29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 TEMMUZ 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin kârı, kur ve faiz artışı nedeniyle yüzde 13.2 düştü 500 büyük eridi F ortune 500 listesine göre, 2013’te faaliyet dışı zararlar şirketleri vurdu. Finansal giderler yüzde 51 artarken, borçlar yüzde 14.6 yükseldi. Satışlar ise reel anlamda yüzde 1 artabildi. Listede bulunan en büyük 500 şirketin toplam satışı bir WalMart etmiyor. Ekonomi Servisi Fortune 500 listesine göre Türkiye’de geçen yıl şirketlerin net kârı 2012’ye göre yüzde 13.2 düşüşle 27.38 milyar liraya geriledi. Kârlılıktaki düşüşte, Mayıs 2013’ten itibaren kur ve faizlerdeki yükseliş etkili oldu. Zarar eden şirket sayısı 2012’nin iki katına çıktı. Finansal giderler yüzde 51 arttı. Faaliyet dışı gelir gider dengesi ise yüzde 30.23 azaldı. Fortune 500 Türkiye Editörü Kenan Şanl, “Bu, Türk şirketlerinin yapısal bir sorunu. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Şirketler esas faaliyetlerinin dışında kâr yazıyorlar ya da zarar ediyorlar. Geçen yıl şirketlerin esas faaliyetleri kâr üretse de toplam kâr düştü. Burada şirketler açısından finansal istikrarın önemi öne çıkıyor” dedi. Şanlı’nın verdiği bilgiye göre, * Fortune 500 şirketleri 2013’te satış gelirlerini yüzde 7.7 artışla 662.3 milyar liraya yükseltti. * Şirketlerin satış gelirleri yıldan yıla azalmaya devam ediyor. Enflasyon artışı çıkarıldığında satış gelirlerindeki artış sadece yüzde 1. * Esas faaliyetlerden sağlanan kâr net kârdaki azalışı sınırladı. Esas faaliyet kârı yüzde 25.3 arttı. * Şirketlerin toplam borçları yüzde 14.6 artarken öz kaynaklardaki artış yüzde 10.1’de kaldı. Zarar eden şirket sayısı 63’ten 121’e yükseldi. Çember... Dün sabah metroda bir emekli kadın öğretmenle önce sıcak bir gülümsemeyle selamlaştık, sonra da yol ayrımında uzun uzun ayakta kalacak kadar derin bir ayaküstü sohbeti, dertleşmesine daldık.. Sıkı bir televizyon açık oturumları, haberler izleyicisi.. Babası Köy Enstitülü imiş, besbelli kimliğinde yaşama ilişkin değerlerinde çok izler bırakmış.. Öncelikle kız çocuklarının eğitimine, kültürüne, kendi ayakları üzerinde durabilmelerine ilişkin yargılarını kendisi kadar kızları da almış.. Şimdilerde İTÜ İnşaat Bölümü mezunu olan küçük kızında yaşamlarını sarsan değişimler, babasının ölümü, İTÜ’deki öğrencilik yılları ile birlikte yaşanmış.. Özgür yetiştirilmiş, bisiklete binen, bale eğitimi alan, denizden çıkmayan kızı okul arkadaşlarından etkilenerek dindar yaşamı seçtiğini anlattığında, haber yayınlarında arkasını dönerek oturmasına, yaşam biçimini kendileriyle paylaşmaktan vazgeçmesi ile içleri burulsa da namaz kılmasına, yaşam biçimini adım adım değiştirmesine karşı incitici bir çıkışta bulunmamaya özen göstermişler. En son namaz kılarken kullanma gerekçesiyle annesinden çember satın almasını istediğinde de, emekli maaşını alır almaz söz konusu isteğini karşılamış, Kaygılandığı gibi her tarafını saran siyah çemberle örtünme sokağa çıkma kıyafeti de olmuş. Kızının kendilerinden, aileden tümden kopması kaygısı içinde siyasal İslamcı bir örgütle ilişkisini sorgulayamıyormuş, sadece kızı anlattığı için o çevrelerden bir erkek arkadaşının olduğunu, ailesiyle de tanıştığını biliyormuş. Yine kızı, erkek okul arkadaşının annesinin, “Ailen çok farklı, bizim yaşamımıza uyum sağlayabilecek misin” sorusunu yönelttiğini aktarmış. Yani kızı üniversite üstü ihtisas eğitimine ya da bir işe yönelmezse, evlenip ev kadını olarak bu ailenin içinde ev kadını olarak kapalı bir yaşamı seçmek üzereymiş.. “Ablasının uluslararası önemli bir şirkette çok başarılı olduğu işi var. O kendi geleceğinden, emeklerinin birikimlerinin tümünden vazgeçme noktasında. Ne yapabileceğimizi bilemiyoruz? En iyi okuyan, en başarılı öğrencileri seçerek her yerde örgütleniyorlar. Bir öğretmen olarak devlet okullarındaki eğitimi nasıl geriye götürdüklerinin en canlı tanığıyım. Cumhuriyet kazanımlarımızı, yaşamımızın her alanına dönük haklarımızı bir bir kaybediyoruz.. Her şeyin elimizden kaymasını durduramıyoruz.. ” diyor.. Çok farklı yaşamsal kaygılarla Cumhurbaşkanlığı seçimlerini önemsiyor.. Sormadan, Başbakan Erdoğan’ın rejimi tehdit ettiğine, ülkeyi çatışmacı ayrışmaya sürüklediğine inandığı siyasal İslamcı, diktatoryal gidişinin durdurulmasını, önünün kesilmesini yaşamsal, siyasal öncelik olarak gördüğünün altını çiziyor.. HHH Cumartesi günü İstanbul Kız Lisesi’nden 50 yıl önce mezun olduğumuzda yollarımızın ayrıldığı arkadaşlarımdan altısı ile bir araya gelebilmenin keyfini çıkarıyorduk.. Ne rastlantı biri İTÜ’de uzun yıllar bölüm başkanlığı, dekanlık yapmış, biri mezunlar derneği üyesi, doktor, eczacı.. hepsi de çok sayıda sosyal dernek, en çok da öğrencilerin eğitimde önünü açma çalışmalarının içinde yıllarını vermiş arkadaşlar.. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye’nin, en çok da torunlar kuşağının gelecekleri üzerinden kaygılar bastırıyor.. Sınır kapılarımıza dayanmış mezhepler, ırklar çatışmalarından kurtuluş ile Erdoğan’ın keyfi iktidar erki arasında öylesine bilinçlere kazınmış bir olumsuz yargı var ki.. Yıllarla görüşmemiş olsam da uzaktan izlediğim arkadaşlarımın, gerçek ideolojik bir sorgulamada aslında sağda ve solda bir yelpazeye dağılmış olduklarını biliyorum. Erdoğan’ın yüksek oyla, istediği güç ve etkinlikte Köşk’e çıkması olasılığında odaklanan ortak kaygı, büyük korkuyu doğru okumak gerek.. Pazar günü bu kez İlhan Selçuk’un hastaneye kaldırılması sonrası görmediğim evinin küçük arka bahçesinde, yeğeni BaBa ZuLa’nın solisti Murat Ertel’in 2. çocuğunun gelişi için toplanmış minik çocukların neşeli oyunları, çığlıkları arasında, büyükannelerin yine çocuklar üzerinden, aslında siyasal içerikli arayışlarının ortasındaydım. Sevgili Selçuk kardeşlerin biricik kız kardeşleri Ülfet Ertel’in arkadaşlarının gündemimizdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminden uzak durmaları beklenemezdi belki. Ancak ağırlıklı torunlar üzerinden eğitimin masaya yatırılması, çarpıcı yaşanmışlıklarla bir o kadar düşündürücüydü.. Cumhuriyet kuşağının kamu değerleri ile yetişmiş, kamu eğitimi, sosyal projelere bağlı kadınlarının tümü, torunlarının yuvalardan başlanarak kolejlere gönderilmeleri zorunluluğuna benim gibi teslim olmuşlardı.. Köşe dönmeyi değil, aydınlanmayı, sanatı seçmiş aile yapılarında, öyle varsıllık içinde değil, seçeneksizlikte ortaya çıkmış bir zorunluluktu ki bu.. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında kendilerinin alabildikleri eğitimin giderek niteliksizleşmesi, Erdoğan iktidarlarında öylesine siyasal İslamcı kimlikle, eğitimin içeriğinin çökertilmesiyle dibe vuruşa geçmişti ki.. Evde, ailenin gücü yeten her bireyinin de katkıları ile torunlar kurtarılsa da, asıl büyüyen nüfusun çoğunluğunun çocukları ne olacak, ülkenin geleceği nasıl kurtarılabilecekti ki.. * 27 sektörde likidite azaldı, 24’te arttı. 39 sektörde borç/öz kaynak oranı yükseldi, 12 sektörde azaldı. * Öz kaynak kârlılığı 2012’deki TÜPRAŞ, 41 milyar 78 milyon 12.70 seviyesinden yüzde 7.30’a lira satış geliriyle listede ilk sırayı geriledi. aldı. Net satışları yüzde 3.2 düşse * Şirketler net satışları ihrade zirveyi bırakmayan TÜPRAŞ’ı, cat kaynaklı artırabildiler. İhrayüzde 23.6 gelir artışıyla OMW cat yüzde 15.3 artarken, iç satışPetrol Ofisi, yüzde 50.1 artışla lar yüzde 5.6 artabildi. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt * İlk 100 şirketin ihracatı (TETAŞ) izledi. Enerji ve petrol yüzde 19.9 artarken, son 100 şirketleri ilk 10’a damgasını vurdu. şirketin ihracatı yüzde 13.7 arttı. TETAŞ’ı sırasıyla THY, OPET, Türkiye Ortadoğu pazarının daralmasıyElektrik İletim (TEİAŞ), Shell&Turcas, la daha geniş pazar imkânlarına Türk Telekom, Enka İnşaat ve BİM sahip büyük şirketler ihracatta izledi. Fortune 500’de ilk kez ilk küçükleri geçti. 10’a giren BİM, aynı zamanda ilk * İhracat şampiyonu satış 10’daki tek perakende şirketi oldu. gelirlerinde 4. sırada yer alan Listede sırası en çok yükselen ise THY oldu. 270 basamakla Genpower oldu. * İstihdamda 1 milyon sınırı Genpower Jeneratör 427. sıradan aşıldı. Yüzde 7.7 artışla 1 mil157. sıraya çıktı. Bu yıl listeye yon 49 bine ulaştı. giren şirket sayısı 125’e yükseldi. * ABD’li perakende devi WalGeçen yıl bu rakam 111 idi. Mart ile kıyaslandığında Türk Fortune 500’e girmek için satış şirketlerin toplam satışları Walgelirlerinde 1 milyar lira sınırını Mart’ın satışlarının yüzde 73’üne aşmak gerekiyor. Bu yıl 10 karşılık geliyor. WalMart Amerimilyar lira sınırını aşan 14 şirket ka 500’ün ilk sırasında yer alıyor. bulunuyor. 87 firma ise listeye * Türk şirketleri, Amerika 500’e yeni dahil oldu. 3. sıradan girebiliyor. TÜPRAŞ 41 milyar liralık satışla yine lider Beko, Barcelona’ya sponsor oldu Dünyaca ünlü futbolcular Messi ve Neymar, yeni sezondan itibaren 4 yıl boyunca Beko armalı forma giyecek. FC Barcelona, yayıncı kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları dışında ilk kez formasının sol kol kısmını bir markaya tahsis ediyor. Irak, notu HASAN ERİŞ vuracak Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Irak’taki krizin, Türkiye’nin kredi notuna dair zorlukları artırdığına dikkat çekti. Kuruluş, “Irak krizinin Türkiye’nin cari açığını baskılıyor, büyümeyi olumsuz etkiliyor, enflasyon baskılarını artırıyor” uyarısı yaptı. Raporda, Irak’taki krizin uzaması ve özerk Kürt yönetimi bölgesine de yayılması halinde Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 15’ini etkileyebileceği ve büyümenin yavaşlayabileceği belirtildi. İhracatçıların Süveyş Kanalı veya İran gibi alternatif yolları kullanmaları halinde maliyetlerinin yükseleceğine dikkat çekildi. Petrol fiyatlarında kalıcı yükselişlerin cari açığın dengelenme trendini zedeleyebileceği vurgulandı. Moody’s, Türkiye’yi negatif görünüm ve Baa3 kredi notuyla derecelendiriyor. Kuruluş, Türkiye’nin notuna yönelik gözden geçirme sonuçlarını 8 Ağustos’ta açıklayacak. BARCELONA Koç Holding’in uluslararası markası Beko, İspanyolların efsane futbol takımı Barcelona’ya sponsor oldu. Beko’nun aynı gün lansmanı yapılan yeni logosu, 4 yıl boyunca FC Barcelona’nın yeni formasının sol kol kısmında ve antrenman kitlerinin üzerinde yer alacak. Bu anlaşmayla FC Barcelona, yayıncı kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları dışında ilk kez formasının sol kol kısmını bir markaya tahsis ediyor. Yeni forma, sezon başlangıcı itibarıyla Neymar ve Lionel Messi’nin de dahil olduğu Barcelona’nın dünyaca ünlü oyuncuları tarafından giyilecek. Barcelona’nın dünyaca ünlü stadyumu Camp Nou’da gerçekleştirilen imza töreninde konuşan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, anlaşmanın dünyanın iki büyük global markasını bir araya getirdiğini vurguladı. Beko ve FC Barcelona’nın birlikteliklerinin uzun ömürlü olacağını umduğunu, iki markanın da paylaştığı değerlerin birbiriyle örtüştüğünü belirten Koç, “Mottosu ‘Bir Kulüpten Daha Fazlası’ olan FC Barcelona gibi Beko da her zaman kendini yenilemeye odaklanmıştır. Önümüzdeki yıllarda bu iki markanın kazanacağı başarılar konusunda hiç şüphem yok. Bugün, dünyanın en hızlı büyüyen küresel markalarından biri ile dünyanın en çok sevilen ve desteklenen futbol kulübü bir araya geliyor” dedi. FC Barcelona Başkanı Josep Maria Bartomeu da FC Barcelona olarak, Beko’nun Barça Ailesi’nin bir parçası olmasından gurur duyduklarını belirterek, “Beko’ya güveniyoruz. Birlikte her iki tarafa da önemli faydalar sağlayacağına inandığımız yeni bir yolculuğa başlıyoruz” diye konuştu. Sponsorluk imza töreninde (soldan sağa) Barcelona Başkan Yardımcısı Javier Faus Santa Susana, Barcelona Başkanı Josep Maria Bartomeu, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Arçelik AŞ Genel Müdürü Levent Çakıroğlu hazır bulundu. ‘Türkiye’de 10 milyon taraftarımız var’ Barcelona’nın Türkiye’de çok sevildiği ve desteklendiğinin altını çizen Josep Maria Bartomeu, “Barça’nın bir futbol kulübünden daha fazlası olduğunu bilen ve eşsiz mizacımızı benimseyen yaklaşık 10 milyon futbolseverin Türkiye’de Barça’yı desteklediğini biliyor; takip edilen en popüler kulüpler arasında yer aldığımızı tahmin ediyoruz. Barça için, bu, sportif başarılarımızdan çok daha değerli” dedi. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik AŞ Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, geçen beş yıl boyunca Avrupa’da pazar payını en hızlı artıran marka olan Beko’nun aynı zamanda Avrupa’nın ikinci büyük beyaz eşya markası olduğunu söyledi. Çakıroğlu, “Yeni logomuz, Beko’nun daha iyiye ulaşma yolunda değişime öncülük hedefiyle sürdürdüğü marka yolculuğunda, yeni bir dönemin başlangıcıdır. Yeni logomuzla ilgili gelişmeleri ve daha fazlasını FC Barcelona ile işbirliğimizle birlikte yakın gelecekte duymaya devam edeceksiniz” diye konuştu. Şişecam işçileri Ankara’da Ekonomi Servisi Şişecam işçileri, grevlerinin erteleme adı altında yasaklanmasını bugün Ankara’da protesto edecek. Cam işçisi sendikal haklarına müdahale eden, grevini “genel sağlığı ve milli güvenliği etkilediği” bahanesiyle yasaklayan hükümete tepkisini göstermek için, grev yasaklarıyla haklı mücadelesinden vazgeçirilemeyeceğini kanıtlamak için bugün saat 14.00’te Çalışma Bakanlığı’na yürüyecek. Tüm şubelerin katılım sağlayacağı yürüyüş Milli Kütüphane önünden başlayacak. Çalışma Bakanlığı önünde Kristalİş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş bir basın açıklaması yapacak. Sütaş ürünleri boykot edilecek Ekonomi Servisi Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) bir süredir Tekgıdaİş Sendikası’nda örgütlenmeye çalışan ve direnişte olan Sütaş işçilerine destek olmak için “Sütaş ürünlerini tüketmiyoruz boykot ediyoruz” çağrısı yaptı TÜMTİS Merkez Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada “Bizler, Sütaş işçileriyle dayanışmamızı sürdüreceğimizi ve bu amaçla, Sütaş ürünlerini tüketmeyeceğimizi ve boykot edeceğimizi duyuruyoruz! Bunun yerine sendikal haklara saygılı ve örgütlü olunan firmaların ürünlerini tercih edeceğiz. Sütaş işçileri, sendikal haklarına kavuşana ve işten atılan işçiler iş başı yapana kadar kardeş Tekgıdaİş Sendikası ve Sütaş işçileriyle dayanışmamız sürecek” denildi. Cepte zam göründü Ekonomi Servisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), mobil haberleşme tarifesinde, Avea, Turkcell ve Vodafone’dan sabit hatta ve sabit hattan mobil şebekelere yurtiçi arama ücretlerinde tanıdığı istisna süresi bugün sona eriyor. Yeni tarife tavan ücretin yüzde 5.4 artmasına imkân verecek. BTK, 26 Mart’ta, mobil şebekelerden sabit şebekelere ve mobil şebekelerden mobil şebekelere yurtiçi arama ücretlerinin 1 Temmuz 2014’e kadar bir önceki azami ücret olan dakika başına 43.89 kuruş olarak uygulanmasına karar vermişti. Analistler, mobil haberleşme şirketlerinin kampanyalar aracılığıyla uyguladıkları en yüksek ücretlerin, belirlenen tavan ücretin altında olması sebebiyle, kararın sektör üzerinde önemli bir etki göstermesini beklemiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle