Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER CHP lideri, Erdoğan’ın biat eden muhalefet arayışında olduğunu söyledi ‘Sonunda Kendini Allah Sanacak...’ Gazeteyi okurken önce gözlerime inanamadım. Tayyip Bey aldığı oyu az bulanlara cevap olarak bakın ne demiş: Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu. Tayyip Bey’in kendisini Hz. Peygamber ile kıyaslaması aklıma bir Adnan MenderesFahrettin Kerim Gökay öyküsünü getirdi. Yeni kuşaklar Fahrettin Kerim Gökay’ı (1900 – 1987) bilmezler. Bu dalın Türkiye’deki kurucusu olarak addedilen Mazhar Osman’dan sonraki en ünlü ruh ve sinir hastalıkları uzmanı olan Fahrettin Kerim Gökay aynı zamanda bir dönem adından çokça söz edilen bir politikacı olmuştu. İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığı’nın yanı sıra büyükelçilik (Bern), milletvekilliği, bakanlık (Sağlık Bakanlığı) ve Yeşilay Derneği Başkanlığı yapmış, kendine özgü bir kişiydi. Yeşilay Derneği başkanı olarak içkiyle mücadele savaşının önde gelen yürütücülerinden biriydi. Valiliği sırasında sarhoşları şehir dışına çıkarması, sarhoşken hadise çıkarılanların halkın deyimiyle belinden su aldırdığı söylentileri ile ün yapmış bu çok kısa boylu politikacıya halk ve basın (özellikle de Doğan Nadi) çok takılırdı. “Mini mini valimiz/ Ne olacak halimiz?” tekerlemesi çok ünlüydü. HHH Fahrettin Kerim daha 1950’li yıllarda “reklamın iyisi kötüsü olmaz” ilkesini benimsemiş biriydi ve kendisine takılanlara fazla kızmazdı. Hele hele Cumhuriyet’teki kısa “Bir Dakika” sütunuyla dönemin mizah yazarlarının önde gelenlerinden Doğan Nadi ile sık sık atışırlardı. Nitekim Doğan Bey, Fahrettin Kerim’in kendisini kastederek “Deli doktorundan da vali mi olurmuş diyenler var. Pek de âlâ oldum işte” demesi üzerine şu satırları kaleme almıştı: “Mini mini Valimiz ‘Deli doktorundan Vali mi olur diyorlar, ben pek de âlâ oldum işte’ demiş. Aklıma Bektaşi fırkası geldi. Bektaşi günün birinde Hoca’ya sormuş: Hoca Efendi abdestsiz namaz olur mu? Olmaz, haşa olmaz! yanıtını vermiş Hoca. Bektaşi gülmüş: Eee ben kıldım pek de âlâ oldu.” Fahrettin Kerim’in döneminde piyasaya çıkarılan 20 santilitrelik rakılara da şişesinin küçüklüğü dolayısıyla Fahrettin Kerim adını koydular. Bu da akşamcıların içki düşmanı Gökay’dan mizah yoluyla intikam almalarıydı. HHH Fahrettin Kerim’i Ekim 1949’da CHP İstanbul’a hem vali hem de belediye başkanı olarak atadı. O zamanlar İstanbul’un hem valiliği hem de belediye başkanlığı siyasi iktidar tarafından atanan tek kişi tarafından yürütülürdü. 1950 seçim kampanyası sırasında, İsmet İnönü’nün katıldığı tarihimizin ilk görkemli Taksim mitinginde F.K.G. İnönü’ye şu iftihar dolu sözlerle meydanı göstermişti: İşte Paşam İstanbul! Birkaç gün sonra seçimde o İstanbul’da CHP çok ağır bir yenilgiye uğrayacaktı. CHP’nin getirdiği İstanbul valiliği ve belediye başkanlığı görevinde, Gökay’ı Menderes kendi döneminde de tuttu. Ta ki imar hamlelerinin bir bölümünü eleştirene kadar. 1957’de Menderes’in İstanbul ziyaretlerinden birinde Vilayet’te yapılan bir toplantıda, Fahrettin Kerim eleştirince Menderes kendisini sinirli bir şekilde tersler: Sen biraz dinlen hocam! Ruh ve sinir hastalıkları uzmanı Ord. Prof. hemen manidar cevabı yapıştırır: Asıl sen biraz dinlen! Daha sonra da Fahrettin Kerim görevden alındı. (Bern’e büyükelçi atandı) Fahrettin Kerim bunun üzerine çok sinirlenir ve Menderes hakkında şunları söyler: Hırsının sonu yok. Burada durmaz cumhurbaşkanı olur, o da yetmez peygamberliğe tırmanır, o da yetmez kendini Allah sanmaya başlar. Hah işte o zaman da onu alıp bana getirirler. ‘Zahmet edip çağırmasın’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan ile parti içindeki muhaliflerine önemli mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olarak davet ettiğinde gelmeyen muhalefet liderlerini bir daha çağırmayacağını açıklayan Erdoğan’a, “Zahmet edip çağırmasın. Rıza Sarraf’ı çağırsın. Ufku daha çok açılır” karşılığını verdi. Gereksiz tartışmaların önünü kesmek ve 2015 seçimlerine hazırlanmak için kurultay kararı aldığını belirten Kılıçdaroğlu “Kurultay sonrası artık parti içi kısır tartışmaya tolerans tanımayacağını” belirtti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara ve parti içindeki muhaliflere karşı şu değerlendirmeleri yaptı: ‘Artık bu tartışma bitmeli’ “Gereksiz tartışmaların önünü kesmek için kurultay kararı aldım. Madem talep var bunu sağlamak da görevlerim arasında. Önümüzde acil başka bir mesele de yok. Demokratik kurallar içinde yarışalım. Kurultay sonrası bir tek şeye kilitlenmeliyiz; o da iktidar olmak. vunuyoruz. ‘Her evde bir sigortalı olacak’ bizim vaadimiz. Kürt sorununa çözüm öneren biziz. Bunlar sağ parti söylemi mi? Hayır, hepsi sosyal demokrat parti söylemleridir. Sorun kişilere göre karar veriyor olması. Mesela Mansur Yavaş eski MHP kökenli biri. CHP’ye geldi, aday oldu. Ona karşı çıkıldı. Biz bir kitle partisiyiz. Sağdan oy almayacağız da nereden gelecek oylar? İthal mi edeceğiz? Politikalarımızın geniş halk kesimlerine anlatılması gerekli. Eski CHP’li Ertuğrul Günay ve arkadaşları AKP’ye gittiğinde kimse ‘AKP sola kaydı’ dedi mi? Erdoğan’ın katılmama kararıyla ilgili...) Barolar, yargı ayağının üçüncü ve en önemli ayaklarından biridir. Savunmayı temsil eder. Savunma temel bir insan hakkıdır. Savunmayı temsil eden biri gelecek diye gelmeyeceksin. Hâlâ savcılık mı yapıyorsun, iddia makamı mısın? Cumhurbaşkanlığı makamının işlevlerini dahi bilmiyor. Sayın Feyzioğlu Yargıtay açılışına geldiği gün o da tıpış tıpış gelmeli. Adaylık kulisi yoğunlaştı Muhalifler ‘Parlamentoda konuşuruz’ (İktidarla ilişkiniz bundan sonra nasıl olacak sorusuna...) Oturacağımız yer parlamento. Yasa gelirse konuşuruz. Kapalı kapılar arkasında bir araya gelmeyiz. Bilgi vermek isterlerse kapımız açık olacaktır. ‘ittifak’ peşinde AYŞE SAYIN ‘O binada yolsuzluk var’ (Erdoğan’ın taşınacağı AOÇ’deki Başbakanlık binası hakkında...) Cumhurbaşkanlığı’na oturunca Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirmeli. Oradaki yolsuzlukları öğrensin. Sayıştay raporunu gönderebilirim. ‘Rıza Sarraf’ı çağırsın’ (Başbakan’ın ‘Muhalefeti bir iki kez çağırırım gelmezlerse çağırmam’ sözleri için...) Zahmet edip çağırmasın. Rıza Sarraf’ı çağırsın. Ufku onunla daha çok açılır. (Yemin törenine girip girmeme kararı konusunda...) Arkadaşlarımızla değerlendireceğiz. (Erdoğan’ın kendisi için ‘CHP’nin genel müdürü’ demesi hakkında...) Erdoğan kendi kalitesinin gereğini yapıyor. Üslubu belli, biz de ‘Zahmet etme’ diyoruz. Farklı bir üslup beklemek yanılgısında değiliz. Kaç balkon konuşması yaptı, ne söylüyorsa aksini yapan biri var karşımızda. ‘Eylülde yapıp bitirelim’ Kurultay tarihini pazar günü (yarın) belirleyeceğiz. Eylül içinde yapmayı düşünüyoruz. Çabuk bitirelim ki 2015’e hazırlık yapabilelim. ‘Herkeste aynı algı’ (AKP içinde bölünme varken CHP kendi içinde kavga etmekte acele ediyor?) Bu algının geniş kitlelerde olduğunu farkındayım. AKP yapısını iyi bilenler bu parti içindeki huzursuzlukların dışarı yansımadığını bilirler. Çünkü bir rant partisidir. Ranttan pay alabilecek konumda olması önemli onlar için. Bunun da yolu AKP içinde sessiz kalmak. Biz ise düşünce partisiyiz. ‘Kısır çekişmeye tolerans yok’ Herhangi bir kişiyi, grubu bu kurultayla tasfiye gibi bir amacım yok. CHP’nin her oya ihtiyacı var. Çalışmaya ihtiyacı var. Tartışmalar tabii ki olabilir ama çalışmalıyız. Bugüne kadar hep toleranslı davrandım. Kurultaydan sonra tolerans yok artık. Hepimiz çalışacağız. Parti içi kısır tartışmaya izin yok bundan sonra. CHP kurumsal bir kimliğe sahip, özgürlükçü bir partidir ama sınırsız özgürlük olmaz. Özgürlüğün sınırlarını içtüzük, kurallar ve geleneğimiz belirler. Herkes de buna uymalıdır. ‘Hâlâ parti başkanı üslubu’ (Gül ile devlet meselelerinde görüşürdünüz. Şimdi ne olacak sorusuna...) Cumhurbaşkanı seçildikten sonra hâlâ AKP Genel Başkanı üslubuyla konuşan ve toplumu geren bu insandan bu ülkeye hayır gelmez. ‘Baykal’a kırgınlık olmaz’ (Muharrem İnce’nin ‘Deniz Baykal da yanımda’ sözü kırgınlık yarattı mı sorusu üzerine...) Hayır kırgınlık yaratmaz. Parti üyesi olan kişi, seçimde oyunu istediği gibi kullanabilir. (İnce’nin ‘Atatürk, İnönü ve Ecevit’in de yanında olduğu’ değerlendirmesiyle ilgili...) Her CHP’li Atatürk, İnönü, Baykal ve diğer tüm sosyal demokat liderlere saygı duyar. ‘Evren’den farkı kalmaz’ (Erdoğan’ın ‘15 Ağustos’tan sonra da Başbakan olarak imza atarım’ sözü için...) Gül derhal bir kişiyi başbakan vekili olarak atamalıdır. Eğer atamazsa ve Erdoğan başbakan olarak kalırsa bu hukuka karşı darbe demektir. Kenan Evren’den hiçbir farkı kalmaz. O da bütün hukuku askıya almıştı. Şimdi de seçim hukuku, anayasa hukuku askıya alınmış olacak. Erdoğan’ın seçilmesinin ülkeye kriz getireceğini söylemiştik. Bunu göreceğiz. ‘Davutoğlu yalnızlaştırdı’ (Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ’nun Başbakan ola cağı iddiaları ile ilgili...) Davutoğlu için dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı demiştim. Bakın 49 vatandaşımız hâlâ rehine. O nasıl oturuyor o koltukta? IŞİD camileri, türbeleri bombaladı. O ise IŞİD’i savundu... Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyada yalnızlaşmasına yol açan aktörlerden biri de Davutoğlu, Türkiye ilk kez bu kadar yalnızlaştırıldı. ‘Seçim programı tartışılmayacak’ Bu kurultayda 2015 seçimlerine yönelik vaatlerimizi konuşmayacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası gösterdiğimiz adayın kazanamamasından kaynaklanan bir huzursuzluk vardı. Onu gidereceğiz. ‘Biat eden muhalefet istiyor’ (Başbakan’ın ‘Yeni Türkiye’ye yeni muhalefet gerekli’ sözü için...) Partisi gibi kendisine biat edecek bir muhalefet arıyor ama yanılıyor. Aile boyu bulaştığı yolsuzlukların hesabını vermek zorunda. Oturduğu koltuğa aklanmayı düşünmeyen bir insan oturmamalı. ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “olağanüstü kurultay” kararını açıklamasının ardından, CHP’de “kurultay kulisi kazanı” kaynamaya başladı. Kılıçdaroğlu’nun “jet kurultay” kararının ardından parti içinde adaylık kulisleri de yoğunlaştı. Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin yanı sıra, ulusalcı kanatta yer alan Emine Ülker Tarhan, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Millevtekili Umut Oran ve eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın adı adaylar arasında geçiyor. TBB Başkanlığı’na seçilince CHP PM üyeliğinden istifa eden Feyzioğlu’nun halen parti üyesi olduğu için adaylığının önünde bir engel bulunmuyor. “Çok adaylı” yarışta, yeterli imza bulamamaktan kaygı duyan muhalifler, Kılıçdaroğlu’nun karşısına “tek aday”la çıkmak için yoğun kulis yapıyor. Liderlik yarışının ilk işaretini veren İnce, hem ulusalcıların hem de Baykal’ın desteğini almayı hesaplıyor. Emine Ülker Tarhan’ın adaylık konusunda istekli olduğu ancak tüm muhaliflerin İnce’nin üzerinde uzlaşması halinde adaylık yarışına girmeyeceği belirtiliyor. Kulislerde dile getirilen bir başka iddia ise Deniz Baykal’ın adaylık için nabız yokladığı yönünde. Baykal’ın kendi adaylığı için de yoğun görüşme trafiği yürüttüğü, eski Genel Sekreter Önder Sav’la da dirsek temasında olduğu ileri sürülüyor. Baykal’ın “seçilme garantisi” görmeden adaylık çıkışı yapmayacağına dikkat çekiliyor. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran ise CHP’nin ideolojik olarak yenilenmeye gereksinimi olduğunu belirterek, “Kişiler üzerinden mesaj vermeyi doğru bulmuyorum. CHP iktidar alternatifi olmalı. Yeni bir umut haline gelebilmeli” dedi. Bugünkü delege tablosunda CHP Liderinin koltuğunu kaybetmesinin ise oldukça güç olduğu ifade ediliyor. Delege dengeleri, genel merkezin örgütlerdeki ağırlığı, ulusalcıların tabanda etkisiz olması, Kılıçdaroğlu’nun avantajları olarak görülüyor. CHP’de birçok il başkanından da şimdiden Kılıçdaroğlu’a destek açıklamaları gelmeye başladı. CHP’li eski 50 milletvekili Kılıçdaroğlu’na “istifa” çağrısı yaptı. Çoğunluğu Baykal ve Önder Sav’a yakın isimlerden oluşan Kemal Anadol, Bülent Baratalı, Şahin Mengü, Zekeriya Akıncı, Tuncay Ercenk, Ufuk Özkan, Ergün Aydoğan, Tacidar Seyhan, Onur Öymen’in imzasının olduğu açıklamada CHP liderinin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstererek “risk aldığı” anımsatılarak, “Riskin bedelini ödemeli, istifa etmeli” denildi. ‘Sağa kaydığımız yok’ (‘Parti sağa kayıyor’ eleştirilerine karşı...) CHP’nin sağa kaydığı şeklindeki düşünceyi doğru bulmuyorum. Programda değişiklik olmadan, söylemde değişiklik olmadan nasıl sağa kayarız? Aile Sigortası’nı biz getirdik. Taşeron işçiliğin kaldırılmasını biz sa Kılıçdaroğlu’nun avantajları ‘Yargıtay’a tıpış tıpış gitmeli’ (Türkiye Barolar birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun katıldığı açılış törenlerine Sarıgül’den destek CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül, parti içindeki gelişmeleri bir süredir sessiz izliyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP ile ‘ortak aday’ gösterilmesine karşı çıkmış ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihi sonrasında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kampanyasına destek vermişti. sini büyük coşkuyla karşılayacağız. Bu sürecin Kemal Bey ile birlikte yürütülmesi lazım. Kendisi şu anda CHP’nin birleştirici gücüdür. Genel başkanın bu seçimlere partiyi en iyi biçimde hazırlayacak bir kadroyu belirlemesini bekliyoruz. Etrafında tabii ki çalışan, koşan arkadaşlarımız var. O arkadaşlar Genel seçimler için yine onlar gibi koşacak, çalışacak arkadaşlarla takviye edilebilir. Biz genel başkanla beraber başarılı olmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Kurultay yapılmasını isteyen arkadaşlarımın bu taleplerine saygı duyuyorum. Ama artık bu parti iç sorunlarını çözüp birlik içinde 8 ay sonraki seçime hazırlanmak zorunda. Ben de Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde izlenen yöntemi eleştirdim. Ancak bu eleştirileri yerinde ve zamanında yaptım. Daha sonra ise Konya, Hatay, Adana, Kırıkkale ve İstanbul’da İhsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun birleştirici güç olduğunu vurguladı Eskilerden istifa çağrısı ‘Yeni ekip lazım’ noğlu için oy istedim. Yapılması gereken şu: Parti disiplinine uymak lazım. Yönetim bir kararı verene kadar her türlü eleştiriyi yapalım ama o karar verildikten sonra ona uymamız lazım. eçime değişim programıyla girilmeli’ Kurultay ve sonrasındaki genel seçimde halkımıza değişim ve gelişmeden yana olduğumuzu göstermeliyiz. Halkın önüne bir değişim programıyla çıkmalıyız. Bu program halkın kültürel farklılıklarını zenginlik saymalı. Türk de, Kürt de, Laz da CHP’deki bu değişimi hissetmeli. Bu değişim programı için katkıda bulunmaya hazırım. Ana meselemiz sağsol tartışması değil, ‘doğrultu tutarlılığı’ olmalı. Partiye emek verenlerin düşünceleri dikkate alınmalı. 1974’te yakalanan ‘CHP ruhu’ yeniden canlandırılacak. Uyuyan dev uyanacak. Bunları genel başkanımız Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde yapabiliriz ancak. ‘S BOLU (AA) CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, parti içinde yaşanan tartışmalara ilişkin olarak, “Her zaman böyle konular konuşulur. Ben CHP inancının, bilincinin, iddiasının üzerindeki külleri üflemenizi ve alevi canlandırmanızı istiyorum. Bunun konuşulacağı zemin ve mekanlar ayrı” diye konuştu. CHP’nin Bolu İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Baykal, “İyi yönetilebilsek bugün ortaya çıkan tablodan çok daha iyisini hak ettiğimiz görülürdü” dedi. Yeniden aday olup olmayacağı yönündeki bir soruya ise “Bu hep birlikte kurtarılacak bir iş. CHP bunu başarır, geçmişte de başarmıştır. Kimseye teslim olmak durumunda değil. Önemli olan CHP duygusu ayağa kalksın” şeklinde konuştu. Baykal: Külleri üfleyin Hacıbektaş’ta karşılayacak Seçim sonrası parti içi muhalefetin çıkışları ve CHP yönetiminin aldığı ‘jet kurultay’ kararını dün Sarıgül ile birlikte değerlendirdik. Sarıgül, bugün Hacıbektaş törenlerine gidiyor. Bundan sonraki sürece bakışını şöyle ortaya koydu: Ben ve arkadaşlarım bu süreçte genel başkanımızın yanındayız. Yarın (bugün) Hacıbektaş’ta kendi Nikâhta buluştular ‘Eleştirdim, çalıştım’ ‘Tutarlılık korunmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kemal Kılıçdaroğlu ile Deniz Baykal, RTÜK üyesi Ali Öztunç’un dün akşam düzenlenen nikâh töreninde şahitlik yaptı. Öztunç’un nikâhını Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen kıydı. Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile katıldığı nikâh töreninde çok sayıda milletvekili ve gazeteci de yer aldı. CHP’li İlhan Cihaner ile gazeteciyazar Tuncay Özkan da çiftin nikâh şahitleri arasında yer aldı. Kılıçdaroğlu, evlilik cüzdanını geline verirken yeni evlileri tebrik etti.