04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2014 SALI 6 Alman yarbay ölü bulundu n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığı’nda görevli bir Alman yarbay evinde ölü bulundu. Konuya ilişkin TSK’den yapılan açıklamada, defin töreninin Greip’in memleketi olan Haus İ.Wald kasabasında 3 Nisan’da yapıldığı bildirildi. Törene Türk Silahlı Kuvvetleri temsilcileri katılırken, Genelkurmay Başkanlığı ve TMMM Komutanlığı adına çelenk gönderildi. HABERLER TOMA’ların gölgesinde ALİCAN ULUDAĞ Yoğun güvenliğin alındığı Sarısülük davasında Şahbaz’ın tutuklanması talebine ret n ANKARA (Cumhuri yet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e sunduğu önergede, “Antalya Belek’te 90 bin metrekarelik kamuya ait orman arazisinin 4 No’lu parsel alanının bir firmaya bedelsiz tahsis edildiği iddiası doğru mudur?” diye sordu. Tanrıkulu, “Arazi tahsisinin ilgili firmaya Başbakan’ın talimatıyla sağlandığı iddiası doğru mudur?” dedi. 15 protestocu serbest bırakıldı n AĞRI (Cumhuriyet) Doğubayazıt ilçesinde Ağrı’da seçimlerin iptal edilmesi dolayısıyla izinsiz gösteri düzenledikleri iddiasıyla gözaltına alınan 17 kişiden 15’i serbest bırakıldı. Güvenlik önlemlerinin artırıldığı ilçede iki gün önce düzenlenen gösteriler sırasında gözaltına alınan 17 kişinin Emniyet’teki işlemleri tamamlandı. Gözaltına alınanlardan ikisi sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Mahkeme başkanlığını Afak İlleez’in yaptığı davada, Sarısülük ailesini yaklaşık 150 avukat savunurken aralarında bir süre önce tahliye edilen ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı da yer aldı. CHP İzmir Milletvekili, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Sezgin Tanrıkulu, Aylin Nazlıaka, Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, sanatçı Pınar Aydınlar da duruşmayı izledi. Duruşmada mahkeme heyeti, doğrudan soru yöneltilmesi ve sahte olduğu öne sürülen olay yeri tutanağının altındaki imzanın gösterilmesi için sanık Şahbaz’ın ihtaratlı davetiye ile duruşmaya çağrılma Balbay da izledi Kask numaraları yoktu Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan duruşma nedeniyle Adliye çevresi demir bariyerlerle çevrelenirken, adliye girişinin bulunduğu caddede dört ayrı barikat oluşturuldu. Gaz bombası silahı taşıyan bazı polisler, kask numaraları silinmiş şekilde görev yaptı. TOMA ve Akrep araçları da adliye çevresinde hazır bekletilirken binin üzerinde polis görev yaptı. Adliyenin ön kapısında toplanan yurttaşlar, “Ethem’den Berkin’e, sürüyor, sürecek mücadelemiz” şeklinde slogan attı. Büyük boy bir Ethem posteri açıldı. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Arınç’a orman arazisi sorusu ANKARA Gezi Parkı eyleminde polis Ahmet Şahbaz’ın Ethem Sarısülük’ü silahla vurarak öldürmekten yargılandığı dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, yaklaşık 4 ay aradan sonra dün yapıldı. Davanın son duruşması 2 Aralık’ta yapılmış, mahkemenin çekilme kararı alması nedeniyle yargılama sürüncemede kalmıştı. Şahbaz’ın tutuklanması talebini reddeden mahkeme, sanığın gelecek duruşmaya gelmesi için ihtaratlı çağrı kâğıdı gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, sanık polise gelecek duruşmaya gelmemesi haline yakalama kararı verileceği veya tutuklanacağı uyarısında bulundu. “Müvekkilim terör örgütlerinin hedefinde” demesi üzerine tepki gösteren Ethem’in annesi Sayfı Sarısülük, “Katili katile teslim ediyorsunuz. Sizin de evladınız var” dedi. Avukat Kazım Bayraktar da “Onun için en güvenli yer hapishanedir, buyursun” karşılığını vererek polisin tutuklanmasını istedi. Mahkeme heyeti ise duruşmanın sonunda sanığın tutuklanması talebini reddetti. Sanığın gelecek duruşmaya gelmemesi halinde tutuklanacağı veya hakkında yakalama kararı çıkarılacağına ilişkin uyarı içeren davetiye gönderilmesine karar veren mahkeme, sanığın güvenliği için gerekli birimlere müzekkere yazılmasına hükmetti. Duruşma 26 Mayıs, saat 10.30’a ertelendi. Mahkeme Başkanı İlleez, kararları açıkladıktan sonra izleyici sıralarında oturan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrukulu’nu görünce, “Sayın vekilim, sizinle ilgili bir çağrı kâğıdı göndermiştik. Müşteki olduğunuz bir dava var” dedi. Tanrıkulu, bu sözlere şaşırırken, İlleez, “Siz Sezgin Bey değil misiniz” diye sordu. Tanrıkulu’nun evet, demesi üzerine Başkan İlleez, “Dedektiflik Bürosu’na ilişkin bir dava” diyerek olaya açıklık getirdi. İmralı Halkla İlişkileri Geçen gün gazetelere yansıdı, iktidar İmralı sakini Abdullah Öcalan’ı gazetecilerle görüştürmeye hazırlanıyor. Dahası, iktidar yandaşı gazeteci isimleri de listelendi. Bazılarını heyecan sarmıştır şüphesiz.. İmralı’ya sırayla mı giderler, yoksa hepsi birden mi gider, bilemem. Ama “Kürt Açılımı”nın bu yeni “safhası”nın kesin olan iki noktası şu: 1) İlk etapta Cumhurbaşkanlığı seçimine, Kürtlerin desteğini almaya yönelik karakteri.. 2) İkincisi, 2015’te yapılacak genel seçimler için, AKPBDP arasındaki Kürt oylarını “paylaşım savaşı”na etkileri.. AKP Öcalan için kamuoyuna yapacağı halkla ilişkiler kampanyasını gazeteciler(in)e ihale edecek. Böylece hem Kürtler memnun olacak hem de Türkler de Öcalan’a daha da ısındırılacak. Erdoğan ve AKP, önümüzdeki 4 ayın ana halkla ilişkiler programı olarak bunu saptadı gözüküyor. HHH Peki salt bu kadarı Kürtleri memnun eder mi? Eder etmesine de, yeterli bulurlar mı bilmiyorum. Çünkü BDP, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek vermeye hazır olduğunu açıkladı, ama özerklik konusunda ciddi yasal beklentileri olduğunu şart koşarak. BDP ve yavrusu HDP’nin belediye seçimlerinde toplam oy oranı % 6 kadar. AKP’nin oy oranı 44 ile 45 arası gösteriliyor. İkisinin toplamı sanki %50’yi buluyor. Bu bütünleşmede “kaçak” olmazsa eğer, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, “yeter oy”a ulaşır gibiler.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki ana ittifak olacak gibi: İktidar kanadı AKPBDP/ HDP; geri kalanlar da CHPMHP ekseninde genellikle muhalefet kanadı. Diyelim ki RTE veya Gül adaylığını koydu, tek başına kazanmaları mümkün gözükmüyor. Siyasi parti örgütlü Kürt desteğine muhtaçlar. Gül, seçime girebileceği olasılığını da düşünerek, Twittermwitter konularında daha esnek mesaj veriyor, RTE’ye kıyasla kulağı halka daha açık gibi. Bu tutumu kendisine daha çok oy getirir mi, çok şüpheli. HHH Bu açıdan bakıldığında, Kürtlerin elinde bir “altın fırsat” var gibi. Öcalan’ı “Türkiye’ye açmak”, onlar için yeterli değil. Ama onlar için yeterli olmayan ise, Öcalan için yeterli olabilir.. Zaten Çözüm Süreci’ni her koşulda esas sürdürenin, Kürtler içinde Öcalan olduğunu biliyoruz. Öcalan’ın Türkiye nezdinde daha büyük bir meşruiyet kazanması, işin esasına bakılacak olursa, azbuz şey değil. Bu iktidar için de geçerli! RTE’nin de Çözüm Süreci’ni ilerletebilmesi, Öcalan’ın toplumda meşruiyet alanının genişlemesiyle mümkün.. Bu yolda RTE/AKP için, daha ileri adımlar atma fırsatı da ortaya çıkabilir. Dediğim gibi, Öcalan için yeterli olan bir “halkla ilişkiler” programı, BDP/Kandil için yeterli görülmeyebilir, ama ret de edilecek kadar kötü değil! HHH Burada iktidarın açmazı, Öcalan’a tanınacak meşruiyet zemininin genişliği veya BDP’nin daha fazla isteğine verilecek yanıtlar sonucu, AKP’nin tabanındaki milliyetçi seçmen ile yaşanacak krizdir. Tavizler ve Öcalan’ı hoş göstermenin dozunun yüksekliği, bu tabanın bir kısmıyla çatışacak ve seçimlerde bir oy kayması yaşanacaktır. AKPBDP Cumhurbaşkanlığı ortaklığının oyları kılı kılına yetişeceği için, %12’lik oy kaybı bile, seçimi kaybetmesine neden olur. Kürt meselesinde atacağı adımı, seçmeninin kabul edebileceği bir dozda tutması gerektiğinin farkındalardır. HHH Tabii bunlar AKP açısından varsayımlar. Eğer yerel seçimlerde görülen, partiye veilen % 43’lük oranda bir artış değil de, başlayan düşüş % 0’lara doğru geri çekilmeyi sürdürürse, bu ittifak cephesi hayal kırıklığına uğrar. Bu olasılık vardır, belki de daha çoktur. Tabii burada belirleyici etken, muhalefetin büyük çoğunluğunun destekleyeceği adayın kimliği olabilir.. CHP için çeşitli tavırar var. İlki “kardeşim sana ne, kim seçilirse seçilsin, sen kendi adayınla çık, kazanmasan da olur” tavrıdır. İkincisi de, kendi adayının kazanmayacağını bilerek, ama Cumhurbaşkanlığı’nda, iktidarın hınk deyicisinden öte, temsil niteliği yüksek birisini görme politikasıdır. AKP Cumhurbaşkanlığı’nı kaybederse, 2015 genel seçimlerinde de olumsuz etkilenir. HHH Evet, önemli belirsizlikler döneminde, varsayımlarla ilerlemek zordur. Başta Arınç, RTE’nin yönetim tarzından önemli rahatsızlıklar duyan çevresi, RTE’yi Cumhurbaşkanlığı’na “yükseltmek” isteğinde! Metin Feyzioğlu bu durum için “kick upstairs” deyimini kullandı (yukarıya tekmelemek gibi!).. Herhalde düşünceleri, örneğin diyelim Arınç Parti Başkanlığı, Gül Başbakanlık... Rahatlayan bir parti ve hükümet yönetimi! Bilemiyoruz tabii.. Biz yine dünkü ana saptamamızda kalalım: RTE’nin önünde henüz en az bir ay var, karar vermek için: Kendi yararını ençoklaştırma plan ve programı çerçevesinde, neyse o!.. Tabii RTE’nin bir hedefi var: 2023! Bir de, eşçoluk çocuğun Köşk talebi var mı, ağır basar mı... Sanki, çevresi, Cumuhurbaşkanı ol, diye boşuna umut bağlamış gözüküyor bana! Vekili ifadeye çağırdı sına karar verdi. Bu karar salonda alkışlandı. Söz alan avukat Murat Yılmaz, sanığın tutuklanması veya hakkında Tutuklama talebine ret yakalama kararı çıkarılmasını isteyerek “(Mahkemeye) Siz bu sanığı bu şekilde kollamaya, aklamaya devam ederseniz yarın başka insanlar polis kurşunuyla ölür” diye konuştu. Sanığın avukatlarının, Sopa ve silahlarla sabaha karşı baskın yapıp yine DT’nin ağaçlarını katlettiler Gürcistan’a ilaçla girmek yasak n Dış Haberler Servisi Gürcistan hükümeti, ‘uyuşturucu ile mücadele’ kapsamında ülkeye ilaçla giriş yasağı getirdi. Sınır kapısında üzerlerinden ilaç çıkan 9 Türk vatandaşı gözaltına alındı. Etken maddeleri arasında uyuşturucu niteliği tespit edilen ilaçları taşıyan Türkler tutuklandı. Türk vatandaşları hakkında 1 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Türkiye’nin Batum Başkonsolosluğu’nun çabasıyla Türk vatandaşları kefalet ödeyerek serbest bırakıldı. Yasak, ağrı kesiciler ve grip ilaçlarını da kapsıyor. Hukuk dinlemiyorlar SELDA GÜNEYSU Şehit polis toprağa verildi n KAYSERİ (Cumhuriyet) Ağrı’da özel harekât polislerini taşıyan zırhlı aracın şarampole devrilmesi sonucu yaralanan ve hastanede şehit olan Ünal Kayhan’ın (29) cenazesi, Kayseri’de toprağa verildi. Kayhan’ın cenaze törenine ailesi yanısıra Kayseri Valisi Orhan Düzgün, AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın da katıldı. ANKARA Devlet Tiyatroları’nın (DT) atölyelerinin bulunduğu tesislerdeki ağaçlar, sanatçıların nöbet eylemine karşın bir ayda ikinci kez gece yarısı baskınıyla katledildi. SS İvme Yapı Kooperatifi çalışanları, Devlet Tiyatroları’nın (DT) içinde İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi ve Stüdyo Sahne’nin de yer aldığı Macunköy’deki tesislerine, dün gece saat 04.00 sularında, bu kez ellerinde sopalar ve silahlarla gelip, baskın yaptılar. Nöbet tutan tiyatro sanatçılarını da silahlarla kuşatarak etkisiz hale getiren çalışanlar, dozerleri çalıştırarak tiyatronun 60 yıllık ağaçlarını katlettiler; tiyatronun lokanta binasının mutfak bölümünü de yıktılar. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise olayın ardından inşaat firmasının ruhsatını iptal edeceklerini açıkladı. DT’nin Macunköy’deki tesislerindeki ağaçlara ilk baskında 100’e yakın ağaç katledilmişti. Yıkım sırasında binada DT’nin çalışanlarının da uyuduğu ve yı DT’nin 60 yıldır kul landığı arazi, “sanayi sitesi yapılması amacıyla” bir ölçümleme yapılmadan Maliye Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak tarafından SS İvme Yapı Kooperatifi’ne satılmıştı. Ancak arazinin satışında “aplikasyon (parselin ayrılması, birleşmesine aykırı durum) hatası” yapıldığı, bu nedenle de DT Genel Müdürlüğü’nün, Milli Emlak’tan bu yanlışın düzeltilmesini istediği belirtilmişti. Kooperatif de hatayı görmezden gelerek, alanı kendi sınırları içine dahil etmek istedi. Sanayi sitesi yapmak istiyorlar Sabaha karşı baskın İstanbul’da su kesintisi kım nedeniyle elektrik kablolarının ateşler saçtığı, bu nedenle oradaki insanların canlarına da kastedildiği bildirildi. Olay sırasında alanda nöbet tutan ve adını vermek istemeyen DT çalışanı, “50 kişilik bir grup bir anda araziye daldı. Ellerinde sopalar ve silahlar vardı. Bizleri etkisiz hale getirdiler. Vahşice saldırdılar. Bunu yapanlar insan değil” açıklamasında bulundu. Yıkımı gören Ankara DT oyuncusu Ali Hakan Beşen de; “Çok agresif davranıyorlardı. Burası bir rant alanı değil, biz bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. Bir başka Ankara DT oyuncusu Alper Tazebaş da “Polisler geldikten bir müddet sonra, eli sopalı, silahlı kişiler inşaat alanı tarafına gittiler. Polisler de onların yanına gitti. Duruma da tepki gösterdik. Bize ‘Tiyatro mu yapıyorsunuz lan siz?’ diye laf atmaya başladılar” dedi. DT yönetimi de ağaç katliamının ardından soluğu bölgede aldı. Burada keşif yapan Ankara DT Müdürü Şekip Taşpınar, Cumhuriyet’e, kooperatifin yürüttüğü inşaata ilişkin yürütmeyi durdurma kararı bulunduğunu belirterek, aynı kararı Ankara Valiliği ve kaymakamlığının da aldığını kaydetti. Ancak tüm bu kararlara karşın araziye yine “hukuksuz bir şekilde” girildiğini belirten Taşpınar, “Yine yargıya başvuracağız. Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz” diye konuştu. Taşpınar, olayın ardından Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile görüştü. Yaşar, Taşpınar’a yaptığı açıklamada, “Ağaç katliamı ve araziye kanunsuz bir şekilde girilmesi kabul edilemez. Tespitler yapıyorlar. Söz konusu inşaat firmasının ruhsatı iptal edilecek” dedi. n İstanbul Haber Ser visi İSKİ, boru bağlantı çalışmaları nedeniyle yarın 10.0024.00 saatlerinde su kesintisi olacağını duyurdu. Buna göre, Avcılar’da Tahtakale ve Yeşilkent mahalleleri ile Ispartakule, Bizimevler, Başakşehir, Şahintepe, Yarımburgaz, Bahçeşehir, Esenyurt ve Hadımköy’ün bazı bölgeleri su alamayacak. ÖZ: BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE ADRES BELLİ HSYK sorumlu olur İstanbul Haber Servisi Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından önce Bakırköy’e ardından Bolu’ya atanan savcı Zekeriya Öz, tehditler aldığını belirterek başına kötü bir şey gelmesi durumunda sorumlunun HSYK olacağını ifade etti. Savcı Öz, HSYK’ye sunduğu dilekçede, “Ergenekon soruşturması nedeniyle aldığım tehditler kamuoyunca bilinirken başıma kötü bir şey gelmesi halinde sorumlusu bu tayin kararına imza atan HSYK üyeleridir” dedi. Savcı Zekeriya Öz, HSYK’ye sunduğu dilekçesinde, “Yapılan tayin, hâkim ve savcı bağımsızlığına ve anayasaya da aykırıdır. Yürütme organı ile ilgili yapılan soruşturmalar sebebiyle benim ve birçok meslektaşımın tayininin çıkarılması kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıp yargıyı yürütmenin emrine verme sonucunun doğurmaktadır. Hakkımda inceleme yapan müfettişlere yoğun baskı yapıldığı ve bu baskının da müfettişlerce bazı ortamlarda dile getirilmesi de soruşturmanın amacının Başbakan’ın ‘Zekeriya’yı bitirin’ talimatı gereğince yapıldığını ortaya çıkarmıştır” değerlendirmesi yaptı. Hilmioğlu’na ödül İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) “Cumhuriyet Ödülü”ne bu yıl Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu layık görüldü. ÇYDD’nin bu yıl 8.’sini verdiği Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü’nün, Cumhuriyetin temel değerlerini ve laikliği yılmadan savunması ve örnek bilim insanı olmasından dolayı Hilmioğlu’na verileceği açıklandı. Hilmioğlu’na ödül, 11 Nisan’da Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde 18.30’da başlayacak törenle verilecek. Ödül daha önce Sümerolog Muazzez Ilmiye Çığ, Fazıl Say, Sabih Kanadoğlu, Dr. Rıza Türmen, Prof. Dr. Yıldız Kenter, Gülriz Sururi, Genco Erkal ve Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e verilmişti. ÇYDD’den ASKERİ YARGITAY BAŞKANI ALKAN UYARDI: Askeri yargı kalmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Askeri Yargıtay’ın kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen Uluslararası Askeri Yargı Sempozyumu “Askeri Yargıda Güncel Eğilimler” başlığı altında başladı. İki gün sürecek sempozyumun açılışına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve diğer ilgililer katıldı. Açılış konuşmasını yapan Askeri Yargıtay Başkanı Hâkim Tuğamiral Ahmet Zeki Liman, yargıya eleştirilerin başında davaların makul sürede sonuçlandırılamaması olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: “Askeri davalara ivedilikle bakılması, davaların makul sürede sonuca bağlanması, asker kişinin suçsuz ise derhal görevine iadesi, suçlu ise cezalandırılması bir zorunluluktur. TSK’nin temelini oluşturan askeri disiplin, bu tür davaların uzun sürmesine tahammül edemez. Yargı birliği için hukuksal ortam oluşmadan, iyi işleyen bir yargı kolu olan askeri yargının kaldırılmasından söz etmek doğru değildir.” 4 kişiye 205 biner lira n ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 4 kişi 205 bin 400 lira kazandı. Numaralar 1, 3, 6, 7, 14, 19, 21, 23, 24, 29, 31,34, 36, 37, 38, 43, 51, 58, 60, 72, 77 ve 79 oldu. 9 bilenler bin 685, 8 bilenler 73, 7 bilenler 14 lira, 6 bilenler 2 lira 60’ar kuruş ve hiçbir numarayı bilmeyenler 2 lira 55 kuruş alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle