04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2014 CUMA 6 HABERLER İnsan Hakları Konseyi, yaşanan polis şiddeti konusunda Adalet Bakanlığı’ndan bilgi istedi BM Gezi’yi sordu u İnsan Hakları Konseyi, Gezi eylemlerinde ölümlere, ağır yaralanmalara neden olan polis şiddetine ilişkin inceleme başlattı. Türkiye’deki ilgili makamlara yazı gönderen konsey, orantısız güç kullanımı, işkence ve kötü muameleye ilişkin soruşturmaların sonuçları hakkında bilgi istedi. ALİCAN ULUDAĞ Kılıç: AYM’nin Önceliği Balyoz Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç salı günü beş meslek odasının Ankara şube başkanlarıyla ilginç bir görüşme gerçekleştirdi. Mimarlar, Şehir Plancıları, Ziraat Mühendisleri, Peyzaj Mimarları ve Çevre Mühendisleri odalarının Ankara’daki şube başkanları, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) içine yapılan Başbakanlık binası inşaatının yargı kararına rağmen durdurulmamasını şikâyet için gitmişti. Hükümetin kent ve çevre konularında ‘hukuk tanımaz’ tavrından dert yanan oda başkanları, AOÇ konusunda Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen bireysel başvurularının hızlandırılması talebini Kılıç’a iletti. ararlar uygulanmıyor’ Oda başkanları yarım saat olarak planlanan randevunun, sıradan bir protokol görüşmesi havasında geçmesini beklerken karşılarında ‘gelişmelerden son derece rahatsız’ bir Anayasa Mahkemesi Başkanı buldu. Bir saate yakın süren görüşmede Kılıç, hükümetin ‘kanun yapış tarzından’ ve ‘çıkan yargı kararlarını uygulamamasından’ duyduğu kaygıları dile getirdi. YouTube yasağının kalkması yönünde verdikleri kararı örnek gösteren Kılıç, “Biz ihlal kararı verdik ama bakanlar gerekçeli kararı görmeden uygulamıyor” eleştirisinde bulundu. dalet Nöbetini’ gösterdi Bireysel başvurularına hızlı yanıt alma beklentisindeki olan oda başkanlarına Kılıç, öncelikleri arasında Balyoz davasının bulunduğunu anlatan bir mesaj da verdi. Pencereden, mahkemenin önünde Balyoz davası hükümlüleri tarafından bir aydır sürdürülmekte olan ‘Adalet Nöbeti’ eylemini işaret eden Kılıç, “Herkes doğal olarak kendi başvurusunun hızla sonuçlanmasını ister. Kent ve çevre konuları da çok önemli. Ama önümüzde çok ciddi konular var. İnsanlar aylardır karar bekliyor” ifadelerini kullandı. Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarına paralel biçimde, başta yaşam hakkı ve uzun tutukluluk olmak üzere temel hak ve özgürlük ihlali başvurularını öncelikli olarak ele alacaklarının altını çizdi. Kılıç görüşmesinde, dershaneleri kapatan yasanın öncelikli olarak ele alındığının da işaretini vermiş. Kanun kapsamında, okul müdürleri ve müdür yardımcılarının toplu olarak görevlerinden alındığını anımsatan Kılıç, bu tür uygulamaların aleyhinde yargı kararları bulunduğuna işarat etmiş. Kılıç, var olan yargı kararlarına rağmen, kanunun bu şekliyle çıkarılmasından rahatsızlığını dile getirdi. Kılıç’ın AOÇ tartışmasını bir ‘çevre’ meselesi olarak gören tutumuna oda başkanları, “Bu sadece çevre meselesi değil. Bu aynı zamanda hukuki bir mesele. Ortada bir hukuk tanımamazlık ve vurdumduymazlık var. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar toplumun hukuka güveni açısından çok önemli bir mesaj sayılacak. Toplumun vicdanı bu konudan rahatsız” itirazında bulundu. eni de yuhalattılar Oda başkanlarının Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmadaki mesajlarını övmesi üzerine Kılıç, “Çok titiz hazırlanmış bir konuşmaydı ama o konuşmadan sonra biz de meydanlarda yuhalatıldık. Ama biz adaleti sağlamak için, doğruları söylemeye devam edeceğiz” mesajını verdi. aşvuru ve ziyaretçi yağmuru Kılıç konuşmada ayrıca, “Türkiye’nin en önemli mücadelesi ‘demokrasi ve hukuk’ için. İnsanlar farklı yaklaşımlarda da olsalar demokrasi ve hukuk ortak bileştirici olmalı” değerlendirmesini yaptı. Kılıç, oda başkanlarına, “Hukuk alanında yaşanan sorunlar yüzünden yurttaşların çözümü Anayasa Mahkemesi’nde gördüklerini” belirterek, “Hem bireysel başvuru hem de çok sayıda ziyaretçi trafiği var” dedi. daylık sorusuna ne dedi Görüşmede oda başkanları Kılıç’a Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağını da sordu. Oda başkanları, bu soruya ne ‘evet’ ne de ‘hayır’ diyen Kılıç’ın gelişmeleri zamana bırakma eğiliminde olduğu izlenimi ile yanından ayrıldı. ANKARA Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin, geçen yıl milyonlarca insanın katıldığı Gezi Parkı eylemlerinde yaşanan polis şiddeti konusunda devreye girdiği ortaya çıktı. Türkiye’den yapılan 8 şikâyet üzerine Türkiye hakkında inceleme başlatan İnsan Hakları Konseyi, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na “Güvenlik güçlerince orantısız güç kullanımı, işkence ve kötü muamele yapıldığı iddialarına ilişkin soruşturmaların sonuçları nelerdir?” diye sordu. Konsey, Gezi eylemine katılan yurttaşlar hakkında açılan soruşturma ve davaların durumuna ilişkin de bilgi istedi. Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi üzerine 31 Mayıs 2013’te başlayan Gezi eylemleri, polisin sert müdahalesi sonrası tüm Türkiye’ye yayılarak hükümet karşıtı bir gösteriye dönüşmüştü. Haziran ayında iki kent hariç tüm illerde milyonlarca kişinin katıldığı eylemlere polis şiddeti damgasını vurmuştu. Müdahaleler sırasında atılan gaz bombalarından 22 kişi gözünü kaybetmiş veya ağır şekilde yaralanmıştı. Yine müdahaleler nedeniyle yaklaşık 8 bin kişi yaralanmış, 5 bine yakın eylemci gözaltına alınmış, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Berkin Elvan, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş hayatını kaybetmişti. Gezi eyleminde polis şiddetine maruz kalan 8 kişi, BM’nin Şikâyet Prosedürü Sekreteryası’na başvurarak insan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi şikâyet etti. Bunun üzerine harekete geçen İnsan Hakları Konseyi, BM’den inceleme Gezi eylemlerinde yaşanan polis şiddetine ilişkin inceleme başlattı. İlk olarak şubat ayında Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Türkiye’ye yazı gönderen konsey, “Özellikle ölüm olayları nedeniyle olmak üzere, ülke genelinde Gezi Parkı olaylarına ilişkin açılan tüm soruşturmaların akıbetiyle ilgili bilgi verilmesini, açılan davaların iddianameleri ile mahkeme kararlarının da gönderilmesini” istedi. Dışişleri’nin dosyayı ilettiği Adalet Bakanlığı, bu kapsamda yanıtlar hazırladı ve Dışişleri Bakanlığı, 3 Nisan’da cevapları BM’ye iletti. Türkiye’nin yanıtları eline ulaşan konsey, geçen hafta soruşturmaların son durumuyla ilgili ek bilgi talep etti. Konseyden gönderilen yazıda, “Gezi Parkı olayları sırasında güvenlik güçlerinin aşırı ve keyfi olarak güç kullandıkları, işkence ve kötü muamelede bulunduklarına ilişkin iddialar hakkında, halen devam ettiği belirtilen soruşturmaların sonuçları nelerdir?”, “Protestolara katılan veya düzenleyenler ile protestoları destekleyen şahıslar aleyhine herhangi bir cezai soruşturma yürütülmekte midir? Şayet böyle bir durum varsa, bunlar hangi şekilde sonuçlanmıştır?” sorularına yanıt verilmesi istendi. Adalet Bakanlığı, bu yazı üzerine Türkiye’deki bütün başsavcılık ve adli yargı komisyon başkanlıklarına yazı göndererek Gezi eylemi, ölümler ve polis şiddetine ilişkin soruşturma ve davalarla ilgili kapsamlı bilgi talep etti. Bunun ekine iddianame ve mahkeme kararlarının da eklenmesi talep edildi. Başsavcılıklar bu kapsamda 27 Mayıs’a kadar tüm bilgileri bakanlığa ulaştırdı. Adalet Bakanlığı, topladığı bilgiler ile konseye gönderilmek üzere yeni bir rapor hazırlıyor. ‘K İhlal olursa üyelik askıya alınıyor Ankara’da bulunan Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezi’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre ise, İnsan Hakları Konseyi, üye ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını dönemsel olarak inceleyebiliyor. İnsan haklarını sistemli ya da kapsamlı biçimde ihlal eden üyelerin kuruldaki mevcut üyelerin 2/3 oyuyla üyelikleri askıya alınabiliniyor. ‘A ‘Genç Türklere güveniyorum’ İstanbul Haber Servisi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), önümüzdeki ay görevi sona erecek ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone için veda yemeği verdi. Ricciardone veda yemeğinde, Türkiye devletinin, daha modern, açık, ileri bir demokrasi ortaya koyacağını şimdiden görebildiğini vurgulayarak, “Özellikle genç Türklere güveniyorum. Dünya ile temas etmekten, seyahat etmekten, yurtdışında eğitim almaktan çekinmiyorlar, sosyal medyayı kullanıyorlar. Genç Türklerin korkusu yok. Genç kuşak böyle olduğunda, gerçekten önemli sonuçlar elde ediliyor” diye konuştu. GEZİ FOBİ Babacan ‘para izi’ arıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 22 Mayıs 2013’te ABD Merkez Bankası başkanının açıklamaları ile başlayan piyasa dalgalanmalarına yönelik incelemeye, Gezi Parkı sürecinde yaşanan hareketlerin de dahil edildiğini bildirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bilgi notuyla yanıtladı. Babacan, “Gezi Parkı olayları sürecinde yaşanan piyasa hareketleri de incelemeye dahil edilerek kapsamı genişletilmiş olan incelemeler devam etmektedir” dedi. Okul müdürleri de öncelik İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi avukatları, Gezi Parkı eylemlerinin 1. yıldönümü nedeniyle yapılmak istenen anmada meslektaşlarının darp edilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ve Bağcılar’da görev yapan polisler ile İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan’ın işkence ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlamalarıyla soruşturma yürütülerek cezalandırılmaları istendi. ÇHD’den suç duyurusu Gül Yatağan’dan geçemedi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Yatağan işçilerinin Bodrum’dan Muğla’ya giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le görüşerek dertlerini anlatma olanağı sonuçsuz kaldı. Gül, işçilerle görüşmeden Yatağan yerine Bozöyük Mahallesi üzerinden Muğla’ya ulaştı. Yörelerindeki termik santrallarla bunlara kömür sağlayan ocakların özelleştirilmek istenmesine karşı aylardır mücadele yürüten işçiler, dün de Bodrum Muğla karayolunu kapattı. Cumhurbaşkanı Gül, Bodrum’da yapılan Türk Konseyi 4. zirvesinin resmi programının tamamlanmasının ardından Muğla il merkezine geçerken, Yatağan yerine ara yolları tercih etti. Madenİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, “Devlet büyüklerimiz ile kavgamız yok. Kavgamız özelleştirmeye karşı” dedi. Öte yandan Bodrum’daki zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Gül, beraberindeki Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Muğla Valiliği’ni ziyaret etti. Gül, valiliğin önünde kendisini bekleyen yurttaşlar ile tokalaşarak sohbet ettiği sırada daha önce de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı da protesto ettiği öğrenilen Gülşah Atasever (25) tepki gösterdi. Gül’e “Soma katliamında ölenlerin hesabını verin” diyerek bağıran Atasever, korumalar tarafından ağzı kapatılarak alandan uzaklaştırıldı. AOÇ bir hukuk meselesidir Muğla’da protesto B Protesto ağır suç oldu TRABZON (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçen kasım ayındaki Trabzon ziyaretinde konvoya yumurta attığı iddiasıyla gözaltına alınan ve Erdoğan’ın yeğeni ile yakın koruması Ali Erdoğan’ın karakolu basarak tehdit ettiği öğretmen Seçil Esmanur Erdem’e (42) yargılandığı davada 7 bin 80 lira ceza verildi. Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi cezayı erteledi. Kararın ardından Erdem’in avukatı Arda Ciray, mahkeme kararına itiraz edeceğini söyledi. Karar sert tepki gösteren Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci “Bu karar ile konu Başbakan olunca adaletin terazisi bir kez daha şaşmıştır” dedi. Provokatör gözaltında Gaziosmanpaşa’da hem ülkücüler hem de HDP’lilerin arasında slogan atarken görüntülenen İ.S’nin 10 ayrı suç kaydı olduğu ortaya çıktı İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da geçen pazar günü HDP’li bir grubun açtığı “Öcalan’a özgürlük” standına silahlı saldırının ardından yapılan gösterilerde, hem ülkücü hem de HDP’lilerin arasında slogan atarken görüntülenen ve provokatör olduğu öne sürülen pembe tişörtlü kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada İ.S’nin (29) asayişle ilgili suçlar ve asker kaçaklığından 10 kaydının olduğu, Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nce ise arandığı ortaya çıktı. Terörle mücadale polisleri tarafından gözaltına alınan İ.S. olaylar sırasında karşı karşıya gelen iki farklı grubun arasında pembe tişörtüyle dikkat çekmişti. Basında çıkan haberlerde, bir fotoğraf karesinde HDP’liler arasında zafer işareti yaparken görülen İ.S. başka fotoğraf karesinde ise ülkücü grup arasında bozkurt işareti yapıp İstiklal Marşı’nı okurken görülüyor. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, B A BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Diyarbakır’da eylem yapanlar arasında çocuğu dağda olmayan ailelerin de bulunduğunu söylemesini örnek vererek yaşanan durumların MİT’i işaret ettiğini belirtti. Aygün, “Belli ki karanlık bir güç bu tip şeyleri, her zaman bu tip toplumsal hareketleri provoke ediyor” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, ülkücü hareketin mensuplarının hiçbir şart altında, hiçbir grupla çatışma eğilimi içinde bulunmayacağını belirtti. Amasya’da direniş sürüyor FEMEN’e hayasızlık davası Kesilen ağaçların yerine fidan diktiler MEHMET MENEKŞE AMASYA Amasya İstasyon Mahallesi’nde yurttaşların park ve piknik alanı olarak kullandıkları, Devlet Demiryolları’na ait 4 bin metrekarelik yeşil alanın satılması ve AKP’li belediyeden akaryakıt istasyonu kurmak için ruhsat alan şirketin ağaçları kesmesiyle başlayan direniş sürüyor. Amasyalılar önceki gece “Doğamıza, suyumuza, toprağımıza, ağacımıza sahip çıkalım” pankartı açarak AKP’li Amasya Belediyesi önüne yürüdü. Eyleme, CHP, SES, Eğitim Sen ve Eğitimİş de destek verdi. Eylemin ardından parka dönen yurttaşlar sabaha kadar nöbet tuttu. TEMA öncülüğünde, kesilen ağaçların yerine yeni fidan dikildi. Parkın çevresine de Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren gençlerin isimleri yazıldı. İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 30 Mart yerel seçimlerinde Üsküdar Burhaniye İlköğretim Okulu’nda soyunarak eylem yapan FEMEN üyesi 2 kadına 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. FEMEN üyesi Soliene Annie Assouan ve Elvire Duvelle Charles hakkında “Alenen hayasızca hareketlerde bulunma” ve “298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanuna Muhalefet Etmek” suçlarını işledikleri gerekçesiyle hazırlanan iddianame, Anadolu Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, şüphelilerin vatandaşların AKP’ye oy vermemeleri ve Erdoğan’ın yerel seçimlerden yüksek oy alarak başarıyla çıkmaması gerektiği mesajını vermeyi amaçladıkları belirtildi. FESTUS OKEY’İN EMNİYET’TE ÖLDÜRÜLMESİ DAVASINDA YİNE ŞAŞIRTICI SONUÇ Heyet değişti karar aynı CANAN COŞKUN Nijeryalı sığınmacı Festus Okey’in Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltındayken 20 Ağustos 2007’de polis Cengiz Yıldız tarafından öldürülmesine ilişkin dava, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlandı. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan polis memuru Cengiz Yıldız katıldı. Okey’in ağabeyi Tochukwu Gameliah Ogu ise duruşmaya katılmazken Ogu’yu duruşmada 11 avukat temsil etti. Ogu’nun avukatlarından Can Atalay, duruşmayı izlemek için gelen 10 kişinin salona alınmadığını, bu nedenle duruşmanın aleniyetinin sağlanamadığını belirterek izleyicilerin salona alınmasını istedi. Mahkeme başkanı Eken bu sırada Atalay’a “Burası şov yeri değil” diye bağırdı. Heyet, Atalay’ın istemini reddetti. Davayı 2. kez karara bağlayan mahkeme heyeti, Yargıtay’ın Okey’in ağabeyi Tochukwu Gameliah Ogu’nun avukatlarının davaya katılma isteminin kabul edilmesi yönündeki bozma kararına uymadı. Heyet, katılma taleplerinin reddedilmesine ilişkin daha önce verdiği kararında oybirliği ile direndi. Mahkeme ayrıca polis memuru Cengiz Yıldız hakkında daha önce oy çokluğu ile verdiği cezayı da yineledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle