Katalog

20 MAYIS 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Soma Holding’e ait diğer 3 madende çalışan işçilere dün gece işbaşı yaptırıldı 5 Kozak Yaylası bir adım ötede, Kaz Dağları yakınında. Tütün, üzüm, pamuk, zeytin... Bakırçay Ovası, çam ağaçları, delik deşik edilmiş Kozak, Kaz Dağları... Kökünden kesilen çamfıstığı ağaçları, yağma, talan düzeni... Savaştepe, Kırkağaç, Kınık... Dağ köyleri... Ölümü göze alarak madene gireceksin, çalışacaksın boğaz tokluğuna. Mustafa Kemal ve arkadaşları... Laik demokratik Cumhuriyete düşman olan, gericifaşist iktidarları görmeyip, İngilizlerin mandası olmayı yeğleyenler günümüzde de ne yazık ki var... Yine günümüzde “şeriat düzeni”ni savunan, “sivil faşizmin” özlemini çekenler de var... Soma’da TOMA’ya sarılanlar, yaftalamayı marifet sayanlar şimdilerde gazetecileri hedefe koyuyorlar. HHH Ve dün sabah Başbakan Erdoğan’ı dinledim televizyondan... Başbakan, Soma’daki yaraları sardıklarını söyledi... Kendisine “Somali’yi bırak Soma’ya bak” diyenlere kancayı takmıştı, kızmıştı... Erdoğan, Van depremi ve Gediz depremi gibi facialardan başarıyla çıktığını anımsatıp, “havuz medyası”nın dört gündür yaptığı yayınlara katılarak Aydın Doğan’a seslendi: “Yılmaz Özdil’i kov!” Ben Aydın Doğan olsaydım şu yanıtı verirdim Başbakan’a: “Hürriyet’in patronu benim, siz bana emir veremezsiniz, kovmuyorum...” Bu arada Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinden bir tepki yoktu!.. Neden, niçin? HHH 19 Mayıs 1919’dan 19 Mayıs 2014’e dek geçen süreç 95 yıl... Ülke softalara, yalakalara, düzenbazlara, havuzculara, sahtekârlara kaldı... Gözünüzün içine baka baka demokrasi ve özgürlük masalları anlatanlara. Yılmaz Özdil’in dediği gibi, Egeliler zeybek oynarken diz çöker sadece... Bir emekçinin oğludur Yılmaz, öyle kolay kolay diz çöktüremezsiniz... Benim, Yılmaz’ın, daha pek çok arkadaşımız vardır diz çökmeyen, dik duran, “gelen ağam giden paşam” demeyen... Aramızda bazı “keneler” olsa da sayıları azdır! Bir başbakan, medya patronuna “kov onu” diyor, ardından acıdan, emekten söz ediyor... Kanım dondu kanım! Patron acı dinlemedi EMRE DÖKER SOMA Soma Eynes’teki madende yaşanan faciada acılar sarılmadan Soma Holding, dün gece diğer üç madeninde üretime başladı. 301 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından holdingin işlettiği Soma’daki Atabaşı, Geventepe ve Işıklar ocaklarında üretimin dün gece 24.00 itibarıyla yeniden başladı. Şirket, maden işçilerine dün gece kısa mesaj ve aramalarla ulaşarak servislerin işçileri gece vardiyası için alacağını belirtti. İşçiler, acılar daha tazeyken şirketin bu uygulamasına tepki gösterse de işsiz kalma korkusu nedeniyle birçok işçinin servislerle madene taşındığı belirtildi. CHP Soma İlçe Başkanı Murat Bayramoğlu, kazanın yaşandığı Eynes’teki madenin bu firmanın “amiral gemisi” olduğunu ve en iyi kontrol edilen madeni olduğunu belirterek “Eğer en iyisinde bu kaza yaşanıyorsa, diğerlerini düşünmek bile istemiyoruz” dedi. Müfettişlerin diğer madenlerde hiçbir denetim yapmadığını da belirten Bayramoğlu, “Acının üstüne büyük bir felaket daha eklenebilir. Bu firmada çalışan işçilere şirket yetkilileri ulaşarak gece vardiyasıyla üretime başladıklarını duyurdu” diye konuştu. “Serseri vardiyası”nın aileler için en tedirgin çalışma saati olduğunu vurgulayan Bayramoğlu, “Daha güneşi ve gökyüzünü yeni görmüş işçilerin daha travmayı atlatmadan tekrar karanlığa gömülmek istenmesi insanlık dışı bir uygulamadır. Çağrı yapılan işçilerle görüştüm. Hepsi korku içinde. Diğer ‘İşçiler korku içinde’ üç ocakta hiçbir denetim yapılmadığını hatta tedbir de alınmadığını söylüyorlar. Bu nasıl olur? Patronları ve müdürleri gözaltında olan bir şirket, kamuoyunda şüphe duyulan bu şirketin işletmeleri acılar bu kadar tazeyken nasıl üretimi düşünebilir. Hangi vicdan, hangi ahlak, hangi din buna müsaade eder. Burada devlet, Türkiye Kömür İşletmeleri yok mu? Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Gece yarısı sessis sedasız alınan bu kararın arkasında hangi güç var. İnsan mıyız fare miyiz?” dedi. Kanım Dondu... 19 Mayıs 1919... Başkaldırı ateşinin yakıldığı gündür... Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak bastığı gün... Emperyalizme karşı bir halkın isyanıdır... Egemen güçlere, padişaha başkaldıran Anadolu insanının başı dik, yürekli yürüyüşü. Bu bir uzun yürüyüştü, sevdanın, tümlüğün, isyanın türküsüydü. Dinsel bağnazlığın geçerli olduğu bir toplumun yeniden dirilişi, düşmanla işbirliği yapanlara karşı inen bir yumruğun ilk işaretiydi. Kimse umutlu değildi, bu ülkenin, emperyalist güçleri ve onların işbirlikçilerini Akdeniz’e dökeceğinden... Mavi gözlü bir devden haberleri bile yoktu... Bir sabah Samsun’a çıktı, işaret fişeğini verdi o sarışın ve mavi gözlü adam! Ulusal Kurtuluş Savaşı başlamıştı! Hiç kimse bilmiyordu o yumruğun nasıl atılacağını... O yumruk markette atılan yumruk değildi... HHH 19 Mayıs sabahında yazıyorum yazımı... 301 canımız, ciğerimizi yerin altından çıkarıp yine toprağın altına gömdük. O acı, yüreğimizi dağladı! Yüreğimiz buruk, içimiz kan ağlıyor... Bilmem baktınız mı o çocukların gözlerinin içine... O yağmur bulutunu gördünüz mü gözlerinde! Düşündünüz mü hiç onların geleceğini, o duygu selini, yalnızlığını... O çocuk gözlerinde yaşanmış bir hayat vardı, kaygı vardı... Onlar da 18 yaşına girdiğinde madene girecekler, orada ölümü göze alarak çalışacaklardı... Birileri dün 19 Mayıs’ın hüznüne karşın, Somali’de yaptıkları yolları, kimi ülkelere gönderdikleri gıda yardımını anlatırken, ben Somalı çocukları da düşünüyordum. Tüm dünya çocuklarını... Irak’tan Somali’ye; Suriye’den Afganistan’a kadar... HHH Şeriatçı terör örgütü tarafından kaçırılan, laik eğitim gören kız öğrencileri... Anaların, babaların, o ailelerin acılarını, gözyaşlarını... Somali uzaklardaydı ama Soma yakında... Benim doğup büyüdüğüm coğrafyada. Katliamın yaşandığı madeni işleten Soma Holding kural tanımıyor Binası da uygunsuz ÖZLEM GÜVEMLİ İSTANBUL Türkiye’nin en büyük maden faciasının yaşandığı kömür ocağının sahibi olan Soma Holding’in Levent’te bulunan binasının da onaylı projesine aykırı olduğu ortaya çıktı. Holdingin bulunduğu bina için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kendi kurumlarının “Yeşil alanı azaltıp nüfusu ve trafiği artırdığı” gerekçesiyle karşı çıkmasına karşın, şirketin istemi doğrultusunda 2 kez imar değişikliği yapıldı. Şirket, yapılan planlara da uymayarak belirlenen 12 bin metrekarelik yeşil alanı kamuya terk etmedi, iskân edilmesi imar planlarına aykırı olan bodrum katlarını da kiraya verdi. Soma Holding’e ait olan bina için ilk plan değişikliği 2007 yılında yapıldı. Bugün holdingin kullandığı binanın bulunduğu parselin daha önce yüzde 54’ü yeşil alan olarak ayrılmış yüzde 46’sı “Ticaret ve Hizmet” alanında kalıyordu. Soma Holding, bu parsel için değişiklik talebinde bulunarak emsalin 2.30’a çıkarılmasını, yüksekliğin serbest bırakılmasını ve parselin fonksiyonunun “Ticaret + Turizm Alanı”na alınmasını istedi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü, yeşil alan miktarının azaltıldığını, yoğunluğun artırıldığını belirterek nüfus yoğunluğu için yeşil alan ayrılmasını istedi. Ulaşım Planlama Müdürlüğü, yapılaşma şartlarının çok yüksek değere çıkarılmasının ulaşıma olumsuz olarak yanFotoğraf: HAZAL OCAK CHP’li İBB meclis üyesi Hüseyin Sağ, plan notlarına göre kamuya terk edilmesi gereken 12 bin metrekarelik yeşil alanın inşaat için kullanıldığını belirtti. İSKİ’den de gereken görüşün alınmadığını ifade eden Sağ, “Bunların dışında binanın tesisat katları normal kat olarak kullanılmakta. İskân edilmemesi gereken bodrum katları da iskân edilerek kiraya verilmiş. Çatı katı da onaylı projesine aykırı” dedi. Sağ, bina için suç duyurusunda bulunacak. sıyacağını belirtti. Bu raporlar doğrultusunda 22 bin metrekarelik parselde 2.30 emsalle yalnızca zemin üstünde 50 bin 615 metrekare inşaat alanı yaratıldığına dikkat çekildi. Plan notlarında parselin en yüksek noktasından kot alınması, bodrum katların emsale dahil edilmemesi nedeniyle inşaat alanının 116 bin 600 metrekareye kadar çıkacağı tespit edildi. Parselin sadece yalnızca 10 metrelik çıkmaz yola cephesinin bulunduğu belirtilerek “Parsel hem ulaşım ağı, hem de konum olarak kısıtlı durumdadır. Önerilen yapılanma koşullarına göre trafik yükünü kaldıramaz” denildi. Parselin yaklaşık yüzde 50’si yeşil alanda kalırken teklifte bu alanın yüzde 25’e düşürüldüğü vurgulandı. Söz konusu parselin komşu parselinden “İSKİ Tarihi Taksim Suyu Galerisi”nin geçmesi nedeniyle İSKİ’den görüş alınması da istendi. Yapılanma şartları ve ayrıcalıklı plan notlarıyla bölgedeki yapı ve trafik yo Suç duyurusu ‘Hesap sorulana dek nöbetteyiz’ İstanbul Haber Servisi Soma katliamı, Soma Holding’in Maslak’taki binası ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde ayrı ayrı protesto edildi. İstanbul Kent Savunması ve Levent Soma Nöbeti üyeleri, Maslak’taki Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu önünde bir araya gelerek Levent’teki Soma Holding’e ait Spine Tower binasına yürüdü. Grup adına açıklama yapan Deniz Özgür, Spine Tower’ın sadece 4 dairesiyle yüzlerce maden işçisini kurtaracak 20 yaşam odası yapılabileceğine dikkat çekerek “Her bir tuğlasında Soma işçisinin kanı olan bu bina, şirketiyle, bakanıyla, hükümetiyle, Soma katliamının gerçekleştiren cinayet şebekesinin yüzsüzlük anıtıdır. Bu cinayet şebekesi katliamın hesabını verinceye kadar meydanlardan, sokaklardan nöbetlerden ayrılmayacağız” dedi. Grup basın açıklamasının ardından temsili olarak yere kırmızı boya döktü ve polise yumarta attı. İBB’nin Fatih Saraçhane’deki binası önünde eylem yapan DevGenç üyesi iki kişiye belediyenin özel güvenlik görevlileri müdahale etti. İBB’nin ana giriş kapısı önünde “Kader değil, kaza değil, katliam. Berkin ve Soma’nın katilleri yargılansın” yazılı pankartı açan DevGenç üyesi 2 kişi gözaltına alındı. Tarihi su galerisi ğunluğunu olumsuz yönde etkileyen teklifin nâzım imar planıyla değil bölgesel planlar içinde değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi. Tüm bu tespitlere karşın İmar ve Bayındırlık Komisyonu, emsali 2’ye düşürüp talebi uygun buldu. Şirketin değişiklik teklifiyle ilgili hazırlanan rapor, İBB Meclisi tarafından 30 Kasım 2007 tarihli oturumda oyçokluğu ile kabul edildi. Şirket 2008’de de plan değişikliği istedi. Kurumlar yine aynı görüşleri dile getirdi. Ancak İmar ve Bayındırlık Komisyonu yine değişiklik talebini uygun buldu. Parselin kuzeyinden geçen imar yolunun genişliğinin 12 metre olarak plana işlenmesi ve yol cephelerinden çekme mesafelerinin 15 metre olarak düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Planda “Parselin turizm (otel) amaçlı iskân edilmesi halinde 2 bodrum kat iskân edilir. Emsale dahil edilmez. Ticaret olarak kullanılması halinde bodrum katlar emsale dahildir” şeklinde düzenleme yapılmasını da uygun buldu. Değişiklik 16 Temmuz 2009’da oyçokluğu ile meclisten geçti. Halkevci kadınlar Somalı kadınlara destek olacak Dayanışma köprüsü SABAHAT AKKİRAZ’DAN İSTİFA ÇIKIŞI CHP’de ‘sinei millet’ tartışması İstanbul Haber Servisi Soma faciasında yaşamını yitiren işçileri anmak ve aileleriyle dayanışmak amacıyla Taksim Tünel’de bir araya gelen Halkevci kadınlar başlarında baretleriyle Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Grup adına basın açıklamasını okuyan Hande Yanar, “Türkiye’nin her yerinden acısını öfkeye dönüştürmüş tüm karınlarla Somalı kadınlar arasında kız kardeşlik köprüsünü hep birlikte kuracağız. Patronların, kadına yönelik şiddetin, ölümün ve zulmün iktidarı AKP’yi yıkacağız. Dayanışma için birleştirdiğimiz ellerimiz, kâr hırsı için yüzlerce insanın kanına girenlerin bu taşeron ve güvencesizlik sisteminin devamını sağlayanların yakasına yapışacak” diye konuştu. Açıklamanın ardından Halkevci kadınlar, oturma eylemine başladı. Saatler olayın yaşandığı 15.10’da gösterdiğinde ise kadınlar ellerindeki baretleri birbirine vurarak ve ıslık çalarak adalet talebinde bulundu. Bir grup lise öğrencisi de maden faciasını temsil eden tiyatro gösterimi sundu. İstiklal Caddesi’nde ise bir grup, kurdukları stantla sorumluların cezalandırılması ve Türkiye’nin ILO Sözleşmesi’ni imzalaması için imza topladı. Soma için adalet çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÇHD öncülüğünde kurulan Soma İçin Adalet Komitesi, ülke genelinde tüm avukatları, hekimleri, psikiyatrları, psikologları ve mühendisleri “vardiya nöbetine” çağırdı. Komiteden yapılan açıklamada, örgütün bugüne kadar kesintisiz olarak Soma merkezde çalışmalarını yürütme kurulu aracılığıyla gerçekleştirdiği belirtildi. Açıklamada, “Yayımlanan nöbet listesine uygun olduğunuz günler için adınızı yazarak Soma’ya gelin! Komite çağrı telefonunun cevaplanması, taziye ziyaretlerinin organize edilmesi, Savcılık soruşturmasından günlük örnek alınması ve dilekçe ile müdahale edilmesi, tıbbi, psikolojik veya psikiyatrik ihtiyaçların karşılanması, bilgilerin tasnif edilmesi ve kayıtların düzenlenmesi için en az bir günlük nöbet tutun! Nöbet sonunda görevinizi, yeni vardiyaya devrederek gönüllü ağımıza katılın!” denildi. Ayrıntılı bilginin somaicinadalet.com adresinden alınabileceği kaydedildi. İTÜ’de işgal sona erdi Polise ‘AKP kömürü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkevleri’ne üye kadınlar da dün Kızılay’daki İnsanlık Anıtı önünde toplanarak Soma’da yaşanan faciada yaşamını yitirenleri anmak üzere, facianın yaşandığı 15.10 saatinde anma eylemi gerçekleştirmek istedi. Kadınlar, İnsanlık Anıtı’ndan Ziya Gökalp Caddesi’ne doğru yürüdü. Kadınların yolu Karanfil Sokak girişinde polislerce kesildi. Bunun üzerine kadınlar polislere “Sizin hiç anneniz de mi yok?” sözleriyle tepki gösterdiler. Kadınlar daha sonra burada oturma eylemi başlatıp basın açıklaması okudu. Kadınlar, “Siz ancak bundan anlarsınız, alın size AKP’nin kömürü” diyerek polise kömür attılar. Polisler kadınları Yüksel Sokak’a doğru ilerletti. Kadınlar, burada slogan atarak eylemi sonlandırdı. Soma’da yaşanan işçi katliamının ardından İTÜ Maden Fakültesi’ni işgal eden öğrenciler, istemlerinin dekanlık tarafından kabul edilmesinin ardından işgali 4. gününde sonlandırdı. HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP İstanbul İl Eş Başkanı Şamil Altan ve Prof. Dr. Beyza Üstün, maden faciasını protesto etmek için eğitim gördükleri İTÜ Maden Fakültesi’ni işgal eden öğrencileri ziyaret etti. Tuncel ve gazeteciler kapılardaki barikatlar nedeniyle fakülte binasına pencereden girdi. (Fotoğraf: CANAN COŞKUN) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soma faciasında siyasi sorumlu konumunda olan hükümet kanadından tek bir istifa gelmezken CHP içinde “sinei millet” tartışması başladı. Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, “AKP’den tek bir vekilin istifa etmesi halinde, istifaya hazır olduğu” açıklaması yaparken İstanbul milletvekili Sabahat Akkiraz da “milletvekilliğinden istifa” dilekçesini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiğini duyurdu. CHP yönetimi bu öneriye “sonuç vermeyeceği” için soğuk bakarken, milletvekilliğinden istifa Meclis kararıyla mümkün olduğu için Akkiraz’ın istifa dilekçesinin de “sembolik” olacağı değerlendirmesi yapıldı. Akkiraz, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Perşembe günü saat 17.00 de vekillikten istifa dilekçemle Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm. ‘Soma faciası sonrası istifa etmeliyiz’ dedim. Genel Başkanımız konunun şu anda çok taze olduğunu gerekirse istifa kurumunun da önemli bir seçenek olduğunu belirtti. Bugün bazı arkadaşlarımın da bu yönde çağrıları olduğunu duydum. Buna sevindim. Akkiraz Soma’nın siyasi sorumluluğunu alamayan iktidara karşı birleşmeli. İktidarın koltuk aşkına, siyasi sorumluluk almama çabasına karşılık Soma’da yitirdiğimiz canların yanında olmak için koltuğa ihtiyacımız yok” mesajına yer verdi. Akkiraz’ın milletvekilliğinden istifasına ilişkin dilekçesini bugün TBMM Başkanlığı’na vereceği belirtildi. CHP’de Akkiraz’ın bu tavrı şaşkınlık yaratırken, ilk tepki de yine “Twitter” üzerinden geldi. CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, “Sadece Sabahat Akkiraz’ın değil, istifa etmeyen CHP’li milletvekillerinin de koltuğa ihtiyacı yok. Meclis’te olmaları koltuk sevdasından değil” mesajıyla tepki gösterdi. CHP kulislerinde de Akkiraz’ın istifa çıkışı tepkiyle karşılanırken bu tavrın “sembolik” bir anlamı olacağı belirtiliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da Akkiraz’ın çıkışının “kişisel olduğunu ve partiyi bağlamadığını” ifade etti. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de Akkiraz’ın “duygusal” bir tepki gösterdiğini belirtirken, milletvekilliğinden istifanın, TBMM kararına bağlı olduğuna dikkat çekti.