23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ilk günün en ilginç haberi sütunlar arasında kaynayıp gitti. RTE cumhurbaşkanlığı seçim propagandasına nereden başlıyor biliyor musuz? Samsun’dan! Mustafa Kemal, ülkeyi düşmandan kurtarmak için Kurtuluş Savaşı’nı çıktığı Samsun’dan 19 Mayıs 1919’da başlatmıştı ya… … Recep, mükemmel bir Mustafa Kemal mukallidi! O da uydurma, dünyayı terk ettiği günün ertesi yerinde yeller esecek olan yeni Türkiye dediği uydurmayı, başta söylediği gibi vesayetler dönemini kapatmak yerine, başında kendisinin olacağı, yeni vesayet dönemini, daha doğrusu tek adamlığın önünü bir kez açmak amacıyla Samsun’dan başlıyor propaganda gezilerine. Sonra? Mustafa Kemal’in ulusal Kurtuluş Savaşı’nın hukuksal kanaviçesini çizdiği Erzurum’a gidecek. Aynı kongre binasında bir nutuk çekerek yeni Türkiye uydurmasının sözde temellerini çizmeye girişirse, şaşırır mısınız? HHH Beyefendi için bir seçim logosu hazırlanmış. Obama’nın 2008’deki seçim kampanyasında kullandığı logosundan aşırma mı ya da esinlenilerek mi, kimin hazırladığı bilinmiyor elbette. Ne var ki logoda yeni Türkiye’nin doğuşu güneşin doğuşu, ile Recep’in yaşamı yol ve yolculukla simgeleniyor. Tabii Mustafa Kemal’i taklit ederken onun bir avuç arkadaşıyla üstü açık, körtopal giden bir araba ile Samsun’dan Anadolu’nun toz toprak içindeki yollarından geçerek Kurtuluş Savaşı’nı başlatmasına karşılık Recep, onun kurduğu Cumhuriyetin sağladığı olanaklar sayesinde altında devletin uçağı, asfalt yollarda, lüks arabalar altında ve partisinin düzenleyeceği kalabalıklarla buluşmaya gidiyor. HHH Logodaki güneş vs. tamam da Recep’in Mustafa Kemal mukallidi olduğunu çaktırmadan yutturmasında bir eksiklik var! Mustafa Kemal’in, o kadar ki Ankara eşrafının aralarında topladığı parayı getirip vermeseler şöyle doyurucu bir yemek yiyecek kadar parası yoktu. Bu ve buna benzer koşullarda Samsun’dan Kurtuluş Savaşı’nı adım adım hazırlayacak toplantılar yaparak Ankara’ya doğru gelirken beraberindekilerle birlikte zaman zaman söyledikleri, iradeyi, inancı ifade eden şu iki dizeydi: “Güneş ufuktan şimdi doğar/ Yürüyelim arkadaşlar” Mademki Recep, Mustafa Kemal’i taklit ederek siyasal ve kişisel amaçlarının özeti olan yeni Türkiye’yi anlatmaya Samsun’dan yurt gezilerine başlıyor. Logosunu bu iki dizeyle süsleyebilir, hiç değilse nüshayı sanisi, hatta tırnağı bile olamayacağı Mustafa Kemal’in mukaddes yolculuğuna benzetmeye çalıştığı yeni Türkiye uydurmasını logosundaki adının altına bu iki dizeyi koyarak taklidine bir anlam verebilirdi. HHH Yukarı çıkarsa, kendisine oy veren vermeyen herkesin cumhurbaşkanı olacağını söylerken tek ayağını kaldırdı mı bilemiyorum, ama AKP dışındaki partilerin CHP, MHP ve HDP’nin oylarını istiyor. Veren vermeyen herkesin oyunu istemesi iyi de, AKP dışındaki partilere tarafsız olacağını bir türlü söyleyemiyor. Öteki partilerin de görüşlerini alacakmış. Tarafsızlığını kanıtlamak için söylediği bu! AKP’nin cumhurbaşkanı olacağı yolunda ciddi irdelemeleri yalanlamak istiyor ama nafile... İnandırıcı değil... Çünkü bakın RTE, bu saptamaları yaptıktan hemen sonra AKP milletvekillerinin imzaladığı adaylık başvurusunu Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e veren AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli; RTE’nin yukarıda da “yürütmenin de başı olacağını” söyledi. RTE’ de adaylığının ilanından hemen sonra toplantılarına gittiğii genişletilmiş il başkanlarına “kendisinden sonra partide genel başkan ve başbakanın farklı kişiler olmayacağının”; zira partiyi de hükümeti de yukarıdan yöneteceği için iki başlılık olmayacağının altını çiziyor... HHH Şeriat ülkelerinde izlediğimiz gibi RTE de yaptığı konuşmaya laik bir ülkede rastlanmayan, adeta gerçek kimliğini ve kafa yapısını açığa çıkaran bir tutum sergileyerek, uzun bir dua faslından sonra başlaması bir yana; tek adamlığının sınırlarını çizdi. Parlamenter rejimi temelinden değiştirecek, gündemde olduğunu söylediği yeni anayasayı getireceklerini… ... Yukarıdan yöneteceği, emrindeki hükümet ve parlamento çoğunluğuyla; ya başkanlık, ya yarı başkanlık veya partili cumhurbaşkanı sistemine gidileceğini açıkladı. HHH Tek bir gazetede veya TV haberlerinde yorumlarında RTE’nin tek adamlığını perçinleyen ilk adım olan Çankaya’ya çıkışı ve açıklamaları eleştirilmediğine göre medya; demek ki RTE’nin tek adamlığına şapka çıkarıyor. Üç beş köşe dışındaki yalakayalaka olmayan yazarlarımıza, gıkı çıkmayan aydın kesimine hayırlara vesile olur inşallah, tek adam rejimi ve Hitlervari bıyığıyla olası cumhurbaşkanları! HABERLER CHP’den Suriye’de düşürülen uçakla ilgili önemli iddia: Uçağı Suriye GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, 22 Haziran 2012’de Suriye’de düşürülen ve iki Türk pilotun yaşamını yitirdiği uçağın, AKP hükümetinin açıkladığının aksine Suriye tarafından düşürülmediğini iddia etti. Konuyu soru önergesi ile Meclis gündemine de taşıyan Tekin, hükümetin bu dosyayla ilgili “gizlilik” kararını neden aldığının sorgulanması gerektiğini söyledi. Düşürülen uçakla ilgili kendilerine gelen bazı bilgiler olduğunu ancak “gizlilik kararı” nedeniyle açıklayamayacağını belirten Tekin, hükümetten açıklama beklediklerini söyledi. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 2 yıl önce Suriye’de düşürülen ve 2 pilotun yaşamını yitirdiği uçakla ilgili yeni iddiaları soru önergesiyle Meclis gündemine taşırken hükümeti bu konuda açıklama yapmaya çağırdı. Sorularımızı da yanıtlayan Tekin, dosyayla ilgili gizlilik kararı olmasına rağmen hükü düşürmedi metin bu konuda açıklama yapabileceğini belirterek, “Eğer gizlilik kararı kalkarsa, ben de uçakla ilgili gelen bilgileri anlatırım” dedi. Düşürülen uçakla ilgili davanın devam ettiğini ancak gizlilik kararı nedeniyle ne durumda olduğunu bilmediklerini belirten Tekin, pilotların konuşmalarında “Sınır ihlali yaptık” demelerine karşın, hattın öbür ucundaki kişinin “girin” talimatı verdiğini iddia etti. ‘Uçağı hangi ülke düşürdü AKP açıklasın’ Uçağın Suriye tarafından düşürülmediğini belirten Tekin, hangi ülke tarafından düşürüldüğünü hükümetin açıklamasını istedi. Gürsel Tekin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde de aradan 2 yıl geçmesine karşın Suriye’de düşürülen uçakla ilgili tatmin edici bir açıklama yapılamadığına dikkat çekti. Tekin, “Bir Türk savaş uçağının düşmesi ya da düşürülmesi sonucu 2 subayımızın şehit olmasının yarattığı acı ne kadar büyükse, uçağın ne sebeple düştüğüne dair tatmin edici bir açıklamanın bakanlığınız tarafından yapılmamış olması da bir o kadar düşündürücüdür” dedi. Yılmaz’dan şehit olan pilotlara uçuş talimatını “kimin ve neden verdiği” konusunda bilgi isteyen Tekin, ayrıca şu soruları yöneltti: “Türk savaş uçağı Suriye hava sahasında mı Türkiye hava sahasında mı düşmüştür? Uçağın rotası nedir ve hangi koordinatlarda uçması için görevlendirilmiştir? Şehitlerin otopsi raporları neden açıklanmamıştır? Şehit subayların ailelerinin mağduriyetleri giderilmiş midir? Giderilmiş ise ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Olayla ilgili neden gizlilik kararı konulmuştur?” PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA İCRA DAVALARINDA BELEDİYELERE ZIRH GETİRİLDİ TÜRGEV tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri süren torba tasarıda yapılan değişiklikle, icra takip davalarında belediyelerin tüm taşınır ve taşınmaz mal ve hesaplarına el konulmasının önü kapatıldı. Böyle bir durumda sadece gösterilen mal üzerinde haciz uygulanabilecek. Komisyonda ayrıca Başbakan’ın oğlunun da yönetiminde yer aldığı TÜRGEV tartışması yaşandı. Komisyonda önceki geceki görüşmelerde belediyelerin taşınmaz tahsisine olanak veren düzenleme tartışma yarattı. Muhalefet milletvekilleri, düzenlemenin tasarıdan çıkarılmasını istedi. CHP’li İzzet Çetin, “Düzenlemeyle, belediyelerin elindeki mallar, binalar, tabiat ve kültür varlıkları doğrudan doğruya herhangi bir vakfa, derneğe, TÜRGEV’e hem de bedelsiz olarak verilebilecek. Şehirler yarışa girdi TÜRGEV için. Kıymayın belediyelere. Tüyü bitmemişlerin hakkını vermenin yolunu açma mantığı olabilir mi? Bu düzenleme, doğrudan doğruya İstanbul’un mallarını TÜRGEV’e vermektir, Bilal oğlanı İstanbul’un patronu yapmaktır” dedi. MHP’i Erkan Akçay, düzenlemenin yolsuzlukların yoluna asfalt döşeyeceğini ifade etti. Yaklaşık beş saat süren madde, AKP’lilerin önergesiyle değiştirilerek kabul edildi. Buna göre, belediyelerin aleyhine açılan icra takip davalarında tüm taşınır ve taşınmaz mal ve hesaplarına el konulamayacak, gösterilen mal üzerinde haciz uygulanabilecek. Tasarıya eklenen yeni maddelerle getirilen düzenlemeler şöyle: l Soma’da yaşamını yitiren 301 işçinin ailelerinin ve yasal mirasçılarına hayırsever, gerçek ve tüzelkişiler tarafından konut yaptırılacak. Bu konutların işçilerin mirasçıları adına kura ile bedelsiz olarak verilmesine olanak tanınacak. l Linyit ve taşkömürünün çıkarıldığı maden işyerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak. l Asker kişiler hakkında tesis edilen atama, görevlendirme ve ayırma işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal veya yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği 2 yıl içinde ilgilinin uygun başka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilecek. Gaziantep’te tehlikeli gerilim GAZİANTEP (Cumhuriyet) Merkez Karayılan Mahallesi Zeynel Abidin Caddesi’nde dükkânlarda kalan Suriyelilerin önceki gece sokakta top oynayan çocukları gürültü yaptıkları gerekçesiyle döverek döner bıçaklarıyla kovaladıkları iddia edildi. Mahalle sakinleri Suriyelilerin yaşadıkları dükkânları ve evleri bastı. Üzerlerine kepenkleri kapatarak mahallelinin elinden kurtulan Suriyeliler, polisi arayarak yardım istedi. Olay yerine sevk edilen çok sayıda polis ekibi çevre güvenliği alarak vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı. Ekipler, kalabalığı engelleyemeyince olay yerine çevik kuvvet polisi sevk edildi. Sokakta rahat gezemediklerini ve ailelerinin başına bir şey gelmesinden korktuğunu savunan mahalleli, Suriyelilerin mahalleyi boşaltmasını istedi. Bunun üzerine 25 Suriyeli güvenlik önlemi altında polis araçlarına bindirilerek emniyet müdürlüğüne götürüldü. Emniyet müdürlüğünde ifadeleri alınan Suriyelilerin mülteci kamplarında boş yer olması halinde buralara gönderileceği belirtildi. (Fotoğraflar: DHA) benzer bir sonuç ortaya çıkarıyor. 2007 yılında 11. Cumhurbaşkanı’nın Meclis’te seçimi sırasında kriz çıkması nedeniyle AKP’nin apar topar gündeme getirdiği “o halde halk seçsin” değişikliği, enine boyuna düşünülmüş bir adım değildi. Mevcut anayasa çerçevesinde halk tarafından seçilecek cumhurbaşkanının hangi yetkileri nasıl kullanacağı, seçim meydanlarında hangi yetki ve sorumlulukla hangi vaatlerde bulunabileceği tartışmalı. Aday olabilme koşulları öncelikle “parlamento barajını” aşmayı gerektiriyor. Örneğin, parlamento dışındaki partilerin de belli bir oy oranına ulaşma ya da seçimlere katılma sıklığı dikkate alınarak aday gösterme hakkında sahip olması gerekir. Bu olmadığı için kendisini mevcut adaylara yakın bulmayan pek çok kişi kendi içinde birinci tur seçimini yapmış olarak sandığa gidecek. Daha ilk oylamada sanki ikinci turmuş gibi tercih yapacak. 10 Ağustos’ta geçerli oyların yüzde 50’sine ulaşan aday olmazsa 24 Ağustos’ta yeniden sandığa gidilecek. Seçimin başında böyle bir temsil sorunu yaşandı. Bu koşullarda devamının nasıl olacağını öngörmek zor değil. HHH Önce Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, ardından Selahattin Demirtaş, önceki gün de Recep Tayyip Erdoğan 12. Cumhurbaşkanlığı’na aday olduklarını açıkladılar. Erdoğan, Başbakanlık koltuğunu bırakmayarak yarışa dopingli katılmış oluyor. Etik olan, tıpkı bakanları Fatma Şahin ile Sadullah Ergin’in Gaziantep ve Hatay Belediye başkanlıklarına aday olduklarında bakanlıktan istifa etmesi gibi kendisinin hükümet başkanlığı koltuğundan ayrılması. Erdoğan’ın adaylığını açıklama biçimi tam bir “algı yönetimi” idi. Herkese kazandığını kabul ettirmek, gözleri seçime değil seçim sonrasına çevirmek hedeflenmişti. Herkesin cumhurbaşkanı olacağını iddia eden Başbakan’ın adaylığını açıklarken dahi ayrımcılık yapması, bazı yayın organlarının binlerce kişinin girdiği salona girmesini yasaklaması algı dışı bırakılmıştı. Erdoğan’ın logosu iki gündür ayrı bir tartışma konusu. AKP’nin tam resmi yayın organları bile logonun Obama’nın 2008’deki kampanyada kullandığı logoya benzediğini yazdılar. Logo, güneşin doğuşunu ve Erdoğan’ın yolunu temsil ediyormuş. Doğrusunu isterseniz ben önyargısız olarak logoya baktım, şunu gördüm: Tünele giren zikzaklı bir yol... Tünelin içi aydınlık gibi görünüyor ama ışık mı yoksa karşı yönden gelen bir araç mı belli değil... Erdoğan konuşmasını Fatiha ile bitirdi. Acaba neyin ruhuna Fatiha? En iyisi soruyu çengelli bırakıp herkesi düşünmeye çağırmak! HHH Demirtaş, “tüm Türkiye’nin adayı” iddiasıyla yarışa katılıyor. Mevcut tablo içinde Demirtaş, Batı’dan yüzde 23 oy alabilir. Bu da partisini yüzde 10’a yakın bir konuma getirebilir. Bu durum HDP’nin “Türkiye’nin partisi” olması için yeterli mi? Bizce değil... İmralıAnkara hattında başka hesaplar olduğu algısı, Demirtaş’ı zorlayan başlıca etken olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi Demirtaş ve partisi için önemli bir sınav. HDP, CHP’nin solundaki partilerin kendi politikalarının ardında durması için olağanüstü zorluyor. Kulislerde bu zorlamanın belli ölçülerde baskıya da dönüştüğü konuşuluyor. Türkiye partisi olmanın yolu böyle bir zorlamadan geçmez. Üç turlu Çankaya seçimi sadece devletin zirvesini değil, siyasetin tüm katlarını da masaya yatıracak. Validen TOKİ’ye suç duyurusu Soma için konut Radikal İslamcılar Gülen barış işareti mi verdi? Haber Merkezi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYV) düzenlediği iftar yemeğinde, GYV Onursal Başkanı Fethullah Gülen’in mesajı okundu. Gülen mesajında “Geçmişi kötü yanları ile kendi tarihselliğine gömüp dünkü kavgaları şimdilerde yeniden kavga vesilesi yapmayalım. Toplumu değişik kamplara, gruplara ayırmaktan vazgeçip her fırsatta birlik ve beraberliğimizi vurgulayalım” ifadelerine yer verdi. Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu GYV’nin, “Evrensel Barışa Doğru 20. Yıl” temalı geleneksel iftar yemeği Four Seasons Otel’de gerçekleşti. GYV Başkanı Mustafa Yeşil’in ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeğine bağımsız milletvekilleri İdris Bal, Hakan Şükür, İlhan İşbilen, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, sanatçılar Hamdi Alkan ve Nuray Hafiftaş ile siyaset, sanat, iş ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı. Mustafa Yeşil’in konuşmasının ardından GYV Onursal Başkanı Fethullah Gülen’in gönderdiği yazılı mesaj okundu. BOLU(Cumhuriyet) Dörtdivan ilçesinde TOKİ tarafından geçen yıl yapımı tamamlanarak eğitime açılan Anadolu Öğretmen Lisesi’nde aradan geçen bir yılın sonunda binada çatlaklar oluştu, tavandan su sızıp zeminde çökme meydana geldi. Bunun üzerine Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları yüklenici firma ve denetim firması hakkında suç duyurusunda bulundu. Bank Asya, o oteli sattı Müslümanları korkutuyor Dış Haberler Servisi Ortadoğu ve Güney Asya’da nüfusun çoğunun Müslüman olduğu ülkelerde aşırı İslamcılardan duyulan kagı artarken, radikal gruplara verilen desteğin düştüğü ortaya çıktı. Pew Araştırma Merkezi’nin 14 ülkeden 14 bin 200 kişiyle yaptığı çalışma Suriye’deki savaş ve Nijerya’da Boko Haram militanlarının saldırılarıyla birlikte geçen 12 ay içinde köktendincilikten duyulan kaygının arttığını gösterdi. El Kaide, Hizbullah, Boko Haram, hatta Gazze’de seçimleri kazanan Hamas gibi aşırı örgütlere verilen destek de düştü. Sivillere yönelik intihar saldırılarına verilen destekte de ciddi bir azalma görüldü. Çalışma İslam Devleti (eski adıyla IŞİD) Musul’da saldırıya geçmeden önce, 10 Nisan, 25 Mayıs tarihleri arasında yürütüldü. Lübnan’da İslami köktendincilikten kaygı duyanların oranı bir önceki yıla göre 11 puan artarak yüzde 92’ye çıktı. Lübnan’da bu kaygıyı hem Sünnilerin hem Şiilerin, hem Hıristiyanların paylaştığı görüldü. Ürdün’de 2012’ye göre 13 puanlık artışla kaygı duyanların oranı yüzde 62’ye çıkarken Türkiye’de de katılımcıların yarısı bu kaygıyı paylaştıklarını dile getirdi. Türkiye’de kaygı duyanların oranı 2 yıl öncesine göre yüzde 18 oranında artış gösterdi. Haber Merkezi Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Bank Asya, iki bağlı ortaklığındaki tüm hisselerini 132 milyon TL karşılığında satma kararı aldı. Şirketlerden birinin bünyesinde, AKP’nin uzun yıllar toplantılarını yaptığı Kızılcahamam Asya Termal Otel’in de bulunduğu belirtildi. Otel, 1725 Aralık operasyonları sonrası, AKP tarafından kullanılmamıştı. Maltepe’de çatışma: 3 yaralı İstanbul Haber Servisi Maltepe’de polis ekipleri takip ettikleri aracı durdurmak istedi. İçinde 3 kişi bulunduğu öğrenilen otomobildekiler durmayarak polis ile silahlı çatışmaya girdi. Çatışmada iki şüpheli gözaltına alınırken bir şüpheli ise yaralı olarak kaçtı. Olaydan yaralı olarak kaçan şüpheli hastaneye gidince polis tarafından yakalandı. Berkin eylemine katılan öğrencilere uzaklaştırma KOCAELİ (AA) Gezi Direnişi sırasında yaşanan olaylarda İstanbul Okmeydanı’nda yaralanan Berkin Elvan’ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesini protesto ederek Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) rektörlük binasına girmek isteyen gruptaki 26 öğrenciye uzaklaştırma cezası verildi. KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Hasret Çomak, yaptığı açıklamada “Burada polisle çatıştılar. İşgal gerçekleşseydi bunu pazarlık unsuru yapacaklardı” dedi. Yerleşke dışında yapılan eylemlerle ilgili soruşturma açmadıklarını anlatan Çomak, camları kıran ve kamu malına zarar veren 26 öğrenciye cezanın oybirliğiyle verildiğini kaydetti. Çomak, “56 defa disiplin suçu almış olanlar var. Onlar sanıyorum, 2 yarıyıl ama çoğunluk bir yarıyıl ceza aldı” diye konuştu. Sınav skandallarına dava açmaya sınır İstanbul Haber Servisi Fatih’te yüzleri maskeli siyahi iki kişi bir kuyumcuya geldi. Soyguncular kuyumcuyu silahla tehdit ederek tezgâhta bulunan altınları aldı. Dışarı çıktığı sırada soyguncuları fark eden Kerim Karadaş, soyguncuları engellemeye çalıştı. Karadaş’a ateş eden şüpheliler, olay yerinden kaçtı. Karadaş’ın durumunun iyi olduğu belirtilirken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Fatih’te kuyumcu soygunu Velilerden okul protestosu MEB ile ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavlar veya sonuçlarına ilişkin dava açma süresi 7 gün olacak. Bu davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek. Bu davalar dosyaların tamamlanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karara bağlanacak. Türkiye’de yüksek artış İstanbul Haber Servisi Kâğıthane Hürriyet Mahallesi’nde bulunan Ahmet Çuhadaroğlu İlköğretim Okulu’nun “4+4+4” eğitim sisteminden dolayı 4’ncü sınıfa kadar olan öğrencilerin çevre okullara dağıtılması ve 20142015 öğretim yılı için bu sınıflara öğrenci alınmaması veliler tarafından protesto edildi. Okulun önünde bir araya gelen öğrenci ve veliler Çağlayan Adliyesi’ne kadar yürüdü. Veliler karardan vazgeçilmesi için mücadele edeceklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle