Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 4 l Erdoğan’a 2 saat, Kılıçdaroğlu’na sıfır HABERLER 28 kanallı Çankaya adayı FIRAT KOZOK ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı toplantı, medyayı da “tek ses” haline getirdi. Saat 11.35’te başlayan ve 13.20’ye kadar süren 1 saat 50 dakikalık toplantı için bazıları kesintisiz olmak üzere 28 televizyon kanalı canlı yayın yaptı. 30 Mart yerel seçimleri sürecinde “tarafsızlığını ihlal ettiği” gerekçesiyle uyarılan TRT’nin 4 kanalı, Erdoğan’ı canlı yayınlarken, aynı saatlerdeki CHP grup toplantısına zaman ayırma gereği duymadı. Aynı gün yapılan CHP grup Toplantısı da saat 13.30’da başladı ve yaklaşık 1 saat sürdü. Bu toplantı da bir bölüm yayıncı tarafından tamamen, bir bölümü tarafından ise kısmen canlı yayınla aktarıldı. Ancak, AKP’nin toplantısı 28 kanal tarafından dakika dakika canlı yayınlanırken, CHP grup Toplantısı yalnızca 10 yayıncı kuruluş tarafından ekrana taşındı. CHP grup toplantısını yayınlayan kanallar şöyle sıralandı: Bugün TV, Samanyolu Haber, CNN Türk, Halk TV, TV 1, Haber Türk, IMC TV, Kanal B, NTV, Tek Rumeli TV. Devlet kanalı TRT de AKP Cumhurbaşkanlığı aday tanıtım toplantısını TRT Haber, TRT Türk, TRT 6, TRT Avaz olmak üzere 4 kanalından canlı aktardı. Buna karşın CHP grup toplantısı görmezden gelindi. TRT 30 Mart yerel seçimleri sürecinde fırsat eşitliği sağlamamak ve tarafsızlığı ihlal etmek nedeniyle, YSK’den iki uyarı ve bir program durdurma cezası almıştı. Köşk’te zırhlanacak Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa dokunulmazlığı daha da artacak. Meclis’te bekleyen ‘zimmet’ ve ‘kalpazanlık’ gibi suç dosyaları raftan inmeyecek. Gül ise Kayıp Trilyon davasında yargılanacak ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aday olduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması halinde 5 yıllığına yeni “zırha” kavuşacak. Erdoğan’ın, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde işlediği iddia edilen “zimmet”, “kalpazanlık” “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlarından Meclis’te bekleyen dosyaları da bu sayede raftan inmeyecek. Hatta Erdoğan, 17 ve 25 Aralık soruşturmaları kapsamında olası Meclis soruşturmasından da kurtulabilecek. Farklı yorumla Erdoğan hakkındaki fezleke hazırlanması ihtimalinin önü de Köşk’e çıktığında yargıya yönelik yapacağı atamalarla kapanacak. Öte yandan Erdoğan’ın Köşk’e çıktığında dokunulmazlık zırhı kalınlaşırken, bu koltuğu bırakan ve görev süresi 28 Ağustos’ta bitecek olan Abdullah Gül’ün ise Kayıp Trilyon davasından yargılanması gündeme gelecek. Başbakan Erdoğan, ağustos ayında yapılacak seçimler sonucunda Türkiye’nin 12. cumhurbaşkanı seçilirse “anayasal zırha” kavuşacak. Anayasanın 105. maddesi, “Cumhurbaşkanının, anayasa ve diğer kanunlarda başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan başbakan ve ilgili bakan sorumludur. Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz. Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır” hükmünü düzenliyor. Yani Erdoğan, Köşk’e çıkarsa sadece “vatana ihanet” suçundan TBMM’nin vereceği kararla yargılanabilir. Erdoğan, cumhurbaşkanı olunca dokunulmazlığı devam edecek. Eski dosyaları dokunulmazlık zırhı nedeniyle açılamayacak. Erdoğan hakkında İstanbul Belediye Başkanlığı dönemindeki suçlamalar nedeniyle Meclis’te 3 fezleke bulunuyor. Bu fezlekelerde, “Görevi ihmal”, “zimmet”, “Kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık”, “Resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik”, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak”, “Suçu ve suçluyu övmek”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarından Erdoğan hakkında yargılama yapılması isteniyor. 17 Aralık’tan kurtuldu Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sayesinde 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında olası fezleke tehditlerinden de kurtulacak. Örneğin 17 Aralık dosyası kapsamında bakanlar Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan hakkında Meclis soruşturması açılmasına karar verilmişti. Bu amaçla TBMM’de Soruşturma Komisyonu kurulmuştu. Ancak Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa 17 Aralık dosyası kapsamında kendisi hakkında Meclis soruşturması yapılmasının önü kapanacak. TRT ders almadı Eski dosyalar rafta Mal bildiriminde bulunacaklar Yüksek yargıyı o atayacak Başbakan Erdoğan, Köşk koltuğuna oturduğunda geride kontrol altına alınmış bir yargı da bırakacak. 17 Aralık sonrası HSYK tarafından yargı ve Emniyet içinde ciddi bir operasyon gerçekleştirilmişti. Diğer yandan Erdoğan, seçilirse cumhurbaşkanı olarak yargıda önemli atamaları yapma yetkisi olacaktı. Anayasaya göre cumhurbaşkanı; Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyesinden 14’ünü kendisi seçiyor. Yine cumhurbaşkanı, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı ve Yargıtay cumhuriyet Başsavcı Vekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini ve HSYK’nin 4 üyesini atıyor. kanı adayANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaş Kurulu’na Seçim ek Yüks r larının, bugün saat 17.00’ye kada Seçilen aday ile iyor. gerek aları yapm ni imleri bildir mal ) (YSK çlarının kesineşi ve çocuklarının mal varlıkları, seçim sonu yayımlanacak. te’de Gaze leşmesinden bir gün sonra Resmi önünde bulungöz i erdiğ sona n bugü nın ruları Adaylık başvu ip Erdoğan Tayy p Rece , oğlu durulursa, Ekmeleddin İhsan r mal varlıkve Selahattin Demirtaş’ın, bugün akşama kada 16 Haziran son larını YSK’ye iletmeleri gerekiyor. Erdoğan en mazlar: Güney2011’de mal varlığını şöyle açıklamıştı: Taşın eti 10 bin TL) suDumankaya köyü 2 bin metrekare arsa (maliy TL, 25 bin 384 bin 390 n milyo 3 rler: Banka ve menkul değe Avro, 199 bin 867 dolar. Alacaklar: 500 bin TL CHP’li Kart: Yargılanmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması durumunda “Cumhurbaşkanlığı görev süresi öncesindeki” dosyalarla ilgili olarak yargılanabileceğini söyledi. Kart, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ise “görev süresi dolduktan sonra Kayıp trilyon davasından yargılanması gerektiğini” bildirdi. Anayasada cumhurbaşkanının ancak “vatana ihanetten dolayı” suçlanabileceği ifade ediliyor. CHP’li Atilla Kart, “Bu ifade, Cumhurbaşkanlığı görevi esnasındaki suçlar için sözkonusu. Cumhurbaşkanlığı görevinden evvelki suçlar yönünden yargılanabilir. Arkasında bu kadar yoğun şaibe bulunan bir cumhurbaşkanı hakkında mutlaka meclis soruşturması süreçleri işletilecektir. Suçlamalar cumhurbaşkanlığı görev süresiyle ilgili olmadığı için mutlaka yargılanacaktır” dedi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN l Erdoğan’ın adaylığına dış tepkiler: [email protected] FIRAT KOZOK ANKARA AKP’nin kurucularından eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda yetkilerini geniş bir şekilde kullanacağı yönündeki ifadelerinin parti ilkeleriyle çeliştiğini söyledi. “Partimizin önceliği parlamenter sistemin güçlendirilmesi. Cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılması değil, azaltılması gerekiyor” diyen Fırat, halkın seçtiği cumhurbaşkanının yürütme organıyla ilişkilerinde önümüzdeki dönemde sorunlar yaşanacağını, Erdoğan’ın baskın karakterinin bunu daha da tetikleyebileceğinin altını çizdi. Uzunca bir dönem AKP’nin ikinci adamı olan Fırat, Erdoğan’ın yaptığı 63 dakikalık konuşmanın kurgusunun, muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na göre şekillendiğini söyledi. Fırat, “Çünkü muhafazakâr olarak tanınan bir insan ve Başbakan da daha çok dini atıfları olan bir konuşma yaptı” dedi. Erdoğan’ın yaptığı konuşmayla başkanlık sisteminin mesajlarını verdiğini ifade eden Fırat, “Partinin kuruluşunda, partinin sın toplantısında “Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu, aday olacakların görevden ayrılması ve dönmesini düzenliyor. Hâkim, savcı, asker, memur herkes için bir düzenleme var. Sayın Başbakan bunun dışında değildir. Böyle bir ayrıcalık olmaz. Devlet olanaklarını hangi ülkede, hangi başkan kullandı. Hollande ve Sarkozy devlet olanaklarını kullandı mı? ABD’de kullanmaya kalktı mı kıyamet kopar. Erdoğan’ın özel arabasına binmesi lazım artık” dedi. AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan AKP Sözcüsü Çelik, tartışmalara ilişkin olarak “Başbakan genel seçime gittiği zaman istifa ediyor mu? Dünyada bunun bir örneği var mı? Yok. Ben İsmet Paşayım, 1946’da Celal Bayar ile aynı şartlarda yarışayım diye başbakanlıktan istifa ediyorum. Böyle bir şey var mı Türkiye’de?” soruları ile yanıt verdi. Çelik, “‘Kamuoyu anketlerinde sonuçlar nelerdir?” sorusuna, farklı kamuoyu şirketleri tarafından yapılan 5 anketin verilerine göre, Başbakan Erdoğan’ın ilk turda yüzde 50’nin üzerinde bir çoğunlukla seçileceği yanıtını verdi. Ülkeyi ayrıştırdı Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklaması dünya basınında da yankı buldu. İngiliz Guardian gazetesi muhaliflerinin, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Türk siyasetinin dümeninde kalabilmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarzı bir manevra almasından korktuklarını ve Erdoğan’ı giderek artan otoriterlik ve kutuplaştırıcı olmakla suçladıklarını belirtti. Guardian, Erdoğan’ın hükümete ve yakın çevresine yönelik yolsuzluk iddialarına yanıt olarak böl ve yönet stratejisini tercih ettiğini, böylelikle de ülkeyi “sadık olanlar ile hainler arasında ayrıştırdığını” belirterek “polis ve yargıdaki karşıtlarını temizledi ve yürütme üzerindeki anayasal kontrol ve dengeleri zayıflatan yasaları geçirdi” dedi. ABD gazetesi New York Times da Erdoğan’ın “protestolar ve soruşturmalara” rağmen “ayakta kalmayı” başardığını belirttiği Erdoğan’ı “survivor” olarak nitelerken Wall Street Journal ise, “Türkiye’nin en kötü gizlenen siyasi sırrı açıklandı” diye yazdı. New York Times Erdoğan’ın adaylığını “Bu adım muhtemelen, kendisini daha çok uzun yıllar ülkenin hâkim siyasi şahsiyeti olarak konumlandıracak” ifadeleriyle değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, AA muhabirinin sorusuna verdiği yanıtta, “ABD’nin, Türkiye’de ve dünyada, herhangi bir tek parti ya da adayı değil, demokratik süreçleri desteklediğini” belirtti. Sözcü, “Türkiye halkı bir sonraki cumhurbaşkanları olarak kimi seçerse onunla birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz” ifadesini kullandı. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına Avrupa Parlamentosu içerisinden de tepki geldi. Avrupa Parlamentosu Liberal Grubu üyesi Marietje Schaake, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığında bir Türkiye, Avrupa modelinden daha da uzaklaşacak” dedi. Gül’ün davası Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresi 28 Ağustos’ta sona erecek. Bu tarihten itibaren Abdullah Gül’ün dokunulmazlığı sona eriyor ve bütün zırhları kalkıyor. Gül, dokunulmazlığı kalkınca Kayıp Trilyon davasından yargılanacak. Gül, Kayıp Trilyon davasından ev hapsine alınan Erbakan’ı sağlık sorunları ve ileri yaş gerekçesiyle 2008 yılında cumhurbaşkanı olarak affetmişti. ABD’den ilk açıklama Fırat, Erdoğan’ın konuşmasının ‘çatı aday’a göre şekillendiğini söyledi İhsanoğlu ayarı l MHP ve HDP, YSK’ye başvurmaya hazırlanıyor Çelik: Boşuna yorulmayın Erdoğan istifa etmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP ve HDP, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlık görevini yürütürken cumhurbaşkanlığına aday olması nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) itiraz etmeye hazırlanıyor. MHP ve HDP, Erdoğan’ın adaylığının “eşitlik ve adalet ilkeleriyle bağdaşmadığı” gerekçesiyle itirazda bulunmayı planlarken, AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Sayın Başbakan istifa etmeyecek. Boşuna kendinizi yormayın” dedi. AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da Erdoğan’ın adaylığının, anayasaya aykırı olmadığını savundu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Erdoğan’ın seçilmesi durumunda 28 Ağustos’ta Köşk’te görevi devralana kadar Başbakanlık görevini sürdüreceğini söyledi. MHP’nin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasıyla beraber başbakanlık görevinden istifa etmesi gerektiğini ve YSK’ye başvuracaklarını açıkladı. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına ilişkin YSK’ye başvurma konusunu ele alacaklarını kaydetti. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan Meclis’te düzenlediği ba ‘İsmet Paşa’ yanıtı temel esaslarını belirleyen bir programı var. Ancak çok enteresan hiç kimse o programla ilgilenmiyor. Orada Ak Parti’nin temel görüşü olarak parlamenter sistemin öncelik olduğu, cumhurbaşkanının yetkilerinin tamamen sembolik olması gerektiği orada yazılmış” diye konuştu. Parlamenter sistemle birlikte, yarı başkanlık ve başkanlık sistemlerinin de tartışılabileceğini ifade eden Fırat, şunları kaydetti: “Başbakan’ın siyasete bakış açısı, karakteri daha dominant, daha etken bir karakter. Dolayısıyla bu önümüzdeki dönemde bir krizin doğmasını daha da tetikleyebilir. Türkiye zarar eder kanısındayım.” Erdoğan’ın “etkin cumhurbaşkanı” söyleminde üzerinde durulan “Cumhurbaşkanı sıfatıyla Bakanlar Kurulu’nu bile toplayacak” yönündeki değerlendirmeleri yorumlayan Fırat, “Anayasaya göre yapabilir maalesef” dedi. Türkiye’nin sistem konusunda yeni bir deneyime hazır olmadığının altını çizen Fırat, “Köşk’te oturan kişi bir partiden gelse, hükümeti başka parti kursa, büyük ihtilaflar çıkar. Bugünkü şartlara göre hukuku dizayn edemeyiz” dedi. ‘Örtülü ödenek’ uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasına ilişkin açıklama yaptı. Aksünger, Başbakan’ın seçim gününe kadar görevini sürdürmesinin, seçime katılma ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Aksünger, “Başbakan, Ekonomi Bakanı ile imzaladığı birkaç belgeyle yasallaşan ve nereye harcandığını kimsenin bilmediği örtülü ödenek bütçesini, doğrudan veya dolaylı olarak seçim çalışması için kullanması halinde, YSK bunu nasıl denetleyecek?” diye sordu. Yıllık 1 buçuk milyar TL’yi bulan örtülü ödenek bütçesini Cumhurbaşkanlığı seçim çalışması için kullanabileceğini belirten Aksünger, bunun seçimleri daha şaibeli hale getireceğini, YSK’nin bunu engellemesi gerektiğini belirtti.