29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2014 SALI 6 HABERLER Sivas katliamının travması 21 yıldır sürüyor oldular Vekil de bakan da l Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te, 4. Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin hazırlıkları sürerken gericiirticacı odaklar çevre illerden otobüslerle Sivas’a yüzlerce kişiyi topluyor, camilerde toplantılar düzenleniyor, bildiriler dağıtıyordu. 2 Temmuz’da, cuma namazından çıkan bir grup, “Sivas laiklere mezar olacak”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak”, “Şeriat gelecek, batıl zail olacak” sloganları atarak önce etkinliklerin yapıldığı kültür merkezine ardından valiliğe saldırdı. Atatürk ve Pir Sultan Abdal heykelleri yıkılarak yerlerde sürüklendi. Radikal dinci kalabalık, tekbir getirererek ellerinde benzin bidonlarıyla aydın ve sanatçıların sığındığı Madımak Oteli’ne yürüdü. RP’li Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu, otelin önünde “Gazanız mübarek olsun. Şunların ruhuna el fatiha diyelim” diye bir konuşma yaptı. Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin ve Madımak Oteli’ne sığınan sanatçı ve aydınlar dönemin Başbakan Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nu defalarca arayarak saldırının artık bir katliama dönüşmekte olduğunu anlatmaya çalıştı. l Alevi dernekleri 2 Temmuz günü Seyrantepe Cemevi önünde toplanarak saat 10.00’da yürüyüşe başlayacak. KESK ve bileşenleri ile sendika ve sivil toplum kuruluşları ise Afyon Sokak’tan aynı saatte yürüyüşe geçecek. Her iki yürüyüş kolu Ethem Bey Parkı önünde birleşecek. Kortej, Mevlana Caddesi üzerinden Madımak Oteli önüne yürüyecek. Alevi dernekleri anma törenlerine katılmak isteyenler için İstanbul, Ankara, Eskişehir, İzmir, Çorum, Malatya gibi birçok ilden otobüsler kaldıracak. Türkiye, Coğrafi Değişimin Kıskacında Bugün RTE Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayacak... Yazıya nasıl girsek? Durun, bilimden yararlanalım biraz, belki ufuk açar: Hiçbir şey birden şu anda gerçekleşmez... Bu ancak olağanüstü durumlarda söz konusu olur, mesela deprem... Ama depremin gerçekleşmesi de yüzlerce yılın bir enerji birikimi sonucudur... Veya kaza: düşer ölürsünüz! İnsanda biyolojik değişiklikler, uzun zamanların ürünüdür... Birden kanser olmazsınız! Bedeninizdeki genetik değişikliklerin dışavurumu da zaman alır. Genleri etkileyen değişimler, bazen insan ömrü boyunca, ama pek çok olayda nesiller boyu sonrası ortaya çıkar... Evrime inanmasanız da, sizi kıskacı altında tuttuğunu fark etmeseniz de, sizi veya sonraki neslinizi değiştirecektir... Her şey yavaş yavaş olur... Ama birden görürsünüz, bilginiz ve kavrayışınız kadar ne olduğunu anlarsınız... Toplumların, ülkelerin yaşamları da, değişimleri de öyledir. Her şey yavaş yavaş olur. Ülkelerdevletler yavaş yavaş değişir. Coğrafyalar da öyle... Savaş, birden patlamaz, yavaş yavaş birikir. Ama her şeyi müthiş değiştiricidir. Savaş, birleştirir, parçalar ve dağıtır, yok eder veya var eder. Millet yapar, ülke dağıtır. Ülkeler ve coğrafyalarda değişimin “yasaları”, biyolojik yasalardan şüphesiz ki farklıdır! Hadi düşünelim... Mesela İskandinav ülkelerinin bugünkü koşullar sürdüğü sürece, sanki yüzyıllar boyu öyle kalacaklarmış gibi... Dünya üzerinde coğrafyalarda ve ülkelerde değişimin dinamikleri çok farklı çalışıyor. Mesela, Ortadoğu’da çok hızlı! İnsana vayyy canına dedirtecek kadar... 10 yıl içinde, İslam ülkelerinden yeni 14 devletin çıkma olasılığının haritaları çiziliyor. ABD Suudi Arabistan’ın da parçalanması gerektiğini düşünüyor: Batı Arabistan, Vahhabistan, GüneyKuzey ve Doğu Arabistan... Libya’dan 3+1 kent devlet... Irak ve Suriye’ye bir fıçıya atıp karıştırıyorsun, oradan 7 mezhepetnik devlet yaratıyorsun. Teşekkür mü etsek acaba, aşiretlerkabileler temelinde yeniden bir yapılanma düşünülmüyor diye? Toplumlar da yavaş değişir... Benzinle geldiler Madımak Oteli’ne sığınmış aydınlar, sanatçılar ve semah ekiplerinden gençler ve çocuklar, korku içinde beklerken kente karanlık çöktü. Elektriklerin kesildiği otele 7.5 saat sonra yaklaşan kalabalıktan birkaç kişi içeri girdi ve ellerindeki benzini dökerek perdeleri ateşe verdi. Saldırganlar yangını söndürmek için otelin önüne gelen itfaiye erlerine de engel olmaya çalıştı. İtfaiyenin hortumları kesilirken araçların lastikleri patladı. Katliamda 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi can verdi. 51 kişi de ağır yaralandı. Nesin’e linç girişimi Katliamdan kurtulan Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli, itfaiye merdiveninden inerken Refah Partili Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak, saldırıya geçti, onları itfaiye merdiveninde linç etmeye çalıştı. Yaralılar ambulansla değil polis arabalarıyla tıp fakültesi hastanesine götürüldü. Akşam saatlerinde valilikçe “2 günlük sokağa çıkma yasağı” ilan edildi. Güvercin MEHMET MENEKŞE AMASYA Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisinin öldürüldüğü katliamdan sağ kurtulanlar yaşadıkları travmayı 21 yıldır atlatamadı. Onca ölümden sonra yaşadıklarına bile sevinemediklerini belirten mağdurlar, yaşanan katliamı tüm ayrıntılarıyla anlattı. Katliamdan sağ kurtulan Rıza Aydoğmuş, kültür merkezi ve valiliğin saldırıya uğramasının ardından Madımak Oteli’ne sığınmış, otele vardıklarında önce katliamdan kurtulduklarını düşünen Aydoğmuş, “Gözü dönmüş saldırganlar her tarafı yakıp yıkıyorlardı. Sokaklarda saldırıya uğramadan otelde buluşmuş olmaya seviniyorduk. Ve ilk taş 13.45 sularında otelin lobisine düştü. Lobide bulunanlar güvenlikli olur düşüncesiyle üst katlara çıktı. Yöneticilerden bazıları lobide bulunan sehpa, koltuk gibi şeyleri üst kata çıkan merdiven basamaklarına barikat oluşturdular. Saatler ilerledikçe oteli kuşatanlar kalabalıklaştı. Sloganları ve tavırları gittikçe saldırganlaştı” dedi. aritada yokuz, fakat gerçekte ve planlarda? Çizilen haritada Türkiye yok. Ama plandaprogramda? Ortadoğu toptan değişecek ve Türkiye bunun dışında kalacak; bu ne kadar mümkün? Haritada yok muyuz? Varız tabii ki... Başımızda bir köktenci Sünni lider var. Cumhurbaşkanlığı’na da da sıçrayıp daha etkin olmak niyetinde. Ortadoğu’da mezhep politikası izleyerek, Suriye+Irak’tan 7 devletçiğin oluşması sürecine fiilen müdahale etti. Aklıevvel dış politika, Ortadoğu’da bir Sünniaks hayali kurdu. Dedi ki, Ortadoğu bizim Osmanlı artığı, tarihimizin bir parçası... Orada da İslam var, Sünni var... Bizim liderliğimizi kabul ederler.. Bu geri tepti, hem de nasıl.. Sünnitistan, Halifelik ve Halife ilan etti bile... Ortadoğu yeni bir köktendincilik savaşının içine sürüklendi... Din savaşlarıdır bu aynı zamanda... Oradan bir modernlik çıkar mı bilemem... Avrupa’nın 500 yıl kadar önce yaşadığı ve modernulus devletleri de kısmen doğuran din savaşlarını yaşıyoruz. Ortadoğu’da mezhepler birbirini kesiyor. İşe bakın! Batı deneyimlidir, tarih bilinci vardır, mezheplerin keskin varlığının, olağanüstü koşullar yaratıldığında kozalarından fışkırıp birbirlerine gireceğini bilir... Türkiye’de Sünni devlet ve liderliği, ülkeyi psikolojik ve ruhen bölmüştür. Aleviler, laikler, Kürtler ve Sünniler... Bu ülkenin çimentosu olan Alevilerin süreç içinde nasıl bir seyir izleyeceklerini merakla bekliyorum. Sünniciler, Kürt siyasal hareketi ile de oynuyor. Kürt meselesini, ülkenin temel meselesi olduğu gerçeğini göz ardı ediyor.. Ulusal politikalarla bu soruna ortak bir çözüm arayışında bulunmuyor... Milletin çoğunluğunun kabul edeceği bir politika üzerinde kimseyle tartışmıyor. Kürt siyasal hareketi üzerinde, seçim aracı takvimi uygulayarak, Kürt politik sürecini, kendi menfaatları için araçsallaştırıyor... Bu, hak ve hukuk tanıyarak, birleşmeentegresyon politikası değil, ayrıştırma politikası olduğunu görmüyor. Ortadoğu’da doğmakta olan Kürdistan olgusunun ülke üzerindeki etkilerini tartışan bir siyasal iktidar ve ülke yok. Sadece konuya çıkarcılık düşüncesiyle yaklaşan bir RTE var... Ülkenin bütünüyle barış içinde yaşamak istiyen, tarihine ve ülkesine bağlı, gözü geleceğe, modernliğe dönük laik kesimi düşman bilen RTE, bu kesimde en fazla nefret edilen politikacı haline geldi... RTE ile yaşamak isteyen yok... Ama bu onun umurunda bile değil. Bu nasıl bir ayrımcılık ve gözü karalık? Bennnnn varım... Bennnnn, sabırla bu ülkeyi dönüştüreceğim. Bennnn milli davayı hiç unutmammmmm... Neymiş senin milli davan, milli görüş davan tabii ki... Modernliğe koşar adım gitmek isteyen ve geleceğin dünyasının bir parçası olmak isteyen bir ülkeden... bir din, bir Sünni mezhep ülkesi ve davası yaratmak isteyen... Cumhurbaşkanlığı adayı, kıl payı seçilse bile, ikinci turda seçilse bile, seçilmese bile, parti içindeki gücünü ve etkisini korumak istese bile... Her durumda kaybetmeye aday bir politik hırs var karşımızda... HHH Her şey birikir birikir, yavaş yavaş değişir... Birden bir depremin içine sürüklenirsin... Değişen coğrafyada, sen de içeride ve dışarıda siyasal mezhepsel değiştirici bir politikanın mimarı isen, bu coğrafyanın ve bu dinamiklerin bir parçasısın... Dinamizmin esirisin... H siyasetçilerin sözleri de devletin katliama bakış açışını gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Olay münferittir. Ağır tahrik var” derken Başbakan Tansu Çiller ise “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir” diyerek skandal bir açıklama imza atıyordu. Olayla ilgili 124 kişi hakkında “Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma” suçlamasıyla Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde açılan davaya 2 kez yargıtay tarafından bozuldu. 16 Haziran 2000’de 33 sanık idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezası kaldırılınca cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi, 5 firani sanık ile ilgili dava 13 Mart 2012 tarihinde zamanaşımından düşürüldü. Mahkemenin ardından protesto gösterisi yapan ailelere polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ederken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “hayırlı olsun” dedi. Çok şükür, hayırlı olsun! Katliamın ardından tedirginliği ‘İlk taş 13.45 sularında lobiye düştü’ Elif Dumanlı tugay komutanlığı vardı. Kalabalığı engelleyecek ne bir polis ne de asker kalınca, otel içine girmeye başladılar. Ön cepheden tırmanıp bulunduğumuz kahvaltı salonuna girdiler, ellerine ne geçtiyse kırdılar, parçaladılar. Bir süre sonra içeriye yanık kokusu geldi. Yangın lobideki lambrileri tutuşturmuş, hızla üst katları sardı. Artık kurtuluş ümidimiz kalmamıştı, yanıyorduk. Otelin arkasında aydınlığa açılan pencereden çıkmaya çalıştık, ama saldırıya uğradık. Orasının BBP il başkanlığı olduğunu sonradan öğrendik. Katliamdan bir süre sonra nasıl olduysa BBP’lilere gelen bir talimatla bir kısım arkadaşlarımız oradan çıkarıldı” dedi. Katliamdan sağ kurtulanlardan biri de Elif Dumanlı. Otelde yaşadığı dehşeti anlatamayan Dumanlı, sonrasında yaşadıklarını anlatabiliyor güçlükle. Dumanlı, “Günlük hayatımızda yine endişeliyiz, güvercin tedirginliği ile yaşıyoruz. Unutmuyorum değil, hiç aklımdan çıkmıyor ki. Hayatım altüst oldu. Aylarca travma ile ilgili destek aldım. Madımak katliamından sonra sürekli köye gitmeye başladım. Köyden gelmek istemiyorum. Sonradan anladım ki köyde ezan sesi yok. Her ezan okunmasında saldırıya uğrayacağımı sanıyorum. Çünkü camiden çıkıp saldırdılar bize. Hep travma anını yaşıyorum, herkes onu yaşıyor” diye konuştu. Kürt politikası, RTE için bir araç Hiç aklımdan çıkmıyor Hep kollandılar Katliamın 1 numaralı sağını Refah Partili Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak’ın İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranırken 10 Temmuz 2011’de Sivas’ta kızının evinde kalp krizi geçirerek öldüğü ve Yukarı Tekke Mezarlığı’na gizlice defnedildiğinin ortaya çıkması büyük şok yarattı. Polonya’da yakalanan firari hükümlü Vahit Kaynar, Türkiye gerekli belgeleri geç gönderdiği için serbest bırakıldı ve kaçtı. 2002’de İstanbul’da yakalanan katliam sanıklarından İhsan Çakmak’ın 3 yıldır İstanbul Belediyesi Ulaşım AŞ’ye bağlı Güngören Yavuz Sultan Selim Mahallesi metro durağında gişe memuru olarak çalıştığı ortaya çıktı. Birçok sanık ehliyet, askerlik ve nikâh işlemleri gibi resmi işlemler yaptırmasına karşın yakalanmadı. Katliam sanıklarının avukatlığını yapan Hayati Yazıcı, AKP’den milletvekili olup Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yaparken Haydar Kemal Kurt, Zeyid Arslan, Hüsnü Tuna, İbrahim Hakkı Aşkar, M. Ali Bulut AKP’den milletvekili oldu. Celal Mümtaz Akıncı ise AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı. Burhattttin Çoban, Halil Ürün, Mevlüt Uysal, Nevzat Er ise AKP’den belediye başkanı oldu. RTE ile yaşamak isteyen yok Bu sırada valilik görevlilerinin ve diğer yetkililerin kendilerine yardımcı kuvvet geleceğini ve endişeye mahal bir durum olmadığını söylediğini belirten Aydoğmuş, “Saldırganlar, üst katta bulunan kahvaltı salonunun camlarını kırdılar. Barikatları yıkıp otele yaklaşıyordu. Otel içerisinde bulunan kimi yönetici, yazar ve bilim adamları hemen hükümete fakslanmak üzere bir bildiri kaleme alınmasını önerdi. Bildiri yazma işini Asım Bezirci üstlendi. Bezirci bildiriyi okumak için yanımıza geldiğinde yeniden taş yağmuru başladı. Üst katlara kaçışmak durumunda kaldık. Bizler hep kurtulacağız umuduyla bekledik, bekletildik” diye konuştu. Aziz Nesin’in 2 korumasının dışarı çıktğını sadece Komiser Mehmet adlı korumanın içeride kaldığını anlatan ‘Saatlerce kurtarılmayı bekledik’ Zeki Büyüktanır Rıza Aydoğmuş Aydoğmuş, “Mehmet’in elindeki telsizden çevre ilçelerden gelen takviye güvenlik güçleri olduğunu öğrendik, ancak Yıldızeli’nden 4 polisle 2 bekçi, Zara’dan 6 polis gönderildi deniyordu. Otelin hemen karşısında l Yarın: Menekşecan için direniyorum ‘Yanık kokusu’ Şair ve yazar Zeki Büyüktanır, katliamdan birkaç saniye farkla kurtulduğunu belirterek “Biz 85 kişi Madımak Oteli’nin içinde ölmemeye çalışıyorduk. Köşede üç yaşlı olarak, Sami Karaören, Cahit Külebi ve ben vardık. Orada yaşananları kelimelerle anlatamam size. Oradan kurtulduktan sonra aylarca tedavi gördüm. Ben 2 Temmuz 1993’te yeniden doğdum ve bugün 21 yaşındayım. Fakat aradan geçen şu 21 yıla bakıyorum, bugün öyle bir karanlık bir mağaranın içerisindeyiz ki yarasalar mı dolu, akrepler çiyanlar mı dolu belli değil. Ama umutsuz da değilim, gelecek kuşaklar bugünkünden daha güzel günleri görecekler, buna inancım tamdır. Biz doksan yaşına merdiven dayamış Atatürk kuşağı, Atatürk ile beraber yaşadığımız günlerin umudunu arıyoruz” dedi. ‘Ölmemeye çalıştık...’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle