Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 6 HABERLER İzmir’de sert müdahale İZMİR: Alevi Bektaşi Federasyonu İzmir Bileşenleri tarafından yapılan çağrı üzerine akşam saatlerinde Sivas katliamını anmak üzere toplanan yaklaşık bin kişilik gruba polis TOMA ve biber gazıyla müdahale etti. 9 kişi yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Polisin yere düşen yaşlı bir adamı tekme tokat dövmesine tepki gösteren yurttaşlar da polis şiddetinden nasibini aldı. ANKARA: Sivas’ta katledilen 33 aydın ve sanatçı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nce düzenlenen mitingte anıldı. Mitinge CHP, KESK, CUMOK, HDP, ÖDP, EMEP ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de katılarak destek verdi. ADANA TMMOB’ye bağlı odaların yöneticileri Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ndeki etkinlikle katliamı lanetleyerek öldürülenleri andı. GAZİANTEP Pir Sultan Abdal Kültür Derneği öncülüğünde toplanan çeşitli sivil toplum örgütleri Balıklı Parkı’nda basın açıklaması yaptı İSKENDERUN Emek ve Demokrasi Platformu, İskenderun Cemevi’nde anma etkinliği düzenledi. Platform sözcüsü Hasan Koyuncu, “Hükümet Alevilere karşı hiçbir zaman barış dilini konuşmadı. İyi niyetli olsalardı, 3. köprüye Alevilere soykırım uygulayan Yavuz Sultan Selim’in adını vermezlerdi” dedi. MERSİN BDP’li Akdeniz Belediyesi, CHP ve BDP’li üyelerin ortak imzasıyla Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerindeki bir parka “2 Temmuz Madımak Barış ve Kardeşlik Parkı” adını verdi. Hiç olmasa ölürdüm Sivas’ta katledilen 35 kişi, Roboskili ailelerin, Somalı maden işçilerinin de katılımıyla anıldı. 21 yıl önce yaşanan acı hâlâ ilk günkü gibi tazeydi TimoşenkoMaliki (ve RTE) Hattı Liderler, ülkelerini batırır da, çıkarır da.. Epey bir zamandır bu konuyu yazacaktım, sanırım RTE adaylığı, tam zamanı olabilir. Dikkatinizi bir konuya çekiyorum, hem de kuvvetle.. Bizim gözümüz paramparça edilen Irak ve Suriye’yi görüyor ama yukarımızda, eşzamanlı olarak aynı kaderi paylaşan bir ülke daha var: Ukrayna! UkraynaIrakSuriye hattı çizebilirsiniz. Bu yazıda, üç ülkenin parçalanma süreçlerine, liderlikleri açısından bakacak ve benzerlikler kuracağım. Ukrayna, eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) üyesi idi; 1991’de bağımsız bir ülke oldu. Yüzde 77.8’i Ukraynalı ve yüzde 17.3’ü Rus kökenli olan Ukrayna’nın temel bir özelliği var: Doğu (Rusya) ve Batı (MacaristanPolonya) arasında uzanması. Ukrayna’da bizdekiIrak ve Suriye’deki gibi mezhep ayrılıkları yok ama Batı etkisi ve Doğu (Rus) etkisi altında var. Ekonomik güçlükleri de had safhada.. Ülke, Batı kültürü ile RusDoğu kültürü arasında bölünmüş durumda. “Avrupa Birliği ile mi birleşsem, yoksa Rusya ile siyasi birlik olarak mı hareket etsem”. Şüphesiz, bu kültürel bölünmüşlüğün de partileri var. Birileri Batı’ya, diğerleri de Doğu’ya çekiyor ülkeyi.. Kısaca, yaşanılan son olaylarda halat koptu ve Ukrayna bölünmeye başlandı.. Biraz geri gidelim: HHH Ukrayna’yı bir başına bıraksalar kendi yolunda gidecek.. Ama başta ABD ve Batı, ülkenin başına Batı yanlısı birilerini getirmek için “Turuncu Devrim”i başlattılar. Büyük olaylarla geçen 2004 Başkanlık seçimlerinde, Batı’nın adamı Viktor Yuşçenko, Viktor Yanukoviç’e karşı kazandı. Yine “Turuncu Devrimi”nin diğer lideri Yuliya Timoşenko ile birlikte ülkeyi yönettiler. Sonra birbirlerine düştüler. 2010 seçimlerinde bu kez Viktor Yanukoviç Başkan seçildi. Timoşenko’yu yolsuzluk suçlamasıyla içeri attırdı.. 3 yıl sonra parlamento kararıyla çıktı. Bu yıl bir tapesi yayımlandı, diyordu ki “Şu Allah’ın belası Rusları öldürmeliyiz..” Ukrayna’daki iç savaş, Yanukoviç’in, Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşmasını, Rusya’nın etkisi sonucu imzalamaktan vazgeçmesi ile başladı. Batı yanlıları sokaklara döküldü, iktidarın uyguladığı şiddet sayesinde, gösteriler ülke çapında yayıldı vb.. HHH Her neyse, dikkat çekmek istediğim nokta şu: Ülke, DoğuBatı arasında kırılgan; siyasi partilerden biri ülkeyi Batı’ya, diğeri Doğu’ya yamamak istiyor. İki tarafın birbirine düşmanlığı en üst noktada. İki ana kampa bölünmüş.. Arkalarındaki büyük güçler yabana atılır gibi değil. Rusya, hayati çıkarlarının ABD ve AB tarafından tehlikeye sokulduğu inancında. Doğu da Batı da, Ukrayna’nın üzerine yüklenmiş. Bu koşullarda ancak iç savaş çıkardı. Bu kadar kırılgan bir ülkede, siyasiler Batı’nın veya Doğu’nun çıkarları doğrultusunda değil de, ükenin bütünlüğünü koruyacak ulusal politikalar üreterek, bölünmeyi önlemeyi ana sorun yapamadılar. Ülkenin bölünmesini, siyasi kamplaşmayı tepe noktaya tırmandıran siyasetçiler gerçekleştirdi.. Bunların topu lidercik.. Görevli gibi.. HHH Gelelim Irak’ın liderciği Maliki’ye.. 2003 Amerikan işgali, ülkenin bugünkü parçalanmışlığının ve ölümünün başlangıcıdır. Ülkenin ana güçleri ŞiilerSünniler ve Kürtler.. Tabii Türkmenler de var. Bugünkü lider Maliki, Şiii mezhebinden. Çünkü Şiiler ülke nüfusunun yüzde 6066 kadarı. Sünniler yüzde 3540. Kürtler yüzde 20. Maliki, ülkesini bir arada tutamadı. Sünnilere ayrımcılık yaptı. Ortaya çıkan sorunları, Irak’ın bütünlüğünü ve birliğini, kendi mezhebinin önüne koyarak çözmedi.. Şimdi ise ülkesi 3’e bölündü. Sünniler IŞİD ile halifeliklerini kurdu. Kürtler, bağımsız devlet ilanına hazırlanıyor. Tabii Maliki, Şii devletçiliğinin lideri olarak ortada kalacak.. Ne gam! Belki de istenen buydu! Maliki, sonuca bakıldığında bölünmeye liderlik etti! Demek ki, Ukrayna’daki gibi, lidercik kimlikli politikacılar, özellikle kırılganlıklar söz konusu olduğunda, ükelerini parçalıyorlar.. HHH Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’a.. Lider mi lidercik mi.. Bana sormayın. Şimdi Köşk’e aday... Ne yapacak oraya çıkarsa? Başbakan iken ne yaptıysa.. Evet halkın yüzde 40’ını aşan bir destek arkasında.. Ama halk desteği ülkenin bölünmesine engel değil. Ne yaptı RTE? Kamplaşma yarattı. Sünni mezhepçilik politikasıyla, Irak ve Suriye’deki iç savaşa katkıda bulundu.. Burada ise Aleviler üzerinde Sünni baskısını eksik etmedi. Kaç Alevi sorununu çözme toplantısı yaptı? Vardığı sonuç, dedelere maaş bağlamak noktası oldu! Cemevlerini ibadet yeri olarak değil kültürel evler olarak kabul etti. Alevi sorununu büyüttü ülkede! Sadece o mu.. Cumhuriyetçilaik kesimi alabildiğine dışladı. Nefret tohumları ekti ve bunları büyüttü. RTE’yi tırnağı kadar sevmeyen milyonlarca kitle yarattı. Kürt sorununu, ulusal sorun olarak görmedi, kendisini iktidarda tutacak bir araç olarak kullandı. RTE, Sivas’ın Refahçı belediyesinin anlayışındadır. Zerre farklı değil. Zamanaşımından katillerin yargılamasının ortadan kalkmasına “ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun” dedi. Gezi olaylarında öldürülen gençlere terörist diye saldırdı. “biz dava adamıyız”. diyerek, uzun ince yolda, ülkeyi parçalanmaya götürüyor. Herkesin Cumhurbaşkanı olacağım sözlerinin üzerinden daha dumanlar yükselirken, muhalif gazeteleri, Sözcü ve Halk TV dahil, toplantıya almadı... Türkiye, ÇorumKahramanmaraş mezhep kışkırtmalarına, 14 yıl sonra da Sivas katliamını sahne olmuş bir ülke. Ve Sünnici RTE, şimdi de Köşk’e çıkmak istiyor. Lider mi lidercik mi.. sönmedi Halkın desteği MEHMET MENEKŞE l Sanatçı Nesimi Çimen’in katliamdan ağır yaralı olarak kurtulan eşi Makbule Çimen, gazetemize yaptığı açıklamada, “Aynı acıları hissediyorum. 21 yıl değil 121 yıl da geçse bu acı hiçbir zaman dinmeyecek. Beni mutlu eden tek şey toplumdan gördüğümüz destek, her yıl 2 Temmuz’da Sivas’ın caddelere, meydanlarına sığmıyoruz. Halkın bu gücü, desteği olmasa ölümü tercih ederdim” dedi. Fotoğraf: VEDAT ARIK Katliamı kutsayan kişi Köşk adayı İstanbul Haber Servisi Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydın ile birlikte katledilen Âşık Nesimi Çimen ve yazar Asım Bezirci İstanbul’daki mezarları başında anıldı. Törenlerde Sivas katliamı sanıklarının avukatlığını yapanların AKP hükümeti tarafından milletvekili ve bakan yapılarak ödüllendirildiğine dikkat çekildi. Törene katılan CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, davanın zamanaşımına uğradığında “Hayırlı olsun” değerlendirmesi yapan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasına tepki gösterdi. Bezirci’nin eşi Refika Bezirci, “Sivas’ın hesabı kime sorulacak, kim hesap verecek? Asım iyi ki bugünleri görmedi kahrından bir kez daha ölürdü” dedi. Çimen’in oğlu Mazlum Çimen de “Katliamdan 10 yıl sonra AKP’nin tek başına iktidar olmasının şokunu hâlâ yaşıyoruz. Kaçar kaçar yanmamız gerekiyor” dedi. Katliamda öldürülen Metin Altıok’un kızı CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ise “Bu katliamı kutsayan kişi şimdi cumhurbaşkanı adayı oldu” dedi. Okmeydanı’nda da yurttaşlar yaptıkları yürüyüşle Sivas’ta katledilen canları andı. Roboskili anneler: Acımız birdir l Roboski’de 28 Aralık 2011’de savaş uçakları tarafından hava bombardımanında katledilen 34 kişiden Medek Encü’nün annesi Mercan Encü, aileler adına yaptığı açıklamada, “Ha Soma, ha Roboski, ha Madımak, ha Lice. Acılarımızın hepsi birdir. Bu acıları bize devlet yaşatıyor” diye konuştu. Selahattin Demirtaş: Bu fotoğraf en güzel mesaj l HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da “Halkları bölmeye çalışanlara, düşmanlaştırmaya çalışanlara karşı bu fotoğraf en güzel mesajdır. Roboski de, Soma da burada. Sivas şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Alevi vatandaşların özgür, eşit vatandaşlık talebinin gerçekleşmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız” dedi. SİVAS Sivas’ta 21 yıl önce 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi dün Sivas’ta düzenlenen törenlerle anıldı. Madımak katliamında yakınlarını yitirenler ellerinde yakınlarının fotoğrafı yürüyüş kortejinin önünde yer aldı. 28 Aralık 2011’de 34 kişinin öldürüldüğü Roboski’den gelen aileler ve geçen ay yaşanan maden faciasında 301 madencinin yaşamanı yitirdiği Soma’dan gelen maden işçileri de anma etkinliklerine katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, milletvekilleri Malik Ecder Özdemir, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Aylin Nazlıaka, Erdal Aksünger, Muharrem Işık, Binnaz Toprak, Orhan Düzün, Mehmet Hilalkaplan, Ayten Ertemir, Sakine Öz, Kamer Genç, Uğur Bayraktar, Nurettin Demir, HDP Eş Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP milletvekili Sabahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Faysal Sarıyıldız, Nursel Aydoğan, HDP PM üyesi sanatçı Pınar Aydınlar ve sanatçı Mustafa Özarslan ile Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Metin Feyzioğlu etkinliklere destek verdi. Katliamda yaşamını yitirenler arasında yer alan Murat Gündüz’ün annesi Kifayet Gündüz ve aynı ismi taşıyan kardeşi Murat Gündüz birbirlerine sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Aileler ve katılımcılar Madımak Oteli önüne karanfil bıraktı. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından otelde yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okundu, katılımcılar ise “Burada” diye bağırdı. Gezi Direnişi’nde yaşamını yiti ren gençlerin isimleri de tek tek okundu ve direniş selamlandı. Utandıran arbede Madımak Oteli önünde CHP’li gençlerle bir grup ESP’li arasında atılan sloganlar nedeniyle kısa süreli gerginlik yaşandı. Gençler arasındaki gerginlik tertip komitesi üyelerinin araya girmesiyle büyümeden önlendi ‘Yobaz yaktı devlet baktı’ Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan, Madımak Oteli utanç müzesine dönüştürülene kadar mücadelelerine devam edeceklerini belirterek “Bu binadan bilim çıkar mı, kültür çıkar mı” diye konuştu. Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Doğan Demir, Madımak’ta 21 yıldır yanan ateşin halen söndürülemediğini söyledi. Alevi Vakıflar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Saçlı ise “Burada yobazlar yaktı, devlet baktı, yargı akladı. Ben Sivaslı bir Alevi olarak Sünni komşularıma seslenmek istiyorum. Madem paydaşsak gelin burada canlarımızı birlikte analım” dedi. Madımak davası avukatlarından Şenel Saruhan, “Sivas katliamının insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesi için bekliyoruz. Yargıtay vicdanını, yüreğini açsın ve şunu görsün” diye konuştu. Tabeladan çıkaracağız TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, “ Burada, utanç müzesi olması gereken yerde, katliamda ölenlerin yanına yazılan 2 katilin isimleri oradan kazınana kadar içimiz yanmaya devam edecek. El birliği ile o isimleri oradan kazıyacağız” dedi. ‘Unutmamak Müzesi’ İstanbul Haber Servisi Beşiktaş Belediyesi, Sivas katliamının unutulmaması için katledilen 35 aydın anısına bir araya gelen 35 sanatçının eserlerinden oluşan “Unutmamak Müzesi” sergisini açtı. Akatlar’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’ndeki serginin açılışı pandomim sanatçısı Mehmet Erbil’in gösterisi ile başladı. Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, “Madımak’lar bitmedi. Çok yakın bir tarihte Gezi’de bunu yaşadık. Madımak’ın bir benzerine şimdi IŞİD’te görüyoruz” dedi. Etkinlikte Cem Vakfı Beşiktaş Şubesi Başkanı Mehmet Arslan da bir konuşma yaptı. Etkinlik, şiir ve müzik dinletisi ile sürdü. Fotoğraf: Çetin Karaçoban/AA