08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 AĞUSTOS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 12 aylık cari açık haziranda 52.18 milyar dolara gerileyerek iyileşmenin hız kestiğine işaret etti IŞİD açığı bozdu Ekonomi Servisi Cari açık dış ticaret açığında gerileme ve geçen yılki yüksek altın ithalatının ortadan kalkmasıyla ilk altı ayda düşüşünü sürdürse de 12 aylık kümülatif cari açık haziranda sınırlı düşüşle 52.18 milyar dolara gerileyerek iyileşmenin hız kaybettiğine işaret etti. Analistler başta Irak kaynaklı artan jeopolitik riskler ile bölgeye ihracatın azalması ve Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın yavaş seyretmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde cari açıktaki azalma eğiliminin de yavaşlayabileceğini belirtiyor. Öte yandan yılbaşından bu yana para politikasında gevşemenin önümüzdeki dönemde iç talepte bir ar Dengelenme yavaşlayacak Orta vadeli programda cari açığın 2014’ü 55.5 milyar dolar ve milli gelire oran olarak ise yüzde 6.4’te tamamlaması bekleniyor. Finansbank Ekonomisti Deniz Çiçek de cari açıkla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Her ne kadar dış düzeltmenin büyük kısmı muhtemelen geride kaldıysa da önümüzdeki dönemde de bir miktar daha devam etmesini bekliyoruz. Ancak Irak ile ticaretin bozulmasının yanı sıra TCMB’nin faiz indirimleri ardından iç talepte olası bir hızlanma nedeniyle yeniden dengelenme yavaşlayabilir. Analistler başta Irak’taki IŞİD faktörü nedeniyle artan jeopolitik riskler ve bölgeye ihracatın azalması ile Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın yavaş seyretmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde cari açıktaki azalma eğiliminin de yavaşlayabileceğini belirtiyor. tışa neden olması da cari açıkta iyileşme hızını olumsuz etkileyebilir. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari açık haziranda 3.8 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde 4.09 milyar dolar olurken, ilk altı ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 azalışla 24.15 milyar dolara geriledi. TCMB verilerine göre, parasal olmayan altın kalemi altında, bir önceki yılın ilk yarısında 7 milyar dolar net altın ithalatı olurken, bu yılın aynı döneminde 355 milyon dolar net ithalat gerçekleşti. Yurtdışı yerleşiklerin yurtiçinde yaptıkları net yatırımlar, bir önceki yılın ilk yarısına göre 1.48 milyar dolar artarak 6.76 milyar dolara yükseldi. İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, cari açıkla ilgili yaptığı açıklamada “Son rakamlar, haziran itibarıyla artma ya başlayan jeopolitik gerilimin cari açıkta etkili olmaya başladığını gösteriyor. Yılın geri kalanında, Irak’taki iç savaşın devam etmesi ve öncü göstergelerin Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın kırılgan olduğuna işaret etmesiyle cari açıktaki düzelmenin daha da yavaşlayacağını düşünüyoruz. Ek olarak, TCMB’nin para politikasında gevşemeye gitmesinin iç talebi ve ithalatı artırması ihtimali cari açıktaki düzelmenin hız kesmesinde ayrı bir etken olarak karşımıza çıkabilir” dedi. Kredi Derecelendirme Kuruluşları Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, kapitalist düzenin kurumlarıdır. Finansal liberalizm, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi, kambiyo kontrollerinin kaldırılmasıyla da finansal pazarlarda önem ve etkinlikleri artmıştır. Kapitalist düzenin kurumu olarak, işlevleri bu çerçevede belirlenmiş kredi derecelendirme kuruluşlarından nesnel değerlendirmeler beklenemez. Belli çıkarlar doğrultusunda emperyal ülkelerin izledikleri politikalar etkisiyle, salt ekonomik değil politik etki ve kaygılarla hareket etmeleri de doğaldır. Kredi değerlendirme kuruluşları da bir yönlendirme, baskı, belli politikaları zorlama, empoze etme, hatta tehdit araçlarıdır. Özellikle dış kaynağa gereksinme duyan ülkeler açısından, çok daha etkili, belirleyicidirler. Geçen hafta Moody’s’in kredi notunun TV kanallarında nasıl beklendiğini gözlemledik. Bekleyiş, kredi notu tahminleri, spekülatif hareketleri tetiklemekte, ekonomik ajanlar, kredi not beklentisine göre pozisyon almaları, pozisyon değiştirmeleri, finansal pazarlarda dalgalanmalar yaratmakta; faizi, döviz kurunu, menkul kıymet borsalarını etkilemektedir. HHH Derecelendirme kuruluşları ülke riskini değerlendirmektedir. Ülke riski hem politik hem de ekonomik riskleri içermektedir. Ülkelerin politik düzeni, diğer ülkelerle siyasal ilişkileri, düzene yönelik tehditler, politik risk değerlendirilirken dikkate alınmaktadır. Kredi notunu etkilediğinden, iç barış, iç çatışmaların olmaması, düzenin sürdürülmesi önem taşımaktadır. Politikacıların iç çatışmaları körüklememesi, yalnız istikrar değil kredi notu açısından da önem taşımaktadır. Ekonomik risk değerlendirilirken fiyat hareketleri, finansal piyasalarda istikrar, ülkenin ödemeler dengesi, cari işlemler açığı, açığın fonlanması, ülkenin dış borçları, dış borçların vade sağlandığı kaynaklar yönünden yapısı, uluslararası rezervleri, uluslararası rezervlerin dış borçları, dış açıkları karşılama yeterliliği, bütçe dengesi, ekonomik kurumlar, Merkez Bankası’nın yönetişim ilkeleri, finansal pazarların denetim etkinliği, fiyat mekanizmasının işleyişi, hukuk düzeni gibi hususlar dikkate alınmaktadır. Önemli olan geçmişi, güncel durumu değerlendirmek değil geleceği öngörebilmek olmalıdır. HHH Ülkenin dış baskılardan, yönlendirmelerden hatta tehditlerden bağışık, masum kalabilmesi için ülke riskini, bu bağlamda politik ve ekonomik risklerini düşük düzeye indirmesi, dış kaynaklara bağımlılığını azaltması gerekir. Ülkemizin bu bağlamda gereken özeni, duyarlılığı gösterdiği söylenemez. Günü kurtarmaya çalışmak, palyatif önlemlerle sorunları geçiştirmek, kısa süreli kaygılarla olaylara yaklaşmak, tutarlı davranmamak genel eksikliklerimiz olarak görülür. Kredi derecelendirme kuruluşlarının hangi güdülerle, niyetlerle hareket ettiklerini, nesnel davranmadıklarını da bilelim. Ancak not ayarlamaları konusunda açıklar, kozlar da vermeyelim. Politikacıların, bürokratların bu gerçeği görerek ülkenin geleceği açısından sorumlu davranmaları gerekiyor. Ülke riskini artıracak her davranış, söylemin ülkeye getireceği bir maliyet olduğunu bilelim. Politik ve ekonomik kırılganlığımızı azaltarak derecelendirme kuruluşlarının verecekleri not kaygısından, beklentisinden kurtulmaya çalışmak, uzun vadeli, sağgörülü ve akılcı tutum olur. SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını Yılmaz: Faizi indirsinler de görsünler Ekonomi Servisi Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’na faizlerde sert iniş baskısı yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer hükümet yetkililerini topa tuttu. Hürriyet gazetesi yazarı Vahap Munyar’a konuşan Yılmaz, faiz üzerinde baskı kuranların 1994 krizini unutmuş olabileceğini belirterek “Şimdi makro dengelere hiç aldırmadan faizle istedikleri gibi oynasınlar ki 3 ay sonra ekonominin nereye gittiğini görsünler. Çünkü görmeden hiçbir şeye inanmıyorlar” dedi. Yılmaz, enflasyonun yüksek faiz giderlerinden kaynaklandığını savunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile ilgili ise şöyle konuştu: “Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Bakanlar Kurulu’na yaptığı sunumda imalat sek törünün giderlerinin bileşenleri yer alıyor. Bileşenler içinde finansman giderlerinin payı yüzde 2.2 görünüyor. Sayın Zeybekçi acaba o slaytı görünce, ‘Bir yanlışlık olmasın’ diye sordu mu? Sormadıysa, imalat sektöründe finansman giderlerinin payının yüzde 2.2 olduğunu doğru kabul etmiş demektir.” Faiz üzerine baskı kurmanın yol açtığı sonuçları Türkiye’nin daha önce yaşadığına değinen Yılmaz, “1994 krizinde bunu gördük. Ancak, üzerinden zaman geçtiği için unutanlar var” dedi. Bank Asya’ya uyarmadan çıkarma Borsada hisse işlem sırası kapanan Bank Asya, bu kez de yer aldığı endekslerden tamemen çıkarıldı. Borsa İstanbul Kotasyon Yönetmeliği’ne göre bir şirkete kottan çıkarılmadan önce uyarı yapılıyor ya da belirsizliğin giderilmesi için süre verilebiliyor. PELİN ÜNKER Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bank Asya ilgili ‘operasyon’ adım adım devam ediyor. Borsa İstanbul dün bankanın işlem sırasının ortaklık yapısındaki belirsizlik giderilene kadar kapalı kalacağını açıklarken, hisselerinin bugünden itibaren BIST30, BIST100 ve BIST Banka başta olmak üzere, BIST Pay Endeksleri’nden çıkarılmasına karar verdi. Borsa İstanbul’dan yapılan ikinci açıklamada ise 7 Ağustos’ta işleme kapatılan Bank Asya hisseleri için, işlem sırası kesintisiz beş işgününden fazla süre için kapatılan payların BIST Pay endekslerinden çıkarılması maddesinin işletileceği belirtildi. Bankanın çıkarıldığı endeksler “BIST 100, BIST 100 Ağırlık Sınırlamalı, BIST 100 AOF, BIST 50, BIST 30, BIST 30 Ağırlık Sınırlamalı, BIST 30 AOF, BIST 10 Banka, BIST Tüm, BIST Ulusal, BIST Kurumsal Yönetim, BIST Mali ve BIST Banka” olarak sıralandı. Ancak Borsa İstanbul Kotasyon Yönetmeliği’nin 24. maddesine göre bir şirketin kottan çıkarılmadan önce uyarılması ya da belirsizliğin giderilmesi için süre verilmesi gerekiyor. Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Hukuk Komitesi Başkanı Avukat Gökhan Gürok, “Bank Asya Bankacılık Mevzuatı’na göre kurulmuş bir banka. Borsa kanunlarına göre hissesini almış pek çok yatırımcı var. Kotasyon Yönetmeliği’ne göre kottan çıkartılabilir. Ancak bunun öncesinde arızalı durumun giderilmesi için süre verilebilir ya da şirket uyarılabilir. Sarı kart göstermeden doğrudan kırmızı kart gösterdiler. En sert kararı aldılar. Yarın öbür yatırımcılar da ortaklık görüşmesi yapan başka bir şirketin hisseleriyle ilgili mağdur olabilir. Bu karar esas alınırsa mağduriyet katlanarak artabilir” dedi. Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver ise bu durumun şirketin hisselerini alan küçük yatırımcıya zarar verdiğini belirterek “Yatırımcı bu şekilde korunmaz. Hisseleri satın almış yatırımcılar için belki alternatif fırsatlar çıktı, onu satıp başkasını alacaktı ama alamadı. Karar finans merkezi olmak gibi bir hedefi olan ülkenin hedeflerine sabotaj anlamına geliyor” diye konuştu. Bank Asya kaynakları ise hükümetin bankayı ‘çökertme operasyonu’na devam ettiğini ifade ederek bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilerek Ziraat Bankası’na satışının planlandığını öne sürdü. Kaynaklar, TMSF’nin el koyma olasılığının özellikle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yönetimindeki ekonomi yetkilileri tarafından çok fazla desteklenmediğini ifade ederek, “Yabancıların elinde 1 milyar dolar civarında Bank Asya hisse senedi var. Eğer bu olasılık gerçekleşirse Türkiye ciddi bir şekilde farklı bir konjonktürle karşılacak” dedi. Bankanın mudi kaybının çok fazla olmadığını belirten kaynaklar, satış konusunun da birkaç gün içinde netleşmesini bekliyor. Bank Asya’nın yüzde 54.05’i halka açık. Ödenmiş sermayesi 900 milyon lira. Hisseleri ise kapatılmadan önce 1.24 liradan işlem görüyordu. Yabancıların 1 milyar doları var Bir destek eksikti Dicle Enerji, özelleştirmede devletin kayıp kaçak oranını yüzde 5.15 düşük gösterdiğini savunarak borçlar konusunda iyileştirme istiyor. Ekonomi Servisi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ın elektrik dağıtımını yapan Dicle Elektrik Dağıtım’ın (DEDAŞ) Sözcüsü Gökay Üstün, özelleştirme sırasında bölgedeki kayıp kaçak oranının kendilerine yüzde 70.71 olarak söylendiğini ancak devirden sonra bu rakamın gerçekte yüzde 75.86 olduğunu tespit ettiklerini belirterek “Bu konuda devletin ilgili kurumlarının belirli iyileştirmeler yapacağını umut ediyoruz ve bekliyoruz. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu borçlarla ilgili çalışma yapıyor” dedi. Dicle, Vangölü ve Aras’ın Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ’ye olan borçları artınca EPDK, şirketlere ihtar mektubu göndermişti. Üstün, bölgedeki elektrik kesintilerinin yüksek tüketim oranlarından kaynaklı arızalar nedeniyle meydana geldiğini, bunda da kayıpkaçak oranının etkili olduğunu öne sürdü. Üstün’ün verdiği bilgiye göre, bölgede toplam 14.45 milyar kWh elektrik kaçak kullanılıyor. Yaklaşık 1.4 milyon aboneden 344 bini hiç ödeme yapmıyor. Yaklaşık 1 milyon aboneden ise sadece 45 liranın altında tahsilat yapılabiliyor. Bölgede dağıtımı yapılan elektriğin yaklaşık değeri 6.3 milyar TL. Tahsil edilemeyen tutar 4.9 milyar TL civarında. Gökay Üstün, özelleştirme sırasında kayıpkaçağın yüksek olduğunu bildiklerini, ancak çok fazla kronikleştiğini tahmin etmediklerini iddia ederek “Özelleştirmeden bir tek devlet kazançlı çıktı” dedi. Üstün şöyle konuştu: “Devlet yatırımcı olarak bizi korumalı. Kayıp kaçağı düşürme faaliyetlerimizi desteklemeli. Biz başarısız olursak bu yapı devlete daha kötü bir şekilde geri dönecek. Devlet burayı bize devrederek çalışanlarla, kayıpkaçakla uğraşmaktan kurtuldu. Biz burayı bırakırsak başka hiçbir firma almaz. Devlet yeni bir firma yerine mevcut firmayla anlaşma yoluna gidecektir. Cebimizden çıkan çok ciddi meblağ da para var. Kamunun belirli kurumlarını, STK’leri bu işin içine sokmamız gerekiyor. Bu sosyal bir mesele.” Yaklaşık 1.4 milyon aboneye sahip olan DEDAŞ, geçen yıl temmuzda 387 milyon dolara İşkayaDoğu Ortak Girişim Grubu’nun kurduğu Dicle Enerji’ye devredilmişti. Dicle Enerji Yatırım’ın bir ortağı da Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tivnikli. ALIŞ 2.1490 2.8790 3.5780 2.3680 90.60 596.96 SATIŞ 2.1520 2.8830 3.5940 2.3810 90.95 610.18 Media Markt’tan City ile bir ilk Ekonomi Servisi Media Markt Türkiye, MediaSaturn Holding bünyesindeki ülkeler içinde bir ilke imza attı. Şirket, 2014’ün son çeyreğinde açılışını gerçekleştireceği City konsepti ile daha küçük metrekarelerde mağazalar açmaya hazırlanıyor. City konseptindeki mağazalar ortalama bin metrekare büyüklüğünde olurken online alışverişle entegre olarak bu mağazalara özel, aynı gün teslimat seçeneği de bulunacak. Media Markt Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Gürcan; yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre büyüme hızını 4’e katladıklarını belirterek, eticaret hedeflerinin yüzde 30’un üzerine çıkardıklarını ifade etti. Cepte zamlı dönem başlıyor Ekonomi Servisi Tüketiciler mobil görüşmelerini bugünden itibaren yüzde 5.37 oranında zamlı gerçekleştirecek. Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) 1 Nisan 2014’te aldığı kararı hatırlatarak, 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere azami görüşme ücretinin dakikasının 46.25 kuruş olduğunu söyledi. Ağaoğlu, “Bu çerçevede yaklaşık 50 milyon abonesi bulunan iki GSM operatörü bugünden itibaren zamlı tarifeye geçecek” dedi. Superonline 4G ile büyüyecek Ekonomi Servisi Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, mobil iletişimde 4G’ye geçilmesinin ardından şirketin Turkcell Grubu’na sağlayacağı katkının artmasını beklediğini, bu yıl gelir büyümesini yüzde 35 olarak öngördüklerini söyledi. Turkcell Superonline’ın gelirleri ikinci çeyrekte yüzde 39 artışla 309.4 milyon lira oldu. Turkcell Grubu toplam gelirlerinin yüzde 10.6’sını oluşturdu. Amortisman, vergi ve faiz öncesi kârını yüzde 30.2 artışla 75.5 milyon liraya çıkaran şirketin toplam yatırım rakamı ise 2.4 milyar liraya ulaştı. Erkan, “Geçen yılı 925 milyon lira gelirle kapatmışız. Benzer oranlarda bir büyüme ile yılı ka patacağız” dedi. MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ 15 AĞUSTOS 2014 EFEKTİF SATIŞ ALIŞ 2.1542 1.9938 2.8811 3.5874 2.3694 1.9683 7.4500 SATIŞ 2.1628 2.0282 2.8926 3.6140 2.3918 1.9920 7.7773 2.1557 2.1596 2.0030 2.0161 2.8831 2.8883 3.5899 3.6086 2.3730 2.3882 1.9756 1.9845 7.5635 7.6624 0.38613 0.38803 0.38586 0.38892 0.31252 0.31576 0.31230 0.31649 Murat Erkan 0.34963 0.35198 0.34939 0.35279 0.57478 0.57581 0.57047 0.58013 2.0996 2.1135 2.0918 2.1215
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle