08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2014 CUMA 12 Sayıları 330 bin idi! İstanbul’dan sonra en çok sığınmacı 220 bin ile Gaziantep’teydi. Yalnızca Türkiye’nin 9 ilinde Suriyeli yoktu. Türkiye’den sonra Lübnan’da 1.1 milyon, Ürdün’de 610 bin, Irak’ta 210 bin, Mısır’da 140 bin Suriyeli sığınmacı vardı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Temsilcisi Carol Batchelor, 2014 sonuna değin dünyada Suriyeli sığınmacı sayısının 4 milyon 100 bine ulaşacağını belirtirken “Gelecek yıl Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 1.5 milyonu bulacağını düşünüyoruz” diyor. Gaziantep Ticaret Odası Suriye Çalışma Grubu, “İlde yaşayan her 10 kişiden biri Suriyeli sığınmacıdır. Bu durum, kentin toplumsal ve ekonomik yaşamını olumsuz etkiliyor” açıklamasını yaptı. HHH Gaziantep’teki gözlemlerimizi ve sonrasında izlediklerimizi özetleyelim: 1. Zengin sığınmacılar, ev kiralarını dürüst ödüyorlar, işyeri, hatta çocukları için Arapça eğitim veren özel okul bile açtılar. Konuştuklarım, “Bu zenginlerin parası bitince ne olacak” diye soruyorlar! 2. 150200 lira olan ev kiraları 400500 liraya çıktı. 3. Sığınmacılar olağan işçi ücretinin dörtte birine razı olunca, Gaziantepli işsiz kalıyor. 4. Açtıkları işyerlerinde vergi yok, SGK yok… 5. Bir yakınma da bir Suriyeli babadan: “Suriye’de iken iki kızım üniversiteye gidiyordu. Burada yaklaşık iki aydır tekstil işliğinde 1112 saat ayakta çalışıyorlar. Suriye’de hiç çalışmadılar, akşam ayakları şişmiş halde eve geliyorlar. Biri aylık 500 TL, ikincisi 400 TL alıyor. Pazarlık yapma şansımız yok, kaç para verirlerse razı olmak durumundayız.” Türkiye’deki etkilerini de özetleyelim. 1. Yalnız Gaziantep’te değil, tüm Türkiye’de işsiz Suriyeli dilencilerin sayısı arttı. İçişleri Bakanlığı illere gönderdiği genelgede (Türk dilencilere dokunmamak için olsa gerek) “Arapça konuşan Suriyeli dilencilerin” toplanarak kamplara gönderilmesini istedi. 2. Bakanlığın verilerine göre son 1.5 yılda Türkiye’de en çok Gürcü ve İranlı hırsızlık suçundan yakalanırken şimdi Suriyeliler öne geçti. 3. İşsiz Suriyeli kadınlar, hatta çocuk yaştaki kızların fuhuşa yönlendirildikleri bildiriliyor. Gaziantep’te 5 lira karşılığında çocuklarla cinsel ilişkiden söz ediliyor. Bir başka yöntem de “kuma” edinmek ya da “muta nikâhı” ile evlenmek. İlişki sonrasında “boş ol” denilince iş bitiyor. 4. IŞİD’in militanları, sığınmacı adı altında Türkiye’de örgütlenmeyi yerel cemaatlerle yapıyorlar. 5. Hatay Reyhanlı’da geçen yıl 18 olan kaçak mazot boru hattına el konulurken bu yılın ilk 4 ayında bu rakam 93’e çıktı. Suriye’den pompalanan ucuz mazot ile bu taraftaki kaçakçılar sığınmacılara maddi destek sağlıyorlar. Boru hatları bazı durumlarda toprağın 7 m. derinliğe, 3 km. uzunluğa ulaşabiliyor. Asi Nehri üzerinde sallara yüklü bidonlarla yapılan kaçakçılık da yaygın. Şimdi Türkiye, bir zamanlar mayınları temizlediği Reyhanlı’da sınıra 8 km. uzunluğunda, 3 m. yüksekliğinde betondan “utanç duvarı” çekiyor. Utanmayan adamların utanç duvarı… 6. Suriye’de müzelerden çalınan tarihsel miras Türkiye’ye kaçırılıyor. Gaziantep’te iken Suriye’den gelen 4 mozaiğe polisin el koyduğunu görmüştüm. 7. Söz konusu toplumsal ve ekonomik sorunları bir yana bırakacak olursak, Türkiye bütçesinden Suriyeli sığınmacılar için harcanan para 7 milyar lirayı aşıyor. Bu parayla neler yapılmazdı ki! Ama Türkiye’nin komşuları ile “sorunları sıfırlayacağı”nı söyleyenlerden biri cumhurbaşkanı, ötekisi de başbakan olma yolunda! İnşallah Türkiye’yi sıfırlamazlar… DIŞ HABERLER [email protected] Sığınmacılar! Dünkü Cumhuriyet’te “Gaziantep Kaynıyor” başlıklı haber yalnızca Cumhuriyet’te yayımlandı. Haziran başından bu yana Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar hakkında yazmak istiyordum. Esin kaynağımın nedeni, haziranın ilk haftasını geçirdiğim Gaziantep’teki gözlemlerim olmuştu. HHH Yine bir ağustos ayıydı… 2008’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Kardeşim” dediği Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı Bodrum’da ağırladı. İki ülke arasında dostluk görülmemiş derece yükseklerde idi. Sınırdaki mayınlar temizleniyor, karşılıklı vizesiz geçişler başlıyordu. IŞİD’e karşı ‘birleşik Kürt cephesi’… Barzani, IŞİD’in Erbil’e yürümesini engelleyen PKK’ye teşekkür etti. Askeri anlamda ‘Kürt birleşik cephesi’ şekilleniyor Sıcak Bölgede Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizmeye kalkışan IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) karşısında Kürtler tarihlerinde belki de görülmemiş bir sınavdan geçiyor. Günlerdir Erbil’i merkez alarak dolaştığım Irak Kürt Bölgesi’nde dikkat çekici bir ortaklığın temeli atılıyor. İki unsur ön plana çıkıyor: 1 IrakŞam İslam Devleti’nin (IŞİD) yarattığı tehlike ortak bir Kürt savunma anlayışını kaçınılmaz kılıyor. 2 PKK’nin özellikle silahlı kanadı HGP’nin Mahmur’un geri alınmasındaki öncü rolü grubun bölgedeki popülaritesini had safhaya çıkardı. Sokakta bu askeri işbirliği artık “Kürt Savunma Güçleri” olarak anılmaya başlandı. CEYDA KARAN silah gücünü geliştirmek için seferber olduğu peşmerge güçlerinin sorunu çok. 20’nci yüzyılın başlarındaki milliyetçi hareketlenme ile birlikte doğmuş, 1970’lerde Irak içindeki özerklik mücadelesinde ön safta yer almış peşmerge, 1990’ların başından bu yana sıcak çatışma görmemiş durumda. Eski ve deneyimli peşmergeler ayda 500600 dolara emekliliklerini yaşayıp ikinci işlerde çalışırken aktif durumda 180200 bin peşmergenin çoğu genç ve tecrübesiz. Öyle ki Barzani son gelişmeler karşısında emekli peşmergeleri göreve çağırmak durumunda kaldı. Kürt Bölgesi Başkanı Mesud Barzani Mahmur’u ziyaret edip HPG komutanlarıyla görüştü. arzani’nin tutumu şaşırtmadı Bölgedeki Kürtler arasında siyasi cephedeki farklılıklar bir yana konulmuş değil ancak askeri cephede adı konulmaya başlanan bir ortaklık var. Bu koşullarda Kürt Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin Mahmur’u ziyaret edip HPG komutanlarıyla görüşmesi ve Mahmur’un savunmasındaki rollerinden ötürü teşekkürlerini iletmesi bana hiç şaşırtıcı gelmedi. Eşzamanlı olarak da ağustos başından bu yana ortak askeri cephe kurulması çağrılarını yükselten Murat Karayılan’ın da peşmerge komutanını ağırlaması da öyle… Barzani ile aynı karede gördüğüm isimlerden birisi Mahmur’da B Sığınan çocuklar. Karşılıklı ticaret rekorlar kırıyordu… HHH 11 Ağustos Pazartesi Gaziantep’te ev sahibikiracı tartışması… Ev sahibi Hıdır Çalar, aylardır kira ödemeyen Suriyeli kiracısından evden çıkmasını istedi. Gelişmeleri oğlu Oktay şöyle anlattı: “Babam, parkta yatan bir Suriyeli aileyi alıp boş eve yerleştirdi. Beş odalı evde 2025 kişi kalıyorlardı. Doğru dürüst kira ödemiyorlardı. Babam bugün, kira parasını değil aylardır ödemedikleri elektriksu paralarını istedi. Öncekileri de ben ödemiştim. Tartışma çıkınca bir Suriyeli kiracı babamı bıçakla öldürüp kaçtı. Bu olay üzerine ötekiler de evden ayrıldılar…” Ev sahibi Kenan Tatlı, kiracısı Suriyelilerin evden Tekoşer’in anlattıkları benim de konuşma fırsatı bulduğum HPG’li komutan “Tekoşer”, namı diğer “Tek Aslan”. Tekoşer, IŞİD’e karşı direnişi örgütleyen ve kamp ile yakındaki ilçenin geri alınmasında rol oynayan kişi. “Tekoşer” bana, Musul’un düşmesi sonrasında IŞİD henüz 7 Ağustos’ta saldırmadan evvel Mahmur’a geldiklerini aktarıp “Tüccarlar yoluyla silah temin ederek burada ilk etapta 200 kişilik bir savunma gücü oluşturduk. Daha sonra başka taburlar da geldi, yerel milislerle savunma gücü oluşturuldu” demişti. Mahmur’a saldırı sonrasında ise 1 kilometre ötedeki ilçede bulunan peşmerge güçlerinin çekilmesiyle kendilerinin de kampın sırtını dayadığı Karaçoğan Tepeleri’ne mevzilendiklerini aktarmıştı. Sonrasında Tekoşer’in ifadesiyle: “PDK (Barzani’ye bağlı KPD’nin silahlı kanadı) ile YNK (KYB’nin de içinde yer aldığı şemsiye güç) aralarında bir plan yaptılar. Harekete geçince bize haber verdiler. ‘Biz Mahmur ilçesi ni alacağız, siz de kampı alın’ dediler. Birlikte bir cephe saldırısı düzenledik.” PG ABD’ye rehberlik ediyor’ ‘Y Murat Karayılan, ağustos başından bu yana peşmergeye “birlikte hareket etme” mesajı zaten gönderiyordu. Mahmur olayı ise peşmerge ile HGP’nin koordineli hareket etmesinin en somut başlangıcı sayılabilir. Şengal’den de Suriye Kürdistanı Rojava’dan gelen PYD’nin silahlı kanadı YPG’nin peşmerge ile birlikte hareket ettiği haberleri geliyor. Hatta 20 binden fazla Ezidinin hâlâ sıkışmış halde kurtarılmaya çalışıldığı batıdaki Şengal Dağı’nda keşif için sahaya indiği belirtilen Amerikan özel birliklerine YPG’nin rehberlik ettiğini fısıldayan Amerikalı yetkililer eksik değil. Şimdilerde Batılıların sınırlı ve Sovyetler’den kalma köhneleşmiş Peşmergenin sorunu çok Peşmerge, IŞİD Musul’dan sonra Bağdat’a yöneldiğinde tek kurşun atmaya gerek kalmadan Kerkük ve petrol sahalarının kontrolünü almıştı ama terörist çete Musul ve civarında ABD ve Irak ordusundan kalan gelişmiş uzun menzilli toplar, tanklar, zırhlı araçlarla roketler ve tonlarca mühimmatla Kürt Bölgesi’ne yönelip Erbil’in 50 kilometre dibine kadar geldiğinde, peşmerge geri çekilmek zorunda kaldı. Ortada “taktik” bir karar olduğu söylense de bu yüzden soruşturma bile açılmış durumda. İşte bu koşullarda Mahmur’da direniş hattını tutan HPG herkesin dilinde. Kandil’den inenleri Kerkük dahil pek çok bölgede ahali sevinç gösterileriyle karşılıyor. Dohuk yolunda aracımda bulunan ve çat pat İngilizce konuşan Şengalli gence “PKK” dediğimde aniden yüzünde beliren gülümseme bu memnuniyetin basit bir tezahürü. Barzani’nin “teşekkür ziyaretini” sadece bu popülariteye değil, IŞİD karşısında peşmergenin gerilla savaşını bilenlerin desteğine ihtiyacı olduğu idrakine da yormalı. Çekilme tartışması ABDBM ayrı telden çalıyor Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırıları nedeniyle binlerce insanın evlerini terk ederek dağlara kaçtığını ve durumun “insani trajediye” dönüştüğünü duyururken ABD’den şaşırtan açıklamalar geldi. ABD Başkanı Barack Obama, dağda kalan insanların tahliyesi için ek operasyon yapılmayacağını ve bölgeye havadan insanı yardım paketlerinin atılmasına da gerek olmadığını söyledi. Pentagon’dan dün yapılan açıklamada da bir kurtarma operasyonu düzenlenmesi ihtimalinin çok düşük olduğu belirtilerek bölgeye gönderilen bir ekibin dağda beklenenden az sayıda Ezidi mülteciyle karşılaştığı vurgulandı. Açıklamaya göre sayıları 5 bin olan mültecilerin durumu da “beklendiği” kadar kötü değil. Obama, IŞİD terör örgütünün kuşatmasını kırdıklarını belirterek “Bu nedenle, dağda kalan insanların tahliyesi için ek operasyona ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz ve bölgeye havadan insani yardım paketlerinin atılmasına da artık pek gerek kalmayacağı kanısındayız” dedi. Irak’taki Amerikan tesislerini ve vatandaşlarını korumak için hava saldırılarına devam edeceklerini belirten Obama, Irak ve Kürt güçlerine askeri yardımları artırdıklarını bildirdi. Obama, ayrıca tüm Iraklıları IŞİD’e karşı birlik olmaya ve başbakan adayı Haydar elAbadi’nin liderliğinde yeni bir kapsayıcı hü(AP) OBAMA VE Pentagon: mültecilerin durumu iyi BM: ırak’ta felaket ve karmaşa var İngilizler de orada Kuzey Irak’ta asker bulundurmayacaklarını söylemesine rağmen İngiltere’nin de terörle mücadele gücü olan SAS komandalarının Sincar Dağı’na giderek istihbarat topladıkları belirtildi. Telegraph gazetesi, İngiltere’nin Irak’taki Ticaret Müşaviri Emma Nicholson’ın ifadelerine dayanarak, SAS subaylarının ABD askerleriyle birlikte istihbarat toplama faaliyetinde bulunduklarını ve yaklaşık altı haftadır Irak’ta olduklarını bildirdi. Suriyeli anne ne yapsın? çıkmalarını isteyince, evde yangın başlattılar. Bu olaylar üzerine bazı gençler “Suriyelileri istemiyoruz” bağırışları ile sokaklara döküldü. Kentte Suriyelilerin açtıkları bazı işyerlerine saldırılar yapıldı. Bazı Suriyeliler dövüldü. Polis, göstericileri “biber gazı” ile dağıttı. Suriye plakalı araçlar devrildi, ateşe verilenleri bazı komşular söndürdü. 13 genç yaralandı. Pazartesiden bu yana Cumhuriyet’in doğru başlığı ile “Gaziantep kaynıyordu!” HHH Bu olaylardan 4 gün önce cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Gaziantep’te konuşmasında mangalda kül koymuyordu: “Şu anda da zor şartlarda bulunan Suriyeli kardeşlerimize kucak açtık. Bu kalıcı bir durum değil, bu ilelebet devam edecek bir durum değil. İnşallah Suriye’de şartlar düzeldiğinde, Suriye’de o eli kanlı rejim gittiğinde, buradaki kardeşlerimiz de şehirlerine, köylerine, evlerine geri dönecekler.” Gaziantep’e huzur gelmesi “inşallaha” kalırken aday, bu kentten yüzde 60.4 gibi yüksek bir oranda oy alıyordu. HHH 1 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığı Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların 1 milyon 385 bini bulduğunu açıkladı. Sığınmacılar en çok İstanbul’un 335 bin nüfuslu Sarıyer ilçesindeydiler. Ezidiler, IrakSuriye sınırında düzenledikleri gösterilerle Batılı ülkelere geçiş için sığınma hakkı verilmesini istiyorlar. (REUTERS) kümetin kurulması fırsatını değerlendirmeye çağırdı. Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Barack Obama’nın talimatıyla gerçekleştirilen insani yardım çabaları kapsamında dün bir grup Amerikalı askeri personelin, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) refakatinde, Sincar Dağı’ndaki durum ve ABD’nin bugüne kadarki askeri eylemlerinin etkisine dair bölgede inceleme çalışması yürüttüğünü bildirdi. Kirby, ekibin Sincar Dağı’ndaki Ezidilerin sayısının korkulandan çok daha az olduğunu tespit ettiğini, bunda havadan insani yardım operasyonlarının başarısıyla, IŞİD hedeflerine yönelik hava saldırılarının rolünün bulunduğunu kaydetti. Kalan Ezidile Pentagon: Tahliye yok rin de önceki tahminlere göre daha iyi koşullarda olduklarını ve ABD uçaklarının havadan bıraktığı su ve gıda malzemesine erişimlerinin devam ettiğini bildiren Kirby, bir tahliye misyonunun yürütülmesinin çok daha düşük ihtimal olduğuna kanaat getirildiğini belirtti. BM Özel Temsilcisi Nickolay Mladenov ise ülkedeki durumun aciliyetinin en üst seviye olan üçüncü seviyeye çıkarılmasının daha fazla yiyecek, finansman ve yerlerinden olanlara yönelik gerekli yardımların acilen sağlanması anlamına geldiğini söyledi. Mladenov, Irak’ta kötüleşen insani durumun felaket ve karmaşık bir hale geldiğini ifade etti. Musul’un Sincar Dağı’na sığınan ve burada mahsur kalan Ezidilerin, bölgeden kaçışı ise sürüyor. Peş BM: Acil yardım merge ve Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri güçlerinin oluşturduğu güvenlik koridorundan dağı terk eden Ezidilerin, önce Suriye tarafındaki Rimelan bölgesine, ardından Irak’ın Duhok ilinin Zaho ilçesine geçtikleri bildirildi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, ABD ve Fransa’dan gönderilen silahların kendilerine ulaştığını bildirirken Irak ordusunun, Felluce’de düzenlediği operasyonda 4’ü çocuk, 1’i kadın 15 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. Bu arada Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Selah Abdurrazzak, Irak Başbakanı Nuri elMaliki’nin görevini bıraktığı bildirildi. Maliki’nin geri adım atmasında ABD ve İran’ın etkili olduğu belirtiliyor. Maliki istifa etti Rabia Günü’nde kan döküldü Dış Haberler Servisi Mısır’da Rabiatül Adeviyye Meydanı’na Mısır askerlerince yapılan ve binden fazla insanın ölmesine yol açan operasyonun yıldönümü nedeniyle dün düzenlenen gösterilerde kan aktı. Kahire’de göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada yedi kişi yaşamını yitirdi. Ülkenin çeşitli bölgelerinde çıkan olaylar sırasında 63 kişi de gözaltına alındı. Başkent Kahire’nin batısındaki Mühendisin semtinde düzenlenen “14 Ağustos Rabia Günü” anma gösterileri sırasında ölen genç Hayri Şevadfi’nin, Şarkıyeli olduğu, polisin göstericilere yönelik kullandığı pompalı tüfekten çıkan saçmaların vücuduna isabet etmesinden dolayı hayatını kaybettiği belirtildi. 14 Ağustos Rabia Günü, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde de düzenlenen gösterilerle anıldı. Kahire’deki Rabiatül Adeviyye ve Nahda meydanlarına 14 Ağustos 2013’te emniyet güçlerinin müdahalesinde binden fazla gösterici hayatını kaybetmiş, binlerce kişi de yaralanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle