07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MAYIS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ardından patron... Ben katliamın içinde haşhaşiler var mı yok mu, diye merak ederken, dışarıdan ithal, sarıklı, takkeli, cüppeli, sakallı sivil ve tarikatçı “iktidar timleri” Soma’ya girdi... Görevleri kışkırtıcıları engellemekti... TOMA, polis ve jandarmanın büyük katkısıyla bunu başardılar... Çünkü ölenler şehitti... Cennetin bahçesinde, yeşillikler arasında dolaşıyorlardı. Bir gün önce RTE, madenin patronuyla tokalaşıyordu. Patron hazretleri sarı kıravatıyla pek şıktı. Yüzünde gülücükler vardı. Bana sorarsanız yüzlerce ölü umrunda bile değildi... Böyle olaylarda bir “günah keçisi” bulmak çok kolaydır. Önce Yılmaz Özdil ardından Yazgülü Aldoğan... Patronun oğlu ve şirketin öteki sorumluları... Hedefe Yılmaz ve Yazgülü oturtulmuştu. Ben de bir merak bir merak... Acaba sırada kim vardı! Medyamızın anlışanlı patronları, şu son 56 yıl içinde kaç meslektaşımızı “tepeden gelen buyrukla” kapının önüne koymuştu? Hele hele Gezi olayları sırasında... HHH Demokrasi, hukuk devleti, vahşi kapitalizm, taşeronluk... Egemenler hep ezer ezilenleri. Sermayenin akı, kırmızısı, türbe yeşili falan yoktur... Sermaye sermayedir! Bizi birbirimize düşürenler, son 12 yıldır “din eksenli” siyaset yaparak toplumu ayrıştıranlar, insan emeğini sömürüyorlar... Çokuluslu altın avcıları, topraklarımızı yağmalıyor, taşeron şirketlerle... Adı sanı belli şirketler, siyanür saçıyor bu coğrafyada. Çevrecilerin, birkaç siyasetçinin dışında kimsenin ilgilendiği falan yok! Soma’da canımız yandı o genç bedenlerin üzerine su sıkılıp, kül dökülürken. İngiltere’de 200 yıl önce “vahşi kapitalizm” maden ocaklarında katliam yapmıştı; 200 yıl sonra Ege’nin o şirin ilçesi Soma’da yapıyor... Sonra kalkıp “ölüm Allah’tan gelir” diyorsun... Utanmak, sıkılmak yok sende... 301 işçinin ölümünden sorumlu Soma Kömür İşletmeleri’ne ait Işıklar ocağında vahşi üretim modeli olan ‘kara tumba’ya geçiş hazırlığı yapıldığı öne sürüldü EMRE DÖKER Akıllanmadılar! SOMA Soma Kömür İşletmeleri’ne ait Işıklar ocağında vahşi üretim modeli olan kara tumbaya geçiş hazırlığı yapıldığı öne sürüldü! CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Işıklar işletmesinde 1 Haziran itibarıyla kara tumba yöntemiyle üretimin başlayacağını, işletmedeki çalışanlardan öğrendiğini, bu yöntemde hiçbir kaçış yolu bulunmadığını söyledi. Aksünger, Türkiye’deki tüm maden ocaklarında üretimin, gerekli önlemler alınıncaya kadar durdurulmasını da istedi. Soma Kömür İşletmeleri iki gün önce işçilere Atabacası ve Işıklar ocaklarında işbaşı çağrısı yapmıştı. 100 işçinin gönüllü olarak çalışmaya başladığı ocaklarla ilgili kamuoyu tepkisi üzerine şirket, bunları da 1 Haziran’a kadar kapatma kararı aldı. Utanmak Sıkılmak Yok Sende!.. Soma madeninin patronunun nerede olduğunu çok merak ediyordum... Geride 301 ölü vardı! Yetim çocuklar, eşler, analar, babalar, kardeşler. Çekip gitmiş olabilirdi başka diyarlara! Gitmemiş! Çünkü hakkında yakalama buyruğu falan yokmuş... Patronun yerine oğlu tutuklandı bir de işletmenin yöneticileri. Olacak o kadar canım! Bir şirket düşünün, bir patron, yöneticileri, taşeron işçiler... Bir sömürü düzeni, emek hırsızlığı... Sözüm ona ileri demokrasi var ya ülkemizde... Yani sandık! Sandıktan çıkarsan; 12 yıldır bildiğini okur, patronu korur, öve öve bitiremezsin... Aynen öyle yapıldı... Daha fazla emek sömürüsü, daha fazla rant! Yeme de yanında yat! Soygun! Vurgun! Talan! Yalan! Türkiye’de taşeron işçilik son 10 yılda üç kat artarak, bir milyon 100 bine ulaşmış. Soma’da “Mis”, “Gema”, “Doğanay” gibi kayıt dışı çalışan taşeron şirketler var. 27 AB ülkesinde taşeron sayısı 4.5 milyon... Türkiye’de bir milyon 100 bin... HHH Ocaktan boğularak ölmüş işçilerin battaniyeye sarılı, yüzleri açık, cansız bedenleri çıkarılırken konuşuyordu muhterem: “Maden mart ayında denetlenmiş, iş güvenliği olumlu çıkmış, hiçbir şey yokmuş!” İyiki de yokmuş! Ya olsaydı... 301 ölü, 100’ün üzerinde yaralı... Havuz infazı birkaç gün sonra yapıldı. Tatil günü savcılık harekete geçti... Günah keçisi kim olabilirdi? Önce muhalif medya, KARA TUMBA YASAKLANMIŞ YÖNTEM Kara tumba, kömür madeni damarlarının tabaka şeklinde yataklandığı bölgelerde, bir tür göçertme tekniğiyle üretim yapılması modeline deniyor. Diğer bir adı da kör ayak sistemi. Bu üretim modelinde madene, tek bir girişten giriliyor ve çıkılıyor. Kömür yatağına dek uzanan yüzlerce uzunlukta bir delik açıldıktan sonra maden, patlatarak göçertme yöntemiyle elde ediliyor. Eğer çalışma alanıyla tünel girişi arasındaki bölgede bir göçük oluşursa, işçinin kurtulma şansı en aza iniyor. Sistemde hava da aynı girişten giriyor ve tüneli dolaştıktan sonra aynı yerden çıkıyor. Daha modern sistemlerde ise hava girdiği delikten değil, başka bir yerden çıkıyor. Bu nedenle de Madencilik Yönetmeliği’ne aykırı olduğu için gelişmiş ülkeler artık kara tumbayı terk etmiş durumda. CHP’li Aksünger, Işıklar işletmesinde çalışanlar işçilerden, 1 Haziran’dan itibaren kara tumba yöntemiyle üretimin başlayacağını öğrendiğini söyledi. Ocağın daha önceden bu yöntemle çalışmaya başlayacağını ancak yaşanan kaza nedeniyle ertelendiğini belirten Aksünger, “Kara tumba, Maden Yönetmeliği’nce yasaklanmış bir üretim modelidir. Soma Kömür İşletmeleri, yaşanan acılara karşın bu yönde üretime geçmek için talimat verdi. Şu anda madendeki çalışmaların ardından 1 Haziran itibarıyla madenciler kara tumba üretimine geçecekler. İşçiler tedirgin” dedi. Soma Kömür İşletmeleri’ne ait Işıklar ve Atabacası ocaklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri denetlenmesi için 1 Haziran’a kadar şirket tarafından kapatıldığını da anlatan Aksünger, “Şu anda tüm işçiler bu sisteme geçileceğini biliyor. Ocakta bu sistem için çalışmalar devam ediyor. Herkes çok tedirgin. Şirkette sürekli üretim baskısı var. Yaşanan facia bile onların bu üretim baskısını dindirmedi. Şirkete ait 3 ocakta aylık 750 bin ton üretim hedefi koyulması da bunun kanıtıdır” diye konuştu. Aksünger, şu ayrıntıları da paylaştı: “Normal madenlerde ayaklarda işçilerin kaçabileceği ikinci bir bölge olması gerekiyor. Ancak bu sistemde işçiler kör noktada tutuluyor ve kaçacakları bir yer olmuyor. Şu anda ocağın hiçbir mekanize ayağında bu yol yok.” Soma’da şirketin üretimi artırmak için akıl almaz düzenlemeler yaptığı vurgulandı Patron kâra, işçi ölüme MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Zonguldak’taki Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda örgütlü bulunan Genel Madenİş Sendikası’nın Başkanlar Kurulu’nda da Soma’daki facia değerlendirildi. Genel Madenİş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş Soma’daki maden ocağının yılda 2 milyon ton üretim yapmak üzere planlandığını ancak bu ocağın 2013 yılında 3.5 milyon ton üretim yaptığına dikkat çekerek, “Bunun teknik olarak mümkün olamayacağını bilmesi gerekenler, işverenin para hırsına alet olmuştur” dedi. Alabaş, Soma’daki şirketin Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) sahasındaki kömürü, en düşük ücretle TKİ’ye vereceğini taahhüt ederek işi aldığını, şirketin çıkardığı tüm kömürü TKİ’ye verdiğini, tek alıcının TKİ olduğunu vurguladı. Şirketin TKİ’nin hizmet satın aldığı taşeron bir şirket olduğunu dile getiren Alabaş, “Şirketin kârını artırmak için attığı her adım maden işçilerini biraz daha ölüme yaklaştırmıştır. Aslında bu tüm taşeron şirketler için geçerli bir uygulamadır. ‘Ben yeterince düşük maliyetlerle üretemiyorum, kurum zarar ediyor’ diyerek bu beceriksizliğini sorgulamak, gerekli önlemleri almak yerine, özelleştirmeyi ve taşeronlaşmayı bir politika olarak belirleyen devlet ve hükümet bu sürecin birinci derece sorumlusudur. Burada TKİ özelinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve kurum yöneticileri, genelde tüm kurumlarda taşerona iş veren asıl işverenler doğrudan bu kazalardan sorumludur” dedi. Alabaş, bunun sıradan bir kaza değil, “katliam” olduğunu vurguladı. SOMA İŞÇİLERİ ANKARA’DA ‘GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMADAN MADENE İNMEYİZ’ DEDİ Erdoğan: Madenleri gerekirse kapatırız yordu. Eğer vardiya değişimi yukarıda olsaydı bu kadar ölüm olmazdı” dedi. “Dayıbaşı” olarak nitelendirilen ekipbaşı sistemiANKARA Soma’da eylem yapan 10 işni de anlatan işçiler, “Dayıbaşılar, işletmeye çiyle AKP Genel Merkezi’nde bir araya geişçi buluyordu. Her işçi üzerinden işverenlen Başbakan Tayyip Erdoğan, ülke geneden prim alıyorlardı” diye konuştu. İşçiler, lindeki tüm madenlerin yeniden gözden gemadencilerin emeklilik yaçirileceğini, iyileştirilemeşının düşürülmesini istedi. yenlerin gerekirse kapatılaEmeklilik yaşının şu an 49 cağını söyledi. olduğuna dikkat çeken işSomalı 10 işçi dün AKP çiler, “Bu yaşa kadar maGenel Merkezi’nde Erdodende çalışmak mümkün ğan ile bir araya gelirken değil, 4 bin prim gününü Enerji ve Tabii Kaynaklar CHP Grup Başkanvekili ile dolduranlar emekli edilBakanı Taner Yıldız, ÇaAkif Hamzaçebi görüşmede meli” görüşünü dile getirlışma ve Sosyal Güvenise madencilerden Eren Maldi.Alınan bilgiye göre işçilik Bakanı Faruk Çelik ile koç, “İşyerlerimizdeki güvenler bakanlarla görüşmelegörüştü. Erdoğan’ın toplik önlemleri alınmadıkça, birinde de sendikanın görelantıda, işçilerin talepleri zimle beraber tüm milletvevini yapmadığını söyledi. ve şikâyetlerini dinledikten killeri o yeraltına girmedikçe, Şirkete yönelik eleştirilerini sonra yaşamını yitiren işçibiz o yeraltına girmeyeceğiz” de dile getiren işçiler, “Şirlerle ilgili gerekli düzenlededi. Bunun üzerine Hamzamelerin yapılacağını, çalışçebi de “Meclis kapanana ka ketteki zihniyetin kara kıta Afrika’daki zihniyetma koşulları kötü olan madar bu konudaki gerekli tüm ten bir farkı yoktu. İtiraz denlerle ilgili her türlü önyasaları çıkarma çağrısını eden ve doğruyu söylelemin alınacağını söylediben tüm siyasi partilere yapıyen işçilere baskı yapılıği öğrenildi. Erdoğan’ın, yorum” ifadesini kullandı. yordu” dediler. İşçiler bas“Tüm madenleri gözden kılar nedeniyle işi bırakan geçireceğiz, durumları kötü olanların iyileştirilmesi için her türarkadaşlarının olduğunu da belirttiler. lü önlem alınacak, iyileştirilemeyenler şçiler ‘kapatmayın’ dedi ise gerekirse kapatılacak” dediği belirtildi. İşletmenin üretimin düşmemesi ve zaman Görüşmenin ardından gazetecilerin sorukaybı yaşanmaması için vardiya değişimini larını yanıtlayan Bakan Yıldız işçilere, “Siz madende yaptırdığını belirten işçiler, “Hiçbir bu ocakların kapatılmasını ister misiniz” zaman vardiya bitiminde aşağıdaki işçinin şeklinde soru sorduğunu, işçilerin de “Hayerine yenisi gelinceye kadar yukarı çıkyır, kapatılmasını istemeyiz ancak çalışmasını izin verilmiyordu. Vardiya değişimi ma şartlarının doğru bir şekilde yönetilyapılıncaya kadar aşağıdaki işçilerden çamesi ve gerekli tedbirlerin alınması kaylışmaya devam etmeleri için baskı yapılıdıyla” yanıtını verdiklerini anlattı. EMİNE KAPLAN Fotoğraf: AA YASİN BÜLBÜL SOMA’NIN ÖN BİLİRKİŞİ RAPORU KAhRettİ: Karbonmonoksit defalarca üst sınırda Haber Merkezi Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasıyla ilgili hazırlanan ön bilirkişi raporunda, ocaktaki karbonmonoksit gazı seviyesinin sensörlerin en üst sınırı olan 500 PPM’ye defalarca çıktığı belirtildi. Hazırlanan raporda, kusuru bulunan kişilerin raporu inceleyen savcının kararıyla gözaltına alındığı, ardından tutuklandığı ortaya çıktı. Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirmesi 486 madencinin yaralanmasının ardından, iki cumhuriyet savcısı ile bilirkişi heyetinin hazırladığı ön raporunu açıklandı. İlk olarak ocağın bulunduğu alanda inceleme yapan heyet ardından ocağın içerisine girdi. ğın çeşitli bölgelerine yerleştirilmiştir. Kömürün kendiliğinden yandığını belirleyen karbonmonoksit gazı tarafımıza iletilen veriler üzerinde 2014 yılı mart ayından kazanın meydana geldiği zamana kadar incelemelerde, özellikle S ponosundaki 470 numaralı sensörde, madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM’nin üzerinde, çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu sensörlerin yer yer 500 PPM’nin üzerinde kayıtlar yaptığı saptanmıştır. Madenlerdeki güvenlik kurallarına göre yüzde 19 oksijen değeri altında maksumumu yüzde 0.5 karbondioksit ve maksimum 50 PPM üzerinde korbonmonoksit bulunan madenlerde çalışılamaz. İşletmeye ait teknik nezaretçi defterine ait 2014 kayıtlar incelenmiş, sadece 24 Şubat 2014 tarihinde H panosu yarı mekanize ayaktaki karbonmonoksit gazı artışı nedeniyle, ayağın barajlandığı ve kül verme işlemine başlandığı 10 Mart 2014 tarihinde kül verme işleminin devam ettiği 9 Mayıs 2014 tarihinde de tekrar açılmak üzere temizlenmeye başlandığı notu dışında, herhangi bir uyarıya ver verilmediği, ayrıca 09 Nisan 2014 terihinde yer üstünde yeni konacak fan için bir irtibat bacasına başlandığı notu ile ocakta bir hava sıkıntısı olduğu anlaşılmaktadır.” ‘Vekiller inmedikçe madene girmeyiz’ aşeron bataklık’ Eyüp Alabaş TKİ Genel Müdürlüğü’nün bu sahada yapılan tüm çalışmaları izlemek ve denetlemekle sorumlu olduğunu kaydeden Alabaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişlerinin de bu sahaları periyodik olarak denetlemekle görevli olduklarını bildirdi. Kâr hırsı ile yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını, “üretim zorlaması için akıl almaz düzenlemeler” yapıldığını, çalışanların sindirildiğini ve uyarılarının dikkate alınmadığına dikkat çeken Alabaş, taşeron düzeninin “bataklık” olduğunu, ıslah edilmesinin olanaklı olmadığını, hükümetin de “çırpındıkça batacağını” söyledi. Alabaş, Karadon Müessesesi’nde taşeron uygulaması dayatıldığında 23 Haziran 2005 tarihinde eylem yaparak taşeron şirketi ocağa sokmadıklarını ancak devletin, gücünü kullanarak 19 Temmuz 2005 tarihinde taşeron şirketin önünü açtığına dikkat çekti. Sonrasında yaşananlara işaret eden Alabaş, “Korkulan oldu. 17 Mayıs 2010 tarihinde taşeron şirketin çalıştığı alanda 30 arkadaşımız hayatını kaybetti” dedi. 7 Ocak 2013’te de Kozlu Müessesesi’nde taşeron şirkette çalışan 8 madencinin şehit olduklarını kaydeden Alabaş, “Biz bunu bir iş cinayeti olarak tanımladık. Çünkü uyarılarımız dikkate alınmadığı için bu kazayı yaşadık” dedi. ‘T aşıma bandı tamamen yanmış Bin metrede bulunan trafoda inceleme yapan heyet, yangında taşıma bandının komple yandığını, yanmaya bağlı olarak madenin duvarlarında siyahlıklar olduğunu, tahta tahkimatların yanmasıyla da yer yer göçüklerin meydana geldiğini saptadı. Bilirkişi heyeti trafo ile ilgili hazırladığı raporunda, “Transformatör içerisinde patlayıcı, yanıcı yağ ve gaz bulunmadığı bilinmektedir. Tüm bunlara dayanarak kazanın bir transformatör patlaması diye adlandırılan bir cihaz arızasından kaynaklanmış olamayacağı kanaati oluşmuştur” denildi. Bilirkişinin raporunda, hava ile buluşan kömürde oksitlenme sonucu ısı açığa çıktığına da yer verilerek, madende normal şartlarda izin verilen 50 PPM değerinin üzerinde defalarca ölçüm yapıldığı belirtildi. Raporda şu ifadeler kullanıldı. “Olayın meydana geldiği madende, 19 karbonmonoksit, 1 korbondioksit 19 metan ve 9 adet oksijen olmak üzere toplam 48 uzaktan algılama sensörleri oca T İ ‘O TIR’lar niçin Soma’daydı?’ EMRE DÖKER/OĞUZ YILDIZ SOMA 19992004 yıllarında görev yapan CHP’li eski belediye başkanı ve ADD Soma Şube Başkanı Önder Adar, ilçe halkının, maden faciasında yaşamını yitirenlerin sayısı nın 301’den çok daha fazla olduğuna inandığını söyledi. Adar, “Facianın daha ilk saatlerinde cenazeler, hastaneler yetmeyince soğuk hava depolarına gönderildi. Bu saatlerde ilçemize gelen soğuk hava TIR’ları gözlerden kaçmadı. Ambulansların da bu TIR’lara cenazeler taşıdığı görüldü. Bu TIR’lar ne için Soma’daydı?” dedi. Son yerel seçimlerde Soma’da belediye başkanı seçilen AKP’li Hasan Ergene’nin de facianın ardından kayıplara karıştığını belirten Adar, “İnsanlar artık muhatap bulamadıkları için bize geliyor” dedi. İhmal... Yöneticiler kusurlu Raporun son bölümünde ise, “Kazanın tahminimize göre, teknik nezaretçi, işletme müdürü, saha sahibi, iş güvenliği baş mühendisi söz konusu şirketin başkanı ile vardiye amirlerinin kusurlu olduğunu düşünmekteyiz” görüşü yer aldı. Kazanın yaşanmasını ardından, savcılık 18 Mayıs tarihinde 25 kişiyi gözaltına almış, şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan ve genel müdürü dahil 8 kişi tutuklanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle