28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2014 SALI 4 HABERLER Ocaktaki yangın sabah başladı. Müdahale edilirken üretime ara verilmedi. Samsun’un Yolunu Kesmek Soma faciası tüm milleti yasa boğdu. Somali için gözyaşı dökenler ise Soma için gözyaşı döküp tepkisini dile getirenlerin üstüne saldırdılar, yumrukladılar, danışmanlarına tekmelettiler, TOMA’larıyla ıslattırdlar, polisleriyle gazlattılar. Soma faciasını fırsat bilenler, dünkü 19 Mayıs 1919’u anma törenlerini de iptal ettiler. Ama o takımın milletvekilleri, düğün derneklerinden vazgeçmediler, ileri gelenleri düğünde boy gösterdiler. Düğün dernek olunca yas yok, 19 Mayıs anılınca, yas çok ve iptal var. 19 Mayıs 1919 Samsun’dan Ankara’ya giden, oradan yurt yüzeyine dağılan istiklalin simgesidir. 19 Mayıs, milletin bağrından fışkırmış direniş azminin yerelden bölgesele, bölgeselden ulusala dönüşen ilk kıvılcımıdır. O zaman neden iptal edilir 19 Mayıs törenleri? İptal ile amaçlanan, Samsun’dan Çankaya’ya giden yolu kesmektir. Evet TGB’lilerin de simgesel yürüyüşlerinde dile getirdikleri gibi, Çankaya’ya giden yol bir zamanlar Samsun’dan geçerdi. Milletin iradesi 19 Mayıs 1919’da atılan adımla önderlik kadrosuyla birleşiyor bütünleşiyor, Samsun’da başlayan yolculuk, Sıvas ve Erzurum’da “Kongreler”i kucaklayıp, etki alanını genişletiyor, Ankara’ya uzanıyor, Kocatepe’de büyük taaaruz olup Ege’ye akıyor, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet olup, Çankaya’nın üstünde parlıyordu. HHH Bir zamanlar Türkiye’de Çankaya’ya Samsun’dan çıkılıyordu. Çankaya’ya giden yol Samsun’dan, ulusal birlikten, ulusal direnişten, ulusal bağımsızlıktan, ulusal iradeden geçiyordu bir zamanlar. O zamandan beri Samsun ulusal onur demekti. Samsun insanlık onuru demekti. Teslim olmamışlıktı Samsun. “İstiklali tam”dı Samsun. Samsun insan sevgisi, yurt sevgisi demekti. Ve işte şimdi, Çankaya’ya Samsun’dan çıkıldığı gerçeği unutturulmaya, bu bağ koparılmaya çalışılıyor. Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçilerin, Gezi’de kentinin yeşiline, demokratik özgürlüğüne sahip çıkmaya çalışanların önü, Samsun’un yolu kesilmek için kesiliyordu. Yiğit subayların yaşamı, Samsun’dan Çankaya’ya giden yolun kesilmesi uğruna karartılıyordu. Bedava eğitim isteyen gençler, Çankaya’ya artık Samsun’dan çıkılmasın diye hapislerde çürütülüyorlardı. Evine ekmek almaya çıkan çocuklar Samsun’un Çankaya yolu kesilsin diye polislere öldürtülüyorlardı. HHH Artık Çankaya’ya çıkmak isteyenler, dikta baskısından medet umuyorlar. Artık kimileri, vahşi kâra kurban edilen maden işçilerinin naaşlarını çiğneyerek, o yolu yürümeyi kuruyorlar. Polislerine vurdurttukları gençlerin, delikanlıların cesetlerine basa basa Çankaya’ya tırmanmaya çalışıyorlar. Tepkisini haykıranları hapislere tıkarak, Samsun’a çıkanların torunlarını zindanlarda çürüterek, Çankaya’ya çıkmak istiyorlar artık. Rıza Sarraf’ların kolunda, taşeronlaştırmanın yolunda, yürüyerek Çankaya’ya çıkmak istiyorlar artık. Baskızulüm karşısında herkes sessiz kalsın, esas duruşta dursun, olan biteni seyre koyulsun da Çankaya yolcusu yolunda engelsiz yürüsün istiyorlar. Bağımsızlık bilinci, ulusal onur belleği kararsın, anımsanmasın istendiği için Samsun’un yolu kesilmek isteniyor. Evet tarihimizde, Çankaya’nın yolu Samsun’dan geçerdi ve Samsun’dan çıkılırdı Çankaya’ya. Ama bu unutturulmak istendi ve o yüzden Samsun’un yolunu kesmek için iptal edildi törenler. Sorumlusu oldukları Soma faciasını bahane ederek, Samsun’un yolunu kesmek istediler. Samsun 19 Mayıs 1919 bağımsızlık ve çağdaşlık simgesiydi. Samsun 19 Mayıs 1919’un yolu kesilmeseydi, bu çağdışı facia da yaşanmamış olacaktı. İşçiler çalışmaya devam ettirildi l İlkel yöntem karatumba l GMİS Genel Başkanı Alabaş’a, facianın ardından hükümet yetkililerinin övdüğü maden ocağında halen kullanılan ve kurtulan bir işçinin gündeme getirdiği ‘karatumba’ yöntemini de sorduk. Alabaş bu yöntemin maden ocaklarında dik damarlarda ‘maliyeti düşürmek’ için kullanıldığını söyledi. Bu yöntem için madencilikte “Bir tür ilkel oda ve topuk yöntemi” tabiri kullanılıyor. Soma’da felaketin yaşandığı madende çalışan işçilerden Nihat Çelik, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın teknik yapısını övdüğü ocağın karatumba yöntemini uyguladığını CNN Türk’te katıldığı bir TV programında bombası 301 canı şöyle açıkladı: “Madencilikte her şey prim. Aşağıda bizi sıkıştırıyorlar; baskıyla çalıştırıyorlar bizi. Kömür fazla çıktığında amirlere prim yazılıyor. Sıcak kömür olduğuna dair itirazımız dikkate alınsaydı zayiat bu kadar çok olmayabilirdi. Müfettiş gönderip de şu an kazadan sonra delil aramasına gerek yok. Daha önce gelen denetleme kurulundaki müfettişleri denetleyeceksin, bunların kafasını koparacaksın. O müfettişlerin önce bunlara sorması lazım. Ben sizi buraya gönderdim, siz buraya nasıl çalışma izni verdiniz, nasıl rapor tuttunuz diye onları tutmaları lazım. Sadece amirleri içeri atmayla olmuyor. Çünkü bu izni o patronlara veren o müfettişler. Şimdi aşağıda müfettiş var diyorlar, sadece yangın yerini gösterecekler, bu ocakta karatumba var, karatumba oysaki yasak, dinamit ata ata geliyorsun, bu Türkiye’de yasak ama bizim ocakta var...” yaktılar AYKUT KÜÇÜKKAYA Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş Soma faciasıyla ilgili sarsıcı bir açıklama yaptı. Alabaş, faciadan saatler önce maden ocağında sabah vardiyasında yangının başladığını ancak buna karşın üretime ara verilmediğini açıkladı. Alabaş, “Kazanın yaşandığı gün sabah vardiyasında ocakta yangın olduğu bilgisi var. Bir taraftan yangına müdahale edilirken bir taraftan da işçiler üretime devam ettirilmiş. Cinayetten de öte bir durum var ortada. Burada asıl sorgulanması gereken taşeron sistemi ve o para hırsıdır” diye konuştu. Soma faciasının ardından ilçede arama kurtarma çalışmalarını yerinde izleyen GMİS Genel Başkanı Alabaş çok önemli bir ayrıntıyı gazetemizle paylaştı. Facianın yaşandığı ocakta kazadan saatler önce sabah vardiyasında ocakta çıkan yangının fark edildiğini ve işverenin çıkan yangına müdahale ettiğini söyledi. Ancak aynı saatlerde ocağın diğer galerilerinde üretime ara verilmeyerek çalışmanın sürdürüldüğünü söyledi. Alabaş, “Bile bile lades. Cinayetten ötesi bir durumla karşı karşıyayız. Yangın var ve bir taraftan üretime devam ediliyor. Taşeron sistemi ve para hırsını sorgulamalıyız. Yangından ötesi bir durum bu...” dedi. Alabaş yangın sürerken üretime devam edilmesinin ve bu durumun işçiler için taşıdığı büyük riski ocakta uygulanan ‘seri havalandırma’ sistemiyle şöyle açıkladı: “Kazanın olduğu maden ocağında havalandırma sisteminde bir girişçıkış var. Hava bu istikamette dönerken bütün üretim sahalarını gezmiş oluyor. Dolayısıyla herhangi bir sebepten herhangi bir bölgede kömür yanmaya başlayınca açığa çıkan karbonmonoksit gazı çıkış istikametinde diğer üretim alanlarını da dolaştığı için tüm işçileri etkisi altına alıyor. Örneğin Zonguldak’ta kuyu tipi üretim olduğu için havalandırma çalışılan alanlara, galerilere göre oluyor. Yangın ve ortaya çıkan karbonmonoksit tüm bölgeyi etkisi altına almadan havalandırma yapılabiliyor. Ancak burada böyle bir şansınız yok. Çok para kazanma hırsı olmasaydı yangın duyulduğu anda üretime ara verilmesi gerekiyordu. O yüzden en çok sorgulanması gereken olay, taşeron sistemidir. Bunu sorgulayın, sorgulatın...” Maden Mühendisleri: Dört yıl önce uyardık MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği madenle ilgili maden mühendislerinin 4 yıl önce “facia yaşanacak” uyarısı yaptıkları ortaya çıktı. Maden Mühendisleri Odası (MMO) uyarıları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na da iletti. MMO’nun o dönemdeki başkanı olan Mehmet Torun, “Uyardık, ancak hiçbir önlem alınmadı” dedi. Soma’daki facianın ardından ilk tutuklananlar arasında maden mühendisleri de bulunuyor. Eski MMO Başkanı Mehmet Torun, maden mühendislerinin hep “Günah keçisi” olduklarını söyledi. “23 tane maden mühendisi tutuklayarak hukuken gereğini yapmış sayıyorlar” diyen Torun, oysa asıl sorumluluğun devlet yetkililerinde olduğunu belirtti. Torun, “İşletme izni verenler onlar, üretim zorlamasını görmeyenler onlar, denetlemeyenler onlar, taşeronlaşmayı sağlayan onlar, işçileri köle gibi çalıştıran taşerona izin veren onlar. Ancak kaza sonrasında 3 tane maden mühendisini tutuklayarak kendi vicdanlarını, kamuoyunun vicdanlarını rahatlattıklarını sanıyorlar” dedi. Asıl sorumluluğun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarında olduğuna dikkat çeken Torun, yıllardır madenlerde neler yapılması gerektiğini, ne olması gerektiğini bakanlıklara rapor olarak sunduklarını vurguladı. Değerlendirmelerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığına işaret eden Torun, “Biz Soma’da bunun olacağını 2010 yılında bildirdik. ‘Soma’ya dikkat edilsin, grizunun, metan gazının yoğun olduğu bir bölge. Üretim yapılırsa facia olur’ diye resmi yazıyla Enerji Bakanlığı’na da, Çalışma Bakanlığı’na da bildirdik. Soma bölgesine özellikle dikkat çektik. Biz bunu 4 sene önce öngördük. ‘Önlem alınsın’ dedik. Ancak alınmadı. Şimdi bu facia olduktan sonra kim buranın sorumlusu iki tane memuru, iki tane mühendisi tutuklayarak hiçbir şey çözülmez” diye konuştu. Konunun derinlemesine araştırılması gerektiğini kaydeden Torun, 4 yıl önce hazırladıkları raporda Türkiye’deki kömür havzalarının risk haritasına yer verdiklerini, o risk haritasına göre yapılması gerekenleri, alınması gereken önlemleri sıraladıklarını söyledi. Torun raporda neler yapılması gerektiğini adım adım yazdıklarını, Soma havzasına da özellikle dikkat çektiklerini vurguladı. ‘Soma Kömür’ ne dedi? Soma Kömür İşletmeleri ise ‘ocakta ısı yükselmesine ka rşın çalışmaların sürdüğü’ iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Şirketin avukatlarından Uğur Zincir, “Nisan ayının 5’inden itibaren tamamen normal bir seyir söz konusudur. Bu böyle devam ediyor. Sonraki günler de devam ediyor hiçbir şey yok. 3 dakika içerisinde 500 pp’ye çıkıyor” dedi. Yine kelle istedi Kötü emsal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay, Soma’daki maden faciasının yankıları devam ederken, umut vermeyen ve tartışma yaratacak bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, 2010 yılında Edirne’de meydana gelen maden kazası sonrası arasında maden şirketi sahibinin bulunduğu şüphelilere “taksirle üç kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan verilen 5 yıl hapis cezasını onadı. Soma faciasında da savcılık, şüpheliler hakkında aynı şekilde taksirle ölüme neden olmak suçundan işlem yaptı. Yargıtay, Edirne’deki maden kazasını eğer daha ağır bir yasa maddesine soksaydı, Soma savcılığı da buna uymak zorunda kalacaktı. Yüksek Mahkeme’nin taksir görüşü nedeniyle Soma zanlıları düşük cezalarla yargılanacak. Öte yandan, ceza davasının yerel mahkemede sonuçlanmasının ardından göçükte hayatını kaybeden Volkan Hamarat’ın ailesi tazminat davası açtı. Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Hamarat’ın anne ve babası ile 5 kardeşine toplam 225 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkemenin gerekçeli kararında, “Kanıtların değerlendirilmesinden, davalı işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini yeterince almamasından ortaya çıkan iş kazasında yüzde 100 oranında kusurlu olduğu, Volkan Hamarat’ın kusurlu olmadığı sabit bulunmuştur” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soma’daki maden faciasının üzerinden daha 1 hafta geçmeden, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan TİKA projeleri açılış töreninde AKP teşkilatları Erdoğan’ı alkışlar ve sloganlarla coşku içinde karşıladı. Törene gelenlere üzerinde “Soma” yazılı siyah kurdeleler dağıtıldı. Ancak, AKP il ve ilçe teşkilatları tarafından salona getirilen gençler Başbakan Erdoğan’ın salona girmesiyle birlikte Soma’yı unuttu. Gençler, Erdoğan’ı ıslıklar ve alkışlarla karşılarken “Dik dur eğilme, bu millet seninle” ve “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları attı. Bu tavır salonda bulunan bazı davetliler tarafından tepkiyle karşılandı. Erdoğan, törende Soma faciasının ardından yaptıkları eleştirilerle tartışma yaratan Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil ve Posta gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan için Aydın Doğan’a işten atma çağrısında bulunurken, “Savcılar da lütfen bununla ilgilensinler diyorum” dedi. Erdoğan “Bu yazıyı yazanların patronları acaba bunları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyorlar? Diyorum ki sen bir patron olarak sen de aynı zihniyetin mensubusun, eğer bunları hâlâ kapıya koyamıyorsan sen de aynı zihniyetin mensubusun. Onu barındıranlar onlar da aynı şeyi düşünüyor demektir” diye konuştu. Törende yaptığı konuşmada, Soma’daki maden faciasına değinen Erdoğan, “Şimdi de biz Soma’da 371 kardeşimizin ailelerini mağdur etmemek için her türlü tedbiri aldık” dedi. Erdoğan daha sonra önüne konulan not üzerine “Galiba az önce bir dil sürçmesi oldu. 371 değil, 301 olacak” diyerek düzeltme yaptı. Erdoğan, “Üzülerek ifade ediyorum. ‘Somali’yi bırak Soma’ya bak’ tarzında insaf ve vicdan dışı ifadeler dile getirildi. Biz, Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle Soma’ya ulaştık. Oradaki yaraları bir an önce sardık, sarıyoruz, saracağız. Ama Somali’ye de ulaşacak güçte bir devletiz artık” dedi. Erdoğan, gazetecilerin işten atılmasını istedi AA’nın kahramanı Taner Yıldız Haber Merkezi Anadolu Ajansı (AA) Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciası sırasında kurtarma çalışmalarını koordine etmek amacıyla kaza bölgesine giden Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı, “Facianın metanetli Bakanı” ve “Adamlığın Zirvesi” ilan etti. Facianın ardından bölgeye gitmesine karşın madende kaç işçi çalıştığı yangın anında kaç işçinin içeride bulunduğuna ilişkin bilgiyi ancak 3. gün kamuoyu ile paylaşabilen Bakan Yıldız, AA’dan “tam not” aldı. AA Genel Müdürü Kemal Öztürk dışında hiçbir gazeteciyle özel olarak görüşmeyen Yıldız, bölgeden ayrılmasının ardından AA’nın “övgüsünü” kazandı. Yıldız için “Soma faciasının metanetli bakanı” ve “Taner Yıldız Adamlığın Zirvesi” başlıklı haberleri servise koydu. Haberde, “Türkiye ağladı, o metanetini hiç yitirmedi, gözyaşlarını içine akıttı” ifadeleri dikkat çekti. Yıldız’ın ilk günden beri mahsur kalanları kurtarmak için taktikler belirlediği ileri sürülen haberde “Kazanın ilk gününde hiç uyumadı, diğer günlerde ise ortalama iki saat, çalışmaları yürüttüğü odada bir koltukta dinlendi. İlk iki gün aynı gömleği giymek zorunda kaldı. Kriz merkezi olarak isimlendirilen binadaki banyoyu kullandı” bilgilerine yer verildi. 371 dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle