29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2014 SALI 4 HABERLER Yeni yargı paketi yürürlüğe girdi, Yargıtay’da daireler yeniden şekilleniyor, adli yargıda ise sulh ceza hâkimlikleri kuruluyor İzin Talebi Ömer bir zamanların Park Oteli’nin efsane garsonlarından biriydi. Gözünü budaktan, sözünü hedeften sakınmazdı. İnönü’nün hayranı bir Cumhuriyet okuruydu. Bir keresinde, Başbakan Adnan Menderes’e “İnönü yalan söylemez” diye çıkışmıştı. İşte bu Ömer yıllar önce, Park Otel’e gittiğimde sormuştu: İlhan Selçuk nerede? Kaç gündür yazısını görmüyorum. İzne çıktı, diye yanıtladım. Ömer terslendi: Kimden almış izni? İlhan Abi kimden alır ki izni? Olsa olsa Nadir Bey’den almıştır. Herhalde Nadir Bey’den almıştır, dedim. Üslubunu yumuşatmadan sürdürdü. İzni benden alacak benden! Okur benim, izin benden alınır. Bir on yıl kadar oluyor, bu olayı tekrar anımsadım ve her şeyi olduğu gibi, “Ben de dostum Ömer’in uyarısına uyuyor ve izni siz okurlardan istiyorum” diye yazarak izne çıktım. Sonraki izninde, yazıyı okumuş olan İlhan Abi de aynını yaptı. Her neyse efendim. Galiba lafı fazla uzattık. Çok şükür bir tatile daha kavuştuk ve eşimle bir hafta tatil yapmak üzere, sizden yine izin rica ediyorum. Yanıtınızın olumsuz olmayacağını tahmin ile şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Haftaya görüşmek üzere... AKP yargısına az kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, 28 Haziran’da yürürlüğe giren yeni paketle yargıdaki cemaat etkinliğini zayıflatırken, kendi iktidarını güçlendirecek. Yargı paketi uyarınca dinleme, arama, gözaltı kararlarına imza atması için sulh ceza hâkimlikleri oluşturulacak. Bu durum “yeni özel yetkili hâkimler geliyor” yorumlarına neden oldu. HSYK, bu kapsamda atama çalışmalarına başladı. Bu hâkimler iktidarın lehine atanırsa, yolsuzluk operasyonlarında savcıların eli kolu bağlanacak. Diğer yandan paket uyarınca Yargıtay da sil baştan değişiyor; cemaatin gücü kırılacak. 17 Aralık operasyonu sonrası cemaate karşı mücadele başlatan hükümet, bu kapsamda 3 koldan yargıya yönelik yeni harekât içine girdi. Bu harekâtın ana dayağını ise 28 Haziran’da yürürlüğe giren yeni yargı paketi oluşturuyor. Pakette üç önemli mahkemeye yönelik düzenleme var. Yasanın yürürlüğe girmesiyle sulh ceza mahkemeleri kaldırılmış oldu. Bunların yerine sulh ceza hâkimliği sistemi geldi. Bu nedenle Türkiye genelinde 995 sulh ceza mahkemesinde 1040 hâkimin görevi sona erdi. HSYK şimdi Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine illerde ye ATAMALARA REKOR İTİRAZ HSYK, son yaz kararnamesiyle yargıda 2 bin 517 hâkim ve savcının yerini değiştirmişti. Bu atamaların bir bölümünü yargıda “paralel yapı temizliği” oluşturuyordu. Ancak görev yerleri değiştirilen hâkim ve savcılardan 382’si itirazda bulunarak yeniden inceleme talebinde bulundu. HSYK kaynakları, itirazların bilinçli yapıldığını, kurulun sisteminin kilitlenmek istendiğini öne sürdü. terli sayıda sulh ceza hâkimliği kuracak. Bu hâkimler, artık normal davalara bakamayacak. Sulh ceza hâkimleri, soruşturma sırasında hâkim tarafından verilmesi gereken telefon dinleme, arama, el koyma, gözaltı gibi kararlara imza atacak. Bu nedenle yeni özel yetkili hâkimler olarak anılmaya başlandı. Son dönemde hükümet lehine atamalar gerçekleştiren HSYK’nin sulh ceza hâkimliklerine yapacağı atamalar önem kazanıyor. Bu atamalar sayesinde hükümetin artık herhangi bir yolsuzluk soruşturmasında kendisini operasyon düzenlenmesinin önüne geçebilecek. HSYK, dün yaptığı açıklamada adalet hizmetinin aksamaması için sulh ceza mahkemelerinin dosyalarını asliye cezalara göndermesi için tanınan bir aylık sürede ellerindeki işleme bakmaya devam etmelerini istedi. Paketin diğer önemli düzenlemesi Yargıtay’a yönelik düzenlemeler oldu. 2010 referandumundan sonra 160 yeni üye atamasıyla cemaatin güç kazandığı Yargıtay’da daireler sil baştan yeniden görevlendirilecek. Yargıtay’da yer alan 38 dairenin bakacağı davalar yeniden belirlenecek. Bu nedenle örneğin, Balyoz ve Ergenekon davalarının temyiz makamı olan Yolsuzluk operasyonu zor Yargıtay’da daire temizliği Yargıtay 9. Ceza Dairesi artık bu dosyalara bakamayacak. Burada görevli üyeler başka dairelere atanabilecek. Bunu belirleyecek makam ise Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu olacak. Hükümet, bu kurulun yapısını da değiştirdi ve üye sayısını 8’den 12’ye çıkardı. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 gün içinde Yargıtay genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarını, 7 gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenecek. Hükümet, bu paketle yargıda 4. Yeni Bölge İdare Mahkemeleri sistemi de kuracak. Bunun için 3 aylık süre başladı. Mahkemeler, istinaf başvurularını inceleyip karara bağlayacak. Bölge idare mahkemeleri ayrıca, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlayacak. Yürürlüğe giren yeni yargı paketiyle görevi sona eren Yargıtay Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez’in yerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi Üyesi Erkan Öztürk atandı. Yargıtay’da görev yapan mevcut 5 genel sekreter yardımcısı İsmail Hakkı Eröz, Emrullah Aycı, Servet Yetim, Aydın Karabıyık ve Ayşe Ulusu da yeniden atandı. Görev değişimi ‘Hükümete suçüstü’ ‘2. tura PROF. DR. ÖZER SANCAR’IN ANKETİ Maliye Bakanı Şimşek, Fethi Paşa Korusu’na inşaat yapılamayacağını açıklamış ÖİB PROJESİNİN RAPORU kalır’ UTKU ÇAKIRÖZER Prof. Sancar, önce CHP MHP adayı İhsanoğlu, ardından HDP adayı Selahattin Demirtaş ve son olarak AKP’nin adayı Başbakan Erdoğan’ın adaylıklarının kesinleşmesi üzerine şu değerlendirmeleri yaptı: l Mayıs ayında Soma faciasından bir hafta sonra yaptığımız araştırmada toplumun yüzde 62’si ‘tarafsız’ bir cumhurbaşkanı istedi. Partili cumhurbaşkanı isteyenlerin oranı yüzde 31’de kaldı. l İktidar partisi AKP seçmeninin yüzde 40’ı da tarafsız cumhurbaşkanı istedi. l ‘Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak mı yoksa Başbakan olarak mı görmek istersiniz’ diye sorduk. Halkın yüzde 34’ü Başbakan olarak kalmasını istedi. Sadece yüzde 17’si ‘Cumhurbaşkanı olsun’ dedi. l Halkın yüzde 45.4’ü Erdoğan’ın ne başbakan ne de cumhurbaşkanı olmasını istedi. AKP’lilerin yüzde 6.3’ü de dikkat çekici bir biçimde Erdoğan’ı iki görevde de istemedi. l Halkın yüzde 42’si AKP’ye karşı CHP ve MHP’nin ortak aday çıkarmasına destek verdi. Bu destek, bir ay öncesine (nisan) göre yüzde 7 oranında arttı. l Önümüzdeki seçimlerde de yüzde 84’ü bir önceki seçimlerde oy verdiği partiyi desteklemeye devam edeceğini belirtti. Yüzde 5 ise başka bir partiye oy vereceğini söyledi. l Halkın yüzde 41’i ‘demokrat’, yüzde 23’ü ‘dindar’, yüzde 14’ü ‘laik’ ve yüzde 14’ü ‘milliyetçi’ cumhurbaşkanı istedi. Bu verileri gören CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP ile ortak aday çıkarma doğrultusuna yöneldi. Prof. Sancar, İhsanoğlu ve diğer adayların net biçimde toplumun karşısına çıktığı tabloda 10 Ağustos Köşk seçimi için şu öngörülerde bulundu: Halk ‘partili’ istemiyor Erdoğan olsun diyenler yüzde 17 Gül, TÜSİAD heyetini kabul etti İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Tarabya’daki Huber Köşkü’nde basına kapalı gerçekleşen kabul yaklaşık 1 saat sürdü. Dinçer, Tarabya Köşkü’nden çıkarken gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 Haziran’da TÜSİAD Yönetim Kurulu’ndaki görev değişikliği sonrasında Cumhurbaşkanı Gül’e nezaket ziyaretinde bulunduklarını söyledi. Ziyaretin, Gül’ün önceki günkü “aday olmayacağına” ilişkin açıklamasından sonra aynı zamanda bir veda ziyareti olduğunu ifade eden Dinçer, “Kendisine bugüne kadar yaptığı çalışmalar, TÜSİAD ile gerçekleştirdiği yakın işbirliği için çok teşekkür ettik. Daha sonrası için de Türkiye’ye, Türkiye siyasi hayatına herhangi bir konuda katkıda bulunmasından da mutluluk duyacağımızı yine kendilerine ifade ettik” diye konuştu. Dindar değil demokrat lider CHP’li Tanal, TBMM çalışanlarının sandık paralarından faiz geliri alındığını iddia etti ‘Meclis’te bir yolsuzluk daha’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Destek Hizmetleri Başkanlığı’ndaki üst düzey yöneticilerinin yakınları adına kurdukları restoranda Meclis personelini ücretsiz çalıştırdığı iddiasını gündeme taşıyarak Meclis Başkanlığı’nın inceleme başlatmasını sağlayan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, yeni bir yolsuzluk iddiasını açıkladı. Tanal, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı H.Ç. ile TBMM Personeli Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı sorumlularının, sandık paralarını kendi kişisel banka hesaplarına yatırıp, faiz gelirlerini aldıkları iddiası konusunda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten bilgi istedi. CHP’li Tanal, sandıkla ilgili yolsuzluk iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Tanal, Çiçek tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde Çiçek’in “sağ kolu” olduğunu belirttiği Genel Sekreter Yardımcısı H.Ç’nin, sandık sorumluları ile birlikte biriken paraları “usulsüz” olarak kullandığını belirtti. TBMM Genel Sekreterliği’nin de bu duruma göz yumduğunu belirten Tanal, “Sandık paralarının kullanımına ilişkin iddialar arasında; bir personelin imzası taklit edilerek onun adına sandıktan yüklü miktarda para çekildiği ve sandık paralarını yatıracağı bankaları seçen sorumluların bankalarla anlaşarak o bankalardaki kişisel hesaplarına yüksek faiz oranları aldıkları yönünde” iddiasına yer verdi. Çiçek’e, H.Ç. ile ilgili herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığı konusunda bilgi isteyen Tanal, ayrıca şu soruları yöneltti: “Bu sandığın bir üyesinin; haberi/bilgisi olmadan imzası taklit edilerek para çekildiğini iddia ederek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sandık aleyhinde suç duyurusunda bulunduğu iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu personel aleyhine parayı kim çekmiştir? Meclis lojmanlarının yakıtları kim tarafından ödenmektedir? Sandık parasının banka ve şubesinin değiştirilmesi ile eşgüdümlü olarak sandık başkanı ve yardımcısının veya bunlardan birinin özel hesabının da aynı şubeye aktarıldığı ve bu yüksek meblağlı paraları ilgili bankaya aktaran görevlinin bu özel hesabına faiz iskontolarının uygulandığı iddiaları doğru mudur?” l HDP’nin adayı Demirtaş’ın yüzde 810 arasında oy almasını bekliyoruz. Demirtaş’ın yarışa girmesi seçimin 1. turda sonuçlanmasını güçleştirecektir. Dolayısıyla çok büyük olasılıkla seçim 2. tura kalacak. l MHP kendi tabanına yüzde 99.5 sahip çıkacak ve İhsanoğlu’nun arkasında duracaktır. İhsanoğlu’nun kazanabilmesi için CHP’nin de kendi tabanını konsolide etmesi ve fire vermemesi gerekiyor. l İkinci turda HDP seçmeni büyük oranda AKP adayı Erdoğan’a yönelecektir. Bu durumda İhsanoğlu’nun seçimi kazanabilmesi için yüzde 56 oranında AKP’den oy kazanması zorunlu gözükmekte. Fire vermeyecek, AKP’den çalacak [email protected] ANKARACHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinde şok yaratan, ‘partisiz’ isim Ekmeleddin İhsanoğlu’na cumhurbaşkanı adayı olarak yönelmesinde en önemli etken, Metropoll Araştırma Şirketi’nin mayıs ayında yaptırdığı ‘Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ anketi oldu. Bu ankette AKP’li seçmenlerin yüzde 40’ının “partili cumhurbaşkanı istemediği” sonucunun çıkması, Kılıçdaroğlu’nun umutlarını artırdı. Bu anketi yapan Prof. Dr. Özer Sancar, CHP ve MHP’nin ortak adayı olarak İhsanoğlu’nun ilan edilmesinin ardından, “Seçim ikinci tura kalır. İhsanoğlu’nun kazanması için yüzde 5 AKP oyuna da ihtiyacı var” tahmininde bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Cengiz Grubu’na satılan ve içinde geçen günlerde yanarak kül olan Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün de bulunduğu Fethi Paşa Korusu ile ilgili soru önergesine, “Bu alanlarda kalan parsellerde geçici dahi olsa hiçbir inşaat yapılamaz. Bitki örtüsünün korunması esastır. Doğal mekânlarda ve yangın sonucunda bitki örtüsünde tahribat olduğu zaman, ağaçlar boğaziçi ekolojisine uygun seçilecektir” yanıtını verdiği ortaya çıktı. Yanıtı, “Bu cevap tarihi belgedir, hükümetin suçüstü olduğunu göstermektedir” diye değerlendiren CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Cengiz Grubu’nun Başbakan’ın özel himayesinde bir sermaye grubu olduğu gözönüne alındığında, taammüden gerçekleştirilen bir doğa ve tarih katliamı ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir” dedi. Kart, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Fethi Paşa Korusu ile ilgili hazırladığı soru önergesine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği yanıtı açıkladı. Buna göre Şimşek koru için, “Taşınmaz tapu kayıtlarına göre 70 bin 286 metrekare yüzölçümünde olup koru vasfındadır. 1. grup koru alanında kalmaktadır. Bu alanlarda kalan parsellerde geçici dahi olsa hiç bir inşaat yapılamaz. Bitki örtü sünün korunması esastır. Doğal mekânlarda ve yangın sonucunda bitki örtüsünde tahribat olduğu zaman, ağaçlar Boğaziçi ekolojisine uygun seçilecektir” bilgilerini verdi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘Devlet kaba ve hoyrat’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Sivil Düşün Programı çerçevesinde sürdürülen Özgürlük İçin Basın (ÖİB) projesinin Türkiye raporunda, “Hükümete karşı eleştirel tutum sergileyen medya ve kamuoyuna karşı devletin organları (yargı, polis), kaba ve hoyrat tepkilerini sürdürdü” değerlendirmesi yapıldı. Özgürlük İçin Basın projesinin özellikle 30 Mart seçimleri öncesindeki basının durumunu ele aldığı nisan ayı raporundan bazı satır başları şöyle: Kaba ve hoyrat: Nisan ayının ifade ve basın özgürlüğünün kullanımı açısından umut verici gelişmelere tanıklık ettiğini söyleme olanağı yoktur. Hükümete karşı eleştirel tutum sergileyen medya ve kamuoyuna karşı devletin organları (yargı, polis), kaba ve hoyrat tepkilerini sürdürdü. Bu tutumdan kendini bir ölçüde koruyabilen sosyal medya oldu. Twitter yasağı baskı ile kırıldı: Uluslararası hukuk ve kamuoyu tarafından savunulan ve yasaklamaları yurttaşın ifade özgürlüğünün ve bilgi edinme hakkının sansür edilmesi olarak tepki toplayan Twitter, YouTube gibi iletişim araçlarına ulaşımın engellemesi uluslararası baskı ve Anayasa Mahkemesi gibi yüksek yargının tutumu sayesinde bir ölçüde kaldırılabildi. Ancak yazılı, sözlü ve görüntülü iletişim araçları üzerindeki denetim bütün ağırlığıyla sürdü. Paralel iddiası özgürlüklere karşı: İfade ve basın özgürlüğünün kullanımının güvencesi olması beklenen yargıda yaşanan sorunlar, özgürlükler açısından karamsar durumun sürmesine neden oldu. Hükümetin, yargı ve güvenlik kuvvetleri içinde örgütlendiğini düşündüğü ‘paralel yapının’ komplosuyla karşı karşıya olduğu inancı özgürlüklerin kullanımını daha da güçleştirdi. Hükümet kararlarına ve uygulamalarına yapılan her itiraz ve muhalefet, hükümet tarafından komplonun parçası olarak değerlendirilince, sakin ve güvenilir konuşma/diyalog olanağı ortadan kalktı. Bu, siyasal ortamı daha da gerginleştiren etki yaptı. Kutuplaşma demokrasiye tehdit: Yerel seçimlerde eski oy oranlarını koruyamayan AKP, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın beklenmeyen eleştirel tutumundan rahatsız oldu.Tedirginlik, gerginlik ve kutuplaşma ortamı demokratik yaşamın gerektirdiği hoşgörü iklimini tehdit etmekte, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün kullanımı büyük sorun haline gelmektedir. aammüden katliam’ Yanıtın, “Tarihi bir belge olduğunu” dile getiren Kart, “ Hükümetin suçüstü olduğunu göstermektedir” dedi. Maliye Bakanı’nın yanıtına karşın 23 Haziran’da köşkün restorasyonuna ön izin verildiğini, 5 gün sonra da yangın çıktığını anımsatan Kart, “Satış aşaması, Cengiz Grubu’nun, hükümetin ve Başbakan’ın özel himayesine mazhar bir sermaye grubu olduğu ve bu grubun 1725 Aralık yolsuzluk sürecinin ana aktörlerinden olduğu göz önüne alındığında, taammüden gerçekleştirilen bir doğa ve tarih katliamıyla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir” tepkisini gösterdi. Cengiz Grubu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin 2005 yılı öncesine dayandığını anlatan Kart, 20042005 yılından bu yana Seydişehir Eti Alüminyum’u özelleştirmeye başlayan süreç esas alındığında, bu grubun Türkiye’nin en büyük ve kritik iş ve ihalelerinde hükümet ve Başbakan tarafından kollandığını dile getirdi. Kart, “Bu ülke Cengiz’lerden de, Cengiz’leri himaye edenlerden de hak ve alacaklarını alacaktır” dedi. ‘T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle