydi toplumun! Şimdi sayıları azaldı! Sanatçı aydın olmalı, devrimci olmalı! Köleleştirmeye karşı boyun eğmemeli! Bir ülke için umuttur onlar! Sevgidir! Barıştır! Mutluluk! Aşktır! Adaletin soysuzlaştırılmasını önlemek için mücadele edenlerdir... Bakmayın siz, parasal egemenliğin bahşişini koparmak için iki büklüm olan sinemacılara, tiyatroculara... Muhsin Ertuğrul’un ölüsü bile bir “anıt” gibidir... Çağdaş sanatın bilincini ve onurunu simgeliyor, bir genç kuşak, öğretmenleriyle birlikte onun bilincini devrimci bir yürekle yürütüyor... Siyasetçilere ders veriyor, boyun bükmüyor, bahşiş toplamıyor... Üç koltuk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 10 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanı seçimi kesin sonuçlarını dün açıkladı. Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçildiğini belirten YSK Başkanı Sadi Güven, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle başbakanlık ve parti genel başkanlığının sona erip ermeyeceğine ilişkin soruya ise “anayasal yetkimiz yok” diyerek yanıt vermedi. Başkan Güven, dün cumhurbaşkanı seçimi kesin sonuçlarını açıklamak üzere YSK’de basın toplantısı düzenledi. Güven, Cumhurbaşkanı Seçim Yasası’nın 20 ve 21. maddeleri gereğince kesin sonuçlar ile Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin mazbatanın TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e takdim edildiğini de ifade ederek basın mensuplarına mazbatayı gösterdi. Güven, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle başbakanlık, parti başkanlığı ve milletvekilliğinin sona erip ermeyeceğine ilişkin soru üzerine, YSK’nin görevinin seçimin başlangıcından bitimine kadar olduğunu savunarak “Anayasanın 79. maddesine göre YSK görevini tamamlamıştır. Anayasa YSK’ye bu konuda herhangi bir görev vermemiştir” dedi. Çiçek de seçimin ülkeye, millete, devlete, demokrasiye ve Erdoğan’a hayırlı olmasını dilerken “Şimdi bizim görevimiz başlıyor. 28 Ağustos’ta Meclis’i olağanüstü toplantıya l YSK Erdoğan’la ilgili ‘benim yetkim yok’ dedi tartışması büyüyor Güven, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin mazbatayı TBMM Başkanı Çiçek’e sundu. çağıracağız. İşin bu kısmını da biz tamamlayacağız” dedi. Seçime ilişkin kesin sonuçlar, YSK’nin internet sitesinde de yayımlandı. Buna göre 55 milyon 692 bin 841 kayıtlı seçmenin, 41 milyon 283 bin 627’si oy kullandı. Kullanılan oyların 40 milyon 545 bin 911’i geçerli, 737 bin 716’sı geçersiz sayıldı. Seçimde yurtiçi, yurtdışı ve gümrük sandıkları toplam sonuçları ile dağılımı şöyle oldu: 4 Tayyip Erdoğan: 21.000.143 yüzde 51.79 4 Ekmeleddin İhsanoğlu: 15.587.720 yüzde 38.44 4 Selahattin Demirtaş: 3.958.048 yüzde 9.76 4 Genel Toplam 40.545.911. Kesin sonuçlara göre, yurtiçinde kayıtlı 52 milyon 894 bin 115 seçmenin 40 milyon 753 bin 492’si oy kullandı, 734 bin 140’ı geçersiz sayıldı. Yurtiçinde seçime katılma oranı yüzde 77.05 oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle