Katalog

TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 3 CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 15 GencerFethetmeyi Sürdürüyor Hâlâ… 21. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ Bu sabah sanki farklı bir dünyaya gözlerimi açtım. Hani şair “Bugün pazar/ Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar” der ya… İşte biraz öyle bir duygu içindeyim. “Bu anda ne düşmek dalgalara,/ Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım./ Toprak, güneş ve ben / Bahtiyarım.” Bu sabah (sizlere göre dün sabah) bu yazıyı yazarken ne cumhurbaşkanı seçimleri, ne adaylar, ne adaylar üzerinden sürdürülen kavgalar ne de Türkiye’nin binbir sorunu… Şu anda sadece ve sadece Leyla Gencer’in o muhteşem sesi ve ben, bahtiyarız… Bahtiyarlığıma katkıda bulunan birkaç şey daha var: Gözlerimin önünde uzanan Paris görüntüsü, pencereden baktığımda gördüğüm Eyfel Kulesi, insanı baştan çıkaran bir Paris güneşi ve hafif bir yaz rüzgârı… Paris’te bir arkadaşımın evindeyim. Evi o müthiş dramatik ses dolduruyor ve Verdi aryalarıyla pencereden dışarı, rüzgâra takılıp kente yayılıyor. O sesle birlikte, Leyla Gencer’le yaşadığım binlerce an ve anı gelip içime yerleşiyor… Arada gözlerimi yazıdan koparıp masanın üzerinde duran kadife kutu içindeki ödüle bakıyorum… Dün akşam verdiler bu ödülü bana. Ama bence bana değil, o sese, Leyla Gencer’in sesine verdiler. (Zaten onun için bu yazıyı bu kadar rahat yazıyorum.) Sarı pirinç plaketin üzerinde Orfeus antik çalgı lirini çalıyor. Üzerinde “Orphé” d’Or” (Altın Orfe) “Académie du Disque Lyrique” (Lirik Plak Akademisi) yazıyor. Fransa’nın ünlü meseni Pierre Bergé’nin başında bulunduğu bu kuruluş her yıl opera sanatının her alanına ödüller veriyor. Bu yıl “Ses kaydı içeren kitaplar” diye bir kategori açtılar ve özel bir ödülü benim Fransa’da geçen ay piyasaya çıkan, içinde bir de CD kaydı bulunan “Leyla Gencer” kitabıma ve Leyla Gencer kaydına verdiler (Bleu Nuit Yayınevi). Gertrude Durusoy’un Türkçeden Fransızcaya çevirdiği kitabı 20 yıl önce yazmıştım. Kendi ülkemde çeşitli yayınevlerinden sonra (halen Cumhuriyet Kitap sürdürüyor yayınlamayı) İngilizce ve İtalyanca baskılarda da içine CD koymayı isteyen ve düşünen çok olmuştu ama bunu kimse başaramamıştı. Bunu ilk kez Fransa’daki yayınevi başardı. Gencer’in sahneden çekilmiş 5060 yıl önceki kayıtlarını bulup, bunları titizlikle temizleyip, sadece Verdi aryalarından (hem de en ünlülerinden oluşan) yeni bir plak, bir CD gerçekleştirip kitaba koydu. Kitabımı 20 yıl sonra da olsa Leyla Gencer’in sesi eşliğinde okumak inanın çok farklı. Sevgili okurlar başlıkta “Leyla Gencer fethetmeyi sürdürüyor hâlâ...” demem boşuna değil. Bu bir gerçek… Leyla Gencer’in sesine, varlığına adadığım ödülü kutusuna koyup, çantama atmalı ve Türkiye uçağına yetişmek üzere yola çıkmalıyım. Ödül töreninin ayrıntılarını yarına bırakıyorum. Avrupa cazı tutkunlarına SİNEM TABAĞOĞLU Mozdzer/Danielson/Fresco Trio, bu akşam 21.00’de Cemal Reşit Rey’de Polonyalı piyanist, İsveçli basçı ve Türk asıllı İsrailli perküsyoncudan oluşan üçlü bir araya gelince bu bireysel çeşitlilik sayesinde hem hiçbir yere ait olmayan ve hem de aslında her yere ait olan bir müzik ortaya çıkarıyor. Avrupa cazının pek çok çevre tarafından yükselen değer olarak görülmesinin en büyük sebebi de bu orijinal fakat aynı zamanda her nasılsa kulağa aşina gelen dil. Trio, ilk birliktelikleri olan 2005 yılında kaydettikleri “The Time” adlı albümüyle iki ay içinde iki platin plak ödülü alarak sihrini tescilledi. Hemen bir yıl sonra yayımladıkları “Between Us and the Light” albümü ise iki hafta içinde iki platin ödülüne kavuştu. 9 yıl önce başlayan yolculuklarında zaman içinde hem zengin hem de muhteşem bir uyuma erişerek sayısız dinleyiciye ulaşan trio’nun son albümleri “Polska” da aynı başarıya doğru ilerlemekte. Trio olarak organik bir bağ kurmayı başaran müzisyenler aynı zamanda kendi kariyerlerinde de değerli gelişimler göstermeye devam ediyor. Lezsek Mozdzer büyük bir artistik hazineye sahip olan Polonya’dan son 10 yıl içinde Artistik hazine  21. İstanbul Caz Festivali Twitter ve Instagram’dan da takip edilecek çıkan en başarılı müzisyenler arasında gö ği ve geleceğin büyük ustaları arasında yer rülüyor. Piyano çalmaya 5 yaşında başla alacağı ipuçlarını veriyor. yan müzisyenin caz ile ilişkisi 18 yaşlarına irik ve duygusal rastlıyor. Klasik piyano eğitiminin her adımını tamamlayan sanatçı kaydettiği “ImpLars Danielsson, İsveç’in bugüne kadar ressions on Chopin” albümünde de çarpı yetiştirdiği önemli bestecilerden biri olacı bir şekilde ortaya koyduğu teknik rak kaydettiği albümlerle ülkemizde olarak kusursuz ve bir o kadar da de oldukça tanınıyor. Stilini talirik ve santimantal stilini onu rif etmek için estetik, derin ve u Avrupa’nın pek eşsiz kılan boyutlara çıkartutkulu sözcüklerini kullançok ülkesinde konserlere mayı başarmış gözüküyor. mak tam yerinde olacakÜlkemizde de Kiesdevam eden üçlü, telaşlı bir yaz tır. Sanatçının sahip ollowski filmlerine yaz gününde, büyük şehrimize bir parça duğu bu stil çaldığı ensdığı müziklerle tanınan trüman kontrbasın doünlü besteci Zbigniew gizemli huzur getirmeye hazırlanıyor. ğasına yeni bir soluk Preisner ve Polanskazandırmasıyla dinAvrupa cazından hoşlananların ki filmlerine yazdı kesinlikle kaçırmaması gereken bir lemeye değer. ğı müziklerle tanınan Müziğe klasik çelkonser. Henüz trio’nun muhteşem Krzysztof Komeda ile lo eğitimiyle başlayan albümleriyle vakit geçirmemişseniz ve kontrbas ile caz tüçeşitli albümlerde çalmış olan piyanist, bu bürüne de aynı zarafetle gidahi, grupla böyle bir konserle yük besteciler tarafından ren Danielsson, müziğinde tanışmak çok keyifli bir da Polonya’nın sahip olduher iki enstrümanını da uskeşif olacaktır. ğu en iyi piyanist olarak götalıkla kullanmakta. Lirik ve rülmekte. Bugüne kadar sayıduygusal melodilere imza atarak sız ödül toplayan 42 yaşındaki pitürler üstü bir müzik yapan sanatçı, yanist Polonya’nın en büyük caz müzisyen caz ile ilişkisi olmayan pek çok kişiyi bileri arasında görülmesinin yanında, ulusla le kendi sesine hayran bırakmayı başardı. rarası arenada da her geçen gün büyüyeceOldukça başarılı bir grup lideri olan müzisyen albümlerinde Leszek Mozdzer, en değerli genç piyanistlerden biri olarak görülen Tigran Hamasyan, E.S.T ile tanınan davulcu Magnus Öström, trompetçi Arve Henriksen, BuggeWesseltoft, Nils Petter Molvaer, Eivind Aarset, Jan Bang, Eric Harland gibi pek çok değerli müzisyeni bir araya getirmiş bulunmakta. Danielsson’un albümleriyle henüz tanışmamış olan tüm Avrupa cazı severlerini değerli bir keşif bekliyor. L çocuk olarak zengin köklerinin verdiği ilhamın peşinden tutkuyla gitmiş ve çok farklı bir vurmalı sazlar üstadı olmayı başarmış bir müzisyen. Genç yaştan itibaren hem İsrail hem de yurtdışında aralarında Philip Glass, Glen Velez, Zakir Hussain gibi çok değerli sanatçılar olan türlü müzisyenle birlikte kayıtlar yapmış ve turlara çıkma fırsatı yakalamış çok yönlü bir müzik adamı olan Fresco, aynı zamanda çok da usta bir eğitmen. Halihazırda İsrail Müzik Akademisi’nin perküsyon bölümü başında yer almakta. Ülkemizde de tanınan Ross Daly, Ara Dinkjiyan, Bustan Abraham gibi isimlerle albüm kaydetmiş bulunuyor, ancak doğrusu Fresco’nun olağanüstü orijinal tat verdiği grup, şehrimizi ziyaret eden bu trio. Üçlünün birlikte kaydettiği, 2013’ün son aylarında çıkan “Polska” adlı albüm şu sözlerle tanıtıldı: “Lezsek Mozdzer kendi ülkesi Polonya’da zaten bir star. Onun en başarılı gruplarından biri olan, basçı Lars Danielsson, perküsyoncu Zohar Fresco ile birlikte olduğu trio Polonya dışında henüz o derece meşhur değil. Fakat yeni albümleri ‘Polska’ bu durumu değiştirecek.” Kısa sürede büyük bir satış başarısı yakalayan albümleriyle yine platin plak ödülü alan üçlü, öngörüldüğü gibi Polonya dışında da ün kazanmaya devam ediyor. Avrupa’nın pek çok ülkesinde konserlere devam eden üçlü, Türkiye’nin en önemli caz etkinliklerinin başında gelen İstanbul Caz Festivali kapsamında, telaşlı bir yaz gününde, büyük şehrimize bir parça gizemli huzur getirmeye hazırlanıyor. Mozdzer / Danielsson / Fresco, Avrupa cazından hoşlananların kesinlikle kaçırmaması gereken bir konser. Henüz trio’nun muhteşem albümleriyle vakit geçirmemişseniz dahi, grupla böyle bir konserle tanışmak çok keyifli bir keşif olacaktır.  Ödül o sese Yeni albüm ‘Polska’ Açılış FOURinthePOCKET ile Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 21. İstanbul Caz Festivali, önceki akşam Avusturya Başkonsolosluğu / Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’ndeki açılış töreni ve FOURinthePOCKET konseriyle başladı. Sunuculuğunu, İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opçin’in üstlendiği açılış töreninde, katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara teşekkür plaketleri takdim edildi. Vokalde Elif Çağlar, klavyede Çağrı Sertel, basgitarda Alp Ersönmez, davulda Mert Önal ve saksofonda Toygun Sözen’den oluşan FOURinthePOCKET, açılış gecesi için festivale geçmiş yıllarda konuk olmuş birçok sanatçının eserlerinden ve yepyeni şarkılarından bir repertuvar seslendirdi. Festival, 16 gün boyunca Twitter hesabını Kaan Sezyum’a, Instagram hesabını da Muhsin Akgün’e emanet edecek. Sezyum, gözlem ve görüşlerini kendine has üslubuyla festivalin twitter.com/istanbulcazfest adresindeki Twitter hesabından paylaşacak. Fotoğrafçı Muhsin Akgün ise festivalden fotoğrafları instagram.com/istanbulcazfestivali adresindeki Instagram hesabından takipçileriyle paylaşacak. Zohar Fresco, İsrail doğumlu ve Türk kökenlerine sahip olan, tamburi İzhak Fresco’nun neslinden gelen çok özel bir perküsyoncu. Fresco, müziğe çok erken yaşta derinden dalan yetenekli ve meraklı bir Vurmalı sazlar üstadı  Paris büyükelçiliğinde düzenlenen törene çok sayıda sanatçı ile Fransız okur katıldı Zeynep Oral’a ödülü sunuldu SÜLEYMAN TOSUNOĞLU PARİS Gazetemiz yazarı Zeynep Oral’ın “Tutkunun Romanı: Leyla Gencer” adlı kitabına Paris’teki Lirik Plak Akademisi tarafından ödül verildi. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’nde düzenlenen törene çok sayıda Türk ve Fransız yazarın yanı sıra pek çok sanatçı ile Fransız okur katıldı. Törende ödülünü aldıktan sonra kısa bir konuşma yapan Zeynep Oral, kitabının ödüle değer görülmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. Ödül gecesinde davetlilere piyano eşliğinde küçük bir müzik ziyafeti de sunuldu. Törene katılan eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da Leyla Gencer’i İspanya’da tanıdığını, onun kitaplar da yaşatılmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Zeynep Oral, tören öncesi de Bastille’deki bir kitabevinde Fransız okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladı. Zeynep Oral’ın 20 yıl önce yazdığı “Tutkunun Romanı: Leyla Gencer” adlı kitabı, İngilizce, İtalyanca ve İspanyolcadan sonra mayıs ayında da Paris’teki Bleu Nuit Yayınevi tarafından Fransızcaya çevirilmişti. • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • Plaj servisi, AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI T (7 gece 8 gün konaklamalarda geçerlidir) Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr *60 TL AM PANSİYO N PLUS