Katalog

4 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Erdoğan seçim hezimeti nedeniyle HDP’yi terörle, MHP’yi CHP’ye teslim olmakla suçladı Barış dilini unuttu TŞOF’dEn garip uygulama TŞOF’nin 30. Genel Kurulu’na katılan oda yöneticilerine zarflar içinde 250 TL para dağıtıldı. Gel kurula al parayı FIRAT KOZOK ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF) 30. Genel Kurulu’nda, illerden gelen oda yöneticilerine içerisinde 250’şer TL bulunan zarflar dağıtıldı. Mevcut Başkan Fevzi Apaydın’ın tek aday olarak girdiği 30. genel kurul, Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla ATO Congresium’da yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından kongre için Ankara’ya gelen oda yöneticileri ve delegeler, ATO’da çeşitli hediyelerle karşılandı. Delegelere üzerinde “hediye kartı” yazan zarfların içerisinde 250 TL para dağıtıldı. Genel kurulun açılışına katılan Erdoğan, önünde bulunan prompterdan “Sakaltutan’da Azap Deresi’nde, Köroğlu Beli’nde Gülek Boğazı’nda, Sertavur’da, Cankurtaran’da, Kop Dağı, Zigana, Elmadağ, Ovit’te neler yaşandığını, neler yaşadığımızı çok iyi biliyorum” cümlesini okudu. Erdoğan’ı alkışlayan davetlilerin bazıları “Nasıl da biliyor” diye aralarında konuştu. Saat 10.30’da başlayan genel kurulda yaklaşık yarım saatlik bir konuşma yapan Erdoğan, buradan TBMM’ye geçerek partisinin grup toplantısına katıldı. Televizyonlar henüz sabahki programla ilgili haberlerini verirken, Erdoğan grup toplantısında konuşmaya başladı. Böylece haber kanalları yaklaşık 3 saat boyunca Erdoğan’ın konuşmasını yayınlamak durumunda kaldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarının tersine terör örgütünün kaçırdığı çocuklarla ilgili B ve C planlarını açıklamadı, PKK ve HDP’yi sert şekilde eleştirmekle yetindi. Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi: Oylarımız arttı: 30 Mart’a göre oy oranlarındaki değişime baktığımızda özellikle Yalova ve Ağrı’da AKP’ye karşı ittifakların yapıldığı net olarak görülüyor. MHP bir kez daha varlığını, siyasetini, iddiasını inkâr etti. 30 Mart’ta Pensilvanya’nın maşası, CHP’nin de payandası olan MHP, 1 Haziran’da yeni vazifesini iyice benimsemiş halde, kimliğini tamamen CHP’ye teslim etmiş oldu. Çatı çöktü: 1 Haziran seçimleri cumhurbaşkanlığı için gösterge, bir kamuoyu yoklaması olacaksa ortaya çıkan sonuç çatının bir kez daha çöktüğü, uçtuğudur. CNN’nin dalkavuğu: (Gezi’nin yıldönümü) Bir tane o, CNN’in dalkavuğu, oralarda bir şeyler yapmaya çalışıyor. CNN International, yerlisi geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı. Niye, ülkemi karıştırmak, ülkemi dünyaya farklı göstermek için. Şimdi de suçüstü yakalandı. Bunların, özgür, tarafsız, bağımsız basın diye bir şeyleri yok, bunlar görevli, bunlar ade Dinci Faşizan İktidara Karşı... Yalan ve gerçekleri hayatın içinde görüyoruz; işlenen cinayetleri, kurulan tuzakları... O genç ölüleri, yoksulluğun orta yerinde duran insanlarımızı... Yalova ve Ağrı’da seçimleri kıl payı yitiren AKP üç gündür ne düşünüyor? Yalova’da BDP’nin, Ağrı’da CHP’nin oyu yok ama AKP’nin var... AKP seçimleri kaybetse bile doğuda ve batıda gücünü koruyor... Oysa CHP doğuda, BDP ise batıda yok! Bir bölünmüşlüğün göstergesi bu! Hem CHP hem de BDP düşünmeli... CHP seçmeni, MHP’nin güçlü olduğu yerlerde ne yapıyor? Kendiliğinden MHP’yi yeğliyor. Örneğin Manisa’da ikinci dönem belediye başkanlığı seçimlerini alırken, Aydın’da CHP bir kez daha yerel seçimleri kazanıyor. Manisa, Balıkesir, Aydın, Denizli gibi kentler “merkez sağ”ın kazandığı yerlerdi... Bu iller 80 öncesi CHP’ye gidip geldi, bu süreç 80’li ve 90’lı yıllarda da yaşandı... Bugün ANAP, DYP tabanı ya da o tabanı oluşturanların çocukları AKP, CHP, MHP gibi partilere dağıldı. Aynı durum Güneydoğu’da görülüyor... 12 Eylül darbesinden sonra CHP’nin güçlü olduğu kentler bugün AKP ve BDP’nin... Yerel seçim ve genel seçim sonuçlarında aynı görüntü karşımıza çıkıyor... Geçmiş yıllarda CHP, DYP, ANAP, MSP, MHP de vardı... Erbakan Hoca Muş, Van ve öteki kentlerde güçlüydü, şimdi buralarda BDP, AKP var... CHP ve MHP hiç yok! Neden ve niçin? Bunları şunun için yazdım: Çatı aday falan hikâye, solsağ demeden, ülkenin tümlüğünü isteyen, laik demokratik Cumhuriyetten, hukuk devletinden ödün vermeyen, bağımsızlığı, özgürlüğü savunan bir aday çıkarılmalı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde. AKP’nin adayına karşı tüm muhalif partiler birleşmeli... HHH Elbet yazdıklarım benim kişisel ‘KENDİ KAPILARINI DA KAPATIRLAR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder’in, “Abdullah Öcalan’ın başka kişi ve kurumlarla görüşülmesine izin verildiği” yönündeki sözlerine, “Kendi kapılarını da kapatırlar” yanıtını verdi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin İmralı Adası’nda Öcalan ile görüşen Önder’in “siyasi heyetler üzerinden görüşmeler başladı” ifadelerini kullandığını anımsatarak, “HDP ile MİT dışında Öcalan’la başka kişi ya da kurumların görüşmesine izin verilip verilmediği” sorusuna şu yanıtı verdi: “Öcalan’la görüşme söz konusu değil, çok ham hayal bir şey. Siyasi bir heyetin, ekibin oraya gitmesi veya basın mensuplarının oraya gitmesi böyle bir şeye müsaade etmiş değiliz. İlerde olur mu, olmaz mı; bunlar şartların oluşturacağı şeylerdir.” BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “bazı ailelerin MİT tarafından verilen para karşılığı eylem yaptığı” iddialarına ilişkin “Bunlarda dürüstlük yok, bunlar yalanı çok rahat kullanıyorlar. Evladı Amerika’da, İngiltere’de olanlar paralarını oraya akıtıyorlar. Eğer dağa kaçırılmadığını ispat ediyorlarsa, nerededir o zaman bu çocuklar” yorumu dikkat çekti. TV’ler Erdoğan’a çalıştı CNN’den tek cümlelik yanıt tirip anne babalarına teslim etmeniz lazım. Dedim ya B, C planı burada devreye girecektir. HDP milletvekillerinin bu işin yakın takipçisi olarak bir defa bu süreci kendilerinin çözmesi sorumluluğu var. Bizim çözüm yolumuz farklı olacak. İnlerine girdik: (Bir fezlekede ‘dönemin başbakanı’ ifadesi olduğu iddiası) Şimdi paralel medya büyük bir suçluluk duygusu içinde başına gelecekleri önceden bildikleri, yaptıkları rezilliğin farkında oldukları için bunların düzmece olduğuna dair kampanya başlattılar. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Ortaya çok vahim belgeler, deliller çıkıyor ve kısa süre zarfında yaptıklarının hesabını vermeye başlayacaklar. Şu anda inleriErdoğan, gazetene girdik, bütün pislikcilerin B ve C planlerini ortaya döküyoruz. larının ne olduğu Genelkurmay yönündeki sorusu Başkanı’na destek: üzerine “Bu tür yaKamuoyunda Balyoz dapılacak şeyler söyvası olarak bilinen davaylendiği zaman bula ilgili rapor hazırlamışradan netice alınalar. Belli ki artık CHP de bilir mi? Tüm bu haşhaş almaya başlamış. süreç şu anda güBiz bu davanın hâkimi, venlik güçlerimiz tarafından takipte, savcısı da değiliz. Bizolayın birçok boyuden hukuka müdahale ettu var. Onların hamemizi bekliyorlarsa dazırlıkları içerisindeha çok beklerler. Eğer bu yiz” dedi. Fotoğraf: meseleyi çözmek istiyorNECATİ SAVAŞ larsa paralel yapı ile yollarını ayırsınlar. Tahammülümüz yok: Şımarıklığa tahamBaşbakan Erdoğan’ın CNN muhabirini “ajan” mülümüz yok. Yol kesediye suçlamasına CNN International yanıt verrek, polisi, askeri taşlayadi. Açıklamada, “Türkiye ile ilgili haberlerimirak, huzursuzluk çıkarazin net bir biçimde arkasındayız, ki bu haberrak ülkeye acılar yaşatmak ler adil, somut verilere dayalı ve tarafsız olisteyenlere asla eyvallah muştur, olmaya devam etmektedir” denildi. demeyiz, göz yummayız. ta ajan görevi icra ediyorlar. Bunun için buradalar. Günlerdir isyan çağrısı yapan bir kısım medya kuruluşları, birtakım yazarlar, aynı şekilde onlar da avucunu yaladılar. Sakık terör desteğiyle seçildi: Ağrı’da belediye başkanlığını kazanan şahıs, “devlet terörü” diyebiliyor. Sen terörün desteğiyle belediye başkanı seçilen birisin. AK Parti’nin belediyelerinin olduğu yerlerde kan mı var? Kan varsa sizin olduğunuz yerlerde var. B ve C planını açıklamadı: Yeri geldiği zaman kaçırılan insanları gidip almak suretiyle sükse yapan milletvekillerine sesleniyorum, hadi bakalım bu çocukları sizin ge görüşüm... Güneydoğu’da ve İstanbul’da BDP’li seçmenler AKP’nin adayına oy verecekler... Kamuoyu yoklamalarından böyle bir sonuç çıktığı ortada. AKP Türkiye’yi bir çıkmaz sokağa götürüyor, baskıcı bir rejimin sinyalleri geliyor. AKP 12 yıldır iktidarda! Bu süreç içinde bir iktidarın yıpranması gerekmez mi? Yıpranır ama yıpranmıyor! Anayasal haklarımızın, demokratik istemlerimizin üzeri örtüldüğü halde, AKP yüzde 45’le birinci parti... Neden, niçin? MHP’nin “Türkİslam Sentezi” sarmalından kurtulamaması, kimi olaylara “AKP gözüyle” bakması iktidar partisinin ekmeğine yağ sürüyor. Ne Türk ne de Kürtİslam Sentezi Türkiye’de demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştüremez. CHP de RTE’nin oyununa gelmemeli... Erdoğan bir gündem değiştirme ustası... AKP’li seçmeni çok kolay yanında tutuyor, yelpazeyi genişletirken il örgütlerini görevden alıyor. Yalan ve gerçek bir havuza toplanıyor... Eh havuz medyası işini kolaylaştırırken, holding medyası, Gezi Direnişi’nin yıldönümünü birinci sayfadan küçük görüp, iç sayfalarda fotoğraflarla donatıyor. HHH Avrupa’da sosyal demokratlar ve muhafazakâr partiler oy yitirirken, sosyalist, komünist partiler yükselişe geçiyor. Bizde ise tam tersi... Bu partilerde gazetelere yansımayan bir iç savaş var! Açık açık şu soruları soralım o zaman: “Bu ideolojik savaş ne zaman bitecek?” CHP ve BDP’ye gelince... CHP Türkiye’nin partisi olabilecek mi yoksa kıyılarda mı kalacak! Gördüğüm kadarıyla CHP lideri “Laik Demokratik Cumhuriyet”e sahip çıkarak, partisinin ötekileri kucaklaması için çabalıyor. CHP içinde “derin milliyetçiler” olduğu gerçeğini biliyor... Daha geniş kitlelere ulaşmak için yeni adımlar atabilir... BDP’ye bakınca... Kürtİslam Sentezi partide daha fazla egemen oluyor, tüm Türkiye’yi kucaklamadığı için, Güneydoğu’da, İstanbul’da, Mersin’de sıkışıp kalıyor... SANSÜR DÜN SON BULDU ‘Bodrum hak etmiyor mu?’ İstanbul Haber Servisi 3 Haziran 1994’te kaçırılarak öldürülen Kürt işadamları Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım Avcılar’daki mezarları başında dün düzenlenen törenle anıldı. Törene katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demiştaş, DiyarbakırBingöl yolunun kapatılmasıyla ilgili, “Asıl sorulması gereken soru, insanlar niye yolu kesiyor değil, niye bu devlet halen karakol yapıyor? Çocuklar dağdan inecek, dağın başında karakola ne gerek var? Demek ki hükümetin dağdan indirme planı yok” diye konuştu. Demirtaş, görüştükleri bazı ailelerin kendilerine çocuklarının kaçırılmadığını söylediğini belirterek “Orada oturan bazı aileler istihbarat tarafından kendilerine verilen ücret karşılığında o eylemi yapıyor” dedi. Demirtaş, 1.5 yıldır bölgede ateşkes olduğunu anımsatarak, “Başbakan dağları boşaltacak, gençleri dağdan indirecekti. 163 karakolu bu devlet neden yaptı? Bunların ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa madem DoğuGüneydoğu’da da barış olacak ülkenin her tarafında yapsın. Artvinliler, Bodrumlular, Marmarisliler, bu güzel karakolları hak etmiyor mu? Ülkenin doğusu ve batısı bir olacaksa bu karakolları hiçbir yere yapmasınlar o zaman” diye konuştu. “Halk buna öfkeli bu nedenle yollar kesiliyor” diyen Demirtaş insanların barış istediğini söyledi. Çocukları dağa çıkaran politikanın, Başbakan’ın söylemi olduğunu herkesin kabul etmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş şunları kaydetti: “Berkin Elvan gibi bir çocuğun acılı annesini meydanlarda yuhalatan bir Başbakan’dır bu çocuklara dağın yolunu gösteren. Hiçbir çocuğa biz dağı tavsiye etmiyoruz. Çocukları da siyasete davet ediyoruz. Ama gece gündüz gençlere hakaret eden Gezi’de katlettiği gençlerin ailelerine hakaret eden siyasetçilere, bize hakaret eden Başbakan’dır. Çocukları öfkelendiren çocuklara dağın yolunu açan.” Demirtaş, Güneydoğu’da yapılan karakollar için ‘Sadece burada mı ihtiyaç’ sorusunu yöneltti YouTube, 67 gün sonra açıldı Olaylar yayılıyor DP: Bir iki aile kastedildi Öte yandan BDP Genel Merkezi yazılı açıklama yaparak, Demirtaş’ın çocukları PKK tarafından alıkonulduğu ileri sürülen aileler ile ilgili konuşmasının çarpıtıldığını belirtti. Açıklamada “Sayın Demirtaş açıklamasında çocuğu dağa giden aileleri tenzih ederek ve açıkça ayrım koyarak, oturma eylemine katılan bir iki ailenin istihbarat tarafından kendilerine verilen para karşılığı o eylemi gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Ailelerin oynanan oyunlara ve yapılan çirkinliklere alet olmamasını dileriz” denildi. B 1994’te kaçırılarak öldürülen Kürt işadamları Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım Avcılar’daki mezarları başında dün düzenlenen törenle anıldı. (Fotoğraf: HAZAL OCAK) DİYARBAKIR / VAN / ŞIRNAK (Cumhuriyet) Karakol yapımlarını protesto etmek için Diyarbakır’ın Lice ilçesinde başlatılan yol kapama eylemleri bölge illerine yayılıyor. Önceki gece Bingöl’ün Karlıova ilçesindeki MuşErzurum yolu da trafiğe kapatıldı. Mardin’in Midyat ilçesinde de önceki gece Lice’ye destek için yürüyüş düzenlendi. BDP’lilere polis gaz bombaları ve basınçlı suyla müdahale etti. Kalabalık da polise taş ve havai fişek attı. Van’ın Çatak ilçesinde de BDP’liler karakol inşaatlarını protesto etti. Çocuk vuruldu iddiası Öte yandan Cizre’de dün akşam saatlerinde yüzleri kapalı bir grup, Silopi yolu üzerindeki Cizre Köprüsü’nün korkuluklarına bomba süsü verilmiş piknik tüpleri bağlayarak, köprüyü trafiğe kapattı. Bu sırada Nusaybin Caddesi, Otogar ve Dörtyol mevkilerinde araçları duran bir grup kimlik kontrolü yaptı. Göstericiler, polislere molotof ve havai fişek attı. Polis de gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. ANF’nin iddiasına göre olaylar sırasında 13 yaşındaki N.C. adlı çocuk başından gaz kapsülüyle vuruldu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Küçük yaştaki çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa götürüldüğünü belirten ailelerinin 19 Mayıs’ta başlattığı eylem sürüyor. Yaklaşık 20 aile, ellerinde çocuklarının fotoğrafları ve “Savaşa gitme kardeş kanı dökme” yazılı pankartlarla eylem yapıyor. Aileler, “Evlatlarımızı almadan gitmeyeceğiz” dedi. ‘Evlatlarımızı almadan gitmeyiz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Yerli Çoban köyünün muhtarı İzzettin Yardım 2 silahlı terörist tarafından evinden kaçırıldığını açıkladı. Jandarma ekipleri, muhtar Yardım’ın bulunması için bölgede çalışma başlattı. Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesine bağlı Çiftlik köyünden 26 Mayıs’ta kaçırılan işçiler ise önceki gece serbest bırakıldı. PKK muhtarı kaçırdı, işçileri bıraktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin YouTube yasağını hak ihlali olarak karara bağlamasının ardından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), siteye ilişkin erişim engellenmesi kararını internet sitesinden kaldırdı. Dışişleri Bakanlığı’nda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’in Suriye’ye ilişkin savaş planlarının yapıldığı toplantının dinleme kayıtlarının yayınlanmasının ardından 27 Mart 2014’te erişimi engellenen YouTube dün tekrar açıldı. YouTube avukatı aracılığıyla, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile CHP’li bazı milletvekilleri, erişim engelinin kaldırılması için AYM’ye ayrı ayrı bireysel başvuruda bulunmuşlardı. Yüksek mahkeme başvurucuların haklarının ihlal edildiğine, erişimin engellenmesinin, ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğine karar verdi. Gerekçeli kararın Bilgi Teknolojileri ve İletişik Kurumu ve TİB’e iletilmesinin ardından TİB, dün, YouTube’a erişimin engellenmesine ilişkin “Bu internet sitesi (youtube.com) hakkında 5651 sayılı kanunun 8. madde 1. fıkra b bendi ve 4. fıkrası uyarınca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından idari ted bir uygulanmaktadır” ifadeleri ile belirtilen kararı kendi resmi interten sitesinden kaldırdı. Böylece YouTube’a ilişkin yasak 67 gün sonra kaldırılmış oldu. 67 gün içinde yasak kararı yılan hikâyesine dönmüştü. Suriye toplantısına ilişkin ses kayıtlarının yayınlanmasının ardından Dışişleri Bakanlığı, “ulusal güvenlik” gerekçesiyle YouTube’a erişimin engellenmesi talebinde bulunmuş, TİB önce resen yasaklamış, ardından Gülbaşı Savcılığı’na başvurmuştu. Savcılığın talebi üzerine Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi, siteye erişimin engellenmesine karar vermişti. TBB’nin karara itirazı üzerine Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi 4 Nisan’da YouTube’a yönelik “tüm yayına erişimin engellenmesi” kararını kaldırmış, ancak 15 linkle ilgili yayın yasağının devamını kararlaştırmıştı. Bunun üzerine Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı, suça konu içerikler kaldırılmadığı gerekçesiyle söz konusu karara bir üst mahkemede itiraz etmişti. İtirazı değerlendiren Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi, söz konusu linklere dair kararın YouTube’a tebliğ edilmesine karşın yayından kaldırılmaması nedeniyle “suça konu içerikler kaldırılıncaya kadar” erişim engelinin devamına hükmetmişti. Bir kapandı bir açıldı